25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET2 3 KASIM1993 ÇARŞAMBA KULTUR Riminili Federico Fellini Roma'da öldü, İtalyan sineması 'ulusal anıt'ını yitirdi... Sinemanın'LatinHorozu' arükötmeyecek! SUNGUÇAPAN Tüm medya günlerdir alarm- daydı, yaklaşık 2 haftadır arük mâkinelere bağlı yaşatılan Ma- estro FeUini'nin ölûmü bekleni- yordu, deneyımli editörler yaz- dan ben kalp krizi, beyin kana- ması. kısmi felç gibi ölümcül sağlık sorunlanyla cebelJeşen bü- yük İlalyan sinema uslası hakkı- ndaki anma yaalanru çoktan hanrda tutuvordu; sinema vazar- lannca tüm Fedenco Fellini dos- yakn çoktan çıkanlmışü arşiv- lerden. çekmecelerden, ölüm beklentısindeydı herkes, "gemi öteki tarafa gitmek için " artık de- mir almak üzereydi kesınkes, tra- jediyle komedi arasmda salına sabna gidip gelen fılmlerini çağnşuran ve uzadıkça uzayan ölüm haberi. tıihayet 31 Ekim 1993'te, Roma'daki basının kapısında nöbet tuttuğu hastane- den geldi. Rimini-1920 doğumlu Fellini. ardında son 30-40 yılı ve yedıden yetmışe herkesi etkile- miş, düşlerle kadınlann başköşe- ye kurulduğu. kendine özgü fılm- leriyle 73 yıllık dolu dolu yaşan- mış. yaşarken mıtosa dönüşmüş bir yaratıcı-büyücü efsanesi bıra- karak perdeyi indirdi sonunda. A.rdında yediden yetmişe herkesi etkileyen, kendine özgü fılmleriyle 73 yılhk dolu dolu yaşanmış. yaşarken mitosa dönüşmüş bir yaratıcı- büyücü efsanesi bırakarak perdeyi indirdi sonunda. Zaten bedensel faalıyetleri en aza inirgenmiş, umutsuz, denn bir komadaydı. Roma'daki L'ra- berto Primo polikliniğınde son filmıni çevıren Maestro. arlık di- renmıyordu azraile karşı ve film nihayet koptu pazar günü Ro- ma'da, bir Akdeniz bilgesı gibi çekti gitti Federico Fellini. Ne çok yazmış-çizmıştık onun hakkında bunca yıldır. bazı fılm- lerini ne kadar da çok sevmıştik (bazen de tepkılerimize neden ol- muştu!). Ve 73'lûk bu büyük si- nema ustasıyla 23'lük gencecik Amerikah aktör River PhoenLv'in ölüm haberleri üstüste geldi, bize de yeni kalem kağıda sanlmak düşrü tanh düşürmek üzere! IBasit kalıplara uyan yönetmen değildi Narsist ve anarşist, trajik ve komik, otobiyografik ve nostal- jik, lirik ve erotik... Bu sıfatlar. eleştirmenlerin Federico Fellini- yi kategorize etme cabalannın ürünü olarak her yeni fılminin çıkışında temcit pilavı gibi öne sürülürdü, ancak basit kabplara kolayca uyan. beylık formüllere sığan bir yönetmen değildir o. "Yarancı yöoetmen sinemasının" vazgeçılmez, "Latin horozu" ola- rak ötedenberi "sinenıanın, bir sirk, cambazhane, delilerle dolu bir gemide yapüan yolculuk serü- veni ve yanİLsama" olduğunu sık sık tekrarlayan usta ve fılmleri üstüne. çevrek vüzvıldan beri hokkalarca mürekkep alüülmış, "Barok göriintü zenginliği. engin çocukluk fantazyalannın derin su- lannda boy atan, sınır tanunaz im- gelerini, düşleri, coşkulu şiireelliği. onla da, onsuz da ediletneyen kadın tutusu ve erotik hezeyan- lan" gibi gerekçelerle açıklanma- ya çabşılmış yığınla yazı, incele- me yayımlanmıştır. "Gizlerin, suçluhıklann, havali bir haremi süsleyen kadınlardan seçilmiş, unutulmaz dişi kahramanlarımn öne çıktığı. tutkulu cinseUiğin. ha- ya1lerin, tabulann sinematografik bir özgürlük alanına güriii günil boşahmı" nitehğındeki Fellini si- neması, tutucu Katolikler kadar doğmatik solcular için de fazla Arük'yaratıcıv önetmensinemasının'> azgeçilmez Vlaestro'nun egpirisinderi Voksttn sinema dünyası şimdi daha bir yoksul ve öksûz. "Dolçe Vita"nın unutolmaı yıldızı Anita Ekberg ile'aziz ve eşsiz' oyuncusu Marcelk)Mastroiaıiiii"Intenista'X1987)filııunde. "uçuk" kaçmışür hep. 1938'de 18 yaşında, parlak Ri- minili delikanlı olarak Roma'ya "indiği" "Yeni GerçekçfliğüT fi- lızlendığı günlerde, Roseflini'nin çıraklığından bolca feyz alan genç Fellini, bukalemunvari de- ğişim yeteneğini, kompleksız anarşistliğini ilkin ustasından öğ- rendi. Sinema yazarhğı, gazeteci- lik, radycculuİc ve çizeriik ettik- ten sonra, senarisüıkten yönet- menliğe yumuşak geçiş yaptığı ilk döneminde "Aylaklar" ve "La Strada" adb "ehnas gibi paıia- yan" iki küçük başyapıt çeken Fellini, hiçbir zaman fazla ente- lektüel olmadı. Kabasaba avant- garde kalıplara oturttuğu fılmle- rini büyük ölçüde otobiyografik yansımalarla belirledi. Sürekli birtakım sınırlan aşmaya uğra- şarak iki cephede savaşan "şak- laban" bir savaşçı gibi eser veren. solun da sağın da hedef tahtası >aptığı Maestro'nun. hayal ve şii- re dayanan yaratma gücünün öz- gün kanşımından örnekler sunan fılmlennde kendini bulur küçük İtalyan burjuvası... Bunca sevil- mesinin. gittikçe İtalyan sine- masının "ulusal anıtTna dönüş- mesınin nedeni, sıradan insanın (erkeğin) onunla kendisini özdeş- leştirmesidır, popülerbğidir. Bir- bırinden cins kadınlar, kocaman göğüsler, büyümeye karşı duru- lan düşler. cinsel hayaller, herke- sin çaktırmadan "örtüştüğü" simge ve görüntulerdir. Fellini fılmlennde arularla günahlann. düşünce kınntılanyla ruhsal du- rumlann denetımsiz "fışkınşına", görüntüsel, "bilinç akışına", soruşturucu "icmono- log"lara ve o rengahenk tempoya kapılmamak ne mümkün? ISancılı geçen sonfilmi Fellinı'nın "fenomene" dönüş- mesi, 30 yıl önce "Tatiı Hayat" ve "Sekizbuçuk"la başlamışür. Bu iki fılmin yarattığı mitosu besle- yen "Satyricon", "Roma", "Amarcord" ve "Casano>a" gibi başyapıtlanndan, geçerek 80'lere gelen Fellini. feminizme karşı maçoluğunu döktüğü "Kadınlar KentT'yle başlayan son dönemin- de yaşlanan bir palyaconun send- romlannı gösteren bir "yorgunhı- ğa" ayak bastı. Adı çevresinde oluşturulmuş o abartıb kultün bı- raz yara aldığı. Nuh peygamber- liğe özenip soylusu. yoksulu, cahıbyle eski bir yaşam biçiminın temsılcisı kahramanlannı bir tek- neye doluşturduğu "Ve Gemi Gi- diyor" ile. uzun bir aradan sonra yeniden bir araya gelen iki eskı kabarecinin öyİcüsü aracıhğıyla aptal kutusu TV'yi bombardıma- na tutuğu "Ginger \e Fred", "Gö- rüşnıe", "Ayın Sesi" gibi son fılmlerine bakıldığında, hayal gü- cünün tıkanıp zanaatkarlığının öne çıktığı görülmektedır. "Gö- rüşme"nin "gişe faciası" da, bu yorgunluğun üstüne tuz biber ek- miştır üstelik. Doğumu hayli sancılı geçen son fılmı "Ayın Se- si"vse ustanın, erotik dürtü ve cinsel fantazyalannın eskisi ka- dar olmasa da, hala su yüzüne vurdueunu örnekliyordu. e^/urekli birtakım sınırlan aşmaya uğraşarak iki cephede savaşan 'şaklaban' bir savaşçı gibi eser veren, solun da sağın da hedef tahtası yaptıeı Maestro'nun lumlerinde kendini bulur küçük İtalyan burjuvası. "Ayın Sea"nde yine kadınlar vardı tabii ki, yaşamın ve (izni- nizle) ölümün gizemiyle yaşblık da girmişti artık FeUini'nin kJ- tabına; her şeyi müzik, renk, aru- nda geliveren buluş ve titreşim- lerle çözümleyıvermişti bir kez daha. Duygusal tonlarda seyre- dip, yer yer bir "vasiyef filmi mi acabâ" ızlenımı uyandırarak. >ıne çocuksu bir düş dünyasının at- mosferine bürünüyordu son İstanbul Festivali'nde gösterilen "Ayın Sesi". Tıpkı "Gecmişine doğnı sinematografık bir sefere çıktığı" o unutülmaz "Amar- çord" ve "Aylaklar"daki gibi. İtalya'nın büyük sinemacılar ye- tiştirmekle ünlenmiş Emib'a Ro- magna bölgesinde çekmişti Felli- ni Ayın Sesi'ni.l960'ta o beybk "soiinli İtalyan" imajını kınnış ve tüm İtalya'da skandallara yol açmış "Tadı Hayat"ı çektiğj Ci- necitta'yı terkedip, Ameirkan sis- temine geçen büyük yapımcı De Laurenrils'ın "Dinocitta"sına(!) kurmuştu setini. Zaten FeUini'- nin sadece fılmleri değil, cekım setleri de hep birtakım sürprizle- rin patlak verdiği, çılgınca, deb- dolu ve coşkulu atmosierleri yansıtırdı öteden beri. Artık Ma- estro'nun esprisinden yoksun si- nema dünyası şimdi daha bir yoksul ve öksüz. Ancak Fellini fılmleri sonsuza dek bu boş kub- bede baki kalacak kuşkusuz. FeUini'nin komaya girmeden birkaç gün önce dostu, fılm eleştirmeni Lietta Tomabuoni ile yaptığı son röportajı 'Bu sevginin tek nedeni fümlerim olamaz...' Knltür Servisi - Federico Fellini, kendi- sini yaşamın ucuna götüren komaya gir- meden birkaç gün önce eski dostu, film eieştirmeni lietta Tomabuoni ile Ro- ma'da tedavi görmekte olduğu Umberto I Hastanesinde bir röportaj yapmıştı. FeUini'nin hastanede geçen günlerini, hastabğı ve geleceğine ilişkin görüşlerini anlatan bu son röportaj Guardian gaze- tesinde yayımlandı. - Neden evine dönroek istiyorsun? Aylardır hastanedeyim ve buna bir daküca daha dayanamayacağım. Teker- lekli sandalye ile hastaneden kaçıp ken- dimi bir kamyonun altına atmaya bile razıyım. Giuüetta ve dostlanmı görmek istiyorum. Ait olduğum yere. evime dön- meyi, kitaplanma, telefonuma kavuş- mayı istiyorum. Odamdaki ışığm gün boyu değişimini seyretmek, evdeki gün- deÜk sesleri. postaamn geçışini dinle- mek ve hayatıma kabaca müdahale eden, kalp krizi geçirdiğim o ağustos ak- şamını hiç yaşamamışım gibi hissetmek istiyorum. Tekrar başlayabileceğime inanmak istiyorum. Değişen durumum- la bırlikte nasıl bir yaşamın beni bekledi- ğini bilemiyorum. Ama burdan çıkmam gerektığini biliyorum: Acil olarak. İşten söz etmiyorum. Şu an için çabşmayı ha- yal bıle edemem. - Ama Visconti "L'Innocette" filmini tekerlekli iskenılede çevirmişti... Biliyorum, bıbyorum. Herkes sürekli bunu sö>lüyor. Ama Visconti bir sa- vaşçı, bir prensti. Zorluklar ve engeller sadece ondaki savaşma isteğini körük- lemeye yarardı. Ben Riminibyim. Kor- kak. tembel. işe yaramaz biri. Ama ger- çekten bundan sonraki yaşamımın nasıl olacağını bilemiyorum. Roma'da hare- ket etmeme, arabaya binmeme yardım edecek genç bir yardımcı bulmam gere- keceğini biliyorum. Bir zamanlar evde bir sakatın yaşaması son derece normal sayılır. evdeki mobilyalardan biri olarak kabul edılirlerdi. Onlarla trajedi yarat- madan normal biçimde konuşuîurdu. Ya şimdi? "Dün gece iyi uyumadı. Bu sa- bah yumurtasının rafadan olmasını iste- dı'. Benim için önemü olan evime dön- mek. bunun beni güçlendireceğine inanj- yorum. - Emir vermeye auşkın bir insanın emir aldığı bir hastâne ortamında yaşaması nasıl bir duygu? Benim için kararlan almak. düzenle- meleri yapmak, seçenekleri elemek ve emirleri vermek çok daha doğal bir var oluş biçimi. Süreklı bağımb durumda ol- maktan nefret ettım. fnsanlara, eşyalar ve hepsinden önembsi çocukluk cağma gerilemekte olan bedenime bağımb ol- mak. Böylesi fıziksel bir evren benim için tümüyle yabancı. çünkü bugüne kadar bsdenimı kendimden ayn tutuyordum. Faşizan jimnastik talimlerinden ve Ka- toliklere özgü şehvet düşkünlüğünden uzak durmanın tek yolu buydu. Ama so- nunda tövbekar oldum. Eğer süpermen olsaydım bu canavarca haksızbklann çoğuna karşı çıkabilirdim. - 30 Ekim Giulietta ile altın evtilik yıl dönümünüz. O güne dönmek istemüy- din? Yıldönümlerini düşünmüyorum. 50 yıl bir insanla birlikte yaşayınca, her şey öylesine doğal gelmeye başbyor ki. kutlamalara gerek kalmıyor. Yine de aynı zamanda bu o kadar muhteşem bir şey ki, gerçek değilmiş gibi de geliyor. - Günlerini nasıl geçirmeyi planbyor- sun? İyileşmeye çahşarak. İki a>n klinikten doktor ve terapistler rehabibtasyonu- mun sürmesıni sağlavacak. - İyi olacağına inanıyor musun yoksa bu konuya karşı kayıtstz mısın? Kayıtsız değılim. Bugüne kadar ivi gi- den kaderime güveniyorum. - En çok neyi özlüyorsun? Kendimi özlüvorum. Eskiden var olan beni. - Ölümü hiç düşündün mü? Ölüm, kaçış, v azgeçiş gjbi soyut konu- larda yüce ya da asil düşünceler üretme- sıni bilmiyorum. Sanınm hasta insan- lann çok azı ölümü düşünür. Hastanede hıç de iyi vakıt geçirdiğim söylenemez. Her şevden önce etkilendim \e öfkelen- dım. Âraba kazası geçinp parçalanan gençleri gördüğümde ve sonsuza kadar sakat kalacaklannı öğrendığimde öfke- den kudurdum. Bu kabul edılmesı ola- naksız bir anlamsızbk. Tüm bu gördük- lenmı, belki olmasına engel olurum dıve filme çekmek istedim. Sağlık personeb- nin, insanüstü işler v apan bu kahraman- lann, bu azizlerin, kokuşmuş sağlık sis- temi yüzünden, politikacılann hırsız, sendikalann çürümüş obnası yüzünden böylesine düşük maaş almalan da beni delıye döndürdü. İtalya'nın nasıl yöne- tildiğini düşündükçe bogulacak gibi olu- yorum. Politik bir tavır almak istemem ama, şu son birkaç aydır tanık olduğum olaylar beni çok kızdırdı. Kendimi Don Kişot gibi, bir şeyler yapmak zorun- daymış gibi hissettim. - Değiştinnıi? Gözlemlemeye her şeyi yalayıp yut- maya haar görmek ve öğrenmek isteyen öz kişiliğim değişmedi. Ama bedenimle olan Uişkim değişti. Eskiden bedenimi bana itaat etmesi. benim için işlemesi ve bana zevk vermesi gereken bir hizmet- kar olarak görürdüm. İnsan hastalaru- nca gerçek patronun kim olduğunu anh- yor. Tam tersine, seni hapseden asbnda bedenin. Aayla ilişkim değişmedi. İn- sanlann, Katobk kıbsesi ve faşizm ta- rafından acı çekmenin kader olduğuna ve onurla karşılanması gerektiğine inandınldıklan bir dönemde yaşamış ol- mama rağmen acı miti beni hep sıkmış ve sabırsızlandırmıştır. - Seni en çok kaygılandıran ne oldu? Yalnızbk. Riminı'de kalp knzi geçir- diğim gün yardım edecek kimseyi bula- madım. Hep, önceden bazı sinyaller abp bunlan yorumlayabildiğim için kendimi şansb sayardım. Ama yanıbTiışım Beş altı ay önce rüyamda yaratıcı taraftan bir çağn aldım. Bana tekrar çalışmaya başlamamı söylüyordu. Yine de hasta- lanınca ne kadar çok sevildiğimi de an- ladım. Bu sevginin tek nedeni fılmlerim olamaz. Başka bir şeyler daha yapmış ol- mabyım, ama ne olduğunu hatırla- yamıyorum. Roma dönemine ait 4 heykel AMASRA (.AA)- Zonguldak'ın Amasra ilçesinde, sanayi sıtesi inşaatı sırasında bulunan ve Roma dönemine ait olduğu belirlenen 4 heykel, toprak altından çıkanldı. Amasra Müzesi Müdürü Niyazi Taşçı. 10 günlük çalışma sonucu toprak altmdan cıkanlan heykellerin MS 2. yüzyıla ait olduğunu söyledi. Taşçı, bulunanlar arasında yer alan imparator heykeh'nde, savaş elbısesi gıydirilmiş savaş tannsı Atena, hayab' yaratık uçan Nike taçlandırması, aslan motıfli Iskender başı, kartal ve koç motiflerinin yer aldığını kaydetti. Heykeller. kesin tespit yapıldıktansonra müzede sergilenecek. Kültür Bakanhğı şiir yarışması ANKARA (AA) - Kültür Bakanlığj Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü'nce. Cumhuriyet'in 70. yüdönümü kutlamalan çerçevesinde, halk şairleri arasında düzenlenen "Atatürk, Cumhuriyet ve Demokrasi" konulu şiiryanşması sonuçlandı. Kültür Bakanhğı'ndan yapılan acıklamaya göre. yanşmada Musa Merdanoğlu'nun "Dikkat Et" şiıri birincilik ödülüne, Maksut Koca'nın "Mustafa Kemal" şiiri ikincilik ödülüne. YılmazÖzer'ın "Cumhuriyet. Demokrasi. Atatürk" şiiri de üçüncülük ödülüne değer görüldü Yanşmada aynca. üç halk şairine de mansiyon verildi. Ali EkberGülbaş'ın "Atatürk. Cumhuriyet. Eİemokrasi" adb şiiri birinci mansiyon ödülü alırken. İmsak Kılıç'ın "Cumhuriyet Yazıbr" şiiri ikincilik mansiyonuna. İsmail İpek'in "Aşkım Demokrasi" adb şiın üçüncülük mansiyonuna değer bulundu. Ödül alan şiirler. değerlendirme kurulu tarafından yayımlanmaya değer bulunan 40 adet şiirle birlikte kitap halinegetirilecek. 'Hayvan ÇiftüğV Bursa'da BURSA (AA)- Türkiye ile İngiltere arasındaki diplomatik ılişkilerin 200. yıldönümüetkinlikleri çerçevesinde. İngiliz Northern Stage Tiyatro Topluluğu'nca "Hav'van Çiftliği" adlı oyun 15 kasımda Bursa'da sahnelenecek. İngilız Kütür Derneği İstanbul Şubesı ile Devlet Tiyatrolan Vakfı Bursa Şubesi'nın düzenlediği etkinlik. Ahmet Vefık Paşa Devlet Tıyatrosu'nda izlenime sunulacak. George Orvvell'in aynı adlı romanından Ian Toolbndge tarafından uyarlanan. Alan Lyddıard'ın yönettiğı oyunda. İkincı Dünya Savaşı'nın son yıllannda Sovyetler Birliği ile müttefık olan İngiltere'deki liberallerin, Stalin hükümetınin uygulamalannı başanlı bir sistem olarak görmesi hicvediliyor. Derneğin sanat işleri sorumlusu Leyla Tonguç. İngiltere'nin Northern Stage Tiyatro Topluluğu'nun özellikle görsel oyunlara ağırlık verdiğini kaydederek. İngilizce sahnelenen oyunda akıcılık ve uluslararası anlatımm dans ve müzikle sağlandığıru söyledi. Salah BirseVden' Varduman' Kültür Servisi - Salah Birsel. uzun süren suskunluğunu, Yapı Kredi Yayınlan arasındançıkan "Varduman" adlı kitabıyla bozdu. Kendine özgü dili ve sözcükleriyle kurduğu şiir yapısının son bütünlüğünü sunan •'Varduman", Salah Birsel şiirinin kısa bir tarihçesidiyede anılabilir. Türk şiinnin en önemü ustalanndan biri sa>ılan ve uzun yıllar kısa aralarla dergilerde gördüğümüz Salah Birsel şiirinı bir bütün olarak okura sunan Yapı Kredi Yayınlan daha önce de yazann "1001 Gece Denemeleri"nin son halkasını oluşturan "Gandhi ya da Hint Kirazının Gölgesinde"yi okuru ile buluşturmuştu. Son bölümde Tahir Alangu'nun "Salah Birsel'in Odası"' başbkb yazısı da yer ahyor. "Varduman", Salah Birsel tiryakileriiçin... Müzik araştırması yarışması TRABZON (Cumhuriyet) - Trabzon'da yayımlanan aylık Mavi J^ota dergjsı. Nimet Koray adına birmüzik ödülü düzenledı. Seçiciler kurulunu Ertuğrul BayTaktar. Koral Çalgan. Necati Gedikli. Suna Kan, Ersin Onay. Teoman Onaldı, Leyla Paır. Muammer Sun, AL Uçan, İlhan Usmanbaş ve Faruk Yener'in oluşturduğu Nimet Koray İnceleme-Araştırma Müzik Ödülü'nde birinci seçilen yapıt sahibine 8 milyon lira para ödülü verilecek, aynca yayımlanarak telif hakkı ödenecek. Son katılma tarihi 15 mart olarak belirlenen Nimet Koray İnceleme-Araştırma Müzik Ödülü Y'anşmasf nın konusu, "Günümüz Türkiyesi'nde Müzik Türlerinin Ulusal ve Evrensel Ölçütler Açısından Durumu". Yanşmaya katılacaklann yapıtlanru Müfıt Semih Baylan, Mavı Nota müzik dergisi, PK. 205.61004. Trabzon adresine göndermelen gerekiyor. 'Nezih Ölüm Gardiyanları' Kültür Servisi - Hale Tenger'in "Nezih Ölüm Gardiyanlan: Bosna-Hersek" başbklı sergjsi, yann Kadın Eserleri Kütüphanesi'nde açıbyor. 30 kasıma dek sürecek sergi. "yeni dünya düzeni" terimıni söylemıne henüz katan 20. yüzyıl insanım, "medeni" Avrupa'nın ortasında yaşanan bu trajedi üzerine düşünmeye davet ediyor. 864 kavanoz ve içlerindeki smda koruma aİtına alınmış 864 fotoğraf ve yazı, Bosna-Hersek'te yaşananlara seyirci kalan bir dünyaya dair. 864 kavanozda toplanan ymapıtlar, Haliç kıyısındaki Kadın Eserleri Kütüphanesi'ninalt katında bir odada sergileniyor. VatiHk engetine kınama Kültür Servisi - Edebiyatçılar Derneği. derneğin 1992 Onur Ödülü Altın Madalyası sahibi Cahit Külebi'nin Aydın'da yapacağı konuşmanın vablık tarafından engellenmesinı kınadı. Cahit Külebı ve Sami Karaören, okurlan ve edebiyat dostlan ile söyleşmek üzere Aydm'a davet edilmişlerdı. Program, Anayasa Mahkemesi üyebğine atanan, zamanın Aydın Vabsi Lütfı Tuncer'ın verdiği kişisel kararlaengeÜendi. Edebiyatcılar Derneği'nden yapılan açıklamada, "Kişisel kararlara dayanan bu gibi engellemeleri kınıyor ve düşünce ile anlatırn özgürlüğünün her türlü engeli aşacağım bir kez daha yineliyoruz" denildi. TOBA Vtiyatro kuruyor ANKARA(AA)- Devlet Tiyatrolan Genel Müdür Yardıması ve TOBAV Başkaru Tamer Levent, Devlet Opera ve Bale Çalışanlan Vakfı'nın (TOBAV) ocak ayına dek bünyesinde kuracağı tiyatro ile bugüne dek çeşıtli nedenlerle açıkta kalan sanatçı adaylanna istihdam sağlanacağım kaydetti. Levent, bu çabşmanın gelecekte sanatsal alanda özerk bir sanat kurumunun oluşmasına yol açacağını beb'rtti. Levent. konservatuardan mezun olduğu halde son üç yıldır görev alamayan sanatçı adaylannın TOBAV'ın kuracağı tiyatrolarda değerlendirileceğini söyledi. İlk etapta. İstanbul, İzrnir, Adana, Antalya. Diyarbakır. Trabzon ve Ankara'da, TOBAVın tiyatro kuracağını anlatan Tamer Levent, bu kapsamda belediyelerleişbirliğinegidileceğini bildirdi. Levent, şöyle dedi: Ocak ayına kadar bu çabşmayı tamamlamak ve sanatçı adaylanna iş sağlamak istiyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle