23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmfivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetıfleni: Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya 0 Yazıişlerı Mudurlerr fbrahim Vıidız (Sorumlu), DinçTavanç # Haber Merkezı Müdürü. Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Şirıasi Danışoğlu 0 Ktıhbjrat Cengiz ^ ıldırım 0 Ekonomr Bülent Kızanlık 0 Kultür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir ^ üceiman 0 Makafeler Sami Karaören 0 Düzeltme Ahdulluh ^ azıcı 0 Fotoâraf: Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Suğra 0 Yun Habcrlen Mehmet Faraç Orhan Erinç. Okta> kurtböke. Hikmet Çetinka) a, Şükran Soner. ErgunBalcı.DinçTavanç. İbrahim \ ıldı/. Orhan Bursalı. Mustafa BaJbat. Hakan Kara. \nkaraTem\ilciM Mustafa Balba> • Haber Mudurü Doğan Akın Ataturk Buharı N'o 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 r hat). Faki 419502" • Jzmır Temsılcısı Serdar Kızık. H. Zıya Blv. 1352 S 2 3 Tel 4411220. Fak;,. 441 y 1 1 7 9 Adana Temsılcı.M Çetin \ iğenoğlu. Imimi Cd 119 S. No 1 Kat.i. Tel 3522550. Fak;. 3522570 Müessese Müctürü Erol Erkut • Koordınalor Ahmet Korulsan A \(uhasebe Bülent \ ener # Idare Hûsejin Gürer • Işletnıe Önder ÇeUk • Bılgı-l,lem. NaU tnal • Bıfgısa\arSıstenr Mürmet Çiler MEDV A C: • ~ı onetım Kurıılu Ba^kanı - Genei Mudur Gıilbin Erduran 9 K.oordına!or Reha Işıtman # Genei Mudur YdrdımciM Min« Akdağ Tel 514 (P 53 - 51395İ0-5138460-61.Faks 5IIM66 Vavımiaiao \e Basan: Yenı Gun Haber AıariM. Basın \e Vaytncılık A Ş Turkocajıljıd 39 41 CJt'aloilu 34334 l»t'PK :46 htanbu] Tel <0 : ! 2 ı M2 05 05 ı20h«) Faks <0 ZI-J 51 12EKİM 19% lmsak:5.41 Günes: 7.05 Öğle: 12.58 Ikındi: 16.03 Akşam: 18.36 Yatsı: 19.55 Serbülent Bingöl öldü • İstanbul Haber Servisi - Eski bakanlardan Serbülent H. Bingöl. Istanbul'da öldü. Bingof'ün cenazesi >ann Zincirlikuvu Mezarlığı'nda toprağa verilecek Prostat kanseri hastalığı nedeniyle 2 yıldırtedavı gören \e önceki gün Amerikan Hastanesı'nde ölen Bingöl. ^5 yaştndaydı. Bingöl"ün cenazesı, yann Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarhğı'nda topraea verilecek. Serbülent H. Bingöl, 1970yıhnda Nıhat Erim kabinesinde İmar \e İskân Bakanı. 1981 yılında da Bülent Llusu başkanlığındakı hükümette Enerjı ve Tabıi Kaynaklar Bakanı olarak göre\ almıştı. AIDS danışma kurufu • AN KARA (Cumhuriyet Biirosu) - Saclık Bakanı Yıldınm Aktuna. AIDS konusunda ilerlemeler kaydetmelerine karşın Hepatıt hakkında yapılan çalışmalann \eterli olmadığını. özellikle Hepatit-B \irüsünün kontrolüne sağlık çalışanlan ve kamuoyunun gerekli duyarlılığı göstermediğini söyledi. Aktuna. Sağlık Bakanlığı'na bildirilen 575 HIV virüsü taşıyıcısı bildirıldiğıni. bunlardan 363"ünün taşıyıcı. 212'sinin ise AIDS vakası olduğunu belirtti. AIDS'liler için yorgan sergisi VVASHINCTON-AIDS hastalığından ölenlerin anısına hazırlanan \e ağırlığı 50 tonu geçen dünyanın en büyük yorgan sergisi VVashington'da açıldı. Yorganların üzerinde. AIDS'ten yaşamını yitirenlerin adı ve bu kişilerin hatıralan yer alıyor. 25 Amerikan futbol safiası büyüklüğündeki alanı kaplayan yorgan sergisi. yarın akşam 150 bin kişinin mum yakıp Kongre binası önünden Beyaz Saray 'a kadar yapacaklan yürüyüşle sona erecek. Sağlık reformu • ANKARA (Curahuriyet Biirosu) - Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna, sağlık sistemine getirilecek düzenlemeleri içeren sağlık reform paketini. DYP il başkanlan toplantısında sundu. Aktuna, Sağlık Reformu Projesi'nin TBBM"de grubu olan siyasi partilere tanıtılmaya başlandığını belirterek kanun tasan taslaklannın bu yıl içinde yasalaşması dunımunda ilk olarak pilot uygulamasının başla\acağını belirtti. Kitap toplatma • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)-Yılmaz Odabaşf nın, Doruk Yayınevi'nden çıkan "Düş \e Yaşam" adlı kitabı toplatıldı. Kitabın, Türk Ceza Yasası'nın 8. ve 312. maddeleri uyannca, DGM \e Ankara Basın Savcılığı'nın soruşturmalan nedeniyle toplatıldığı kaydediidi. Ankara Doruk Kültür Ortamı deposuna giden güvenlik görevlilennin, Ankara Basın Savcılığı'nın "tstklal Marşı'na. Atatürk'ün mane\i şahsiyetine hakaret" \e "bölücük probagandası yapmak" gerekçeli karannı aösterdikleri bildirildi. Prof. Tahir Hatipoğlu, OSYS'den sonra tercih yapılmasına sıcak baktıklannı söyledi 6 YOK trafik polkî gibi'EıMİNE KAPLAN ANKARA - Öğretim üyeleri Derneği Genel Sekreteri Prof. Tahir Hatipoğlu. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) üniversite sınavlannda öğrencilerin tercihlerini sonuçlaraçıkladıktan sonra yapabilmeleri yönündeki çalışmasını olumlu bulduklannı belirtti. Hatipoğlu. ÖSYM ve Yükseköğretim Kurulu"nun (YÖK) biçimsel düzenlemeler yerine eğitimdeki fırsat eşitsizliği sorununa da çözüm bulmalan gerektiğini söyledi. Hatipoğlu. "Trafik polisliği bırakılsın. Kırsal bölgelerdeki de\ let okullanndaki çocuklar üniversiteyi kazanama/ken. parası olanlar dershanelere gidiyor, özel öğretmen tutuyor" dedı. Ûğretim Üyeleri Derneği Genel Sekreteri Prof. Hatipoğlu. ÖSYM'nin ilerleyen yıllara yönelik çalışmalannı değerlendirdi. • Öğretim Üyeleri Derneği Genel Sekreteri Prof. Tahir Hatipoğlu. üniversite sınavlarında öğrencilerin tercihlerini sonuçlar açıklandıktan sonra yapmalarını olumlu bulduklarını, ancak ÖSYM ve YÖK'ün eğitimdeki fırsat eşitsizliği sorununa çözüm bulması gerektiğini söyledi. Hatipoğlu. öğrencilerin tercihlerini sonuçlar açıklandıktan sonra yapmalarını yararlı bulduklarını. ancak biçimsel düzenlemelerden çok eğıtimin içeriğıne ilişkin sorunlaıın da çözülmesi gerektiğini söyledi. Hatipoğlu. ÖSYM ve YÖK'ün yıllardır "trafik polisi" işje\i görerek yalnızca öğrencilerin hangi üniversitelere yerleştirileceğiy le ilgılendiğini kaydederek. şu görüsleri dile getırdı: "Eğitimde büyük bir fırsat eşitsizliği yaşanıyor. Bugün. artık parası olanlar okuyor, ama ofmavanlar için tam tersi bir durum sözkonusu. Her vıl \iizbinlerce öğrenci 40 bin kontenjan için birbiriyle vanşıvor. Dershaneye gidenler, özel öğretmen tutanlar, yani parası olanlar bu >arışı kazanı>or. Ancak, kırsal bölgelerdeki de\let liselerinde okuyan öğrenciler üniversiteyi kazanamıyor. Çünkü,firsateşitliği diye birşey >ok. " Hatipoğlu. gecekondu bölgelerınde bir öğrencinın 80 kisjlik sınıflarda okumak zorunda kaldığını. ancak özel okııllarda sınıf mevcutlannın 20-}0'u geçmediğine işaret ederek. "YÖK ve ÖS\M, hangi öğrencinin nereyeyerleştirileceğiyle biriikte diğer sorunlara da kafa yormalıdır. Biçimsel düzenlemeler eğitimin ana sorunlarını çözmü>or"dedi. ÖSYM Başkanı Prof. EresSö\İemez, her yıl 10-15 bin öğrencinin başvuru ve tercih kılavuzlannı doldururken hata yaptıklarına ı^aret ederek. kurulması planlanan ÖSYMATtK sistenıinin bu hataları en aza indireceğini söyledi. Söylemez. öğrencilerin baş\uru \e tercihlerbaşta olmak üzere bürün işlemlerini OSYMATlK'ler aracılığıyla yapacaklarını ka>dederek. su biIgileri \ erdı: -Öğrencilere ÖSVMATf Kİ<artlan gönderilecek. Sına\ için başv uru kıla> u/unu gazete ba\ iinden alacak olan öğrenci, buradaki bilgilere göre baş\ urusunu ÖSV'MATİK'lere yapacak. İşlemlerin bu makineler aracılığıyla >apılması nedeniy le de belgelerin postada ka> bolması >a da gecikmesi gibi bir sorun çıkmayacak. Zaman kaybı da önleneceğinden öğrenciİerin sınav sonuçlan açıklandıktan sonra puanlanna göre tercihleri \ apması sağlanacak."* Nobel Banş Ödülü Doğu Timorlu direnişçilere verildi Trafik yasa tasarısı Sürücü ve yolcular sigara içemeyecek Haber Merkezi - Trafik yasa tasansı henüz çıkma- dan yasa ile tanımlanan ye- ni kamu gelirlerinin nereye aktanlacağı konusu sorun oldu. Karayollan Trafik Ka- nunu'nun bazı maddelerinin değiştirilmesini ve bazı maddeler eklenmesini ön- gören yasa tasansı üzerin- de çalışmalannı sürdüren TBM.M Plan ve Bütçe Ko- misyonu. dün tasannın 10 maddesini daha kabul erti. Tasannın dün görüşülen maddelerine göre toplu ta- şıma araçlannda sürücüler de yolcular da sigara içe- meyecekîer. Yasağa rağmen sigara içenlerden 1 milyon 500 bin lira ceza alınacak. Alkollü olarak araçkullan- dığı ilkkeztespitedilensü- rücünün ehliyetine bir ay süre ile el konulacak. Aynı suçu ikinci defa işlediğin- de cezası 3 aya çıkanlacak, bu suç tekrarlandıkça ceza da katlanarak arttınlacak. Otomobillerin hız limiti oto- yollarda 120, şehirler arası diger yollarda 90 kilomet- re olarak belirlendi. Bir yıl içinde üç kez aşın hız ya- pan sürücünün ehliyetine bir vıl süre ile el konula- cak. Sürücüye süresi sonun- da psikiyatri uzmanı tarafin- dan ve gerek görülürse psi- ko-teknik muayeneden ge- çirildikten sonra ehliyeti ia- de edilecek. Başıboş hay\an bırakma yasağma u) maya- rak kazaya neden olanlar ise iki aya kadar hapis ce- zasına çarptınlacaklar. Komisyonun toplantısı sırasında yeni kamu gelir- lerinin nereye aktanlacağı konusu uzun süren bir tar- tışmaya neden oldu. De\ let gelirlerinin sürekli bir vak- fa aktanlmasının anayasa- ya aykın olduğunu sav unan alt komisyon başkanı Ze- keriya Temizei, bu nedenle tasanda araçlara alınacak reklam ve ilan gelirlerinin bir bölümünün Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'na aktanlmasını ön- gören düzenlemeyi "Tra- fik Hizmetlerini Geliştirme Fonu'na aktanlması" şek- linde değiştirdiklerini bil- dirdi. Bunun üzerine söz alan Içişleri Bakan Vekili Bekir Aksoy, Türk Polis Teşkila- tını Güçlendirme Vakfı'nın teşkilata lojistik destek sağ- ladığını belirtti. nnıh nvttivmnrln Sothebv's Müzavede Merkezi'nin taşbebek uzmanı aÇIK arUirmaaa BunmÇampione.bua) sonuaçıkarttırmayasunulacak bebeklerin bir bölümünü basın mensuplanyla tanıştırdı. İ'nlü kolek$i>oncu Dina Viernv. 650 bebekten oluşan koleksi>onundan yaklaşık 3 milyon steriin kazanmayı umuyor. (Fotoğraf: REÜTERS) Prof. Yarman bütçenin 10'da biri bedelle nükleer santral ihalesine girmenin yanlış olduğunu söyledi parasıyla niikleer gerdeğe girfliyor 9 GÜRHAN LÇKA.N OSLO - Bu yılın Nobel Banş Ödülü. Doğu Timor- lu rahip Carlos Felipe Xi- menes Belo ile direnışçile- nn sürgündeki Iıderi Jose Ramos-Hortaarasında pay - laştırı/dı. Cuma günü Tür- kiye saatiyle 12.00'de Nor- \eç Parlamentosu'nun No- bel Komitesi 'nce dünya ba- sınına açıklanan karann ge- rekçesi. her ıki ödül sahibi- nin. Endonezya işgalindeki Doğu Timor'a adil ve banş- çıl bir çözüm getirmek için üösterdikleri çaba oluştur- du. Carlos Felipe Ximenes Belo Jose Ramos-Horta Norveç Nobel Komite- si'nin açıklaması şöyle: •*1975'te F.ndonezya, Do- ğu Timor'u denerimi alrrna aldı ve halk üzerinde siste- matik bir şekilde baskı uy- gulamaya başladı. Aradan gecen zaman içinde halkın üçte biri, sargın hastaiıkiar, sa>aş ve terör yiizünden ya- şamını yitirdi. Carlos Be- lo, Doğu Timor'un rahibi olarak halkın en önemli temsilcisi oldu. Kendi ya- şamını tehlikeve atarak egemen güçlerin saldırı- larına karşı halkı korudu. Halkın kendi geleceğini kendisinin saptaması il- kesini korurken. direnişin şiddet kullanmadan. En- donezya makamlarıyla karşılıklı divaloğun sür- düriilmesiyoluylaolması- na özen gösterdi. Ramos Horta, 1975"ten beri Do- ğu Timor'un davasını uluslararası kanıuovunda savunan sözcü olmuştur. Son zamanlarda gerçek- leştirilen "uzlaşma söyle- şilerinin' ve bölgedeki banş tasannunın mimandır. Nor- veç Nobel Komitesi. bu > ılın BanşÖdülii'nü BeloveRa- mos'a vererek küçük bir halkgrubunun egemen güç- lerinin baskısma karşıdire- nişini uzun süredirözveriv- le desteklemiş olmalarını onuıiandırıyor. Nobel Ko- mitesi, bu ödülün. Doğu Ti- mor'daki anlaşma/lığın, halkların kendi gelecekJeri- ni kendilerinin tayin etmesi ilkesinin ışığında gösterilen çabalaradestek olmasını di- liyor." Bu yılın Banş Ödülü'nün önde gelen adayları arasın- da, Avrupa Birliği'nin Bos- na'daki arabulucusu. isveç- li Carl Bildt ile aynı göre\ i NATO için yapan Ameri- kalı RichardHolIbrooke\ar- dı. Barış ödülü, Alfred No- bel'in 100. ölümyıldönümü olan lOaralıktaStockholm Belediye Sarayf nda yapıla- cak törenle sahiplerine ve- rilecek. Norveç Nobel Ko- mitesi tarafından. Endonez- ya işgalindeki Doğu Ti- mor'da yaptığı banş çabala- nndan örürü Jose Ramos- Horta ile biriikte Nobel Ba- nş Ödülü'ne layık görülen Katolik rahip Carlos Felipe Xiemenes Belo. tepkisini şöyle dıle getirdi: "Ne konuşma özgürlüğü- müz \ar ne de görüşlerimi- zi belirtme. Birer nıahkûm gibi yaşıyoruz. İ'lke içinde dolaşma özgüriüğiimüz bi- le çok kısıtu. Pirinç tarlala- nna. kakao plantasyonlan- na gitmemiz bile izne bağb. Doğu Tünor'un bazı bölge- lerinde halk sokağa çıkma- ya da korkuyor. Nereye git- sem, çe\ remi sanp gördük- leri baskıdan, uygulanan haksız eylemlerden söz edi- yorlar. Bu büy ük ödülün ba- na la>ık görülmesinden ötii- rii çok mutluy um. Dilerim bu ödiit Endonezya makam- lanyla Doğu Timor halkı arasında banşa yönelik ya- pıcı bir diyaloğun oluşmash na katkıda bulunur." CEM ULL'TAŞ Türkiye Atom Enerjisi Kurumu(TAEK) Danışma Kuruluve eski BaşbakanlıkNük- îeer Güvenlik Komitesi üyesi Prof.Tolga Yarman. REEAHYOL hükümetinin nükle- er santral için bu kasım ayında açacağı ulus- lararası ihaleyi. "el parasıyla nükleer ger- değe gjrmek"olaraknitelendirdi. Prof. Yar- man. 70 milyar dolar borcu olan ülkemizin köksüz bir maceraya sürüklenmek istendi- ğini söyledi. Türkiye'nin Brüksel Büyükelçiliği'nde- ki diplomatikgörevi nedeniylebulundugu Belçika'dan. İstanbul Üniversitesi'nin açı- lış etkinlikleri nedeniyle lstanbul'a gelen Prof. Dr. Tolaa Yarman sorulanmızı yanıt- ladı. 'Aialcı değil5 30 milyar dolar bütçesi (yaklaşık 3 kat- rilyon) olan Türkiye'nin. bütçesinin 10"da biri kadar bir bedelle nükleer santral ihale- sine çıkmasının akılcı birplanlarnayla bağ- daşmadığını belirten Yarman, "Üsteük 70 milyar dolarlık dış borca. 3-4 mihar dolar daha eklemenin anlamsız ve gereksiz oldu- ğunu" söyledi. Çeyrek yüzyıl önce kendisinin de destek- kemizde nükleersantral kurulmasının önün- de zaten müthiş bir handikap var" di\ e ko- nuştu. TEAŞ dogruladı • Prof. Tolga Yarman. 3 katrilyon bütçesi ve 70 milyar dolar dış borcu olan ülkemizin, nükleer santral ile köksüz bir maceraya çekilmek istendiğini iddia etti. Yarman, "dış borca 3-4 milyar dolar daha eklemenin anlamsız ve gereksiz olduğunu" söyledi. lediği nükleerenerjinin. Türkiye için zorun- luluk olduğu savının. bölgesel enerji kon- jonktürünün değişmesi nedeniyle çürüdü- ğünü belirten Prof. Dr. Yarman, şöyle de- vam etti: "Ülkemize Sibirya'dan, A\ rupa'y ı geçe- rek doğalgaz geldi. Irak petrolü Akdeniz'e bağlandı. Sırada Iran petrolü >ar. Dahası .Azerbayean ve Kazakistan petrolü, Türk- menistan doğalgazı da var. Katar doğalga- zınuı da Türkiye üzerinden A\rupa'ya \e- rilmesi gündemde. Bütün bu gelişmeler. enerji açığının öngörüldüğü kadar büyük olmaması bir yana. yalnızca nükleer ener- ji yoluyla karşılanabileceği savını altüst er- miştir." Değişen enerji konjonktürünün yanı sı- ra 30 milyar dolarlık bir bütçeyeve 70 mil- yar dolarlık dış borç yüküne karşın. her bi- ri 3-4 milyar dolan bulan nükleer santral- lann ancak dış kredilerle yapılabileceğini kaydeden. Prof. Dr. Yarman. "İncirya da gazoz satarak edinemeyeceğimize göre. ül- Bu arada TEAŞ yetkilileri de nükleer santral ihalesınin kredili olarak açılacağı- m dogruladı. Buna göre nükleer santral ya- pımını üstlenen müteahhit fırma. finansman kredisini de kendısi bulacak. Enerji Bakan- lığı ve TEAŞ vetkililennin Fransa. ABD ve Kanada'da yaptıkları inceleme gezisinin ardından. uluslararası ihalenin Kasım ay ın- da \apılacağı bildirildi. Prof. Yarman. Türkiye'deki mevcuturan- yumun, 1000 megavvatlık bir nükleer sant- rala ancak 30 yıl yetebilecek kapasitede ol- ması nedeniyîe. ulusal nükleer kaynaklan- nıız bazında bir nükleer enerji planlaması düşünmenin abesle iştigal olduğunu v urgu- ladı. Nükleer enerji santralı sa\esındeatom bombasına sahip olunacağı iddıasıv la. ba- zı "bilim adamlarının" 12 E\ lül askeri vö- netiminin desteğini kazanmaya çalıştıkla- rını anımsatan Yarman. "Butambiraldat- macadır. Anahtar teslim otomobil alarak, onun teknolojisine nasıl sahip olunamazsa, nükleer santral satın alarakda onun tekno- lojisine sahip olunamaz. İ'stefik Türkiye "Nükleer Silahların \ayılmasını Önleme Anlaşması'na taraf olan bir ülkedir" gö- rüşün sav undu. Konuyla ilgili çevreler. askeri yönetimin desteğini almak için atom bombası yapıla- bileceğini söyleyenlerin, Eski TAEK Ku- rumu Başkanlan Ahmet Yüksel Özemre ile Nejat Aybers olduğunu belirttiler. Nükleer santral ihalesi öncesı. Cumhur- başkanı DemirePi ve Çekmece Nükleer Araştırma Enstitüsünü ziyaret eden Ulus- lararası Atom Enerji Ajansı (lAEA)GeneI DırektörüHansBeix"inde nükleer enerji ko- nusunda tarafsız olamayacağına değinen Prof. Dr. Yarman. şunlan söyledi: "IA- EA'nın >arlık nedeni nükleer santrallardır. Dolayısıyla taraftır. Bu kurum tarafından yapılacak açıklamalar esas olarak kabul edilemez. Nükleer enerji ürerimi olağanüs- tü zor ve üst düzey bir teknolojik hazıriık, birikim >e ehliyet gerektiren bir uğraşken, Türkiye böyle bir düzeyin yakınında bile değildirr e-posta : tan (a vol. com. tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK Başbakan Erbakan'ın dillere des- tan ellere fistan gezisinin yankı- lan sürüp giderken biz de "orada ne yediği"ni araştırdık ve ikram mönü- sünü öğTendik. Bövlece Başbakan Erbakan'ın ev sahibi Kaddafi'ye neden onca teşek- kür ettiğini de anlama fırsatı bulduk. Ayrıca Kaddafi'nin Erbakan'a "altı kızarmış kaday ıf" ikram etmedıği de orta\açıktı. Bu kaday ıfın Türkiye'de hazırlandığına ilişkin duyumlaralın- dığı için bakacağız, inşallah da göre- ceğiz. Şimdi gelelim çöl mönüsüne. Naneli çorba Yemeğın çorbay la başladığını öğ- renmek şaşırtıcı oimadı. Zira bu gezi zaten çorba gibiydi. Saatlerce bekletilen Başbakan veheyeti.çekil- meyen bayrak gibi garip açiklama- larla örtülmeye çalışılan küçük düşür- melerle her şey çorba gibiydi. Bu se- bepten olsa gerek çölde ikram edilen ilk yemek de "çorba" oldu. Çorbaya konan "nane"y i de bizim heyerin "ce- mile olur" diye yanlannda götürdü- ğü anlaşıldı. Bizimkiler burada da epeyce nane yemeye meraklı olduk- lanndan "naneliçorba" anlamlı biraçı- lış olmuştur. Zilgıt kebabı... Kaddafi'nin bu kebabı pek sevdi- ği. gelene gidene yedirmekten pek keyif aldığı bilindiği için de "zıl- gıt kebabı"nın mönüde bulunması bekleniyordu. İyice acılı. bol biberli. içine neredeyse zehirli oî kurulan ka- tılan bu kebabın yenip yutulmasının pek kolay olmadığı uzmanlarca dile getirilıyorsa da bizimkilerin pek şıkâ- yetçi olmamalan hazım kabiliyetle- rine bağlanıyor. "Zılgıt kebabı'"nın bir özelliği de elle yenmesi. Kebap- tan bir lokma alıp boğazı yaka yaka aşağışa inmesi sağlanırken de par- maklann yalanıp lezzetli olduğunun Erbakan Libya'da Ne Yedi?.. gösterilmesi protokoî ıcabı imiş. Ev sahibi de bu jeste karşı parmaklarını sallayıp "Bizdedaha çok var, heledu- run bakalım, arkasını bekleyin" de- mek istermiş. Arkadan gelen yemek de çok gecikmez, sofraya gelirmiş. Ba kalım bu sefergelen yemek neymiş 0 Zaparta fırında... Libya'nın ünlümısaftryemeklerin- den olan w zaparta fınnda", ısır- gan otu yaprakları içinde pişirilen özel bir börekmii ki yiyenler daha sofrada kıv ranmaya başlar. "zılgıt ke- babı"ndan sonra yanmaya başlayan mideleri sanki alev lere tutulmuş gi- bi olurmuş. Böreğin hamuruna katı- lan baharatı elleyen aşçıların elleri kabarır. tadanların dilleri şişermiş. Fakat bizim heyet bu "zaparta*"yı öy- le ıştahla valavıp vutmuş ki Libyalı- lar şaşıp kalmışlar: "Maşallah, zha- de tahaııımül, ziyade tahanınıül" di- ye el çırpıp alkış tutmuşlar. Heyeti- mizin hazım kuvveti herkeslerı ha\- retlere düşürmüş. "Mideleremasallah. midelere maşalİah" diye hayranlık- lannı açıklamışlar. Bu vemekleri baş- kaları vemeye başladığı zaman >üz- leri kızarır. kulaklan ateş gibi yanar- mış da bizimkilerin gıkı çıkmayınca Kaddafi bile hayretlere düşmüş. ama hiç belli etmemiş. Şonra yanındaki- Iere el çırpıp. u Artık tatlıyı getirin, bunları yedikten sonra tatlıyı da yer- ler" demiş. Ve ünlü Libya tatlısı gel- miş. Şamarı burma... İ kram listesinde yer alan bu ünlü Arap tatlısı gayetle ağır bir hamur tatlısı olup yiyenler yerlerinden kal- kamazlarmış. O cihetle de her misa- fire sunulması caiz değilmiş. Ama önceki yemekleri afiyetle yiyip de dayanıklılıklannı ispat edenlere bu tatlı büyük bir keyifle ikram edilirmiş. Bövlece sofraya gelen son ikram da "şaman burma" denilen tatlı olmuş. Bu tatlı Şam usulüne göre yapıldı- ğından "şamar" adını almış, üzerine iki kere burulduğu için de "şaman bur- ma" diye bilinirmiş. Böylece tatlıyı da mideye indiren heyetimizin başta Başbakan Erbakan olmak üzere ha- zım kabiliyetineherkeslerhayrankal- mış. Yemekler afiyetle yenip ikram bi- tince sıra müteahhit alacaklanna gel- diği zaman ev sahipleri "Durun ba- kalım, hele acelemiz yoktur. Siz şim- diük yediklerinizi hazmedin. gerisine sonra bakanz" demişler. Sonrası ne olmuş, artık orasını sizlerde biliyor- sunuz. Erbakan hazmetti ya.. baka- lım memleket hazmedecek mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle