27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 EKİM 1996 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Istanbul Edırne Çanakkale Kocaelı Izmir Manısa Aydın Denizli Y PB PB Y PB PB PB PB 20 17 18 19 20 18 20 17 Zonguldak Y 16 Sınop Samsun Trabzon Giresun Ankara Konya Eskışehır Sıvas Antalva Y Y Y Y Y PB Y Y PR 18 19 18 18 16 13 15 15 ?0 Adana Y 24 Mersin Diyarbakır Y 22 Şanlıurfa Y Mardin Y 22 Siirt Hakkâri Y 19 Van Y 15 Kars Y 15 19 ] Butun bolgeJerçokbu- lutlu, Marmara'nın do- ğusu, Karadenız, iç Anadoiu'nun kuze> ve doğusu DoğuAkdenız ıle Dogu \e Guneydo- ğu Anadolu bolgelerı sağanak ve gokgunjlu- tül sağanak yağışlı ge- çecek. Ha\,a sıcaklığı azalacak. Ruzgâr bah ve kuzeybatı yonlerden orta kuvvette. yağış anında yer yer kuvvetiı olarak esecek. Londra Paris Roma Berlın Amsterdam Madrıd Sofya Brüksel B PB Y PB PB PB Y PB 16 16 22 14 15 20 18 15 Budapeşte PB 13 Münıh Atina Milano Oslo Helsınkı Stockholm Belgrad Vıyana Bonn Y PB K K K Y PB PB 22 16 14 11 10 15 15 15 PB 16 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tiflis Kahire PB PB Y Y Y Y Y PB 12 26 21 22 22 20 21 32 Şam Y 25 0Açk Parçalı bulutlu i Sıslı Bulutiu ^ Çok bu'utlu Yağmurlu G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada Kaddafi'nin dudakları uçuklamış. Oysa Kaddafî'nin deli gözleri bedevi çadınnın tavanında dolaşıp du- ruyor. Boşuna üzüm üzüme baka baka kararır deme- mışler. Tansu ile diz dize oturup kalktığından ola- cak Necmi Hoca da, bakınız. belli başlı iki konuda nasıl "atıyor": Dedi ki: Müteahhit alacakları bizyurda döndüğü- müz gün Libya 'dan Merkez Bankası 'na havale edi- lecek. Bu, bir. Oysa, para mara yok orta yerde. Üstelik çadırse- rüveninden sonra orada hâlâ iş gören müteahhitler şimdı zor durumda. Dedi ki: Kaddafi, PKK'yi terör örgütü kabul etti ve elimde kâğıt var, altında da imzası. Bu, iki. Oysa. Kaddafi PKK'yi bır terör örgütü kabul et- mediğı gibi, terör konusunda genel kimi kavramla- n yaz/lı metne geçirtti. 500 milyon dolarla beslediği Necmi Hoca'yı bu- radaki müthiş ve haklı baskıdan kurtarabilmek için dikkatinize sunulur, tam "icraatın Içinden" ile ka- muoyu huzuruna çıkacağı gün Libya, Türkiye'ye "özür dılemek mi yoksa bir çeşit tavzih mi" olduğu anlaşılmayan bir nota verdi. Nota metninde de PKK terör örgütüdür diye bir "kayıt yok". Yalanc/nın başı Tansu ise, hem kendisi hem de ortağını kurtarabilmek için Libya Büyükelçimizin gönderdiği ve ısrarla "Başbakan gelmesin" dediği raporların, knptoların varlığını -BBP Başkanı Yazı- cıoğlu'nun sorusu üzerine- reddediyor. O yalan, bu yalan. Fili yuttu bir yılan mû Pekâlâ, şu bilgi de mi yalan: 2. skandal gezi başlamadan önce Cumhurbaş- kanı Demirel, "Kaddafi'nin 2 eylülde yaptığı, Tür- kiye'yiaşağılayan, Kürt devletini önerip destekle- yen malum konuşmanın metnini son haftalık görüş- mede Hoca'ya" verdi mi vermedi mi? Cumhurbaşkanı'nın amacı; elbette, Kaddafi'nin sözlerıni Necmi Hoca'nın anı defterine yazmasını sağlamak değildi. Kuşku yok ki, bu konuşmayı ya- pan adama karşı Necmi Hoca'yı uyarmak, hatta - belki de- Libya gezisini erteleyebileceğini anımsat- maktı. Tabii anlamak isteyene. Tanıklar Necmi Hoca, Kaddafi gibi dünyadan soyutlan- mış, hatta dinci basında yazıldığına göre Araplarca genellikle "Mecnun ellibi" yani "Libya'nın manya- ğı" diye anılan bir kişiyi dost, kardeş diye anıyor. n j ^ e var ki, islam ideali uğruna Hoca'ya -belki de kerhen- destek vecen. köktenci kirri. yazarlar ise doğruları yazmayı görev bılıyorlar. Ûrneğin, geziye katılan Yeni Şafak Yazarı Mus- tafa Özcan, "Libya siyasi bir skandaldı. Bile bile lades vaziyette kalındı" diyor. Özcan, Libya TV'si ile resmi yayın organı Şems gazetesinde izlediği "ha- karetleri" yakınları aracılığıyla Hoca'ya duyurmak is- tediğini. ancak sonuç alamadığını yazıyor. Cuma dergisinde; "Kaddafi'nin sözlerine gelin- ce... Bunlar en azından sarfedildiği ortam bakımın- dan terbıyesizliktir" cümlesi okunuyor. Devlet katından medyaya değin, bunlar kaçıncı uyarı. Hoca mı? Libya'ya gidiyor. Kaddafi'nin hakaret- lerini sineye çektiği gibi, üstüne üstlük bir de "gör- düğü konukseverliğe teşekkür ediyor". Halkımız "İcraatın lçinden"öe Hoca yalanlarını dinlerken. pisliği örtbas etmek için Tansu çırpınıyor. Bir süre önce ağzına geleni söylediği BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu'nu gensoruda olumsuz oy ver- mekten vazgeçirmeye çabalıyor. Oysa sorun. hükümet değil. Paçasını kaptırdığı soruşturmalardan kurtulmak! Ötesi; neyine gerek Tansu'nun? Şimdi yeni bir hükümet olasılığı ortaya çıktı. Tan- su, hemen kollan sıvıyor. Gensoruyla gitmeyelim, "Gerekirse biz götürelim hükümeti" gibi bir ma- nevra. Kuşkusuz, Ecevit'in "hükümete girmeyi" kabul ettiğini açıklaması arayışlara derin bir soluk getiri- yor. Daha önceleri hükümet sorununu DSP artı CHP'ninbloklaşacaktoplam 124 milletvekili ile çö- zebileceklerıni açıklayan Baykal ve çevresinin şim- diki aşamada muhaleferte kalmaya istekli görünme- si gelişmelere sarı bayrak sallamak anlamına gel- miyor mu? Necmi Hoca once düşürülmeli ya da hükümet kendiliğınden çözülmeli. Sonra partilerden özveri. Hadi bakalım. Libya, elcisini gönderiyor Diplomatlann raporu Erbakan'a verildi mi? Kartı Haber Merkezi - Yaklaşık bir haftadır Trablus'ta bulu- nan Libya'nın Ankara Bü- vükelçjs! Ahmed Abdülha- mid El-Atrasın bugün Tür- kiye've döneceğı bildırildi. Başbakan Necmettin Erba- kan ın Lıbva'va gitmesin- den önce diplomatlar tara- fından gezinin gerçekleşme- mesi gerektiği yönünde ha- zırlanan raporun Başba- kan'a ulaştınlıp ulaştınlma- dığı tartışılmaya başlandı. Büyükelçi El-Atras. Baş- bakan Necmettin Erba- kan'ın Libva gezisi sırasın- da Libya Deviet Başkanı Muammer Kaddafi'nin sö> Iediği sözler üzerine baş- layan tartışmalar nedeniyle Trablus'a çağrılmıştı. Dip- lomatik kaynaklar. Lib- ya'nın Trablus Büyükelçisi Âteş Balkan'ın Ankara çağ- nlmasmın ardından karşıhk- lıhk İJkesi gereğince böyle bir tasarrufta bulunduğunu bildirdiler. Ateş Balkan'ın ne zaman görev yerine dö- neceğı belli değil. Libya Büyükelçiliği yet- kilileri. El-Atras'ın bu ak- şam Türkiye'ye döneceğini bildirdiler. Dışişleri Bakan- lığı vetkililerince. Erba- kan'ın Libya gezisine cık- masının sakıncalannın anla- tıldığı raporun. bakanlık ta- rafından Erbakan'a iletilme- diği iddıalan dün Ankara kulislerinde tartışıldı. Gezi ile ilgili gensoruda kilit konumunda olan BBP'nin lideri Muhsin Ya- acıoğlu'nun açıklamalan ise ola\a yeni bir boyut kattı. Konuyla ilgili olarak Dışiş- leri Bakanı Tansu Çiller ile göriiştüğünü belirten Yazı- cıoğlu. Çiller'ın. 'böyle bir raporun kendisine uûştırıi- madığınj" söylediğini bildir- di. RP'yi zamanaşıım kurtardı EVİNGÖKTAŞ ANKARA - Libya'dan 7 Nisan 1989 günü RP'ye verildiği ileri sü- rülen 500 bin dolarlık yardım çeki ile vürütülen, ancak daha sonra ta- kipsizlik karan \erilen soruşturma- da yeni bir boyut ortaya çıktı. "RP'nin kasa$r olarak bilinen Be- şir Darçın'a "İslamiyeti dünyaya ya>mak amacıjla" \erildiği savla- nan 500 bın dolariık çekle ilgili iki yıl önce Ankara Cumhuriyet Baş- savcılığı'nca başlatılan soruşturma- nın, dönemin Dışişleri Bakanlığı yetkılılen tarafından diplomatik bir gerekçeyle engellendiği bıldirildi. Uluslararası İslama Çağrı Cemi- yeti'nintemsilcisi Ammar Abdülse- lam Haribe tarafından Beşir Dar- çın'a verildiği öne sürülen 500 bin dolarhk çekin aslını elde etmek \e Libyalı Haribe'nin ifadesini almak için. Ankara Cumhuriyet Başsavcı- lığı'nca Libya adli makamlanna ya- zılan yazının. dönemin Dışişleri Ba- kanlığı yetkılilerinceLibya'>agön- derilmedıği öğrenildi. Ankara Cum- huriyet Başsavcılıf ı'ndan biryetki- li. "Bu olayın soruşturmasını biz iki >ıl önce başlartık. Ancak Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, soruşturmamı- zı derinleştirmeve engel oldular. Am- mar Abdülselam Haribe'nin ifade- Erbakaıra 10mîlyarlık so bı.1jııa) UJtsi-.nir.iJi Çi£n roîıryv.i'TKİcn 51*) !vr dcUr >-ı-üını üdıi -..vrytı 4p ısoruştıırma*;ti sini almak için Lib\a nıakanılarına yazdığımızyazıyı, 'Libya ıle aranıız bozulur" gerekçesiyle Libya\\a gön- dermeyip brze iade ettiler. Bu yiizden de soruşturmamız >anm kaldı" de- di. Cumhuriyet'e bilgi veren başsa\ - cılık yetkilisi şunları >ö_\ledi: "Dışişleri Bakan- lığı eğer o yazımıza olıınılu yanıt verip Haribe'nin ifadesini almışo!sa>dık.Lib- >a"nın RP ile olan bağlantısını şimdi- >e kadarçoktan ay- dmlatmış olacaktık. Dışişleri Bakanlığf- nın olumsuz \anıtı üzerine, ne söz konusu çekin aslını elde edebUdik ne de Haribe'nin ifadesini alabildik. Sa- dece Beşir Darçın'ın ifadesini al- makla >etindik. Tabii bu da yeterii ol- madı." Beşir Darçın'ın adresinin tespit edilmesi sırasında RP'dençokgarip bir vanıt aldıklannı da anımsatan a>nı _\etkıli şöyle dedi: "Biz Beşir Darçın"ın adresinisaptamak için RP Genel Merkezi'ne yazı yazdık. RP Genel Başkan Vardınıcısı Ahmet Tekdal, bize gönderdiği yazıda, Be- şir Darçın'ın RP ile herhangi bir il- gisinin olmadığını, ancak adresini bildiklerini belirtti AhmetTekdaTın bize bildirdiği adresten Beşir Dar- çın'ı bulup ifadesini aldık. Ancak hac seyahati acenteliği yaptığını soy- leyen Darçın, ifadesinde tüm iddi- aJarı reddetti. Biz de bunun üzerine soruşturmayı daha fazla derinleşti- remeden dosya hakkuıda takipsiz- lik karan vermek zorunda kaldık." Olavı. Siyasi Paniler Vasası'na göre soruşturduklannı anımsatan başsav cılık yetkilisi. bu konunun şu anda zamanaşımına uğradığını ileri sürdü. Aynı yetkıli. daha sonra şun- ları ka\detti: "Snasi Partiler Yasa- sı'na göre bu tür davalarda za- manaşımı süresi 2 yıldır. Şimdi bu konunun zamanaşımına uğraması nedennle. ola>in Türk Ceza Vasa- sı'na göre hiçbir miieyyidesi kalma- mıştır. Ancak RP'nin Libva ile olan bağlantılarının kanıtlannıası bakı- mından konunun \eniden gündeme getirilip tartışma konusu yapıl- masında çok büyük yarar var." Akit Baykal: Ecevit 1 yıl gecikti hedef gösterdi • Baştamfı I. Sayfada hedef gösterdi. Akit'ın ya- yını üzerine şeriatçılar soka- ğa döküldü. Öğretmen Ak- doğan. Kandilli Kız Lise- si'ne atandı. ll Milli Egitim Müdürlüğü yetkilileri, olay- da tahrik oldugunu belirtti. Akıt, öncekı gün yayımla- nan sayısında "Üsküdar tHL'de rezalet" başlığıyla \erdigi haberde. felsefe öğ- retmeni Sevil Akdogan'ı. "Kuranı Kerim'i çiğnediği \t Allah'a hakaret ettiğini" öne sürerek hedef gösterdi ve eylem çağnsı yaptı. Akit gazetesinın "öğrenci ve veli- ler, saat 13.00'te okul önün- de gösteri vapacak" anonsu üzerine önceki gün Lsküdar İHL önünde toplanan şeri- atçı grup "İslama uzanan el- leri kıracağu" diye slogan artı, tekbir getirdi ve yürü- yüş yaptı. Yeşil bayraklann taşındıgı yürüyüşte şeriatçı grup "islama saldıranlara karşı mücadele" yemini et- tikten sonra dagıldı. Gazetemizin sorulannı yanıtlayan okul müdürü Ah- met Günsür. soruşturmanın sürdüğünü ve Sevil Akdo- ğan'ın başka birokula tayin edildiğini söyledi. ll Milli Eğitim Müdürlü- ğü yetkilileri ise olayda "tahrik" oldugunu ifade ederek, öğretmen Akdo- ğan'ın kaymakamlık onayı ile Kandilli Kız Lisesi'ne ta- yın edildiğini söyledıler. Tehditter sürüyor 30 Arahk 1994'te The Marmara Oteli Opera Pas- tanesi'ndebombalı birsaldı- n sonucu yaralanan 11 O- cak 1995'teyaşamınıyitiren yazanmız Onat Kutlar'ın eski eşi olan Sevil Akdo- ğan'a yönelik şeriatçı tehdit- ler dün de sürdü. tmam-Ha- tip Liseleri Derneği Genel Başkanı fbrahim Solmaz, dün yaptıgı yazılı açıklama- da, "bu ülkede değil öğret- menlik yapmak. Allah'a, dine, Kuran'a sövenin ce- zasız kalamayacağını" be- lirtti. Başkan Solmaz. açık- lamasında "öğretmen Akdo- ğan'ın derhal göre\ den alın- masınr istedi. • Baştarafı 1. Sayfada rum. Anlanmok bunun. Böyle bir çağ- n yapma) ı makul kılacak bir tablo gö- remiyorum" dedi. Baykal, hükümetindüşürülmesı içm en etkili mücadele\ i yaptıklannı ^a\ tı- narak. "Bunu sonuna kadar götürece- ğiz. Hiikünıetin yıkılnıası ni\e zor ol- sun" görüşünü dıle getırdı. Hüküme- tin altında, "çıkar biriiği" yattiâına dikkat çeken Baykal, REFAHYÖL'a alternatif oluşturmak amacıyla. DVP Genel Başkanı ve Başbakan Yardım- cısı Tansu Çiller ve Süleyman Mercü- ınek'le ilgili soruşturmalara son veril- mesi eğilimine girildiginın anımsatıl- ması üzerine. "Böylebir gelişme varsa şaşırtıcısayılmazmaalesefdedi. Bay- kal, "O nedenle biz bu konunun ko- misyonlarda değil, dokunulmazlığın yolsuzluk karşısında kökten kaldırü- masıyla çözülmesini öneri>oruz. O sağ- lanabilirst. bir neticeve kavuşmuş olur. Siyasetle adaletin kesiştigi noktalarda ihri\aca göre değişikyorumlara tabi tu- tulur" diye konuştu. Baykal. Başbakan Necmettin Erba- kan'ın. "İcraatın İçinden"programın- daki açıklamalan için, "Ortada bir ic- raat \olc Kurulmamış bir hükümetin programını anlatır gibi anlattı. Çok yanlışlanboş sözler, ha\allervardr de- gerlendirmesini yaptı. DSP'li merkez sağ hükümet Baykal, tstanbul'da Türkiye Sos>al Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) tarafından The Marmara Oteli'nde düzenlenen konferansa geli- şinde sorulan yanıtlarken. "Libya'da- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TLSES'in düzenlediği konferansta ko- nuşmasını dinle>enler arasında bulunan eski sosjal demokratüder Erdal İnö- nü Ue bir süre söhbet etti. (Fotoğraf: KADER f UĞLA) ki bir kunıluş tarafından 1989 yılında RP'ye 500 bin dolariık vardım yapıldı- ğı" iddialanyla ilgili olarak, dünyanın hiçbir ülkesinde, milli iradenin oluşu- muna katkı yapan siyasi partilerin, ya- bancı ülkelerin mali desteğiyle işleme- sine göz yumulamayacağinı kaydetti. Bunun bır "egemenük, milli irade ve bağımsızlık sorunu" oldugunu belir- ten Bavkal, tüm ülkelerin bu konuda çok hassas oldugunu ve geçen günler- de Belçika ile Ingiltere'de PKK'ye vandaş bazı kuruluşların kapatıldığını anımsattı. Baykal. merkez sag partilerin bir araya gelerek. DSP'yi de ıçine alan bir hükümet kurabileceklerini, ancak bu- nun "sağ bir hükümet" olacagı için CHP'nin bu tür bir oluşumda yer alma- yacağını bildirdi. Bir başka seçenek olarak da, parla- mentodaki 124 sosyal demokrat ve de- mokratik sol milletvekilinin bir araya gelerek. dışandan desteklenmeleri yo- luyla hükümet kurulabileceğini kay- deden Baykal, ancak bu seçenek konu- sunda herhangi bir "emare" bulunma- dığını vurguladı. Konferansın açılış konuşmasını da yapan CHP lideri Baykal, Türkiye'de sosyal demokratlann "laikliği ve de- mokrasiyi güvence aiüna almak" ko- nusunda da birinci dereceden sorum- luluk taşıdıkiannı belirtti. Çapan'ın tetikçisi Nadîr'in temsilcisi çıktı HALİL NEBİLER Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden "Hacı Çapan" lakaplı Mehmet Nafi Çapan'ı önceki gün kurşunlayan iki tetikçiden biri olan Alaattin Çuha- dar'ın, ünlü işadamı ve müflis basın patronu .Asil ıNadir'in resmi temsilcisi olduğu ortaya çıktı. Tetikçi Çuhadar'ı Asil Nadir'e Ankaralı ceza avukatı Muzaffer Ataman'ın bulduğu. Nadir'e "Bunlan bize yardımcı olsun diye İs- tanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazı- cıoglu gönderdi" di\e sunduğu ileri sürüldü. Mehmet Nafi Çapan'ı kurşunlayan iki tetikçiden Alaattin Çuhadar. Asil Nadir'in 90 hisseyle ortak olduğu AN Graphics Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin23 Agustos 1996tarihındeya- pılan 1995 yılı olağan genel kuruluna. Nadir'in 5 hissesini temsilen girdi. Alaattin Çuhadar. genel kurula Asil Nadir'in hisselerini temsilen girerken. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 12. Noteri tasdik memuru tarafından ona> - lanmış 22 Agustos 1996 tarihli resmi vekâletnamesini taşıyordu. Bilgisayar- la yazılan vekâletname metninde Ala- attin Çuhadar'ın adının önünde " 3 * ^ kat" titn bulunuyor. Çuhadar'ın genel kurula Asil Nadir'in vekili olarak gir- mesi, AN Graphics A.Ş.'nin genel ku- rul zaptının son sayfasıyla da kanıtla- nıyor. Şirketin 23 Agustos 1996 tarih- li genel kurul zaptının son sayfasında "Asil Nadir Vekilleri" başlığı altında Çuhadar'ın adı ve imzası ikincı sırada yeralıyor. Şirketin genel kuruluna Alaattin Çu- hadar dışında beş kişinin daha avukat olmadığı halde Nadir'den avukatmış gibi vekâletname alarakgirdikleri sap- tandı. Alaattin Çuhadar'm Nadir'in resmi \ekili olarak girdigi genel kurul top- lantısı olaylı geçmiş, şirketin yönetimi- nin şikâyeti üzerine genel kurul dokuz minibüs dolusu polis ordusu tarafın- dan korunmuş. cinayet masasından ge- len beş polisin yaptığı aramalar sonun- da iki kişi ruhsatsız silah taşıdıklan ge- rekçesiyle gözaltına alınmıştı. Tetikçivi kim temsiJci yaptı? Çapan'ın tetikçisi Alaattin Çuha- dar'ın nasıl Asil Nadir'in temsilcisi ol- dugunu, Nadir'in Istanbul'daki avuka- tı Rezzan Aydınoglu şöyle anlattı: "Asil Nadir'in haklannı koruyabil- mek için ceza davalan açnıamız gere- khordu. Ben ve diğer avukat arkada- şım cezacı değiliz. Birileri Asil Bey'e Ankaralı ceza avukatı Muzaffer Ata- man'ı önernıiş. Muzaffer Bey bu dava- lan açabileceğini Nadir'e söyledi. Asil Nadir de şirketin genel kuruluyla da il- gilenmesini istedi. Genel kuruldan ön- ce Muzaffer Ataman, .Alaattin Çuha- dar'ın da aralannda olduğu bazı kişi- leri de temsilci olarak genel kurula sok- mak istediğini, bunun için Nadir'in ve- kâletnamesinin gerektiğini belirtti. Mu- zaffer Ataman. .Asil Nadir'e genel ku- rula sokacağı kişileri İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu'nun bizle- re > ardım etmesi için gönderdiğini de anlattı. Bunun üzerine vekâletnameler >erildi. Hatta genel kurul sırasında Mu- zaffer Ataman cep telefonundan biriy- le konuştu ve "Gönderdiginiz adamlar geldi Kemal Bey, teşekkür ederim" de- di. Bize de Kemal Yazıcıoğlu Ue görüş- tüğünü söyledi." Ülkücü mafya kendi yasasıııı uyguluyor Sulu kar t Gok gurultulu G U N D E M >IUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada hükümet bata-çıka devam ederken, doğal olarak yeni bir hükümeti tetkik-arama çalışmaları da dur- muş değil... Bacımız politikasını şöyle belirlemiş durumda: Hiçbir şey yokmuş gibi elini hocadan ayırma, ya- rın yeni bir hükümet kurulacakmış gibi gözünü dı- şandan ayırma... Bacı bu politikayı başarıyla götürüyor. Başkent kulislerinde sözü edilen senaryoların tü- münde, oda var... Muhalefet ağız biriiği etmişçesine şunu söyiüyor: - Bu hükümet gitsin. Hoca oralı değil, tersten anlıyor: - Mısır'a gittik, Libya'ya gittik... Önümüzdeki günlerde Almanya'ya gideceğiz, Orta Asya'ya gi- deceğiz... Başka nereye gidelim? Bacı ise, Türkiye için koltuğunu siper etmiş iler- liyor: - Herkes ayağını denk alsm. Söz kime dendi, niçin dendi, belli değil... Kimile- ri bu sözle ortağını uyardığını söylüyor, kimileri par- ti içi muhalefete gözdağı verdiğini... En geçerli kriz yöntemi de bu... Kimi her şeyin çö- züldüğünü düşünecek, kimi hükümetin çözüldüğü- nü... Önümüzdeki dönemin olasılıklarını sıralayalım: 1- Ekim sonuna kadar hükümet düşer. Yenisi için çalışma başlar. Nedir yenisi? Geniş tabanlı, çok başlı bir koalisyon. Kimlerle? ANAP, DYP ve iki sol parti... Bacımızın yeri neresi? iktidar... 2- Bu hükümet düşmez, sallana sallana devam eder. Nasıl olur? Muhalefetin gensorusu karşısın- da, hacıyla bacı partilerine damardan iktidar ruhu verir. O ruhla kendilerine gelirler. Birleşirler. Ülkenin istikrarsızlığa sürüklenmemesi nakaratı ışığ/nda muhalefeti püskürtürler. Bu durumda bacımızın yeri neresi? iktidar... Yani hükümet ne olursa olsun, bacının yeri de- ğ'ışmiyor. Hep iktidar. Sözüm ülkeden dışarı... Darbe olur da yeri yine iktidar olursa şaşmamak gerekir. O zaman da askerlere garanti verir: - Ben varken sorun olmaz. Gidersem siviller ge- lir... Bacımız ne zaman, "Gidersem şu olur" dediy- se... O oldu ama kendisi gitmedi, olanın içinde yeraldı... DYP içinde, sayıları onu geçmemek şartıyla, bu hükümeti istemeyenlerin olması bacının lehine bir durum. Hacıya şunu deme hakkı doğuyor: "Bana taviz ver... Yoksa Meclis grubumu tut- makta zorlanıyorum." Bacı hükümeti böylece sürdürürken kimi adani- ları aracılığıyla da ANAP'ın nabzını yokluyor. Ola ki hükümet düşerse ne yaparlar? ANAYOL'a saparlar... Ecevit benimser... Solda ise çok farklı bir durum yok. Ecevit, ANAP'la DYP'nin anlaşması durumunda, çekimser değil benimser bir tutum izleyecek. Ecevit'in kullandığı tümce aynen şöyle: "RP'siz bir hükümet için her türiü özveriye hazı- nm." Baykal da benzer bir tutum sergiliyor, ama ay- nntılar var. Baykal dünkü görüşmemizde şunu söy- ledi: "Sosyal demokrat politikalann yaşama geçirile- meyeceği bir hükümette yokuz," Ecevit'in tutumunu ise şöyle değerlendiriyor: "Keşke bunu bir yıl önce yapsaydı. Çekimser kalmayıp, ANAYOL hükümetine girseydi..." Baykal, solun sağla "blok" pazarlık yapmasından yana. Ama, Ecevit'in böyle düşüncesi yok. Merkez sol ve sağdaki bu dağınık görünüm, ho- canın en büyük şansı... Bunu bildiği için, hüküme- tin yıkılma olasılığını çok az görüyor. Önceki akşam- ki, Fecahatın Içinden programında da hükümetin sağlam temeller üzerinde oturduğunu düşündüğü için, daha çok Libya paralannı saymak.. affedersi- niz yaralarını sarmak için uğraştı... Geçen sohbahar, DYP-CHP hükümeti önce bo- zulmuş sonra kurulmuş, Türkiye'nin gündemi ay- larca bu konuyla dolmuştu... Bu sonbahara da krizler tahterevallisinde inip-çı- kan bir hükümetle giriyoruz. Tahterevallinin devrilmesi güç... Zira komutan sağlam... Bu komutan kendisini nereye yakıştırıyor? Roma'ya... Ülkeyi nereye götürüyor? Komaya... 41 PKK'li öldürüldü Yurt Haberieri Servisi - Doğu ve Güneydoğu Anado- lu bölgelerinın çeşitli kent- lerinde düzenlenen operas- yonlarda41 PKK'li öldürül- dü. Gürpınar'abağlı Kırkge- çit köyü kırsalında. önceki gün saat 08.00 sıralarında. Van Jandarma Komutanlı- ğı'njn sevk ve idaresınde te- İstanbul Haber Ser\isi - Eski Erenköy Ül- kü Ocaklan Başkanı Mahmut Selçuk Yeni- çerioğJu ve kadın arkadaşı. kimliği belirsiz ki- şilerce evinde öldürüldü. Şarkıcı Jale'nin or- tağı galerici Hanefi Mutlu da işyerinde maf- ya usulü ayakianndan kurşunlandı. Uğradı- ğı silahlı saldın sonucu ağır yaralanan uyuş- turucu mafyasının önde gelen isimlerinden "Hacı Çapan" lakaplı Mehmet Nafi Ça- pan'ın sağlık durumu ise ciddiyetini koruyor. Yeniçerioğlu ıle sovadı henüz belirleneme- yen bayan arkadaşı Hümeyra. Bostancı'da kaldıklan evde kimliği belirsiz kişilerce öldürüldü. Cesetler, eve gelen Yenıçerioğ- lu'nun kardeşi tarafından bulundu. Ola\ >e- rinde inceleme yapan polis ekipleri. balkon- da bulunan Yeniçerioğlu'nun kafasına 7.65 milimetre. yatak odasında bulunan Hümey- ra'nın kafasına da 9 milimetre çapında bir ta- bancav la ateş edildiğini v e olay yennde 8 adet boş kovan bulunduğunu bildirdiler. Yetkililer. olayla ilgili soruşturmanın çok vönlü sürdü- rüldüğünü kavdettiler. Yeniçerioğlu'nun komşulan isegece 03.00 sıralannda silah se- si duyduklannı ve evin önünden bir otomo- bilin hızla uzaklaştığmı gördüklenni. cinayet işlendığini fark etmedikîerıni söylediler. öa- zetemızı 15.30 sıralarında arayan kimliği be- lirsiz birkışi. saldırıyı "Kızılordu" adına üst- lenerek. "Müslüman ve milliyetçi geçinen \'e- niçerioğlu'nu balkonda. vosmasını ise vata- ğında cezalandırdık" dedi. Sanatçı Jale'nin ortağı olan galerici Hane- fi Mutlu da işyerine gelen 2 kışi tarafından "mafya usulü" avaklanndan kurşunlandı. Saldırganlar. olay yerinden yaya olarak kaç- tılar. Hastaneye kaldınlan Mutlu'nun sağlık durumunun iyı olduğu bildirildi. Polis yetki- lileri. mafya usulü cezalandırma yöntemi kul- lanan saldırganların kimhklerinın belirlendi- ğinı belirterek. olayın ticari anlaşmazlık so- nucu meydana gelmiş olabileceğini bildirdi- ler. Lğradığı saldın sonucu ağır yaralanan uv uşturucu mafv asının önde gelen isimlerin- den Mehmet Nafi Çapan'ın sağlık durumu ise ciddiyetini koruyor. Yetkıliler, cezaevin- dekı ülkücü baba SedatŞahin'ın olayla ilgi- li olarak bugün sorgulanacağını. kardeşi Ve- datŞahin'm azmettırme suçundan arandığı- nı belirtti. Imernational Hospital'da tedavı aitına alı- nan Hacı Çapan'ın başmdaki 2 kurşunun çı- kartılmayacağmı söyleyen doktorlar. Ça- pan'ın sağlık durumunda bir gelişme olma- dığını bdırttiler. Afyon Cezaevi'nde bulu- nan \e Çapan'ı öldürmeye yemin eden ülkü- cü çek-senet mafyasının önde gelen ismi Se- dat Şahin'in olayla ilgili sorgulanacağı bildi- rildi. Polis. olaydan sonra kaçan Vedat Şa- hin'in arandığını, silahlan ile gözaltına alınan adamlan Mehmet Tosun ve Alaattin Çuha- dar'ın ise sorgusunun sürdüğünü açıkladı. Şahın ve Çapan arasındaki uyuşturucu kav- gasında Cihan Kaplan. ülkücü Esabü Kara- taş, Hüsevin Temurtaş ve oğlu Çetin Temur- taş öldürülmüştü. "Üniformaü çete"nin kurucusu Mehmet Faysal Söylemez ise. önceki gün İstanbul 1 N'o'lu DGM'ye verdıği ifadesinde "Asılçete, korucular. korucu başlan, Özel Tinı görev- lileri,parlamenterler, Mehmet Ağar ve Bucak Aşireti'dir" demişti. röristlere yönelik operasyon başlatıldı. Operasyona katı- lan Şimşekleradı verılen 200 özel eğitimli korucu timi, köy yakınlanndaki 2 bin merreyükseklikteki Kate ile Kırmızı tepe mevkiinde. 30 kişı oldukian tahmin edilen bir grup teröristle karşılaştı. Çıkan çatışmalarda 14 terö- rist öldürüldü. Gü\enlik güç- lerince diğer bölgelerde dü- zenlenen operasyonlarda da 21 terörist öldürüldü. Hizbuliah'la çatışma Geçen günlerde Diyarba- kır il merkezınde geçici kö> korucusu Hamza Karabu- lufunöldürülmesi ve Hüsnü Karabulut ile M. Reşit Tan'ın yaralanması olayıyla ilgili olarak aranan kişileri vakalamak amacıyla Güle- çoba Köyü'ne operasvon dü- zenlendi. Cinayet masası de- dektifleri ile özel harekât ve jandarma timlerine. operas- von sırasında ateş açıldı. Çıkan çatışmada, yasadışı Hizbullah örgütü üyesi ol- dukian bildirilen 4 kışi yaka- landı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle