Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'29 EKİM 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tespih
teşhirindeki
amaç
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-A\AP Genel "
Başkan Yardımcısı
Abdülkadir Baş. koalisyon
ortaklarmın kımlik
.bunalımında oiduğunu \e
kendilenndekı bu kavgayı
ANAP'a taşımaya
çahitıklannı ıleri sürerek
'"ANAP'ın yeni kimlik
'arayışına ıhtıyacı yoktur"
dedi. Abdülkadir Baş.
ANAP Genel Merkezi'nde
-düzenledığı basın
toplantısında. Başbakan
Necmettın Erbakan'ın
yıllardır dılegetirdiği
\aatlerinde yaptıgı "U
_dönüşlen" nedeniyle kendi
tabanındaki rahatsızlığı
örtmek için dikkatleri
başka tarafa çekmeye
çalıştığını söyledi
-Abdülkadir Baş. ANAP'ın
kimlığini merak eden
liderlere sorulan
bulunduğunu belırterek
"Tespih teşhiriyle \e
söylem degıştimıekle
hangi kımlige bürünmek
istiyorsunuz" dıve sordu.
"Devlet
kaynakları boşa
gidiyor'
• DİYARBARJR
(Cumhuriyet Biirosu) - Bir
dizi temaslarda bulunmak
ûzere Diy arbakır'a gelen
De\!et Bakanı Salim
Ensarıoğlu. bürokratlann
bölgeyi tanımadan planlar
hazırladıklannı. bu nedenle
devlet kaynaklarının boşa
gittiğini söyledi. Bölgedeki
yetkilılenn yazdığı
raporlann Ankara "daki bazı
bürokratlar tarafından
dikkate alınmadığını
vurgulavan Ensarioğlu.
bakanlann kendilerine
bağlı bürokratlan
Türkıve'nin her verine
göndermeleri gerektiğini
söyledi.
Açlık grevinde
37 ü
ç
37. gün• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-İranlı
îıgınmacılann Insan
ftaklan Dernegi(lHD)
Genel Merkezi'nde
>ürdüj"dükJeri açlık grevi.
37. gimünegirdi. 3
sıgmmacının saglık
durumu hekim müdahalesi
gerektirmesine karşın.
eylemcıler tıbbi yardımı
reddettüer. Sığınmacılar,
Türkive'de desteğini
açıklayan gönüllü
kuruluşlann. uluslararası
toplumun insanı
koridorlanndan
yararlanarak koruma
sağlayacak Batı
ülkelerindeki insani
kuruluşlarla iletişim
kurmasını bekliyorlar.
MED-TV'nİn
paralam
• STRASBOURG (AA) -
PKK'nın televizyon kanalı
MED-TV'nin paralannı
aklama gırişiminde
bulunan Kanadalı işadamı
Roger Adam. bugün
Lüksemburg'da yargt
önüneçıkanlacak. 7aydır
tutuklu bulunan Roger
Adam'ın suçlu bulunması
halinde 1 yıl ile 5 yıl
arasında hapis cezasına
çarptınlması bekleniyor.
Fransa'nın Metz kentinde
yayımlanan Republicain
Lorrain gazetesinde yer
alan habere göre. Adam.
1996 vılı şubat ayında.
Kıbns Rum kesiminden
kendi hesabına getirmek
istediği nakit parayı.
Lüksemburg'daki Banque
Continentale'da aklama
girişiminde bulunmuştu.
Adam. daha önce
mahkemede yaptığı
sa\wmada. kaynağını
bilmediği parafan.
alacağı komisyon
fcarsılığında daha sonra
MED-TVye aktaracağinı
fcabul etmişti.
Muş'ta çatışma:
1 şehit
• Ml'Ş(AA)-Muş'un
Üçevler kırsalında
gihenlik kuv\etlen ile
üerönstler arasında çıkan
şjlahlı çatışmada. uzman
|avuş Metin Özdem şehit
iidu. iki er yaralandı.
Bölgedeki çatışmaların
jaman zaman de\am
îttiğıni belirten yetkililer,
jlen teröristlerin sayısıyla
Igiİ! bilgınin, bölgede
«•apılacak arama. tarama
:ali;malanndan sonra
en'.eceöini bildirdi.
Kuzey Irak'taki Kürt gruplarla görüşme bugün ya da yann Ankara'da gerçekleştirilecek
Görüşmelere 'Bedr' gölgesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ku-
zey Irak'ta çatışmalan yer yer süren Kiir-
distan Demokratik Partısı (KDP) ve Kür-
distan Yurtseverler Birliği (KYBl arasın-
da varılan ateşkesin ardından bölgede ka-
lıcı bir barış \e istikrar ortamının sağlan-
masına yönelık görüşmelerin bugün ya da
yann Ankara'da yapılması bekleniyor.
ABD'nin arabuluculuğunda. Türkiye ve
İngiltere'nin gözetiminde yapılacak görüş-
melerin başansı. KYB lideri Celal Talaba-
ni'nin Tahran'a gitmesi ve KYB'nin İran des-
tekli Bedr birliklerini Kuzey Irak'a çağır-
dıeına ilişkın haberlerle aölszelendi.
KDP lideri Mesud Barzanîve KYB lide-
ri Talabani ile geçen hafta içınde ayrı ayrı
görüşen ABD Dışışlen Bakan Yardımcısı
Robert Pelletreau. dün Ankara'ya geldi.
KDP \e KYB arasında yıllardır süren ça-
tışmalann sona erdirilerek. Kuzey Irak'ta ge-
Kürt grupları arasında Ankara'da yapılması öngörülen Kuzey Irak
görüşmeleri öncesi KYB lideri Talabani'nin Tahran ile dirsek
temasını sürdürmesi ve İran destekli Bedr birliklerini bölgeye
çağırdığı yolundaki haberler banş ortamına gölge düşürücü
gelişmeler olarak nitelendirildi.
çici bir yerel yönetim kurulmasına ilişkin
"uzlaştırma görüşmeleri", bugün ya da y a-
rın Ankara'da başlayaeak.
Ancak. Talabani'ninhalen İran ile dirsek
temasını sürdürmesi ve Tahran destekli
Bedr bırlıklennin Kuzey Irak "a girerek
KYB'ye destek verdikleri yolundaki ha-
berler KDP'nin eles.tiri.sine neden oluyor.
KDP'nın Ankara Temsılcisi Sefin Diza-
yi son 15 günde İran destekli 4 bin Bedr
askerinın bölgeye gırdiğini: Çekiç Güç'e bağ-
lı erken uyarı uçaklan Awacslann bu birlik-
leri tespit edememesinin "anlaşılmaz" oi-
duğunu kaydetmişti.
Dışışlen Bakanlığı'ndan üst düzey yet-
kililer de. tran'ın Bedr birliklerini kullana-
rak bölgeye nüfuzetme çabasmda olduğu-
nun anlaşıldığını belirttiler.
Cst düzey bir diplomat. iran'ın Kuzey
Irak'a müdahale ertiği yolundaki gelişme-
lerle ilgılı Tahran yönetimi ile temasa geç-
tıklerinı belirterek. Irak'uı Ankara daki Bü-
yükelçisi Mij\el EITikriti ile de geçen haf-
ta Dişişlen Bakanlığı'nda bir görüşme ya-
pıldığını bildirdi.
Bugörüşmede Ankara. Irak tarafına Kürt
İzmir
gergin
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu)-CHP Izmir
fl Örgütü'nde
çoğunluğunu genel
merkez yanlılannın
oluşturdugu birgrubun.
11 Başkanı Osman
Özgüven'i ıstifaya
çağınnalanna tepkiler
sürüyor. CHP !zmir !l
Gençlik Kurulu Başkanı
Okan Kariıdağ.
Özgüven'e yönelik
eliştirileri 'talihsiz'
olarak nıtelendirirken
"Osman Özgüven'e
yapılan eleştiriJerle asıl
olarak verdiği demokrasi
mücadflesinin
y ıpratılmaya çalışıldığını
düşünüyoruz" dedi.
CHP Izmirörgütünde
Karşıyaka ve Konak ilçe
başkanlarıy la birlikte
çoğunluğu Genel Başkan
Baykal yanlısı olarak
bilinenlerin Özgüven'i
istifaya çağırmalan.
çeşitli tartışmalara yol
açmıştı. Kadın kollan
başkanının dışında diğer
yöneticilerin Özgüven'e
verdiği deste|e, dün de
gençler katıldı.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
grupları ile yapılmakta olan temaslarhak-
kında bilgi verirken. görüşmelerin VV'as-
hington ya da Londra y erine Ankara'da ger-
çekleştirilerek Bağdat'ın tepkisini azaltma-
yı amaçladığı mesajını verdi.
'Tribünlere o\nanıı>oruz''
Türkiye'nın görüşmelere gözlemci sıfa-
tıylakatılmaklaberaberyanıbaşındaki Ku-
zey Irak'ta banşın sağlanması içın geçmı-
şe göre daha aktif rol oynadığı bildirildı. Dip-
lomatik kaynaklar. "f ürkiyetribünlereoy-
namıyor. Kuzey Irak için aktif rol oynuyo-
ruz" dediler.
Ankara görüşmeleri nin, geçen yıl İrlan-
da'da başlatılan Drogheda sürecinin birde-
vamı olup olmayacağı konusunun da bu
toplantılarda belli olaeağı görüşü dile geti-
rilirken. görüşmelerde şu unsurlann önce-
likli olarak ele alınacağı bildirildi:
- Ateşkesin kakılığının sag-
lanması. Kürt grupların ara-
larında çıkan her türlü so-
run karşısında silaha sarıl-
malarının önüne geçilmesi
için otkin bir yöntem bulun-
ması. Pelletreau'nun. Silopi
\e Ankara'da Kürt liderler-
leyaptığı görüşmelerde, Bar-
zani'nin İran askeri vartığı-
nın bölgeden çekilmesi ve
KYB'nin Dokan barajından
söktüğü elektronik aygıtları
\ erine takarak kendilerine
elektrik vermesi koşullan kar-
şılığında ateşkes sağlanmıştı.
Ancak KDP'nin Avrupa
Bürosu'ndan dün v apılan y a-
zılı açıklamada.Talabani'nin
Dokan"dan Erbil \e çevresi-
ne elektrik vermeve yanaş-
nıadığı kaydedildi. Açıkla-
mada. KYB'nin elektriği si-
yasi bir koz olarak kullanma
konusunda ısrar ettiği belir-
tilerek."savaşdurumlannda
bile insanlann elektrik. su ve
temel gıda haklanndan yarar-
lanması ve bu haklann hiç-
bir siyasi malzeme konusu
yapılmaması aerektiöi" kay-
dedildi.
RP Genel Başkanı 3 kasım seçimleri için propaganda turlarını sürdürüyor
Erbakan'a seçmenden ilgi yok
MERIH AK
MANİSA - RP Genel
Başkanı ve Başbakan Nec-
mettin Erbakan, 50 yıllık
süreçte ilk denk bütçeyi
kendilerinin gerçekleştir-
diğini sav unarak "Bu büt-
çe, halkımızdan vergi alnıa-
ya.zamyapmayadayanmı-
yor. Allah'ın bu ülkeje ver-
miş olduğu nünetlere daya-
njyor""dedi.
3 kasımda yerel ara se-
çimlerın yapılacağı belde-
leri dolaşan Erbakan. bek-
lediği ilgiyi göremedi. Dün
sabah ilk olarak çoğunluğu-
nu Alev i kökenli yurttaşla-
nn oluşturduğu Manisa'nın
Saruhanlı ilçesine bağlı Di-
lek beldesine giden Erba-
kan'a ilgi yoktu. Çevre il ve
ilçelerden gelen partililerin doldurduğu alanda
konuşan Erbakan. RP'lılerden destek aldı. Erba-
kan. Çırpı ve Horsunlu'da da istediği ilgiyi gör-
medi.
Erbakan'dan önce konuşan Dilek Beledıyesi
başkan adayı llten Dönmez. genel başkanından
beldelerine cemevi yaptınlmasını istedi. Erba-
kan'ın da konuşmasının ilk bölümünü Alevi
yıırttaşlara yönelik yapması dikkat çekti. ".\le-
vi demek. Sünni demek. Sünni demek. Alev i de-
Başbakan Necmettin Erbakan'ın eşi N'ermin ve kın Elif Erbakan.Osmaniye'de yapılacak
belediye başkanlığı seçimlerine katkıda bulunmak üzere dün Adana'ya geldi. (AA)
mek"diyerek sözlerine başlayan Erbakan. RP'Iİ
belediyelerin özellikle Alevi yurttaşlarm yaşa-
dığı bölgelere hizmet yarışında bulundukîarını
savundu.
Sıvas ve Çorum'dan örnekler veren Erbakan.
Alevi yurttaşlann RP'Ii belediye başkanlarını
tercih ettiklerini savundu. "Buraya bireeme\i,
seçimi kazansak da kazanmasak da yapılacak-
tır**diyen Erbakan. Alevi ve Sünnilerin sürekli
olarak karşı karşıya getirilmek istenildiğinı anını-
sattı ve bunun çok gerilerde
kaldığını bildirdi. Pamukta
pnm sisteminin yaşama geç-
mesi ıçın gerekli çalışmala-
rın yapıldığını belirten Erba-
kan. üreticiyi destekledıkle-
rıni söyledi.
RP'nin. DYP ile kurduğu
hükümetın uy umlu bir şekil-
de çalıştığım belirten Erba-
kan. "Görevegelirgelmez,ilk
önce memur katsayısını y üz-
de50arttırdık.\aniücretler.
y üzde 5() arttı. 30 mihon me-
mur ve memur emekîisini se-
vindirdik. 200 bin kişiye ya-
kacak, 800 bin kişiye giyecek
\e yiyecek parası veriyoru/
kışa girmeden önce. Çalışan
işçinin asgari ücretini yüzde
100arttırdık. İşçiye refah gel-
di" dedi,
Hükümet tarafından ha-
zırlanan bütçeyi de savunan Erbakan. sözlerinı
şöyle sürdürdü:
"Halkımıza her hafta bir müjde vereceğiz de-
dik. Size verdiğimizen büyük müjde. Meclis'e sun-
duğumuz denk bütçe. Denk bütçe ne demek?
Dev letin geliri ve gideri birbirine eşit demek. Ar-
tık dev let yüksek faizle borçlanmayacak. Faizler
aşağıya düşecek. Halkımızın parası. ödediği ver-
gileri faize, yabancılara değil, kendisine hizmet
olarak dönecek."
Atruş kampının
kapatılması
- PKK'nin Kuzey Irak'ı
Türkiye'ye sızmak için bir
sıçrama tahtası olarak kullan-
masının önlenmesi yolunda
etkinönlemleralınması. Dı-
şişleri Bakanlıgı'ndan bir
yetkili. Kuzey Irak'ta
PKK'ye karşı alınacak ön-
lemlerden birinin de Birleş-
miş Milletler Mültecıler
Yüksek Komiserliği'nin
(BMMYK) denetimindekı
Atruş Mülteci Kampı'nın
kapatılması oiduğunu bil-
dirdi.
- Kuzey Irak'ta geçici ola-
rak oluşturulacak yerel yö-
netimde Türkmenlerin de
eşit ortak olarak yer almala-
rı.
Ceçmişte Kuzey Irak'ta
bir Kürt devletinin kurul-
nıası zeminini hazırlay acağı
kaygısıy la Türkiye yerel yö-
netimin güçlendirilmesine
karşı çıkmıştı. Ancak Anka-
ra. bu politikasına karşın ye-
relyönetimingüçtenmesi kar-
şısında kendi inisiyatifinde
bir yerel otoritenin bölgede
kuralmasına sıcak bakıyor.
- Talabani liderliğindeki
K\'B'nin tran'a olan eko-
nomik ve siyasi bağımlılı-
ğından kurtanlması için böl-
geye ekonomik alty apı prog-
ramları götürülmesi. Habur
sınır kapısından KDP'nin
elde ettiği gelirlerin KYB
ile ortaklaşa paylaşılması.
Batılı bir diplomat. Tala-
bani'nin Habur'dan yapılan
sınır ticaretinden gelir elde
etmesi ve Türkiye güzergâ-
hını kullanmasının tran'ın
KYB üzerindeki etkınliğını
kıracağına ve böylece Tala-
banı'nin Tahran'a karşı An-
kara alternatifinin buluna-
cağına dikkat çekti.
NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
E tipi ehliyetimi
kaybettim.
Hükümsüzdür.
ŞABASKURU
Bugün 29 Ekim'in 73. yıldönü-
mü. istanbul'ur) veTürkiye'nin bir-
çok yerinde sokaklar. bayraklar-
la süslendi. Türkiye'de son dö-
nemde bayrağa olan ilgi ve me-
rakın arttığını görüyoruz. Bu yö-
nelimin bir korkuyu yansıttığını
düşünüyorum.
REFAHYOL hükümetinin ku-
rulması ve Güneydogu'daki sava-
şın sürüpgitmesi, Türkleri derin en-
dişelere sevk ediyor. Cumhuri-
yetin elden gideceğı ve Tünkiye'nin
parçalanacağı düşüncesi, insan-
lann bilinçaltmda tahrıbatlaryara-
tıyor. Bayrağa. Istiklal Marşı'na.
Atatürk rozetlerine eskisinden
daha çok kıymet veriyorlar.
Bu endişelerhaklı mı? İnsanla-
nn korkulannın maddi temelı var
mı? Yoksa bütün bu gösteriler he-
defsaptırmaya yönelik bir kandır-
maca mı? Türkiye'nin ciddi bir
kriz yaşadığı, geniş kitlelerin laik-
lik konusunda, modern seçkinle-
rin gösterdiği duyarlığı gösterme-
dikleri birgerçek. Güneydogu'da-
ki savaşın tek bir ulus anlayışını yıp-
rattığı ve aşındırdığı da bir ger-
çek. Çünkü Kürtler. farklı bir kim-
lik olarak Türkiye'deki yerleşik an-
Cumhuriyet Neden Tehlikede?
layışları reddediyorlar.
Cumhuriyetin 73. yılında Türki-
ye, çok taraflı sıkıntılar yüzünden
sıkışmış durumda. 18. yüzyılın
sonlarında başlayan modernleş-
me ve Batı'ya yönelme atağı 20.
yüzyılın başında kurulan cumhu-
riyetle bir ulus-devlet yarattı. Bu
ulus. devlet, burjuva demokratik
yönde bir atılım olduğu için laik-
liği de bu kuruluşun içine oturttu.
Laiklik. Anadolu'da Avrupa'dan
farklı birsüreç \z\eû\. Osmanlı'da
ve Cumhuriyet dönemınde din
hiçbir zaman devlete kumanda
eden bir özellik kazanmadı. Bu-
nu Selçuklu devleti için de söyle-
yebiliriz. Dın. Osmanlı'da devletın
emrindeydi. Padışahlar, dıni ken-
di yönetim erkleri için biraraç ola-
rak kullandılar. Alevilerı yok etmek
istedikleri zaman Şeyhülislam
Ebusuud Efendi'ye "Alevılehn
katlı vaciptir'ietvasını yazdırdılar.
Din, onlar için bir araç özellığı ta-
şıyordu.
Cumhuriyet. devtetin dine ku-
manda etmesını esasta koruyarak
başka bir içerik kazandırdı. Dın, yi-
ne devletin çizdığı sınırlar içinde
kalacaktı. Laiklik. Türkiye'de mo-
demleşmenin bırayağı olarak kul-
lanıldı. Avrupa'da laiklik. farklı bir
yol izlemişti. Modernleşen Avru-
pa, gündelik yaşama hâkim olan
kılıse ile savaşa girdı ve onu kit-
lesel ayaklanmalarla yenılgiye uğ-
rattı ve dının egemenlığini kılise-
ye hapsetti. Türkıye'de modern-
leşme daha çok Batı'ya yönelen
aydınlann önayak olmasıyla şekıl-
lendi. Kurtuluş Savaşı'nın gücü
ve prestijiyle meşruiyet kazandı.
Bundan sonrası; laiklığin top-
lumsallaşmasıydı. kıtleler üzerın-
de etkısınin yaygınlaştırılmasıydı.
Bu noktada bellı mesafeler alın-
dı. Özellikle şehirlı kesimlerde.
Alevi kitle içinde birtaban yaratıl-
dı. Ancak laiklik, sıradan kıtleler-
de yetennce bırtemel oluşturama-
dı. Dinın. sıradan yurttaşın günde-
lik yaşamındakı etkınlığı surdü.
Laiklığin kitleselleşememesı üze-
nnde ne yazık kı cıddı ciddı dü-
şünülmedı. Türkiye. 200 yıla ya-
kın bir süredir demokratikleşme
kavgası veriyor. Ancak bugüne
kadar Türkiye, demokratik bir ül-
ke haline gelemedi. Bu ülkeyı yö-
netenler, halkın demokrasi ve öz-
gürlük isteğinin üzerineyürüdüler.
Onlarca yıldır, ilerici güçlerdevle-
tın saldırısı altında ezildiler. Çağ-
daşlaşmayı. gelişmeyi ve aydın-
lanmayı savunanlar. baskı altına
alındılar.
Demokrasiyi içine sindireme-
yen yöneticıler, bir yandan laikli-
ği savunurken öte yandan her tür-
lü tırtuculukla işbirliği yaptılar. Ge-
rıciliğe dırenebilecek, Türkiye'yi
çağdaşlığa ulaştıracak düşünce-
lere yaşam hakkı tanımadılar.
Tutucularla bırleşen yönetim
anlayışı, laiklikle hiçbir ilgisi olma-
yan kitlelerin gerici yanlarını okşa-
dı. Onları, özgürlüklere karşı kış-
kırtıp saldırganlaştırdı. Dini kul-
landı, ırkçılığı, şovenizmi kullandı.
Laikliği geliştirecek demokrasiyi ise
reddetti. Gerıcilığe pnm verılirken
laiklığin içi boşaltıldı. Kuran. bay-
rak, ezan edebıyatıyla arabesk bir
laiklik gündeme getırildı.
Bir sabah uyandığımızda RE-
FAHYOL iktidardaydı. Kimse bu
gelişmenin ardındakı despotik
yönetim anlayışını sorgulamadı.
Duvaıiarabayrakasınca. "Nemut-
lu Türküm diyene'' yazınca laikli-
ği koruyacağını sandı. Ama aslın-
da, laikliğin ve Cumhuriyetin te-
mel sorunu demokrasiydi.
Demokratik bir ülke olmadık-
ça laikliği koruyamadığımız açık.
Çünkü laiklik, ancak halk içinde
farklılığı ve sivilleşmeyi hedefleye-
rek güçlenecek. Laikliği de de-
mokrasi bilinciyle, aydınlama bi-
linciyle donanmış kitleler savuna-
bilir. Despotizmle, laiklik arasında
keskin birçelişme oiduğunu ve la-
ikliği, gericiliğe göz kırpan baskı-
cı rejimin yiyip bitirdiğin görmek
zorundayız.
Yoksa çok bayraklar asanz, çok
marşlar söyleriz. Bir sabah kalk-
tığımızda daha da genye gittiği-
mizi görüp ağıtlar yakanz. Belki ağrt
yakacak olanağımız bıle kalmaz.
Gelin şimdi bıraz demokratik
laiklik üzerinde düşünelim. Buna
ibtiyacımız, her zamankinden da-
ha fazla.
• • W • •
POLniKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Üç Gençİnsan
Belki güçsüztutkuları vardı, belki ıssızlığın içinde
büyütmek istedikleri umutlan. Belki geceleyin birsesle
irkilirlerdi. belki zamanın içinde çürümüş üzgün
düşlerle avunurlardı...
Kimdi onlar, ne yaparlardı?
Yaşam onları koparıp getirmişti buralara. Yaşam
onlann kendi iç evrenlerindeki coşkuyu uzaklara
taşımıştı...
Onlar umuda yolculuğa çıkarken, insan gibi
yaşamayı değil, rezilliğin kısırdöngüsünde üç-beş
kuruş kazanmayı düşlemişlerdi.
Geldikleri yöre, kania barutun beslediği topraklardı
ve oralardaki topraklarda 'kan çiçekieri' giderek
çoğalıyordu...
Içimizden biriydi onlar 'umuda yolculuğa' çıkarken.
içimizden binydi onlar insanı kahreden ölüm haberteri
gazetelerın ıç sayfalarında görülmez yerlere
yerleştirilırken...
Tek sütunluk haberlerde şu başlıklarda tanıdık
onları:
"Katalitik kurbanlan!.."
Ziya, Mehmet ve Doğan...
Ziya ve Mehmet kardeştiler. Biri 19, diğeri 16
yaşındaydı. Soyadları ise Parlak'tı. Doğan Akın, 19
yaşındaydı.
Uç genç insan, Kartal'da bekâr evinde kalıyordu.
Tüpgazla yanan sobadan çıkan zehir, üçünü de
ölüme yolcu etmişti...
Sisli ve ıslak bir günün sabahında, daha yaşama
doymadan, belki yüreklerinde hiç sevdayı tatmadan
yitıpgittiler...
Kartal'da çamurlu sokakların birleştiği noktadaki
tek gözlü bir odanın içinde 'umuda yolculuğu' biz
ellerimizle 'ölümeyolculuğa' çevirdik...
Sahi kimdi onlar? Anneleri, babalan, kardeşleri,
sevgılileri var mıydı? Onlar kitap okur muydu,
sinemaya, tiyatroya gider miydi? O üç genç insan,
Tunceli'den mi yoksa Kars'tan mı, yoksa Silvan'dan
mı gelmişti Istanbul'a? Köyleri yakılmış mıydı, analan,
babalan. kardeşleri ışkenceden geçmiş mıydi?
• • •
Biri 16, dığerieri 19 yaşındaydı...
Ziya, Mehmet ve Doğan...
Gazetelerde yayımlanan fotoğraflarına baktım
uzun uzun. Kara saçlı, kara kaşlı, güleç yüzlü Ziya
ile Doğan. bana kendi çocukluğumu, düşlerimi
anımsartı...
Sinsice yağıyordu yağmur ve o eski ahşap binanın
üzerine beyaz güvercinler konuyordu...
Bekâr odası ve ölüm...
Kafam karmakarışıktı ve onlann minnacık
fotoğraflarında ben, bir Anadolu kasabasının kırmızı
kiremitli evlerinin çatılarına konan sığırcık kuşlarını
görür gibi oluyordum...
Birden Lice'ye indim. Malabadi Köprüsü'nde çay
içtim. şeyhlerin. şıhların, toprak ağalannın sömürü
öykülerini dinledim...
Gazete sayfalannı karıştırdım, özel televizyon
kanallarına baktım...
İnsan haklarını savunan; demokrasiden. barıştan,
hoşgörüden söz eden bir kesim, nedense önemli
bir konuyu gözardı edıyordu...
Şeriatçılar, ırkçılar, numaracı cumhuriyetçiler insan
haklarının ve demçkrasınin en önemli parçası olan
sendikal hak ve özgürlükler konusu gündeme
geldiğinde konuşmuyorlar, yazmıyorlardı...
Anlı şanlı basınımız, televizyonlarımız 'insan
haklan 'nı kimseye bırakmıyorlardı, ama 'sendikalhak
ve özgürlükler'in yanına hiç yaklaşmıyorlardı...
12 Eylül cuntası; emekçilerin hak veözgürlüklerini
sınırlamış, düşünceye kelepçe vurmamış mıydı?
12 Eylül'ün paşaları; aydınları, yazarları, bilim
adamlarını düşüncelerinden ötürü sürüm sürüm
süründürmemiş miydi, milyonlarca kitabı yakmamış
mıydı?
Haydi 16 yıl önceye inelim ve 12 Eylül'de
cuntacılarla sarmaş dolaş olan, o dönemde avanta
peşinde koşan bugünün numaracı cumhuriyetlerine
bir göz atalım mı?
Hiç gerek yok!..
Onlar utanmazfığın perdesini yırtıp şimdilerde
insan haklan dersı veriyorlar...
• • •
Üç genç insan 'umuda yolculuğa' çıktıkları
Istanbul'da ölüme yenik düştüler...
Sahi kimdi bu üç genç insan?
Ziya, Mehmet ve Doğan...
Onlar yaşam savaşımı veriyorlardı bu 13 milyon
nüfuslu koskoca kentte. Belki bir fabrikada. belki
bir fırında. belki de bir inşaatta çalışıyorlardı...
Akşamlan televizyon kanallannı mahalle kahvesinde
izliyorlardı. Kanlı. canlı, paparazzili programlarda
kendilerini arıyorlar, insan haklan konusunda ahkâm
kesenleri gördükçe, büyük olasılıkla 'sendikal hak
ve özgürlükler' konusuna değinmeyenlere şöyle
seslenmiyorlardı:
"Bizı kandırmaya daha ne kadar devam
edeceksiniz?.."
Onlar 65 milyonluk Türkiye'de çoğunluktu. Onlar
kendi iç evrenlerinde bizlerin bilmediği hüzünle
sevinci birlikte yaşıyordu...
Zaten yaşam onlar için bir hiç değil miydi? Onları
hiçliğin ortasına itenler de bizler değil miydik?
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR
H İ K M E T C E T İ N K A Y A
250.000TL
Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Cad. Safktmsdğüt Sok. No: 9/B
Cağatoğlutstartbul Te):514 01 96/95 Posta çekt no.. 6S6J22