Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ1994 CUMARTESİ
12 KULTUR
l.Uluslararası Istanbul Caz Festivali pazartesi günü başlıyor
PELfcV ÖZER
tstanbullu cazseverler bugûnlerde ,
bir hafta sürecek caz maratonuna
hazırlanıyorlar. Önceleri Uluslararası
Istanbul Festivali bünyesinde gelişen
ve rüştünü ispatiayan Caz Konserleri
dizisi, 1. Uluslararası tstanbul Caz
Festivali kimliğiyle pazartesi günün-
den başlayarak Açıkhava Tiyatrosu'-
nda ilk sınavını verecek.
İçinde bulunduğumuz ekonomik
krize karşın zengin bir programla bi-
rincisi gerçekleştirilecek olan İstanbul
Uluslararası Caz Festivali; Al Di Meo-
la, Stanley Clarke, Bobby McFerrin,
Betty Carter, Jean Luc Ponty, Joe
Henderson, Russell Malone, MuvafTak
Falay, Miltoo Nascimento, Michel
Petrucciani, Dave Holland, John
Abercrombie, Jack DeJohnette, Marla
Glen, Noa, Gil Dor, Okay Temiz,
Sampting Küba Vokal Grubu, Toots
Thietemsuts Brasil Project gibi çok
önemli caz müzisyen, şarkıcı ve toplu-
luklannı Açıkhava Tiyatrosu'nda unu-
tulmaz konserler vermek üzere Istan-
bul'da ağırlayacak. 1. Ulusla-
rarası Caz Festivali Yöneticisi Görgûn
Taner'den 1. Uluslararası tstanbul
Caz Festivali hakkında bilgi aldık:
- önceieri Ulusiararası Istanbul Fes-
tivali kapsamında çok önemli caz kon-
serieri gerceklesmiş »e bü>ük bir ilgiyle
karşılanmıştı. Istanbul Festivali bünye-
sinden aynlarak
bağımsız bir caz
festivali gerçekleş-
tirme fikri nasıl
doğdu ve geüşti?
Istanbul Festi-
vali aslında ilk ola-
rak 1973'te
yapıldı. İlk caz etkinliği de İstanbul
Festivali çerçevesinde 1974 yılında
Woody Herman topluluğu. Daha son-
ra ilerleyen senelerle Istanbul Festivali
programına baktığımızda her sene bir
ya da iki adet sonraki yıllarda hiç caz
grubu topluluğu yok. Ta ki 1984 sene-
sine kadar. O sene aslında bizim için
bir dönüm noktası da denebilir. 1984'-
te Atatürk Kültür Merkezi'nde çok
önemli bir konser verildı. Bu konseri
de Chkk Corea verdi. O akşam
Atatûrk Kûltür Merkezi'nde çok
canlı, heyecanb bir izleyici kitlesi
vardı. Hatta Chick Corea son iki par-
çasında kendisine eşlik et-
mek üzere eşini de sahne-
ye çağırdı. O konseri belü
yaşın üzerindeki cazse-
verler hala hatırlayacak-
lardır. 1985 ve 86 yılian-
nda Jstanbul Festivali
içinde caz bölümü gide-
rek genişledi.
Geniş bir yelpaze
Tabiri caizse biraz sin-
sice girdiği Istanbul Festi-
vali programında giderek
büyüdü ve 1988 yılında
Mfles Davis'in gelmesiyle
de Istanbul'da caz seyirci-
sinin ne kadar çok olduğu
ve bu müziğın gösteri
kısmına yani "live perfor-
mance"a ne kadar aç ol-
duğu anlaşıldı. Üç gece
çaldı Açıkhava Tiyatro-
su'nda Miles Davis. Bu-
nun yanısıra bir de Açı-
khava Tiyatrosu'nda ger-
çekleştirilebilecek bazı
rock etkinlikleri de koy-
duk programa. Carios
Safitana'yı. Jethro Tnfl'ı,
Chris de Burgh'u getirdik.
İlk stadyum konserini
düzenledik Bryan Adams
ile. İki konser daha ger-
cekleştirdik Sting ve
Scorpions'la.
Caz Festivali dendiğin-
de akla çok farklı müzik
türleri geliyor. Dûnya
müziği, regg^p, blues, fu-
sion, hatta rap bile giri-
yor. Caza olan talebin
artışı, cazseverlerin kendi
festivallerini hakedişleri,
İstanbul Festivali prog-
ramı içindeki caz ve pop
müziğinin orarunın gide-
rek artması bizde ayn bir
festival haline dönüştür-
me düzenleme fikrine
doğru itti. Geçtiğimiz senenin sonlan-
na doğru lstanbul'da bir caz festivali
düzenlenmesi bu bölûmûn kendi için-
de ayn bir şekilde değerlendirilmesi,
böylece yaklaşık 10-12 konserle sınırlı
kalmayıp daha geniş bir yelpazenin iz-
leyicilere sunulabileceği dünya müzi-
ğinden olsun, new-age'den oîsun, reg-
gae'den olsun çeşitli örneklerin getiri-
- İebileceği düşünüldü. Fikir de bura-
dan çıkü zaten.
- Al Di Meola. Betty Carter, Stanley
Oarke gibi ustalann yanısıra ilk al-
bümlerini yeni çıkaran fakat oldukça
başanb olâcaklannı bu ilk albümlerde
kanıttayan Marla Glen ve Noa gibi sa-
natçılan da kapsıyor program. Prog-
ramı oluştururken nasd bir çabşma
yaptınız. programdan boşnut musunuz?
Yedi gece 14 konser
İstanbul Caz Festivali'nin prog-
ramına baktığımızda yedi gece ve 14
tane konser göriiyoruz. Her gece bir
açıhş grubu bir de ana grup dıye ad-
landırdığımız iki grup sahne alacak.
Çeşitlilik açısından başlarda plan-
lâdığunız derecede bir çeşitlilik sağla-
yamadık. Oldukça dengeli bir prog-
ram ama her tûrden örnek olduğunu
iddia edemeyiz. örneğin Marla Glen
gibi bir blues sanatçısı var ama dûnya
mûziğinden bir örnek şu anda yok.
Belki Küba'dan getirdiğimiz Samp-
ling Grubu buna bir örnek teşkil ede-
bilir ama dûnya müziğinin çok daha
iyi ömekleri var. İstanbul Caz Festiva-
li'nin bir avantajı var. Geçtiğimiz sene-
lerde caz camiasında tanınan bütün
önemli sanatçılan Istanbullu izleyici-
lere festival çerçevesinde sunduk. Bu
da bize bir avantaj sağladı.
- Ekooomik krizin Istanbul Festjval-
leriıri olunisuz yönde etkiledjği bir dö-
•emde yeni doğan bir festival olarak İs-
tanbul Caz Festivaü'nin de ekooomik
sorunlan obnustur mutiaka. Spoosor-
Her ülkeden en önemli
caz festivallerinin üye
olduğu Avrupa
Caz Festivalleri Birliği,
İstanbul Caz
Festivali'ni kuruluş
senesinde içine almayı
kabul etti.Bu birliğin
özelliklerinden biri
de yeni projeler
üretmek. Hiçbirarada
çalmamış sanatcılan
yeni
müzikler bulmaya,
bir aradacalmaya
itmek. Biz de bunu
denedik.
LUluslararası
İstanbul Caz
Festivali'ninyöneticisi
Görgün Taner (solda).
Temmuz gecelericcızhıdolacaklannıza baktığımızda da sayüannın 41e
suurlı kaldiğmı görüyoraz.
İçinde bulunduğumuz ekonomik
koşullar tabii bizi de oldukça zorladı.
Hem programımızı daraltnk hem yel-
pazemizi biraz daha sınırlı tutmaya
çalıştık, hem de sponsor bulmakta ol-
dukça zorlandık. Istanbul Festivali'ne
orarila çok daha az sponsorumuz var.
İstanbul Caz Festivali'ni yaklaşık 4
yüz bın dolarlık bir bütçeyle gerçekleş-
tiriyoruz. Bu bütçenin yüzde 25'i
sponsorlardan temin edildi. geri ka-
lanlar yalnızca bilet geliri.
- Halkın alıra gücünün de düştöğü
bu dönemde bilet fiyatlannı nasıl betir-
lediniz?
Bilet fiyatlannı belirlerken çok kafa
yorduk. Bilet fıyatlannı dolara vura-
rak karşılaştırma yapmıyoruz, çünkü
buradaki ahm gûcüyle dışardaki alım
gücü arasında dünyalar kadar fark var
ama bizım bütçernizi denk düşürme-
miz laam. Bunun içinden kombine bi-
let uygulamasıyla çıkmaya cabştık.
Yedi konseri de gelmek isteyenlere be-
lirlenen bilet fıyatlan ûzerinden bir de
yüzde 15 indirim yaptık. Bu sanmm
çekici geldi, kombine bilet satışlan iyi
gidiyor. Sanınm çoğu konserlerin bi-
letleri tükenecek. Bu hem cazseverle-
rin müziğe olan ilgisini gösteriyor,
hem de bu zor koşullarda bile hala
kültüre, sanata genel çerçeve içinde
ayırabilecek paralanrun olduğunu
gösteriyor ki burada tüm mûziksever-
lere teşekkür ediyorum.
- Vokal, Brezflya, Eslu Dostiar,
Yıldızlar, Virtüozlar, Caz Geleneği ve
Kuzey Rüzgarlan geceleri adlı başb-
klar altında toplanan programı şu gfin-
lerde secim \ apmakta zorlanan müzik-
severler için biraz tanıtır mısınız?
Açıhş grubu diye adlandırdığımız
gruplan çok fazla tanınmanuş ama
müzikalitesi oldukça yüksek . Tûrki-
yeli cazseverlerin tanımasını istediği-
miz gruplardan oluşturduk. Hatta biri
ilk gecenin açılış grubu Sampling Küba
Vokal Gnıbu'nda yedi tane Bobby
McFerrin var. Biri de gerçek Bobby
McFerrin olacak sanınm. Bu konserin
en hoş yanı geneilikle Bobby McFer-
rin'in konserinin bitiminde sahneye
çıkıp Sampling grubuyla birlikte şarkı
söyleyecek olması ki tam bir şenlik ha-
vası oluyormuş. Bazı sanatçılar yalnız
CD"lerde dinlersiniz ama sahnesi yok-
tur. Dire Straits, Pink Floyd gibi grup-
lar CD kalitesinde mûzık yaparlar.
Dünyanın en ünlfi ağız armonikası ustası Bel-
çikalı Jean'Toots' Thielernans(üstte), Virtü-
ozlar Gtcesi'nde geleceğin Joni Mitchell'ı
Noa vokal >apacak.
Son albümü Fransa'da
satış rekorlan kıran
piyanist Michel Petrucciani
(üstte) veYedilisi 'Eski
Dostlar Gecesi'nde
Gateaway Üçlüsü'nden
önce çıkacak sahneye. Altı kişilik Sampling KübaVokal Grubuilk gecenin
açılış grubu, çok tanınmanuş ama müzikalitesi oldukça yüksek (ortada).
Bazı sanatçılar vardır, CD'den dinle-
mek belki sıkar ama onlar tam şov-
mendir. Müzikle beraber seyirciyi
avucunun içine alır, konseri götürür.
Bobby McFerrin onlardan biri.
tkinci gece çok önemli: Brezilya
Gecesi. Brezilya müziğinin Tûrkiye'de
çok fazla tanınmayan ama tüm dün-
yada çok önem taşıyan birçok isim
var. TootsThielemans Brasil Project'in
geniş bir kadrosu var, Milton Nasci-
mento ıse bugün Brezilya müziğinin
en önemli ismi. Bu gece.şimdiden çok
hoş olacağa benziyor. Üçüncü akşam
Michel Petrucciani var. Çok kısa boy-
lu bir sanatçı olduğu için ona özel bir
piyano hazırlanıyor. Petrucciani'nin
en son albümü Fransa'da saüş rekor-
lan kınyor, çok büyük bir sanatçı.
- Neden bu gecenin adını "Eski Dost-
lar Gecesi'' koydımuz?
Petrucciani kendi grubuyla konser
verecek. Davulda Lenny White var. O
çok önemli bir isim. Zamarunda Chick
Corea ile çalışmış. Basta da Petruccia-
ni'nin kardeşi var. Petrucciani, Lenny
White, Dave Holland, John Aberc-
rombie, Jack DeJohnettec çeşitli CD'-
lerden, konserlerden birbirini tanıyan
ama belli bir süredir birlikte çah-
şmamış kişiler. Onun için bu sanatçı-
lar gerçekten eski dostlar. Biz de bu
yüzden "Eski Dostlar Gecesi'' demeyi
uygun gördük. Önce Petrucciani.çıka-
cak, sonra Gateway Üçhisü.
- "Yıldızlar Gecesi'-
'nde caz müziğin en
önemli kadın şarkıcı-
lanndan Betty Carter
ve ilk albüımiyle tüm
dikkatieri uzerinde
topJayan Marla Glen'i
izleme fırsatı bulacak
cazseverier. Budabir
ayncalık olacak kuşkusuz...
Cuma akşamı festivalin en önemli
konserlerinden biri olacak Marla Glen
ve Betty Carter akşamı. Betty Carter
zaten İstanbul Festivali'nde oldukça
da başanlı bir konserdi. Dünyanın en
önemli kadın şarkıcılanndan. Bir de
önemli özelliği var, yanında çalan her
piyanisü meşhur yapıyor. Ona bu
konserinde eşlik edecek Jacky Terra-
son da önümüzdeki sene Down Be-
at'te listelere girmeye aday bir piyanist
zaten. Ondan önce çıkacak Marla
Glen hakikaten çok önemli bir kadın.
Ikinci albümü merakla bekleniyor.
Yepyeni bir ses, çok iyi
birbluescu.
- "Virtüozlar Gecesi"-
nde Al Di Meola, Stanley
Oarke ve Jean- Luc
Ponty'yi birlikte dinleme
fırsatı buiacağız...
Al Di Meola'nın kon-
serleri tam bir konser ha-
vasında geçer, Stanley
Clarke buraya her gel-
diğinde konserinde "Bu-
gün benim dogumgünüm"
der. Esas doğumgünü ise
21 temmuzdur. Bunu da
seyircilerin bilmesini isti-
yorum. Belki bir şaka ya-
parlar konserde. Tür-
kiye'ye daha önce hiç gel-
memiş çok önemli bir ke-
mana var: Jean Luc
Poırty. Bir zamanlar ol-
dukça fusion yapıyordu.
Bu oldukça akustik bir
konser olacak aslında.
Ama Al Di Meola akus-
tik konser olmasına
karşın yanında bir gitar
synthesizer getiriyor.
Russell Malone, "Caz
Geleneği Gecesi"nde
hem de üç gece Esma Sul-
tan Jazz Club'de çalacak.
Klasik, akşama uygun
bir müaği var. Ondan
sonra sahne alacak olan
Joe Henderson Dörtlü-
sü'nde çok önemli isimler
var. Joe Henderson zaten
şu anda yaşayan en
önemlî saksofonculardan
biri. Son akşamsa Maffy
Falay ve Okay Temiz &
Magnetic Band'ın mûzı-
ğıyle şenlikü bir havada
Istanbul Caz Festivali'ni
kapatahm dedik. Onlar
da bu atmosferi bize ya-
ratacaklar sanınz.
'En İyi Türk fîlmi'seçilecekKöhür Serrisi - Kültür Bakanı
Fikri Sağlar, Türkiye Sinema ve.Au-
dio-Visual Kültür Vakfı (TÜR-
SAK) ile bir basın toplantısı düzen-
ledi. Fikri Sağlar toplantıda, dünya
sinemasının 100. yıl kutlama etkin-
liklerinde ülkemizi temsil edecek
olan "En tyi Türk Fihni'"nin seçimi,
buna paralel olarak gerçekleştirile-
cek etkinlikler ve Kültür Bakanlığı'-
nın sinema sektörüne bakışı üzerine
bilgi verdi, sorulan yanıtladı.
SİYAD, StJSESEN, TÜRSAK, ÇA-
SOD ve SESAM gibi sinema kuru-
luşlannm temsilcilerinin de ka-
tılımıyla gerçekleştirilen toplanüya,
Feride Çiçekoğhı, Atıf Ydmaz, Tanju
Gürsu. Onat Kutlar, Rekin Teksoy,
Muzaffer Hicdurmaz. Kadri Yurdatap,
Fehmi Yaşar, Alim Şerif Onaran gibi
çok sayıda yönetmen, senarist,
yapıma ve sinema yazan katıldı.
Avrupa Konseyi'nce 28 Aralık 1995
tarihi, sinema sanatının doğuşunun
100. yılı olarak kabul edildi ve bu çer-
çevede çeşitli etkinlikler düzenlenmesi
planlandı. Fransa'da 100. Yıl Kut-
lama Komitesi tarafından gerçekleşti-
rilen çahşmalar her ülkenin kendi seç-
kin ve özgün örneklerinin sunulacağı
gerçek bir sinema şölenine dönüşecek.
Fikri Sağlar konuşmasmda; bu etkin-
likler çerçevesinde Kültür BakanlığV-
nın, ulusal sinemamızm en iyi fılmleri-
mizin belirlenmesi doğrultusunda, bu-
güne değin uygulamakta olduğu de-
mokratik ve katılımcı anlayışa paralel
olarak sinema sektörünü temsil eden
tüm kuruluşlara cağnda bulunduğunu
belirtti. Sinema sektörünün kurumla-
nnca belirlenecek olan en iyi film, Tûr-
kiye'yi 100. yıl kutlamalannda temsil
etmeye hak kazanacak. Avrupa'da ti-
cari dağıtımı da yapılacak olan film,
Avrupa sinemalannda gösterim ola-
nağı da elde edecek. Aynı yöntemle be-
lirienecek olan en iyi beş uzun metrajh,
üç belgesei ve iki çizgi filmden oluşan
bir paket de Avnıpa'run çeşitli eğitim
ve kültür kurumlan ile sanat sinema-
lannda gösterim olanağı bularak ül-
kemizin tanıtımına katkı sağlayacak.
Kültür Bakanı Fikri Sağlar. "Kültür
Bakanhğı, TÜRSAK'ın sürdürülmekte
olan ilerişim ve işbirliği çerçevesinde ge-
tirdiği bir öneri doğrultusunda. yeni ku-
şaklann Türk sinema tarihini daha iyi
tanıyabilmesine de katkı sağla> abilme-
yi amaçlamaktadır. Bu amaçia, sinema
sektöründeki örgütler tarafından secüe-
cek olan 'Türk Sinema Tarihinin En tyi
On Filmi'nin gösterimleri >e bu filmler-
le ilgili olarak gerçekkştirilecek tartış-
maiar, tüm sJnemaseverlere açık ola-
Mevkma'mn \\lesne\i\sitıpkıkısınıla koıuiHiaık
ANKARA (Cmnhuriyet
Bürosu>- Mevlana Celaleddin
Rumi'nin Farsça yazılmış, 26
binden fazla beyiti içeren
'Mesnevi'sinin, Kültür
Bakanhğı tarafından
tıpkıbasımı yapıldı. Üç boy
olarak basılan Mesnevi'nin,
1277 yıhnda Abdullah oğlu
Muhammed tarafından
tamamlanan yazıınının
tıpkısı olmasına özen
gösterildi. Kültür Bakanı
Fikri Sağlar, konuya ilişkin
yaptığı acıklamada,
"Düşünceleriyie yüzydlara
meydan okuyan Mevlana'nın
bu görkemli eserini günümüz
iosanlığına sunmaktan büyük
övünç duyuyoruz" dedi.
Kültür Bakanı Sağlar. dün
yaptığı basın toplantısıyla,
Mevlana'nın toplam altı cildi
içeren Mesnevı'sini basına
tanıttı. ] 995yılını'Mevlana
ve HoşgöriiYılı' olarak ilan
etmeleri nedeniyle,
Mesnevi'nin çalışmalanna
hız verdiklerini açıklayan
Sağlar, Mesnevi'nin basımı
için sürdürülen
incelemelerde, 1277 yılında
tamamlanan yazımın
aynısının korunmasına
dikkat edildiğini açıkladı.
Gecen arahk ayında, ilk
kopyası Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'e sunulan
MesneM'nın. 'demokrasi
karşın güçlere karşı akucıhk,
demokrasi, devrimdlik ve
hoşgörü kavramlarmı
korumak' amaayla
yaptınldığını söyleyen
Sağlar. "Artık bu kavramlan
bütun dünya onayiıyor" dedi.
Aslıyla aynı boyutta,
kütüphanelere sığabümesi
için orta boyda ve taşımada
kolaylık sağlamak amacıyla
küçük boyda olmak üzere, 3
boyutta basılmış olan
Mesnevi'nin. dünya
uzerinde 557 kopyası
bulunuyor. Selçuklu
döneminin 'ahaıiı' kağıdına
yazılmış olan eserin
aslındaki süslemeler ve
yaldızh yazılar, Kültür
BakanlığYnın çıkardığı
kitapta da korunuyor. Edebi
ve tarihi öneminin yanı sıra
Selçuklu hat ve tezhip sanatı
konusunda önemli bilgiler
veren yapıt, araştırmaolar
için güvenilır bir kaynak
olmayı amaçlıyor.
Kültür Bakanı Sağlar,
bakanhğın son dönemde
yaptığı yayımcılık
çalışmalannın bir diğer
örneğinin de 'Demokrasi
KJasikleri Dizisi' olduğunu
belirterek Kültür
Bakanlığı'nın demokrasi
kültürünü geliştirmeye
çalıştığını belirtti. Dizide
basımı tamamlanmış
kıtaplar şöyle sıralanıyor:
Alpay Kabacalı'ya ait, Türk
Basmında Demokrasi1
:
Orhan KoJoğlu nun yazdığı
•70. Yümda Cumburiyet
Basım' ile Selahattin Ertürk
ve Yakın Ertürk ün
hazırladığı 'Diktacı Tutum ve
Demokrasi.'
'Demokrasi Klasikleri" adlı
dizinin basımı süren diğer
kitaplan ise Ceial Nuri ve
Prof.Dr.özer
Ozankaya'nın birlikte
hazırladıklan 'Kadınlanmız';
Alpaslan Işıklı nın yazdığı
"Tûrkiye'de Sendikacıhk
Hareketleri İçinde
Demokrasi Ka> ramuıın
Gelişmesi" ile Prof. Dr. Oğuz
Onaran'ın hazırladığı Türk
Sinemasında Demokrasi.'
cakör." dedi. Sağlar, Alkazar Sine-
ması ve TÜRSAK Salonu'nda ağus-
tos, eylül aylannda yapılacak olan film
gösterimleri ve tarnşma programla-
nnın basın yayın organlan aracılığıyla
kamuoyuna duyurulacağını söyledi.
Kültür Bakanhğı görevini üstlendiğin-
den bu yana, büyük bir özenle her
alanda uygulamaya çalıştıklan de-
mokratik ve katılımcı yaklaşımın, bu
stkinlikte de yaşama geçirileceğini vur-
gulayan Fikri Sağlar, "100. yıl etkip-
Ûklerinde yer alacak fîlmlerin betir-
lenmesi, sektöriin kendisi tarafından
yapdacak, Kültür Bakanhğı bu etkin-
tikte de sadece özendirici ve destekleyid
bir işlev üsrJenmekle yetinirken sektö-
rün yapacağı değerlendinneleri esas aJ-
maktadır" dedi. Böylelikle yapılacak
seçimin en doğru seçim olacağına deği-
nen Şağlar, bu etkiıüikle Türk sinema
tarihinin topluca değerlendirihnesi
acısından da işlevsel bir platform oluş-
turacağına inandığını vurguladı.
Fikri Sağlar, seçilecek olan "Türk
Sinema Tarihinin En İyi 10 Filmi"ni
tanıtıcı kataloglar hazırlanacağını be-
lirtti. Sinemamızın darboğazdan geçti-
ğine değinen Sağlar, büyuk bir özveri
içinde çaba gösteren sinemaalara te-
şekkür etti. Sinema-Müzik Yasasj'nın
Adalet Komisyonu ndan geçtiğini, MD-
li Eğitinı Komisyonu'nda beİdediğini,
yasanın bu yılın sonuna kadar onayla-
nacağını ümit ettiğini belirten Sağlar,
bu yasayla birlikte sinema sektörünün
de rahata erişeceğini müjdeledi. Ba-
karüıkta 50 senaryonun beklediğine
değinen Sağlar, fonda biriken paralan
ve bütçe açığındaki kaynağı sinemaya
teşvik kredisi için kuilanacaklannı da
iözlerine ekledi.
Bilap'da bu hafta
Kültür Servisi - Bilar İstanbul'un
düzenlediği yaz dönemi
seminerleri devam ediyor.
Yetkililerin bildirdiği programa
göre 11 temmuz pazartesi günü
saat 19.00'da Enis Batur'un
"Edebiyat Söyleşileri", 14
temmuz perşembe günü saat
20.00'de ise Oruç Aruoba'run
çağdaş insanm kutsallık
durumunu ele aldığı "Kut"
başhklı seminerler_yer alacak.
Şükran Cavdar, "0topyalar"da
bu hafta bir kadın ütopyasına yer
vererek Aynntı Yayınlan'ndan
çıkan Marge Piercy'nin
"Zamanın Kıyısındaki Kadın"ını
tartışmaya açacak. Bu seminerse
15 temmuz cuma günü saat
19.00'da izlenebilir.
Başkentte heykel
tartışması
ANKARA (A.A) - Başkentte daha
önce Alün Park'tan müstehcen
olduğugerekçesiyle kaldınlan ve
tartışmaJara sebep olan heykelle
başlayan gerilim şimdi de Hitit
sembolü ile süriiyor. SHP Çonım
Milletvekili ve TBMM Anayasa
Komisyonu Başkanı Cemai
Şahin, Hitit sembolünün
kaldınlması durumunda
Çorum'a götürmek için girişimde
bulunacaklannı söyledi. Şahin,
uzayın fethedildiği bir dönemde
Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Melih Gökçek'in
heykellere karşı savaş açmasını
üzüntü ile karşıladığını belirterek,
"Bir Çorumlu olarak Gökçek'in
tutumunu kınıyonun. Eğer
heykel sökülecekse Çorum'a
götürmeye hazınz" dedi.
Çorum'da her evde ve işyerinde
Hitit sembolünün bulunduğunu
hatırlatan Cemal Şahin,
Gökçek'in heykellere karşı
tutumunu çağdışı ve üzüntü verici
olarak niteledi. Cemal Şahin,
Hitit sembolü olan heykelin
istenmesi için girişimde
bulunacaklannı belirterek,
Çorum'da her yıl uluslararası bir
Hitit festivalinin kutlandığını,
dolayısıyla bu heykeu oraya
götürmekten memnunluk
duyacaklannı kaydetti.
Kent
Orkestrası'ndan
park konserleriANKARA (A.A)- Ankara
Büyükşehir Beledıyesi Kent
Orkestrası, park konserlerine
başladı. Ankara Büyükşehir
Beledıyesi'nden yapılan
açıklamaya göre, Mehmet Yaşar
yönetimindeki Kent Orkestrası,
beş ay süreyle Ankarahlann
yoğun olduğu parklarda bir dizi
konser verecek. Kış aylannda da
kapalı mekanlarda başkentlilere
hizmet verecek olan orkestra, haLk
müziğinin yanı sıra popüler
müzjkten de örnekler
sergileyecek. Verilen bilgiye göre
orkestra, 11 temmuz günü saat
16.00 ve 17.00 arası Gençlik
Parkı'nda ve 14 temmuz güne saat
16.00 ve 17.00 arası Altmpark'ta
iki konser daha verecek.
Apollon
Tapınağı'nda
konser
YENİHİSAR (AA) - Dünyaca ûnlü
New York Oda Orkestrası,
Aydm'ın Didim üçesindeki
Apollon Tapınağı'nda, dün bir
konser verdi. Belediye, Milet
Müze Müdürlüğü ve Didim
Turizm Derneği'nin işbirliği ile
düzenlenen konser, ücretsiz
izlenebildi. New York Oda
Orkestrası'nın, Apollon
TapınağYnın iç avlusunda verdiği
konserde Vivaîdi'nin "Dört
Mevsim" adlı eserinden
"Ilkbahar " ve "Yaz" bölümleri
seslendirildi. Bunu, Marcello'nun
"Obua ve Yayb Sazlar İçin
Sonat"ı, Elgar'm "Yayh Sazlar
İçin Serenaf'ı ve Holst'un
"St.Paul Suif'i izledi. Topluluk
son olarak, Gershvvin Joplinn'in
"Songs and Rags"ini sundu. 10.
yıl turnesi, temmuz ayı boyunca
Yunanistan ve Türkiye'yi
kapsayan orkestranın,
önümüzdeki günlerde îzmir'de de
bir konser vereceği bildirildi.
Devlet Tiyatroları
'Sanata evet!'
diyecek
• ANKARA (ANKA)- Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanı
Melih Gökçek, müstehcen
olduJdan gerekçesiyle heykeUeri
kaldınp "Ben boyle sanatın içine
tükürürüm" şekünde açıkJamalar
yaparken DevletTiyatrolan,
"Sanata evet!" kampanyası
başlatıyor. Devlet
Tiyatrolan'ndan edinilen bilgiye
göre, "Sanata evet!" kampanyası
ile, özellikie tiyatro sanatının
Türkiye'deki yeri, çağdaş
toplumun oluşumundaki etkileri
uzerinde durularak sanat
gündemi oluşturulması
hedefleniyor. Kampanya
kapsamında düzenlenecek
açıkoturum ve söyleyişilerde
tasarruf önlernleri ile sanat ilişkisi
gündeme getirilecek ve toplumda
tasarnıf bilincinin oluşmasında
sanatın işlevi tartışılacak.
Kampanya kapsamında Devlet
Tiyatrolan tarafından hazırlanan
toplum, birey ve sanat ihşkisini
yansıtacak afişlerin sergilenmesi
ve çeşitli sanatsal aktiviteler
gerçekleştirilmesi planlanıyor.