Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
••••üCumhurtyet
%lsuzluk günlük yaşarnın parçası oldu20. yüzyıla ağır kapitülasyonlar ve büyük dış
borç yükü ile giren Osmanlı Imparatorluğu,
I.Dünya Savaşı'nda alınan ağır yenilgi,
ardmdan ulusal bağımsızlık mücadelesi...
1923 yılında gencecik Türkiye Cumhuriyeti
işte bu dağ gibi sorunlann yükünü
omuzlayarak yaşam savaşına başlayacak ve
zorlu mücadelelerle geçen dopdolu bir asn
noktalayacaktı. Bir yandan Osmanirnın borç
yükü temizlenirken öte yandan batı modeli
esas alınarak Türk ekonomisi fılizlendirilmeye
çalışılıyordu. Cumhuriyetin ilk 10 yılı
ekonomik onanm ve kurumlaruı oluşturulma
dönemi oldu. Demiryollan millileştirildi,
Sanayiin Teşviki Yasası çıkartüdı, yeni sanayil-
er kuruldu. Ulusal bir ekonomi yaratılması
çerçevesinde ulusal kredi örgütlerinin de
geliştiıilmesine çahşıldı. Tabii bu arada
dûnyadaki siyasi ve ekonomik gelişmelerden
Türkiye de nasibini aldı. 1929 yılında ABD'de
New York Borsası'nı çöküşü ile başlayan ve
kısa sürede bir çok ülkeyi etkisi altına alan
"Büyük Buhran", ülke ekonomilerini
"devletçi politikalann" uygulanmasına
yöneltti. "Korumacı" hükümet politikalan
Hitler'i iktidara getirecek sürecin de
başlangıcını oluştururken hemen peşi sıra
çıkan 2. Dünya Savaşı diğer ülkeler gibi
Türkiye'yi de uzun yıllar süren kıtlık gün-
lerinin içine sokacak, ekmek kameye
bağlanacak, TL'nin değeri düşücek,
hammadde sıkıntısı olduğu için sanayi üretimi
düsecek, iflaslar ve işsizlik giderek artacaktı.
Savaş sonrası dönem batıda olduğu gibi
Türkiye'de de liberal politikalann uygulanma
dönemi oldu. Bu arada uluslararası ekonomik
ve fmansal ilişkilerin düzenlenmesi amacıyla
IMF ve Dünya Bankası
kuruldu. 1947 yılında Cenevre'de imzalanan
GATT anlaşması ticaret politikalannı
uyumlulaştırmak ve uluslararası ticareti
serbestleştirmek amacıyla atılan ilk adım oldu.
Bu arada ülkeler birbirleri ile siyasi ve
ekonomik açıdan gruplaşmaktan da geri
kalmadılar. Daha sonra adı Avrupa Birliği
olarak değişecek olan Avrupa Ekonomik
Topluluğu (AET), NAFTA, COMECON ve
diğer bloklar oluştu. Türkiye'de ise Demokrat
Parti'nin iktidan yaşanıyordu. Döneme
damgasını vuran en önemli unsur "planlı
ekonomini yadsınması" ve bunun sonucu
yaşanmaya başlayan "ekonomik kargaşa" oldu.
Demiryolu politikasının bir yana bırakılarak
karayollannın ana ulaşım aracı yapılması,
traktörün tanm kesimine hızla girişi, bunlan
izleyen "göç dalgalan" sonucu kentlileşme
firtınası sonraki yıllann ekonomik, siyasal ve
toplumsal gelişmelerinin giriş kapısı özelliği
taşıdı. Batılı kapitalist ekonomilerde uygulanan
liberal planlama anlayışı bile kabul edilmiyor,
ekonomi hükümetin aldığı günlük kararlarla,
özel girişimin doğal eğilimlerine göre şekil-
leniyordu. Sonuç "Enflasyon" biçiminde
ortaya çıktı ve Türk halkını için yüzyılın
sonuna kadar 'enflasyonlu yaşama' ahştıracak
süreç başladı. Yaklaşık her 10 yılda bir
yapıian askeri darbelerin aralannda geçen
dönemlerde Türkiye sanayileşmeye çalıştı,
başta Keban olmak üzere barajlar açıldı,
santrallar kuruldu, mılyonlarca işçi çaüşmak
üzere Almanya'ya gitti. Özallı yıllan, Çillerli
yıllar izledi. Süleyman Demirel ise asla ne
televizyon ekranlanndan ne de açılış ve temel
atma törenlerinden eksik kaldı. "Hayali
ihracat", "rüşvet", "yolsuzluk" sözcükleri
günlük yaşamın vazgeçilmez öğeleri olurken
Türk halkı "özelleştirme" ardmdan
"uluslararası tahkim" gibi acı ilaçlan içmeye
zorlandı. Bireysel çıkarlann toplumsal
yararlann önüne geçmesi ve kamu yararmı
gözardı eden uygulamalann neredeyse "devlet
politikası" haline getirilmesiyle Türkiye
bugün içinden çıkamadığı sorunlarla karşıya
karşıya kalmış oldu. Doğu ile Batı arasındaki
gelir uçurumunun son yıllarda 11 kat
derinleştiği, dış ticaret ve bütçe açığının
giderek büyüdüğü, üretimden çok haksız
kazancm toplumsal değerleri altüst ettıği
ülkede yüksek enflasyon, işsizlik gibi sorunlar
da varhğmı sürdürüyor.
2OOOde çalısanları neler bekliyoı*:
Çalışan yine
mağdur olacak
Çalışanlar yeni yılda
enflasyon altında
bırakılacak ücretleriyle
yine mağdur bırakılacak-
lan endişesi içinde. 2000
yılı için belirlenen
enflasyon oraru yüzde 25
iken, halen varolan gerçek
enflasyon oranı yüzde 65
gibi yüksek bir rakam.
Petrol-iş sendikasının
verdiğı bilgilere göre, aylık
200 milyon lira alan bir
ücretlinin 1999 yılına ait
%65 oranındaki enflasyon
ile gerçek ücreti 121.2
milyon liraya düşerken,
%25 artışla 250 milyon
liraya çıkanlan 2000 yılı
ücretler gerçekte 1999 yılı
gerçek ücret düzeyinin 80
milyon lira altında kalacak.
Yeni yılda ücretliler
gülmezken, rantiye kesimi
lehine gelişmeler olacak.
2000 yılı vadeli.yüzde 111
faizle satılan kamu
kağıtlan rantiyeye milli
gelirin yüzde 20'sini ı a ı w
'
verirken. gerçek ücretJeri
yüzde 39.4 oramnda
düşürecek. Yeni yılda
düşük tutulacak döviz
kurlanyla ıthalat artarken
ihracat düşecek ve dış açık
büyüyecek. Ücret
düşüşleriyle daralan iç
talep yatınmlann artışını
da engelleyecek ve işsizlik
büyüyen bir toplumsal
yara olmaya devem
edecek. Eİconomide bir
yandan "esnekleşme"
gereği ücretler ve
istıhdam düşerken, diğer
yandan işverence
savunulan "serbest piyasa
ekonomisi "kurallan gereği
fıyatlar serbest bırakılacak.
2000 yılında sendikalar
olarak başlıca hedeflerimiz
şöyledir:" ücret artışlannın
yaşanan enflasyona göre
yapılması",
özelleştirmelerin
durdurulması ve kamu
girişimciliğinin
arttınlması", "sendikal
örgütlenmenin
yoğunlaşönlması"," 12
Eylül çalışma mevzuatmın,
kabul edilen ILO
Sözleşmelerine göre
yeniden düzenlenmesi",
gaspedilen sosyal
güvenlik haklarmm geri
alınması", "iş
güvencesinin
sağlanması", "kamu
çalışanlannın grevli, toplu
iş sözleşmeli yasal
haklara kavuşturulması",
"esnekliğin tahribatının
önlenmesini". 2000'de
sendikal politikalanrmz
2000 yılı toplu iş
sözleşmelerindeki
hedefımizde bir değişiklik
olmayıp, mevcut toplu iş
sözleşme hedef ve
politikalanmız 2000
yılında da sürecektir. Toplu
iş sözleşmelerinde ücret
artış talebimiz, 1999 kamu
toplu iş sözleşmelerinde
kabul edildiği
gibi,"yaşanan enflasyonun
gerçek ücretlere
getirdiği kaybın telafisi ve
refah payunn toplam
ücretlere eklenmesi"
biçimindedir.
Krizler küreselleşti
1997 yılında Güneydoğu Asya'da başlayan
ekonomik kriz önce bu ülkelerle yatınmı ve iş
ilişkisi olan ülkeleri ardından tüm dünyayı etkisi
altına atdı
Tekstil ve otomotiv en çok yara alan sektörler
olurken fatura daha çok gelişmekte olan
ülkelere çıktı. Sıcak parannı ani geriye çekilişi
borsalan allak bullak etti. Birçok küçük ve orta
ölçekli işletme kapısına kilit vurmak zorunda
kaldı. tkinci büyük dalga 18 ağustos gûnü
Rusya'nın bütün dış ödemelerini 90 gün süreyle
durdunnası ve yabancılann bir yıldan kısa
vadeli yatınm yapmasıru yasaklaması ile geldi.
Haber dünya borsalannnı peşpeşe çökmesine
yol açtı.Güneydoğu Asya krizinin ilk
dalgasından fazla etkilenmeyen Türkiye
ekonomisi Rusya krizi ile alabora oldu.
Piyasalardan yaklaşık 7 milyar dolar çekildi ve
önemli bir kaynak sorunu ile karşı karşıya
kalmdı. _ :
Gelecekstand-by 'lara endekslendi
| Darbe destekli 24 Ocak kararları | ;
Tıırgu
Tarihe "24 ocak kararlan"
diye geçen ekonomik önlem-
lerin miman Demirel
hükümetinın bürokrat-
teknokrat kanattakı miman
Turgut Özal'dı. 24 ocak
kararlanndan 8 ay sonra
gerçekleştinlen 12 Eylül
darbesi Özal'ı ekonomi poli-
tikasının sorumlu mevkiine
oturttu. Özal, askeri bir
yönetim ile desteklenme
şansına erişen 24 ocak
kararlannnı mantığını
genişletti. Türk
ekonomisinin
"serbestleşmesini" ve "dı$
dünya ile bütünleşmesini"
amaçlayan Özal modeli
gördüğü desteğe karşm
büyük sıkıntı yarattı. Serbest
bırakılan faize dayalı olarak
piyasadan büyük paralar
toplayan bankerlerin
yarattığı kriz Özal'uı isti-
fasına yol açsa da 1983
yılında yapıian genel seçim-
lerde ANAVATAN partisini
kurarak ve başbakan olarak
yeniden iktidara döndü
1983-1984 yıllan arasında
güçlendirilen ekonomik
poiitıkalarla Türk
ekonomisini uluslararası
rekabet ortamma uygun bir
yapıya kavuşturulmaya
çahşıldı. Katma Değer ver-
gisi uygulamaya konuldu.
Vergi yapısı dolaylı vergilere
kaydınldı, vergi oranı
düşürülerek tasarrurun
teşvikine önem verildi. 1985
yılı sonunda Istanbul
t Ozcıl 'lı yıllar
Menkul Kıymetler Borsası, ^ — ~ %
1986'da Bankalararası Para ^ ^ ^ ^ K | y ^ ^ 9 gM
Pıyasası, 1989 yılında da ^ ^ ^ H H | ^ ^ ^ ^ ^ ^ « j
Altm Pıyasası Merkez I ^ H I ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ R P 1
bankası öncülüğünde ^^E^^^^^^^^^^^^K. 1
hizmete sokuldu. Alınan bu ^^^^^^^^H^^^^^^^K.dt 1
kararlann da etkisiyle 1985-
1988 döneminde hızlı bir
büyüme gerçekleştirildi.
Uzun süre 100 milyon dolar
düzeyinde kalan yıllık
• Jwm
yabancı sermaye girişleri ^^^^fc'-4 dlNt ^ ^ H
1988'de 352 milyon dolara ^ M P J İ t e . ^ ^ ^ H
ulaştı. Türkiye-Avrupa ^ ^ ^ ^ ^ ^ V H H H P ^ ^ ^ ^ ^ H
Topluluğu ilişkileri ^ ^ ^ ^ ^ ^ K ^^^^ ^ ^ ^ ^ ^ H
canlanma sürecine girdi. ^ ^ ^ ^ ^ ^ A ^ ^ ^ ^ ^ ^ H
Türkiye nisan 1987'de tam ^^^^^^m _ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H
üyelik için başvuruda ^ ^ ^ ^ ^ V ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H
bulundu. Ancak Özal ^ ^ ^ ^ V ^ ^ ^ ^ ^ ^ H ^ H
ekonomisinin iki yüzü vardı. ^ ^ ^ ^ V M^^^^^^M^m
"Ekonomiyi ^ ^ ^ H Jfl^^^^^^^J
serbestleştiriyonım" adı ^ ^ ^ ^ H J İ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H
altında. "devleti ekonomi- ^ ^ ^ ^ B ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ |
den çekmek ve alanı ulus- ^ ^ ^ ^ B i ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ l
lararası gfiçlere terk ^ ^ ^ ^ l ^ ^ ^ l ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ l
etmek". Bu çerçevede, ^ ^ ^ ^ I ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H
"adam kayırma", "rüşvet" ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H
ekonomik yaşamın ayrümaz jiHjj^^^^^^^PI^^^^^^H
bir parçası haline gelirken, T^^^m^^B^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ |
Türk insanı "kara para", 1 k ^ ^ ^ ^ ^ ^ B
"Hayali ihracat" gibi ^m—mg~ ^ ^ ^ ^ —
sözcüklerle değıl tanışmak ^ ^ ^ ^ ^ L k ^ ^ ^ ^ ^ H
içli dışiı hale geldi. Bir ^ ^ ^ ^ ^ | B L ^ ^ f ^ ^ ^ ^ ^ B
yanda ekonomide dışa ^ ^ ^ ^ ^ ^ H İ İ B ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ I
açıhna ve özelleştirme ^ • • ^ • ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ 1
süreçleri başlatılırken, öte ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H
yandan rekabetçi ekono- ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ B
minin kurallan hiçe ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H
sayılarak bıreyler ya da ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H
kuruluşlar zengin edildi. ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ 1
Özal politikalan ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H
cumhurbaşkanhğı ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H ^ ^ B
döneminde de devam etti. B ^ ^ ^ ^ ^ H ^ ^ ^ ^ ^ H ^ ^ H ^ H
Uluslararası Para Fonu'nun (MF)
kuruldugu yıl olan 1944'te kapısını
çahnaya başlayan Türkiye, acı, üstelik
başanlı olmayan reçeteler dayatan bu
kuruluşa yaklaşık 56 yıldu* el açıyor.
Kapısını çalan ülkelere dayatnğı polı-
tikalarda yanlızca vereceği kredinin
güvencesini düşünen, halkın
çıkarlannı ise hiçbir durumda dikkate
almayan IMF'ye üye olabümek için
1944'te Cumhuriyet tarihinin ilk
büyük devalüasyonunu gerçekleştiren
Türkiye'de bir ABD dolannın değeri
131,5 kuruştan 280 kuruşa yükseltildi.
Türkiye, kuruldugu yıl 32 üye ülkenin
para birimlerinin altın ve ABD dolan
karşılığını ifade eden bir anlaşmayı
açıklayan IMF'ye 1947'de Türkiye
üye oldu. Bu tarihten sonra kamu
yaranmn gözardı edildiği, IMF
reçeteleri ile serbest piyasa ekonomisi
dayatılarak, devletçilik ilkesinden
tavizler istendi. 1958'de Türkiye'de
IMF'nin baskısıyla Cumhuriyet tari-
hinin en yüksek oranh devalüasyon
yapılarak 1 dolar 2,80 liradan 9 liraya
çıkanldı. Devalüasyon oranı yüzde
22i buluyordu. IMF ile "ilk Stand-By
Antlaşması" da imzalandı.
I969'da IMF ödemeler dengesi
sıkıntısı olan ülkeler için SDR'yi
(Özel Çekme Haklan) oluşturdu.
1960'dan itibaren 1970'lerin sonlanna
kadar IMF-/ Türkiye ilişkileri
Türkiyeîfe uygulanan planlı ve dışa
kapalı ekonomi politikalan nedeniyle
oldukça soruluydu. 1976'da
Türkiye'ye verilen kredilerin nerelere
harcandığını yerinde belirlemek
amacıyla gelen IMF heyeti, işçi ücret-
lerinin dondurulmasını ve yeni bir
devalüasyon yapılmasını istedi.
1978'de IMF Yönetim Kurulu iki yıl
içinde dört taksit halinde Türkiye'ye
450 milon dolar kredi verilmesine
karar verdi. 1979'da Türkiye IMF ile
yeni bir "Stand-By Antlaşması"imza-
ladı. Türkiye gibi gelişmekte olan
birçok ülkeye açtığı kredilerle dış
ticaret açıklannın kapatılmasına
yardımcı olma amacı güden IMF
ancak 1980'li yıllara geündiğinde
ekonomi politikalannı yönlendirici
önerileriyle bu amacından uzaklaşü.
24 Ocak 1980 kararlan IMF baskısı
altında ahndı. IMF, yine aym yıl
bankalara Türkiye için bir destek
mektubu gönderdirirken, faiz oranlan
da serbest bırakıldı. Ardından Fon ile
ile 3 yıllık yeni bir "Stand-By
Antlaşması" imzalandı. Bu antlaşma
ile Türkiye'ye yaklaşık 1 miryar 600
milyon dolar tutannda kredi verilmesi
planlandı. Böylece Türkiye kotasına
oranla en yüksek düzeyde krediyi
almış oldu.
Türkiye, 1983'te IMF ile yapüğı
"Stand-By Antlaşması" ile de 240
milyon dolarlık kredi desteği sağladı.
1987'de IMF OECD ve Dünya
Bankası'na Türkiye'nin büyüme
hızının düşürüleceğine dair güvence
verdi. 1992'de IMF üç ayn raporda
Türkiye ekonomisindeki tehlike
sinyaÛerine dikkat çekti.
Fon'la yapıian diğer anlaşma ise
1994'de Tansu Çiller'in döneminde
gerçekleştirildi. Bu anlaşma ile 610
milyon dolarlık kredi sağlandı. Ancak,
IMF ile yapıian stand-by
anlaşmalannın faturası çalışan kesim
çıkanldı. Kamu kesiminde
özelleştinne hızlandınrken, maaşlar
kısıldı. işten çıkarmalar yaşandı.
22 Haziren 1998'de ANASOL
hükümeti ile Fon arasında Yakın
Izleme Anlaşması imzalandı. Bu
anlaşması yeni bir stand-by ile
Türkiye'ye mali destek getirecek bir
sürecin başlangıcı olarak kabul edildi.
anlaşmanın süresi 1999 Haziran'ında
sona erdi. Türkiye ile IMF arasında
Arahk ayında imzalanan Stand-By
anlaşması 1 Ocak 20O0'de yürürlüğe
giriyor. Söz konusu anlaşma, IMF ile
1947 yılından bu yana yapıian benzer
dûzenlemelenn 18'incisini oluşturuy-
or. Tüıkiye, IMF ile yaptığı
anlaşmalar çerçevesinde, şimdiye
kadar Fon'dan toplam 3 milyar 186
milyar SDR'lik bir mali kaynak kul-
landı.
1 1900lu yıllann ekonomik olayları 1
1901 Osmanlı devleti yoğun
olarak dış borç almaya
başladı.
1903 Henry Ford, Detroit'te
"Fotor Motor Company"i
kurdu.
1907 ABD merkezli ulus-
lararası bankacılık krizi.
1908 Meşrutiyet'ın ilamyla
iç gümrükler kaldınldı.
1909 Sanayi yatınmlanm
teşvik etmek için ilk teşvik
yasası çıkanldı.
19HlstanbulTelefon
şirketi, Ingiliz, Fransız ve
ABD sermayesi tarafından
kuruldu.
1914 Osmanlı, kapitülasy-
onlan kaldırdığını ilan etti.
Brüksel'de çokuluslu SOFI-
NA yönetimi altındaki kon-
sorsiyum, tüneli de içeren
tstanbul Tramyav ve elektrik
işletmesini kurdu.
1917 Paranın değeri düştü.
Bir altın lira, 6 kağıt üraya
eşıtlendı.
1919 ILO (Uluslararası
Çalışma Örgütü) Versay
Anlaşması ile kuruldu.
1920 Brükserdeki ve ulus-
lararası konferansta her
ülkenin bir Merkez Bankası
kurması karan ahndı.
1923 ABD'de kriz. 718
şirket batu.
Ahnanya'da hiperenflasyon.
Bir paundluk ürünûn ilyatı 6
trilyon marka ulaştı.
îzmir'de Türkiye Iktisat
Kongresi toplandı.
Türkiye'nin çeşitli böl-
gelerinden yaklaşık bin 135
delegenin katıldığı kongrede
Türkiye ekonomisinin
gelişım çizgisi ortaya kondu.
1924 1908Temmuz'undan
1923 sonuna kadar devlet
alacak ve borçlannı tasfıye
eden kanun TBMM'de kabul
edildi.
1925 Türkiye Lozan
Antlaşmasrnın ilgili hükmü
uyannca "Gümrük Vergisi"
uygulamasma başladı.
Aşar vergisi kaldınldı.
1927 Almnaya Japonya'da
fînansal kriz. 37 Japon
bankası kapandı.
1929 "Kara Salı". New
York Borsası çöktü.
Menkul Kıymeüer ve
Kambiyo Borsalan Kanunu
TBMM'de kabul edüdi.
1931 Türkiye Cumhuriyeti
Merkez bankası faaliyete
geçti.
1934 BirinciBeş Yıllık
Sanayi Planı uygulanmaya
başlandı.
1940 Üzerinde Inönü
portrelerinin yer aldığı ilk
kağıt paralar tedavüle
çıkanldı.
1942 Ekmek karne ile
dağıtümaya başlandı.
Varlık Vergisi Kanunu
TBMM'de kabul edildi.
1944 Varhk Vergisi Kanunu
yürürlükten kaldınldı
1945 54 ülke sendikasının
biraraya gelmesi sonucu
Dünya İşçi Sendikalan
Konfederasyonu (WFTE)
kuruldu.
BM'ye bağlı FAO (Yiyecek
ve Tanm Orgütü) kuruldu.
1946 IMF faaliyete geçti.
1947 Truman Doktorini
hazırlandı.
Marshall Planı, ABD
tarafından oluşturuldu.
Türkiye IMF'ye üye oldu.
1951 Yabancı Sennaye
Teşvik Kanunu kabul edildi
Ocretli Hafta Tatili Kanunu
yürürlüğe girdi.
1952 Japonya, Uluslararası
Para Fonu (IMF) ve Dünya
Bankası'na (IBRD) katıldı.
1954 Osmanlı döneminden
kalan Duyun-i Umumiye
çerçevesinde son borç öden-
dı.
1955 Türkiye Avrupa Para
Anlaşması'na katıldı.
1958 Avrupa para birimleri
dolar karşısında konvertıbıl
hale geldi.
IMF'nnı baskısıyla
Cumhuriyet tarihinin en
yüksek oranındaki
devalüasyonu yapılarak 1
dolar 2.80 liradan 9 liraya
çıkanldı.
1959 Türkiye ortak üyelik
icin AET'ye başvurdu.
1962 Çahşma Bakanı Bülent
Ecevit'in başkanlığmda
toplanan III. Çalışma
Meclisi işçiye grev, işverene
lokavt hakkının venlmesıni
oy birliğıyle kabul etti.
1963 De GauUe
Ingiltere'nin ortak pazara
girmesini reddetti.
Toplu Sözleşme Grev ve
Lokavt Kanunu yürürlüğe
girdi.
Türkiye'nin ilk sanayi
holdingi olan Koç Holding
kuruldu.
1964 Türkiye ile AET
arasında ortakhk
kurulmasını öngören ve 12
Eylül 1963'te imzalanan
Ankara anlaşması yürürlüğe
girdi.
1966 En az (asgari) geçim
indirimi uygulamasına
başlandı.
Koç Grobu'na bağlı
Otosan'ın ımal ettıği ilk
Türk otomobili Anadol 26
bin 800 lira peşin fîyatla
saûşa çıkanldı.
1967 Avrupa Komısyonu
kuruldu.
Türkiye Devrimci işçi
Sendikalan Konfederasyonu
(DİSK) kuruldu.
1968 Fransa'da 9 milyon
işçinin katıldığı büyük bir
grev başladj.
1970 Cumhuriyet tarihinin
3. devalüasyonu yapılarak 1
ABD dolannın 9 Lira olan
karşılıgı 14.85 lira olarak
değistirildi.
Ortak pazarta yeni anlaşma;
Türkiye ve Avrupa
Ekonomik Topluluğu,
Brüksel'de Türkiye'nin üye-
lik yolundaki hazıriık dööe-
mini tamamladı.
1974 OPEC petrol krizi.
Petrol fıyatlan 4 katına
çıktı, kriz para piyasalanru
çökertti.
1976 ABD, Japonya,
Ahnanya, Fransa, Ingiltere,
Itah/a ve Kanada'yı kap-
sayan G-7 Grubu kuruldu '
1979 tstanbul'da benzin kar-
neye bağlandı.
1980 Üçüncü dünya borç
krizinin başlangıcı.
24 Ocak kararlan açıklandı.
Devalüasyon yapıldı.
24 Ocak kararlannı
bütünleyen Bankalar
Karamamesı çıktı.
1983 GAP'ın
gercekleşmesinde ilk adım.
Atatürk Barajı'nın temeli
atıldı.
1985Türkiye'deKDV'li
yaşam başladı.
1987 Türkiye'de bankalar
açık piyasa işlemlerine
başladı.
1989 Türk parası konvertibil
hale getirerek TL'nin
değerinin serbestçe belirlen-
mesinin yolu açıldı.
1991 Avrupa'da parasal
birliği tak\ ıme bağlayan
Maastricht Anlaşması imza-
landı.
1993 ABD, Kanadave
Meksika NAFTA'yı imzal-
adı.
1994 Dünya Ticaret
Örgütü(DTÖ) kuruldu.
Ekonomi darboğaza girdi.
5 Nisan kararlan açıklandı.
1995 Türkiye'nin AB
ülkeleriyle gümrük büiiğmi
öngören anlaşma imzalandı.
1996 îngiltere'de büyükbaş
hayvanlarda deli-dana
hastahğnun görühnesı
nedeniyle bu ülkeden et
ithalatı yasaklandı.
AB ile Gümrük Birhği
Anlaşması yürürlüğe girdi.
1997 Ekonomide "Kara
Salı".
1998 Rusya'daki ekonomik
kriz dünyayı sarstı.
Yeni Vergi yasası TBMM
genel kuruhında kabul edil-
di.
1999 Avnıpa'da tek para bir-
imıne geçildi.
TBMM'de uluslararası
tahkim yolunu acan Anayasa
değişikliği kabul edildi.