Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 KASIM1993 ÇARŞAMBA
HABERLER
250 bin
asker
kaçağına
ağırceza
geliyor
• Baştarafi 1. Sayfada
da saklı. bakaya gıbilennm
miktannın 250 bin dolayında
olduğunu bildirirkcn. bu kişi-
lerin süratle silah altma alın-
ması içın yasalarda gerekli
değişıkliklerin yapılması gc-
rektiğini bildirdi. Yasal boş-
luklann da doldurulması ge-
rcktiğinc işaret eden Genel-
kurmay yetkililcn. konunun
hükümete iletıldıeinı kavdetlı
Genelkurmay Başkanlığı'nı
asker kaynağındakı eksikler
konusunda tedirgjn eden ikin-
ci bir nokta ise teciller. özel-
likle Başbakan Tansu Çiüer'in
son ÖSYM sınavı sonrasında
açıkta kalan 440 bin kişinin
Açıköğretim Fakültesi'ne
kaydolacağını açıklaması da
askeri birimlerin bu konudaki
sıkınüsını artırdı. Bu konuda
Genelkurmay'da hazırlanan
"tasnif dışı" değerlendirme ra-
porunda, "Ülkedeki eğitim
düzeyinin yüksehnesinden
kaynaklanan ertetemeler (te-
cil). yurtdtşı iKşkiler nedeniyte
asker almada mevdana gelen
gecikmeler gibi sebeplerle, er-
baş ve er kaynağmın istihda-
mında bazı sonınlarla karşıla-
şılmaktadır. Hissedüen bu
rahatsızlıklann giderilmesi
için gerekli girişünlerde bulu-
nulmnştur" denildı.
Gerekirsehapis
Genelkurmay Başkanhğf-
nın. özellikle asker kaçakla-
nyla ilgili sıkınüsını hükümete
iletmesi sonrasında Milli Sa-
vunma Bakanhğı'nda çalış-
malara başlandı. Milli Savun-
ma Bakanı Mehmet Gölhan,
konuyla ilgili olarak Cumhu-
riyet'e bilgi verirken, asker
kaçağı miktannın çok oldu-
ğunu, bunu önlemek için ça-
hşma yaptıklannı. asker ka-
çaklanna uygulanan cezala-
nn artınhnasını düşündükle-
rini söyledi. Gölhan, çalışma-
nın halihaarda bir bakanhk
içi çalışma olduğunu da bildi-
rirken, asker kaçaklanna ge-
rekirse hapis cezasının bile
uygulanmasının düşünülebi-
leceğini ve sorunu kısa sürede
çözmeyi planladıklannı kay-
detti.
Özellikle son günlerde as-
kerlik süresinin yeniden 18
aya çıkartılacağı ve askere
alınma yaşının aşağıya çekile-
ceği yolundaki söylentiler,
Milli Savunma ve Genelkur-
may koridorlannda yoğunla-
şırken. askeri yetkihler, bu-
nun olanaksız olduğunu bil-
dirdiler. Aynı yetkrtiler,
askerlik süresinin 15 aydan 12
aya indirilmesinin ise bu aşa-
mada uzunca bir süre daha
söz konusu olamayacağmı da
söylediler.
Demirel
y
buluşmaya
gitti
ANKARA (Cnmhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel, Polonya Cum-
hurbaşkanı Ledı VValesa'nın
daveti üzerine, iki günlük resmi
bir ziyaret için dün Polonya'ya
gitti.
Polonya'ya hareketinden ön-
ce, Esenboğa Havaalanı'nda
bir konuşma yapan Cumhur-
başkanı Demirel, Türkiye ile
Polonya arasmdaki ilişkilerin,
uzun ve çoğunluğu dostluğa
dayah bir geçmişi olduğunu
söyledi. Demirel."Böyle müs-
tesna bir geçmişe sahip Tfirk-
Polonya itişkikrinin, soğuk harp
sonrasında içine girdiğimiz yeni
dönemde çok daha zengin bir
içerik kazanması imkan dahiline
girmiştir. Polonya'ıun 1989 >>
lında serbest ekonomi diizenine
geçmesiyle birlikte, ticaret hac-
mimiz, ilerisi için büyük umutlar
vaadeden önemli bir gelişme
kaydetmiştir" diye konuştu.
Demirel, Cumhurbaşkanı se-
çilmesinden sonra ilk yurt dışı
resmi gezisini yaptığı Polonya'-
nın NATO'ya üyelik talebine
Türkiye'nin nasıl baktığı soru-
suna, böyle bir konunun yalnız-
ca Ankara'nın değerlendirme-
sine bağlı olmadığını söyledi.
Demirel, Polonya'nın tttifa-
ka üyelik talebinin tüm NATO
üyesi ülkelerle birlikte değerlen-
dirilmesi gerektiğini ammsattı.
Dostluk, işbirliği
anlaşması
Cumhurbaşkanı Demirel. tür
başka soru üzerine Ankara ve
Varşova arasında yinelenerek
irnzalanacak olan dostluk ve ış-
birliği antlaşmasının aynntıla-
nnın Polonya'yı ziyareti sıra-
sında gprüşüleceğini söyledi.
Karayalçın, kepenk kapatanı terörist sayan tasanyı antidemokratik olarak niteledi:
Demokrasiden ödün yokANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP Genel Baş'kanı ve
Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın, olağanüstü hal uy-
gulamasının uzatılması istemini
Milli Güvenlik Kurulu'nun ka-
ranna dayandıran hükümet
tezkeresine karşı çıkmasının ar-
dından. terörle mücadele ıçın
önerilen antidemokıatik yön-
temleri de sert bir dille eleştirdi.
Karayalçın, Terörle Müca-
dele Yasasfnda. demokratik
özgürlüklere ve insan haklanna
saygı göstermeven değişiklikler
yapılmasına karşı olduklannı
yineledi ve kepenk ındirenlerin
• Bazı siyasetçilerin, Erzurum'da yurttaşlan, Kürt ve
Alevilerin yaşadıklan mahallelere yönlendirdiğini söyleyen
Karayalçın, "SHP heyeti Yavi'deyken ilçenin çıkışını
tutturduîar" dedi. "Koalisyonda yer aldık diye ilkelerimizi,
kurultay kararlanmızı gözardı edemeyiz" dıyen SHP lideri ödün verme
eşiğine gelmeden hükümeti sürdüreceklerini söyledi.
"terörist" sayılması girişimleri-
ni "bataklığı kurutmak yerine
sivminekle uğraşmak" olarak
nitelendirdi.
Sosyal demokrasinin ilkele-
rinden ve laıklikten ödün verme
eşiğine gelmeden koalisyonu
sürdüreceklerini belirten Kara-
yalçın, Güneydoğu'daki olay-
lann bölge dışına taşma eğilimi
gösterdiğıni. "başka ülkelerin
yurttaşlarının Türkiye toprakla-
nnda savaşttğını" söyledi. Ka-
rayalçın, isim vermeden Erme-
nistan'ı uyardı ve "Istihbaratlar
yeni btılgular ortaya koyarsa.
gereğini yapmaktan asla kaçın-
raayız" dedi.
Karavalçın, partisinin Meclis
grubunda yaptığı konuşmada,
Erzurum ve Yavi olaylan nede-
niyle adını vermeden MHP. ve
RP'li politikacılan da "provo-
katör" olarak suçladı. Karayal-
P K K
' n u ı
Erzurum'da giriştiği son kanlı ey-
lemler dün de Erzurum Atatürk Universitesi
öğretim üyelerinin düzeniediği yüriiyüşte kınandı. Rektörlük binası önünde toplanan 2 bin dolayında öğretim görevlisi ile yak-
laşık 5 bin öğrenci, PKK'yı protesto etmek için Havuzbası'na kadar yürüdü. Atatürk Anrtı'na çelenk koyan öğretim üyeleri ve
öğrenciler, daha sonra saygı duruşunda bulundu. Okunan tstiklal Marşı'ndan sonra topluluğa hitaben bir konuşma yapan Rek-
tör Yardımcısı Prof. Ertugay, yürüyüşü devletin yanında olduklannı göstermek için düzenlediklerini belirtti. Bu arada TBMM
İnsan Hakları Komisyonu da yayımladığı bildinde terör olaylarmı kınarken. artan terör olavlarının insan hakları savunucu-
lannın işlerini zorlaştırdığı kaydedildi. Bildinde, "Terör her zaman olduğu gibi en büyük darbesini demokrasiye ve insan haklan-
na indirmektedir" denildi. (Fotoğraf: AA)
CHP lideri Baykal, Erzurum Valisi'nin silah dağıtmasına tepki gösterdi:
Hükümet lıalknıtepkisinetesliııı
ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) - CHP GeneJ Baş-
kanı Deniz Baykal. terör
olaylan nedenıyîe Erzurum
Valisi Oğuz Berberoğlu'nun halka silah
dağıtmasını eleştırerek, "Terör sorununu
çözemeyen hükümet, halk tepkisine teslim
olmaya başlamıştır" dedi. Devletin, soru-
nun çözümünde "etkinüğini >itirnıesi" ne-
deniyle. halk tepkısinin ortaya çıkuğına
dikkat çeken Baykal. bazı bakanlann
halkın fıiü müdahaleye yönelmesine des-
tek vermesini eleştirdi.
Partisinin grup toplantısında konuşan
Baykal, devletin kamu düzenmi sağlaya-
maz hale geldiğini belirterek. "Yöneticiîer,
ûnamlardan, siyasi bir takım çevrelerden
yardıra isteme noktasuıa gelmiştir"' görü-
şünü dile getirdi. "Büyük bir iktidar çürü-
mesi" yaşandığını vurgulavan Baykal. hü-
kümetin Türkiye'nin sorunlanna çözum
üretemediğini vurguladı.
Baykal, yerel seçimlere 5 ay kaldığını ve
seçmen kütüklerinin 7 kasımda yenilene-
ceğini belirterek, seçme ve seçilme yaşının
indirilmesine ilişkin anayasa değişikliğinın
hala gerçekleştirilemediğinı ammsattı.
Baykal, iktidar ve muhalefet partilerinin
bu konuda hemfıkir olmalanna karşın, bir
türlü değişikliğin yapılamadığını vurgu-
larken. CHP"nin bu konuya ilişkin anaya-
sa değişikliği önerisi. dün imzaya açıldı.
Konuşmasında, hükümetın ekonomi
politikasına da değinen Baykal. Başbakan
Tansu Çttier'in, "kişisel uygulamaları" ter-
cih euiğını söyledi. "Ekonomi politikasınm
sahibinin kim olduğu belli değildir" dıyen
Baykal. ekonominin can daman olan
DPT, KOİ, Hazine ve Dış Ticaret Müste-
şarlığı gibi kurumlann vekaletle yönetildi-
ğine dikkat çekti. Bunda, Başbakan Çil-
ler'in. "kişisel uygulamaya" yönelik çalış-
ma yöntemının etkılı olduğunu savunan
Baykal. "Bakanlar de\re dışı bırakılmıştır.
Başbakan teknokratlarla çalışma.M tercih
ediyor. Ancak. Türkiye'nin jetişrirdiği de-
ne>imli teknokratlar da devre dışı bırakıl-
nuştır" görüşünü dile getirdi.
çın, konuşmasında şu görüşlere
yer verdi:
Terörfc Mücadele Yasası: Te-
rörle mücadelede sevgi, halkla
bütünleşmek esastır. Terörist-
ler halktan tecrit edilmelidir.
Biz. insan haklanna. demokra-
tik özgürlüklere saygı göster-
meyen hiçbir girişimin yamnda
olamayız, kabul edemeyiz. Te-
rörle mücadele yasa taslağı bu
ilkeler çerçevesinde değerlendı-
rilmektedir. Taslağı. bu ilkeler-
le tutarlı ve işlevsel görmüyo-
ruz. Can ve mal kaygısıyla ke-
penk indiren, kontak kapatan
insanlann terörist olarak görül-
mesini içimize sindiremiyoruz.
Gazeteler, deyim yerindeyse
Diyarbakır"da kepenk indirdi-
ler, etkinliklerine son verdiler.
Şimdi bunlar da terörist diye
görülecek. alınıp götürülecek
mi? Bu konulan ele almayı, ba-
taklığın kurutulması yerine,
sivrisinekle uğraşmak olarak
değerlendiriyonız. yanlış bulu-
yoruz. Hükümette kurulan alt
komisyonun çahşmasında,
umuyorum hükümetin iki ka-
nadı bir uyum noktasına gelir.
Güneydoğu olaylan: Olağa-
nüstü Hal Bölgesi vemücaviril-
lerin dışında, bölgenin kuzeyin-
de de terörist eylemlerin vaygı-
nlaşunlmasına calışılıyor. Baş-
ka ülkelerin yurttaşlan bu top-
raklarda savaşıyor. Her türlü
istihbarat çalışması yapılmak-
tadır. İstihbaratımız yeni bul-
gular ortaya koyarsa, bunun
gerekli kıldığı politikavi uygu-
lamaktan. gereği neyse yap-
maktan asla kaçınmayız.
Koalisyonun geleceği: SHP'-
nın gözönünde bulundurması
gereken ilkeler, kurultay karar-
lan var. Koalisyonda yer aldık
diye bunlann hiçbirini gözardı
edemeyiz.
Erzurum ve Yavi olaylan:
Yavi olayından sonra heyeti-
miz oraya gitti. yurttaşlara baş-
sağbğı diledi. Ancak bir grup
politikacı yandaşlannı oraya
taşımış. kimileri ilçenin çıkışını
tutturmuş. arkadaşlanmız bun-
lara başsağlığı dilerken homur-
tular olmuş. Bunlan birileri ge-
tirmiş. Vali ve Emniyet Müdü-
rü de bunu teyit ediyor. 70'li yı-
1larda bu olaylan yaşamış. bu
olaylara muhatap olmuş kişile-
rin heyetimizin ilçeye gidişini si-
yasi mülahazalarla kullanmaya
yeltenenleri protesto ediyorum.
Dadaşlar öfkeli, tepkilerini gös-
teriyorlar. Birileri. kimi politi-
kacılar çıkıp gece yansı yTirttaş-
lan, Kürt ve Alevi yurttaşlann
yaşadıklan mahallelere yönlen-
dirdiler. Bu önlendi. Ne oluyor
Türkiye"ye, yurttaşlara? Nere-
de kardeşlik? Ne yapıyor politi-
kacılar? İçinde bulunduğumuz
koşullar ne derece vahim olursa
olsun, biz politikacılar gerçek-
leri görmeliyiz ve maliyeti ne
olursa olsun haykırmalıyız.
DYP'nin Meclis Grubu'nda konuşan Başbakan,seçimlerin mutlaka yapılacağını söyledi
Çillen Gerekirse sıkı\öııetiıııe başyurabiliriz
ANK.A.RA
(Cumhuriyet Buro-
su) - Başbakan
Tansu Çiller. son
günlerde tırmanan
terör olavlannı değerlendirir-
ken. sıkıyönetimin. anayasal
bir müessese olduğunu vurgu-
layarak, "Gerekirse bu yola
baş>Tirabiliriz" dedi. Giderek
ivme kazanan terör olaylann-
dan. ANAP iktidarlannı so-
rumlu tutan Çiller. Güney-
doğu'da mart seçimlerinin
mutlaka yapılacağını bildirdi.
Çiller, "Geçen 10 yıl içinde hü-
kümetler bizim gibi kararlılık ve
etkinlikle bu işin üstüne gitseler-
di, terör bu noktaya gelmezdi"
dedi.
Başbakan Çiller'in ve Gü-
neydoğu'ya giden bakarlann
bölgedeki terör olaylan ile ilgili
bilgi verdiğı DYP grubunda. yi-
ne sıkıyönetim istekleri dile ge-
tirildi. Çok sayıda milletvekili-
nin konuyla ilgili olarak konuş-
ması istemesi üzerine, DYP
grubu dün akşam yeniden top-
landı. Başbakan Çiller, top-
lantının açıhşında yaptığı ko-
nuşmada. terörle mücadele ko-
nusunda bir devlet ve hükümet
boşluğunun söz konusu ol-
madığını bildirerek son 10
yıldır ilk kez terörün üzerine
kararlılık ve etkinlikle gidildiği-
ni söyledi. "Geçmişte devlet ve
hükümetler. sorunu bu kadar
güclü, bu kadar pianlı ve bu ka-
dar kararlı olarak ele almış ol-
saydı, varılmış olan nokta bu ol-
mazdı" diyen Çiller. terörün ta-
rihçesiyle ilgili konuşmasında,
özellikle 1987-1991 yıllanarası-
ndaki ANAP iktidannın terör-
le mücadelede bir başıbozukluk
ortaya koyduğunu ve bu başı-
bozukluğun sonunda lerörün
tırmandırdığı görüşünü savundu.
Cinayet şebekesi gibi çabşan
bir örgıitün karşısında devletin
de alacağı bir dizi önlemler ol-
duğunu, bu amaçla oluşturulan
özel güvenlik timlerinin sayısı-
nın yaz aylanndan önce 10 bini
aşacağını anlatan Çiller, terör
örgütünün tek amacının bölü-
cülük olduğunu söyledi. Terör
örgütünün cinayetlerinin yansıt-
maması için basının çahşmasını
engellediğini belirten Çiller, si-
yasi partilerin çalışmasının en-
gellenmek istendiğine de dikkat
cekerek şöyle dedi:
"Terör örgütü bir bakıma,
'Burada seçim yaptırtmam' di-
yor. Açıkça ifade edivorum.
martta orada seçim yapılacaktır
ve her türlü tedbir alınacaktır."
Çiller. terör örgütünün kor-
ku salarak güç kazanmaya ça-
hşüğını, çünkü halkın istenildi-
ğı gibi bir ayaklanma içinde ol-
madığını belirterek, korku yolu
ile yurt sathında yılgmlığı, bez-
ginliği ve manevi çöküntüyü
yaymak istediğini söyledi.
PKK'nın fınansal kaynaklan-
nın da kurutulacağını bildiren
Çiller, şöyle konuştu:
"O yöreye ne götürsek eşkıya
bundan çaİıyor. Bölge halkının
refahına çalıştığını iddia eden te-
rör çetesi, halkın refahını önlü-
yor. Bu açıkça ortaya çıkmıştır.
Devlet oranın refahını arttırma-
ya caltşıyor, halkın refahını art-
tırmayı amaçladığını iddia eden
eşkıya ise vatandaşı öldürmenin
yanı sıra devletin götürdüğü ya-
tınm üzerinden haraç alıyor.
Kaçakçılık vapıyor. Aynca kor-
ku saldığı birçok işadamından
haraç almaktadırlar. Bunlar tes-
pit edilmiştir. Bu finansal kay-
naklar kurutulacaktır. Dış kay-
nakları da gözardı edilmeyecek-
tir.
Yakında tran Başbakanı gele-
cek, Suriye'ye de bizim adımıza
konuşmaya yetkili bir hev et gön-
derildi. Komşulanmız karar ver-
mek zorundadır. Ya Türkiye'nin
dostudurlar ya dosru değildirler.
Eğer dost iseler topraklarındaki
PKK kaynaklannuı kurutuuna-
sı için Türkiye onlara yardımcı
olur. Terör sorununa cözüm bul-
mak zaman alsa da bunu çöz-
mek. DYPnin ana ortak olduğu
hükümete sahip olacaktır."
ANAP Genel Başkanı, son dönemlerde terörün hareket noktasının değiştiğine dikkat çekti
Yılmaz^dan 2. olağanüstühal bölge valiüği önerisi
ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) - ANAP Genel
Başkanı Mesut Yıbnaz,
olağanüstü hal uygula-
masmın 10 ilde uygulan-
masına karşın, 20 ilin terör tehdidı altı-
nda olduğunu belirterek, hükümetin
Iğdır, Erzurum ve Ardahan bölgesini
mücavir il ilan edebileceğini ya da ikınci
bir olağanüstü hal bölge valilıği kura-
bileceğini söyledi. Terörle mücadelede
devletin önündeki en büyük engelin ko-
alisyon hükümeti olduğunu ileri süren
Yılmaz, sorunlan çözebilecek, güçlü tek
parti iktidannın çıkacağı erken seçime
gidebilmek için her formülü savunacak-
lannı bildirdi.
Mesut Yılmaz. partisinin TBMM
grubunda yaptığı konuşmada. olağa-
nüstü hal uygulamasının 10 ılle sınırlan-
dınimaması gerektiğini söyledi. İkinci
koalisypn hükümeti protokolünde, ola-
ğanüstü halin ve koruculuk uygulama-
sının kaldınlacağı sözlennin \er aldığı-
na dikkat çeken Yılmaz, "Bu hükümet
şimdi olağanüstü halin 4 ay daha uzatıl-
ması talebiyle geliyor. 5 bin daha korucu
alınmasını teklif edeceklerini öğrendik.
Bu hükümet şaşkın bir hükümettir" dedi.
ANAP'ın olağanüstü hal konusunda
Türkiye'nin menfaati neyi gerektiriyor-
sa onu yapacağım söyleyen. ancak endi-
şeli olduğunu ifade eden Yılmaz. olağa-
nüstü halin 10 ilde uygulanmasına
karşın, 20 ilin terör tehdidi altında oldu-
ğunu söyledi. Hükümetin dış politikası-
nm iflas etmesi ve Ermenistan'm Azer-
baycan topraklannın büyük bölümünü
ele geçjnnesi sonucu, Türkiye'ye yöne-
lik terörist hareketin yer değiştirdiğini
savunan Yıbnaz. şöyle konuştu:
"Bugün olaylann ağuiık merkezi. Gü-
neydoğu Anadolu'dan Doğu Anadolu'ya
kaymıştu-. En fazla olay olan iller; Iğdır,
Ardahan ve Erzurum olmuştur. Eğer ola-
ğanüstü hal; etkili, doğru bir tedbirse, o
zaman sadece 10 iUe sınırlandırılmaması
lazun. Eğer faydasız diyorlarsa. kaidır-
malıdırlar. Bunu olağanüstü hal göriiş-
melerinde de dile getireceğiın. Biz hükü-
met tarafından Erzurum. Ardahan, Er-
zincan, Muş, Kars ve Iğdır'ın, artan terör
olaylan karşısında, güvenliği için ne ted-
bir alnuşlar. Bunu biunek istiyonız. Hü-
kümet bu illeri. olağanüstü haİin mücavir
illeri ilan edebilir. Buralarda ayrı bir ola-
ğanüstü hal bölge > aliliği kurabilir."
'Çakıltaşı edebiyatı'
Başka önlemler de alınabileceğini,
ancak bunlann hükümetin takdirinde
olduğunu söyleyen Yılmaz. "Bu işin bil-
gisi de, sorumluluğu da hükümettedir.
Ama. orada y asayanların güvenliği de bi-
zim meseleniizdir" dedi. Y'ılmaz. hükü-
metin, halkın taşma noktasına gelen
tepkıleri karşısında duyarlı olması ge-
rektiğini söyledi.
Yılmaz. "Bugün Başbakan Lice'yi zi-
yaret edemezken, bir bakan Erzurum'un
Çat'ına gidemezken, Türkiye Cumhuri-
yeri kurtalan Ekspresi'ni calıştırama/-
ken, bunlar nasıl ortada bakan, Başba-
kan diye dolaşırlar?" dedi.
Yılmaz. MGK önerileri konusunda
hükümet içinde yaşanan tartışmalan da
eleştirerek, hükümeti. "terörle mücade-
lede devletin önündeki en büyük engeP
olmakla suçladı. Yılmaz. Başbakan
Tansu Çiller'e. "Sadece çakrltaşı edebi-
yatıyla, müsamerelerde konuşmay ı ez-
berlemiş öğrenciler gibi her gün TV'ye
çıkmayı bıraksın" dedi.
DEP milletvekillerini eleştiren
Yılmaz. bir devletin kendisini bölmek
isteyenlere hoşgörüyle yaklaşamaya-
cağını belirterek. 'T"ürkiye'nin dunı-
mundaki bir ülke kendisini bölmek is-
teyenlere ve teröristlere kendi bünyesinde
yer veriyorsa, bir devlet, kendisini öldür-
mek isteyenlere, yaşam hakkı tanıyorsa,
o devlete yakıştırüacak tek sıfat, budala
devlettir" dedi. Yılmaz, seçmen ve aday
güvenliği sağlanmadan yapılacak birse-
çimin. bölgeyı PKK'ya teslim etmek an-
lamına geleceğini belirterek. içinde bu-
Junulan koşullarda seçim yapılma-
masının. yapılmasından daha az sakı-
ncalı olacağını savundu.
HAPTAYABAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
v
Birleşmer
nin
Mühehdisliği...
Eskiden sorun "Sol nasıl birleşebilir?" idi. Giderek
"Niçin birleşemez"e, hatta "niçin birleşmemeli"ye dö-
nüştü.
Bir avuç insan bu yönde düşünce cimnastiği yaparken
kitleler şaşkın, üzgün, kızgın ve giderek umutsuz. Ayrın-
tilı gerekçeler, ince politikalar bu gerçeği değiştirmiyor..
Laiklik tehlikede. Emekçiler yılgın ve etkisiz. Kısa va-
deli ve kararsız tutumlar, Güneydoğu'yu ülkenin en bü-
yük sorunu durumuna getirmiş. Türkiye, 169 ülke ara-
sında, gelir dağılımı en bozuk son on ülke içinde yer alı-
yor.
Ve "sol" vıdı vıdı ile uğraşmakta..
Sevgili Mumcu'nun arkasından, ayakları ya da düşün-
celeriyle milyonlar yürüyor. Cumhuriyetin 70. yıldönü-
mü, inanılmaz bir halk katılımı ve coşkusuyla kutlanıyor.
Ve o cumhuriyeti kuran partinin mirasçısı olduklannı
önesürenlersahnedeyoklar. "Esameleri"bileokunmu-
yor.
•
Yeri geldiğinde Demirel e, Çiller'e, hatta Erbakan a
güvenmiş ve onlarla ortak sorumluluklar üstlenmiş olan
solcular, birbirlerine güvenmiyorlar.
SHP, CHP'ye güvenmiyor.
Güvenmediğı için karar organlarında-genel başkanlı-
ğa ek olarak- yüzde 70lik bir çogunluk istiyor. Karayal-
çın ve arkadaşlan korkuyorlar; çünkü yarı yarıya bir pay-
laşımda, Gürkan ve arkadaşlarının gidip Baykal ve ar-
kadaşlan ile partıyi ele geçirebileceklerı kuşkusu için-
deler..
CHP, SHPyegüvenmiyor.
Güvenmediği için karar organlarında yarı yarıya pay-
laşım istiyor. Geçmişten aldıkları tatsız dersler var. ön-
ce SODEP, HP'yi yutmuş. Sonra Erdal inönücüler, yarı-
dan biraz az oy alan Baykal ve arkadaşlarını silmişler.
Onlara ne parti yönetiminde yer vermişler ne de hükü-
mette..
Ecevit ise hiçbirisine güvenmiyor.
Güvenmediği için.birleşmenin değil "birleşmeme"-
nin daha sağlıklı ve doğal olacağını kamtlama çabası
içinde.. Baykal ve çevresınin "/j/z/pç/"liğinden yılmış
SHP'nin de bütünleşmeden çok bölünmeye göre oluş-
muş, federasyonu andıran yapısını tutarsız buluyor..
•
Eğer SHP, Kemalist çizgide tutarlı bir yapıya sahip ol-
saydı, parti içinde demokratik bir güç dengesi kurulsay-
dı, bugün CHP-SHP ikilemi yaşanır mıydı?
Eğer CHP, kapılarını yeniden açarken "numaracı
cumhurıyetçiler" ile kol kola yola çıkmasaydı, açık bir
Kemalizm temsilcılığıni, ancak kitlelerin ilgisizliğini gör-
dükten sonra benimsemiş olmasaydı, lideri ve dolayı-
sıyla da kendisi, toplumda bugün daha "güvenilir" ve
elbette daha güçlü bir konumda bulunmaz mıydı?
Eğer Ecevit, hayatta eşınden başka hiç kimseye "sü-
rekli" güvenemeyeceği izlenimini vermeseydi, etrafın-
da halka güven veren bir kadro oluştursaydı, tutarlılığı
sağlamak için parti içi demokrasiyi yok etmenin dışında
bir yol bulabilseydi. bugün solda, iktidar adayı bir parti-
nin önderi durumunda olmaz mıydı?
•
Sayın Ecevit'in tutumunu -en azından bugünkü koşul-
larda- değiştirmeyeceği belli.
Ama CHP ile SHP'nin arasmdaki güvensizliğin aşıl-
ması olanaksız değil. Bunun için de birleşik partinin ge-
lecekteki yapısı ile "geçiş donem/'ndeki yapısını birbi-
rinden ayırmak gerekiyor.
Yanlışları kalıcı kılmak yeni oluşuma da taşımak ka-
dar, büyük bir yanlış olamaz. Yerel seçimlerin hemen
ardından, partinin "yeniden yapılanma" sürecinin baş-
layacağı peşinen kabul edilmeli.
Ödentisir.i veren, etkin, bilinçli üye, parti içi eğitimden
geçmiş örgütyönetimleri, yozlaşmış delege sistemi ye-
rine, sandık temeline dayalı birimler ve "orantılı tem-
s/7"..
Adı CHP. bayrağı "Altı Ok" olacak olan yeni birleşik
partinin "kalıcı"yonetimi ve genel başkanı. bu süreç so-
nunda belirlenmeli.
ilçe yörietimlerinden genel merkezyönetimine kadar,
tüm organların "orantılı temsil" ilkesine göre belirlene-
ceğini kabul ettiğiniz zaman, başlangıçtaki güvensizli-
ğin gerekçesi büyük ölçüde ortadan kalkar.
Kalıcı "yeniyap/'nın ilke vekurallarını peşinen kabul
ettiğinizde de geçiş dönemi yönetiminin önemi azalır.
Bu konudaki "pazarlık" daha da anlamsızlaşır...
•
Eğer CHP ve SHP, yeni ve tutarlı bir yapı üzerinde an-
laşmadan birleşmek istiyorlarsa şu soruyu sormak hak-
kımız-.
- Öyleyse bir yıl önce niçin ayrılmıştmız? Şimdi ne de-
ğişti de yeniden birleşiyorsunuz?
Eğer, yeni yapıda anlaşmalarına karşın birleşemiyor-
larsa da gene sormak gerekir
- Birbirinize bu kadar güvenmiyorsanız niçin birleş-
mek istiyorsunuz?
ilçede Incelemelcr yapmi5lafiiı|
AlmanYeşilleri:
Lice'yi askerleryaktı
• Lice'de incelemelerde bulunan Alman
Yeşilleri'nden bir grup eyalet milletvekili
yaptıklan açıklamada Lice"yi askerlerin yaktığını
öne sürerek 25 kişinin öldüğünü, 150 kişinin de
kaybolduğunu öğrendiklerini söylediler.
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN - Alman Yeşille-
ri'nden bir grup eyalet mil-
letvekili. Lice'ye giderek ince-
lemelerde bulundu ve gözlem-
lerini basına anlattı. Yeşiller'-
in Kuzey Ren VVestfalya Eya-
let Meclisi üyesi Siggi Martsch
ve Bremen Belediye Meclisi
üyesi VV'alter Ruflİer. yaptı-
klan açıklamada Lice'nın bü-
yük ölçüde yandığını ve 400
evin ya tamamen ya da kısmen
yıkıldığını bildirdiler.
Alman politikacılar. Olağa-
nüstü Hal Bölge Valisi Ünal
Erkan ve Lice Kaymakamı'-
yla da göriiştüklennı: Kayma-
kam'ın kendilerine ilçenin 150
civannda PKK'lı tarafından
tahrip edildiğını söylediğini
aktardılar. Buna inanmayan
Yeşiller'e göre Lice'de tahri-
bat çoğunlukla sivil evlen kap-
sadığından ve hükümet bina-
lanna zarar gelmediğinden
"Tahribatı PKK değil askerler
yaptı." Halkın ıddiasına göre
"Askerler evlere girdi ve halkm
dışan çıkmasını emrettikten
sonra yere açık sarı bir toz dö-
kerek turuşturdular."
Yeşillerin halktan aldığı bil-
gilere göre Lice'de 25 kişi
öldü, 150 kişi kayboldu. Al-
man politikacılar Lice
olayının Gcneral Bahtiyar
Aydm'ın öldürülmesiyle ilgili
olmadığını da iddia ediyor.
Buna göre General Aydın. 22
ekim perşembe saat 12'-
de öldürüldü. Askerlerin ise
aynı günün sabahı. güvenlik
güçlerini taşıyan bir minibü-
sün Lice çıkışında taranması
üzerine. saat 9"da harekatı
başlattıklan. harekatın bütün
gün ve gece boyunca sürdürül-
düğü iddia ediliyor.