24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24MART1995CUMA HABERLER Küçüklıal* btıyuk balıgı yuttu' • İZYÜR (Cumhuriyet EgeBürosu) - Sosyal demokratlann birleşmesinin ardından Ege Bölgesi'nde CHP kökenliler, il başkanliklannı ele geçirdi. SHP kökenliler sadece Muğla il başkanhğinı kazanırken CHP kökenliler Izmir, Bahkesir. Denizli, Manisa, Uşak ve Aydın il başkanliklannı aldılar. "Küçükbalık. büyük balıgı yuttu" esprisine neden olan bu gelişme. parti içmde sıkıntılara neden oluyor. 'Atevi-Sünni meselesi yoktur' • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye'nin bütün meselelere soğukkanlılıkla bakması gerektiğini belirterek 1946 yılından bu yana geçirilen büyük bunalımlara karşın demokrasinin kaybedilmediğine dikkat çekti. Demirel. "Müslümanlığın en iyi olduğu yer Türkiye'dir. Ülkemde Alevı-Sünni meselesi yoktur. olmayacaktır. Kımse de kendini ikinci sınıf vatandaş gibi hissetmesin" diye konuştu. Teftiş kurulu yolsuzfcıkları örtüyor • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - ANAP Öz'ellestırmeyi tzleme Komıtesi Başkanı ve Gıresun Milletvekili Yavuz Köymen, dün yaptığı yazılı açıklamada Başbakanlık Teftiş Kurulu'nu, koalisyon döneminin yolsuzluklannı örtmekle suçladı. Bölge milletvekilleri, Türkiye'nin Ortadoğu batağına sürükleneceğini düşünüyor JEİLoıiûinLdağdaliiketîlecek Yrfmaz'ın hisseleri • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - ANAP Ge'nel Başkanı Mesut Yılmaz'ın halen Finansbank'm ortaklan arasında yer almadığı. banka kurulurken 7.5 milyon lıraya aldığı hisseleri 1994yıhnda kardeşine devrettiği bildınldi. Siyasi partı liderleri ve yakınlannın mal varlıklanni araştırmak için kurulan TBMM Komisyonu dün toplandı. Topantıda. Finansbank'tan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın banka ile bir lişkisi olup olmadığı yolundakı soruya verdiği yanıtın bulunduğu yer aldığı zarf açıldı. ADO'ye bombaya takipsizJik • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ataürkçü Düşünçe Derneği"ne(ADD)27 şubat günü konulan bombanın soruşrurmasını yürüten DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, İBDA- C militanı olduğu belirlenen olayın faili Cahit Ayaz'ın, eylem sırasında ölmesi nedeniyle soruşturma hakkında takipsizlik karan vereceğini açıkladı. davası • İSTANBUL (AA) - Eski İSKİ Genel Müdürü Ergün Göknel ile eski tSKl Genel Müdür Yardımcısı Zıya Kurtaran'ın "görevi kötüye kullanmak" suçundan 1 yıl ile 3 yıl arasında hapıs cezası istemiyle yargılanmalanna. Istanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesı'nde dün başlandı. Duruşmaya Göknel ve Kurtaran katılırken mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Motosiklet fuarı • Haber Merkeri - Interteks tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen "Bisiklet/motosiklet '95" fuan30Mart 1995 günü Istanbul Hilton Exhibition Center'da başlav acak. Fuarda birçok ünlü bisiklet ile motosiklet fîrmasının yanı sıra her tûrlü emniyet ve sürat donanımlan da yer alacak. • CHP Muş Milletvekili Muzaffer Demir, dünyanın hiçbir yerinde düzenli ordunun gerilla savaşında başanlı olmadığını söyleyerek, "Ama, bu yapılırken sivil halka zarar verilecek. Çünkü, köyler yakılacak, boşaltılacak" diye konuştu. DSP Genel Başkanı Ecevit, Irak'ı bölmek için Türkiye'nin kullanılabileceğini ileri sürdü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin(TSK). Kuzey Irak'ta PKK kamplanna yönelik olarak sürdürdü- gü harekâta siyasi parti yöneticilerinin "ih- tiyath" tavırlan sürerken. Güneydoğuluba- zı milletvekilleri. "ülkeekonomisinindağ- larda tüketileceği, sivil halkla PKK'lilerin ayırt edilemeyeceği, Türkiye'nin Ortadoğu batağına sapianacağı" endişelenni dile ge- tirdıler. CHP Genel Başkanı HikmetÇetin ise sı- nırötesi harekâtın zorunlu olduğunu vur- gulayarak, "Biz,bölgenin yalnızca hukuken değil. fiilen de Irak'ın olmasını istiyoruz" derken. CHP Hakkâri Mılletvekili EsatCa- nan. bölgeyi çok iyi tanıdığını kaydederek, "Bu operasyonun masum insanlara zarar vermekten öteye hiçbir varar getirmeyece- ğini düşünüyorum" görüşünü dile getirdi. CHP lideri Hikmet Çelin, Almanya Dı- şişlen Bakanı Klaus Kinkel ve tspanya Dı- şişleri Bakanı Javier Solana ile dün yaptığı görüşmede harekât hakkında bilgi verdi. Çetin, Kuzey Irak'ta BM kararlarından ya da Çekiç Güç'ten kaynaklanan otorite boş- lugundan ve karşıt Kürt gruplannın çatış- malanndan doğan boşluktan yararlanan 3 bine yakın teröristin Türkiye'ye sızdıklara- nı söyledi. Türkiye'nin ambargonun kalkmasını, bölgeye banş ve istikrar gelmesini ıstedi- ğini belirten Çetin. "Türkiye'nin yaptığını hanginiz olsa yapmak durumunda kalırdı- raz" diye konuştu. Çetin. "Türkiye'nin asılistediği,sorunun Irak'ın toprak bütünlüğü içinde bir an ön- ce çözümüdür" dedı. Operasyona asker götüren helikopterler, en çok çocuklann Ugisini çekiyor (AA) Cumhuriyet' in görüşlerini sorduğu Do- ğu ve Güneydoğu kökenli milletvekilleri ise Kuzey Irak'a yapılan operasyondan en- dişe duyduklannı vurguladılar. CHP Muş Milletvekili Muzaffer Demir de sivil halka zarar verilecegi endişesi taşı- dığını söyledi. Irak'ta yapılan operasyonun zamanlamasının da düşündürücü olduğunu belirten Demir. "PKKkamplannınolduğu daha önce de biliniyordu. Yeni bir ola> de- ğiLOperasyon neden şimdi vapıklı? Zaman- lamanın tstanbul'daki olav lar ve Nes ruz gü- nüne denk gelmesi, akla gündem değişrirme olasıüğını getiriyor. Ben bu harekâtı gün- dem değiştirme olarak görüyorum" dedi. Operasyonda PKK">i yok etmek ama- cından söz edildiğinı kaydeden Demir. dün- yanın hiçbir yerinde düzenli ordunun geril- la savaşında başanlı olmadığını söyleye- rek. "Ama, bu yapılırken sivil halka zarar verilecek. Çünkü, köyler yakılacak, bosaltı- bcak" diye konuştu. CHP Hakkân Milletvekili Esat Canan. bölgeyi en iyi bilen milletvekili oldufunu ifade ederek, "Bu operasyonun masum in- sanlara zarar vermekten öteye hiçbir yarar getirmeyeceğini düşünüyorum" dedi 25 günden beri sınıra asker yığıldığını. dolayısıyla biroperasyon yapılacağını her- kesin bildiğini belirten Canan. PKK'nin bü- yük bir olasılıkla bölgeyi tamamen boşalt- tığını, geriye masum insanlann kaldığını söyledi. Askerlerin. ne kadar iyi niyetli olursa olsun masum insan ile PKK milıta- nını ayıramayacağını ileri süren Canan, "3 evden ibaret yerleşim yerleri var. Başba- kan'ın söylediğinin aksine, operasyondan beklenen sonucun alınması mümkün değil. Bu, Türkiye ekonomisinin dağlarda tüketil- mesianlamınadagt'lir" görüşünü savundu. YDH'nın parlamentodakı tek temsılcisi olan Muş Milletvekili Mehmet EminSever. Türkiye'nin bölgeye müdahalesi için PKK \e otorite boşluğunun bahane olduğunu .söyledi. Operasyonu "birçeşitemperyalist gjrişün" olarak değerlendiren Sever, Türki- ye'nin Ortadoğu batağına sürüklendiğini ileri sürdü. Türkiye'nin buradan çıkacağını tahmin etmediğini söyleyen Sever. "Şimdi Türki- ye,tam bir Ortadoğu batağına batmak üze- re. Yeni bir Kafkasya, Çeçenistan, Bosna- Hersek doğmasından endişe duyuyorum" cörüşünü dile getırdı. "" CHP Kars Milletvekili Atüla Hun, ola- > ın henüz çok yeni olduğunu ve bu neden- le fazla bir şey söylemenin mümkün olma- dığını söyledi. Kinkel'e mektup Türkiye'de bulunan Alman Dışişleri Ba- kanı Klaus Kinkel. bölge mılletvekillen Atilla Hun. Abdülmelik Fırat ve Aü Ibra- him Tutu ile CHP MYK üyesi Fehmi Işık- lar ile Ankara Hüton Oteli'nde göriiştü. Kinkel, görüşmede milletvekiilerinden operasyon ile ilgili göriişlenni sordu. Mümtaz Soysal. irak operasyonunu değerlendirdi: Türkiye bölgede batağa girebilir IŞ1K KANSU ANKARA-Eski Dışişlen Bakanı ve CHP Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal, Kuzey Irak'ta süren harekât sonrası gelişmelerin Türkiye "yı siyaseten bataga sokabileceğıne dikkat çekerek. "Türkiye, Bağdat ile ilişlti- lcrini. Amerikan faktöründen bağımsız ola- rak düzenlemdi. Doğru olan Bağdat'ın, bu topraklan insanca kontrol edebilmesidir~ dedi. Amerıka açısından son durumun elve- nşlı olduğunu kaydeden Soysal. "Kendile- rinin tam kontrol edemedikleri bir durumu, şimdi Türkiye'ye kontrol ettirecekler" diye konuştu. Soysal. Irak ile sınırın. Türkiye açı- sından daha iyi korunabilecek bir şekilde "tasfiyesTnin bu ülkeyle konuşulabileceği- nı dile getırdı. Soysal, Cumhuriyet'ın. Kuzey Irak ile il- gili siyasi gelişmelere ılişkin sorulanna şu yanıtlan verdi: - Kıuey Irak'ta süren harekât, Türkiye'yi siyaseten bir batağa sokabüir mi? -Sokabilir. Bizim, Bağdat ile ılışkılerimi- zi nasıl düzenlediğimize bağlı. Bağdat ile ilişkilerimizi. tamamen Washington'ın dü- şünceleri doğrultusunda götürmeve çalışır- sak, olmaz. Çünkü. bu yapılan operasyon, o zaman Çekiç Güç dolayısıyla yapılamaya- nı, Türkiye'ye yaptırmak anlamına gelir. Saddam'ın canını sıkma işleminin devamı sayılır. Öyle anlaşılıyor ki, bu Çekiç Güç dolayısıyla beklenenler. onlar açısından tam olmadı. Kürt gruplar, birbırlenne düştüler. Bunu da önlemek için Türkiye'nin oraya girmesini büyük bir tepkiyle karşılamıyor- lar. Operasyonun, onlann teşvikiyle de ya- pıldığını sanmıyorum. Genellikle söylendı- ğinin aksine, sanmıyorum. Fakat. sonuç ora- ya varabilir -Amerika'nın, harekâta sıcak bakmasına nasıl bakıyorsunuz? - Onlar bakımından elverişli oldu bu. Kendilennin tam kontrol edemedikleri bir durumu, şımdi Türkiye'ye kontrol ettirecek- ler. Fakat bunun neye yarayabıleceği önem- li. Yani. Saddam'ın canını sıkmak üzere mı kullanılacak. yoksa Saddam ile bırlikte I- rak'ın bütünlüğünü de gözönünde bulundu- rarak, Kürt sorununu daha insanca çözme- nin bir adımı olarak mı değerlendirecek? - Sizce Türkhe'vedajatılan bir politjka mı var? - Hayır, böyle bir siyasi çözüme bizim alet olacağımızı sanmıyorum. tşimize gel- mez yahut böyle bir ışi kabul etmeyiz. - Türkiye, Kuzey Irak'ta bir tampon böl- ge oluşturabilir mi \a da banşı koruma gö- revi gibi bir işlev üsbenebilir mi? - Olabilir. Benim açımdan en kritik nok- ta. Bağdat ile bunun nasıl yorumlandığıdır. Bağdat'a: "Biz bunu \apfik, çünkü sirin de canınızı sıkan Kürtler. bizim de canımı/j sı- kıyor. Onun için biz, bu önlemi almakzorun- dayiz. Ama şuna inanıyoruz ki doğru olan Bağdat'ın bu topraklan insanca kontrol ede- bilmesidir. Halepçece değiL insanca kontrol edebilmesidir. Dognı olan yine Irak'ın Ku- zeyi'ndeki kürtlerin. Bağdat ile eskiden ol- duğu gibi bir çeşit fedcrasvon. ya da bir ana- yasal çerçevede uzlaşmalandır" denmelı. - Tampon bölge bu aşamada olabüir mi? - Şu sırada olabilir. Şu şartla: Saddam'a karşı bir tampon bölge anlamında değıl. Kürt terorizmıne karşı bir tampon bölge. A- ma, bunu illelebet Türkiye elinde tutacak değıl ya da uzun sürelı tutacak değıl. Daha doğrusu. orada Bağdat'ın otontesinın yeni- den kurulması olduğunu düşünmek. Tam- pon bölge yenne, Irak ile oturup sınır takti- ği yapmak. Çünkü bu sınır, vaktiyle rastge- le çizilmiş bir sınır. Estonyalı bir generalin çizdiği bır sınır. - Sizin Dışişleri Bakanlığımz döneminde Bağdat, Kuzey Irak'taki Kürt gruplan ile bir uzlaşmaya yakın gözüküyor muydu? - Onlar için o sırada daha önemli olan, bu boru hattının çalıştınlması ve kendi üzerle- rindeki ambargonun hafifletilmesiydı. O ba- kımdan. aslında bir hayli mesafe almmıştı. Ama, sanıyorum, New York'ta ışleri yoku- şa sürme niyeti olduğu için, o mesafe fazla biranlam ifade etmedi. Biraz Saddam da. bi- zımle bu ışi çözmek yerine, kendi basına ya- pabileceğini sandı ve başanya ulaşamadı. - Amerika, Irak ile Kuzey Iraklı Kürt gruplan arasında bir uzlaşmayı kabul ede- biKr mi? - Hayır, etmıyor. Bunun olmasını istemı- yor zaten. Bizim bakış açımızla. Ameri- ka'nın bakışı arasında o noktada kesinlıkle bir görüş aynlığı var ve bizim Amerika'ya bunu anlatmamız lazım. Yani, "Bizim hesa- bımız bu olabilir, fakat o hesap bize zarar ve- rir" dememiz ve biraz daha kararlı gözük- memiz lazım. - Müttefikler arasında çelişkiler var. Ör- nefin Fransa. harekâta karşı çıkıyor. - Onlar konuyu kendi kontrollen altında tutmak istiyorlardı. Şimdi, kendi kontrolle- rinden çıkabilır gibi bir durum var. Istemı- yorlar. Türkiye bağımsız davransın. BIRBAKIMA SERVER TANnXI HaberinVarmıTaşDuvan?Nasıl doya doya kutlanmaz oluro bayram?y Önce, doğanın en anlamlı olayını, ilkbahan muş- tuluyor. Yeryüzü, 21 martlayeni birşenlenişin, bir "ye- ni gün"ür\ içıne girerken, onu bayram diye kutlaya- caktı insanoğlu elbette. Nevruz, işte bu "yenigün'ün bayramı! Ve binlerce yıl öncesinin "ateş kültü" ile de birle- şip, Orta Asya'dan -Anadolu'su ve Orta Doğu'su ile- bütün bir Batı Asya'ya kadar, çeşitli halklann kültü- rü ve yaşamıyla da iç içe geçmiş. Islam öncesinden kalkıp gelen, sonra ıslam'ın da benimsediği bir ge- lenek. Belki de en güzeli geleneklerin! Bu yanlarıyla hepimizin bayramıdır Nevruz. Ama niçin yadsımalı? Bu bayramı, üstelik kimliklerinin bir parçası yaptp çıkan da Kürtlerdir. Nevruz bizim için bir şenlik vesi- lesiyse, Kürtler için bir doğuş ve gelecege bakış sim- gesi. O pek eskilerin zalim Dehhak'ına karşı, demir- ci Kava'nın halkı arkasına alıp kazandığı zaferi, Kürt ınsanı mitolojisinin ilk sayfalarına yazmış. Nevruz, iş- te o zaferin kazanıldığı gün; Kürtler, o bayramda onu da hatırlıyorlar ve halk olarak ayrı bir coşku veriyor kendilerıne bu. Neden öyle bakıyorsunuz yüzüme? Dehhak değilseniz, niçin korkacakmışsınız Ka- va'dan? Sonra sizin de Ergenekon'unuz yok mu? Evet, Nevruz hepimizin bayramı, ama özellikle de Kürtlerin! Nevruz'u, halayın başını Kürtlere çektirerek kutla- mak var: Istanbul'da, Izmır'de, Diyarbakır'da, Şır- nak'ta... 21 mart, olsa olsa böyle anlam kazanırTür- kiye'de, ya da anlamına anlam eklenir. Kürt kimliği- ne saygı, 21 martta böyle olur; yoksa Orta Asya'dan adam çağırıp aralarında göbek atarak değil! Esefle söyleyelim ki bu olmuştur. Nevruz, Asya'daki Türk cumhuriyetlerinden kültür bakanlan da çağnlarak Ankara'da resmi bir kutlama- ya dönüştürülmüş, Türk Işbirliği ve Kalkınma Ajan- sı'nın -neyse o!- yardımıyîa, "Türk Dünyası Nevruz Şöleni" düzenlenmiştir. O canım Nevruz, o koskoca bir coğrafyanın çeşitli halklannın ortaklaşa sahiplen- dikleri Nevruz, "Türkdünyası"m birmetaı gibi sunul- muştur. Allah aşkına, MHP de düzenleseydi böyle yapmaz mıydt bunu? O şovenlikten gelen bir koku da almıyor mu bur- nunuz? Ve öte yandan, gazete şunu yazıyor: "Ankara, ba- hann müjdecisi Nevruz'u çeşitli etkinliklerie kutlama- ya hazırlanırken, Güneydoğu halkını yine silahlann gölgesinde bir bayram bekliyor." Gerçekten de o ol- muş: Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, Nevruz kut- lamalan yoğun önlemler altında geçmiş... Bayramın asıl ağırlanması gereken konuğu Kürt- lerin payına düşen bu! Sorsanız, PKK yüzündendir olan-biten... Bin kez söylendi: "Kürt somnu" diye bir sorunu- muz var; ve PKK'den önce vardı, o ortadan çekilse de olacak. Aklın, tarihin, gerçeklerin ışığında çöz- mek gerek bunu. Ne var ki atılmış tek adım yok o ko- nuda; bir tutam düşünce üreteni de, üstelik salt ya- zıp-çizdiğinden dolayı hapishanelere tıkmışız. . Çözüm mü bu? Yetmedi, sür "Tamburalı Schvvarzkopf" Hasan Pa- şa'yı Kürdistan içlerine, PKK kovalasın! Bu mu çözecek? Akla inanmışım, sağduyuya da. Şu ikisine de inananlann bu Nevruz'da ne mi yap- malan gerekirdi? önce, düşünce özgürlüğünün önündeki malum engelleri parlamentoda kaldırmak ve hapishaneler- de bu yüzden yatanlan özgürlüklerine kavuşturup bir banş ilan etmek! Hemen arkasından da soruna el atmak! Art niyetsiz, içtenlıkle, özveriyle, uzgörüyle... Güzel olurdu, Nevruz'a yakışırdı da. "Tamburalı Schwarzkopf" Hasan Paşa'ya "yürü" demekten hem daha kolaydı, hem daha olumlu so- nuçlara götürürdü bizi üstelik. Ne var ki, bu söylediklerimizi dinleyen az; başka başka diller konuşuyoruz çünkü, bir de "yürekleıin kulaklan sağır" halde. Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere... Yüz metre kadar gitmişti ki gözü, yanmdaki koltukta kanlar içinde yatan kadma ilişti: Aman Tannm bu annemL Bu nasıl adalet!.. Ateş düştüğü yeri yaktıMtYASE İLKNÜR Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi'nde halkın üzerine açılan ateş sonucu ya- şamlannı vitıren Ismihan Yüksel, ts- mail Baltacı ve Genco Demir" in cena- zeleri bir gün sonra Karacaahmet Der- gâhı önüne getirildi. Alevi yurttaşla- nn "Bizcenazelerimizi kendi inancımı- za göre kaldıracagız. Siz kenarda du- nırmusunuzlürfen?" şeklindeki uya- nlanna ımamlar saygı gösterdi. Dergâhın yönetim kurulu üyesi Ab- basGenç, önce Ismihan Yüksel'in ce- nazesi başına gelerek Alevi inacına göre cenaze namazını kıldırmaya baş- ladı. Ancak tabutun baş taraftndaki başörtüsünü görmemış olacak ki "ha- tun kişi niyetine" diyeceğine "er kişi Ismihan \ üksel- Kalbineisabeteden kurşun onu scvdiklerinden ayırdı. niyetine" diyerek dua ettirdi. Yanıbaşımızda duran Alevi Temsil- ciler Meclisi Genel Sekreteri Selahat- tin Özel'in koluna dokunarak "Abbas Amca namazı yanlış küdınyor. Er kişi olur mu hatun kişi olacak" diye uyar- dık. Selahattın Özel'in "Boşver,buyol- da can veren herkes er kişidir" sözle- rine yanıt vermekte zorlandık doğru- su. Polis kurşunuyla... Namazı "er kişi niyetine" kıldınlan Ismihan Yüksel. 1980 öncesinde Ale- vilerin kitlesel bir şekilde katliama maruz kaldıklan illerden, Kahraman- maraş'ın Kantarma Köyü'nden. Ale- viliğın bütün gelenekleriyle en yoğun yaşandığı önemli bir merkez Kantar- ma Köyü. Maraş katliamından kurtu- lan Ismihan Yüksel'i. namlulan halka doğrultulmuş polis silahlanndan ölüm kusan kurşunlar gelip buldu Ümrani- ye'de. Gazi Mahallesi'nde meydana gelen olaylar karşısında yüreğini sıkıştıran acı v e öfkeyi, 13 mart akşamı eşi Mah- mut Yüksel ve 8 çocuğuyla paylaştı. "Nedir bu çektiğimiz? Maraş'ta Ço- rum'da yüzlercemizi kesriler. daha iki yıl önce Sı\as'ta diri diri vaktılar. Hâ- lâ mı yürekleri soğumadı? İsyan ede- sim gehyor"diye kendi kendine söyle- nip duruyordu evin içinde gezinirken. Ertesi gün öğlen vakti mahalle sakin- leri son duraktaki meydana birer iki- şer gelip birikmeye başladı. Kahreden rastianü Gazi Mahallesi'nde olanlan kına- maktı amaçlan. Komşulanyla birlik- te meydandaki kalabalığa kanşan 50 yaşındaki Maraşlı tsmihan Yüksel'in de öyle. Bu, hayatında katıldığı ilk ve Ismflum Yûksei'in geride kalan acdı ailesl, hem onun hem de onun gibi ölenlerin yasuu turuyor bugünlerde» Büyük oğlu Ali Yüksel, 'O duygusal bir AJevi kadmıydı. Hajatında ilk viirüyiişüydü onda da şehitdüşrü' diyor. son yürüyüş olacaktı. Bir ara oğullan Ziya ve Ali Yüksel'in yürüyüşte oldu- ğunu gördü. Ana ve oğullan. gözleriy- le birbirlerini selamlayıp gülüştüler. Kendisi orta sıralarda yürüyordu. Şahkulu Sultan Dergâhı'na kadar yürümeyi amaçlayan kalabalık, Örnek Mahallesi girişinin polisler tarafından kapatıldığını görünce geldıği yoldan geri döndü. Ümraniye Ortaokulu'nun önüne ge- linmişti. Ziya Yüksel, eşini de alarak yürüyüşü terk etti ve kaldınma park et- tiği arabasına binerek kontağı çevirdi. Tam o anda silahlarpatlarnaya baş- ladı. Kalabalıktan vunılup düşenler oldu. Ziya Yüksel'in arabasınj "Dur v aralılar var. Onlan hastaneye götür" diyerek durdurdular. Arabaya üç yara- lı konuldu. Tam hareket ediyordu ki bir daha durduruldu. Bıryaralı daha vardı. Kar- deşi Ali Yüksel de kalabalığın için- den çıkıp yanına geldi. "İstersen ara- bayı ben kullanayım. Sen şimdi panik- leyip kaza yaparsın'* diyordu. Kabul etmedi Son yaralı da arabaya kondu ve Zi- ya Yüksel hastaneye bir an önce git- mek için gaza bastı. Yüz metre kadar gitmişti ki gözü yanındaki koltukta kanlar içinde yatan ve acı acı inleyen kadma ilişti. "Aman Tannm bu annem" diye mınldanabil- di sadece. Olanca gücüyle frene bastı. Şuuru- nukaybetmişti, avazı çıktığı kadar ba- gınyordu. Komşulan onu arabadan in- dirdiler. Kendini yerden yere atan kar- deşini görünce Ali Yüksel. annesine bir şey olduğunu anlamıştı. Koşup ara- baya baktı. Evet annesi kanlar içinde yatıyordu. Komşulan ikısini de orada bırakıp annelerini Haydarpaşa Numu- ne Hastanesi'ne götürdüler. ilk yürûyüş, son >ürüyüş Acil servisin kapısı polis tarafından tutulmuştu. Kimseyi bırakmadıklan gibi sağhklı bilgi almalan daengelle- niyordu. Ancak kara haber tez duyul- du. Kalbinden vurulan tsmihan Yüksel, bir gün önce acılanyla yanıp kavrul- duğu, ismini hiç bilmediği, yüzlerini hiç görmediği Gazi Mahallesi direni- şinde ölenlerin kervanına katılmıştı. Büyük oğlu Ali Yüksel "Annem ra- hat bir kaduıdı. Öfkesini ve sevgisini hemen dışa vururdu. Gazi Mahalle- si'nde yaşanan olaylara çok üzübnüş- tü. O duv gusal bir Alevi kadınıydı. Ha- \atında ilk yürüyüşüydü, onda da şe- hit düştü" diyor. 1 Mayıs Mahallesi'ndeki evinde şimdi yas var Ismihan Yüksel'in. Kar- deşleri, köylüleri gelmiş başsağlığma. Çocuklan öfkeli, kocası yıkılmış "Ne olduysa bana oldu"dıyor. tsmihan Yüksel'in geride kalan biri evli 8 ço- cuğu ve eşı acıyla kıvranırken bir şe- yi önemle vurguluyorlar: "Minareyi çahp kıhfinı da uydurdu- lar. Göz göre göre kalabalığa ateş açıl- dı. Bunun hesabını kim soracak? Ne anamızm ne de diğer ölenlerin elinde taş bile yoktu. Bu nasıl adatet? "
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle