Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
«lumhuriyet
Imtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yoneınıau Orhan Lrinç#
Genel Yayın Koordıııatoru Hikmtt
Çetinkaya 0 Yaz'i>lerı Mııdıırlcrı
lbrabim Vıldız. Dinç Tavanç ıSoaımluı
0 Habcr Merkezı Mudıını Hakan Kara
9 Görsel Yönetmen Fikret Eser
Di; iiuberkr ErgunBalcı#l»iıhbarjt.Cenei/
Vılclııım 9 Fkonomr Bülent kı/anlık
• K.fiİTÜı Handan Şenköken 9 Spoı
Vhdulkaıliı Yücelman 9 Makuleler Sami
Karaörefl 9 Diızeitme Abdullah ^ azıcı
9 FcioCr.il F.rdoğan köseoğlu 9 Bılgı-Bolgc
Eılihe Bııgra 9 Vuıt Haberlcı ı Mehmet r'araç
\ a\ ın Kunılu İlhanSel<;ukıBA5k.»nt.
Orhan Krinç. Okta> kıırtböke.
Hiknııt (, clinkav a. Şükran Soner.
Krgun Bakı. Din; Tav am;. İhrahim
% ıldız. Orhan Bursah, Mustafa
Balba>, Hakan Kara.
^nkara TemMkiM. Mustufa Balbav 9 Haber MudurJ
Doğan Akın Atatıirt. Bulvan \o. 125. kat4. Bakar.lıklar-
Ankara Tcl 4145020 C hat). rjks 4 W 5 ( C 9 l?mır
TeniMİcısi Serdar Kızık. H Zı>a Bh M52 S 2 3 Tel'
441lüO.Fdfc. 441911^9^danaTcnısılciM.Ç«iıı'\iğenoğlu.
InönüCU 11SIS No.l Kat.l.Tel 3522550. Fjkv 35225''i)
MU^SCM: Mtıdurü Erol Lrkut 9
Koorılındior Ahmet Korulsan 9
\1ııha-.ebe Büknt>ener9!darc
Hüse\inGürer9Ulctme Önder
Çelik • Bılgı-Işlem: Nail Inal 9
Bılgısjvar Sıstctn: MürüvetÇiler
\C:»Yonelım
Kurolu Ba^kanı-Oenci
Mudur Gülbin Erduran
9 Koordınalor Reha
IşıtmıHl 9 üı-ru-'l Mudur
YardımciM MineAkdağ
V1EDVV. G : •
V oneîım Kurulu
Ba^kanı - (ienel
Mudur İstön
.Vkmen • Murahha.s
uv e Bora Ginenç
\ a>ımla>ün ve Basan: Yenı Cjun Hah<:r \ianv. Basın \c Yj\ı
Tuı'km,]>İı(.jJ _W 4! C J&ıloglu 3-1334 \-l PK 24fı Uunbul fel
t:hk \ $
|U 212 l 512 (15 ( ı2(l h a l ı K ı k - ı ( ı 2 1 2 l
lmsak: 5.51 üiiııeş. .-J Öğle: 12.P Ikindi: 14.36 Akşatn 16.57 Yatsı: 18.23 MEDV\CTd 5I k!, 5118466
Diana
kanarsız
H Çeviri Sen isi - Prenses
Diana'nın a\ukatı,
Prenses'in Karayıp
tatilinden boşanma amacıyla
döndüğüne ilişkin gazete
haberlerini yalanladı.
A\ ukat. henüz herhangi bir
karar \enlmediğini ve
Prenses Diana'nın önünde
pek çok seçenek oldugunu
söy îedı. Prenses Diana \e
Prens Charles"ın bugün
görüşmesi bekleniyor.
Av ukat. gazetecilere
Prenses"in bo^anmayı kabul
ettiğinın doğru olmadığmı.
bu yönde bir karar
olmadığını belirtti.
'Temiz Körfez
Projesi'
• GEBZE(Cumhuriyet)-
İzmit körfezındeki kirliliğın
gıderilmesinı amaçlayan
"Tenıız Körfez Projesi" dün
TÜBİTAKın Gebze'deki
tesislerinde düzenlenen bir
toplantı ıle açıklandı.
TÜBİTAK Marmara
Araşttrma Merkezi (MAM)
Mühendislik Bölümü ile
Istanbul Üni\ersitesi Deniz
Bilimleri \e Işletmeciliği
Enstitüsü nün ortaklaşa
hazırladıSı Temiz Kört'ez
Projesi'. Iznıit
Körfezi'ndekı kirliliğin
nedenlen. siı kaliiesı.
kirliligin canlılar üzerindeki
etkisi \e nasıl temizleneceği
çalışmalarım kapsıyor.
HABİTAT için
danışma kurulu
• A\K.ARA(Cumhuriyet
Bürosu)-lstanbul'da 3-14
haziran günleri arasında
düzenlenecek Birleşmiş
Milletler İnsan Yerleşimleri
Konferansı(HABITAT-II)
çerçevesinde
gerçeklestirilecek kültür ve
sanat etkinlikleri için
"Kültür-Sanat Etkinlikleri
Danışma Kurulu"
olusAuruldu.
Seçim sonrası
yoklaması
• İslanhul Haber Strvisi -
Istanbul Üni\ersitesi
lletişim Fakültesi
Akademık Medya \e
Kamuovu Araştırmalan
Grubul'AKAMEDYA)
tarafından "Kamuo>unda
Koalisvan Arayışı" adıyla
\apılan bır araştırmada,
seçmenlerin yüzde
41.3'ününDYP-ANAP-
DSP koalisyonunu istediği
belirtıldi.
2 milyon yıllık
ağaç fosili
• A\KARA(Cumhuri-
yet Bürosu) - İstanbul'un
Eyüp ilçesinde işletilen lin-
yit ocaklarında, 2 milyon
yıllık makrofosil ağaç küt-
leleri bulundu. Eyüp'teki
linyit ocaklarında vapılan
kazılar sonucu. Kutvnan Şir-
ketler Grubu tarafından bu-
lunan agaç fosilleri. tstan-
bul Üniversitesi laboratu-
varlannda ıncelendi. Yapı-
lan incelemeler. fosillerin
"maınut" adlı bir ağaç türü-
ne ait olduğunu gösterdi.
Hipnoterapi, akupunktur ve nikotin tedavisi, bağımlılıktan kurtulmanm en etkin yolu
Sigara bağunhsma üç yöntem• Sigarayı bıraktıktan sonra fiziksel
istek azalsa bile ruhsal istek de\am
ediyor. İçiciler genellikle altı ay sonra,
stres ya da kendıne aşırı gü\ en
nedeniyle tekrar sigaraya başlıyorlar.
Çeviri Servisi - Nikotin, yiiksek oranda
bağımlılık yaratan bir uyuşturucu. Nikotin
yoksunluğunun yarattığı ruhsal etki. eroin
yoksunluğu kadar şiddetli olabiliyor. Bır doktor.
sigara içenlerin uyuşturucu bağımlısı olduğunu
söyiüyor. Eroin bağımlılanna, eroini bırakma
sürecinde tıbbi destek \eriliyor. oysa sigara
bagımlılarının bu alışkanıktan bir gecede
kurtulmaları bekleniyor. Bu yüzden de sigarayı
bırakma oranı çok diişük.
Pek az ınsan, sigarayı. çakmagı ve kültablasını
çöpe atıp bir plan \e yardım olmaksızın sigara> ı
bırakabili>or. Fiziksel istek azalsa bile ruhsal
istek de\am ediyor. İçiciler genellikle altı a>
sigarayı bıraktıktan sonra. stres ya da kendinc
aşırı gü\en nedenivle tekrar başlıyorlar. "Bir
taneden bir şe> olnıaz. kendinıi
denetlevebili\orumr "İnsanlardan otlanma\a
utanı>orum. O \ ü/den
bir paket sigara aldım."*
-\emekten sonra bir
keyif sigarası." N'avaş
ya\aş. bahaneler anıyor
\e tekrar bağınılı haîe
gelivorsunıız.
Sigarayı bıraknıakta
başarılı olan
bağımlılann çoiu.
akciğer kanscri \a da
amfizem nedeniyle bır
şakınını vitırmış olan
vada doktor zoruvla
bırakmış olan insanlar.
Eğer sigarayı
bıraknıakta
kararlıysanız. ama
nasıl yapacağınızı
bilemİNorsanız. işte
size birkaç ıpucu...
Hipnoterapi: Biitün hipnotcrapistler si7e bu
yöntemın ancak gerçekten sigarayı bıraknıak
istiyorsanız yararı oiacağını söyler.
Eüer kararlı olduüunuzu sövlersenız. bu kez
yüzde 75lik bir başarı
oranından söz ederler.
Bu yöntemde bir buçuk
saat süren bir
konsültas>on \apiliyor
\e yarım saat süresince
kişısel alı^kanlığınız •
üzerıne konuşuluyor \e
buna göre sıze uygun
hıpnotizma biçimine
karar \erili\or. Ama
sigara) ı bırakmaya
gerçekten hazır
Jeğilseniz bu vöntem
pek işe varamıyor.
Akupunktur: Bu
\ontemle sigarayı
bırakanlar, fiziksel
isteğin üstesınden
gelebildıklerı gibi göğüs
sorunları gibi sonradan
ortaya çıkan sorunlarla da karşilaşmadıklannı
sö\lüvorlar. Batırılan iğneler \e parmakla
uyanlan noktalar. hastaya vapılan konsültasyona
ve hastanın cenel saölık durumuna baölı.
Akupunktur uzmanlan gerçekten sigarayı
bırakmak isteyenler üzerinde yüzde 80 oranında
başanlı olduklarını belirtiyorlar. Tedavi genel
olarak altı seans sürüvor.
Nikotin tedavisi: Piasterler. burun spreylerı,
sakızkar. En vaygın yöntem piasterler. 15 mg.. 10
mg. \e 5 mg.lık çeşitleri \ar. Sabahtan akşama
kadar kullanılan 15 mg.lık plaster. 22 sigaraya
eşit. 10 mg.lık plaster 15 sigaraya. 5 mg.Tık
plaster ise 5 sigaraya eşit, Piasterler sigara içme
isteğıni yok ettiği için kısa sürede yararlı
olabiliyor. Ancak 5 mg.lık plaster aşamasına
gelindiğinde istek yine başlayabiliyor.
Hangi vöntemi kullanırsanız kullanın şıı
gerçekleri bilmenizde yarar var:
llk iki gün kolay geçer, çünkü hâlâ
vücııdunuzda veterli nikotin vardır.
En kötü gün üçüncü gündür.
Her istek krizi dört dakika sürer
Bu siire içinde soluk alma alıştırmaları. bilmece
çözmek vb. gibı bır şeyler yapın.
Akciğer sorunlan ve burun enfeksiyonlanyla
karşıla.şacaksınız. Bronşlarınızyıllann katran
birikıminı atmaya başlayacak. Üç ay
bovunca C vıtamini alııı.
Tarih uzmanı İngiliz Prof. Bernard Lewis, Hıristiyanların dinsel kimlikle itgilenmediğini söyledi
'Laiklik Müslümanlığın sorunu değü'
LEYL.\ TW ŞANOĞLl
Ortadoğu tarıhı uzmanı İngiliz Prof.
Bernard Lewis,kımhk sö\ lemleri \e kim-
lık kavramlarmın bellı döncmler ıçın ge-
çerlı olduğunu. dönemleri bıttığınde ise
artık hıç kuHanılınadıklannı sö>ledi. l.j-
ıklığın Avrupa ve Hıristıyanlık tarafındjn
>aratıldığını. Müslümanlıkta laıklık nıeNC-
İesı olmadığının altını çızen Pvof. l.e\\ i-.
"Müslümaıılar. A\rupa'dan gelen hasta-
lıklara >akalandıklan i(,in belki bunun u-
da\ i >öntemini de A\rupa'dan alırlar" de
dı. Prof. Leuıs avrıca bugün Hırıstıvan
dünyada artık ınsanlann dınsel kimlikle
ılgılennıedıklerine ışaret ederek. "\ma
son birkaç \ıldır terori/molgusu İslanıivct
adınayapılıroldu. Müslüman nüfusun he-
men hemen \ok savılacak bir oranını ted-
hişviler oluşturuyor. Buna kar^ın A\ru-
pa'da sinıdi ledhis, neredevst Müsliiman-
bkJa eşdeğer tutulacak duruma geldi. Çok
acı ve korkunç, ama gerçek" diye konuş-
tu.
Yapı Kredı Bankasi tarafından davet edı-
len ve Istanbul'da Yapı Kredi Plaza Kon-
ferans Salonu'nda 1.5 saat sûrevle dıııle-
yıcılerine hitap eden Prof. Levvis'ın ko-
nuşmasının başlığı "Ortadoğu'nun Çok
Vönlii Kimliği"ydi. Akademık çevre. ba-
sın ve aydınlann büyük ılgı gösterıği kon-
feransa Prof. Bernard Lew ıs 10 dakika ge-
cikmeyle geldi. Sırtında duman grisi. şık
bır kostümle kürsüve çıkan Prof. Levvıs
konuşmasının başında bütün dıkkatlerin
kendisının üzennde olduğunu hatırlatnıak
için hafif alavlı bir gülüşle. "Burada bir
fılm vıldızı gibi bütün ilgilcri üzerimde top-
lamak hem ho; hem de rahatsızlık verici
bir duvgu" deyınce salonda bır kahkaha
Napı Kredi Bankası'nın d^vetlisi olarak İstanbul'a gelen ünlü Ortadoğu tarih
uzmanı Bernard Le\\is"in konusmasına İI0 bii>üktü. (ERZADE ERTEM)
Prof. Bernard Levvis
ULJ
1916. Londra
doğumlu. 2. Dün-
yaSavaşı'nda İn-
giliz ordusunda
görev aldı. Bır
aralık Paris'e D>
ğu Dılieri Oku
lu'na Türkçe öğ-
renmeyegitti. Bu-
rada Türkçe ögretmenliğini Adnan
Adı\aryaptı. Londra'yadöndüğün-
de "Ortadoğu Tarihi Profesörü" oldu.
I974"ten sonra ABD'nin Princeton
Üniversitesi"nde öğretim üyeliğine
başladı. 1986'da emekli oldu. Aynı
üniversitede emekli profesör unvanıy-
la dersler verivor. 30'dan fazla kita-
bı var. "The Emergence of Modern
Turkey" (Modenı Türkiye'nin Do-
Şuşu) adlı kitabı Türkçeye çevrildi.
koplu. Levv ^ bunun hemen ardından "Ko-
nu^manıın başhğını psikivatridtn aldım.
Ama hiçbir ^eyi tedav i ctme gibi bir nive-
tinı vok. Sadece saptamalar vapmak isti-
vorum" ıfadesinı kullandı. "Çok jönlü
kimlik"ın sadcce bellı bır bölgeve ait ol-
madığını. bunun bırev\el olarak ınsanlar-
da da görüldüğünii belırten Prof. l evvıs.
" Her birimizde farklı durumlardaçok v ön-
lü kiınlik saptanabilir" dive konıiştu. Ba-
zı durumlarda msaniarda. kıınlıklenn kar-
>ı karşıvagelıpçatı^abıleceğının altını çı-
zen Prof Bernard Leuıs. vıllarca önce
Anglo-Türk Komıtesı adlı bır komıtede
görev aldığızaman.budenevimı nasıl va-
şadıûını >u eünılelerle anlattr. "Komite-
nin Ingili/ tarafından üç İngiliz. Türk ta-
ratjnda da üc Türk ü\e vardı. İlç Türkten
ikisi. üç İn0lizden ikisi resmi şahsivet. iki
taraftan biıvr üvedeakademisvendi. Bu ko-
mitede görüldüğü gibi millivet. ırk ka*-
ramlan oıtadan kiüknıış.iki prufesör ve dört
bürokrat karşı karşıva kalmıştı."
Büuik kımlıklerın ıçınde altkımlıkler
bulunduğunu hatırlatan Prof. Levv ıs. "Ba-
tı Avrupa da örneğin Basklar var. Afri-
ka'da Berberileri iirnek»österebiliriA \ma
burada bir rkrbtri dev leti va da vatandas-
lığı vok. Sadece kimliği var" dedı.
Esas konusu olan Ortadoğu'şa geçen
Prof. Levv ı>. bunun daha görecelı yenı bır
kıınlıkolduğunu belirtti. Ortadoğu ıle Av-
rupa hantalannın benzerliklennın altmı
çızen Prof. Levvis. "Bununnedenihelkide
Birinci Diinva Savaşı'ndan sonra Ortado-
ğu haritasının Av rupalılar tarafından çizil-
mesidir~dedi.
Prof. Levvis Türkıve'den söz ettığı ko-
nuşmasının bu bölümünde >unları söyle-
di: "Türkiye, Türklerin. Türkçe konuşan
kişilerin vaşadığı ülke. Bu >ü/\ılda kıırııl-
du. Ama Türk kimligi Avrupa'da 12. vüz-
vıldan beri bilinivordu. Bakın Türkçe, ta-
rihten beri Türklerin dili. Bu da kültürel
kimliğin göstergesidi."
Zaman içinde kav ramlar, koşullar ve dü-
^ünceler değıştıkçe kullanılan sözcükler ve
anlamların da değıştığine ışaret eden Le-
vv ıs şövlededı: "IstanbuPda yaşavan vük-
»krHirjuvazieskkknTürkMinıcsini \na-
dolu'dan gelenler için kullanırdı. Osmanh'da
bir büvükelçi kendisine Osmanlı yerine
Türk sefiri denmesine çok kı/ardt"
Dın. etnık kiınlik ve dev let bağlamından
söz eden L evv IN "Osmanh'da Rum. Erme-
ni. Yahudi, hep dini kimliklerdi. Daha son-
ra ulusal kinılik konusunda ilk bilinçlenen-
ler Rumlar okiu. Etnik kimliğin iseOsman-
lı'da önemi çokazdı. Müslüman.' nıilkt-i hâ-
kime'vdi. Etnik kinılik. devletçilik va da
egemenliğin temeli olarak hiçbirzaman gö-
rülmedi
1
" dedı.
Ortadoğu'da bu yüzyıl yeni fikırler or-
tay a çıktığnı buna ömek olarak "laiklik" kav -
ramının gösterılebileceğıni belırten Levvis
şöyle devam ertı: "Laiklik Hırisrivanltğın
bir mesek-Mvdi. Çünkü kiltse ve devlet Hı-
risrivanlıkla iki güçlü kurumdu. Ama Müs-
lümanlıkta bövle bir kavram yoktu. Çün-
kü kilist karşılığı bir kurum yoktu. Müslü-
manlar Av rupa'dan gelen hastalıklara ya-
kalandıklan için belki laiklik meselesinin te-
dav i yöntemini de Av rupa'dan abrlar."
Ortadogu'da bugün dev letlerın çogunun
yenı ve vapay olduguna işaret eden Levvis
"Ortadoğu bölgesi iki yüzyildır dış güçler
tarafından işga! ediimişti. İ8. yüzyılda Na-
polyon'un Mısır'ı i^galiyle başlayan ve gi-
derek vahimk-jen bu dönem stına erdi. Dış
güçler artık Ortadoğu'yla fazla ilgilenmi-
yoriar. Bu çok önemli bir değişiklik bütün
bölgeyi de etkiliyor" ıfadesını kullandı.
Ikizlerin
zaferi
Çeviri Servisi - 19 dakika
aray la dogmuş olan
ıkızler aynı sınıfa
başjamak ıçın verdıklerı
sava^ımı kazandılar.
Caitrıona \Vhite
ağustosta. Mananne
White eylülde doğdugu
için yetkıliler. okula birer
yıl arayla başlamalan
gerektığinı savunuyordu.
Dört yıîhk bır savaşımdan
sonra. ikizlerin annesi 35
yaşındakı Bernadette.
ıkızlenn. Manchester.
Stredford'daki okuluıı
aynı sınıfına
başlayabileceklenni
söy ledı. Bemadette. bu
durumun sağduyu ve
ülkedekı ıkızler için bır
zafer olduğunu ve
ikizlerin yalnızca 19
dakıkalık bır fark için
aynlmamalan gerektiğıni
belirtti. Ikızler okulun en
küçük ve en sevımlı
öğrencilerı.
Çemobil
izleri
10 yıldır
silinmedi
tstanbul Haber Servisi -
Birleşmiş Milletler (BM)
Dünya Saglık Örgütü'nün
(\VHO) geçen kasım
ayında Cenevre'de
gerçekleştirdigi Çernobil
Nükleer Santral kazasmın
etkileri ile ılgili
konferansta. felaketin
olduğu 1986 yılından bu
yana radyasyona maruz
kalan insanlardaki kanser
olaylannda artış olduğu
ortaya çıktı. Yine
UNİCEF'in 1990-1994
yıllan arasında yaptığı
araştırmaya göre
radyasyondan etkilenen
bölgede yaşayan
çocuklann sağhğında
gözle görülür bozulmalar
meydana aeldiği
saptandı. WH0
konferansından ortaya
çıkan sonuca göre.
çocukların sinir sistemi
ve duyu organları ile ilgili
bozukluklannda yüzde
43,dolaşım
bozukluklannda yüzde
28. kemik. kas ve eklem
dokusu hastalıklannda
ise yüzde 62. şeker
hastalıklannda yüzde 28,
anemı hastalarında yüzde
25. habis urlarda yüzde
38. d,alak
bozukluklarında yüzde 8
artış gözlemlendiği
ortaya çıktı. Uzmanlar.
1966-1985 yıllan
arasında Beyaz Rusya'da
21 çocuğun tıroıt kanseri
amelıyatı geçirdiğini
belirtirken 1986 yılından
bu yana bu sayının 379'a
çıktığını söylüyorlar.
\VHO verilerine göre
1986-1989 yıllan
arasında bu sayı 18 iken
1990'da29'a.'l991'de
59'a. 1992'de66'ya.
1993'te 79 ve 1994
yılında da 82'ye çıkmış
durumda. Beyaz Rusya
yetkılilerine göre 1995
yılının ilk yarısında ise
46 tıroit kansen ameliyatı
gerçekleşmiş.
Konferanstan edinilen
bılgılere göre. Çernobil
Nükleer Santralı'ndaki
kazanın etkileri sadece
kanser vakalarıyla sınırlı
değil. Yaklaşık400bin
insanın kazadan hemen
sonra yerlerinden göç
etmek zorunda kaldığı
belirtiliyor. Bu rakam.
150bin'BeyazRus. 150
bin Ukraynalı ve 75 bin
Rusya Federasyonu
vatandaşı olarak kayıtlara
geçmi^.
Taşınmayan işyerleri mühiırlenmeye başladı
Tantan, SÎT karannı
uygulamada kararh
MEHMET DEMİRKLAVA
Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tantan
ilçesini.Tarihi Yarımada'nın SİT alanı ilan
edilmesiyle birlikte hurdacı. terlikçi. kon-
feksiyoncu. galerici vcotokiralanıa şirket-
lerinden temizlemey e kararlı. 1989 yılında
Bakanlar Kurıılu'nun almış olduğu bir ka-
ran da kendisine dayanak alan Tantan. söz
konusu işyerlerini Surdışf na çıkmaya zor-
luyor. \erilen süre içerisinde taşınmayan iş-
yerleri mühürlenmeyor.
Oto kiralama işi yapan şirketler uygula-
maya kendilerine •"haksi2İık"yapıldığı ge-
rekçesiy le tepki gösteriyor.
Fatih Belediyesi kendılenne tanınan sü-
re içerisinde taşınmayan oto kiralama şir-
ketlerıni mülıürlemeyebaşladı. Fatih Bele-
diyesi Basın Danışmanı CemilÖzyıldınm.
belediyelerinin. bu y ılın en geç ağustos ayı-
na kadar. ilçelerınin tarihi ve kültürzencin-
liğini gölgeleyen işyerlerini Surdışı'na çı-
karmaya kararlı olduğunu söyledi. Surdı-
şı'na çıkanlması işleminı hızlandırdığını
belirten Özyıldının. "Verilensürelereuyına-
yan bu gibi işyerleri. yasaların tanıdığı yet-
kiler içinde mühürienerek kapatılmay a baş-
landı. Başkanımız Sadettin Tantan bu ko-
nuda çok kararlı" dedı.
Oto kiralama işı yapan şirket sahipleri bu
karardan oldukça rahatsiz. Tantan'ın işyer-
lerini kapatmasının gerekçesi konusunda
şunlan söylüyorlar. "Korsançalışanbazıoto
kiralamacılan. çoluk çocuğa araba \eriy or-
lar. Mahalle aralannda sürat yapanlar. tey p-
lerini sonuna kadar açanlar halkın şikâye-
tint neden oluyor. Bizim araba larçoğunluk-
la şirketlere veriliyor veçoğunlukla da bu şir-
ketlerSurdışı'nda bulunuyor. Bizim çevre-
ye bir rahatsızlık verdiğimi/yok. Tantan'ın
böyie bir haksızlığa izin vermeyeceğini
düşünüyoruz."
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
r
ayatınızı nasıl kolay laştı-
rabilirsiniz?" Bu soruyu
da. yanıtlannı da zaman
zaman dergilerde görürsünüz. "Stres-
sizhayat" y a da "Gerginliğiniziatın"
türünden başlıkların altında sıralan-
mışöneriler vardır.
Oysa bizim halkımız günlük haya-
tı içinde öy le süzme foımüller bulmuş-
tur ki değme araştırmalann pabucu-
nu dama atar. Biz de yeni yılda şu
formülleri su y üzüne çıkaralım da va-
tandaş biraz rahata ersin dedik. Ba-
kalım mı?
Farketmez...
rar. Buralardan başlayarak hayatın
pek çok alanında bu "farketmez" for-
mülü öyle rahatlatıcı bir iş görür ki.
kıymetini bilen bilir. "Oyunu kimeve-
receksin^den "Koalisyon nasıl kurul-
sun?"a kadar pek çok sorunun rahat-
latıcı formülüdebuolabilir: "Farket-
mez"*. Tecrübeli vatandaş epeyce za-
man "öyle mi olsun. böyle mi?" diye
yorulduktan sonra bu formülü bulu-
vermiştir. Kendisi içm değişen bir şey
olmadığını göre göre "farketmez"
formülünü keşfetmiştirde rahata er-
Rahat yaşama formülleri...
Tl
farketmez" formülü sizi ka-
rar vermek zahmetinden
kurtanr. Karar vermek pek
zahmetlı bir ıştir. bu da insanı pek
yorar. Günlük y orgunluklann pek ço-
ğu bu zahmetli işten dogduğu için
foımülün işe yararlıhğı kesindir "Çay
mı içersiniz. kahve mi?" sorusuna
"Farketmez" yanıtını verineeortalık
rahatlar. "Sinemay a mı gidelim. dola-
şalırn mı?" sorusunda da çok işe ya-
miştir. Pek güncelieşen bir konu olan
"Paray 1 diivi/t1
m i yatırmalı, yoksa fa-
ize mi?" sorusunun rahatlatıcı for-
mülü de budur. "farketmez". Zira
elinde para olmay ınca ne farkeder ki?
Görüyorsunuz kı dünyanın bıılama-
dığı yaşama kolay lığını gene bizim
milletimız bulmuştur. Şimdı sıra bu
büyük buluşun dünyuya açılmasina
gelmiştir ki öteki milletler de rahata
kav uşsun. Ama öyle de olsa. böyle de
olsa. sonuçta "farketmez".
Bilmem ki, öyle miydi?...
~T~\ u fonııül de bilinmesı sıkıntı ve-
§-< ren her konuda çok işe yarar.
JLJ Bu da sızi düşünmekten kur-
tanr. Düşünmek. çok iyi biliyorsu-
nuz ki pek sıkıntılı bir iştir. Ay nca kı-
mi düşünceler de sikıntılı olmakla
kalma7. MIÇ bile olıır Şımdı durdıık
yerde "düşünüp" de başıniızı derde
sokmaktansa "bilmem kLö\k> mKdi?"
formülünü dev reye sokup rahatlamak
daha iyi olmaz ını? Her şeyi biiece-
ğim diye kendinı yorup, arkasından
da "öyleydi. yok böylevdi" diye te-
pinmek y üzünden ortalık kanşmıyor
mu?
Ybk yok. insancıklar kendini böy-
le helaketmemeli canım. İnsan haya-
tabir keregeliyor değil mi? Biitün dün-
ya ahvalini de bilecek değil ya. Hem
bilip de ne olacak? Ondan sonra hep
bilip duracaksın.
Oyle olunca da haydi bakaiım "öy-
leydi, yok böyleydi" diye kendini sı-
kıntıya sokacaksm Başka derdin mi
yok be azız kardcşim? Bırak. onları
da başkaları bilsın. Bılsin de karşılık-
lı oturuşup "öyleydi,hayır böyleydi"
diye saatlerce konuşsunlar.
Telev izyonda da böy le şey lere rast-
lay ınca hemen kanal deği^tirip "Sık-
nıa Tatlı C'anını" diyen bir eğlence
progr.ınımadönüvenrMn. Oh be. dün-
ya varmış değil mi? Bır şey soran
olursa hemen "bilmem ki, öyle miy-
di?" formülünü uygular. başını din-
lersin. Şimdikimileribuformülekar-
şı çıkıp "öyle şey olur mu canım. biz
otmuyuzTalandiyebilırler. Peki kar-
deşıın. buy ruıı. siz de "biliyorum.öy-
leydi"diyenlere katılın. Ama şunuda
unutmayın ki başinızın derde girıne-
sindeıı biz sorumlu deûiliz. Biz size
"rahat yaşama formülleri" veriyoruz
ama. rahat sıze batıyorsa bizim de bir
diyeceğımiz olamaz.
İdare eder...
/
şte size toplumun dehasını kanıt-
layan bir formül. Her durumda
işe yarar şahane bir buluş. "Na-
sılsın"dan "Memleketinasdgörüyor-
sun"a kadar her soruna yanıt veren bır
formül. Hem bir şey diyorsunuz. hem
de hiçbir şey demiyorsunuz. Bılim-
sel allamelerbuna "optimizasyon te-
orisi" derler ya. halkımız bunu en sa-
de biçımıyle buluvermiştir: "İdare
eder." Bu formülde her türlü hırsı or-
tadan kaldıran rahatlatıcı bir şey \ar-
dır.
Hırslanıphırslanıpdatansiyonunu-
zu yükselteceğinİ7e "idareeder" for-
mülünü de\ reye sokup sağlığınızı ko-
ruyabilirsiniz. Aslında lafolaberi ge-
le türünden sorulara da en uygun ya-
nıttır.
Öyle ya. karşılaştığınız tanıdığı-
nız. ne yaptığınızı bile bile "İşjerna-
sıl?" diye sorarsa ne dersinız? "İda-
re eder" demek pek münasip düşmez
mi? Bu formül. ayrıca hertürden kıs-
kançlığın da en iyi ilacıdır.
Sizin "idareeder" durumda olma-
nız çevrenizi de rahatlatır. sizi sem-
patikktlar. "Çokiyi"olmamanız. siz-
den nefretedilmesinı önler. "Çokkö-
tü" olmamanız da size yardım edil-
me tehlikesini önler. Böylece "idare
eder" formülü sizi de. çevrenizdeki-
leri de rahatlatır.
Nasılsa yeni yılda hiçbir şey '•far-
ketmez". o da eskileri gibi "idare
eder"...