Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 OCAK 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
ALLECRO EVtlV tLYASOĞLU
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda özellikle gençlere yeni olanaklar taıuyacak etkinliklere öncelik veriliyor
Gençler için yeırifirsat:CRRCemal Reşit Rey Konser Salonu'nun
bu yılkı en önemli etkinliği, kuşkusuz.
kendıne özgü biropera-operet prodüksi-
\onu kurma çabalarıdır. Özeliikle genç
elemanlann yeraldığı \e alacağı bu pro-
düksinonlar, yeteneklıöğrencilere-yada
yenı mezunlara olanaklar tanımakta. Pa-
zarteM gecesı galasi yapılan İ'zeyir Ha-
cıbeyov'un Arşın Mal Alan Opereti, son
derccc tıtız birçalışmanın ürünü ıdı. Baş-
ta orkesta şefı Fahrettin Kerimov, koro-
petısı Julia Kerimova ve sahncye koyan
Hüseyinağa Atakişiyevolmak lizere tünı
emcği geçenlen kutlanıak gerck. Özel-
likle şefKerimov un yeryerkendini kap-
tınp Azeri danslannın esıntisi ıçindeki
>önctımı ve topluluğuna güvenı gözden
küçmı>ordu.
U/evır Hacıbeyov (1885-1948) bu
müzıklı komedi>ı St. Petersburg ılaki öğ-
reneılik vıllannda. Binnci Dütıya Sava-
şı'nagcbebırdönemde. 1913'reyazmış.
Azcn halk edebıyatı \e halk motıflerin-
den ka\naklanan ilk versiyonu piyano
içın bestelemış, daha sonra Niyazi Tagi-
zade tarafından orkestraya uyarlanmış.
Bızim ızlcdığımiz versiyon ise İlyas Mir-
za\e\ 'ın de emeği olan bır orkestrasyon-
du Hacıbeyov son derece güzel ezgiler
üretmenın ustası. Tagızade gıbi yirmin-
ci>üz\ıl müziğını \ezenginarmonuas-
yonu çok iyi bilen bir bcstecınin süzge-
cinden geçince dolgun sonontclı. yoğun
bır mü/ık çıkmış ortaya. Birçok Azeri
yapırınınbırÖ7ellığiolanyinelemelerbu
operctıc de >er alıyor Hemen her ctim-
Ie ıkı kcz>ınelcnmı^. Herdörtlükde ıki
kez yinelenincc aym cümleyi dört kez
dınlıyorsunuz
Cemal Reşit Rey Konser Salonu yö-
netmeni \rda Aydoğan, program notla-
nnın önsözünde "bundan böyle bu sah-
ncnin gençler için bir Jaborarüvar" nite-
liğınde olacağını açıklıyor. Dileriz önü-
müzdeki yıllarda opera-operet dağarcı-
ğının daha nice başyapıtını gençlerın
canlandırdığı kadrolarda. Dev let Opera-
sı "na bir alternatıfolarak busahnedegö-
riirüz. Herzaman yaktnırdururuz; "Bun-
ca genç, me/un oluvor vr kadrosuzluk-
tan. devlet kurumlarında yer bulama-
maktan sanatını körettiyor""diye. Işteye-
•4 V
"Arşın Mal Alan Opereti", yer yer müziksiz bir tivatro, yer yer ko-
rosu ve balesi ile mini bir operet Solistlerin her birinin rolünü özen-
le çalıştığı. birer şarkılı oyun sanatçısı olarak kendilerini yetiştir-
diğigö/denkaçmıyordu.(Fotograflar: DEVRlM BARAN)
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun bu yılki en önemli
etkinliği, kendine özgü bır opera-operet prodüksiyonu
kurma çabası. Özellikle genç elemanlann yer alacağı
bu prodüksiyonlar, yeni mezunlara olanaklar tanıyor. Bu
çerçevede sahnelenen. Üzeyir Hacıbeyov'un "Arşın Mal Alan
Opereti", titiz bir çalışmanın ürünü olarak dikkat çekti.
/
stanbul Devlet Senfoni Orkcsırası, geçen hafta pırıl pınl
iki solist ve deneyimli bir şef sundu. Halen St. Petersburg
Filarmoni Oda Orkestrası'nın genel müzik direktörlüğünü
yapan şet' Vladimır Altschuler'in yönettiği Haydn'ın Klavsen
Konçertosu, klavsen soloyu üstlenen Ayşe Nil Menteş'in
yorumuyla birlikte çok başarılı oldu. iDSO'nun ikinci soiisti,
programa Mozart'ın Türk Konçertosu ile katılan ltalyan
kemancı Franceso Manara'ydı. Manara da Mozart biçemine
çok yakın seslenişi ile keyifli birdinleti sundu.
nı bir firsat gençlere: Cemal Reşit Rey
Konser Salonu. Ancak aynı titızlikle. ay-
nı çalışkanlıkla nitelığı korumak koşu-
luyla. Arşın Mal Alan, >eryer müziksiz
bir tiyatro, yer yer korosu \e balesı ıle
minı biroperet. Solistlerin herbınnin ro-
liinü özenle çalıştığı. birer şarkılı ovun
sanatçiM olarak kendılennı vetıştırdıjn
gözden kaçmıyordu. Efe Kışlak Sayra
St'vhan. Esra Tütiincüoğfu, Kevork Ta-
\ ityan. A>taç YükseL, Burak Elçi, Ar/u
GedikveTanerOrhan'danolu>anoyun-
cular, dengelı bırmüzıkalite kadar ti\at-
ro özelliklerinı de >ergılediler.İstanbul
Devlet Senfoni Orkestrası, geçen hafta
pınl pınl iki solist \e deneyimli bir şef
sundu. Önce seften söze başlamak gerek.
Vladimir Altschuter (1946) Leningrad
dogumlu bir şef. Halen St. Petersburg Fi-
larmoni Oda Orkesrrası'nm genel miizük
direktörlüğünü yapmakta.
Konserm ilk yansında dinledığimiz
Haydn'ın Klavsen Konçertosu'na eşli-
ğınde son derece dengelı bır tutum için-
deydi. Klavsenin önünde. son yıllarda
alıştığımız gibi, bir mikrofon yokru.
Konser öncesinde. "Çalguun doğal sesi
ile topluluk arasında nasıl bir denge sağ-
lanacak; saJondaki dinlevici, klavseni ne
kadarduyabilecek"kaygılan ıçindeydik.
Oysa Altschuller'in kurduğu denge, so-
lo ve topluluk arasmda Klasik Dönem sa-
natının gerektirdiği bir saygjnlık örneği
idi: Klavsen, doğasında yatan o cılız se-
siyle bir solist olma edasına ulaşabildi.
Ayşe Nil Menteş'in başansı
Doğal ki şefin ya da topluluğun başa-
nsından öte, klavsen soloyu üstlenen Ay-
şeNil Menteş büyük bir basan elde etmiş-
tı. Piyano gibi sesleri tutup uzatacak bir
pedalı olmayan. yorum olanağı son de-
rece zor. ses dinamiklerine cevap verme-
yen, hatta piyano icat edildikten sonra
Fransız Devrimı'nde soylu sınıfın simge-
si olarak giyotin tahtası haline dönüştü-
rülen klavsen!
Ayşe Nil Menteş, titiz, özenli bir ça-
lışmanın ürünü olarak saydam birartikü-
lasyon örneği sergiledi çalgısında. Men-
teş'in dogru tümce kuruşu ve ince bir
nakış işleyen yorumunu, özenle dikilmış
16. yüzyıl gıysılerinı andıran kıyafeti ta-
mamladı. Ayşe Nil Menteş, solistik ye-
tenegi yanı sıra orkestramızın klavyelı
çalgılar üyesi. Orkestramız için bir zen-
ginlik böylesi üyeleri banndırmak. İD-
SO'nun ikinci solisti programa Mo-
zart'ın Türk Konçertosu ile katılan ltal-
yan kemancı Franceso Manara (1969)
idi. Manara da knstal gibi temiz ve Mo-
zart biçemine çok yakın seslenişi ile ke-
yifli birdinleti sundu. Sanatçının elinde-
İci 1668 yapımı Gofiredo Cappa imzalı
keman birayn ışıldıyordu. (Birde kımı
bakır üfleme çalgılannın garip sesleri ek-
lenmeseydi!)
Konserin ikinci yansmda dinlediğimiz
Beethmen'in 4. Senfonisi belki de son
yollarda dinledığimiz en güzel yorumdu.
İDSO'nun scs yoğunluğu, ses dina-
miklerindeki özeni, rümüyle zevkli bir
senfoninin mimarisineyardımetti. Dile-
riz şef Altschuller, ülkemize daha sık gel-
sin, önümüzdeki konser mevsimındeor-
kestramızı daha çok yönetsin.
•Flamcnko benim yurdum.
ailenı. her şey im...'
Pena 'yı dünya
tanıyor,
îspanya
tanımıyor!..
Kültiir Servisi- Dünyaca
ünlü flamenkocu Paco Pena
yurtdışında. flamenkonun
anavatanı olan ülkesi Ispan-
\a'dan daha çok tanınıyor. !s-
panyollar. kendı \atandaşlan
olan Pena'ya pek ilgi göster-
miyorlar. Penadaltalya. Tür-
kiye ve hatta 'Mrnanya'da ver-
dıği konserlerde seyırcınin
kendisinı çok şaşırttığını; fla-
menkonun bu denli genış bır
coğraf>ada se\t!diğıni gör-
mekten hevecan duyduğunu
söylüyor
İspanya'nın bu uiuslarara-
sı üne >.ahıp flamenko ustası-
nın, 1960'lardaLondra'yagı-
derek yurtdışında şansını de-
nemeye karar vermesinde \s-
panya'dakı flamenkocu enf-
lasyonunun önemli rolü ol-
muş. 1942'de Endülüslü bır
çıftçı ailenın çocuğu olarak
dünyaya gelen Paco Pena,
flamenko konusulan, flamen-
ko çalınan kocaman bir evde
büyümüş. "Büyük bir evde
birkaç ailc birlikte ya^ardık.
Nezaman bir şeyleri kutlava-
cak olsak kı/kardeşlerinı fla-
menko sövlemeve başlardı.
Yaşanumizuı ön«mli bir par-
çasıydı flamenko." I2yaşın-
dayken profosyonellığe adım
atmaya karar veren Pena. ara-
dan geçen 40yıl boyunca fla-
menkoya hâlâ tutku derece-
sınde bağlı olduğunu söylü-
yor. Pena. Akdenız, Endüiüs
ve Arap geleneklerinin kay-
naştığı flamenkoyu "büyük
rufkulann. aşkın, hüznün.
ölümün, inancın ve vaşam
kavgasının müzikteki yansı-
ması" olarak tammlıyor.
Gıtarı elıne aldığı zaman
,ankı canlı bir varlıkla ıleti-
,ım kurduğunu söylenen tla-
nenkonun mae.strosu bu kü-
ük. utangaç adamın kökleri
ıu müzikte. "Birinsanıülke-
inden ayn bir verde alıko>a-
lilirsiniz ama köklerini asla
ınutturamazsınız"'diyen Pe-
a /.amanının büyuk kısınmı
igıltere \e ispanya arasında
erdiğı konserlerle geçiriyor.
HA-RKA-€AIHVAK-LEI\KA-¥IN
derece alaycı bir sentetik müzik ve dialogfarın ritmi, hiç
susmayan bir ses bandı aleştüruyor. Adeta Pril şişeleri gibi neşeli
ve canlı bir şekilde hareket eden oyuncular da eklenince ortaya
çıkan Metin ve Tiyatro bileşkesi yepyeni bir iislup yaratıyor..."
îhpatdr Jer Zeıl Kasım ' Arjlır 19S5
tUP M nlWCt mtH. rfaOl* KîflEM KDRDOĞIU
«i'7i« CEM IDU ; rusnı TISIHIM: nu ffuro»
«OREOGUn CHRISTIRE IRODIECI
Çok kıs* bir süre için Maçfca'cU,
İ T U G-Anrıst'nd*.
Bu hafe sadece Pjzar 15 00 (Tel- 227 71 29)
Btletkf Volckoromo Mağazalannda
Kum,Pan,Ya.
293 «9 7% (3MAT)
KENT OYUINCULARI
246 35 89-247 36 34
ORTAOYUNCULAR
Ferhan Şensoy
FELEK BİR GÜN
SALAKKEN
Cumartesi-Pazar 15.30
Cumartesi 21.00
Pazar 18.30
Ferhan Şensoy
FERHANGİ
ŞEYLER
Cuma 21.00
1106. OYUN
Ferhan Şensoy
ÜÇ KURŞUNLUK OPERA
Çarşamba-Perşembe 21.00
PınHiüi
UĞUR MUMCU
sakıncalı piyade
• 22 Ocak'to Kadıköy Haflc Eğtrim MeHcen'nde
Saaf 18 30 ve 21 00 Gise Tel 336 34 11
• 23-24 Ocak'to Yunus Emre Kültür Merkezi'nde
Saal• 1 8 00 ve 21 OO'de Gi>e Tel: 661 38 95
BıleHer gijelerde ve Suadrye Vaİckorama'da latılmakrodır
' rılta KENTEI • Mûsfik KENTER - Sikran GUNGOR - Mrtu KTN7H ,
«. 1* Oak «Mt 2f.M
Yoneten Dekor ' Kosîum Müzik
Mehmet Bırkıye Nurullah Tuncer Çolp.ın Uhsn B^bur Tongur
Bilet Sıtış Yerleri: SES-1885 Ortaoyuncular Tel: 25118 6M6
Tım VAKKORAMA Magaaları,ÇARŞI Maslak-Bakırköy-Capitol Mağazaları
lyiÜRECCEL
KÜÇÜKAKS0Y
50. YIL SERGİSİ
9-29 OCAK
Puar Pa&nal luHç hervttn
12.00 18.00 ara»ı afıhur.
/ Tel: 2<>O 44 28
Yoğun lst«k ûzerin*
LUTFEN KIZIMLA EVLENIR MISINIZ?
25-26 Ocak saat: 21.00
KOIMKEN PARTİSİ
Yıldtz KENTER • Müşfik KENTER
21 Ocak Pazar saaf: 15.00
ORHAN VELİ
Muşfik KENTER
20 Ocak Cumartesi saaf: 15.00 ve 18.00'de
K ü l t i r l a k ı ı l ı j r n ı n k ı l k ı l l ı ı r l '
Dokuz AySamuel ve Rebecca mükemmele yakip beş yıt'
!
k ıtışkılennrjç kafye<iefinın rtfmantşıni etkıtev*cı San Fran-
cı&co ev*ennde geçer, aşk geceie'inı ve fıata sontamda 'omarîık Kaçamaklar yapabttme ozgurluğunu
t M
^<:e yaşa-la' Sonra bır gun Kuçuk bfr surpîizle karş.laşıriar' Oyte Dır surpnz V Du sa'Silmaz ûuzenten
fcfrden korkunç o» kaosa donuşuf ReDecca hamıleoır /e Sammuel m yaşamı btr daha hıçbır zaman eskısı
gıöı o'amayacaktır Rebecca rın j(k doMcr randevusunda karşjJarjna stcakkarh l
aî<at b<raz da heyecan'ı
flus doktor geltır (Bu arada Ooktorun öocekı doğum deieymlen sadece dört ayaktHarla sımrltdif) Tum
üLPigrdan sonra Rebecca dan k^m'Zi spo araDa'afo» satıp yenne tw atte arabası a(ma te^ltfı gdtnce Sa-
mv& artık yavaş yavaş yaşanijnm carçalara ayrtldığinı dusunneye başiar
Ve tunun kaf
$thQtn<ia elıne geçecek teK şey b«r mucızedtr
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU
18 Ocak Perşembe Saat: 19.30
BEATRIZ MARTIN
FLAMENKO DANS TOPLUIUĞU
"TÜGİAD'o Değerli Kofkılan İçin Tejekkür Hderiz.'
Bılet Fiyatları: 500.000-400.000 TL (Indirim Yapılmaz)
*****
19 Ocak Cuma Saat: 19-30
SÜLEYMAN EROUNER
TOPLULUGU
"NEFES"
SoJıstier Turan Engin, Doğan Dikmetı, Esat Kabaklı, Alev Erguner
Sılet Fıyatlarr 300.000-200 000 TL
*****
21 Ocak Pazar Saat: 19.30
BOĞAZİÇİ SOLİSTLERİ
Şef Timur SELÇUK
Piyano Ostnan Boyman
Solıstler Erol [)ms (Tenor), Zuhol Yungo (Mezıoıoprono)
Gaıp Kurucusu ve Sozcüsu Ayje Çağlar
Bılet Fiyatları: 200 000-100 000 TL
CRR KonMr Salonu 232 98 30-23154 96 ıkırryımsamıı lattıl «Mır /
AKU KonMr Glfesı 251 M 00 AKMERKEZ Dantfma. 282 01 70
CAPfTOL Altunlzad*: 391 19 X
Satooumuzur tüm (îyaf kademeJennd» 0Qretmen4Qrwta-*me1tS v»
BuyıA^ehv B«>edıyesı m«fisupianna % 50 ©fi az 30 kjşılfc gruptara
r
' "
"anıtım Sponsonj
(OPERA)
S < N * T G A L E R I S I
YILMAZ
MERZİFONLU
Resım Sergısi
15Ocak'96-3Şubaf96
Ha'icıye Konagı Sok. S^Ul AplNo: I
TataimTel- OJIÎ-249 92 02
ALTAN VAROL'dan
"3
* Isantml Hnlpsu nun
FTKİLİ-DOĞRU-GÜZEL
K0NUŞMA
DİKSİVONSemınerferimiz
Kadıko/de öOzenknmektedir
AYŞE ERGUN
ORGANİZASYON
Tel: (0216) 337 98 00
Her yaşta - Herkese - Garantilı
GİTAR'ORG'UD
Ayl.fc 2.0OO OOO TL
KADIKÖY: 349 36 93 - 474 24 59
B U T U k S E H I R B F L E D İ Y E S İ
ŞEHIR TİYATROLARI
HARBIYE MUHSIN ERTUGRUL SAHNESI 1140 77 20)
ÇATIDAKI ÇATLAK
(17.18.19. H 21 OCAK)
BİRLİKTE OYNAYALIM
20.21 OÛkK(llOO)
FATIH REŞAT NURI SAHNESI (S26 S3 80)
SA^
[ GURULTULU PATIRTILI
I BİRHİKAYE
(17. IS. 19 20.21 OCAR
II.MJİII^Ü
IEV TClSTOY
SEMA-EPflt GOKTAŞ
BÜYÜLÜ GÖL
ı CANDOİAM '
2Û 21 OCAK II100)
USKUDAR MUZAHIPZADE CELAL SAHNESI (333 03 97)
FIKRET TEP
BIRATINÖYKUSU
(17, ı a n a 2i OCAK;
AKILLI SOYTARI
"ÛNfT?. DfNBUTGUNEII
KADIKOY HALOUN TANER SAHNESI (349 04 63)
R£CEP BILGtNER
GAZETECİDEN DOST
W SHAKESPEAPE
BİR GECE MASALI
| Kültür
j Sanat
fj ilanlarınız için:••
İ293 89 78
İ? (3hat)
(i7.m».a2ioc«) 20.21 ocuunom
Sayın tıyatroseverier
GAZIOSMANPASA SAHNESI (578 60 67)
Tiyatromuz tadilat nedeniyle
gösterilerine bir süre ara vermiştir.
HARBIYE CEP TIYATROSU (240 77 20)
FEftENÇ KARINTHY
PEYNİRLİ YUMURTA
16 OCAK (SAAT 1800-20 30). 18. I9OCAMSAAT 15 00)
OTUNCUNLE»! CA» ISOC JOJO^E» Î0İ0CUI
CTESI IS JO. 20I0PAZAII IS 00.11)0
8ILETUEB JEHI» TIY» r«OLA«l OIİIUH UE KAOIÜOr HALOUN TANC*
DUŞUNCEYE SAYGI
MEMET FUAT
Görev Başlıkları
Son günlerde çok üzücü terör olaylan birbirini \z-
ledi. Korkutma, yıldırma yoluyla toplumlarda hiçbir
olumlu gelişmenin sağlanamayacağını, yalnızca ger-
ginliklerin artınlacağını, insanlara boş yere acı çekti-
rileceğini, artık bilmeyen kalmamış olmalı. Ama
umutsuzluğun, dinmez öfkelerin kışkırtıcılığında es-
ki alışkanlıklar geri geldi...
Çok iyi korunan bir işyerine terörcüler aylar önce-
den bir işçi sokuyor, güvenlik önlemJerini nasıl aşa-
caklannı inceden inceye tasariıyor, baskın yapıp üç
kişryi susturuculu tabancalarla öldürtiyorlar.
Arnerikan filmi gibi...
Ümraniye Cezaevi'ndeki olaylar sırasında ölen iki
tutuklunun cenaze töreni sırasında gözaltına alınan
bir gazete muhabiri, ertesi gün bir çay bahçesinde
ölü bulunuyor. Adli Tıp'ta yapılan otopsi kafasına al-
dığı darbeler sonucu öldüğünü belgeliyor.
Bu ise fazla ustalık gerektirmeyen, her ülkede çe-
kilebilen filmlerden...
Kim ne yaptı. nasıl oldu, nereden girildi, nereden
çıkıldı, tabanca mı, tüfek mi, cop mu, duvardan mı
düştü, po/isler mi dövdü, gelin hepsini bir yana bıra-
kalım, yaşadığımız bu acı olaylarfa ilişkimizi kesip
soyut olarak düşünelim.
Sorumuz şöyle:
Sıradan vatandaş için, yasadışı bir örgütün çok
ustaca tasarianmış bir yıldın eylemi mı daha ürkütü-
cüdür, yoksa güvenük güçlehnin önceden tasarlan-
mamış, olayların gerginleşmesi sonucu ortaya çık-
mış rasgele bir yıldın eylemi mi?
Aslında ikisi de ürkütücü... Birinin daha ürkütiicü
Belki böyle sorulması bile doğru değil... Ama üst üs-
te gelen iki üzücü olay kafamda böyle soyut bir so-
runun oluşmasına yol açtı...
Beş on kişiden kurulu da olsa, ustaca yıldın eylem-
leri tasariayabilen yasadışı bır örgütün kalabalık bir
kente yapabileceği kötülükler anlatmakla bitmeye-
cek kadar çoktun Kanlı eylemlere girişmeyip variığı-
nı duyumsatması bile ülke tutumbilimine ağıryükler
getirir.
Yapılan bütün yıkımlar, örnekse sokakiarda yakı-
lan otobüsler, hepsi sonuçta karşılığını halkın öde-
yeceği şeyier... Dev holdinglerin güvenlik önlemleri
için harcadıklan inanılmaz paralar da şu ya da bu yol-
dan mutlaka tüketicilere yansır...
Aynca çoğu durumda yasadışı terörün bir seçimi
de yoktur, yaslı genç çocuk, erkek kadın, vartıklı yok-
sul, ilerici gerici, rasgele herkesi vurur...
"Ustaca tasarlanmış bir yıldın eylemi" sözü, ille
belli kişilere yönelme anlamına gelmez. Örgütün adı-
nı yayan, halkı tedirgin eden, korkutan, düzene gü-
veni sarsan her eylem ustaca tasarîanmış sayılır.
Ne var ki yasadışı örgütlere karşı ınsanlar koruyu-
cusuz değiller... Devletin güvenlik güçlen onlan ko-
rumaklagörevlı...
Polisin tanımı şöyle.
"Kamu düzenini, güvenliğini korumak, yasalann
yerine getirilmesini sağlamak, suç işlenmesini önle-
mek, suçlulan yakalamak, yasaya aykın eylemleriso-
ruşturmakla görevli kışi ya da kurum."
Karşımzda güçlü bir terör örgütü de olsa, koruyu-
cusuz degilsiniz, devletin güvenlik güçleri sizi koru-
yor...
Gelelim sorumuzun ikinci yarısına:
Şu ya da bu nedenden, devletin güvenlik güçleriy-
le ters düştünüz. Hava gerginleşti, dövmek için üs-
tünüze saldırdılar.
O zaman kimin koruyuculuğuna başvuracaksınız?
Diyelim bir gazete muhabirisiniz. Olaylı bir yürüyü-
şü görüntülemekle görevlendirildiniz. Ama polisler
halka karşı yaptıklan sertliklerin fotoğrafını çekmeniz-
den hoşlanmryor, sizi de coplamaya başlıyorlar. Di-
renecek oluyorsunuz, bu kez tutukluyorfar. Tekme,
yumruk, kafa, göz, bir arabanın içine tıkılıp götürülü-
yorsunuz...
Kim koruyacak sizi?
Srvil toplum örgütleri, şu, bu, korurlar da nerede,
nasıl ne durumda bulup korurlar, orası belli olmaz...
Toplumsal olaylarda polislerin öfkesi, yıldıncılık öz-
lemi öylesıne yükseliyor ki, ne halkı, ne kadınları, ne
görevli gazetecileri, hiç kimseyi sakınmıyorlar...
Bu gidiş/e, sivil topJum örgütleri yetişene kadar sağ
kalabilmeleri için, gazete muhabirlerine, motosikle-
te binenlerin kasklan gibi, koruyucu görev başlıklan
giydirmek gerekecek...
Sorduğum soruya benim yanrtım şöyle:
Terörün en kötüsü, hiç kuşkusuz, güvenlik güçte-
rinin, kamu düzenini, güvenliğini korurken, yasalann
yerine getirilmesini sağlamanın da görevleri olduğu-
nu unutup insan haklannı hiçe sayan bir yıldıncılığa
sapmalanyla ortaya çıkan devlet terörüdür...
Bu teröre karşı korunmanın bedeli birey için de,
toplum için de çok ağır oluyor...
Kemal Önsoy, 1992 çalışmalarmı
sengilryor
Kültür Servisi - Ressam Kemal Önsoy, 1992 yılında
gerçekleştirdiği ve bugûne kadar hiç sergilemediği bir
dızi yapıtını 19-30 ocak tarihleri arasmda Galeri
Nev'de sergileyecek. Çalışmalannı, 1989-92 yıllan
arasında New York'ta sürdüren Önsoy, 4. Uluslararasi
Bienali'ne 1991 yjlında gerçekleştirdiği ve ilkdefa
sergilediği Danlych adlı dizisi ile katıldı. Sanatçının
Müeyyet Sokağı'ndaki atölyesinde tamamladığı 1992
çalışmalan, sokakla aynı adı taşıyor.
"Bîsikletie Fas" dia gösterisi
Kültür Merkezi - Beyoğlu Mis Sokak'ta etkinlikJerini
sürdüren Arnika'da bu kapsamda 19 ocak cuma günü
saat 10.00'da Hüseyin Ürkmez'in "Bisikletle Fas" adlı
gösterisi gerçekleştirilecek. Organizasyonunu DMS
Bisiklet-Kamp'ın yaptığı, 15 günlük Fas gezisi
boyunca tüm yolculuklan bisikletle gerçekleştiren
grubun gezi izlenimlennin aktanlacağı dia gösterisi,
ücretsiz olarak izlenebilir. (Tel: 245 15 93).
T K 1 B U N A L
Arkadaşlan
l e c O.2I2. 24» 71 79
Mıummer
Karaca Ttyatrp Çıkmazı
Beyoguj - Istanbul
T R I B U N A L
"Non-Stop Music"
yeni bir yıl
doguyor..
Rec O.212. 249 71 79
Muammer
Karaca Tiyatro Okmazı
B<rypâfu - Uunbui