Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 EKlM 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hasanpaşa'daki 17 katlı bina İstanbul Eğitim ve Gençliğine Hizmet Vakfı'na kiralandı
IETT1>iııasıdincivakfa• lETT'nin RP'li
yönetimi. Kadıköy'ün
merkez:indeki
Hasanp»aşa'da 17
<iaireh fcnnasmı, dinci
t>ir vakfa ayda 70
milyon liraya 10
;yılhğına kiraladı.
Semtte ortalama daire
kiralannın 15-20
milyon lira olmasına
karşm, ÎETT'nin
daire ba şına aldığı
kira 4 milyon 660 bin
liraya denk geliyor.
HALtL NEBİLER ~
IŞTT'nin Refah Partili
yönetimi. Kadıköy'ün
merkezındeki Hasanpaşa
semtinde bulunan 17
dairelı bintasını, dinci bir
vakfa ayda 70 milyon
liraya 10 yılhğına
kiraladı.
Semtte ortalama daire
lciralarmın 15-20 milyon
lira olmasına karşın,
lETT'nin daire başına
aldıgı kira 4 milyon 660
bin liraya denk geliyor.
IETT Genel Müdürlüğü
Idare Enciimeni, 28
Ağustos 1996 tarihinde
yaptığı toplantıda. Alım
Satım Kornısyonu
tarafından hazırlanan
kiralama karannı görüştü.
Komisyon karannda,
" Üotmim P*
•f İSHSEV
Vakft
J_
lETT'nin binayı kiralama karannın altına Büyükşehir Belediye Başkanı Recep layyip Erdoğan da imza koydu.
mülkiyeti lETT'ye aıt
Kadıköy Hasanpaşa.
Uhuvvet Sokak A
Blok'taki 17 daireli
apartmanın, aylık 70
milyon liradan 10
yıllığına İstanbul Eğitim
ve Gençliğine Hizmet
Vakfi'na kıralanması
öngörülüyordu.
IETT Idare Encümenı.
komisyon kararına
uyarak. binayı dinci vakfa
kiralama kararı aldı.
Idare Enciimeni'nın 28
Ağustos 19% tarih ve
83012 sayılı karannda
şöyledenildi:
"...apartnıanın. vakıf
amacına uygun olarak her
seviyede eğitim yapan
öğrencilerin bannması
için kullanılması, kiranın
her yıl kira bedelinin
yüzde 40'ını geçmemek
üzere Yargıtay veya
benzeri kurumlarca
belirienen oranda
arttınlması kayıt \e
şartıyla a>lık 70 milyon
liradan yıllık toplam 840
milyon lira bedelle 10
yıllığına en yüksek teklif
\eren İstanbul Eğitim ve
Cençliğine Hizmet
Vakfi'na mesken olarak
kiraya verilmesine ve
konunun Belediye
Başkam'nın tasdikine
ar/jna karar verildi."
Büyükşehır Beledıye
Başkanı Recep Tayyip
Erdoğanın karan
onaylamasıyla bina vakfa
tahsıs cdıldı.
Ortak yasa tasarısı
Dağıtım
tekeline• •
freniANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hü-
Idimet. basın sektöründe yaşanan yayın da-
ğıtım tekeline karşı harekete geçti. DYP
ve RPgrup başkanvekillerince ortak hazır-
lanan bir yasa önerisi ile dağıtım şirketle-
nne. gerekli koşullan yerine getirmeleri
durumunda sürelı yayınlan dağıtma zo-
nmluluğu getirilirken, dağıtım ücretleri-
nm belirlenmesinde de tiraj ve fiyat ölçü-
tıi öngörülüyor.
Yasa önerisi. dağıtım şirketlerinin aksi-
nedavranışta bulunmalan halinde, dağıtı-
mından kaçındıklan yayınm toplam bede-
linin yüzde 5O'si oranında para cezası ve-
nlmesini hükme baglıyor. Bayılere de ken-
dilenne ulaşan yayınlan dağıtma zorunlu-
luğu getıren yasa önerisine göre bir dağı-
tım şirketinin, yalnızca kendi dağıttığı ya-
yınlann satılması yönünde baskı yapması-
nın da önüne geçilıyor.
Yayın dağıtım sektöründe Doğan ve Bil-
gıngrubunaait BlR-YAY'ın tekel durumu-
nagelmesi \e dağıtımda fiyatı istedikleri
gibi belirlemeleri nedeniyle düşük tirajlı
gazetelerin yaşadıgı sıkjnnlar. hükümetor-
tagıpartileri hareketegeçirdi. BlR-YAY"ın
son olarak Mehmet Ali Ilıcak'ın sahibi ol-
duğu Akşam gazetesinin dağıtım sözleş-
mesini tek taraflı feshetmesi üzerine hare-
kere geçen DYP ve RP'nin, bu konuda ha-
aıiadıklan yasa önerisini önceki gün TB-
MVI Başkanlığı'na verdikleri. tekel dunı-
mcndaki yayın kuruluslannın tepkisini
çekmemek için ise kamuoyuna şimdilik
açiklama yapmak istemedikleri öğrenildi.
HADEP ten suçlama
'Zeydanhn
yeğeniçete
ûyesV
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - HA-
DEP. DYP Hakkâri Mi'lletvekıli Mustafa
Zedan'ın yegeni RüştüZeydan'ın Yükse-
koû'da ortaya çıkanlan "özeltim-korucu-iti-
rafa"çetesi ile ilişkili oldugunu ileri sürdü.
'•üksekova'da ortaya çıkanlan çeteyle il-
gıl inceleme yapmak üzere bolgeye giden
Feırfun ÇeHk,Cihan Sincar,Safih Aftun, Ni-
hnBuldan ve Veysi Aydın'dan oluşan HA-
DP heyetinin raporu. dün partinin genel
raexezınde düzenlenen basın toplantısıyla
a;iilandı. Raporda. çetenin yöre işadamla-
man Tahir Baskının yegeni Necip Bas-
teım kaçınlmasıyla ortaya çıkanldıfı vur-
gjtadı.
Paskın'ın araiannda PKK itirafçtsı Kah-
nmn Bilgic'in de bulunduğu ve kendini P-
KK!i olarak tanıtan bir grup taraftndan ka-
çmdıgını heyete anlattıgı kaydedilen rapor-
dı.3askın'a kendisıni kaçıranlar tarafından
Pfcimakbuzukesildiğidebelirtildi. Rapor-
dı.-'etenin Yüksekova"da Sıracettin Sa>alı,
7ıirAkarsu, tbrahim Dereli, Vahi>ettin As-
bo e Faik Mengeş adh ışadamlanndan ha-
rsçJdıği kaydedıürken, çetenin 17cinayet-
taiıOTumiu rutuldufu saptamasına yer ve-
rüd
Tarikat yurdu
turistik
yatınm
kapsammda
ÖZCAN ÖZGÜR
- Süleymancıla-
nn 'Fakirve Muhtaçbıra Yar-
dımDerneği'nın Marmaris'te
yapmak istedığı yurt için ge-
reklı olan mevzii imar planı
degışikliginın yapılması yö-
nünde Turizm Bakanlığı'nın
talimat \erdigi öğrenildi.
Marmans-Armutalan beldesi
halkı meclisin imar planı de-
ği^ıklıgı yapmaması için ım-
za kampanyası başlatırken,
Marmaris'ın Mıili Park ilan
edildıginı anımsatan çevreci-
ler de tankat vurduna karşı
çıktı. Turizm Bakanlıgı'nı da
eleştıren çevrecıler. "YurHar
ne zaman turizm vatınmlan
kapsamına alındı" dıye sor-
du.
Sülevmancıların Marma-
ris>"te orman alanı ıçındc yurt
yapıp >apamayacaklan pa-
zartesi günü yapılacak Ar-
mutalan Belediye Meclisi
toplantısında belli olacak.
V'atandaşlardan gelen tepki-
ler karşısında meclıs üyeleri
nasıl ta\ ır takınacaklannı bi-
lemezken. Orman Bakanlı-
ğı'nın ön ızin verdigi "Yetiş-
tirme Yurdu" yapımına Tu-
rizm Bakanlığı'nın da yatı-
nm ızni \erdığı öğrenildi.
Laiklik Platformu' oluşturulduSAMSLN / NE\ ŞEHİRçCumhuri-
yet)- CHP Samsun il örgütünde topla-
nan demokratik kitle örgütlerınin tenı-
sılcileri. "Laiklik\ecumhuri>eteyöne-
lik saldınlar, iç vedış si>asetin vahim gö-
rünrüsü" karşısında toplunısal muha-
lefetin ^esıni yükseltmesi gerektığinı
vurguladılar. Nevşehır'dede, CHP, DSP,
.ÖDP ve DBH ve Atatürkçü Düşünce
Uernegi (ADD) tarafınd'an "Laililik'
Ptatformu" oluşturuldu.,
Samsun "da CHPll Baskan Vekili Hii-
seyin Lğurlu başkanlıgında Belediye
Anakent Sosval Tesisleri'nde yapılan
toplantıya. demokratik kitle örgiitleri
temsilcilen, beledive başkanları ve
meclis üyelen katıldı.
Toplantıya katılanlar adına bir açik-
lama vapan CHP Eğitim Sekreteri Gü-
ter Ince. Türkiye'de İcişi temel hak v e öz-
• CHP Samsun il örgütünde toplanan demokratik kitle örgütlerinin
temsilcilen, toplumsal muhalefetin sesini yükseltmesi gerektiğini
\ urguladılar. Nevşehir'de de, CHP. DSP, ÖDP ve DBH ve Atatiİrkçü
Düşünce Derneği (ADD) tarafından "Laiklik Platformu"
oluşturuldu.
gürlükleri, can ve mal güvenliği ve ül- duklannı söyleyen Ince, "Son zarnan-
kenın dış siyasetinin yadsınamayacak
sektı(de,tehlıkedeıolduğunadjkkatçeke-
rek şıınlan sö>Jedi: "Ne aodır ki ü/ke-
raizde bugün, anayasa teminatı altinda
olan ve halkın \aşam bicinıi olarak içi-
ne sindirdiği hukukun. kişi özgürlüğii-
nün teminatı laiklik prensibi bile °bacı-
lann' garantörliiğüne kalnıış göriin-
mektedir. Bu nedenle, 'Laiklik garanti-
sı benım
1
diven bir Başbakan N'ardım-
CIM, içünizdeki endişe t etelaşı btr kat da-
ha arttırmıştır.'
Bölücülüğün her türlüsüne karşı ol-
larda, en kursal larlıklanmız üstünde
ovunlar ovnanmaktadır. Dinimiz, dili-
nıiz. kiiltürü'müz. ba>rağınıı/ böfücûlû-
ğe alet edilmcktedir.Ovnanan o> unlann
birörneğini de şervfli ordumu/un \e po-
lisimizin icine stzarak üniformaiar altın-
dayürütüyorlar
r
'dedi.Gülerlnceaçık-
lamasını söyle tamamladı: "'Halkınte-
miz inançlannı kullanarak hakça, in-
sanca yaşama sevincini kendi çıkarlan
doğrultusunda kuUanmak,cumagünle-
ri şeriat çığlıkları attırmak. Milli Eğitim
Bakanlığı'nı alet ederek din kis>esi atan-
da taassubu ve şeriatı \avgınlaştırma po-
litikaları bu amaçtaki kişilerin kendi
kazdıklan kujuva dü^ecegJnin bir gös-
tergesidir."
Nevşehir'de de CHP, DSP. ÖDP ve
DBH ve Atatürkçü Düşünce Derneği
tarafından "Laiklik Platformu" oluştu-
ruldu. Platformun, REFAHYOL hükü-
metı tarafından istismar konusu edilen
laikliöesahipçıkmayıamaçladıgınıbe-
lırten"CHP II Başkanı Hüseyin Çetin,
"laikliğe uzanan kirli ellerin hicbir za-
man başan kazanamavacağını" söyle-
di. Oluşturulan platformla. halka laik-
liği en ıyi bir şekilde anlatmak için çe-
şitlı etkinliklergerçekleştirileceğini be-
lirten Çetın, laik toplum oluşturulması
için yapacakları çalışmalara. "Laiklik
sevgisini yiireğinde bulunduran herke-
$in"destek vermesını ıstedı.
KMtTK/VILCIMLf
Kıvılcımlı
anıldı
Tflrkive'deki sos\alist mücadelenin
önde gelenlerinden Dr. Hikmet Kıvıl-
cımlı. ölümünün 25. >ılı nedenivle dün
Topkapı'daki mezan ba^ında amldı. Di-
neniş gazetesi ve Devrimci Mücadele
dergisince düzenlenen anma toplantı-
sında, KjvücımlTnın partileşmeve verdi-
ğiönem vurgulanarak "KJV ılcımlı çizgi-
si"nin sürdürülecegi belirfüdi. Kıv ılcım-
lı için bugün Mezopotamva Küitür Mer-
kezi'ndesaat l2J0'dabirpaneL,vannda
Türkivc Gazeteciler Cemiveti Burhan
Felek Toplantı Salonu'nda anma top-
lannsı düzenlenecek. Hikmet Kıvıkım-
lı 1902'de Makedomadaki Priştineka-
sabasında doğdu. Anadolu'va gelen K>
Mİcımlı. Kuvavi MUlive've katıldı. Kml-
cımlı, daha sonra Türkiye Komünist
Parrisivle (TKP) tanışarak Atdınlık
dergJsınc>azılaryazma\a basladı. Aske-
ri Tıp Akidemisi'ni birirdiği 1925 vılın-
da ilk kez nıtuklanarak hapse giren Kı-
Mİcımlu daha sonra da pekçok kez hap-
se girdi. Bu süre içerisinde roman, öt kü
ve şiir kitaplan vazan Kıvıkımlı, 19
Ekim 1954'te Vatan Partisi'ni kurarak
1957seçimlerine katıldı. Ancakpartise-
çim mitinglerinde vapılan bir konuşma
nedenivle kapanldı. Kıvılcımb 12 .Vfart
Muhtırası'na kadar Tarihsel Maddeci-
lik >avınlan \e Sosyalist gazetesini çıka-
nrken bircok sosvalist \avın organına
da makaieler vazdı.
Bayrak îndirmeye idam istemi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Ankara DevletGüvenlik
Mahkemesi (DGM) Başsavcı-
hgı. 23 Haziran 1996 tanhlı
HADEP Kongresi'nde Türk
bayrağını indirip, PKK'nin
bayragını veörgütün lıderi Ab-
dullahöcalan'ın posterini astı-
ğı gerekçesiyle Faysal Akcan
hakkmda Türk Ceza Yasası "nın
(TCY) 125. maddesi uyannca
idam istemıyle dava açtı. Ak-
can'a talimat verdigi gerekçe-
siyle Gıyasettin Mordeniz'ın de
idamı istenen ıddianamede.
Akcan ve Mordeniz'ın
PKK'nin üyesi oldukları ıfade
edildi. Ankara DGM Savcısı
Nuh Mete Yüksel tarafından
HADEP vönetıcılerinın yargı-
landıgı davayla iîişkili olarak
hazırlanan ek ıddianamede. sa-
nıklar Akcan ve Mordeniz'in.
TCY'nin "devletin şahsijetine
• Ankara DGM Başsavcıhğı, Türk bayragını indiren Faysal Akcan hakkmda idam
istemiyle dava açtı. Akcan'a talimat verdigi belirtilen Gıyasettin Mordeniz
hakkında da idam istenen ıddianamede, kongrede asılan
PKK bayrağı ve Öcalan'ın posterinin HADEP Eminönü İlçe Teşkilatı'ndan
karşı cürümler" fiilini düzen-
leyen 125. maddesine göre ı-
dam cezasına çarptınlnıalan ıs-
tendi. Iddianamede. Akcan'ın
1994-1995 öğretim vılında
Marmara Üniversıtesi Teknik
Eğitim Fakültesı'nde öğrenim
görürken. ögrenci Erkan ll-
han'ın yönlendırmesiyle PKK
örgütünü benımsedığı ve HA-
DEP Kadıköy İlçe Teşkıla-
tı'nda sıyasal bilincini arttırma-
ya çalıştıgı öne sürüldü.
İddianamede. Akcan'ın ıkın-
cı öğrenim döneminde tanıştı-
ğı belirtilen Gıyasettin Morde-
nız'ın örgütün sorumlulanndan
olduğu, aynı zamanda HADEP
edinildiği ifade edildi.
il ve ilçe teşkilatlan bünyesın-
de oluşturulan gençlik komıs-
yonunun mensubu oiduğu ifa-
de edildi. Akcan ve Morde-
niz'in. PKK ve ERNK bayrak-
lan ile Öcalan'ın posterini HA-
DEP Eminönü İlçe Teşkila-
tı'ndan edindiklennın belirtıl-
diğı ıddianamede. sanıklann.
olaydan sonra geldıkleri "Yurt-
sever ünhersiteliler" öğrencı
grubuyla İstanbul a döndükle-
rianlatıldı. Sanıklann. kongre-
deki eylemlenni, devletin birlı-
ğını ve bütünlüğünü bozabıl-
mek amacıyla \e bölücü örgüt
adına gerçe'kleştırdıklerinin be-
lirtildiği iddinamede. şu görü-
şeyerverildi- "Sanıklannmen-
subu oJduklan PKK örgütünün
amacı, devletin hâkimiyeti al-
tında bulunan toprakiardan bir
kısmını dev let kJaresinden av ı-
rarak Bağımsız Birleşik Kür-
distan adı altında bir devlet kur-
maktır. Sanıklar. bu amacı ger-
çekJestirmeye mafuf birfiilişle-
mişlerdir. TCK'nin 125. mad-
desindeöngörülen bu fiilin ceb-
ri obnası şart değildir. Selbi fiil-
ler de maddede gösterilen gaye-
ye matuf olabi/irler. Sanıklann,
kumltayın başından itibaren
bölücü örgütün sözde bay rakla-
nnı salon içindedolaşlırmaları,
bu sırada dev leti bülnıe amacı-
nı çok açık bir şekilde dile geti-
ren slogan atmalan, devletin
variığının ve istiklalinin sembo-
lü olan ve bu anlamda milletin
kutsal değerieri arasında başta
gelen Türk BayrağTnı yere at-
malan, peşinden ülkey i bölmek
için kan döken örgütün sözde
bayrağı ile bu örgütün başının
posterini asmalan yetersiz ve
önemsiz ev lemler değildir."
Sanıklann bu eylemlerı Tür-
kıye'nin başkentinde, dev lerin
birliğini ve bütünlüğünü boza-
bilmek amacıyla ve bölücü ör-
güt adına gerçekleştırdiklen
belirtilen iddianamede. "Buey-
lemler, kırsal kesimde PKK mi-
litanlannın y ürüttüğu silahlı ey-
lemlerin paralelinde gerçekleş-
tirilmiş eylemler olup bu silahlı
eylemlerden daha önemsiz ve
daha az vahim değüdir" denil-
di.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Doğru Tavır
Birkaç haftadan beri "laık-antilaikkutuplaşması"
tırmandırılıyor. Geleneksel "darbe bezırgânlarının"
yanı sıra, böyle bir kutuplaşmadan çok rahatsız ol-
ması gereken Refahlılar da bu işi körükler gibi gö-
rünüyorfar.
Seçimleri izleyen dönemde ve özellikle Doğru
Yol Partisi ile bir koalisyon olasılığının ortaya çıktı-
ğı dönemlerde ve koalisyonun ilk haftalarında çok
banşçı birimaj veren Refahlılar, daha sonra hızla de-
ğişmeye başladılar.
ıç politikada Şevki Yılmaz gibi, Melih Gökçek
gibi "keskin tipler" bir süre ortal/kta görünmedik-
ten sonra, tüm keskinlikleriyle ortaya çıktılar. Şev-
ket Kazan, zaten sivri olan dilıni daha da sivriltti.
Hele başarılı bırsendikacı olarak tanıdığımız Neca-
ti Çelik'in kımi konuşmaları, doğrusu çok şaşırtıcı
oldu.
Aynı şey dış politika konusunda da gerçekleşti.
Necmettin Erbakan ın, tüm karşı telkinlere rağmen
önce Iran'la başlayan "Asya seferı" ve ardından
Mısır, Libya ve Nijerya'y' kapsayan "Afnka seferi"
gerginliği iyice tırmandırdı. Libya Devlet Başkanı
Muammer Kaddafi'nin densizlik \/e münasebet-
sizliği, bunlann üzerine tüy dikti. Ama Kaddafi, bu
konuşmayı yapmasaydı da özellıkle bu son gezi. bir
dizi tartışma ve olumsuz gelişmelere neden ola-
caktı. Zira Hoca'nın "Müslöman Kardeşler" örgü-
tüne sıcak baktığını bilen Mısır'ın, bir biçimde hoş-
nutsuzluğunu göstereceğı açıktı. Fakat "yeni açı-
lımlar" umut ve beklentısı ıçınde olan Hoca'ya bun-
lan anlatmak mümkün olmadı.
Peki Refah, başlangıçtakı yumuşak tutum ve dav-
ranışlannı neden değiştırdi? Bu değişiklik, belli ra-
hatsızlıkları olan tabanını tatmın etmeye mi yöne-
lik, yoksa iktidarın "ateşten gömleğının" \z ve etkı-
leri mi görülmeye başladı? Yanı acaba Refah, iktı-
dardan "kaçmak" mı ıstıyor?
Refah'ın tabanında çok ciddi rahatsızlıklar yaşa-
nıyor. Işin başında da vurgu\amış olduğum üzere;
Refah iktidar olamadı, sadece kimi Refahlılar ikti-
dar koltuklarına oturdular. Zıra bir partinin iktidar ol-
ması demek, o partinin "düşünce ve politika/annı"
iktidara taşıması demektır. Bu politikaları yaşama
geçirmesi demektır. Refah bunu beceremedi.
Israil'le askerı işbırliği anlaşmasının imzalanma-
sı, Çekiç Güç'ün süresinın uzatılması gibi kararlar,
Refah tabanını çok rahatsız etti. Aynı biçimde; enf-
lasyonun bir türlü dizginlenememesı, kitle iletişim
araçlarının üzerine gıdilememesi, Refah üst kade-
melerindeki aşırı tüketım heves ve eğilimlerı vb. ne-
denler bu tabanın tedirginliğinı arttırdı. Dinı bırtakım
örgütlerle ilışkisı saptanan bazı subayların ordudan
atılmalarının engellenememesı gıbı nedenler de bu
tabanın kızgınlığını arttırdı.
Işte bu gibi rahatsızlıkları gıdermek isteyen Re-
fah yönetimi, bu kutuplaşmayı hızlandırmak ve ta-
banlarına yeniden heyecan enjekte etmek ıstiyor
olabilir.
Fakat bu kutuplaşmayı tırmandırmanın bir baş-
ka nedeni de Refah'ta çok k/sa sürede ortaya çı-
kan" iktidar yorgunluğu" ve iktidardan kaçış psiko-
lojisi olabilir.
Refah bugün, düşüncelerini yaşama geçireme-
me konusunda Doğru Yol Partisi'ni ve bu partinin
liderini suçlayamaz. Zira koalisyon protokolü bir
yana, Tansu Çiller kadar "uyumlu" bir başka ko-
alisyon ortağı düşünmek bile mümkün değildir.
Doğru Yol bugün, iktidarın ortağı konumunda de-
ğil, Refah Partisi ıktidarının "payandası" durumun-
dadır. Fakat gene de eğer Refah tek başına iktidar
olabilecek birçoğunluğu yakalayabılirse, kuşkusuz
çok farklı bir iktidar görünümü sergıleyecektir.
Bir yandan bunun bilincınde olan ve bir yandan
da tabanındaki erimeyı ve hoşnutsuzlukları tespit
eden Refah için en hayırlı şey, iktidardan "düşurül-
mektır". Önümüzdeki ayların büyük sıkıntılanndan
da kurtulacak olan Refahlılar. "Biz tam sorunları
çözüyorduk, bizi ındırdıler" demenin umudu için-
de olabilir. Hele bu iş "laık askerier" tarafından ger-
çekleştırilirse, ilk özgür seçimlerde Refah, tek ba-
şına iktidar yolunu zorlar. Peki bu koşullar altında
bizim tavnmız ne olmalı?
Bir yandan antılaik gelişmeler ve devlet içinde
kadrolaşmanın hızlandırılması; öte yandan "mağ-
dur" pozundaki bir Refah...
Bana kalırsa bu koşullar altındaki "doğru tavır",
Refah'ı demokrasinin kuralları içinde düşürmeye
çalışmaktır. Zira Refah, sanıyorum yeterince "de-
şifre" olmuştur. Dinci bir iktidardan yana olmamak-
la birlikte; merkez sağ ve merkez sol partilerden
umutlarını kestikleri için Refah'a oy veren kıtleler,
Refah'ın da sorunlanna çözüm olmadığını görmüş-
lerdir. Hiç kimse kör ya da aptal değildir. Refah'ın
çekirdek tabanı dışındakı seçmenleri, Refah'tan
uzaklaşmaktadırlar.
Ancak Refah "mağdur" bir duruma da düşürül-
memelıdır. Zıra acıma duyguları çok yüksek olan ve
tepkisel oy kullanma alışkanlığındaki halkımız, ço-
ğu kez mağdurdan yana çıkar. Bu oyuna düşme-
mek gerekir.
Belki de bu yazdıklarım, benım hayallerımin bir
ürünüdür. Refah belkı aynen Doğru Yol gibi, iktida-
ra yapışmak istemektedır ve mümkün olduğunca
kadrolaşmasını genişletmek istemektedır. Peki, a-
ma bu durumda neden gereksiz gerginliklere zemin
hazırlamaktadır?
Iste bu sorunun yanıtını vermek çok zor.
Başsavcı. Kazan'ı kızdırdı
Adalet Bakanı'na tepki
MUĞLA (Cumhuriyet) -
Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan'ın "Bizinıiçinhakkın iis-
tünlüğü. hukukun üstünlii-
ğunden önee gelir" sözlen
tepkilereyol açtı.
Muğla Barosu Başkanı Av.
Birdal Ertuğrul, Kazan'ın
şenatçı düşünceyi egemen
kılmak için her yöntemi kul-
landığına dikkat çekerek.
"Kendisini din adamlığı ile
hukuk adamlığı arasında ter-
cihini yapmava davet ediyo-
ruz" dedi. Mugla Cumhuri-
yet Başsavcısı Ertem Tür-
ker'in, adliye sara> ı temel at-
ma törenindeki konuşmasın-
da, AB'ye girecek Türkı-
ye'nin adalet sisteminin de
Avrupa standartlanna kax uş-
turulması gerektiğini vurgu-
laması Kazan'ı kızdırdı.
"Adliye binalannı 5yıldız-
h otellerin rengiy le yapabilir-
siniz. Mühim olan insan hk-
törüdür. Başta o gelir, hâkim
gelir. O itibaria hâkimlcrimi-
zin ve savcılarımızın da şim-
dikilerden. en az benden çok
daha ivi vetişmeleri gerekir.
Cöreceksinizkapısına dayan-
dığunız AB'nin o büyük ba-
bafan yakında bizlere 'bina-
lannı/, ardçlarını/ var ama
hakimlerinizyeterli değil" di-
yecekler. Bu imkânı verme-
mek için bakanım bugünier-
den radikal tedbirler almak
la/ım" dıyen Türker'ın söz-
leri üzerine Kazan, şu göriiş-
lerı dıle getırdi. "İnsanlık
dünyasına adaleti öğreten bi-
/iz. Önlar hukukun üstünlü-
ğü derier, biz ise hakkın üs-
tünfüğü diyoruz. Hukukun
üstünlüğü ve hakkın üstün-
lüğüarasındafarkvar. Birta-
rafta insan. bir tarafta hak.
Ama biz kul hakkı deriz. iki
kelinıc üç şey anlahr. Bir in-
san. bir hak. bir de Allah."