18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
“Aşk Uğruna” (Pour Elle - Anything For Her), sevdalõ bir kocanõn cezaevine düşen karõsõnõ kurtarmak için yaşadõğõ dönüşümü (sõradan bir öğretmenden tam bir profesyonele) resmeden bir film. Evet, “ey aşk sen nelere kadirsin...” Aşk Uğruna, yönetmen Fred Cavaye’nin ilk uzun metrajlõ filmi... Filmin senaryosu; Cavaye ile Guillaume Lemans’a ait. Aşk Uğruna’nõn görüntü yönetmenliğini Alain Duplantier üstlendi, kurgu ise Benjamin Weill’in imzasõnõ taşõyor. Başrollerde; en son 28. Uluslararasõ İstanbul Film Festivali’nin açõlõş filmi “Hoş Geldiniz”de (Welcome) karşõmõza çõkan usta Fransõz aktör Vincent Lindon ile mankenlikten oyunculuğa geçiş yapan güzeller güzeli Alman aktris Diane Kruger var. Lancelot Roch ve Olivier Marchal da filmin öne çõkan diğer oyuncularõ... Peki, Aşk Uğruna’nõn türü nedir? Cinayet, dram, romantik, gerilim, vs. vs. Yani ne ararsanõz o mevcut. Ancak iyi haber şu; bunca tantana içerisinden izlenebilir (güzel bir seyirlik iddialõ olur) film çõkabilmiş. Yapõmõn en büyük handikabõ ise metnin inandõrõcõlõktan fersah fersah uzakta kalõşõ... Eşinin masum olduğuna -aşkõn resmi dili masumiyet değil midir? Suçlu da bulsa ne fayda sevdalõnõn gözleri kördür- canõ gönülden inanan ve onu cezaevinden kurtarmak isteyen sõradan bir adam, bir anda tek kişilik orduya dönüşüyor ve istisnasõz her işin uzmanõ kesiliyor. “Vay be” dediğinizi duyar gibiyim. Üstelik kahramanõmõz dört dörtlük bir plan yapmakla kalmayõp bunu hayata da geçiriyor. Böylesi bir şişirme sanatõna kim inanõr ki... Ama Ferhat, Şirin için dağlarõ delebiliyor ve Mecnun, Leyla uğruna çöllere düşebiliyorsa, belki de aşk olanaksõzõ olanaklõ kõlan en maharetli (biraz da hüzünlü) duygudur. Özetle; “gerçekçi ol, imkânsızı iste” diyoruz. (Çok yaşa Che). Cinayet , firar ve yeni bir hayat Anne, baba ve çocuk... Yuvanõn mutluluğu, polis baskõnõyla gölgelenir. Evin hanõmõ Lisa, patronunu öldürmekle suçlanõp tutuklanõr ve ailenin geleceği karabasana çevrilir. Aradan üç yõl geçer, katil dõşarõda elini kolunu sallayarak dolaşõrken Lisa’nõn suçsuzluğu ne hikmetse (adalet her zaman tecelli eder mi sandõnõz) bir türlü kanõtlanamaz. Ve genç kadõn, 20 sene ağõr hapis cezasõna çarptõrõlõr. Oğullarõ Oscar da büyümüş ve anne sevgisine muhtaç kalmõştõr. Umudunu yitiren Lisa, intihar girişiminde bulunur. Artõk tutkulu ve çõlgõn bir adamõn (Julien), cezaevindeki eşini kurtarmaktan başka çaresi yoktur. O, vakit kaybetmeden harekete geçer ve kõsa bir zamanda dâhiyane bir plan hazõrlar. Jülien, ailesini bir arada tutmak için önce eşini cezaevinden kaçõracak ardõndan da yeni bir hayat adõna hep birlikte Fransa’yõ terk edeceklerdir. Annesi, babasõ ve erkek kardeşiyle sorunlar yaşayan, öğretmenlik mesleğini de adeta rafa kaldõran Jülien, uğruna her şeyini riske atmaya karar verdiği projesi için yer altõ dünyasõyla temas kurar. Eski firariden tüyolar almak, uyuşturucu satõcõlarõyla tanõşmak, sahte pasaport ve kimlik çetesiyle haşõr neşir olmak. Artõk geri dönüş çizgisi aşõlmõştõr. Diyarbakır cezaevindeki vahşet DOCUMENTARIST 2009 İstanbul Film Günleri (2–7 Haziran) kapsamõnda bugün 5’Nolu Cezaevi adlõ şok edici belgesel gösterilecek (Boğaziçi Üniversitesi İbrahim Bodur Salonu). Cuntanõn yarattõğõ kanlõ geçmişin izlerinden derlenen bu belgeseli sakõn kaçõrmayõn. Çayan Demirel’in (ilk belgeseli “38”, Tunceli’de yasaklanmõştõ) yönettiği 5’Nolu Cezaevi belgeselini, İstanbul Film Festivali’nde seyretmiş ve yakõn tarihimizde yaşanan tarifsiz acõlar karşõsõnda bir kez daha kanõmõzõn donduğunu hissetmiştik. Yüzü aşkõn tanõk ve 50’den fazla röportajdan anlaşõlacağõ üzere, 12 Eylül (Cunta) karanlõğõnõn en koyusu hiç kuşkusuz Diyarbakõr 5’Nolu Cezaevi’ne yansõtõlmõştõ. “İşkence Okulu”, bugün dahi kapanmayan yaralarõn açõlmasõna neden olmuştu. Vahşetin, dehşetin ve şiddetin adõ 5’Nolu idi. - Sistematik işkence uygulamasõnõn kanlõ detaylarõnõ (hem ahlak hem insanlõk dõşõ) burada yazmak olasõ değil- Ancak tüm bunlar, suçlularõn (üstelik çoğu henüz hüküm giymemiş) cezasõnõ çekmesi için yapõlmõş olamaz, özellikle tepeden tõrnağa bir zulüm mevzubahisken... İşkencede yitenler, ölüm orucunda can verenler ve protesto için kendilerini yakanlar... Dile kolay, 1981–1984 tarihleri arasõnda cezaevinden 34 tabut (Mazlum Doğan’dan Kemal Pir’e, Ali Erek’ten Cemal Arat’a, M. Hayri Durmuş’tan Orhan Keskin’e... ) çõktõ, yüzlerce kişi yaralandõ. Diyarbakõr 5’Nolu Cezaevi veya Mamak’ta yaşananlar, şiddet ve dramõn en üst seviyesini oluştursa da tek örnek değildiler. Cunta, tüm ülkeyi hapishaneye çevirmeyi (toplam 644 sivil ve askeri hapishane, 650 bin gözaltõ, siyasi davalardan yargõlanan yaklaşõk 100 bin kişi, tutuklanan on binlerce insan) başardõ. CMYB C M Y B Sinema Körlük (Blindness) Fernando Meirelles’in yönettiği filmde Julianne Moore, Mark Ruffalo, Danny Glover ile Gael Garcia Bernal rol alıyor. Modern bir kentte bir “beyaz körlük” salgını başlar. Oluşturulan körler toplumu kısa sürede dağılır. Suçlular ve fiziksel olarak daha güçlü olanlar hemen zayıfların tepesine biner. Bu kabusun tek bir tanığı vardır: Körlük salgınından etkilenmeyen bir kadın. Körlüğe neden olan bulaşıcı bir hastalıktan etkilenenler, eski bir akıl hastanesinde karantina altına alınır. Koğuşlardan birinde kalan bir grup insan yiyecek stoku üzerindeki kontrolü ele geçirir ve silahla diğerlerinden değerli eşyalarını talep etmeye başlarlar. Ancak hastalıktan etkilenmediği halde, kocasının peşinden kendini karantinaya aldıran bir kadın, oradaki yedi yabancıya kılavuzluk eder. Onları karantinadan kaçırmaya çalışır ve medeniyetin yıkılışına tanıklık eder. ALPER TURGUT alperturgut.blogcu.com 231 filmin çekildiği 1969’da 15-22 Mayõs’ta başlayan ülkemizin en önemli film festivallerinden biri Adana Altõn Koza kõrkõncõ yõlõna girdi. Özellikle yerli filmlerin ilgiyle karşõlandõğõ Yeşilçam’õn altõn yõllarõnda işletme açõsõndan da İstanbul’dan sonra en güçlü bölge olan Adana o yõllar nerdeyse her mahallesindeki yazlõk sinemalarõyla da ünlüydü. Adanalõ işletmeciler filmlerin ilk gösterimlerini burada yapõp halkõn ilgisine göre dağõtõm oluru verirlerdi. 8-14 Haziran’da izleyiciyle buluşacak 16. Uluslararasõ Adana Altõn Koza Film Festivali böylece 40 yaşõnõ kutluyor. Bu yõlda Türk ve Dünya sinemasõnõn özgün örneklerini sinemaseverlere sunacak. Etkinlik, Ulusal Yarõşma, Öğrenci Filmleri Yarõşmasõ, Akdeniz Ülkeleri Kõsa Film Yarõşmasõ, Onur Ödülleri, Dünya Sinemasõ, Akdenizli Bir Usta:Ettore Scola, İran Sinemasõ, Nuri Bilge Ceylan Toplu Gösterimi, Kõssadan Hisse Dünya Seçkisi, Ulusal ve Uluslararasõ Belgeseller, Alman Animasyonlarõ, Altõn Koza ve Kõsacadana Kõsa Film Seçkileri, Sinema Engel Tanõmaz, Okullar Sinemada Sinema Okullarda bölümlerinden oluşuyor. Festival, Dünya Sinemasõ, Akdeniz Filmleri ve Akdeniz Ülkeleri Kõsa Film Yarõşmasõ ile uluslararasõ konumunu iyice pekiştirdi. Scola’dan başyapıtlar Gelenekselleşmiş onur ödülleri bu yõl yönetmen Ömer Lütfi Akad, oyuncular Filiz Akın ve Yusuf Sezgin, müzisyen Cahit Berkay’a veriliyor. Akad’õn Irmak, Kõzõlõrmak Karakoyun, Vesikalõ Yarim, Akõn’õn Ankara Ekspresi, Yumurcak, Yumurcak Küçük Şahit, Sezgin’in Kaderin Cilvesi, Kardeş Kavgasõ, Son Mektup, Berkay’õn müziklerini bestelediği Gizli Yüz, Herşeye Rağmen, Zõkkõmõn Kökü filmleri gösterimde. Ulusal Yarõşma’da en iyi film (250 bin TL), Yõlmaz Güney jüri özel (50 bin TL), yönetmen (50 bin TL), senaryo (15 bin TL), görüntü yönetmeni (15 bin TL), müzik (15 bin TL), izleyici (50 bin TL) ödülleri veriliyor. Öğrenci Filmleri Yarõşmasõ güzel sanatlar ve iletişim bölümü öğrencilerinin çalõşmalarõnõ yüreklendirmek amacõyla yapõlõyor. Bu bölümde kurmaca, canlandõrma, deneysel, belgesel dallarõnõn birincisine 5 bin TL ödül var. Ayrõca Digital Film Academy eğitim bursu da (10 bin TL) sağlõyor. Aynõ kategorilerde yarõşacak Akdeniz Ülkeleri Uluslararasõ Kõsa Filmler’e de her dalõn en iyisine 4 bin TL destek var. Bölümde Bosna Hersek, Fas, Fransa, Filistin, Hõrvatistan, İsrail, İspanya, İtalya, Kõbrõs, Portekiz, Türkiye ve Yunanistan’dan katõlan 241 filmden 48’i yarõşõyor. Dünya Sinemasõ’nda Londra Nehri (Rachid Bouchareb), Kuzey (Rune Denstad Langlo), Anna’yla Dört Gece (Jerzy Skolimowski), Gökkuşağõnõn Sihri (Nana Djordjadze), Yemin Ederim Ben Yapmadõm (Philippe Falardeau), Vahşi Tarla (Mikhail Kalatozishvili), Boş Yuva (Daniel Burman), Devasa (Matt Aselton), Kaşmir: Özgürlüğe Yolculuk (Udi Aloni), Pisi Pisi (Sophie Fillières),Yedi An (Diana Cardozo), Başkana Mektuplar (Petr Lom) var. Önemli bir ustanõn Ettore Scola’nõn üç başyapõtõ Adanalõlarla buluşuyor: Birbirimizi Çok Sevmiştik,Varennes Gecesi, Dans Salonu. Yedinci sanatla buluşma İran Sinemasõ’nda Abbas Kiarostami (Yakõn Plan), Muhsin Makhmalbaf (Sessizlik), Macid Macidi (Cennetin Çocuklarõ), Babak Payami (Gizli Oy), Cafer Panahi (Ayna) gibi ustalarõn yanõsõra Samira Makhmalbaf (Elma), Hasan Yektapanah (Cuma), gibi öteki genç sinemacõlarõn yapõmlarõ programda. Nuri Bilge Ceylan Toplu Gösterimi’nde yönetmenin Koza, Seni Seviyorum Ergo Sum, Kasaba, Mayõs Sõkõntõsõ, Uzak, İklimler, Üç Maymun’u var. Sinema Engel Tanõmaz’da engelli vatandaşlarõmõz için film gösterimleri düzenleniyor. Altõn Koza yararlõ bir katkõda bulunarak Okullar Sinemada Sinema Okullarda kapsamõnda sinemaya gitme olanağõndan yoksun öğrencileri kendileri için düzenlenen özel film seçkisini izlemek üzere salonlara götürüyor ya da sinema salonu olan okullarda film gösterimleri yapõyor. Etkinlik süresince 160 okuldaki 80 bin öğrenci yedinci sanatla buluşturuluyor. Sevgi Kortej’inde Adana’ya konuk olan sinema ve TV oyuncularõ yine bir bayram havasõyla Sokaklarda halkla buluşuyor. Sinema Dayanõşma Gecesi’nde Sinema Oyuncularõ Derneği (Soder) ve Çağdaş Sinema Oyuncularõ Derneği’nin (Çasod) üyeleri halkõ selamlõyorlar, gece Ferhat Göçer’in konseriyle sona eriyor. Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği’nin (Afad) Altõn Koza’da Sinema Yüzleri, onbin eski ve yeni Adana görseli içeren Tarihi Fotoğraflarla Adana (Mehmet Baltacõ-Haluk Uygur arşivleri) başlõklõ sergilerin ve Mehmet Baltacõ Fotoğraf ve Sinema Tarihi Müzesi’nin açõlõşlarõ yapõlõyor. Festival, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema-TV bölümüyle birlikte ilköğretim öğrencilerine Kõsa Film Atölyesi düzenliyor. Yönetmenler So Yong Kim, Nana Djordjadze, Udi Aloni, Petr Lom, Mikhail Kalatozishvili, oyuncular Hee-yeon Kim (Ağaçsõz Dağ), Anders Baasmo Christiansen (Kuzey), yapõmcõ Sarah Kamens (Kaşmir: Özgürlüğe Yolculuk) filmlerinin gösterimlerine katõlõyorlar. 9 Haziran’da Ağaçsõz Dağ’la(So Yong Kim) perdelerini açacak olan 16. Altõn Koza’da 11 salonda 206 film gösterilecek. ASLI SELÇUK Aşk adamı ustalaştırırmış Altın Koza 40 yaşında Sinema dünyasından kısa kısa... Antony Bova tekrar İstanbul’da Bova Actors Workshop ve New York Times Meydanı’nda bulunan Ionica Tiyatrosu’nun kurucusu ve sanatsal direktörü olan Anthony Vincent Bova, Eric Morris metod oyunculuğu konusunda verdiği eğitimlerle tanınıyor. Aralık 2008 tarihinde Eric Morris metod oyunculuğu konusunda workshop gerçekleştiren Bova, Temmuz ayında 2 ayrı grup ile yapacağı workshop çalışması için yeniden İstanbul’a geliyor. 3-8 Temmuz tarihleri arasında “Intensive” ve 9-15 Temmuz tarihlerinde “Turkish Ensemble Company” olarak 2 farklı programın yapılacağı atölye çalışması, oyunculuk alanında kendini geliştirmek isteyen yeni ve profesyonel oyunculara yönelik olarak hazırlanmış. Eğitim programı kontenjanı 15 kişi ile sınırlı ve İngilizce olarak yapılacak çalışma boyunca Türkçe tercüman katılımcılara eşlik edecek. İki Çizgi Moskova Film Festivali’nde Selim Evci’nin ilk uzun metrajlı filmi İki Çizgi, dünyanın farklı ülkelerinden davet almaya devam ediyor. Dünya prömiyerini ‘65. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde yapan ve şimdiye kadar Rotterdam, Kahire, Sao Paulo, Oslo, Beyrut, Atina, Bangkok, Cape Town gibi 22 uluslararası film festivalinde izleyici ile buluşan İki Çizgi, Rusya’nin en eski ve prestijli festivali Moskova Uluslararası Film Festivali’nden davet aldı. İlk kez 1959 yılında düzenlenen festival, bu yıl 19-28 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek. Festivalde, Rus ve dünya sinemasının önemli örnekleriyle birlikte resmi seçkide gösterilecek olan İki Çizgi’nin DVD’si de Türkiye’de Haziran ayında çıkacak. Belgesel şenliğinde son günler Dünyanın dört bir yanından nitelikli belgeselleri İstanbul’a taşıyan Documentarist-İstanbul Belgesel Günleri, altı salonda birden yapılan gösterimlerle başladı. Açılışı Hollanda Konsolosluğu bahçesinde gerçekleşecek olan etkinlik, dünyanın en saygın festivallerinden seçilen 50’den fazla yabancı film ile 20 yerli belgeseli seyirciyle buluşturuyor. Yarın son bulacak gösterim ve etkinlikler Pera Müzesi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Fransız Kültür Merkezi, Hollanda Konsolosluğu Union Church, Goethe-Institut İstanbul ve Kadıköy Beksav’da gerçekleştiriliyor. Yarın vereceği sinema dersinde Ikka Vehkalahti, yapımcı olarak Hindistan ve Afrika’da gerçekleştirdiği projelerini anlatacak. Currimbhoy ise ortak- yapımcı ve fon arayışları konusunda belgeselcilere önerilerde bulunacağı bir panel gerçekleştirecek. (www.documentarist.org) Terminatör: Kurtuluş (Terminator: Salvation) McG’nin yönettiği ve Christian Bale, Anton Yelchin, Sam Worthington ile Moon Bloodgood’un oynadığı film, uzun zamandan beri vaat edilen “Terminatör” geleceğini hayata geçiriyor. Kıyamet sonrası bir Terminatör ordusu dünyayı dolaşmakta, terk edilmiş şehirlerde ve çöllerde saklanan insanları yakalayıp öldürmektedir. Ama hayatta kalan insanlardan oluşan küçük grupların organize olarak kurduğu direniş hareketi, yeraltı sığınaklarında saklanmakta ve fırsat bulduğunda kendilerinden sayıca çok üstün düşman kuvvetlerine saldırmaktadır. Ağaçsız Dağ Varennes Gecesi Peşinde Ölüm Var(Du Saram Yida) Yönetmenliğini Ki-Hwan Oh’un yaptığı filmin başrollerini Yoon Jin-Seo, Lee Ki-Woo, Park Ki-Wong ile Kim So-Eun paylaşıyor. Genç bir kız, ailesinden bir çok kişiyi ve arkadaşlarını hayal edilemeyecek kadar acımasız yöntemle öldüren bir “lanet” tarafından izlenmektedir. Ve genç kız, lanet tarafından kurban edilmeden önce bu canice gizem ardındaki sırrı bulmaya çalışır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle