Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24MART1995CUMA
HABERLER
Küçüklıal*
btıyuk balıgı
yuttu'
• İZYÜR (Cumhuriyet
EgeBürosu) - Sosyal
demokratlann
birleşmesinin ardından
Ege Bölgesi'nde CHP
kökenliler, il
başkanliklannı ele geçirdi.
SHP kökenliler sadece
Muğla il başkanhğinı
kazanırken CHP
kökenliler Izmir,
Bahkesir. Denizli, Manisa,
Uşak ve Aydın il
başkanliklannı aldılar.
"Küçükbalık. büyük
balıgı yuttu" esprisine
neden olan bu gelişme.
parti içmde sıkıntılara
neden oluyor.
'Atevi-Sünni
meselesi
yoktur'
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Türkiye'nin
bütün meselelere
soğukkanlılıkla bakması
gerektiğini belirterek 1946
yılından bu yana geçirilen
büyük bunalımlara karşın
demokrasinin
kaybedilmediğine dikkat
çekti. Demirel.
"Müslümanlığın en iyi
olduğu yer Türkiye'dir.
Ülkemde Alevı-Sünni
meselesi yoktur.
olmayacaktır. Kımse de
kendini ikinci sınıf
vatandaş gibi
hissetmesin" diye
konuştu.
Teftiş kurulu
yolsuzfcıkları
örtüyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
ANAP Öz'ellestırmeyi
tzleme Komıtesi Başkanı
ve Gıresun Milletvekili
Yavuz Köymen, dün
yaptığı yazılı açıklamada
Başbakanlık Teftiş
Kurulu'nu, koalisyon
döneminin yolsuzluklannı
örtmekle suçladı.
Bölge milletvekilleri, Türkiye'nin Ortadoğu batağına sürükleneceğini düşünüyor
JEİLoıiûinLdağdaliiketîlecek
Yrfmaz'ın
hisseleri
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
ANAP Ge'nel Başkanı
Mesut Yılmaz'ın halen
Finansbank'm ortaklan
arasında yer almadığı.
banka kurulurken 7.5
milyon lıraya aldığı
hisseleri 1994yıhnda
kardeşine devrettiği
bildınldi. Siyasi partı
liderleri ve yakınlannın
mal varlıklanni araştırmak
için kurulan TBMM
Komisyonu dün toplandı.
Topantıda. Finansbank'tan
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ın banka ile
bir lişkisi olup olmadığı
yolundakı soruya verdiği
yanıtın bulunduğu yer
aldığı zarf açıldı.
ADO'ye bombaya
takipsizJik
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Ataürkçü Düşünçe
Derneği"ne(ADD)27
şubat günü konulan
bombanın soruşrurmasını
yürüten DGM Savcısı
Nuh Mete Yüksel, İBDA-
C militanı olduğu
belirlenen olayın faili
Cahit Ayaz'ın, eylem
sırasında ölmesi nedeniyle
soruşturma hakkında
takipsizlik karan
vereceğini açıkladı.
davası
• İSTANBUL (AA) - Eski
İSKİ Genel Müdürü
Ergün Göknel ile eski
tSKl Genel Müdür
Yardımcısı Zıya
Kurtaran'ın "görevi
kötüye kullanmak"
suçundan 1 yıl ile 3 yıl
arasında hapıs cezası
istemiyle
yargılanmalanna. Istanbul
8. Asliye Ceza
Mahkemesı'nde dün
başlandı. Duruşmaya
Göknel ve Kurtaran
katılırken mahkeme
heyeti, duruşmayı ileri bir
tarihe erteledi.
Motosiklet
fuarı
• Haber Merkeri -
Interteks tarafından bu yıl
ikincisi düzenlenen
"Bisiklet/motosiklet '95"
fuan30Mart 1995 günü
Istanbul Hilton Exhibition
Center'da başlav acak.
Fuarda birçok ünlü
bisiklet ile motosiklet
fîrmasının yanı sıra her
tûrlü emniyet ve sürat
donanımlan da yer alacak.
• CHP Muş Milletvekili
Muzaffer Demir, dünyanın hiçbir
yerinde düzenli ordunun gerilla
savaşında başanlı olmadığını
söyleyerek, "Ama, bu yapılırken
sivil halka zarar verilecek.
Çünkü, köyler yakılacak,
boşaltılacak" diye konuştu. DSP
Genel Başkanı Ecevit, Irak'ı
bölmek için Türkiye'nin
kullanılabileceğini ileri sürdü.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin(TSK). Kuzey Irak'ta
PKK kamplanna yönelik olarak sürdürdü-
gü harekâta siyasi parti yöneticilerinin "ih-
tiyath" tavırlan sürerken. Güneydoğuluba-
zı milletvekilleri. "ülkeekonomisinindağ-
larda tüketileceği, sivil halkla PKK'lilerin
ayırt edilemeyeceği, Türkiye'nin Ortadoğu
batağına sapianacağı" endişelenni dile ge-
tirdıler.
CHP Genel Başkanı HikmetÇetin ise sı-
nırötesi harekâtın zorunlu olduğunu vur-
gulayarak, "Biz,bölgenin yalnızca hukuken
değil. fiilen de Irak'ın olmasını istiyoruz"
derken. CHP Hakkâri Mılletvekili EsatCa-
nan. bölgeyi çok iyi tanıdığını kaydederek,
"Bu operasyonun masum insanlara zarar
vermekten öteye hiçbir varar getirmeyece-
ğini düşünüyorum" görüşünü dile getirdi.
CHP lideri Hikmet Çelin, Almanya Dı-
şişlen Bakanı Klaus Kinkel ve tspanya Dı-
şişleri Bakanı Javier Solana ile dün yaptığı
görüşmede harekât hakkında bilgi verdi.
Çetin, Kuzey Irak'ta BM kararlarından ya
da Çekiç Güç'ten kaynaklanan otorite boş-
lugundan ve karşıt Kürt gruplannın çatış-
malanndan doğan boşluktan yararlanan 3
bine yakın teröristin Türkiye'ye sızdıklara-
nı söyledi.
Türkiye'nin ambargonun kalkmasını,
bölgeye banş ve istikrar gelmesini ıstedi-
ğini belirten Çetin. "Türkiye'nin yaptığını
hanginiz olsa yapmak durumunda kalırdı-
raz" diye konuştu.
Çetin. "Türkiye'nin asılistediği,sorunun
Irak'ın toprak bütünlüğü içinde bir an ön-
ce çözümüdür" dedı.
Operasyona asker götüren helikopterler, en çok çocuklann Ugisini çekiyor (AA)
Cumhuriyet' in görüşlerini sorduğu Do-
ğu ve Güneydoğu kökenli milletvekilleri
ise Kuzey Irak'a yapılan operasyondan en-
dişe duyduklannı vurguladılar.
CHP Muş Milletvekili Muzaffer Demir
de sivil halka zarar verilecegi endişesi taşı-
dığını söyledi. Irak'ta yapılan operasyonun
zamanlamasının da düşündürücü olduğunu
belirten Demir. "PKKkamplannınolduğu
daha önce de biliniyordu. Yeni bir ola> de-
ğiLOperasyon neden şimdi vapıklı? Zaman-
lamanın tstanbul'daki olav lar ve Nes ruz gü-
nüne denk gelmesi, akla gündem değişrirme
olasıüğını getiriyor. Ben bu harekâtı gün-
dem değiştirme olarak görüyorum" dedi.
Operasyonda PKK">i yok etmek ama-
cından söz edildiğinı kaydeden Demir. dün-
yanın hiçbir yerinde düzenli ordunun geril-
la savaşında başanlı olmadığını söyleye-
rek. "Ama, bu yapılırken sivil halka zarar
verilecek. Çünkü, köyler yakılacak, bosaltı-
bcak" diye konuştu.
CHP Hakkân Milletvekili Esat Canan.
bölgeyi en iyi bilen milletvekili oldufunu
ifade ederek, "Bu operasyonun masum in-
sanlara zarar vermekten öteye hiçbir yarar
getirmeyeceğini düşünüyorum" dedi
25 günden beri sınıra asker yığıldığını.
dolayısıyla biroperasyon yapılacağını her-
kesin bildiğini belirten Canan. PKK'nin bü-
yük bir olasılıkla bölgeyi tamamen boşalt-
tığını, geriye masum insanlann kaldığını
söyledi. Askerlerin. ne kadar iyi niyetli
olursa olsun masum insan ile PKK milıta-
nını ayıramayacağını ileri süren Canan, "3
evden ibaret yerleşim yerleri var. Başba-
kan'ın söylediğinin aksine, operasyondan
beklenen sonucun alınması mümkün değil.
Bu, Türkiye ekonomisinin dağlarda tüketil-
mesianlamınadagt'lir" görüşünü savundu.
YDH'nın parlamentodakı tek temsılcisi
olan Muş Milletvekili Mehmet EminSever.
Türkiye'nin bölgeye müdahalesi için PKK
\e otorite boşluğunun bahane olduğunu
.söyledi. Operasyonu "birçeşitemperyalist
gjrişün" olarak değerlendiren Sever, Türki-
ye'nin Ortadoğu batağına sürüklendiğini
ileri sürdü.
Türkiye'nin buradan çıkacağını tahmin
etmediğini söyleyen Sever. "Şimdi Türki-
ye,tam bir Ortadoğu batağına batmak üze-
re. Yeni bir Kafkasya, Çeçenistan, Bosna-
Hersek doğmasından endişe duyuyorum"
cörüşünü dile getırdı.
"" CHP Kars Milletvekili Atüla Hun, ola-
> ın henüz çok yeni olduğunu ve bu neden-
le fazla bir şey söylemenin mümkün olma-
dığını söyledi.
Kinkel'e mektup
Türkiye'de bulunan Alman Dışişleri Ba-
kanı Klaus Kinkel. bölge mılletvekillen
Atilla Hun. Abdülmelik Fırat ve Aü Ibra-
him Tutu ile CHP MYK üyesi Fehmi Işık-
lar ile Ankara Hüton Oteli'nde göriiştü.
Kinkel, görüşmede milletvekiilerinden
operasyon ile ilgili göriişlenni sordu.
Mümtaz Soysal. irak operasyonunu değerlendirdi:
Türkiye bölgede batağa girebilir
IŞ1K KANSU
ANKARA-Eski Dışişlen Bakanı ve CHP
Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal, Kuzey
Irak'ta süren harekât sonrası gelişmelerin
Türkiye "yı siyaseten bataga sokabileceğıne
dikkat çekerek. "Türkiye, Bağdat ile ilişlti-
lcrini. Amerikan faktöründen bağımsız ola-
rak düzenlemdi. Doğru olan Bağdat'ın, bu
topraklan insanca kontrol edebilmesidir~
dedi. Amerıka açısından son durumun elve-
nşlı olduğunu kaydeden Soysal. "Kendile-
rinin tam kontrol edemedikleri bir durumu,
şimdi Türkiye'ye kontrol ettirecekler" diye
konuştu. Soysal. Irak ile sınırın. Türkiye açı-
sından daha iyi korunabilecek bir şekilde
"tasfiyesTnin bu ülkeyle konuşulabileceği-
nı dile getırdı.
Soysal, Cumhuriyet'ın. Kuzey Irak ile il-
gili siyasi gelişmelere ılişkin sorulanna şu
yanıtlan verdi:
- Kıuey Irak'ta süren harekât, Türkiye'yi
siyaseten bir batağa sokabüir mi?
-Sokabilir. Bizim, Bağdat ile ılışkılerimi-
zi nasıl düzenlediğimize bağlı. Bağdat ile
ilişkilerimizi. tamamen Washington'ın dü-
şünceleri doğrultusunda götürmeve çalışır-
sak, olmaz. Çünkü. bu yapılan operasyon, o
zaman Çekiç Güç dolayısıyla yapılamaya-
nı, Türkiye'ye yaptırmak anlamına gelir.
Saddam'ın canını sıkma işleminin devamı
sayılır. Öyle anlaşılıyor ki, bu Çekiç Güç
dolayısıyla beklenenler. onlar açısından tam
olmadı. Kürt gruplar, birbırlenne düştüler.
Bunu da önlemek için Türkiye'nin oraya
girmesini büyük bir tepkiyle karşılamıyor-
lar. Operasyonun, onlann teşvikiyle de ya-
pıldığını sanmıyorum. Genellikle söylendı-
ğinin aksine, sanmıyorum. Fakat. sonuç ora-
ya varabilir
-Amerika'nın, harekâta sıcak bakmasına
nasıl bakıyorsunuz?
- Onlar bakımından elverişli oldu bu.
Kendilennin tam kontrol edemedikleri bir
durumu, şımdi Türkiye'ye kontrol ettirecek-
ler. Fakat bunun neye yarayabıleceği önem-
li. Yani. Saddam'ın canını sıkmak üzere mı
kullanılacak. yoksa Saddam ile bırlikte I-
rak'ın bütünlüğünü de gözönünde bulundu-
rarak, Kürt sorununu daha insanca çözme-
nin bir adımı olarak mı değerlendirecek?
- Sizce Türkhe'vedajatılan bir politjka mı
var?
- Hayır, böyle bir siyasi çözüme bizim
alet olacağımızı sanmıyorum. tşimize gel-
mez yahut böyle bir ışi kabul etmeyiz.
- Türkiye, Kuzey Irak'ta bir tampon böl-
ge oluşturabilir mi \a da banşı koruma gö-
revi gibi bir işlev üsbenebilir mi?
- Olabilir. Benim açımdan en kritik nok-
ta. Bağdat ile bunun nasıl yorumlandığıdır.
Bağdat'a: "Biz bunu \apfik, çünkü sirin de
canınızı sıkan Kürtler. bizim de canımı/j sı-
kıyor. Onun için biz, bu önlemi almakzorun-
dayiz. Ama şuna inanıyoruz ki doğru olan
Bağdat'ın bu topraklan insanca kontrol ede-
bilmesidir. Halepçece değiL insanca kontrol
edebilmesidir. Dognı olan yine Irak'ın Ku-
zeyi'ndeki kürtlerin. Bağdat ile eskiden ol-
duğu gibi bir çeşit fedcrasvon. ya da bir ana-
yasal çerçevede uzlaşmalandır" denmelı.
- Tampon bölge bu aşamada olabüir mi?
- Şu sırada olabilir. Şu şartla: Saddam'a
karşı bir tampon bölge anlamında değıl.
Kürt terorizmıne karşı bir tampon bölge. A-
ma, bunu illelebet Türkiye elinde tutacak
değıl ya da uzun sürelı tutacak değıl. Daha
doğrusu. orada Bağdat'ın otontesinın yeni-
den kurulması olduğunu düşünmek. Tam-
pon bölge yenne, Irak ile oturup sınır takti-
ği yapmak. Çünkü bu sınır, vaktiyle rastge-
le çizilmiş bir sınır. Estonyalı bir generalin
çizdiği bır sınır.
- Sizin Dışişleri Bakanlığımz döneminde
Bağdat, Kuzey Irak'taki Kürt gruplan ile
bir uzlaşmaya yakın gözüküyor muydu?
- Onlar için o sırada daha önemli olan, bu
boru hattının çalıştınlması ve kendi üzerle-
rindeki ambargonun hafifletilmesiydı. O ba-
kımdan. aslında bir hayli mesafe almmıştı.
Ama, sanıyorum, New York'ta ışleri yoku-
şa sürme niyeti olduğu için, o mesafe fazla
biranlam ifade etmedi. Biraz Saddam da. bi-
zımle bu ışi çözmek yerine, kendi basına ya-
pabileceğini sandı ve başanya ulaşamadı.
- Amerika, Irak ile Kuzey Iraklı Kürt
gruplan arasında bir uzlaşmayı kabul ede-
biKr mi?
- Hayır, etmıyor. Bunun olmasını istemı-
yor zaten. Bizim bakış açımızla. Ameri-
ka'nın bakışı arasında o noktada kesinlıkle
bir görüş aynlığı var ve bizim Amerika'ya
bunu anlatmamız lazım. Yani, "Bizim hesa-
bımız bu olabilir, fakat o hesap bize zarar ve-
rir" dememiz ve biraz daha kararlı gözük-
memiz lazım.
- Müttefikler arasında çelişkiler var. Ör-
nefin Fransa. harekâta karşı çıkıyor.
- Onlar konuyu kendi kontrollen altında
tutmak istiyorlardı. Şimdi, kendi kontrolle-
rinden çıkabilır gibi bir durum var. Istemı-
yorlar. Türkiye bağımsız davransın.
BIRBAKIMA
SERVER TANnXI
HaberinVarmıTaşDuvan?Nasıl doya doya kutlanmaz oluro bayram?y
Önce, doğanın en anlamlı olayını, ilkbahan muş-
tuluyor. Yeryüzü, 21 martlayeni birşenlenişin, bir "ye-
ni gün"ür\ içıne girerken, onu bayram diye kutlaya-
caktı insanoğlu elbette. Nevruz, işte bu "yenigün'ün
bayramı!
Ve binlerce yıl öncesinin "ateş kültü" ile de birle-
şip, Orta Asya'dan -Anadolu'su ve Orta Doğu'su ile-
bütün bir Batı Asya'ya kadar, çeşitli halklann kültü-
rü ve yaşamıyla da iç içe geçmiş. Islam öncesinden
kalkıp gelen, sonra ıslam'ın da benimsediği bir ge-
lenek.
Belki de en güzeli geleneklerin!
Bu yanlarıyla hepimizin bayramıdır Nevruz.
Ama niçin yadsımalı?
Bu bayramı, üstelik kimliklerinin bir parçası yaptp
çıkan da Kürtlerdir. Nevruz bizim için bir şenlik vesi-
lesiyse, Kürtler için bir doğuş ve gelecege bakış sim-
gesi. O pek eskilerin zalim Dehhak'ına karşı, demir-
ci Kava'nın halkı arkasına alıp kazandığı zaferi, Kürt
ınsanı mitolojisinin ilk sayfalarına yazmış. Nevruz, iş-
te o zaferin kazanıldığı gün; Kürtler, o bayramda onu
da hatırlıyorlar ve halk olarak ayrı bir coşku veriyor
kendilerıne bu.
Neden öyle bakıyorsunuz yüzüme?
Dehhak değilseniz, niçin korkacakmışsınız Ka-
va'dan?
Sonra sizin de Ergenekon'unuz yok mu?
Evet, Nevruz hepimizin bayramı, ama özellikle de
Kürtlerin!
Nevruz'u, halayın başını Kürtlere çektirerek kutla-
mak var: Istanbul'da, Izmır'de, Diyarbakır'da, Şır-
nak'ta... 21 mart, olsa olsa böyle anlam kazanırTür-
kiye'de, ya da anlamına anlam eklenir. Kürt kimliği-
ne saygı, 21 martta böyle olur; yoksa Orta Asya'dan
adam çağırıp aralarında göbek atarak değil!
Esefle söyleyelim ki bu olmuştur.
Nevruz, Asya'daki Türk cumhuriyetlerinden kültür
bakanlan da çağnlarak Ankara'da resmi bir kutlama-
ya dönüştürülmüş, Türk Işbirliği ve Kalkınma Ajan-
sı'nın -neyse o!- yardımıyîa, "Türk Dünyası Nevruz
Şöleni" düzenlenmiştir. O canım Nevruz, o koskoca
bir coğrafyanın çeşitli halklannın ortaklaşa sahiplen-
dikleri Nevruz, "Türkdünyası"m birmetaı gibi sunul-
muştur.
Allah aşkına, MHP de düzenleseydi böyle yapmaz
mıydt bunu?
O şovenlikten gelen bir koku da almıyor mu bur-
nunuz?
Ve öte yandan, gazete şunu yazıyor: "Ankara, ba-
hann müjdecisi Nevruz'u çeşitli etkinliklerie kutlama-
ya hazırlanırken, Güneydoğu halkını yine silahlann
gölgesinde bir bayram bekliyor." Gerçekten de o ol-
muş: Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, Nevruz kut-
lamalan yoğun önlemler altında geçmiş...
Bayramın asıl ağırlanması gereken konuğu Kürt-
lerin payına düşen bu!
Sorsanız, PKK yüzündendir olan-biten...
Bin kez söylendi: "Kürt somnu" diye bir sorunu-
muz var; ve PKK'den önce vardı, o ortadan çekilse
de olacak. Aklın, tarihin, gerçeklerin ışığında çöz-
mek gerek bunu. Ne var ki atılmış tek adım yok o ko-
nuda; bir tutam düşünce üreteni de, üstelik salt ya-
zıp-çizdiğinden dolayı hapishanelere tıkmışız. .
Çözüm mü bu?
Yetmedi, sür "Tamburalı Schvvarzkopf" Hasan Pa-
şa'yı Kürdistan içlerine, PKK kovalasın!
Bu mu çözecek?
Akla inanmışım, sağduyuya da.
Şu ikisine de inananlann bu Nevruz'da ne mi yap-
malan gerekirdi?
önce, düşünce özgürlüğünün önündeki malum
engelleri parlamentoda kaldırmak ve hapishaneler-
de bu yüzden yatanlan özgürlüklerine kavuşturup
bir banş ilan etmek!
Hemen arkasından da soruna el atmak!
Art niyetsiz, içtenlıkle, özveriyle, uzgörüyle...
Güzel olurdu, Nevruz'a yakışırdı da.
"Tamburalı Schwarzkopf" Hasan Paşa'ya "yürü"
demekten hem daha kolaydı, hem daha olumlu so-
nuçlara götürürdü bizi üstelik.
Ne var ki, bu söylediklerimizi dinleyen az; başka
başka diller konuşuyoruz çünkü, bir de "yürekleıin
kulaklan sağır" halde.
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere...
Yüz metre kadar gitmişti ki gözü, yanmdaki koltukta kanlar içinde yatan kadma ilişti: Aman Tannm bu annemL
Bu nasıl adalet!.. Ateş düştüğü yeri yaktıMtYASE İLKNÜR
Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi'nde
halkın üzerine açılan ateş sonucu ya-
şamlannı vitıren Ismihan Yüksel, ts-
mail Baltacı ve Genco Demir" in cena-
zeleri bir gün sonra Karacaahmet Der-
gâhı önüne getirildi. Alevi yurttaşla-
nn "Bizcenazelerimizi kendi inancımı-
za göre kaldıracagız. Siz kenarda du-
nırmusunuzlürfen?" şeklindeki uya-
nlanna ımamlar saygı gösterdi.
Dergâhın yönetim kurulu üyesi Ab-
basGenç, önce Ismihan Yüksel'in ce-
nazesi başına gelerek Alevi inacına
göre cenaze namazını kıldırmaya baş-
ladı. Ancak tabutun baş taraftndaki
başörtüsünü görmemış olacak ki "ha-
tun kişi niyetine" diyeceğine "er kişi
Ismihan \ üksel- Kalbineisabeteden
kurşun onu scvdiklerinden ayırdı.
niyetine" diyerek dua ettirdi.
Yanıbaşımızda duran Alevi Temsil-
ciler Meclisi Genel Sekreteri Selahat-
tin Özel'in koluna dokunarak "Abbas
Amca namazı yanlış küdınyor. Er kişi
olur mu hatun kişi olacak" diye uyar-
dık. Selahattın Özel'in "Boşver,buyol-
da can veren herkes er kişidir" sözle-
rine yanıt vermekte zorlandık doğru-
su.
Polis kurşunuyla...
Namazı "er kişi niyetine" kıldınlan
Ismihan Yüksel. 1980 öncesinde Ale-
vilerin kitlesel bir şekilde katliama
maruz kaldıklan illerden, Kahraman-
maraş'ın Kantarma Köyü'nden. Ale-
viliğın bütün gelenekleriyle en yoğun
yaşandığı önemli bir merkez Kantar-
ma Köyü. Maraş katliamından kurtu-
lan Ismihan Yüksel'i. namlulan halka
doğrultulmuş polis silahlanndan ölüm
kusan kurşunlar gelip buldu Ümrani-
ye'de.
Gazi Mahallesi'nde meydana gelen
olaylar karşısında yüreğini sıkıştıran
acı v e öfkeyi, 13 mart akşamı eşi Mah-
mut Yüksel ve 8 çocuğuyla paylaştı.
"Nedir bu çektiğimiz? Maraş'ta Ço-
rum'da yüzlercemizi kesriler. daha iki
yıl önce Sı\as'ta diri diri vaktılar. Hâ-
lâ mı yürekleri soğumadı? İsyan ede-
sim gehyor"diye kendi kendine söyle-
nip duruyordu evin içinde gezinirken.
Ertesi gün öğlen vakti mahalle sakin-
leri son duraktaki meydana birer iki-
şer gelip birikmeye başladı.
Kahreden rastianü
Gazi Mahallesi'nde olanlan kına-
maktı amaçlan. Komşulanyla birlik-
te meydandaki kalabalığa kanşan 50
yaşındaki Maraşlı tsmihan Yüksel'in
de öyle. Bu, hayatında katıldığı ilk ve
Ismflum Yûksei'in geride kalan acdı ailesl, hem onun hem de onun gibi ölenlerin yasuu turuyor bugünlerde» Büyük
oğlu Ali Yüksel, 'O duygusal bir AJevi kadmıydı. Hajatında ilk viirüyiişüydü onda da şehitdüşrü' diyor.
son yürüyüş olacaktı. Bir ara oğullan
Ziya ve Ali Yüksel'in yürüyüşte oldu-
ğunu gördü. Ana ve oğullan. gözleriy-
le birbirlerini selamlayıp gülüştüler.
Kendisi orta sıralarda yürüyordu.
Şahkulu Sultan Dergâhı'na kadar
yürümeyi amaçlayan kalabalık, Örnek
Mahallesi girişinin polisler tarafından
kapatıldığını görünce geldıği yoldan
geri döndü.
Ümraniye Ortaokulu'nun önüne ge-
linmişti. Ziya Yüksel, eşini de alarak
yürüyüşü terk etti ve kaldınma park et-
tiği arabasına binerek kontağı çevirdi.
Tam o anda silahlarpatlarnaya baş-
ladı. Kalabalıktan vunılup düşenler
oldu. Ziya Yüksel'in arabasınj "Dur
v aralılar var. Onlan hastaneye götür"
diyerek durdurdular. Arabaya üç yara-
lı konuldu.
Tam hareket ediyordu ki bir daha
durduruldu. Bıryaralı daha vardı. Kar-
deşi Ali Yüksel de kalabalığın için-
den çıkıp yanına geldi. "İstersen ara-
bayı ben kullanayım. Sen şimdi panik-
leyip kaza yaparsın'* diyordu. Kabul
etmedi
Son yaralı da arabaya kondu ve Zi-
ya Yüksel hastaneye bir an önce git-
mek için gaza bastı.
Yüz metre kadar gitmişti ki gözü
yanındaki koltukta kanlar içinde yatan
ve acı acı inleyen kadma ilişti. "Aman
Tannm bu annem" diye mınldanabil-
di sadece.
Olanca gücüyle frene bastı. Şuuru-
nukaybetmişti, avazı çıktığı kadar ba-
gınyordu. Komşulan onu arabadan in-
dirdiler. Kendini yerden yere atan kar-
deşini görünce Ali Yüksel. annesine
bir şey olduğunu anlamıştı. Koşup ara-
baya baktı. Evet annesi kanlar içinde
yatıyordu. Komşulan ikısini de orada
bırakıp annelerini Haydarpaşa Numu-
ne Hastanesi'ne götürdüler.
ilk yürûyüş, son >ürüyüş
Acil servisin kapısı polis tarafından
tutulmuştu. Kimseyi bırakmadıklan
gibi sağhklı bilgi almalan daengelle-
niyordu. Ancak kara haber tez duyul-
du.
Kalbinden vurulan tsmihan Yüksel,
bir gün önce acılanyla yanıp kavrul-
duğu, ismini hiç bilmediği, yüzlerini
hiç görmediği Gazi Mahallesi direni-
şinde ölenlerin kervanına katılmıştı.
Büyük oğlu Ali Yüksel "Annem ra-
hat bir kaduıdı. Öfkesini ve sevgisini
hemen dışa vururdu. Gazi Mahalle-
si'nde yaşanan olaylara çok üzübnüş-
tü. O duv gusal bir Alevi kadınıydı. Ha-
\atında ilk yürüyüşüydü, onda da şe-
hit düştü" diyor.
1 Mayıs Mahallesi'ndeki evinde
şimdi yas var Ismihan Yüksel'in. Kar-
deşleri, köylüleri gelmiş başsağlığma.
Çocuklan öfkeli, kocası yıkılmış "Ne
olduysa bana oldu"dıyor. tsmihan
Yüksel'in geride kalan biri evli 8 ço-
cuğu ve eşı acıyla kıvranırken bir şe-
yi önemle vurguluyorlar:
"Minareyi çahp kıhfinı da uydurdu-
lar. Göz göre göre kalabalığa ateş açıl-
dı. Bunun hesabını kim soracak? Ne
anamızm ne de diğer ölenlerin elinde
taş bile yoktu. Bu nasıl adatet? "