Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 MART 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Istanbul olaylan ve K. Irak harekâtı nedeniyle çocuk şenliğine katılacak 50 ülkeden 13'ü vazgeçti
;e 13 iükedeııprotesto• TRT'nin. Dışişleri Bakanlığı ile ortaklaşa yürüttüğü dünyanın uluslararası boyuttaki tek çocuk şenliğine v
e* etmesine karşın katılmayan, ancak
katılacağını bildiren 50 ülkeden 13'ü 'dini çatışmalar olduğu ve çocuklann güvenliğinin sağlanamayacağr Î J K ^ " d i j S toS
gerekçeleriyle başvurusunu geri aldı. Iptal gerekçesinde ağırlıkh olarak 'Cezayir benzetmesi' işlendi. ta%lTgöstereceği merak edıliyor.
HÜLYA KARABAĞLI
ANKARA - lstanbul'da 30un üzerin-
de yurttaşın ölümü> le sonuçlanan ve ya-
bancı basın organlannca dünya kamu-
oyuna 'Cezajir benzetmeteri' ile sunulan
çatışmalar, uluslararası boyutta dünya-
nın tek 'çocuk bayramı' olan 23 Nisan
Şenliği'ne de gölge düşürdü. TRT'nın
Dışişleri Bakanlığı ile yürüttüğü organi-
zasyona daha önce katılacağını bildiren
50 ülkeden 13' ünün, 'dini çatışma ve gü-
venlikendişesi' gerekçeleriyle başvurula-
nnı ıptal ettıklen öğrenildi. Bu ülkeler-
den Norvec/in ise Türk Silahlı Kuvvet-
len'nın Kuzey Irak'ta sürdürdüğü hare-
kâtı 'işgal' biçiminde değerlendirdiği ve
ve başvurusunu bu nedenle iptal ettıği
bildirildi.
Istanbul'daki olaylann çıkışından çok
önce başlayan şenlik hazırlıklan kapsa-
mında, TRT, Dışişleri Bakanlığı aracılı-
ğıyla 93 ülkeye davetiye gönderdi. 50 ül-
kenin olumlu yanıt vennesiyle şenliğe
katılım oranı geçmiş yıllara göre 'rekor'
düzeye ulaşırken Istanbul olaylannın ar-
dından Dışişleri Bakanlığı"na iptal baş-
vurulan iletilmeye başlandı.
13 ülkenin iptal başvurusu, Dışişleri
Bakanlığı ile başvurulannı iptal eden ül-
keler arasında yoğun bir faks ve telefon
trafiğine yol açtı. Bakanlık, olaylann
'mevzi' bir hareket olduğu ve 'sokakça-
üşmasrndan öteye gitmedıği konusunda
ülkeleri inandırmaya çalıştı.
CKN başta olmak üzere yabancı yayın
organlan ve ajanslann olaylan haberbül-
tenlerinde sunuş ve yorum biçiminin, ip-
tal kararlannda etkili olduğu belirtildi.
Iptal gerekçelennde. 'din çatışması'na
işaret edilerek Türkiye, köktendınci terör
örgütlerinin kana buladığı Cezayir'e ben-
zetildi. Olaylar öncesinde şenliğe ilk kez
katılacaklannı bildiren Moğolistan ve
Meksika. 'çocuklann can güvenliğinin
sağlanamayacağfdüşüncesınde oldukla-
nnı bildirerek programı iptal ettiklerini
açıkladılar.
Dışişleri BakanhğTnın, şenliğin başla-
ma tarihine kadar ülkeler nezdinde gin-
şimlerini sürdüreceği belirtilerek yetki-
lılerin olumsuz yaklaşımlann değişece-
ği umudunu taşıdığı vurgulandı.
TSK'nin, PKK kamplanna yönelik
olarak Kuzey Irak'ta sürdürdüğü harekâ-
tın. şenliğe ikinci bir darbe indirmesin-
den kaygı duyuluyor. Alınan ilk bilgile-
re göre Norveç. operasyonu "Irak'ı iş-
gal" biçiminde değerlendirerek başvuru-
sunu iptal etti.
Körfez savaşmdan sonra TRT'nin da-
TRT, şenlik çerçevesınde çocuklariçın
sözcük kitapçığı. afiş, çanta, bel çantası,
anahtarlık, tişört ve şapka siparişi verdi.
Tunzm Bakanlığı da Ankara'yı tanıtıcı
içerikte üç dilde hazırlanan broşürleri da-
vetli çocuklara dağıtacak. Çocuklar. 3'ü
özel, 42'si devlet olmak üzere toplam 45
okula paylaştınlacak. Konuklar Büyük
Ankara Oteli'nde ağırlanacak. Ülkeler.
12 nisandan itibaren Türkiye'ye gelme-
ye başlayacaklar.
TRT. şenlik etkinliklerini içeren canlı
bağlantı ya da banttan sunacağı program
için 700 saatlik bir yayına hazırlanıyor.
Sorumlular hâlâ görevde
Petrol Ofisi'nde
yolsuzluğa hoşgörü
ESRA YENER
ANKARA - Petrol Ofisi
Istanbul Bölge Müdürlü-
ğü'nde Teftiş Kurulu rapo-
ruyla ortaya çıkanlan 125
milyar liralık yolsuzluğun
sorumlululan görevlerinden
ahnmadı. Petrol Ofisı Genel
Müdürü Korel Aytaç, Teftiş
Kurulu raporu çerçevesınde
haklannda suç duyurusu ya-
pılan genel müdürlük perso-
nelinin yolsuzlukla doğru-
dan ilgilen olmadığını sa-
vundu.
Aytaç. "bilanço dönemi
olması ve emekJiliklerinin
yaklaşmasT nedeniyle suç-
lanan kişiler hakkında her-
hangı bir ışlem başlatılma-
dığını söyledı.
Petrol Öfisi Istanbul Böl-
ge Müdüriüğü'nde kasım
ayında Tefti ş Kurulu tarafın-
dan yapılan ıncelemede. 5
bayı ile anlaşılarak karşılığı
ödenmeyen çeklerin muha-
sebeye ışlenmesi sonucunda
kurumun 125 milyar lira za-
rara sokulduğu ortaya çıktı.
Teftiş Kurulu, Istanbul Böl-
ge Müdürü Necdef Ozgen ve
Muhasebe Müdürü Necla
Toprak ile Genel Müdürlük
Finansman Dairesi Başkanı
Ceialettin Döver. Muhasebe
Daire Başkanı Recep Öz-
han, başkan yardımcısı Sela-
hattin Baha ve Bilanço Şu-
be Müdürü Yaşar Hışır hak-
kında Küçükçekmece Cum-
hunyet Savcılığı'na suç du-
yurusunda bulundu.
Petrol Ofısi yetkilileri,
Teftiş Kurulu'nun raponın-
da yolsuzlukla doğrudan
ilişkısi bırtunduğu saptanan
Özgen'in görevinden alına-
rak. genel müdürlükte uz-
manlık kadrosuna atandığı-
nı, raporda sorumlu görülen
genel müdürlük çahşanlan-
nın ise görevlenni sürdür-
düklenni bildirdiler.
Teftiş Kurulu yetkilileri,
haklannda suç duyurusunda
bulunulan personelin hemen
görevden alınmalan gerekti-
ğinı vurgularken, "Ancak,
gö"re\den alma yetldsi Genel
Müdürümüz Korel Ay-
taç'tadır. Biz ancak, bu ko-
nuda göriiş bikürebiliriz"
açıklamasını yaptılar.
Petrol Ofisi Genel Müdü-
rü Aytaç. Özgen'in hemen
görevinden alındığını belir-
terek şunlan söyledı: "An-
cak. bizim genel müdürlük-
te suçlanan muhasebe perso-
nelimizin yolsuzlukla doğru-
dan ilişkileri yok. Yalnızca ih-
malkâr da\ ranmalan nede-
niyle haklannda suç duyu-
rusunda buiunuldu. Za'ten
Selahattin Balta emekliliği
için başMiruda bulunmuştu.
Diğerteri hakkında da bilan-
ço dönemi olması nedeniyle
herhangi birişlem başlatnia-
dık. Ancak, çahşmalar dik-
kate alınacak, gereği düşii-
nülecek."
Baskanlar kurulu kararı
DÎSK, olağanüstü
genel kurula gidiyor
tstanbul Haber Servisi -
Devrimci lşçi Sendikalan
Konfederas>onu Genışletil-
miş Baskanlar Kurulu, 9. ge-
nel kurulundan sekiz ay son-
ra olağanüstü genel kurul
yapma karan aldı. DİSK,
mayıs ayı içınde "tüzük ge-
nel kurulu". hazıran ayı için-
de ise "olîğanüstü genel ku-
rul" gerçekleştirecek. DİSK
Genel Başkanı Rtdvan Bu-
dak, önce ILO normlan \e
uluslararası sözleşmelere
uygun bir tüzük. sonra da
"daha geniş katdımlı bir
DİSK yönetimi" oluştura-
caklannı söyledi.
20-21 martta toplanan
DİSK Genişletilmiş Baskan-
lar Kunılu, 9. genel kurul
sonrasındaki gelişmeleri de-
ğerlendirerek sendikalann
ve konfederasyonlann iç iş-
leyişlerini ve etkinliklerini
özgürce sürdürmelerini en-
gelleyen 12 Eylül anayasa ve
yasalannın değiştirilmesi
için mücadelenin yükseltil-
mesi gerektiğine karar verdi.
DtSK Baskanlar Kurulu. ön-
ce yeni bir tüzük oluşturma,
ardından da olağanüstü ge-
nel kurula giderek yeni bir
yönetim oluşturma karan al-
dı. DİSK'in tüzük taslağının
10 kişilik bir komisyon tara-
fından hazırlanacağı kayde-
dıldi.
Budak. yeni tüzüğün ILO
normlan. uluslararası söz-
leşmeler ve eskı DtSK tü-
zükleri ışığuıda hazırlanaca-
ğını belirtirken, "Olağanüs-
tü genel kurulla içimizdeki
tartışmalara son vereceğiz.
Geniş kaahmh bir yönetim
oluşturacağız" dedi.
-voc'iık değihyaşantıtioıulıınılmtış ii
Taiİh, 7 Arallk 1992 - Dört yaşındaki S.Y. boğazına kek kaçöğı için komşu-
lannın kollannda, Gebze Devlet Hastanesi'ne getirildi. Daha sonra annesi Farma Yaz-
kan taranndan şiddet uygulandığı beliıiendi. S.Y., mahkeme karanyla Karamür-
sel Çocuk Esirgeme Kurumu Yuvası'na yerleştirildi. 28 Aralık 1992 tarihli Cumhu-
riyet'te olay böyle duy urulmuşru.
• İki yıl önce, annesinin uyguladığı şiddet nedeniyle
hastanede tedavi gören ve Çocuk Esirgeme Kurumu
yuvasına yerleştirilen S.Y., 'ailesiyle iyi ilişkisi olduğu'
söylenerek babasına teslim edildi. llişkilerinin o kadar
da iyi olmadığı kısa sürede ortaya çıktı ve 6 yaşındaki S.Y,.
yeniden ve bu kez ölümle pençeleşir durumda . .ti
hastaneye kaldınldı. ",,:B.
Jkrih,20Martl
Yuvadan, mahkeme
karan ohnaksızın ailesine tesHm
edilenS.Y., yinc hastane>e «erjrildi.
Beyninde ödem ve kanama tanısıyla tedavi
görfiyor. Doktorlar, yaşamsal tehlikesi .,
okhığunu söylüyor.
Anne dayağıyla ölüme doğru
BERATGÜNÇIKAN
Boğazına kek parçası kaçtığı için
hastaneye getirildiğinde dört yaşın-
daydı. Giysileri; vücudundaki kınl-
malan. bedenındeki sıgara yanığı
izlerini gizleyemedı. Doktorlann.
uğradıği şıddeti saptamalanyla
ölümden kıl payı kurtuldu S.Y.
Mahkeme karanyla ailesinden alı-
nıp Karamürsel Çocuk Esirgeme
Kurumu Yuvası'na yerleştırildi. Ar-
tıkgüvendeydi.
Bugün yıne hastanede S.Y. ve al-
tı yaşında. Hastaneye kardeşleri ta-
ranndan dövüldüğü savlanarak ge-
tirildi. Bu kez ölümle pençeleşiyor.
Çünkü mahkeme karan alınmaksı-
zın, koruma karan kaldınlmaksızın
ailesine teslim edildi. Annesi yine
şiddet uyguladı. İlk kontrollerde
saptandı ki kaşının üzerinde derin
birkesikvar. Daha da önemlisi bey-
ninde ödem oluştu ve kanama gö-
rüldü. Doktor raporu, "Hayati teh-
like taşıyor-."
S.ye uygulanan şiddetin saptandı-
ğı tarih 7 Aralık 1992. S.Y. Gebze
Devlet Hastanesi'ne komşulannm
kollannda getirildi. Boğazına kek
kaçmıştı. Annesi Fatma Yazkan.
hamileydi, bu yüzden de evde kal-
mıştı. Komşu kadın, "Annesinin çıg-
uklan üzerine olerine koştum" di-
yordu, "Kızı alıp getirdim." Kek
parçası çıkanldığında rahat soluma-
ya başladı S.Y. ama sürekli kusu-
yordu ve ishaldi. Serum takıldı.
Hemşirelertarafından soyulduğun-
da kolunda ve bacaklannda kınk iz-
leri, yanlış kaynamadan kaynakla-
nan eğrilikler, boynundaki yara ve
tüm bedenindeki yanıklar ortaya
çıktı. Boyundaki iz iple yapılmıştı.
el üzerinde. kalçada görülen muh-
temelen ütü izleriydi. Burun kemi-
ği kınktı. sağ baş parmağı zedelen-
mişti. Kaş üzerinde de sigara yanı-
ğı vardı. Komşu kadın biraz sıkıştı-
nlınca, S.Y.'yi annesinin dövdüğü-
nü söyledi.
Kamu davası açıldı
Dr. Rana Kuruoğlu'nun hazırla-
dığı tutanak, ailenin oturduğu Gü-
zeltepe Jandarma Karakolu"na gön-
derildi. Anne Yazkan'ın ifadesi
ahndı. S.Y.'nin kemiklerinin geliş-
mediğini ve kardeşi Murat'ın döv-
düğünü söyledi anne. Baba İsmail
Yazkan da kansını savundu. "döv-
mez, kazadır" dedi. Anne Yazkan
hakkında kamu davası açıldı. Geb-
ze Cumhuriyet Savcısı Dursun Ata-
yıbnaz, doktor raporuna dayanarak
Sulh Hukuk Hâkimliği'nden vela-
yetin nezdini yani S.Y.'nin anne ve
babasından alınarak bir kuruma
yerleştirilmesmı istedı. Mahkeme
bu istek doğrultusunda karar verdi
ve S.Y., Karamürsel Çocuk Esirge-
me Kurumu Çocuk Yuvası'na yer-
leştirildi. Bu yuvada yaklaşık yirmi
ay kaldı S. Y.. Anne ve babasıyla se-
kiz kez görüştü. Baba İsmail Yaz-
kan kurum yetkililerine kızinı özle-
dığini, eve götürmek istediğinı söy-
ledi. Kurum 7 Kasım 1994'te
S.Y.'yi babasına teslim etti.
Almnda kesik izi
S.Y.. Kartal Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'ne 20 mart günü, öğle sa-
atlerinde getirildi. Acil servis yetki-
lilerine "kardeşleri dövdü" diyen
babası îsmaıl Yazkan'dı. S.Y.. yo-
ğun bakıma ahndı. Alın ve kaş böl-
gesinde derin bir kesik izi vardı ve
muhtemelen iki gün önce olmuştu.
Şuuru kapahydı. genel durumu es-
ki izler bırleşince dayanılmazdı. Be-
yın tomografısi çekildi, tanı "be-
yinde ödem ve kanama."
Doktorlar yeniden babayı aradık-
lannda İsmail Yazkan ortada yoktu.
Hastane polisine bildirildi. Gebze
Cumhuriyet Savcılığı'na rapor ıle-
tildi. Doktorlara göre, S.Y.'nin du-
rumu "hayatitehüke" taşıyor. Şuuru
hâlâ yerinde değil ve tepki vermi-
yor. Yaşayacak mı? Bilinmiyor. S.Y.
neden ailesine teslim edildi? Bu so-
runun yanıtı ise yasalann çiğnendi-
ğini gösteriyor. lzmit Sosyal Hiz-
metler İl Müdürü Mehmet Köksal,
S.Y.'nin yirmi ay kurumlannda kal-
dıgını. bu süre içinde ailesiyle sekiz
kez görüştüğünü söylüyor. Bu gö-
rüşmelere tanıklık eden sosyal hiz-
met uzmanlan raporlannda.
S.Y.'nin anne ve babasıyla "iyi"
ilişki kurduğunu ve eve dönmeyi
S.Y.'nin istedığıni vurguluyorlar.
Ailesine teslim edilmesine gerekçe
olarak da işte bu "istek" gösterili-
yor.
Ancak 2828 sayılı Sosyal Hiz-
metler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Yasası'na aıt "Korunmaya muhtaç
çocuklann tespiti. inceleme, koru-
ma kararlannın alınması \e kaldı-
nlmasına ilişkin yönetmelik" yapı-
lan uygulamanın yanlışlığını ortaya
koyuyor. Bu yönetmeliğin 18. mad-
desine göre koruma şartlannın
kalkması durumunda da mahkeme
karan gerekiyor. Bu karar alınmak-
sızın S.Y.'nin ailesine neden teslim
edildiği sorusuna ll Müdürü Meh-
met Köksal. "Gebze Cumhuriyet
Savcılığı'na iki kez başvurduk, ama
yanıt alamadık" karşılığını veriyor.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Fransa'dan Türkiye'ye..
Yaşlı Fransız konuşurken salonda sinek uçsa du-
yulabilirdi.
Türkiye'ye ilk kez 1935 yılında geldiğini anlatarak
başladı sözlerine... Sakız adasından, bir Yunanlı ba-
lıkçının teknesiyle Çeşme'ye geçmişti. Döviz bozdur-
ması gerekiyordu. Gümruk memuruna sormuştu:
- Banka nerede var?
- izmir'de.
Peki Izmir'e kadar gltmek için parayı nereden bu-
lacaktı? Çaresizdi. Ama gümrük memuru, cüzdanını
çıkarıp içindeki parayı kendisi ile payiaşmakta bir an
bile tereddüt etmemişti. Ve eklemişti:
- Izmir'e gidip dövizinizı bozdurduğunuzda, bana
olan borcunuzu falanca adrese bırakırsınız...
• • •
Marcel Colombe, daha sonralan Türkiye'ye defa-
larca gelmiş bir Türk dostu idi. Türkçeyi de çok gü-
zel ögrenmişti.
Çeşme'den Izmir'e gittiğinde başında bir bere var-
dı. Kordon boyunda gezinirken iki jandarmanın ken-
disini durdurduğunu anlattı. Bere giymenin yasak ol-
duğunu söylemişlerdi.
1937'de, Türkiye'de gazetelerin birtür sözlük işle-
vi gördüğünü anımsıyordu. Her gün, yazılı dildeki
Arapça ve Farsça sözlüklerin Türkçe karşılıklan ya-
yımlanıyordu...
Arapça da bilen ve bir "Doğu uzmanı" fŞarkiyatçı)
olan Sayın Colombe, Mustafa Kemal'in Islam dün-
yasındaki etkilerinden örnekler verdi; Iran'dan Mısır'a,
Cezayir'e kadar.
Ama Mustafa Kemal'den açıkça etkilenmiş olan bu
ülkelerin aydınlan ve devlet adamlannın, Mustafa Ke-
mal kadar ne güçleri ne de cesaretleri vardı. Türkiye
ve Suudi Arabistan iki ucu oluşturuyordu. Diğer Islam
ülkeleri, ikisi arasında bir yol seçmişlerdi...
• • •
Konuşma Metz'deki Technopole'de yapılıyordu.
Konu "Fransa'da ve Türkiye'de Laiklik" idi. Her iki
ülkeden üçer konuşmacının katıldığı bir günlük bir
"kolokyum" söz konusuydu.
Ve Sayın Colombe, ilgi ile izlenen konuşmasını ka-
ramsar bitirdi:
- Türkiye geriye gidiyor!
Son gelişinde, gittiği lokantanın duvarında Atatürk
resmi yoktu. Bir kez daha görmek istediği Dolmabah-
çe Sarayı'nı gezdiren rehber ise Atatürk'ün öldüğü
odayı turistlere şu sözlerte tanıtmıştı:
- Son Osmanlı paşası, bu odada sirozdan öldü...
Marcel Colombe, Turk Islamcılan açısından da ka-
ramsardı. Mısır'ı "40 yıl geriden" izlemekten öte gi-
demediklerinı söyledi.
Mustafa Kemal, dönemin Islam düşüncesini ince-
lemış ve bunlardan yararlanmıştı. Ama bugünün Türk
Islamcılan, bir Cemalettin Afgani yı aşamamışlardı.
• • •
Türkiye'den Ali Bulaç, Ömer Laçiner ve benim ka-
tıldığım toplantıyı, eski bakanlardan Jean Laurain
yönetiyordu. Açış konuşmasında laikligi şöyle tanım-
ladı:
"Kamu yaşamını bozmamak kaydıyla, herkesin
inancına göre yaşaması."
Inançsız olanın da haklanna saygı göstermek ge-
rekiyordu. Bu nedenle de bir dönem Fransa'da kili-
selerin çan çalmaları bıle yasaklanmıştı.
Fransız konuşmacılardan bırisi ise konuşmasını
şöyle noktaladı:
- Fransa'da laik eğitimin amacı, cumhuriyetçi bir
bütünleşmeyi sağlamaktır. Örneğin cinsiyetleri ara-
sında eşitlik bu çerçevede yer alır. Bazı kız babalan
çıkıp da "Biz çocuğumuzun jimnastik, müzık ya da
biyoloji dersini almasını ıstemiyoruz" diyemez!
Salonda bulunan Türkler, bizim Fransa'dan daha
özgürlükçü olduğumuzu düşünerek herhalde çok gu-
rur duymuşlardır.
Malum... Bizde uiak bir "sinüzit" raporu alan par-
mak kadar kızlar, sınıfa kara çarşafla bile girebilirter.
Isterlerse felsefe dersini bile almayabilirter. Ama 72
inançtan kimse çıkıp da "Biz çocuğumuzun din der-
si almasını ıstemiyoruz" diyemez!
Aslında jimnastik, çarşafla yapılamadığı için zarar-
lıdır. Müzik insanın aklını çeldiği için zararîıdır. Biyolo-
ji zaten muzır sayılır. En zararlısı ise felsefedir.
Çünkü felsefe, çok yönlü düşünebilmeyi ögretir.
Doğrunun tek olmadığını öğretir.
Ve elbette ki "laiklik"\e falan bağdaşmaz(î).
AKŞEHİR KADASTRO
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 198839
Davacılar Ahmet Lastik \e Halıs Cıvelek tarafından
da\ alılar Ibrahım Civelek mırasçılan Fadime Cıvelek ve arka-
daslan aleyhine açtıklan kadastro tespitine itıraz davasının
yapılan >areılamasısonunda;Mahkememizin 8 9 1994 gün ve
1994'170 sa>ıh karan ile Akşehır llçesi. Yarenler Mahallesi,
Hacıkınk mevkünde 3332 ra2 yüzölçümûnde bahçe nıtelığın-
dekı pafta 96. ada 456, 8 no.lu parselin 9 72 payının lbrahim
oğlu Hayri Cıvelek, 39<79 payının lbrahim çocuklan Halit
Civelek, Halıs Cıvelek. Ayşe Emre. 12'72 payının Hasan oglu
Ahmet Lastik. 3 '72 payının Alı oğlu Mahmut Çınar. 3/72
payının Ali oğlu Mustafa Çınar. 3'
T
2 payının Hasan Ali oğlu
Mustafa Çınar, 3/72 payıntn Hasan Alı kızı Mükerrem Turpçu
adlanna tapuya kayıt \ e tescilıne daır karar dahili dav alılardan
Meral Koca'ya tüm aramalara rağmen adresi tespıt edileme-
dığınden bu dahıh davalıya karar teblıği yenne geçmek üzere
ilanen tebliğ olunur. Basın 12108
JETKONUT'un 1 Anahtar Fiyatına 2 Anahtar Kampanyası
Mart'taBüyük güne hazırlanın. 3.990.000 TL sabit taksitle hem bir daire, hem de bir DOGAN S
otomobil sahibi olacaksınız. "JET PA uyarmadı" demeyin... İstediğiniz daireyi seçmek için...
31 Mart geç olabilir.