Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ü.AYFA CUMHURİYET 12 EKİM 1996 CUMARTESİ
HABERLER
3HP, ANAP ile DYP'nin uzlaşması durumunda yeni kurulacak hükümete dışandan destek verecek
DSP, ANAYOCu bekKyorIVKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
NAP'ın başlartığı \e Başbakan
ecmettîn Erbakan hakkmda verifen
prrsoru önergelerinin ardından hız
k_zanan hükümet ara>ışlannda,
câincü isim başkanlığında ANAYOL-
?DL hükümeti olasılığı ağırlık
k^anmaya başladı. ANAPGenel
Eışkanı Mesut Vılmaz. üçüncii bir
kşinin başkanlığında kurulacak
hûkümette yeralabileeekleri mesajıni
vrirken, DYP'de gözler Genel Başkan
TmsuÇiIler'e çevrildi. DSP'nin.
A^AP ile DYP'nin uzlaşması
drumunda. hükümete girmeye hazır
oduğu bıldinldi. Muhalefette kalma
e;iliminde olan CHP ise gensoru
ösergesinin TBMM'de gündeme
alınması için çaba harcayarak. yeni
hükümet oluşumlarına destek vermeye
hazırlanıyor. ANAP'ın 5. Oiağan
Kongresi'nden sonra "sert ve dinamik
muhalefet yapma* karan aJan Mesut
Yılmaz,dış politikadaki gehşmeler
üzerine REFAHYOL hükümetini
yıkmak için harekete geçti. Yılmaz. bu
amaçla önce DSP Genel Başkanı
Bülcnt EceMt ile görüşfü. Üçüncü bir
isim başkanlığında ANAP-DYP ve
DSP hükümeti formülünü gündeme
getiren Yılmaz, daha sonra da MHP
Genel Başkanı Alparslan Türkeş ile
göriiştü. DYP"den kopan
milletvekillerinden CavitÇağlar,
Mehmet Köstepen gibi millenekillen
ve yeni partı oluşumcuların önde gelen
isimlerinden Hüsamettin Cindoruk ile
de temaslarını sürdüren Yılmaz, "Her
türiü fedakârüğa hazır olduğunu ve
üçüncü bir kişinin başkanlığında
hükümet kurulabileceğini" açık bir
dille ıfade ettı.
Temaslar sürüyor
ANAP Grup Başkanvekili Murat
BaşesgioğJu, dün düzenlediği basın
toplantısında. ikınci ANAYÖL
hükümetinin kurulabilmesi için
temaslann sürdüğünü bildirdi. Yeni
ANAYOL kurulabilmesi için
soruşturma dosyalannin rafa
kaldınlması yönünde kesinlikle
pazarlığa girilmeyeceğini belirten
Başesgioğlu, "Bu hükümetin bizatihi
kendisi kriz olduğu için, gittiği zaman
krizçıkmayacak"dedi. Murat
Başesgioğfu, milletvekillerine.
partilerinin katı disiplinini bırakarak,
gensoruya sahip çıkmalan çagnsında
da bulundu.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar
Dedelek de. alternatif hükümete
gireceği yolunda açıklama yapan DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit'in,
Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu
çok iyi değerlendirerek ortaya koyduğu
son ta\ır ile ülkeyi rahatlattığını
söyledi. Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin
üzerinde oyunlar oynandıği bir
dönemde ortaya konan bu tavrın çok
anlamlı olduğunu kaydeden Dedelek,
DYP içinde de gelişmelerden rahatsız
olan 25-30 dolaymda milletvekili
bulunduğunu söyledi.
DYP lıderi Tansu Çiller"in kendisini
kurtarmak. hükümetin devamını
sağlamak için bu DYP'li
milletvekillerine baskı yaptığinı
anlatan Yaşar Dedelek, "Gelecek
çarşamba günii DYP içindeki.
sağduyulu tiim arkadaşlann sınav
vermesini bekliyoruz" dedi. Yaşar
Dedelek, Başbakan Erbakan
hakkındaki bu gensorunun kabul
edilmemesinin de çok önemli
olmadığını belirterek. "Bu
gensorulann artık arkası kesilmez.
DYP içindeki bugün 5 olur yann 10,
daha sonra daha da fazla. Bu hükümet
daha fazla davanamaz" dedi.
Erbakan Demirel, ihlal edilen kurallann sonucundan korkulması gerektiğini söyledi
denetimden
kaçü
AsKARA (Cumhuriyet
Bırosu) - Başbakan
Nıcmettin Erbakan.
di)lomatik skandala
dcnüşen Afrika gezisini
sa'iınmak amacıyla önceki
gin TRT'den yaptığı
~İ:raatın İçinden "
prcgramındaki
koiuşmasını TRT
deıetiminden kaçırdı. TRT
yöietimi sorumluiuk
alnamak için programın
deıetiminden geçmediğini
tutmaklara geçirdi. TRT
geeneğinde bugüne kadar
hüıümet icraatına ilişkin
prcgramlar. ancak TRT
Yavın Denetleme
Kurulu'nun denetiminden
geaikten sonra
yaumlanıyordu.
Deıetleme Kunılu.
Başbakan'ın iç gü\enlik ve
dışpolitika konusundaki
koiiiışmalannı ıse siyasi
çılur sağlamaması için
Geielkurmay Başkanlığı
ile Jışişleri
Bal.anlığı'ndan bir
gözlemciyle izlenmesine
özen gösteriyordu.
Başbakan Necmettin
Erbakan'ın TRT
denetimini devredışı
bırakması. Libya gezisine
tepüsini gizleyemeyen
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral İsmail Hakkı
Karadayı ve Dışişleri
Bakanlığı'na çalım olarak
yorumiandı.
Radyo \e Televizyon Üst
Kurulu (RTÜK). "Jcraatın
İçinden'" programını
incelemeye aldı. RTÜK
uzmanlan. yayın bandını
"yanıt hakkı doğurup
doğurmadığı*
1
yönünde
irdeleyecek. Yayına ilişkin
hazırlanan rapor, RTÜK
üyelennin yapacağı ilk
toplantıda
değerlendirilecek. ANAP
da. bu konuda
incelemelerini sürdürüyor.
30 dakika olması gereken
programın 37 dakika
olarak yayımlandığını
belirten ÂNAP TBMM
Grup Başkanvekili Murat
Başesgioğlu. "İncelemeler
sonunda RTÜK'e
başMirarak yayın ilkeleri
dışına çıktığı için TRT'ye
yaptırım uygaİanmasuu
isteyebiliriz"dedi
Imamm
anti-medya
hutbesi
ANKAJRA(AAKA)-
Başbakan Necmettin
Erbakan'ın basınla ilgili
yeni yasaklamalar içeren
düzenlemeler yapılacağı
açıklamasına cuma namazı
kıldığı. RP Genel
Merkezi'nin bitişiğindeki
caminin imamı Muhittin
Yüdınmdan destek geldi.
İrnam Yıldırım. basını.
"Ülkenin güvenliğini
ilgilendiren konulan
duyıırmamakla \e
ülkesinin yararına yayın
yapmamakJa" suçladığı
hutbesinde, "Boş söz
yazan muvkuteleri
almayın" dedi.
Erbakan. dün cuma namazı
için MKYK toplantısına
ara vererek Genel
Merkez'in bahçesindeki
camiye gitti. RP'li
bakanlar, milletvekilleri ve
çok sayıda partiliyle
birlikte namaz kılan
Erbakan, ağırlıklı olarak
basınla ilgili
değerlendirmelere yer
veren imam Muhittin
Yıldınm"ın hutbesini
dinledi. İmam Yıldınm
hutbesinde, basını yalan
haber yazmakla suçlarken,
Hazreti Muhammed'den ve
Kuran 'dan da alıntılara
başvurdu.
Cumhurbaşkam'ndan iıııalı uyarı
TURHAN NARLER
ÇANAKKALE- CumhurbaşkanıSüley-
man Demirel. hıçbir şeyin kcyfi \e zorla
olamayacağını belirterek."Türkiye"de ku-
rallar var, ancak kurallar de\amlı ihlal edi-
liyorsa bunun sonucundan korkmak gere-
kir. O zaman birileri gelir ve iki kişinin bi-
rarayagelmesinebileizin\mnez'"dedi. De-
mirel, Türkiye ile meselesi olanların. bunu
banşçıl yoldan çözmeye çalışmalannı da is-
teyerek. "Bugüne kadar olduğu gibi, bun-
dan sonra da kim Türkiye üzerine yanlış he-
sap yaparsa pişnıan olacağmı" söyledi.
18 Mart Universitesi'nın 1996-97 eği-
tim-öğretim yılının açılış törenine katılan
Cumhurbasjkanı Süleyman Demirel. bura-
da yaptığı konuşmada. Çanakkale'nin. ül-
ke tarihinde sahip olunan bir büyük desta-
nın ismini taşıdığını da kaydetti. Demirel,
"Çanakkak? geçilseydi, bugün Türkiye ol-
mazdı. Geçilemezdi, netice itibarıy la geçile-
memiştir. Her yıl öğreneiler gelip bu desta-
nın yazıldığı >eri görmelidir. Görmelidir ki,
fe\ kalade sorunlu coğrafyada nasıl bann-
dığımızı herkes anlamalıdır" dedi.
Vatan için canını \ermeye hazır olma-
yanlann\atansızkalacaklannı anlatan De-
mirel. şöyle devam etti:
"Hangi zamanda ne cereyanederseetsin,
Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne yönel-
ıniştir. Bunun hiçbir mazereti olnıaz. Mil-
leMopyekûn karşısınaçıkmakta birarada-
dır. Çanakkale'nin kahramanları gibi ül-
kenin her yaştaki insanı, bölünmez biitün-
lük ve ebedivete kadar \ariık için canlannı
vermeye hazırdır. Onun için Türkiye bölün-
nıevecek. parçalanmayacak, ebedivete ka-
dar var olacaktır."
Demirel, Türkiye'nin önüne yeni fırsat-
lar ve şartlann çıktığını, banşa olan hizme-
tin daha da arttığını belirttiği konuşmasın-
da. soğuk savaş döneminde kale görevi ya-
pan Türkiye'nin bugün bir köprü görevi
üstlendiğini ifade etti.
Türkiye'nin. bulunduğu bölgede banşa
yardımcı olmak. kendisini geliştirmek ba-
kımından doğru bir hedefi önüne koyduğu-
nu anlatan Cumhurbaşkanı. güçlü birde-
mokrası. güçlübirekonomı vegüçlübirsa-
vunmayı bir "altın üçgen" olarak tanımla-
dı.
'Pişman oluriar'
Etrafındaki ateş ve büyük sıkıntılann ara-
sinda Türkive'nin demokrat kalmaya de-
\am eden bir ülke olduğunu \e haklarını
ANAPGenel
Başkanı Mesut
Yılmaz,
ANAP'lı
belediye
başkanlan ve
belediye meclis
üyelerinin
düzenlediği
toplantıya
katıldı.
(Fotoğraf:
HATlCE
TUNCER)
ANAP lideri Yılmaz, yeni hükümet oluşumuna açık olduklarını söyledi
4
DYP fle görüşmeye hazırmıtstanbul Haber Senisi- ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz.
DYP'nin bugünkü koalisyon
içerisinde sorumluiuk taşımaktan
rahatsızlık duyması ve veni bir
hükümet oluşumuna hazır olması
halinde, bu konuyu görüşmeye
hazır olduklannı söyledi. Yılmaz.
Libya'dan RP'ye gönderildigi
iddia edilen 500 bin dolarlık
çekle ilgili."Bu konu açtklamaya
ihriyaç göstermeyecek kadar açık
bir konudur" dedi.
Yılmaz. dün İstanbuldaki
ANAP'lı belediye başkanlan ve
belediye meclis üyelerinin
düzenlediği toplantıya katıldı.
Belediye başkanlan ve meclis
üyelerinin dinleyen Mesut
Yılmaz. şikâyetleri üç başlık
altında topladı. Yılmaz.
şikâyetlerfe ilgili japtığı
değerlendirmede. "ahyapı
hizmetlerindeki yatırunlarda çok
ciddi gecikmelerin" olduğunu. .
"Büyükşehir beledivesinin ilçe
belediyeleri arasuıda ay rım
yaptığını". -ANAP'lıilçe
belediyelerine, Büyükşehirin
sorumlu olduğu hizmetlerin
verilmediğini, gerek Büyükşehir
Belediyesi'nde gerekse ANAP'lı
olmayan ilçe belediyelerinde,
eskiden açıktan rüş\ct şeklinde
alınan yasadışı birtakım gelirlerin
şimdi vakıflara zorunlu yardım
biçiminde, bir anlamda örtülü
riişvet olarak alındığını" belirtti.
Yılmaz, üç şikâyetin doğru
olduğuna ilişkin kendilerine
başka kanallardan da bilgi
geldiğini ifade etti. Mesut
Yılmaz. yaptığı özeleştiride ise
şunları sö\iedi:
"Büyükşehir Belediye
Meclisi'nde 58 tane arkadaşımız
\ar. Diğer muhalefet partileriyle
birleşfiğimiz zaman, Büyükşehir
Belediye Mecfisi'ndeki bütün
yanlış uygulamaları engelleme
imkânımız var.Bunlan önlemek
yine sizin elinizde."
Yılmaz, özetle şöyle konuştu:
"Asıl bizim açımızdan şu anda
önem taşıy an 3030 sayılı yasada
yapılmak istenen değişikiiktir. Biz
tabii buna bütün gücümüzle karşı
çıkacağız. Ama eğer bir yanlışlık
olur da bu yasa bu haliyle çıkarsa
o zaman ANAP olarak yeniden
ikridar olduğumuzda, yeniden
iktidar ortağı olduğumuzda ilk
yapacağımız işlerden birisi bu
vasavi tersvüz etmek olmalıdır."
koruyacak bir savunma gücüne sahip bu-
lunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı De-
mirel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dostadüşmana, "Gelin Türkiye'nin du-
rumunu. konumunu. şartlannı iyi anlayın'
diyoruz. Sorunlann banşçı yoliardan çözü-
mü gereklidir. Türkiye üzerinde yanlış he-
sap yapanlar hep pişman oldu, bundan son-
ra da ülke üzerinde kim > anlış hesap yapar-
sa pişman olacaktır. Türkiye, bundan böy-
le de yoluna bu şekilde devam edecektir."
Ülkenin ilerlemesinin. paradan çok ka-
rarlılık, şevk ve heyecan gerektirdiğini an-
latan Demirel. "Eğer bunlan muhafaza ed-
er, demokratik. laik Cumhuriyet meselesi-
ni taşımaya olan a/mimizi kay betmezsek,
ülkemiz yıldı/ ülkelerden biri olur" diye ko-
nuştu.
Daha sonra. Cumhurbaşkanı Demirel'e,
18 Mart Üniversitesi Sena-
tosu'nunaldığıkararuyarın-
ca. "L'luslararası İlişkiler
Alanında Fahri Doktora Pa-
yesi" verıldi.
18 Mart Üniversitesi Rek-
törü Prof. Dr. Abdurrahman
Güzel de yaptığı konuşma-
da. "Büyük Atatürk'ün de-
mokratik. laik, sosyal hukuk
de> leti olarak ortaya koydu-
ğu hedefler, üniversiteîerin
sahipliğindedir'" dedi.
'Korkmak gerekir'
Çanakkale Koleji'nin açı-
lışını da yapan Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel. cu-
ma namazını Şehitler Ca-
mii'nde kıldıktan sonra, Ça-
nakkale'de vergi rekortmen-
lerinin ödül törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel burada yaptığı ko-
nuşmada, Türkiye'nin yeni
biryapılaşmadönemi içinde
bulunduğunu, çağı yakala-
mak için buna mecbur oldu-
ğunu söyledi. Devletin artık
kabuk değiştirdiğini, ülkede
hiç bir şeyin keyfi ve zorla
olamayacağını belirten Sü-
leyman Demirel şöyle ko-
nuştu:
"Türkiye'de kurallar var-
dır. Anayasa vardır. Bu ku-
ralfara uyuldu nıu bir şey
yok demektir. Ancak kuraİ-
İar de\amlı ihlai ediliyorsa
bunun sonucundan kork-
mak gerekir. O zaman biri-
leri gelir \e iki kişinin birara-
ya gelmesine bile izin ver-
mez."
Türkiye'de yapılan seçim-
lere kimsenin itirazı olma-
dığını ancak seçimlerden
çok parçalı bir yapı çıktığı-
nı belirten Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, bu yapı-
yı halkın belirlediğini ifade
ederek."Halk çıkanhğından
memnun değilse.yine sandık
başına «ider \c karannı ve-
rir. Halk kendi yaptığını yine
kendi düzeltir. Ancak biraz
sabırlı olmak gerekir" dedi.
IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr
Yanılmıyorsam yann ya da
öbürgün IMF heyeti Ankara'ya
geliyor. Daha geç gelecek den-
diydi ama, iyi bilemeyeceğimiz
nedenlerle IMF'cilerin gelişi
öne alındı.
1970'lerden bu yana bu filmi
pek çok kez izlediğimiz için ay-
rıntıya gerek yok. IMF gelecek
ve Türkiye'nin ekonomisinde
(dolayısıyla siyasetinde) alın-
ması gereken önlemleri sırala-
yacak. Gazetelerde ''acı reçe-
te"diyebaşlıklarçıkacak. Çok
az kişi ne anlama geldiğini bil-
mesine rağmen, stand-by te-
rimi pek çok kişinin diline sa-
kız olacak. "Stand-by anlaş-
ması imzalandı, imzalanmadı,
imzalanacak ama..." gibisin-
den ince ahkâm kesmeler bir-
birini izleyecek, falan filan...
IMF'nin ne diyeceğinı artık
hepimiz biliyoruz: Ucretleri
dondunın, iç tüketimi kısın, ih-
racatı azaltın, fiyatlan arttıra-
bildiğinizce arttınn, devletin
destekleme alımlanna derhal
son verin...
Bu denilenleri yaptığı takdir-
Kaçm, Gene IMF Geliyor!
de Necmettin Emmimin
"Refah Partisi ile refaha" balo-
nu patlayıverir. Tansu Çiller'li
DYP'nin ise zaten kuşkulu
olan, bir seçimde barajı aşıp
aşamama sorunu yanıtını bulu-
verir. Yani Türkiye Çiller'siz
günlere yönelir.
Benim, senin. bizim bildiği-
mizi Erbakan da biliyor elbet.
Tam da Erbakan'a yaraşır bir
hayalcilikle apar topar Pakis-
tan, Endonezya. Malezya, Mı-
sır, Libya, Nijerya gezılerine çı-
kıvermesinde bu IMF korkusu-
nun payı az değil. Acaba İsla-
mı, siyasal iktidarları için bir
kaldıraç ve dayanak olarak kul-
lanan bu ülkelerden üç beş ku-
ruş bulup, IMF ile pazarlık ma-
sasma biraz daha sağlam otu-
rabilir miyim hesabıydı bu.
Hesap yanlıştı ve dönmesi
gereken yerden ve noktadan
dönecek.
Türkiye gibi gırtlağına kadar
borçlu ve borcunu, hatta bor-
cunun faizini bile yeni borçlar
bularak ödemeye mahkûm
edilmiş ülkelere IMF hep gele-
cek. Korkunun ecele faydası
yok. Borcu borçla, borcun fa-
izini de borçla ödemeyi yeğle-
diğiniz sürece bundan kurtu-
luş yok.
IMF bir devlet değil. Topu tü-
feği, ordusu, generali yok.
IMF'nin varfık nedeni çok yalın.
Borç alan ülkelerin borçları dü-
zenli ödeyebilmeleri için atıla-
cak adımları saptıyor. Ancak
bu adımlaratıldığı zaman, "Ta-
mam, bu durumda bu ülkeye
yeni borç verebilirsiniz" fetva-
sını veriyor ve borcu borçla
ödeme çarkı dönmeye ancak
bu koşulla devam edebiliyor.
Anlaşılacağı üzere IMF ön-
celikle 7G kısaltmasıyla anılan
zenginler kulübü için önemli.
Zaten özünde onların oluştur-
duğu bir örgütlenme. Adamlar
verdikleri borcu geri almayı ga-
rantilemek istiyorlar. Adamlar
eski borçlarını alabilmek için
yeni borç vermelerinin kendile-
ri için uygun koşullarını yarat-
mak istiyorlar. Bu koşullar pa-
ketinin adına da stand-by an-
laşması deniyor.
Necmettin Emmim'in can
havliyle kendini bir Doğu'ya.
birGüney'e, bir Asya'ya, bir Af-
rika'ya atmasının nedeni de
bu. Çıkarlarınm temsilciliğini
IMF'ye havale etmiş ülkelerin
dışındaki ülkelerden üç beş ku-
ruş bulup borç ödeyebilse so-
luklanacak. Yıllardır "Batı tak-
litçiliği" ile kmadığı öteki siya-
si partilerden farklı olduğunu
en azından kendi tabanına an-
latabilecek. Ama ne çare ki ka-
pısını çaldığı ülkelerin "Kendi-
leri muhtaç himmete, nerde
kaldt Erbakan 'a himmet ede."
Necmettin Emmim'in önce-
ki gün televizyonda "lcraatın
lçinden"de gözümüzün içine
baka baka. tane tane aktardı-
ğı dış kaynak paketi de, hükü-
metin ilk günlerinde müjdeledi-
ği, iç kaynak paketi de patlak.
Yama tutmamacasına patlak.
Yani Necmettin Emmim
önümüzdeki günlerde IMF'ci-
lerin önüne kuzu kuzu otura-
cak. Dikte edilenleri bir bir not
edecek ve çaresiz uygulaya-
cak.
Ben muhalefetin ve onun
değirmenine su taşıyan med-
yanın "Hayuııır, aslaaaa,
IMF'nin karşısına biz oturaca-
ğız. Bir süre sonra halka veri-
lecek acı reçetenin sorumlu-
luğunu biz taşıyacağız" diye
kolları sıvamalarını, biraz daha
beklemeye yanaşmamalarını
ar>lamakta zorlanıyorum.
Yoksa bunlar "IMF'nin
önünde diz çökerse Erba-
kan'ın tabanı da, seçmeni de
fena sarsılır" endişesiyle çak-
tırmadan Necmettin Emmim'e
koltuk çıkmak için mi böyle ça-
balıyorlar.
Anlamak zor...
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOGLU
Ulusal.Onup ve Ulusal
Tarih Üzerine.
llhan Selçuk'un nefis tanımlamalarıyla "Kadda-
fi, hazırlığına günlerce önceden başladı, buluşma-
da neler giyeceğini saptadı, çizmelerini çekti, sır-
tına harmaniyesini attı, kendisine çekidüzen verdi,
günü saati gelince de pudralandı, hmellerini çekip
ortaya çıktı..." Ve Erbakan'la konuşmasındaki bi-
linen sözlerinden sonra Türkiye'de ortalık karıştı...
Günlerdir yazılı sözlü ve görüntülü medyada ulusal
onurumuzun ayaklar altına alındığı yazılıp çiziliyor,
konuşuluyor... Erbakan'ın davranışı (Türkiye'nin
Başbakanı olarak kendini bu sözlere muhatap ka-
bul etmemesi gerekirken Kaddafi'yi sessizce din-
leyip sonra da onun sadece PKK konusundaki söz-
lerine yanıt vermekle yetinmesi) politik bir gaf mı ya
da iddia edilmekte olduğu gibi Refah'ın Libya yö-
netimine bir "gönü/toorcı/"nun sonucu mudur? fşin
bu yönlerinin tartışılmasına ve kurcalanmasına sa-
nıyorum önümüzdeki günlerde de devam edile-
cek... Ben konuya "ulusal onur" ve "ulusal tarih"
açılarından ve biraz daha yakından bakmak istiyo-
rum...
• • •
Kaddafi, basında izleyebildiğim kadarıyla, Türk-
lerin tarihte bir varlık olabilmelerini, "asaletini", Sel-
çuklu ve Osmanlı dönemleriyle özetle islamiyetin
kabulünden sonraki süreçlerle ilgili görüyor... Tür-
kiye, ona göre "1. Dünya Savaşı'ndan sonra irade-
sini kaybetmiş" bir ülkedir... Sorulması gereken ilk
soru, Refah-DYP koalisyonunun üçüncü ayının bi-
timinde, ilk "icraatın içinden" konuşmasını Ata-
türk'ün bir portresi önünde yapan Refah Partisi ve
hükümet başkanının ve başkanı olduğu partinın bu
konuda ne düşündüğüdür... Yapılması gereken ise
sadece Libya Devlet Başkanfnın görüşleri olsa idi
belki de üzerlerinde durulmaya değmeyecek bu id-
diaların günlük politika hesapları ve didişmeleri öte-
sinde soğukkanlılıkla tartışılmasıdır...
• • •
Türkiye'nin Cumhuriyet dönemi tarihini redde-
den, lanetleyen ve olanak bulduğunda bu tarihın
bütün kazanımlannı ortadan kaldırmaya azmetmiş
bir görüşün bugün artık görüş düzeyinın çok öte-
sınde örgütlenmiş olduğu, bu örgütlenmenin her za-
mankinden (Yabancı işgal ordularma ve iç isyanla-
ra karşı savaşıldığı dönemlerdekinden) bile daha
güçlü olduğu açıkta ortadadır... Kaddafi'nin sözle-
ri, şimdi bu görüşün yabancı bir devlet başkanının
ağzında dile gelmesinden başka bir şey değildir...
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin Başbakanı ise
söz konusu görüşmede, bu konuda susmakla ye-
tinmiştir... Üzerinde durulması gereken asıl noktada
sanıyorum ki budur...
• • •
Çökmüş ve neredeyse bütün toprakları yabancı
güçlerce işgal edilmiş bir devletin yıkıntılannda ye-
ni ve modern bir devlet kurmayı başarmış Türkir
ye'nin ne kimseden "ulusal onur" dersi almaya ge-
reksinimi ne de birtakım iddialar karşısında onuru-
nun incinmesine gerek vardır... Asıl sorun, şimdi d,ş
ilk kez bir yabancı devlet başkanının (bir "fslam ül-
kesi" liderinin) ağzında dıle gelen bu görüşlere (ve
daha da önemlisi, örgütlenmeye) karşı neler yapıl-
dığı, neler yapılması gerektiğidir... Bunun da her-
hangi bir protokol gafını kınamanın, eleştirmenin,
birtakım günlük politika hesaplarının ötesinde cid-
di bir sorun olduğu yeterince açıktır...
• • •
Ikinci bir sorun, Cumhuriyet yandaşlarının "ulu-
sal tarih" konusunda ne düşündükleridir... Türki-
ye'nin, Türklerin tarihi, sadece Cumhuriyet döne-
mimizle mi sınırlıdır? Türkiye 70-80 yıllık bir devlet
mi yoksa kökleri Selçuklulara, Osmanlı Imparator-
luğu süreçlerine uzanan bir ülke midir?.. Bu soru-
nun da herhangi bir çekinti duymaksızın soğukkan-
lılıkla, bilimsel verilerle tartışılması gerektiğine ina-
nıyorum...
Bin yıllık birtarihin yorumunu "geric/"lere, bu ta-
rihin bütün olgularını sadece fütühat ve Islam açı-
sından görenlere ya da her türden şoven çevrelere
mi bırakmalı, yoksa bu bin yıllık tarihin bilimsel yo-
rumlannı mı yapmaya çalışmalıyız? Ikinci yanıtı be-
nimseyecek olursak, bunun gereklerini yerine ge-
tirdiğimizi, daha da öte, bunu başarabilecek bilgi ve
bilinç donanımına sahip olduğumuzu söyleyebilir
miyiz?..
• • •
Modern Türkiye'nin birçok hukuksal, siyasal ku-
rumunun köklerinin XIX. ve daha da önceki yüzyıl-
larda bulunduğunun bilinmesi için tarih ya da siya-
set bilimcisi olmaya gerek yok... Sanat ve kültür
alanlannda bunu daha da rahatlıkla söyleyebilecek
durumdayız... Bin yıllık bir tarihin (artıları ve eksile-
riyle) bilimsel yorumunu yapabılmenin, sadece ıçer-
deki ve dışardaki gericilere karşı Cumhuriyetimizin
değerlerinin ve "ulusal onurumuz"un savunulması
için değil, bu değerleri ve kavramları yeni kuşakla-
ra doğru olarak öğretebilmek bakımından da gerek-
li olduğunu düşünüyorum....
RP'nin 5. Olağan Kongresi
Erbakan'ın kaygısı
Asiltürk ekibiANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Refah Partisi'nin
(RP) 5. olağan kongresin-
de, DYP ile koalisyona kar-
şı çıkan genel sekreter
Oğuzhan .Asiltürk ekibiyle
partide "genç kuşağı" tem-
sil eden "Akıncılar"ın liste
mücadelesı \ermesi bekle-
niyor. Oğuzhan Asiltürk.
kongreden sonra genel sek-
reterlik göre\inden aynla-
cağını bildirdi.
Erbakan tek aday
RP'nin. yann Atatürk S-
por Salonu'nda yapılacak
olan 5. olağan kongresin-
de. RP Genel Başkanı \e
Başbakan Necmettin Erba-
kan tek aday olarak dele-
gelerin karşısına çıkacak.
Erbakan'ın başkanlığında
yapılan dünkü Merkez Ka-
rar ve Yönetim Kurulu
(MKYK) toplantısında.
kongredeki tüzük değişık-
lik tasarılan ele alındı. Er-
bakan'ın onayı üzerine 40
kişilikMKYK'dekiüyesa-'
yısı 50'ye çıkarıldı.
MKYK'deki üye sayısının
arrtırılmasıyla. Ankara il
kongresinde kendilerini
gösteren muhaliflerin. liste
delme olasılığının ortadan
kaldırılması da hedefleni-
yor.
Erbakan'ın. Ankara il
kongresinde seçildikten
sonra görevden almaya ça-
lışması üzerine kendisine
meydan okuyan Mehmet
Telİioğlunu. MKYK liste-
sine aldığı öğrenildi.
MKYK'nin dünkü top-
lantısında. sakatlığı nede-
niyle tedavi gören îstanbul
Milletvekili Aydın Mende-
res ile ANAP'tan transfer
olan Diyarbakır Milletve-
kili Abdülkadir Aksu'nun
da MKYK "ye alınması ka-
rarlaştınldı.