Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL 1995 PAZAR
14 KULTUR
Artık FM 94.8'de bölgesel test yayınını sürdüren farklı bir radyo var: Açık Radyo
Sıradışı ve özgjar bir
A
nık özgür, tüm çıkar gruplanndan bağımsız, demokratik, sıradışı ve
özgün bir yayın formatına sahip bir radyo var: 'Açık Radyo'.
Çoğunluğu aydınlardan, işadamlanndan ve nitelikli genç
gırişimcilerden oluşan yaklaşık 40 ortaklı. Müzik, kültür programlan ve
haber bültenleri dışında bir de 'Açık Radyo Üniversitesi Projesi' düşünülüyor.
R
MEFARETVKTAŞ
Yenı bir •adyo açılıyor:
"Açık Rad>»". Özel değil,
özgür. tüm gkar gruplann-
dan bağımsız. demokratik.
sıradışı ve özgün bir yavın
formatına sahip...
Yayın vapan çok sayıda
radvo istasyonunun varlığı
yüzünden. gerçek bir kirlili-
ğin yaşandığ- FM bandında
şu sıralar. 948'den bölgesel
test yayınını <ürdüren "Açık
Radyo" ötekıradyolardan ol-
dukça farklı bir temelde. Ço-
ğunluğu aydınlardan. işa-
damlanndan ıe nitelikli genç
girişimcılerden oluşan 40 cı-
vannda ortağı var. Bir kısmı
program da hazırlayan bu or-
taklann arasında. Ömer
.Madra. F.nis Batur, Sevin
Okyay. Halis Komili. Pozirif,
Murat Belge.Engin Altaş \e
AtiUa Aksoy ıar. Başlangıç-
ta 100 olarak düşünülen or-
tak sayısına ulaşılması da
gerçekten olası gözüküyor.
Radyonun kuraluşunda, yak-
laşık 3 yıldırtüm cefayı çe-
ken Ömer Madra'nın çok bü-
yük payı var. Bu işe nasıl gi-
riştiğinı. nasıl tanıtım yaptı-
gını. bunca üstün nitelikli or-
tağı nasıl iknaettiğinı sordu-
ğumuzda "Tanıtım ve rek-
lam yapmadmı. tek tek in-
sanlaria konuştum. Zaten
Türkiye'nin yansını tanıyo-
nım. tanımadıkJanmı da gözüm bir yer-
lerden ısınyor" diyen Madra, radyonun
kurucusu. genel sorumlusu ve ortağı.
13 yıllık ögretim üyelıginden sonra,
YÖK'ün gelmesiyle ıstifa eden Ömer
Madra'nın. Uluslararası Hukuk ve Insan
Haklan konusunda iki kitabı var. Birçok
dergi ve gazetede yaptığı editörlük ve
editör asistanlıgı görev lerinden ilkesel
nedenlerle istıfa eden Madra'nın, "Ro-
manımlaSanaBirSes'adlı birromanı da
bulunuyor.
Ömer Madra'nın bu işe soyunması, ilk
defa 3 yıl önce bir radyo programı hazır-
lamadüşüncesiyle ortaya çıkmış. Istedi-
ği programı hazırlayamayınca aklına
radyo kurmak gelen Madra. Türkiye'de
ve tüm dünyada en çok eksikliği d'uyu-
lan şeyin kültür olduğunu ve fazlaca tek
boyuta indirgenmiş yaşamımıza renk
katmak gereğini düşünüvor ve "Gerek
yazüı basında gerekse TV ve radyolarda,
bir sıglık egemen. pek fazla iyi program
olmadığına inamyonım" dıyor.
Radyonun hedeflen arasında "Sıradı-
şı bir yayın formatına sahip olmak üa
var. Nasıl sıradışj olunur? Madra"ya gö-
re Türkiye'de sıradışı olmak çok kolay.
İyi düşünülürse. ıy ı düşünme çabasına
girilirse rahatça sıradışı olunur. Ömrü-
nün büyük bir kısmını dergi yayıncılığı
yaparakgeçirmışolduğundan. radyonun
da asıl olarak "bir dergi anlayışında" ol-
ması gerektiğine inanıyor. Türkiye'de
yayımlanan dergilenn nıtelıksızliğinın.
dergisel bakışın yanlış olduğunu ıspatla-
madığını düşünüyor. Radyoculuk ve der-
gi yayıncılığı arasında kurduğu bagı da
şöyle açıklıvor: "Logosuna ya da adına
bakmaksızın bir derginin sayfalannı çe-
"lirdiğinizde. bir fotoğrafaltı haberi ile bi-
le hangi dergi olduğu anlaşılıyorsa o iyi
bir dergidir. Radyoda da eğer bir prog-
ramın "jıngie'ından, herhangi bir prog-
ramın bir parçasından ya da belki çok
ideal ama, alınan bir reklamdan hangi
radyo olduğu anlaşıiıyorsa o iyi bir rad-
yodur."
Radyonun en önemü özelliği. son de-
rece özgür bir yayıncılık anlayışına sa-
hip olması. Ümer Madra. bu genış yel-
pazeyı şöyle açıklıyor- •'Bizim radyo-
muzda tamamen zıt düşünceyi savunan
iki insan, düşüncelerini art arda yayım-
lanacak iki programda rahatça açıkla-
yabilecek."
"Açık Radyo"nun hedeflen arasında
diğer radyolarda pek de rastlanmayan.
parlakbirdüşüncedahavar "Demokra-
tik shii örgütler için bir üetişim aracı ol-
mak."
Ülkemizde azolmaklabirlikte,sayıla-
n gıtgide artan, semtlerin güzelleştirme
örgütlerinden, kadın haklan derneklerı-
ne kadar birçok hükümet dışı örgürün
düzenli bir haber organı olmadığını fark
eden radyo, gelen istekleri de değerlen-
dırerek toplumu, bu örgütlenn faaliyet-
lerınden haberdaretme görevini üstleni-
yor.
Kuşkusuz ülkemizde bir radyo kuru-
lurken düşünülmesı gereken en önemlı
iki nokta. RTÜK(Rad>t>-Televizy<>n Üst
Kurulu) iznı ve finansman. RTÜK, şu
günlerde FM bandında yer alan radyola-
adyonun kurucusu. genel sorumlusu ve ortağı Ömer Madra.
Türkiye'de ve tüm dünyada en çok eksikliği duyulan şeyin kültür
olduğunu ve fazlaca tek boyuta indirgenmiş yaşamımıza renk katmak
gereğini düşünüyor. Radyonun da asıl olarak 'bir dergi anlayışında'
olması gerektiğine inanıyor.
nansman tabii ki ortaklar ve
alınması düşünülen reklam-
larla sağlanacak. Ortaklar bu
radyonun çok büyük bir gelir
kaynağı olmayacağını bilen,
bunun yanında, ülkenin kali-
telı ve kültürel atılımlaraolan
ıhtiyacını da gözardı edeme-
yen kişıler. Radyonun yaşa-
ma geçmesinde. ünlü ısimle-
rin yanında. ülkemizde sayı-
lan gittikçe artan, cesur. genç
ve kültürlü girişimcilerin pa-
yı çok yüksek. Fınansmanı
sağlayacak reklamlar konu-
sunda oldukça seçici davra-
nacak olan yayın kurulu. tü-
keticı haklannı ıhlal etmeyen.
uluslararası reklamcılık ku-
rallanna uygun reklamlar al-
mak konusunda da oldukça
kararlı.
Radyonun müzik direktör-
lüğünü, son yıllarda başanlı
cazorganızasyonlanna imza-
sını atan Pozitif üstlenmiş.
Esas olarak her türlü kaliteli
müziğı çalmanın hedeflendi-
ği programlarda en büyük
yer. tabii ki caza ayrılmış.
Radyonun programcılan ara-
sında Enis Batur, Sevin Ok-
yay, Murat Belge, Mehmet-
Ahmet Uluğ, Cem Yegül,
Oruç Aruoba, Filiz AIL, Ömer
Madra, v e Can Koziu v ar Po-
zıtıf'in ortaklarından Cem
Yegül. "Chart radyosu değil,
alternatif bir müzik radyosu
olacağız. Progresi\e. caz,
funk. rock. blues. Türk halk müziği. kla-
sik Türk müziği. her türlü kaliteli müzi-
ğe yer verecegiz. Diğer programlarda ol-
duğu gibi. müzik konusunda da kimse-
nin kimligi ile ilgilenmiyoruz" diyerek
radyonun müzikal çizgisini özetliyor.
Müzik programlan, kültürel programlar
ve haber bültenleri dışında birde büyük
bir aydın kitlenin desteğiyle gerçekjeş-
tınlmesi düşünülen "Açık Radyo Üni-
versitesi Projesi" var. Gerçekleştirılirse
ilk olacak bu projede dinleyicilerin, ta-
rih, sosyoloji, edebıyat, coğrafya gibi ko-
nularda gerçekleştirilecek kısa program-
larla bilgilendirilmesi amaçlanıyor.
Açık Radyo'nun eylül ayında gerçek-
leştirilmesi planlanan açılışı. bazı ortak-
lann maddı yükümlülüklerini yerine ge-
tirmemesi sonucu ortaya çıkan zorluklar
yüzünden kasım ayına ertelendi. Ömer
Madra, haklı olarak, medya gibi hiçbir
kışı ve kuruluşun etkisınde kalmadan öz-
gürce hayatta kalmanın zorunlu olduğu
bir alanda bu tıp zorluklara hazır olmak
gerektiğine inanıyor
rın çokluğu nedeniyle ortaya çıkan fre-
kans sorununa çözüm bulmaya çalışıyor.
İlkşartlan da çok aynntılı teknik ve ida-
ri donanıma sahip bir anonim şirket ol-
mak ve en az yüzde 10 oranında Türk
müziği çalmak. Bunlar aynı zamanda
Avrupa Yayın Birligi'nin de (EBU) şart-
lan. Radyonun müteşebbis heyeti, deği-
şık fikirlen yansıtmak. çoksesliliği sağ-
lamak adına bu şartlann yerine getinl-
mesi gerektiğine inanıyor.
Ülkemizde radyo yayıncılığına geçi-
lirken yerel. bölgesel ve ulusal radyocu-
luk şıklarından birı seçiliyor. Madra,
'Açık Radyo' için bölgesel yayını seç-
melerini şöyle açıklıyor: "Verel radyo
kursaydık. sponsor ortaklarımı/a bile
ulaşamayacaktık. l'lusal rad>t> kurma-
nın da getirdiği 2 yıl içinde ülkenin yüz-
de 70'ine ulaşmak gibi bir yükümlülük
\ar. Bu, büy ük bir finansman gerektirir,
aynca ben FM bandından yay ın yapan
bir radyonun ulusal olmasını, kavram
olarak saçma buluyorum."
Radyonun finansmanına gelınce, fı-
Görme
özürlüler de
fılm
seyredecek
Kültür Servist- MeJen Harris adında
doğuştan kör bir ressam. Hollyvvood
film endüstrisınde çığır açacak bir
buluşun peşinde. "Theatre Vlsion" adı
verilen, görme özürlülerin de fılm
"seyredebileeegi
v
'. bir elektronik sistem
geliştiren Harns, buluşuyla
Hollywood"un dâhi çocuğu olarak
tanınan yönetmen Steven Spielberg'ın
dikkatini de üzerine çekti. Harris. film
endüstrisinin önemli bir kısmını.
"Theatre VTsion"la ele geçıreceğini
söylüyor. "Bu teknoloji sayesinde,
görmeyen insanlar yaşamlannda bir
filmi gerçek anlaında ilk defa
izleyebilmenin zevkini tadacaklar*'
59 yaşındaki ressamın projesinde
izleyiciye sözlü olarak aktarılan film
daha zengin bir içeriğe kavuşuyor.
lnsanlann düşgücüne seslenen bu
yöntemde, normai boyutlarda bir
İcasetçalar büyüklüğünde bir radyo
alıcısı kullanılıyor. Film başlar
başlamaz, devreye bir "anlatıcr giriyor
ve her sahneyi izleyiciye daha doğrusu.
dinleyiciye anlatıyor.
Bazı filmlerde öyle sahneler var kı,
insanın görmeden anlayabilmesi
mümkün değil. Doğuştan görme özürlü
olanlar için en büyük zorluk da burada
başlıyor. Örneğin," Forrest Gump*"ta,
Forrest'ın ünlü koşusu ya da sakalının
sürekli uzadığı sahne... Bu gibi
durumlarda. Theather Vision. görselliği
söze dökerek filme farklı bir renk ve
içerik katıyor. Harris, bu
yöntemin,"Schindler's List" ve
"Forrest Gump"'ta denendiğini ve çok
başanlı sonuçlar alındığını söylüyor
Geçtiğimiz ay, "Little VVomen" (Küçük
Kadınlar)'ı da projesine dahil eden
Harris. şimdi MelGibson'ın yeni filmi
"Braveheart"ın (Cesur Yürek) peşinde.
Helen Harris'ın bu gayretli girişimleri
büyük beğeni topluyor. Sanatçı,
geleceğe dönük en büyük idealinin, bu
sistemi ülkenin her şehrine
yerleştirmek olduğunu söylüyor ve
şöyle devam edıyor: "Çevrenizdeki her
kapı üstünü/e kapansa da.
yapılabilecek bir şey mutlaka vardır"
Türkiye Yayıncılar Birliği 'Korsan kitaba Hayır' kampanyasını başlattı
Korsan kitap ilıJ>amıa ödül
• Kamuo\r
unu korsan kitap
basan, ciltleyen, taşıyan,
depolayan, dağıtan. pazarlayan
ve satanlan Yayıncılar Birliği"ne
bildirmeye çağıran 42 yayınevi,
bildiride bulunanlara ele
geçirilen korsan kitap miktanna
göre 3 milyara ulaşan para ödülü
verilecegini belirtivorlar.
Kültür Servisi - Türkiye Yayıncılar
Birliği korsan yayıncılarla mücadelede
kapsamh bir kampanya başlattı.
"Korsan Kitaba Hayır" sloganıyla yü-
rütülen kampanya çerçev esınde 42 yayı-
nevi bıraraya gelerek, korsan yayıncılık-
la kararlı bir mücadelenin ilk adımını at-
tılar. Kampanyaya Afa.Adam.Altm.Ar-
kadaş, Aydan, Aydın, Aynntı, Basan, Bu-
han, Cem. Cep, Ders Kitaplan A^, Do-
ğan, Dost, Dünya. Fil, İletişim. Imge.
ÜÇ SAATTE BİTEN DÖRT YILLIK BİR KOAIİSYON Ö^TCÜSÜ
RÜZGAR GİBİ GEÇTİ...
TÜRKİYE'NİN HALKTAN EN YÜKSEK "KREDİ"Yİ
ALAN KOALİŞYON HÜKÜMETİ FİNAL VERDİ.
MERKEZ ŞAĞ VE MERKEZ SOLUN İKİ BÜYÜK
PARTİSİNİ BİRARAYA GETİREN 1399 GÜNLÜK
KOALİSYONUN TAM ÖYKÜSÜ.
"ÇİLLER ÇÖZÜM HÜKÜMETİ NE GİDECEK!"
DEVLET BAKANI YILDIRIM AKTUNA, ÖNÜMÜZDEKİ GÜN-
LERDEKİ GELİŞMELERİ NOKTA İÇİN DEĞERLENDİRDI.
DOĞALGAZ EMRİNİZDE
TOPRAK ANANIN BIZE VERDİĞİ EN VERİMLI VE TEMİZ
KAYNAK OLAN DOĞALGAZ ENERJİSINE, TÜRKİYE
560 MILYON DOLAR YATIRIM YAPTl.
YURTDIŞINDAKİ TÜRKLERE
TÜRKİYE'DE OY HAKKI
SON YAPILAN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ, YURTDIŞINDA
YAŞAYAN TÜRK SEÇMENLERE OY KULLANMA HAKKINJ •
TANIDI. ANCAK SEÇIM SİSTEMİNİN DÜZENLENMESİ .
ÇALIŞMALARINA HENÜZ BAŞLANMADI.
• l\ HUH'KULIGIMIK YFMLCAM
\I->ILC.\M IN VI l \K.AI'AM MN MLDIZLAKI. Bl KKZ
1)P 'IM'IIKL^KI I1A11I K I'ROC.KAMLARI \F"ARA^IR
\1 \C.I iAZiniX.ILIKLI.KI~ ILh MKIYOKI.AK KAR.MMIZA J
Kav raın. Longman. Mega, Meris, Milli-
yet .Nisan. >obel Tıp Kitaplan, Oda,
Ogün, Özgün, Özkay nak, Papirüs, Pasi-
fik, Remzi. Sav, Secan, Sistem, Tekışık,
Turgut, İ'mit, L ner, Varlık, Yıldınm ya-
yınevlen destek venyor.
Basınkuruluşlannaverdikleri ilanlar-
da. kamuoy unu korsan kitap basan. cilt-
leyen. taşıyan. depolayan. dağıtan. pa-
zarlayan ve satanlan Yayıncılar Birli-
ğı'ne bildirmeye çağıran yayınevleri.
bildiride bulunanlann kimliğinin
saklı tutulacağını ve bu kışılere.
ele geçinlen korsan kitap mikta-
nna göre 3 milyara ulaşan para
ödülü verileceğini belirtivorlar.
Yargıya ulaşan 100"ün üzennde
olay bulunduğuna değinen yayı-
nevi temilcilerı, Fikır
ve Sanat Eserleri Ya-
sası ile Patent ve
Markalar Yasası'nın
sağladığı bütün ola-
naklan sonuna kadar
kullanacaklarını.
kampanyayı korsan
yayıncılık tehdıdı
kaîkana kadar kesin-
tısız sürdürecekleri-
ni bildırdiler.
MülkıyehlerBırli-
Si'nın Ankara'daki . . .
ğenel merkezınde bir
A t l 1 A n t
basın toplantısı düzenleyen Tür-
kiye Yayıncılar Birliği Başkanı
Atıl Ant kitap fiyatlarının "haü-
nsayıur boyutlara" ulaşması kar-
şısında korsan yayıncılıgın oku-
ra yarar sağlayacağı görüşünün
yanlışlığına değınerek. "Oysa
korsan kitapçılığın alıp yürümesi
halinde htç bir yazar ve çevirmen
emeginin karşılığı olan telif bede-
lini alamayacaklardır. Yazar\<eçe-
virmenlerin ayakta duramaz ha-
le geldigi bir ortamın okuyucuya
hiç bir faydası olamaz" dedı.
Ant, korsan kitapların yayın ve
kültür yaşamının karabasanı ol-
duğunu söyleyerek. önceleri çok
satan edebi ve bilımsel kıtaplann
korsan basıldığını. şimdiyse ders
kitaplan da dahıl olmak üzere her
türlü kıtabın korsan baskısı oldu-
ğunu v urguladı. Korsan kitap ba-
^anlann vazann alın terini sömür-
düğünü belırten Ant'a göre, korsan ya-
yıncılık "yazardan veyayıncıdan hırsız-
lık" olduğu gibi. okurun karşısına "ça-
mur gibi" baskılarla çirkinleştirilen ki-
taplar çıkardığı için, okura da en büyük
saygısızhk
Ant, yazarlann ve çevinnenlerin telif
bedellenni gasp ederek onlan ayakta du-
ramaz hale getiren korsan yayıncılan or-
tadan kaldınncaya dek mücadelelerini
sürdüreceklerini belirtti. Yasalann sağ-
ladığı olanaklar çerçev esinde. korsan ya-
yıncılığı yok etmek için her türlü yolun
deneneceğıni vurgulayan Ant, Yayıncı-
lar Birliği'nin bu yasalann getirdiği ha-
pis, para ve matbaa imha cezalannın uy-
gulanmasının takıpçisi olacacağını söy-
ledi. Konuyla ilgili önemli bir gelişme
de Ankara'da yaşandı.
Dogan Yaymcıhk Şirke-
ti'nın ısrarlı takibı sonu-
cunda EmeçOfsetveMas
Matbaacıhk tesislerinde
3 cins ders kitabının bin-
lerce korsan baskısı ele
geçırildı. MiUi Egirinı Ba-
kanhğı'na aıt 23 bin adet
korsan ders kitabı ıse As-
lınlar Matbaasfnda bu-
lundu.Ant, bu kitaplann
kültür ve yayın hayatına
kazandınlmak üzere ye-
niden kağıt hamuru halı-
ne getırileceğini ve buradan elde edile-
cek gelırin "Korsan Kitapla Mficadele"
kampanyasına destek olmak amacıy-
la"Korsan Kitapla Mücadele Fonu"na
aktanlacağını belirtti. Ant, bütün matba-
alan, yayın dağıtımcılannı, kitabevleri-
ni, adli makamlan, medyayı. okurlan ve
kitapseverleri bu kampanyaya destek
vermeye çağırdı. Korsan basılmış yakla-
şık 100 milvon lira değerindeki kitabını
SEKA"ya teslim eden Doğan Yayıncılık
sahibi CelalAydın. "Tümyayıncılanya-
kalartıkları korsan kitaplan SEKA'ya
vermeye ve elde edilen geliri oluşturulan
Korsan Kitapla Mücadele Fonu'na ba-
ğışlamaya davet ediyorum" dedı. Kitap-
lan teslim alan SEKA yetkılisi .^ariKı^
cı da," Yeni kâğıtların yeni korsan yayın-
larda kullandmamasını diliyorum" gö-
rüşünü dile getırdi.Kampanya çerçeve-
sınde. korsan kitap basımını bildırenlere
3 milyar lıraya uiaşan para ödüllen ver-
ıleceği açıklandı.
KOŞEBENT
ENİS BATUR
Değişimin Farkında
olmak
Selim lleri'nin "Neden EskiKüftürümüz?' başlık-
lı yazısı durgun gölde pek çok halka doğurdu. Me-
lih Cevdet Anday'ın, Tahsin Yücel'in. Ahmet Ce-
mal'in, benim yazılarımla bitmedı bu yayılma- baş-
ka gazetelerde, dergılerde tartışmanın sürdüğü gö-
ze çarpıyor, daha da yayılacağını tahmin etmek güç
değil ayrıca. Ortaya anlamlı bir bütün çıkar, çıkabi-
lirse, dileğim, bu yazılann bir kitapta toplanmasını
sağlamak olacak.
Tartışmaya, Zaman gazetesindeki köşesinden Be-
şir Ayvazoğlu da katıldı. Selim lleri'nin yazısının
Cumhuriyet Yazı Işleri'nın "gözünden nasıl kaçtığı-
nı", gazeteye nasıl "s/zd/gVn/"merak ediyor. Belli ki
bu yazının denetlenmiş, yasaklanmış olması gerekir-
di Cumhuriyet'te. demeye getıriyor. Aynca, Selim lle-
ri'nin burada değil de orada yazması daha uygun bir
seçim, Ayvazoğlu'na göre. Bu kadaria da kalmryor
saptamalan: Selim ileri'nin görüşlerine karşı çıkan-
ların Batı'yı bilmediklerine, anlamadıklarına dikkat
çekiyor ve herbirimizin tutucu yazarlar, aydınlar ol-
duğumuz noktasında son yorvmunu getiriyor. Hani
tutmasak, kimbilir daha neler söyleyecek Ayvazoğ-
lu.
Kültür sayfalarıyla sınırlı kalacak olursak: Kimler
"sızmıyor" ki Cumhuriyet'e! Bunların arasında Tah-
sin Yücel, Ahmet Cemal gibi Batı'yı bılmeyen. an-
lamayanlar; Melih Cevdet,îlhan Mimaroğtu gibi tu-
tucular; Ataol Behramoğlu, Memef Baydur, Sehm
lleri, Enis Batur gibi aynı siyasal oluşumu, aynı sa-
nat görüşünü, aynı kültürdeğerlerinısavunanlargöz-
den kaçmıyor. Bir de, ortak bir noktalan daha var bu
yazarlann, Ayvazoğlu'na göre: Değişime karşı çıkan,
gelişmelenn farkında olamayan aydınlar bunlar.
öteki yazarları bilemem ama, Cumhuriyet'e yaz-
maya başladığımda "gelişmelerin farkında"yd\m
ben; Soldan, demokratik soldan, sosyalizmden, de-
mokrasiden ve laiklikten, çağdaşlıktan ya da mo-
dernlikten, evrensel bireyden, kültürün çoğul yapı-
sından, insan haklarından. kadın-erkekeşitliğinden,
farklılıklann korunmasından söz etmek, bu tür değer-
lerin savunusunu üstlenmek bütünüyle demode,
aşılmış, "out" bir yaklaşımdı.
"Değişim" çırılçıplak ortadaydı 1995 Türkiyesi'nde:
Sonuna kadar lıberal, sonuna kadar özgürlükçü
olunmalıydı: Dışişleri Bakanlığı'nı ABD'ye kiralamak-
ta, Boğaziçi'ni satmakta, bombalı paket gönder-
mekte, insanlann kaybolmasında, yargısız infazda
sakınca yoktu. Türkiye mozaik değil mermerdi; ulus
değil ümmettik; bütün komşu ülkeler düşmandı, biz
de onlara düşman kesilmeliydik; anadilimiz "bu ka-
dar da" Türkçe değildi, olmamalıydı; solculuk geri-
cilik, geri kalmışlık, geç kalmışlık, yerinde saymay-
dı; idealizm en hafifinden enayilikti.
Bu değişimi kabullenmeyen, gelışmelere/carp/n di-
renen yazarlann, aydıntann dinozor, hatta fosil olduk-
lannı anlayamamaları ne kadar da hazin. Şimdi ikti-
darda olan, daha da iktidar sahıbı olacağı şimdiden
belli olan anlayışlara, zihniyetlere karşı kürek çekme-
ye çalışmak acınası bir seçim değil midir?
Batı'yı Tahsin Yücel'den iyi bilen, anlayan; Melih
Cevdet'ten daha özgürlükçü, devrimci; gelişmelerin
Enis Batur'dan daha iyi farkında olan Ayvazoğlu'gil-
lere gıpta etmemek elde değil. Kendi payıma, o ta-
rafta, kısacası iktidar nereye doğruysa orada olama-
dığım için hayıflanmalıyım. bıliyorum. İktidarderken,
siyasetten söz etmediğimi, egemen düşünme biçi-
minden yola çıktığımı gene de belirtmek isterim.
Gelgelelim, kendi taraflannda birbirlerini onayla-
maktan başka tek muhalif tavn kalan, onu da karşı
tarafı gömmenin yolunu aramakta biçimlendiren bir
duruş Türkiye'yi mermer kılmaktan başka nasıl bir
"çözüm" getirebilir, onu dasonmadan edemiyorum.
Belli ki hâlâ şaşınyor Ayvazoğlu: Nasıl oluyor da,
pek çok konuda aynı görüşleri paylaşmayan yazar-
lar, aydınlar aynı gazetede yazabiliyor, düşünceleri-
ni tokuşturuyor, ilişkilerini sürdürüyorlar? Neden bir-
birlerini yasaklatmıyor, görmezlikten gelmiyor, gö-
rünmelerinin engellenmesini sağlamıyorlar?
Ana fark da burada ya işte: Ayvazoğlu, alt başlığı
"Türk Çiçek Kültürü Üzerine Bir Deneme" olan "Gül-
ler Kitabı"nda, çağdaş şiirimizin en büyük çiçek şa-
irlerinden birinin, bir kitabına "Yerçekimli Karanfil",
bir başkasına "Gül Dönüyor Avcumda" başlığını ya-
kıştırabiImiş. "gül kokuyorsun amansız kokuyorsun "
dizesinin sahibi Edip Cansever-ın adını olsun anma-
yabilecek ölçüde devrimci, değışım yanlısı, çoğulcu,
hoşgörülü, kültürlü, geleceğı bıçimlendirici bir aydın
değil mi?
Hamiş: Bu kısa metinler sanıyorum başıma dert
açacak: Adıvar'ın ikipartinin birden listesinde yer al-
mak istemesini oportünist bir davranış olarak gör-
medim, tam tersine, bugüne de uzatılabilecek bir
birieştirici davranış aramak gerekir o davranışta. Adı-
var'ın anılmasına gelince: 40 yıl önce son yazısı
Cumhuriyet'te çıkmıştı.
"Sanata Evet" 1 yaşında
ANKARA (ANKA)- Devlet Tiyatrolan'nın
başlattığı "Sanata Evet" kampanyası 1 yaşına bastı.
TOBAV, kampanyanın bırinci yılını bir dizi
etkinlikle kutlamaya hazırlanıyor. TOBAV Genel
Başkanı Tamer Levent. "Sanata Evet" diyen herkesi
bu etkinlıklere sahip çıkmaya çağırdı. Kutlama
programında kampanyanın bir yılını değerlendirecek
toplantılar. Kültür Bakanlığı'na bağlı birimlerin
gerçekleştireceği etkinlikler, Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası konsen ve çeşitli hipodrom
konserleri düzenlenecek. Etkinliklerin önümüzdeki
aylarda gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Bedri Rahmi amsına sergi
Kültür Servisi - 20. ölüm yıldönümünde Bedri
Rahmi Eyüboğlu amsına düzenlenen resim sergisi.
perşembe günü Orün Sanat Galerisi'nde açılıyor.
Resim. şiir. yazarlık ve eğitimcilik alanlannda etkin
olan Bedri Rahmi'nin, Anadolu halk sanatından
etkilenmeleri yansıtan resimleri, 28 ekime dek
görülebilecek. 1975 yılında aramızdan aynlan
sanatçı, resim yaşamında pek çok ödül almış,
sergiler açmış ve çok sayıda öğrenci yetiştirmişti.
Tiyatro biletlenine pekor zam
ANKARA (ANKA)- Devlet Tiyatrolan'nda bilet
fiyatlan geçen sezona göre yüzde yüz zamlandı.
Tiyatroseverlerbu sezon oyunlan 100 bin lira
ödeyerek izleyebilecekler. Geçen sezon 40 bin lira
olan balkon fiyatlan 80 bin lira olurken 150 bin
liradan satılan loca biletleri ise 300 bin lira oldu. 65
yaşını dolduran seyirciler ile malul ve muharip
gaziler ve bedensel engelliler oyunlan her zaman
olduğu gibi ücretsiz ızievebılecekler.