Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmfivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetıfleni: Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıişlerı Mudurlerr
fbrahim Vıidız (Sorumlu), DinçTavanç
# Haber Merkezı Müdürü. Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dış Haberler Şirıasi Danışoğlu 0 Ktıhbjrat
Cengiz ^ ıldırım 0 Ekonomr Bülent Kızanlık
0 Kultür Handan Şenköken 0 Spor
Abdülkadir ^ üceiman 0 Makafeler Sami
Karaören 0 Düzeltme Ahdulluh ^ azıcı
0 Fotoâraf: Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge
Edibe Suğra 0 Yun Habcrlen Mehmet Faraç
Orhan Erinç. Okta> kurtböke.
Hikmet Çetinka) a, Şükran Soner.
ErgunBalcı.DinçTavanç. İbrahim
\ ıldı/. Orhan Bursalı. Mustafa
BaJbat. Hakan Kara.
\nkaraTem\ilciM Mustafa Balba> • Haber Mudurü Doğan
Akın Ataturk Buharı N'o 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020 r hat). Faki 419502" • Jzmır Temsılcısı
Serdar Kızık. H. Zıya Blv. 1352 S 2 3 Tel 4411220.
Fak;,. 441 y 1 1
7
9 Adana Temsılcı.M Çetin \ iğenoğlu.
Imimi Cd 119 S. No 1 Kat.i. Tel 3522550. Fak;. 3522570
Müessese Müctürü Erol Erkut •
Koordınalor Ahmet Korulsan A
\(uhasebe Bülent \ ener # Idare
Hûsejin Gürer • Işletnıe Önder
ÇeUk • Bılgı-l,lem. NaU tnal •
Bıfgısa\arSıstenr Mürmet Çiler
MEDV A C: • ~ı onetım Kurıılu
Ba^kanı - Genei Mudur Gıilbin
Erduran 9 K.oordına!or Reha
Işıtman # Genei Mudur YdrdımciM
Min« Akdağ Tel 514 (P 53 -
51395İ0-5138460-61.Faks 5IIM66
Vavımiaiao \e Basan: Yenı Gun Haber AıariM. Basın \e Vaytncılık A Ş
Turkocajıljıd 39 41 CJt'aloilu 34334 l»t'PK :46 htanbu] Tel <0 : ! 2 ı M2 05 05 ı20h«) Faks <0 ZI-J 51 12EKİM 19% lmsak:5.41 Günes: 7.05 Öğle: 12.58 Ikındi: 16.03 Akşam: 18.36 Yatsı: 19.55
Serbülent
Bingöl öldü
• İstanbul Haber Servisi -
Eski bakanlardan Serbülent
H. Bingöl. Istanbul'da öldü.
Bingof'ün cenazesi >ann
Zincirlikuvu Mezarlığı'nda
toprağa verilecek Prostat
kanseri hastalığı nedeniyle
2 yıldırtedavı gören \e
önceki gün Amerikan
Hastanesı'nde ölen Bingöl.
^5 yaştndaydı. Bingöl"ün
cenazesı, yann Teşvikiye
Camii'nde kılınacak öğle
namazından sonra
Zincirlikuyu Mezarhğı'nda
topraea verilecek. Serbülent
H. Bingöl, 1970yıhnda
Nıhat Erim kabinesinde
İmar \e İskân Bakanı. 1981
yılında da Bülent Llusu
başkanlığındakı hükümette
Enerjı ve Tabıi Kaynaklar
Bakanı olarak göre\
almıştı.
AIDS danışma
kurufu
• AN KARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Saclık Bakanı
Yıldınm Aktuna. AIDS
konusunda ilerlemeler
kaydetmelerine karşın
Hepatıt hakkında yapılan
çalışmalann \eterli
olmadığını. özellikle
Hepatit-B \irüsünün
kontrolüne sağlık
çalışanlan ve kamuoyunun
gerekli duyarlılığı
göstermediğini söyledi.
Aktuna. Sağlık
Bakanlığı'na bildirilen 575
HIV virüsü taşıyıcısı
bildirıldiğıni. bunlardan
363"ünün taşıyıcı. 212'sinin
ise AIDS vakası olduğunu
belirtti.
AIDS'liler için
yorgan sergisi
VVASHINCTON-AIDS
hastalığından ölenlerin
anısına hazırlanan \e
ağırlığı 50 tonu geçen
dünyanın en büyük yorgan
sergisi VVashington'da
açıldı. Yorganların
üzerinde. AIDS'ten
yaşamını yitirenlerin adı ve
bu kişilerin hatıralan yer
alıyor. 25 Amerikan futbol
safiası büyüklüğündeki
alanı kaplayan yorgan
sergisi. yarın akşam 150 bin
kişinin mum yakıp Kongre
binası önünden Beyaz
Saray 'a kadar yapacaklan
yürüyüşle sona erecek.
Sağlık reformu
• ANKARA (Curahuriyet
Biirosu) - Sağlık Bakanı
Yıldınm Aktuna, sağlık
sistemine getirilecek
düzenlemeleri içeren sağlık
reform paketini. DYP il
başkanlan toplantısında
sundu. Aktuna, Sağlık
Reformu Projesi'nin
TBBM"de grubu olan siyasi
partilere tanıtılmaya
başlandığını belirterek
kanun tasan taslaklannın
bu yıl içinde yasalaşması
dunımunda ilk olarak pilot
uygulamasının
başla\acağını belirtti.
Kitap toplatma
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-Yılmaz
Odabaşf nın, Doruk
Yayınevi'nden çıkan "Düş
\e Yaşam" adlı kitabı
toplatıldı. Kitabın, Türk
Ceza Yasası'nın 8. ve 312.
maddeleri uyannca, DGM
\e Ankara Basın
Savcılığı'nın soruşturmalan
nedeniyle toplatıldığı
kaydediidi. Ankara Doruk
Kültür Ortamı deposuna
giden güvenlik
görevlilennin, Ankara
Basın Savcılığı'nın "tstklal
Marşı'na. Atatürk'ün
mane\i şahsiyetine
hakaret" \e "bölücük
probagandası yapmak"
gerekçeli karannı
aösterdikleri bildirildi.
Prof. Tahir Hatipoğlu, OSYS'den sonra tercih yapılmasına sıcak baktıklannı söyledi
6
YOK trafik polkî gibi'EıMİNE KAPLAN
ANKARA - Öğretim üyeleri Derneği
Genel Sekreteri Prof. Tahir Hatipoğlu.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme
Merkezi'nin (ÖSYM) üniversite
sınavlannda öğrencilerin tercihlerini
sonuçlaraçıkladıktan sonra
yapabilmeleri yönündeki çalışmasını
olumlu bulduklannı belirtti. Hatipoğlu.
ÖSYM ve Yükseköğretim Kurulu"nun
(YÖK) biçimsel düzenlemeler yerine
eğitimdeki fırsat eşitsizliği sorununa da
çözüm bulmalan gerektiğini söyledi.
Hatipoğlu. "Trafik polisliği bırakılsın.
Kırsal bölgelerdeki de\ let okullanndaki
çocuklar üniversiteyi kazanama/ken.
parası olanlar dershanelere gidiyor, özel
öğretmen tutuyor" dedı.
Ûğretim Üyeleri Derneği Genel Sekreteri
Prof. Hatipoğlu. ÖSYM'nin ilerleyen
yıllara yönelik çalışmalannı
değerlendirdi.
• Öğretim Üyeleri Derneği Genel Sekreteri Prof. Tahir Hatipoğlu.
üniversite sınavlarında öğrencilerin tercihlerini sonuçlar
açıklandıktan sonra yapmalarını olumlu bulduklarını, ancak ÖSYM
ve YÖK'ün eğitimdeki fırsat eşitsizliği sorununa çözüm bulması
gerektiğini söyledi.
Hatipoğlu. öğrencilerin tercihlerini
sonuçlar açıklandıktan sonra yapmalarını
yararlı bulduklarını. ancak biçimsel
düzenlemelerden çok eğıtimin içeriğıne
ilişkin sorunlaıın da çözülmesi
gerektiğini söyledi. Hatipoğlu. ÖSYM ve
YÖK'ün yıllardır "trafik polisi" işje\i
görerek yalnızca öğrencilerin hangi
üniversitelere yerleştirileceğiy le
ilgılendiğini kaydederek. şu görüsleri
dile getırdı:
"Eğitimde büyük bir fırsat eşitsizliği
yaşanıyor. Bugün. artık parası olanlar
okuyor, ama ofmavanlar için tam tersi bir
durum sözkonusu. Her vıl \iizbinlerce
öğrenci 40 bin kontenjan için birbiriyle
vanşıvor. Dershaneye gidenler, özel
öğretmen tutanlar, yani parası olanlar bu
>arışı kazanı>or. Ancak, kırsal
bölgelerdeki de\let liselerinde okuyan
öğrenciler üniversiteyi kazanamıyor.
Çünkü,firsateşitliği diye birşey >ok. "
Hatipoğlu. gecekondu bölgelerınde bir
öğrencinın 80 kisjlik sınıflarda okumak
zorunda kaldığını. ancak özel okııllarda
sınıf mevcutlannın 20-}0'u geçmediğine
işaret ederek. "YÖK ve ÖS\M, hangi
öğrencinin nereyeyerleştirileceğiyle
biriikte diğer sorunlara da kafa
yormalıdır. Biçimsel düzenlemeler
eğitimin ana sorunlarını çözmü>or"dedi.
ÖSYM Başkanı Prof. EresSö\İemez, her
yıl 10-15 bin öğrencinin başvuru ve
tercih kılavuzlannı doldururken hata
yaptıklarına ı^aret ederek. kurulması
planlanan ÖSYMATtK sistenıinin bu
hataları en aza indireceğini söyledi.
Söylemez. öğrencilerin baş\uru \e
tercihlerbaşta olmak üzere bürün
işlemlerini OSYMATlK'ler aracılığıyla
yapacaklarını ka>dederek. su biIgileri
\ erdı: -Öğrencilere ÖSVMATf Kİ<artlan
gönderilecek. Sına\ için başv uru
kıla> u/unu gazete ba\ iinden alacak olan
öğrenci, buradaki bilgilere göre
baş\ urusunu ÖSV'MATİK'lere yapacak.
İşlemlerin bu makineler aracılığıyla
>apılması nedeniy le de belgelerin postada
ka> bolması >a da gecikmesi gibi bir sorun
çıkmayacak. Zaman kaybı da
önleneceğinden öğrenciİerin sınav
sonuçlan açıklandıktan sonra puanlanna
göre tercihleri \ apması sağlanacak."*
Nobel Banş Ödülü
Doğu Timorlu
direnişçilere verildi
Trafik yasa tasarısı
Sürücü ve yolcular
sigara içemeyecek
Haber Merkezi - Trafik
yasa tasansı henüz çıkma-
dan yasa ile tanımlanan ye-
ni kamu gelirlerinin nereye
aktanlacağı konusu sorun
oldu. Karayollan Trafik Ka-
nunu'nun bazı maddelerinin
değiştirilmesini ve bazı
maddeler eklenmesini ön-
gören yasa tasansı üzerin-
de çalışmalannı sürdüren
TBM.M Plan ve Bütçe Ko-
misyonu. dün tasannın 10
maddesini daha kabul erti.
Tasannın dün görüşülen
maddelerine göre toplu ta-
şıma araçlannda sürücüler
de yolcular da sigara içe-
meyecekîer. Yasağa rağmen
sigara içenlerden 1 milyon
500 bin lira ceza alınacak.
Alkollü olarak araçkullan-
dığı ilkkeztespitedilensü-
rücünün ehliyetine bir ay
süre ile el konulacak. Aynı
suçu ikinci defa işlediğin-
de cezası 3 aya çıkanlacak,
bu suç tekrarlandıkça ceza
da katlanarak arttınlacak.
Otomobillerin hız limiti oto-
yollarda 120, şehirler arası
diger yollarda 90 kilomet-
re olarak belirlendi. Bir yıl
içinde üç kez aşın hız ya-
pan sürücünün ehliyetine
bir vıl süre ile el konula-
cak. Sürücüye süresi sonun-
da psikiyatri uzmanı tarafin-
dan ve gerek görülürse psi-
ko-teknik muayeneden ge-
çirildikten sonra ehliyeti ia-
de edilecek. Başıboş hay\an
bırakma yasağma u) maya-
rak kazaya neden olanlar
ise iki aya kadar hapis ce-
zasına çarptınlacaklar.
Komisyonun toplantısı
sırasında yeni kamu gelir-
lerinin nereye aktanlacağı
konusu uzun süren bir tar-
tışmaya neden oldu. De\ let
gelirlerinin sürekli bir vak-
fa aktanlmasının anayasa-
ya aykın olduğunu sav unan
alt komisyon başkanı Ze-
keriya Temizei, bu nedenle
tasanda araçlara alınacak
reklam ve ilan gelirlerinin
bir bölümünün Türk Polis
Teşkilatını Güçlendirme
Vakfı'na aktanlmasını ön-
gören düzenlemeyi "Tra-
fik Hizmetlerini Geliştirme
Fonu'na aktanlması" şek-
linde değiştirdiklerini bil-
dirdi.
Bunun üzerine söz alan
Içişleri Bakan Vekili Bekir
Aksoy, Türk Polis Teşkila-
tını Güçlendirme Vakfı'nın
teşkilata lojistik destek sağ-
ladığını belirtti.
nnıh nvttivmnrln Sothebv's Müzavede Merkezi'nin taşbebek uzmanı
aÇIK arUirmaaa BunmÇampione.bua) sonuaçıkarttırmayasunulacak
bebeklerin bir bölümünü basın mensuplanyla tanıştırdı. İ'nlü kolek$i>oncu Dina Viernv. 650 bebekten
oluşan koleksi>onundan yaklaşık 3 milyon steriin kazanmayı umuyor. (Fotoğraf: REÜTERS)
Prof. Yarman bütçenin 10'da biri bedelle nükleer santral ihalesine girmenin yanlış olduğunu söyledi
parasıyla niikleer gerdeğe girfliyor
9
GÜRHAN LÇKA.N
OSLO - Bu yılın Nobel
Banş Ödülü. Doğu Timor-
lu rahip Carlos Felipe Xi-
menes Belo ile direnışçile-
nn sürgündeki Iıderi Jose
Ramos-Hortaarasında pay -
laştırı/dı. Cuma günü Tür-
kiye saatiyle 12.00'de Nor-
\eç Parlamentosu'nun No-
bel Komitesi 'nce dünya ba-
sınına açıklanan karann ge-
rekçesi. her ıki ödül sahibi-
nin. Endonezya işgalindeki
Doğu Timor'a adil ve banş-
çıl bir çözüm getirmek için
üösterdikleri çaba oluştur-
du.
Carlos Felipe Ximenes Belo
Jose Ramos-Horta
Norveç Nobel Komite-
si'nin açıklaması şöyle:
•*1975'te F.ndonezya, Do-
ğu Timor'u denerimi alrrna
aldı ve halk üzerinde siste-
matik bir şekilde baskı uy-
gulamaya başladı. Aradan
gecen zaman içinde halkın
üçte biri, sargın hastaiıkiar,
sa>aş ve terör yiizünden ya-
şamını yitirdi. Carlos Be-
lo, Doğu Timor'un rahibi
olarak halkın en önemli
temsilcisi oldu. Kendi ya-
şamını tehlikeve atarak
egemen güçlerin saldırı-
larına karşı halkı korudu.
Halkın kendi geleceğini
kendisinin saptaması il-
kesini korurken. direnişin
şiddet kullanmadan. En-
donezya makamlarıyla
karşılıklı divaloğun sür-
düriilmesiyoluylaolması-
na özen gösterdi. Ramos
Horta, 1975"ten beri Do-
ğu Timor'un davasını
uluslararası kanıuovunda
savunan sözcü olmuştur.
Son zamanlarda gerçek-
leştirilen "uzlaşma söyle-
şilerinin' ve bölgedeki banş
tasannunın mimandır. Nor-
veç Nobel Komitesi. bu > ılın
BanşÖdülii'nü BeloveRa-
mos'a vererek küçük bir
halkgrubunun egemen güç-
lerinin baskısma karşıdire-
nişini uzun süredirözveriv-
le desteklemiş olmalarını
onuıiandırıyor. Nobel Ko-
mitesi, bu ödülün. Doğu Ti-
mor'daki anlaşma/lığın,
halkların kendi gelecekJeri-
ni kendilerinin tayin etmesi
ilkesinin ışığında gösterilen
çabalaradestek olmasını di-
liyor."
Bu yılın Banş Ödülü'nün
önde gelen adayları arasın-
da, Avrupa Birliği'nin Bos-
na'daki arabulucusu. isveç-
li Carl Bildt ile aynı göre\ i
NATO için yapan Ameri-
kalı RichardHolIbrooke\ar-
dı. Barış ödülü, Alfred No-
bel'in 100. ölümyıldönümü
olan lOaralıktaStockholm
Belediye Sarayf nda yapıla-
cak törenle sahiplerine ve-
rilecek. Norveç Nobel Ko-
mitesi tarafından. Endonez-
ya işgalindeki Doğu Ti-
mor'da yaptığı banş çabala-
nndan örürü Jose Ramos-
Horta ile biriikte Nobel Ba-
nş Ödülü'ne layık görülen
Katolik rahip Carlos Felipe
Xiemenes Belo. tepkisini
şöyle dıle getirdi:
"Ne konuşma özgürlüğü-
müz \ar ne de görüşlerimi-
zi belirtme. Birer nıahkûm
gibi yaşıyoruz. İ'lke içinde
dolaşma özgüriüğiimüz bi-
le çok kısıtu. Pirinç tarlala-
nna. kakao plantasyonlan-
na gitmemiz bile izne bağb.
Doğu Tünor'un bazı bölge-
lerinde halk sokağa çıkma-
ya da korkuyor. Nereye git-
sem, çe\ remi sanp gördük-
leri baskıdan, uygulanan
haksız eylemlerden söz edi-
yorlar. Bu büy ük ödülün ba-
na la>ık görülmesinden ötii-
rii çok mutluy um. Dilerim
bu ödiit Endonezya makam-
lanyla Doğu Timor halkı
arasında banşa yönelik ya-
pıcı bir diyaloğun oluşmash
na katkıda bulunur."
CEM ULL'TAŞ
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu(TAEK)
Danışma Kuruluve eski BaşbakanlıkNük-
îeer Güvenlik Komitesi üyesi Prof.Tolga
Yarman. REEAHYOL hükümetinin nükle-
er santral için bu kasım ayında açacağı ulus-
lararası ihaleyi. "el parasıyla nükleer ger-
değe gjrmek"olaraknitelendirdi. Prof. Yar-
man. 70 milyar dolar borcu olan ülkemizin
köksüz bir maceraya sürüklenmek istendi-
ğini söyledi.
Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliği'nde-
ki diplomatikgörevi nedeniylebulundugu
Belçika'dan. İstanbul Üniversitesi'nin açı-
lış etkinlikleri nedeniyle lstanbul'a gelen
Prof. Dr. Tolaa Yarman sorulanmızı yanıt-
ladı.
'Aialcı değil5
30 milyar dolar bütçesi (yaklaşık 3 kat-
rilyon) olan Türkiye'nin. bütçesinin 10"da
biri kadar bir bedelle nükleer santral ihale-
sine çıkmasının akılcı birplanlarnayla bağ-
daşmadığını belirten Yarman, "Üsteük 70
milyar dolarlık dış borca. 3-4 mihar dolar
daha eklemenin anlamsız ve gereksiz oldu-
ğunu" söyledi.
Çeyrek yüzyıl önce kendisinin de destek-
kemizde nükleersantral kurulmasının önün-
de zaten müthiş bir handikap var" di\ e ko-
nuştu.
TEAŞ dogruladı
• Prof. Tolga Yarman. 3 katrilyon bütçesi ve 70 milyar dolar dış
borcu olan ülkemizin, nükleer santral ile köksüz bir maceraya
çekilmek istendiğini iddia etti. Yarman, "dış borca 3-4 milyar dolar
daha eklemenin anlamsız ve gereksiz olduğunu" söyledi.
lediği nükleerenerjinin. Türkiye için zorun-
luluk olduğu savının. bölgesel enerji kon-
jonktürünün değişmesi nedeniyle çürüdü-
ğünü belirten Prof. Dr. Yarman, şöyle de-
vam etti:
"Ülkemize Sibirya'dan, A\ rupa'y ı geçe-
rek doğalgaz geldi. Irak petrolü Akdeniz'e
bağlandı. Sırada Iran petrolü >ar. Dahası
.Azerbayean ve Kazakistan petrolü, Türk-
menistan doğalgazı da var. Katar doğalga-
zınuı da Türkiye üzerinden A\rupa'ya \e-
rilmesi gündemde. Bütün bu gelişmeler.
enerji açığının öngörüldüğü kadar büyük
olmaması bir yana. yalnızca nükleer ener-
ji yoluyla karşılanabileceği savını altüst er-
miştir."
Değişen enerji konjonktürünün yanı sı-
ra 30 milyar dolarlık bir bütçeyeve 70 mil-
yar dolarlık dış borç yüküne karşın. her bi-
ri 3-4 milyar dolan bulan nükleer santral-
lann ancak dış kredilerle yapılabileceğini
kaydeden. Prof. Dr. Yarman. "İncirya da
gazoz satarak edinemeyeceğimize göre. ül-
Bu arada TEAŞ yetkilileri de nükleer
santral ihalesınin kredili olarak açılacağı-
m dogruladı. Buna göre nükleer santral ya-
pımını üstlenen müteahhit fırma. finansman
kredisini de kendısi bulacak. Enerji Bakan-
lığı ve TEAŞ vetkililennin Fransa. ABD ve
Kanada'da yaptıkları inceleme gezisinin
ardından. uluslararası ihalenin Kasım ay ın-
da \apılacağı bildirildi.
Prof. Yarman. Türkiye'deki mevcuturan-
yumun, 1000 megavvatlık bir nükleer sant-
rala ancak 30 yıl yetebilecek kapasitede ol-
ması nedeniyîe. ulusal nükleer kaynaklan-
nıız bazında bir nükleer enerji planlaması
düşünmenin abesle iştigal olduğunu v urgu-
ladı. Nükleer enerji santralı sa\esındeatom
bombasına sahip olunacağı iddıasıv la. ba-
zı "bilim adamlarının" 12 E\ lül askeri vö-
netiminin desteğini kazanmaya çalıştıkla-
rını anımsatan Yarman. "Butambiraldat-
macadır. Anahtar teslim otomobil alarak,
onun teknolojisine nasıl sahip olunamazsa,
nükleer santral satın alarakda onun tekno-
lojisine sahip olunamaz. İ'stefik Türkiye
"Nükleer Silahların \ayılmasını Önleme
Anlaşması'na taraf olan bir ülkedir" gö-
rüşün sav undu.
Konuyla ilgili çevreler. askeri yönetimin
desteğini almak için atom bombası yapıla-
bileceğini söyleyenlerin, Eski TAEK Ku-
rumu Başkanlan Ahmet Yüksel Özemre
ile Nejat Aybers olduğunu belirttiler.
Nükleer santral ihalesi öncesı. Cumhur-
başkanı DemirePi ve Çekmece Nükleer
Araştırma Enstitüsünü ziyaret eden Ulus-
lararası Atom Enerji Ajansı (lAEA)GeneI
DırektörüHansBeix"inde nükleer enerji ko-
nusunda tarafsız olamayacağına değinen
Prof. Dr. Yarman. şunlan söyledi: "IA-
EA'nın >arlık nedeni nükleer santrallardır.
Dolayısıyla taraftır. Bu kurum tarafından
yapılacak açıklamalar esas olarak kabul
edilemez. Nükleer enerji ürerimi olağanüs-
tü zor ve üst düzey bir teknolojik hazıriık,
birikim >e ehliyet gerektiren bir uğraşken,
Türkiye böyle bir düzeyin yakınında bile
değildirr
e-posta : tan (a vol. com. tr
MESELA DEDIK ERDAL ATABEK
Başbakan Erbakan'ın dillere des-
tan ellere fistan gezisinin yankı-
lan sürüp giderken biz de "orada ne
yediği"ni araştırdık ve ikram mönü-
sünü öğTendik.
Bövlece Başbakan Erbakan'ın ev
sahibi Kaddafi'ye neden onca teşek-
kür ettiğini de anlama fırsatı bulduk.
Ayrıca Kaddafi'nin Erbakan'a "altı
kızarmış kaday ıf" ikram etmedıği de
orta\açıktı. Bu kaday ıfın Türkiye'de
hazırlandığına ilişkin duyumlaralın-
dığı için bakacağız, inşallah da göre-
ceğiz. Şimdi gelelim çöl mönüsüne.
Naneli çorba
Yemeğın çorbay la başladığını öğ-
renmek şaşırtıcı oimadı. Zira bu
gezi zaten çorba gibiydi. Saatlerce
bekletilen Başbakan veheyeti.çekil-
meyen bayrak gibi garip açiklama-
larla örtülmeye çalışılan küçük düşür-
melerle her şey çorba gibiydi. Bu se-
bepten olsa gerek çölde ikram edilen
ilk yemek de "çorba" oldu. Çorbaya
konan "nane"y i de bizim heyerin "ce-
mile olur" diye yanlannda götürdü-
ğü anlaşıldı. Bizimkiler burada da
epeyce nane yemeye meraklı olduk-
lanndan "naneliçorba" anlamlı biraçı-
lış olmuştur.
Zilgıt kebabı...
Kaddafi'nin bu kebabı pek sevdi-
ği. gelene gidene yedirmekten
pek keyif aldığı bilindiği için de "zıl-
gıt kebabı"nın mönüde bulunması
bekleniyordu. İyice acılı. bol biberli.
içine neredeyse zehirli oî kurulan ka-
tılan bu kebabın yenip yutulmasının
pek kolay olmadığı uzmanlarca dile
getirilıyorsa da bizimkilerin pek şıkâ-
yetçi olmamalan hazım kabiliyetle-
rine bağlanıyor. "Zılgıt kebabı'"nın
bir özelliği de elle yenmesi. Kebap-
tan bir lokma alıp boğazı yaka yaka
aşağışa inmesi sağlanırken de par-
maklann yalanıp lezzetli olduğunun
Erbakan Libya'da Ne Yedi?..
gösterilmesi protokoî ıcabı imiş. Ev
sahibi de bu jeste karşı parmaklarını
sallayıp "Bizdedaha çok var, heledu-
run bakalım, arkasını bekleyin" de-
mek istermiş. Arkadan gelen yemek
de çok gecikmez, sofraya gelirmiş. Ba
kalım bu sefergelen yemek neymiş
0
Zaparta fırında...
Libya'nın ünlümısaftryemeklerin-
den olan
w
zaparta fınnda", ısır-
gan otu yaprakları içinde pişirilen
özel bir börekmii ki yiyenler daha
sofrada kıv ranmaya başlar. "zılgıt ke-
babı"ndan sonra yanmaya başlayan
mideleri sanki alev lere tutulmuş gi-
bi olurmuş. Böreğin hamuruna katı-
lan baharatı elleyen aşçıların elleri
kabarır. tadanların dilleri şişermiş.
Fakat bizim heyet bu "zaparta*"yı öy-
le ıştahla valavıp vutmuş ki Libyalı-
lar şaşıp kalmışlar: "Maşallah, zha-
de tahaııımül, ziyade tahanınıül" di-
ye el çırpıp alkış tutmuşlar. Heyeti-
mizin hazım kuvveti herkeslerı ha\-
retlere düşürmüş. "Mideleremasallah.
midelere maşalİah" diye hayranlık-
lannı açıklamışlar. Bu vemekleri baş-
kaları vemeye başladığı zaman >üz-
leri kızarır. kulaklan ateş gibi yanar-
mış da bizimkilerin gıkı çıkmayınca
Kaddafi bile hayretlere düşmüş. ama
hiç belli etmemiş. Şonra yanındaki-
Iere el çırpıp.
u
Artık tatlıyı getirin,
bunları yedikten sonra tatlıyı da yer-
ler" demiş. Ve ünlü Libya tatlısı gel-
miş.
Şamarı burma...
İ
kram listesinde yer alan bu ünlü
Arap tatlısı gayetle ağır bir hamur
tatlısı olup yiyenler yerlerinden kal-
kamazlarmış. O cihetle de her misa-
fire sunulması caiz değilmiş. Ama
önceki yemekleri afiyetle yiyip de
dayanıklılıklannı ispat edenlere bu
tatlı büyük bir keyifle ikram edilirmiş.
Bövlece sofraya gelen son ikram da
"şaman burma" denilen tatlı olmuş.
Bu tatlı Şam usulüne göre yapıldı-
ğından "şamar" adını almış, üzerine
iki kere burulduğu için de "şaman bur-
ma" diye bilinirmiş. Böylece tatlıyı
da mideye indiren heyetimizin başta
Başbakan Erbakan olmak üzere ha-
zım kabiliyetineherkeslerhayrankal-
mış. Yemekler afiyetle yenip ikram bi-
tince sıra müteahhit alacaklanna gel-
diği zaman ev sahipleri "Durun ba-
kalım, hele acelemiz yoktur. Siz şim-
diük yediklerinizi hazmedin. gerisine
sonra bakanz" demişler. Sonrası ne
olmuş, artık orasını sizlerde biliyor-
sunuz. Erbakan hazmetti ya.. baka-
lım memleket hazmedecek mi?