25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
••••üCumhurtyet %lsuzluk günlük yaşarnın parçası oldu20. yüzyıla ağır kapitülasyonlar ve büyük dış borç yükü ile giren Osmanlı Imparatorluğu, I.Dünya Savaşı'nda alınan ağır yenilgi, ardmdan ulusal bağımsızlık mücadelesi... 1923 yılında gencecik Türkiye Cumhuriyeti işte bu dağ gibi sorunlann yükünü omuzlayarak yaşam savaşına başlayacak ve zorlu mücadelelerle geçen dopdolu bir asn noktalayacaktı. Bir yandan Osmanirnın borç yükü temizlenirken öte yandan batı modeli esas alınarak Türk ekonomisi fılizlendirilmeye çalışılıyordu. Cumhuriyetin ilk 10 yılı ekonomik onanm ve kurumlaruı oluşturulma dönemi oldu. Demiryollan millileştirildi, Sanayiin Teşviki Yasası çıkartüdı, yeni sanayil- er kuruldu. Ulusal bir ekonomi yaratılması çerçevesinde ulusal kredi örgütlerinin de geliştiıilmesine çahşıldı. Tabii bu arada dûnyadaki siyasi ve ekonomik gelişmelerden Türkiye de nasibini aldı. 1929 yılında ABD'de New York Borsası'nı çöküşü ile başlayan ve kısa sürede bir çok ülkeyi etkisi altına alan "Büyük Buhran", ülke ekonomilerini "devletçi politikalann" uygulanmasına yöneltti. "Korumacı" hükümet politikalan Hitler'i iktidara getirecek sürecin de başlangıcını oluştururken hemen peşi sıra çıkan 2. Dünya Savaşı diğer ülkeler gibi Türkiye'yi de uzun yıllar süren kıtlık gün- lerinin içine sokacak, ekmek kameye bağlanacak, TL'nin değeri düşücek, hammadde sıkıntısı olduğu için sanayi üretimi düsecek, iflaslar ve işsizlik giderek artacaktı. Savaş sonrası dönem batıda olduğu gibi Türkiye'de de liberal politikalann uygulanma dönemi oldu. Bu arada uluslararası ekonomik ve fmansal ilişkilerin düzenlenmesi amacıyla IMF ve Dünya Bankası kuruldu. 1947 yılında Cenevre'de imzalanan GATT anlaşması ticaret politikalannı uyumlulaştırmak ve uluslararası ticareti serbestleştirmek amacıyla atılan ilk adım oldu. Bu arada ülkeler birbirleri ile siyasi ve ekonomik açıdan gruplaşmaktan da geri kalmadılar. Daha sonra adı Avrupa Birliği olarak değişecek olan Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET), NAFTA, COMECON ve diğer bloklar oluştu. Türkiye'de ise Demokrat Parti'nin iktidan yaşanıyordu. Döneme damgasını vuran en önemli unsur "planlı ekonomini yadsınması" ve bunun sonucu yaşanmaya başlayan "ekonomik kargaşa" oldu. Demiryolu politikasının bir yana bırakılarak karayollannın ana ulaşım aracı yapılması, traktörün tanm kesimine hızla girişi, bunlan izleyen "göç dalgalan" sonucu kentlileşme firtınası sonraki yıllann ekonomik, siyasal ve toplumsal gelişmelerinin giriş kapısı özelliği taşıdı. Batılı kapitalist ekonomilerde uygulanan liberal planlama anlayışı bile kabul edilmiyor, ekonomi hükümetin aldığı günlük kararlarla, özel girişimin doğal eğilimlerine göre şekil- leniyordu. Sonuç "Enflasyon" biçiminde ortaya çıktı ve Türk halkını için yüzyılın sonuna kadar 'enflasyonlu yaşama' ahştıracak süreç başladı. Yaklaşık her 10 yılda bir yapıian askeri darbelerin aralannda geçen dönemlerde Türkiye sanayileşmeye çalıştı, başta Keban olmak üzere barajlar açıldı, santrallar kuruldu, mılyonlarca işçi çaüşmak üzere Almanya'ya gitti. Özallı yıllan, Çillerli yıllar izledi. Süleyman Demirel ise asla ne televizyon ekranlanndan ne de açılış ve temel atma törenlerinden eksik kaldı. "Hayali ihracat", "rüşvet", "yolsuzluk" sözcükleri günlük yaşamın vazgeçilmez öğeleri olurken Türk halkı "özelleştirme" ardmdan "uluslararası tahkim" gibi acı ilaçlan içmeye zorlandı. Bireysel çıkarlann toplumsal yararlann önüne geçmesi ve kamu yararmı gözardı eden uygulamalann neredeyse "devlet politikası" haline getirilmesiyle Türkiye bugün içinden çıkamadığı sorunlarla karşıya karşıya kalmış oldu. Doğu ile Batı arasındaki gelir uçurumunun son yıllarda 11 kat derinleştiği, dış ticaret ve bütçe açığının giderek büyüdüğü, üretimden çok haksız kazancm toplumsal değerleri altüst ettıği ülkede yüksek enflasyon, işsizlik gibi sorunlar da varhğmı sürdürüyor. 2OOOde çalısanları neler bekliyoı*: Çalışan yine mağdur olacak Çalışanlar yeni yılda enflasyon altında bırakılacak ücretleriyle yine mağdur bırakılacak- lan endişesi içinde. 2000 yılı için belirlenen enflasyon oraru yüzde 25 iken, halen varolan gerçek enflasyon oranı yüzde 65 gibi yüksek bir rakam. Petrol-iş sendikasının verdiğı bilgilere göre, aylık 200 milyon lira alan bir ücretlinin 1999 yılına ait %65 oranındaki enflasyon ile gerçek ücreti 121.2 milyon liraya düşerken, %25 artışla 250 milyon liraya çıkanlan 2000 yılı ücretler gerçekte 1999 yılı gerçek ücret düzeyinin 80 milyon lira altında kalacak. Yeni yılda ücretliler gülmezken, rantiye kesimi lehine gelişmeler olacak. 2000 yılı vadeli.yüzde 111 faizle satılan kamu kağıtlan rantiyeye milli gelirin yüzde 20'sini ı a ı w ' verirken. gerçek ücretJeri yüzde 39.4 oramnda düşürecek. Yeni yılda düşük tutulacak döviz kurlanyla ıthalat artarken ihracat düşecek ve dış açık büyüyecek. Ücret düşüşleriyle daralan iç talep yatınmlann artışını da engelleyecek ve işsizlik büyüyen bir toplumsal yara olmaya devem edecek. Eİconomide bir yandan "esnekleşme" gereği ücretler ve istıhdam düşerken, diğer yandan işverence savunulan "serbest piyasa ekonomisi "kurallan gereği fıyatlar serbest bırakılacak. 2000 yılında sendikalar olarak başlıca hedeflerimiz şöyledir:" ücret artışlannın yaşanan enflasyona göre yapılması", özelleştirmelerin durdurulması ve kamu girişimciliğinin arttınlması", "sendikal örgütlenmenin yoğunlaşönlması"," 12 Eylül çalışma mevzuatmın, kabul edilen ILO Sözleşmelerine göre yeniden düzenlenmesi", gaspedilen sosyal güvenlik haklarmm geri alınması", "iş güvencesinin sağlanması", "kamu çalışanlannın grevli, toplu iş sözleşmeli yasal haklara kavuşturulması", "esnekliğin tahribatının önlenmesini". 2000'de sendikal politikalanrmz 2000 yılı toplu iş sözleşmelerindeki hedefımizde bir değişiklik olmayıp, mevcut toplu iş sözleşme hedef ve politikalanmız 2000 yılında da sürecektir. Toplu iş sözleşmelerinde ücret artış talebimiz, 1999 kamu toplu iş sözleşmelerinde kabul edildiği gibi,"yaşanan enflasyonun gerçek ücretlere getirdiği kaybın telafisi ve refah payunn toplam ücretlere eklenmesi" biçimindedir. Krizler küreselleşti 1997 yılında Güneydoğu Asya'da başlayan ekonomik kriz önce bu ülkelerle yatınmı ve iş ilişkisi olan ülkeleri ardından tüm dünyayı etkisi altına atdı Tekstil ve otomotiv en çok yara alan sektörler olurken fatura daha çok gelişmekte olan ülkelere çıktı. Sıcak parannı ani geriye çekilişi borsalan allak bullak etti. Birçok küçük ve orta ölçekli işletme kapısına kilit vurmak zorunda kaldı. tkinci büyük dalga 18 ağustos gûnü Rusya'nın bütün dış ödemelerini 90 gün süreyle durdunnası ve yabancılann bir yıldan kısa vadeli yatınm yapmasıru yasaklaması ile geldi. Haber dünya borsalannnı peşpeşe çökmesine yol açtı.Güneydoğu Asya krizinin ilk dalgasından fazla etkilenmeyen Türkiye ekonomisi Rusya krizi ile alabora oldu. Piyasalardan yaklaşık 7 milyar dolar çekildi ve önemli bir kaynak sorunu ile karşı karşıya kalmdı. _ : Gelecekstand-by 'lara endekslendi | Darbe destekli 24 Ocak kararları | ; Tıırgu Tarihe "24 ocak kararlan" diye geçen ekonomik önlem- lerin miman Demirel hükümetinın bürokrat- teknokrat kanattakı miman Turgut Özal'dı. 24 ocak kararlanndan 8 ay sonra gerçekleştinlen 12 Eylül darbesi Özal'ı ekonomi poli- tikasının sorumlu mevkiine oturttu. Özal, askeri bir yönetim ile desteklenme şansına erişen 24 ocak kararlannnı mantığını genişletti. Türk ekonomisinin "serbestleşmesini" ve "dı$ dünya ile bütünleşmesini" amaçlayan Özal modeli gördüğü desteğe karşm büyük sıkıntı yarattı. Serbest bırakılan faize dayalı olarak piyasadan büyük paralar toplayan bankerlerin yarattığı kriz Özal'uı isti- fasına yol açsa da 1983 yılında yapıian genel seçim- lerde ANAVATAN partisini kurarak ve başbakan olarak yeniden iktidara döndü 1983-1984 yıllan arasında güçlendirilen ekonomik poiitıkalarla Türk ekonomisini uluslararası rekabet ortamma uygun bir yapıya kavuşturulmaya çahşıldı. Katma Değer ver- gisi uygulamaya konuldu. Vergi yapısı dolaylı vergilere kaydınldı, vergi oranı düşürülerek tasarrurun teşvikine önem verildi. 1985 yılı sonunda Istanbul t Ozcıl 'lı yıllar Menkul Kıymetler Borsası, ^ — ~ % 1986'da Bankalararası Para ^ ^ ^ ^ K | y ^ ^ 9 gM Pıyasası, 1989 yılında da ^ ^ ^ H H | ^ ^ ^ ^ ^ ^ « j Altm Pıyasası Merkez I ^ H I ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ R P 1 bankası öncülüğünde ^^E^^^^^^^^^^^^K. 1 hizmete sokuldu. Alınan bu ^^^^^^^^H^^^^^^^K.dt 1 kararlann da etkisiyle 1985- 1988 döneminde hızlı bir büyüme gerçekleştirildi. Uzun süre 100 milyon dolar düzeyinde kalan yıllık • Jwm yabancı sermaye girişleri ^^^^fc'-4 dlNt ^ ^ H 1988'de 352 milyon dolara ^ M P J İ t e . ^ ^ ^ H ulaştı. Türkiye-Avrupa ^ ^ ^ ^ ^ ^ V H H H P ^ ^ ^ ^ ^ H Topluluğu ilişkileri ^ ^ ^ ^ ^ ^ K ^^^^ ^ ^ ^ ^ ^ H canlanma sürecine girdi. ^ ^ ^ ^ ^ ^ A ^ ^ ^ ^ ^ ^ H Türkiye nisan 1987'de tam ^^^^^^m _ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H üyelik için başvuruda ^ ^ ^ ^ ^ V ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H bulundu. Ancak Özal ^ ^ ^ ^ V ^ ^ ^ ^ ^ ^ H ^ H ekonomisinin iki yüzü vardı. ^ ^ ^ ^ V M^^^^^^M^m "Ekonomiyi ^ ^ ^ H Jfl^^^^^^^J serbestleştiriyonım" adı ^ ^ ^ ^ H J İ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H altında. "devleti ekonomi- ^ ^ ^ ^ B ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ | den çekmek ve alanı ulus- ^ ^ ^ ^ B i ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ l lararası gfiçlere terk ^ ^ ^ ^ l ^ ^ ^ l ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ l etmek". Bu çerçevede, ^ ^ ^ ^ I ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H "adam kayırma", "rüşvet" ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H ekonomik yaşamın ayrümaz jiHjj^^^^^^^PI^^^^^^H bir parçası haline gelirken, T^^^m^^B^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ | Türk insanı "kara para", 1 k ^ ^ ^ ^ ^ ^ B "Hayali ihracat" gibi ^m—mg~ ^ ^ ^ ^ — sözcüklerle değıl tanışmak ^ ^ ^ ^ ^ L k ^ ^ ^ ^ ^ H içli dışiı hale geldi. Bir ^ ^ ^ ^ ^ | B L ^ ^ f ^ ^ ^ ^ ^ B yanda ekonomide dışa ^ ^ ^ ^ ^ ^ H İ İ B ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ I açıhna ve özelleştirme ^ • • ^ • ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ 1 süreçleri başlatılırken, öte ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H yandan rekabetçi ekono- ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ B minin kurallan hiçe ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H sayılarak bıreyler ya da ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H kuruluşlar zengin edildi. ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ 1 Özal politikalan ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H cumhurbaşkanhğı ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H ^ ^ B döneminde de devam etti. B ^ ^ ^ ^ ^ H ^ ^ ^ ^ ^ H ^ ^ H ^ H Uluslararası Para Fonu'nun (MF) kuruldugu yıl olan 1944'te kapısını çahnaya başlayan Türkiye, acı, üstelik başanlı olmayan reçeteler dayatan bu kuruluşa yaklaşık 56 yıldu* el açıyor. Kapısını çalan ülkelere dayatnğı polı- tikalarda yanlızca vereceği kredinin güvencesini düşünen, halkın çıkarlannı ise hiçbir durumda dikkate almayan IMF'ye üye olabümek için 1944'te Cumhuriyet tarihinin ilk büyük devalüasyonunu gerçekleştiren Türkiye'de bir ABD dolannın değeri 131,5 kuruştan 280 kuruşa yükseltildi. Türkiye, kuruldugu yıl 32 üye ülkenin para birimlerinin altın ve ABD dolan karşılığını ifade eden bir anlaşmayı açıklayan IMF'ye 1947'de Türkiye üye oldu. Bu tarihten sonra kamu yaranmn gözardı edildiği, IMF reçeteleri ile serbest piyasa ekonomisi dayatılarak, devletçilik ilkesinden tavizler istendi. 1958'de Türkiye'de IMF'nin baskısıyla Cumhuriyet tari- hinin en yüksek oranh devalüasyon yapılarak 1 dolar 2,80 liradan 9 liraya çıkanldı. Devalüasyon oranı yüzde 22i buluyordu. IMF ile "ilk Stand-By Antlaşması" da imzalandı. I969'da IMF ödemeler dengesi sıkıntısı olan ülkeler için SDR'yi (Özel Çekme Haklan) oluşturdu. 1960'dan itibaren 1970'lerin sonlanna kadar IMF-/ Türkiye ilişkileri Türkiyeîfe uygulanan planlı ve dışa kapalı ekonomi politikalan nedeniyle oldukça soruluydu. 1976'da Türkiye'ye verilen kredilerin nerelere harcandığını yerinde belirlemek amacıyla gelen IMF heyeti, işçi ücret- lerinin dondurulmasını ve yeni bir devalüasyon yapılmasını istedi. 1978'de IMF Yönetim Kurulu iki yıl içinde dört taksit halinde Türkiye'ye 450 milon dolar kredi verilmesine karar verdi. 1979'da Türkiye IMF ile yeni bir "Stand-By Antlaşması"imza- ladı. Türkiye gibi gelişmekte olan birçok ülkeye açtığı kredilerle dış ticaret açıklannın kapatılmasına yardımcı olma amacı güden IMF ancak 1980'li yıllara geündiğinde ekonomi politikalannı yönlendirici önerileriyle bu amacından uzaklaşü. 24 Ocak 1980 kararlan IMF baskısı altında ahndı. IMF, yine aym yıl bankalara Türkiye için bir destek mektubu gönderdirirken, faiz oranlan da serbest bırakıldı. Ardından Fon ile ile 3 yıllık yeni bir "Stand-By Antlaşması" imzalandı. Bu antlaşma ile Türkiye'ye yaklaşık 1 miryar 600 milyon dolar tutannda kredi verilmesi planlandı. Böylece Türkiye kotasına oranla en yüksek düzeyde krediyi almış oldu. Türkiye, 1983'te IMF ile yapüğı "Stand-By Antlaşması" ile de 240 milyon dolarlık kredi desteği sağladı. 1987'de IMF OECD ve Dünya Bankası'na Türkiye'nin büyüme hızının düşürüleceğine dair güvence verdi. 1992'de IMF üç ayn raporda Türkiye ekonomisindeki tehlike sinyaÛerine dikkat çekti. Fon'la yapıian diğer anlaşma ise 1994'de Tansu Çiller'in döneminde gerçekleştirildi. Bu anlaşma ile 610 milyon dolarlık kredi sağlandı. Ancak, IMF ile yapıian stand-by anlaşmalannın faturası çalışan kesim çıkanldı. Kamu kesiminde özelleştinne hızlandınrken, maaşlar kısıldı. işten çıkarmalar yaşandı. 22 Haziren 1998'de ANASOL hükümeti ile Fon arasında Yakın Izleme Anlaşması imzalandı. Bu anlaşması yeni bir stand-by ile Türkiye'ye mali destek getirecek bir sürecin başlangıcı olarak kabul edildi. anlaşmanın süresi 1999 Haziran'ında sona erdi. Türkiye ile IMF arasında Arahk ayında imzalanan Stand-By anlaşması 1 Ocak 20O0'de yürürlüğe giriyor. Söz konusu anlaşma, IMF ile 1947 yılından bu yana yapıian benzer dûzenlemelenn 18'incisini oluşturuy- or. Tüıkiye, IMF ile yaptığı anlaşmalar çerçevesinde, şimdiye kadar Fon'dan toplam 3 milyar 186 milyar SDR'lik bir mali kaynak kul- landı. 1 1900lu yıllann ekonomik olayları 1 1901 Osmanlı devleti yoğun olarak dış borç almaya başladı. 1903 Henry Ford, Detroit'te "Fotor Motor Company"i kurdu. 1907 ABD merkezli ulus- lararası bankacılık krizi. 1908 Meşrutiyet'ın ilamyla iç gümrükler kaldınldı. 1909 Sanayi yatınmlanm teşvik etmek için ilk teşvik yasası çıkanldı. 19HlstanbulTelefon şirketi, Ingiliz, Fransız ve ABD sermayesi tarafından kuruldu. 1914 Osmanlı, kapitülasy- onlan kaldırdığını ilan etti. Brüksel'de çokuluslu SOFI- NA yönetimi altındaki kon- sorsiyum, tüneli de içeren tstanbul Tramyav ve elektrik işletmesini kurdu. 1917 Paranın değeri düştü. Bir altın lira, 6 kağıt üraya eşıtlendı. 1919 ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) Versay Anlaşması ile kuruldu. 1920 Brükserdeki ve ulus- lararası konferansta her ülkenin bir Merkez Bankası kurması karan ahndı. 1923 ABD'de kriz. 718 şirket batu. Ahnanya'da hiperenflasyon. Bir paundluk ürünûn ilyatı 6 trilyon marka ulaştı. îzmir'de Türkiye Iktisat Kongresi toplandı. Türkiye'nin çeşitli böl- gelerinden yaklaşık bin 135 delegenin katıldığı kongrede Türkiye ekonomisinin gelişım çizgisi ortaya kondu. 1924 1908Temmuz'undan 1923 sonuna kadar devlet alacak ve borçlannı tasfıye eden kanun TBMM'de kabul edildi. 1925 Türkiye Lozan Antlaşmasrnın ilgili hükmü uyannca "Gümrük Vergisi" uygulamasma başladı. Aşar vergisi kaldınldı. 1927 Almnaya Japonya'da fînansal kriz. 37 Japon bankası kapandı. 1929 "Kara Salı". New York Borsası çöktü. Menkul Kıymeüer ve Kambiyo Borsalan Kanunu TBMM'de kabul edüdi. 1931 Türkiye Cumhuriyeti Merkez bankası faaliyete geçti. 1934 BirinciBeş Yıllık Sanayi Planı uygulanmaya başlandı. 1940 Üzerinde Inönü portrelerinin yer aldığı ilk kağıt paralar tedavüle çıkanldı. 1942 Ekmek karne ile dağıtümaya başlandı. Varlık Vergisi Kanunu TBMM'de kabul edildi. 1944 Varhk Vergisi Kanunu yürürlükten kaldınldı 1945 54 ülke sendikasının biraraya gelmesi sonucu Dünya İşçi Sendikalan Konfederasyonu (WFTE) kuruldu. BM'ye bağlı FAO (Yiyecek ve Tanm Orgütü) kuruldu. 1946 IMF faaliyete geçti. 1947 Truman Doktorini hazırlandı. Marshall Planı, ABD tarafından oluşturuldu. Türkiye IMF'ye üye oldu. 1951 Yabancı Sennaye Teşvik Kanunu kabul edildi Ocretli Hafta Tatili Kanunu yürürlüğe girdi. 1952 Japonya, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'na (IBRD) katıldı. 1954 Osmanlı döneminden kalan Duyun-i Umumiye çerçevesinde son borç öden- dı. 1955 Türkiye Avrupa Para Anlaşması'na katıldı. 1958 Avrupa para birimleri dolar karşısında konvertıbıl hale geldi. IMF'nnı baskısıyla Cumhuriyet tarihinin en yüksek oranındaki devalüasyonu yapılarak 1 dolar 2.80 liradan 9 liraya çıkanldı. 1959 Türkiye ortak üyelik icin AET'ye başvurdu. 1962 Çahşma Bakanı Bülent Ecevit'in başkanlığmda toplanan III. Çalışma Meclisi işçiye grev, işverene lokavt hakkının venlmesıni oy birliğıyle kabul etti. 1963 De GauUe Ingiltere'nin ortak pazara girmesini reddetti. Toplu Sözleşme Grev ve Lokavt Kanunu yürürlüğe girdi. Türkiye'nin ilk sanayi holdingi olan Koç Holding kuruldu. 1964 Türkiye ile AET arasında ortakhk kurulmasını öngören ve 12 Eylül 1963'te imzalanan Ankara anlaşması yürürlüğe girdi. 1966 En az (asgari) geçim indirimi uygulamasına başlandı. Koç Grobu'na bağlı Otosan'ın ımal ettıği ilk Türk otomobili Anadol 26 bin 800 lira peşin fîyatla saûşa çıkanldı. 1967 Avrupa Komısyonu kuruldu. Türkiye Devrimci işçi Sendikalan Konfederasyonu (DİSK) kuruldu. 1968 Fransa'da 9 milyon işçinin katıldığı büyük bir grev başladj. 1970 Cumhuriyet tarihinin 3. devalüasyonu yapılarak 1 ABD dolannın 9 Lira olan karşılıgı 14.85 lira olarak değistirildi. Ortak pazarta yeni anlaşma; Türkiye ve Avrupa Ekonomik Topluluğu, Brüksel'de Türkiye'nin üye- lik yolundaki hazıriık dööe- mini tamamladı. 1974 OPEC petrol krizi. Petrol fıyatlan 4 katına çıktı, kriz para piyasalanru çökertti. 1976 ABD, Japonya, Ahnanya, Fransa, Ingiltere, Itah/a ve Kanada'yı kap- sayan G-7 Grubu kuruldu ' 1979 tstanbul'da benzin kar- neye bağlandı. 1980 Üçüncü dünya borç krizinin başlangıcı. 24 Ocak kararlan açıklandı. Devalüasyon yapıldı. 24 Ocak kararlannı bütünleyen Bankalar Karamamesı çıktı. 1983 GAP'ın gercekleşmesinde ilk adım. Atatürk Barajı'nın temeli atıldı. 1985Türkiye'deKDV'li yaşam başladı. 1987 Türkiye'de bankalar açık piyasa işlemlerine başladı. 1989 Türk parası konvertibil hale getirerek TL'nin değerinin serbestçe belirlen- mesinin yolu açıldı. 1991 Avrupa'da parasal birliği tak\ ıme bağlayan Maastricht Anlaşması imza- landı. 1993 ABD, Kanadave Meksika NAFTA'yı imzal- adı. 1994 Dünya Ticaret Örgütü(DTÖ) kuruldu. Ekonomi darboğaza girdi. 5 Nisan kararlan açıklandı. 1995 Türkiye'nin AB ülkeleriyle gümrük büiiğmi öngören anlaşma imzalandı. 1996 îngiltere'de büyükbaş hayvanlarda deli-dana hastahğnun görühnesı nedeniyle bu ülkeden et ithalatı yasaklandı. AB ile Gümrük Birhği Anlaşması yürürlüğe girdi. 1997 Ekonomide "Kara Salı". 1998 Rusya'daki ekonomik kriz dünyayı sarstı. Yeni Vergi yasası TBMM genel kuruhında kabul edil- di. 1999 Avnıpa'da tek para bir- imıne geçildi. TBMM'de uluslararası tahkim yolunu acan Anayasa değişikliği kabul edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle