Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 1996 SALI
12 KULTUR
' umhuıriyetin
5C. yılında
yapılan 20 heykelden
oelediyenin
sorumluluğunda
olmasına k^rşın
jncak 9 tanesi
günümüze kalabildi.
î)ysa planlanan
zerçekleşebilseydı
3ugün Istanbul'un
peşitli yerlerinde 250
leykel olacaktı. Ali Teoman Germaner Zühtii Müridoğlu Hüsevin Anka Özkan Füsun Onur Haluk Tezonar
Cumhuriyetin 5O.yıldönümünde İstanbul'un çeşitli yerlerine dikilen 20 heykelden sadece 9'u ayakta kalabildi
Heykel mezarlığıMEHMET DEMİRKAYA
Cumhuriyetin 50. yıldönümünde
ktanbul'un çe^itlı yerlenne dıkılen 20
heykelden sadece 9 tanesi günümüze
kadar ayakta kalabildi A>akta kalabılen
bu yapıtlardan Gürdal Duyar'a aıt
"Güzel İstanbul** heykelı. gencılenn
tepkısı nedenıv le Karaköy dekı
yerınden kaldırılıp Yıldız Parkı'nda
tenha bır köşeye konuldu Prof Dr.
IMustafa Aslıer. 1973'te Istanbul'a her
yıl 10'ar tane hvevkel dıkme kararı
aldıklannı. ancak bunun yapılamaması
bır vana. 20 heykelın bile
yaşatılamadığını söyledı. Uluslararası
düzeyde hevkeJtıraşlanmız olduğunu
\urgulayan Aslıer. "Planladığımızgibi
heryıl 10'ar tane heykel dikseydik.
bugün 250 hey kel olacaktı İstanbul'da"
dedı Avrupalılar. yabancı sanatçılara
aıt heykelleri kendı yurttaşlarının
>akından görmesıni sağlamak ıçın
onlan bır sürelığıne kıralama yoluna
gıderken bız 50. yılda cumhuriyet
anısına dıktıgımız 20 heykele bıle sahıp
çıkamadık.
Heykeller. beledıyelerin
sorumluluğundaydı. Cumhurıyetın ılan
edılışının 50. yılı nedenıyle yapılacak
olan etkınlıkler ıçın 1973'te Ankara'da
bır -.Merkez Kutlama Komitesi"
kuruldu Komıtenın İstanbul'dakı ^ubesı
valının başkanlığında oluşturuldu.
tstanbul Kutlama Komıtesfnin ıçtnde
yer alan Gıizel Sanatlar Komıtesı'mn
ba^kanlığına Mustafa Aslıer getınldı
Prof Dr Mustafa Aslıer. o dönemde
yaptıklan çalışmalan şövleanlartr
-Cumhuriyetin 50. > ılı nedeniy le 50
heykel dikecektik. Ö zamanki
hesabımıza göre hey kellerin yapımı
20'şer bin liradan 1 mihon lira
tutuvordu. Ancak. Merkez Kutlama
Kumitesi bize sadece 400 bin lira
gönderebUdi. Bunun üzerine biz de. '20
tane dıkelım" dedik\eşukararıaldık:
•Şımdı 20 tane dıkeceğız. ama lier y ıl
10 tane dıkerek 60. y ıla geldığımızde
bu heykeller l20'\e çıkmı^ olacak '
Türkive'de bir cok yere he> kel
dikilmiştir. \nıa bunlar sipariş üzerine
anıt olarak dikilmiştir. Biz o zaman
heykeltıraşlanmı/ın kendi istekleri ile
yaptıkJan. 2-2.5 metre bo> unda bir
heykeli İstanbul halkının görebileceği
yerlere dikme>e karar verdik. İstanbul
Belediyesi'nin Fen İşleri \e İmar
Müdüıiiiğii ile de işbirtiği yaparak
hey kellerin dikilecegi yerleri tespit ettik.
Dikilen hey kelleri y ıllardır takip ederim.
Birkaç tanesi kaldı: kinıisi çalındı.
kinıisini belediye başkanlan > ıktı.
Floransa Belediyesi y ıllarca önce -ki
Floransa da çok heykel vardır- satın
alamayacağı icin İngiliz he>keltıraş
Henry Moore'un hey kellerini birkaç
aylığına kiralayarak parklara
koy muştur. Biz 20 tane he> keli
yaşatamadık. 250">e çıkaramadık.
Halbuki uluslararası düzeyde
he\keltıraşlarımız var." Şımdı Mınıar
Sınan lnıver\ıtesı'nın rektörlüğünü
yapan Prof Dr Tamer Başoğlu'nun.
'S'enıkapı çıki^ına bakır \e demırden bır
lıeykelı konulnuıştu Heykel daha sonra
bır .şekılde kayboldu. Ba^oğlu. heykel ı
sahneye ılk çıkan kadın tıyatro
vinatçımız Bedia Muvahhitadına
cumhuriyetin 50. yılında yapmıştı.
lleykelın nerede olduğu bılınmiyor.
Başoğlu. şLinİjrı söylııyor.
"Cumhuriyetten ufak tefek fireler
\eriyoruz. Cözle görülür görülmez
birtakım kayıplara uğruyoruz. Bu da
onlardan. gözle görülür hey kellerden
birisi. Artık şinıdi sanatın ıçıne
tukuren" biranlayış \ar. Heykeller bir
şekilde yok ediliyor, ortadan
kaldınlıyor; o da kurtuluyor." Heykeli
ayakta kalan sanatçıiardan bınsi de
Prof Dr. Ali Teoman Germaner. Mımar
Sınan Unıversıtesı Heykel Bölümü'nde
öğretım üyelığı yapan Germaner.
heykelının bugüne kadar ayakta
kaİmasını. şaka yollu da olsa Mısır
Konsolosluğu'nun kapisina yakın
olmasına bağlıyor Seyhun fopuzda
(llgaz) hey kelı kay boîan
sanatçılarımızdan. 4. Le\ent gırışınde
bulunan heykelın. kendısının ABD'de
bulnuduğu bır sırada. yol düzenleme
çalı^maM nedenıyle kaldınldığını \e bır
daha heykelınden haber alamadığını
belırten Seyhun Topuz. "Çokkez
soruldu nerede olduğu. ama
bulunanıadı. 12 >ıldır heykelden haber
vok. Bunlar, dikiidikleri yerin
belediyesine de^ redilmişti. Belediyeierin
sahip çıkması gerekiyordu" dedı
H E Y K E L L E R I N O Y K U S U
Çalınanlar, yok edilenler ve hâlâ direnenlerİstanbul Haber Ser\isi -
Cumhuriyetin 50.
>ıldönümünde Istanbul'un
çeşitli yerlerine dikilen 20
heykeli \akından takip
eden \e elinden
geldiğince onları
korumaya çalışan Prof.
Dr. Mustafa Aslıer"den
heykellerin hikâveleri:
GİZEL İSTA.\BUL:
Gürdal Duyar" ın 'Güzel
İstanbul* heykelinın
Beykoz Parkfna
dikilmesini
kararlaştırmıştık. Ancak
Gürdal Duyar ısrar edince
hevkel. benim
yo'kluğumda Karaköy'e
dikilmiş. O zaman CHP-
MSP koalisyon hükümeti
\ardı. Sağcı basın, bu
heykelin dikilmesiyle
büyük bir yavgara
kopardı. İstanbul Valisı
Namık Kemal Şentürk
heykeli buradan kaldırttı.
Sonra öğrendik ki.
belediye, heykeli
Kumkapfda kumların
üzerine atmış. Heykel
ufak tefek zararlar
görmüş, ama sağlam
kalmıştı. Daha sonra
utanmış olacaklar ki.
heyke'i buradan alıp
Yıldız Parkfna diktiler.
YAĞMUR
Arna\utköy'deki Ferit
Özşen'in heykelini. uzun
süre orada kaldı ktan sonra
çürüdüğü için belediye
söktü. Yerine de heykel
dikilmedi.
\EGATİF FORM (Bakın
Gümüşsuyu'ndakı parka
dikilen Metin Haseki"nin
bakırdan heykeli
dikildikten bir gün sonra
çalındı.
SOYl'THEYKEL tBmnz,
Maçka'daki İsmet
tnöniTnün e\inin önünde
YaMizGörey'in bronzdan
güzel bir heykeli \ardı.
Onu da hırsızlar bir gün
kamyonla çarparak
yıkmışlar ve götürmüşler.
Heykelin ne olduğunu
öğrenmeye gittiğimde.
çev reden olayı görenler
bövle anlatmışlardı.
ABSTRE KOMPOZİSYON
(Denıir scic)
4. Le\ent'te Seyhun ügaz'ın (Topuz)
metalden bir heykeli vardı. Orada
yapılan yol düzenleme çalışmaları
sırasında yıkıldı. Sağa sola atıldı.
Şinıdi o da yok.
KOMPOZİSYOS (Beton)
Tophane Karabaş Parkı'na Muzaffer
Erturan'ın betondan işçi heykeli
dikildi. Bu heykel. Almanya'ya
giden \e gönderdikleri dö\izlerle
Türkiye ekonomisıne katkıda
bulunan işçiler için dikilmıştı.
Heykelin önünde çark \e çekiç \ardı.
Önce bunları. sonra da kollarını
kırdılar. 12 Eyiül'de askerler iktidara
gelince ben ikaz ettim ve he>kel
Muzaffer Ertoran Gürdal Du\ar Kanıil Sonad
Y-M- at
apılan 20 heykeli
yaşatamadığımızı
vurguluyan ve bu
heykelleri yakından
takip ederek
korunmasma çalışan
Prof. Dr. Mustafa
Aslıer, CHP-MSP
koalisyon hükümeti
döneminde dikilen bu
heykellerin tek tek
öyküsünü anlatıyor.
Çürüyenler.
yıkılanlar, çalınanlar,
bir şeye
5 benzetilemeyip
kaldırılıp atılanlar,
yönetimler değiştikçe
kaderi de değişen
heykeller bunlar.
Sadece dokuz tanesi
direnebilenlerden..
bır figürdü. Hatta en
naturele yakın figür odur.
KOMPOZİSYOS <Bakır
denıir)
Yenıkapfda. s,ımdi Mımar
Sinan Üniversitesi'nın
rektörü olan Tamer
Başoğlu'nun bir heykeli
vardı. Gazınocular. bu
heykelin etrafına masalar
koyarak kendi alanlanna
almışladı. Gittim. "Bu
heykel buraya cumhuriyet
adına dikildi. Sizi şikâyet
ederim'" dedim. Hemen
masalar çekıldı oradan.
Bır süre öyle kaldı. Sonra
hey kel ortadan kayboldu.
Kimin kaldırdığını
bilmiyorum.
BİRLİK
Beşıktaş'ta Barboros
BuKarı'nın başına.
Mehmet Lyanık'ın
betondan çok güzel bir
heykelini dıktık. Belki de
en güzel heykellerden
biriydi. Mehmet Lyanık
sonra çok meşhur oldu.
CHP'lı MümtazKola
zamanında belediye orada
bırçarşı yapmayabaşladı.
Bız Beşiktaş'ta
oturuyoruz. Eşim, heykeli
yıkarlarken gördü % e bana
telefon etti. Gittiğimde,
ha\a tazyıkli çekıçle
heykeli paramparça
etmışlerdi. Bu olay
aleyhinde Almanyada
bile haberler çıktı. Bu
heykel de böylece girti.
KO\1POZİSYO\
(Alümimıınv
Füsun Onur'un
alüminyum
kompozisyonu Fındıklı
Parkfnda duruyor. Ayakta
kalan heykellerden bir
tanesi.
DAYAMŞMA
Fındıklı Parkfndaki
Zühtü Müritoğlunun
betondan "Dayaruşma"
adlı hey kelı de ay akta
kalanlardan.
KOMPOZİSYOS (Bakır)
Ali Teoman Germaner"in
Bebek Parkı'nda bulunan
bir hevkeli. hâlâ verinde.
tamır edıldi. Şimdi yine sağı solu
kınlmış durumda.
İKİMİZ
Taksim Parkı'nda Namık
Denizhan'ın betondan bir heykeli
vardı. 12 Eylülden sonra Şişl'i
Belediye Başkanı olan biralbay
kaldırdı. "Tamir edeceğiz** diye.
Aylar geçtığı halde heykel yerine
konulmayınca telefon ettim. Albayın
cevabı çok ilgınç; halktan heykel için
tepki geldığinı söyiedi.
KOMPOZİSYOS (Alüminyum)
Hılton Oteli'nın çıkışında Bihrat
Ma\itan'ın heykeli \ardı.
Alüminyumdan soyut çok güzel bir
heykeldi. Belediye orada yol
düzenlemesı yaparken işçiler
sökmüşler. İşçilerin ça\Tişlarına
sordum. heykelin söküldüğünden
bile haberleri yok ya da bana öyle
davrandılar. O heykel de öylece
kayboldu gitti.
MİMAR SİSAN
Büyükşehir Belediyesi'nin
karşısındaki parka. .N'usretSuman'ın
Mimar Sinan'ı temsil eden bir
heykelini dikmiştik. Çok orijinal bır
şeydi. Mimar Sinan'ı plan üzerinde
çalışır gibi gösteriyordu. Belediye.
orayı daha sonra tanzim ederken o
heykeli kaldırdı. Yerinde yok. nerede
olduğu bilinmıyor.
BAHAR
Büyükşehir Belediyesi'nin yanındaki
ha\ uzun kenarında Hakkı
Karayiğitoğlu'nun bır çıplak heykeli
vardı. Belediye başkanlarının orta
sağcısı. aşın sağcısı bütün belediye
başkanları \eya belediye üyeleri
rahatsız olmuşlar heykelden ve
"Kaldıralım" diye tutturmuşlar.
Oradan aldılar. S'ıldız Bahçesi'ne
diktiler. Hâlâ duruyor mu.
bilmiyorum.
KOMPOZİSYOS (Metal)
Gülhane Parkfna Kuzgun Acar'ın
soyut bır heykelini diktik. Çöp
kutusuna benzetenler bile çıktı. O
zamanki bahçeler müdürü heykeli
kaldırtmış.
ÇIPLAK
Gülhane Parkfna ayrıca Kamil
Sonad'ın bır heykelini diktik. Çıplak
Harbiye Tiyatrosu önünde bulunan
Zerrin Bölükbaşı'nın heykeli sağlam
kalan heykellerden. Sağlam
kalmasında. heykelin daha sonra
askeri alan içerisine ahnmasının rolü
olmuştur.
KOMPOZİSYOS (Denıir sac)
İnönü Stadf nın yanından Taksım'e
doğru çıkarken solda yer alan heykel.
Hüsey in Anka Özkan'a aittir. Oradan
geçen herkesin gözüne takılır o heykel.
SOYL'T KOMPOZİSYOS (Beton)
Akaretlerden Maçka'ya çıkınca
solda köşede Haluk Tezonar'ın bir
heykeli bulunmaktadır. Belediyeierin
bır şeye benzetemeyıp de kaldırıp
atmadmı hevkellerden.
I
YAZI ODASI
SELİM İLERİ
"Amber"e Kavuştum!
Annemin halası Nezihe Hala artık Bursa'dan ay-
rılmış, Lâlelfdeki evinde oturuyordu. Amber'l ilk
orada gördüm: Üç cilttı, harikulâade illüstrasyonlu
kapakları vardı.
Bu kapaklarda Amber güzel, alımlı halıyle görü-
nür, oval çerçevedeki portresi tuvaletlerinin geniş
dekoltesıni de az çok gösterirdi. Herhalde o kapak
resimlerine vurulmuştum.
Alıp okumak istediğımde bu ısteğim pek hoş kar«î
şılanmamış, halamızın kızı, Amber'i okumak ıçın
yaşımın erken olduğunu söylemiştı. Hatta anneme:
"Bilmem uygun mu?" diyerek, gizlice okuma fırsat-
larımı da büsbütün ortadan kaldırmıştı.
Ama o yıllar çerçevesınde, Kathleen VVinsor im-
zalı roman/ biryolunu bulupokumuştum. Lâlelı'de-'
ki Amber'i mi. başka bır evdekını mı, sahafta bu-
lunmuş olanı mı. şimdi hatırlayamıyorum.
Amber'ın pek çok okura ulaşmak amacıyla yazıl-
mış romanlardan olduğunu sonraları. düşündükçe
kavradım. Bu soy eserlerı küçümsemek, bizde, ay-
dın kımlığı taşımanın bir gereğidir. Oysa Amber'deq
unutamadığım bir lezzet kalmıştı belleğimde. Zaten
soluk soluğa, sayfaları yiyip yutarcasına okumuş:
tum.
O sıralar Refik Halid Karay'ın Nılgun'ünu de ay-
nı haz duyuşlarla okumuştum.
Nılgün de üç cılttir. Her cıldın kapağında Nilgün'ün
oval çerçevede bir portresi görünür ve Nilgün hep-
sinde göz kamaştırıcı güzelliktedır.
Refik Halid, Amber'i okudu muydu dıye düşünü-
rüm kımıleyın. Her iki romanın benzerlikleri vardır;
demek istemıyorum. Bunu asla söyleyemem. Ay-
rıca, bütün romanların birbirıne benzedığinı de bil-
mezdeğilım...
Ne var ki, tıpkı Amber gibi, Nilgün romanı da çok
okunsun dıye yazılmamış mıdır? Çok okunsun,'
okurlar yetiştırsın, roman okuma isteği aşılasın. ye-
ni yenı kitaplara yol açsın diye...
Âmber'de de, Nilgün'de de hanım okurların göz-
zevkini kışkırtacak, beylerın de serüven arzusunu
uyandıracak sahneler akıp durur. Amber'le Nil-
gün'ün kılıkları uzun uzadıya betımlenir ve hanım
okurlarda hülyalar uçuşturulur. Nilgün de Amber de
serüvenden serüvene koşarken, her nedense er-
keklerin, yalnız erkeklerın yapabileceğıne inanılmış
işlere kalkışırlar ve başarıya ulaşırlar. Öyleyken, er-
kekler, erkek okurlar onlara büsbütün gönül vere-
ceklerdır.
Nilgün o kadar sevilmiş, benimsenmiş ki, daha
önce de yazdım, 1950 sonrası doğan bırçok kız ço-
cuğuna Nilgün adı verılmış. Acaba yaşı kırkı aşmış-
Amber Hanım'lar da var mı?
Günümüz okuru moda tuzağından kurtulabihr-
se, demode Amber'le demode Nilgün'den yine haz
duyacaktır.
Amber' i tekrar okumak istemiş, fakat bir daha ele
geçirememiştim. Kitap kurdu Sayın Gülbün Türk-
geldi üç cıldi tek ciltte toplanmış bır Amber'i ge-
çenlerde armağan etti. Amber'e kavuştum! Nasıl te-;
şekkür edeceğimı bilmiyorum.
Romanı dilimize Vahdet Gültekin çevirmiş. Arif
Bolat Kitapevi yayımlamış. Amber 934 sayfa.
Arif Bolat Kitapevi'nin son günlerıne yetıştim. An-
kara Caddesi'nde sönmüş gitmıştı. Camekânında
tozlu romanlar durur, adeta boş yere alıcı bekler-
lerdi. Cronin'in bir zamanlar o kadar çok sevilmiş
eserlerinı bu kitapevi yayımlamıştı. Ve Yeşil Yıllar hâ-
lâ camekândaydı.
Vahdet Gültekin'ın çevirisinden öyle anlaşılıyor ki,
çevırı roman dilinin büyüsü asıl bugün silinip gıtmiş.
Dilde bir sentez arayışı ıçindeki çevirmen, bır yan-,
dan yenı sözcüklere cesaretle açılmış, bir yandan
da eskı kelımelerden büsbütün vazgeçmemiş.
Amacına uygun biçımde, su gibi okunuyor Amber
çevirisi.
Amber'e gelince, Nezihe Halamızın kızına nere-
deyse hak vereceğim geldi: Bayağı açıksaçıkmış
Amber. Devrine göre bir ihtilâl sayılacak açık saçık-
lıkta. Bugün içinse ürkek, çekingen denecek kadar
örtük, kapalı... Dönemler değışmiş, açık saçıklık
anlayışı değışmiş. Amber de hanım hanımcık bır ka-
dın olup çıkmış.
Kathleen VVinsor başka kitaplar yazdı mı, öğre-"
nemedım. Amber belki de Rüzgâr Gibi Geçf/'nin ef-
sanesine denk o 'tek roman 'lardandır. »
Yaşamöyküsünden öğreniyoruz: Kathleen Win-î
sor, romanını yazabılmek ıçın, "ingiltere'nin II*
Charles zamanındaki hayatı" üzerine yoğun bır-
araştırma yapmış. Amber'i beş yılda kaleme almış.
Elbette roman sanatını altüst eden bir eser değil
Amber; yine de büyük emek ürünü. Okura romanı
ille sevdirmek gayesı, görüldüğü gibi, sayfalar çır-
pıştırmaktan geçmiyor.
336. sayfadayım.
Amber konusuna tekrar döneceğim.
Ankeoloji Rlmleri Festivali
• Kültür Servisi - Bu yıl beşıncisi yapılan Icronos
Arkeolojı Fılmleri Festivali. konu olarak seçılen
"Anadolu" başlığıyla yapıldı. Fransa'nın Bordeaux
kentinde yapılan festivale 48 film katıldı. Fotoğraf
sanatçısı Hugues Fontaıne tarafından çekilip hazırlanan,
"Anadolu ve Fırat" konulu fotoğraf sergısi. festivalın
ılgi çekici örneklerinden bin oldu. Aynca. uzman
Arkeolog Jean Clottes. Fransa'nın güneydoğusunda 3
yıl önce bulunan geç paleolıtik mağaralardaki duvar /
resimleri üzerine bir konferans verdi.
ÇYDD'den 73. yıl kutlamaları
H Kültür Senisi - Cumhuriyetin 73. yılı bugün Çağdaş
^I
aşamı Destekleme Derneei Şile Şubesi'nin
düzenlediği etkınlikle kutlanıyor. Mımar Sınan
Unıversıtesı ve Şile Kaymakarnlığı'nın katkılanyla
bugün saat 14. OO'te Anadolu Üniversıtesi Lygulama >
Oteli'nde gerçekleştırılecek etkınlikler arasında
"Cumhunyet \e Sanaf konulu bır panel bulunuyor.
Panele konuşmacı olarak Prof. Gündüz Gokçe (MSÜ ,
Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi). Prof. Özer Kabaş
(MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğretım üyesıl ve
sanatçı. Doç. Müşfik Kenter (MSÜ Dev let
Konservatuvan öğretım üyesı) katılıyor. Panelin r
ardından Mimar Sinan Üniversitesi De\let ;
Konservatuvan Oda Orkestrası bir konser verecek. /
Avrupa Kültür Bakanları Konferansı
• Kültür Servisi - Kültür Bakanı Ismaıl Kahraman.
dün Budapeşte'de başlayan 8. Avrupa Kültür Bakanları
Konferansf na katılmak üzere Macaristan'da gıttı.
Konferansa A\rupa Konseyi üyesi 39 ülkenin kültür
bakanlan katılacak. Konferansın ana başlığı ise
"Avrupa Sıneması: Ortak BırGelecek' olarak
belırlendı. Ele alınacak alt başlıklar ıse
"Sınematografik Mıras". "Avrupa Fılm Dağıtımf.
"Avrupa Sınemasının Gelişimf, 'Gençliğin Sinema
Hakkında Bılgilendınlmesf. Kültür Bakanı
Kahramanın başkanlığındakı beş kişilik heyet .
çarşamba günü Türkıye'ye dönecek.