Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
••ı
3 KASIM 1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET 2 SAYFA
TELEVIZYON
Televizyon, çocuk istismannın bir diğer adı mı?
Ölümle şakalaşan yeni birnesil
FİGENYANIK
Televizyonun çocuk gelışimi üzerin-
deki etkilerine ilişkin yapılan çalışma-
lar ne yaak k; yeterli sayıda \e güveni-
lırlikte değil.
Praükte eşit şartlara sahip ancak te-
le\izyon ızleme değişkeni açısından
farklı gruplar oluşturabilmek ola-
naksız. Ancak. ömeğin şıddet gibi bel-
li bir temayı ışleyen programlan izle-
meye maruz bırakılan çocuklarla, şid-
detten yoksun programlar izletilen ço-
cuklararasında. programdan sonra ne
gıbi farkbbklann olduğunu gözlemek
mümkün olabilmektedir Deneysel
çakşma güçlüğü nedeniyle. konuya
ilişkin olarak ileriye sürülen fıkirler.
çocuk psikolojisini tanıyan uzmamn,
oluşturulan programın taşıdığı öğeler-
le. çocuk eğitimi ilkeleri arasındaki pa-
ralelligi inceleyerek fıkir yürütmesin-
den. sezgilernle değerlendirmesinden
ıbarettır.
I Çocuk saldırgan
Idavranışları taklit ediyor
Çağımızın en etkili ıletişim aracı
olan televizyon. bu gücünü, sözel me-
sajlan görüntüyle desteklemesinden.
düşünceden önce duygulara hitap et-
mesinden dolayı elde etmektedir. Gün
içinde yaklaşık 7-8 saatin bu larz bir
mesaj bombardımanının ızlenmesıne
aynlması, ona. doğal olarak bireyin
nasıl davranacağına, neyi seçeceğıne
etki eden bir otorite olma hakkını da
kazandırmaktadır. Olaya çocuk açısı-
ndan bakıldığında kişiliğj "heniiz geliş-
mekte olan" bir canlının gelişimine
müdahale etme durumu söz konusu
olmaktadır. Bu olgu çocuğun gebşımi-
ne olumlu katkılar yapabileceği gibi
son derece olumsuz katkılar da yapa-
bilir. Bu sorumluluk ise yayın politi-
kasını ve felsefesini biçımlendiren yö-
neticilere ve yapımalara aittir. Tele-
vizyon tabii ki bir araç olarak tek başı-
na çocuğun gelişimini etkileyen bir
olgu değil. önemli olan iletilen mesajın
ne olduğu ve nasıl etkileyebileceğidir.
Saldırganhk konusunda yapılan
araşürmalar sonucu, çocuklann saldı-
rgan davranışlan taklit ettiği belirlen-
miş.
TV'NİN ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Televizyon tabii ki bir araç olarak tek baş-.ı? çocuğun gelişimini etkileven bir
olgu değil, önemli olan iletilen mesajın ne < r jğu ve nasıl etkileyebileceğidir.
Mehmet, 4 yaşına henüz yeni
girmişti. Birgünçaresizbiryüz
ifadesiyle annesinin yanına gelip
neden kendi elinden de iplik
çıkmadığın! sordu. Oysa neredeyse
birmakara iplik yutmuştu. Artık
"Öriimcek Adam" gibi elinden
çıkan iplikle bir ağ yapıp duvarlara
tırmanmak istiyordu. Küçük
Mehmet. "Öriimcek Adam"
hayranlanndan sadece biriydi.
7 yaşındaki Onur ise ısmiyle
çağnlınca bakmıyordu. Annesine
ve ablasına sevgisini vumruk ya da
tekme atarak gösteriyordu. Ö bir
Ninja'ydı; arkadaşlanyla
oluşturduklan çetede hepsi birer
Michelangelo ya da Donatello'ydu.
Bir sabah okuldan çok erken bir
saatteevedöndü. Burnukanı>ordu
ve y üzünde darbe izleri vardı.
Annesinin zorlamalannaa rağmen
uzun süre konuşmadı. Sonra yavaş
yavaş adeta zafer kazanmış bir
komutan gibi; "Onlara derslerini
verdik. Artık okuldaki tek Ninja
Kaplumbağalar biziz" dedi.
Hergün evlerimızin içındeen
işlevsel yerde durup çalışan bir
aygıttan "insanüstü. her şeyi ya-
pabilen yaratıklar" görerek
büyüyen yeni bir nesil yetiştiri-
yoruz. Toplumsal yaşamın içine
bütünüyle giren televizyonun
varlığını kabullendik: ama onun
çocuklara şiddeti varoluş bıçimi
olarak kabul ettirişinden hiç hu-
zursuzluk duymuyor
muyuz?Neredeyse tarihe "duyarsız
laşma çağı" olarak da geçebilecek
birdönüm noktasında. yüzyıllardır
sı rtımıza yüklenen iç ve dış
savaşlardan, ister örgütlü ister
değil şiddetin her türünii
benimsemekten ve sonuçta banş
çığlıklan
atarken her an yeniden ürettiğimiz
•'şiddetin" çocuklannı
yetiştirmekten mutlu muyuz?
Çağımızın "nasıl" tanığıyız?
Basına yansıyan bazı çocuk ya da
yetişkin intiharlannın ardında ya-
tan neden olarak televizyonun
gösterilmesi yeterince
tedirgin edici değil mi? Çocuklara
ev içi ortamda anne baba kadar,
hatta bazen onlardan daha yakın
olabilen televizyon ve televizyon
kahramanlannın, onlar üzerindeki
etkilerini tartışmanın değil. bu
gidişe çözüm yollan üretmenin
zamanı gelmedi mi?
Bizim hayal kahramanlanmız
birer insandı: erdemli, bilgili, cesur
ve ilerici... Şimdi çocuklann
hayallerini, televizyondan
tanıdıklan bu insanüstü.
konuşarak hatta kuvvetle bile
yenemeyecekleri ve kendilerine
benzemeyen birtakım yaratıklar
süslüyor. Çocuklar, doğduklan
andan itibaren evin birparçası
haline gelmiş ekranlarda gördükleri
birtakım yaratıklann gerçek ol-
madığına nasıl ınanabilirler
0
Bir de kendilenne zaman ayıra-
mayan. yeterli ilgiyi göstermeyen ve
daima meşgul anne babalann
çocuklanysa onlar..
IŞiddetedayalı
topluma doğru
Daha önemlisi. çocuklardaki saldır-
gan Oavranışlann daha çok devamlı
televizyon ızleyenlerde görüldüğü ve
televizy ondaki şıddet unsurlanyla ilgi-
lı olduğu saptanmış. (Stewart. 1969).
(Heinfeld. 1972). Televizyon prog-
ramlanna içerikleri açısından
bakıldığında. cinsellik ve saldırganhk
ağırlıklı mesajlar verdiği görülmekte-
dir. ABD"de yapılan bir çalışma, ço-
cuklann liseyi bitirinceye kadar 20.000
saat televizyon izlediğini, bu süre zar-
fında 40.000 cinayet gördüğünü tespit
etmiştir. Günde ortalama 2-4 saat tele-
vizyon izleyen bir çocuk. 12 yaşına
geldiğınde 8.000 cinayet. 100.000 şid-
det olayına tanık olmaktadır. Ne var
ki gercek yaşamda, gün geçtikçe daha
şiddete dayalı bir toplum durumuna
gelmemize karşın şiddete bu kadar
rastlanmamaktadır. Gerçek yaşamda.
ortalama bir Amerikalı, tek cinayet
bile görmez. Cinayet. Yunan tiyatro-
sundaki gibi görülebilecek bir şey de-
ğil. duyulup işitilecek bir şeydir.
Bu sonuç üzerine ABC. NBC ve
CBS televizyonlan programlannda
şiddetin azaltılmasına karar verdiler.
Bir programın izlenebilir olması için
izlenebilecek en ucuz yol. bilindiğı gibi
şiddet ve cinselliği kullanmaktır. Tüm
canlılann gelişim tanhi boyunca bu iki
temel içgüdüye ihtiyacı vardır.
İnsanda "cortex" geliştiğinden beri
bu temeî içgüdüler. toplumsal sı-
mrlandırmalarla karşılaştı ve bastın-
lmak zorunda kalındı. İzleyici için
bunlan açığa çıkarma olanağını bula-
bilmesi açısından izlenebilir olan bol
şiddetli. bol cinsellikli programlar.
yapımcı için de bol kazançlı olmak-
tadır. Olaya bu açıdan bakıldığında za-
rarlı çıkanlar, çocuklar gibi görünüyor.
Çünkü çocuk. zihinsel süreçlerindeki
özelliklerinden dolayı. izlediklerini ye-
tişkinler gıbi algılamaz ve yetişkinden
farkb bir biçimde etkılenır. Doğal ola-
rak televizyon karşısında esir olan ço-
cuklann model olarak alacağı tipler de
kendilerine frekansı en yüksek biçim-
de sunulanlar olacaktır. Çocuk güce
özendiği. lçuvveti aradığı için vapımcı
onun bu ihtiyacından yola çıkarak.
güçlü, saldırgan. problemlerini kaba
kuvvetle çözen, sempatik. sihirlı ve tü-
kenmez güçlerivle her şeyin üstesinden
gelen medya kahramanlannı yarat-
maktadır. Bu kahramanlann kötülük-
le savasıyor olması ise sadece saldı-
rgan davranışı rasyonalize etmek.
hakb hale getirmek için bir bahanedir.
Önemli olan güçlü, silahlı olmalan ve
şiddet yoluyla problemleri çözmeleri-
dir. Bu tarz mesailann sıklıtn, kahra-
manlann sevimblikleriyle birleşince.
bir de iyi kalpli oluşlan vurgulanınca.
çocuğıyj,,punlara öykünmemesi için
bir sebep yoktur.
TV'nin geleceği
tartışılacak
5.Avrupa
Televizyon
veFilm
Forumu
İstanbul Haber Senisi - S.
Avrupa Televizyon ve Film
Forumu, 4-6 kasım tarihlen
arasında. İstanbul CONRAD
Otel'deyapılacak. Forumun
bu yılki teması "Televizyoııun
geleceği". Satel ve Anadolu
pniversıtesi"nin işbirliği ile
İstanbul"da gerçekleşecek
forumda: uydu ve kablolu
televizyon ekonomisi,
izleyiciler ve programlardaki
farkhlaşma, sınırötesi televiz-
yon ve kültürel özelhkleri. ha-
ber programcılığı, yeni
yayıncılık teknolojisi ve
bunlann Avrupa fılm
endüstrisi açısından sonuçlan
ele ahnacak. Forumun 250 üst
düzey katıhmcılan arasında
Avrupa Topluluk Komisyonu
üyesı Prof. Dr. Joao de Deus
Pinbeiro, TBMM üyesi tsmail
Cem, TRT Genel NÎüdürü
Prof. Dr. Tayfiın Akgüner,
Satel Yayın Kurulu Başkanı
Ercan Arıklı. Avrupa Medv a
Enstıtüsü Başkaru Dr.
Francisco Pinto Balsemao
bulunuvor. 5. Arupa
Televizyon ve Film Forumu
için Av rupa"da kitle ıletişimi
alanındakı önemli araştırma
kuruluşlanndan biri olan ve
merkezi Düsseldorf ta
bulunan Avrupa Medya
Enstitüsü temsilcisi de
Anadolu Üniversitesi ve
Şatel'in davetlisi olarak
İstanbul'a geldi. Forum.
med\ a profesyonelleri, ı-
politikacılar ve izleyici
temsilcileri arasında
etkileşım ve tartışma olanağı
sağlayacak.
Yüksek
Tansiyon
Türkıve Cumhunyeti'nin
kuruluşunun 70. yılını
kutladığımız günler içinde
bulunmamız nedeniyle
"Yüksek Tansiyon" bu haftaki
konusunu "2. Cumhuriyet"
tartışmalanna ayırdı. Erhan
Akyıldız'ın yönettiği
programda Ali Sırmen ile
Mehmet Altan'ın "2.
Cumhurivet" tartışması ekrana
gelıyor. (HBB, 22.45)
Şifreçözücülerkaraborsaya düştü
İstanbul Haber Senisi- Sayılan ve
erişme alanlan gitgide artan kablolu
TVler girişimcilerin iştahını kabartıyor.
Şu anda, "Astra" sistemine bağlı üç uy-
dudan Avrupa üzerine yayın >apan
yaklaşık 50 kablolu televizyon istasyo-
nu var. Astra antenlerinin fıyatı 300
mark civannda. Ama bir izleyici bütün
Astra vayınlannı almak istediğinde. bu-
nun üç-dört katını gözden çıkarması ge-
rekiyor. Çünkü bu 50 kanalın yansı, an-
cak pahah şifre çözücü eklenmiş televiz-
yonlarla izlenebib'yor.
TV7
pazarı günden güne
hareketleniyor
Avrupa kablolu TV pazan günden
güne daha çok hareketleniyor. Her ay
birkaç yeni kanalın pazara katıldığını
görüvoruz. Bu kanallarla birbkte abone
sa>ısı da artmakta. Fransız "Canal
Ptus"ün şimdiden 3.6 milyon müşterisi
var. İngjbz ^ky" kanallannın ise yak-
laşık 2.5 milyon izleyicisi bulunuyor.
Almanya'nm tek kablolu istasyonu-
nun adı "Premiere". Merkezi Ham-
burg'ta. Üye sayısı yaklaşık 700 bin do-
BHPIckJ ayılan ve erişme
alanlan gitgide artan
kablolu TV'ler
girişimcilerin iştahını
kabartıyor. Şu anda,
Avrupa 'va yayın yapan
yaklaşık 50 kablolu TV
istasyonu var
layında (1993 sonlan). Sinema fılmleri-
ni, spor ve çocuk programlannı bir ara-
da sunuyor. "Priemere" 750 bin müş-
teriye 1994"ün ilk aylannda ulaşmayı
hedeflemekte. Bütün kanallar gibi on-
lar da geleceği canlannı sıktı. Al-
manya'da yeni bir kablolu TV istasyo-
nu daha kurulmaktaydı. Avustralyab
kitle iletişim araçlan imparatoru Mur-
doch kendi kuruluşu "Selco" araalı-
ğıyla Almanya'da 1 Ocak 1994"ten
başiayarak Ingilizce yayın yapmayı ta-
sarlıyordu.
Murdocb'un bu yayınlan. kendi ku-
ruluşlanndan paket programlarla dol-
duracağına kuşku yok. Bunlann içinde,
TV çevrelerinde îfıgiliz "BSkyB" diye
bibnen kanal grubu başı çekecek.
"BSkyB" şimdilik şu istasyonlardan
oluşmakta: "Country Music TV, Family
Channel. Amcrikan abşveriş kanaîı
QVC, belgesel kanalı Discoverj, gençlik
kanalı Nickelodeon, VtTV'yi yayınlavan
VH1". Bunlara bir spor kanalı eklemek
isüyorlar. ama lisans konusu henüz hal-
ledilmedi.
Söz konusu istasyonlara, sadece
İngiltere ve İrlanda'ya yayın yapan
"The Movie Channel, Sky Movies Plus,
Sky Movies Gold" adb kanallan da ek-
lememizgerekiyor.
Kısaca Murdoch. günümüzde bu işin
kaymağını yiyen adam durumunda.
Eğer Avrupa"nın öteki ülkelerinde. ör-
neğin Almanya üzerinde de yayın hakkı
elde edebilirse önünde kimse durama-
yacak. Şu sıralar bunun için yoğun bir
sayaş veriyor.
İstasyonlann çoğalması. şifre çözü-
cülüğü yapan kesimin yüzünü güldür-
dü. Televizyon mağazalannın rafla-
nnda artık bu aygıtlara özel bir yer
aynbyor.
İster korsan. ister yasal üretim olsun,
hepsi piyasada. Karaborsada. daha çok
İskandinav ülkelerinin porno yayı-
nlannı izleten şifre çözücüler rağbet gö-
rüyor. Bunlar "TV 1000. Film Net" ve
"Red Hot Teloision". Bu istasyonlann
hepsi farklı yayın şifreleri kullanıyor.
\IZU YAĞMACt*AMLAMtNA GEL£N ADI
!L£ VELOClGAProR.C</£LOSf/ŞAPrr>f<L)
FOS/'Ü, 19?f y/UNOA GO8/' ÇOLÜ'N-
DE 8ULUMMUŞ7Z//Z. SO MİLrOM Y(L ÖN-
C£ YAŞAMfÇ OO4M BU KÜÇÜfC E7~O-
gUG (jCoe-LuGOSAUR.), 2-2,5 METR£
UZaNLUĞUMPA, H4FİF g/R DİMO2OİZ-
DU. ANCAK, rüM_ Ö2£LÜ*L£R SÖ2
NO6
OLPa-
ĞU . f'A/CE
SOA/
7O
DİMOZ-OROU.
PA
, <SÜÇLÜ
Ç £ l
e L & Ç
P/&. ÖZELUftLE DE A&O A
RlNDAKf ZO SANrr'Ml 6£Ç£N
& A A Z A A
/
VELOCıfZAPTOfluM
Sû/ü KALİNP£ Al/tAND/
GfMf, 8ÖYL£C£ BÜYÜ&
D&LARA ff'LES/fL
DüŞÜUMEKT£..
GECE FİLMLERİ
Genç Aslanlar
(Young Lions )-1908 Doğumlu ABD'li yönetmen Edvv ard
Dmytry k hemen her türde başanlıfibnlereimzasını
atmıştı. "Genç Aslanlar" da Marlon Brando,
Montgomery Clift ve Dean Martin gibi oyunculan bir
savaşmelodramında birarayagetınniş. Marlon Brando,
hırsb, gaddar bir Nazı subay ı rolünde. Cbft ve Martin önce
çatışan, sonra birbirlerini anlayıp uzlaşan iki ABD
subaymıcanlandınyor. Dmytryk'in I958yapımı 167
dakiİcabk çalışması, İkınci Dünya Savaşı üzerine yapılmış
kalbürüstü filmlerden bın olarak kabul edilir. "Genç
Aslanlar'"da Nazi
subay ını canlandıran
Brando (l 924), sanat
yaşamına 194O'lı yıllarda
tiyatro oyuncusu olarak
başlamıştı. Ünlü "Actors
Studio"nun en parlak
oyuncusuydu. Tenesse
VVilliams'm "Arzu
Tramvayı (A Steetcar
named Desire)" adlı
oyununun 1947"de
Broedway "de ilk
sahnelenışınde, Elia
Kazan'ın yönetiminde
başroleoçıktı veçok
başanlı oldu. Brando
1950'li yıllarda sinemaya
geçti ve kalıplaşmış
oyunculuk anlayışmı
sarsan ilginç yorumlanyla ününü pekıştirdi. Fred
Zinnemann"ın "Erkekler( The Men. 1950)" adlı yapıtı ilk
filmiydi. Daha sonra "Arzu Tramvayf'nın sinemaya
uyarlamasında. yine Abe Kazan'ın yönetiminde oynadı.
Bunu birçok ödül kazandığı "Rıhtımlar Üzerinde". Viva
Zapata. Julius Sczar gibi başanlı filmler ızledi. 1960'larda
unutulur gibi olan ve yeteneğine yakışmayan sıradan
rollerdegörünen Brando. 19701ennbaşındaCoppola'nın
"Baba" ve Bertoluccı'nin "Paris'te Son Tango'" fiîmiyle
yeniden yıldızlaştı. Son yıllarda pekfilmyapmıy or ve kısa
süre göründüğü y apımlardan yüksek ücretler almasıyla
kendisinden söz ettıriyordu. "Genç Aslanlar"da aynca
Hope Lange. Barbara Rush. Maximilian Schell. Lee Van
Cleefgıbı oyuncularda izlenebilecek.
fdne 5, 20.15)
Başka Birinin Kızı
(Somebodvs Daughter)- zlaman zaman uluslararası
yıldızlarla gosterişlı filmler yapan Joseph Sargent'dan bir
TV fılmı. Başrollerini Nıck Mancuso ve Nicolette
Sheridan"ın paylaştığıfilmde,striptızci bir kızla polis
arkadaşının yaşadığı serüven anlatılıyor. Genç kızın polis
sevgilisi. yüksek düzey deki bazı bürokratlann çevirdıği
ışler hakkında bılgı edinmıştır. Bu durum başının derde
girmesıne sebep olacaktır < TRT3,20.40)
İntikam Harekatı
(Act of Vengeanceo. A
trueStorv)lnterstar'ın
"İntikam Harekatı"
admıyakıştırdığı 1985
yapımı bu film. 1969da
yaşanmış gerçek bir olayı
ele alıyor. Sendıkacı Jock
Yablonskı (Charles
$JuW
ocaklannı|a ve "san
sendika" içinde dönen
dolaplan açığa çıkanr,
kendi sendikasını
kurararak mücadele
etmeyi dener. W.A.
Boyle(WilfordBrimley).
işadamlanna yakınbk duyan bir sendika bderidir ve
Yablonski'yı engellemek için her yola başvurmaya
kararlıdır. John Mackenzie'nın yönettiği filmin
senaryosunu. Trevor Armbnstefin bir romanmdan Scott
Spenceryazmış. Phil Meheux" ünün görüntülediği yapımın
müziği Frankie Millenn imzasını taşıyor. Ellen Burstyn.
Robert Schenkan ve Hoy t A.\ton fılmın dığer oyunculan.
92DkY İnterstar, 20.45)
Kahverengi Giysili Adam.
(The Man in the Brown Suit)Çoğu yapıtı fılme abnan veya
TVdızisinedönüştürülen AgathaChristiel 1890-19^6)
polısıy e edebiy atın en tanınmış adlanndan biri. Ne yazık
ki uyarlamalann pek azı. yapıtlannın düzeyini
yakalayabildi. Son yillarda yapılan en iyi Agatha Çhristie
uyarlaması. John Guillermin'in y önettıği "Nirde Ölüm (
Death on tne Nile. 1977)" ıdi. Bugeceatv'ninsunacağı
"Kahverengi Giysili Adam" orta hallı bir uyarlama
nitebğinde Alan Grint'in yönettıği y apımda. olaylar.
Agatha Christie'ningözdeekzotık mekanlanndan
Mısır"da geçiyor. Amarikab bir turist kadın. cınayete tanık
oluyor vededektif gibi suçluyu bulma uğraşı veriyor.
"Kah% erengi Giysib Adam" daha çok polisiye
meraklılanna seslenen bir TVfilmi.Stephanie
Zimbalist.RueMcClanahan, Tony Randall, Edward
Wood\vard ve Simon Dutton fıbnin başlıca oyunculan.
(atv, 21.il.)
Kavgasız Yaşayalım
Genç kız, babasmın yanında şoför olarak çalışan
delikanlıyı sevmektedir. Zengin baba. kızını ailenin tek
çocuğu olan şımank. sorumsuz biriyle evlendirmeye
kalkıncaişleriyicekanşır Sırn Gültekin'in 1963"te
yönetmenliğini ve yapımcılığmı üstlendiği. Safa Önal'ın
senaryosundanalınansiyah-beyaz "Kavgasız Yaşayabm",
otuz yıl öncesi sinemasının özelliklerini taşıyan sıradan bir
aşk ve şalonfilmi.Oyunculan Leyla Sayar. Yılmaz Duru,
Varol Ürkmez. MahirÖzerdem. YusufSezgin. Suzan
Avcı, Özdemir Han. Filmin başında Erman Şener
konuklarla söyleşı yapacak.
(TRT1,22.30)
Boyacı
Yoksul ve iyi niyetli bir ayakkabı boyacısı. bir genç kıza
gönlünü kaptınnca. beklenmedık olaylarla karşılaşır. Sırn
Gültekin'in I966'daSadıkŞendil"insenaryosundan
uyarladığı "Boyacı". kenar mahalle ortamında, sıradan.
basit insanlar arasında geçen sudan bir aşk öyküsünü
anlatıyor. Bu siyah-beyaz yapımda dönemin güldürü
tipleri Sadn Abşık-Çolpan İlhan çifti başrolü paylaşıyor.
(interstar, 00.15)
Hırçın Kadın
Yatılı öğretmen okulunu birindlikle bitiren Zerrin'i
(Hülya Koçyiğit), müdiresi yüksekokulda okutmak ister.
Öğretmenbk yapmayı düşleyen Zernn. babasının yanına
gıdıp atanmasını beklerken. eşki bir arkadaşına rastlar.
Sonra olaylaryön değiştirir. Özdemir Hazar'ın
romanındanBüjentOran'ınsenaryolaştırdığıve
yönetmenliğini ÜlküErakalın'ınyaptığı 1967 yapımı
"Hırçın Kadın"", romantik bir aşk öyküsünü anlatıyor.
Oyunculan Hülya Koçyiğit. İzzetGünay.Salih Güney,
Reha Yurdakul. Nevin Nuray.
(TRT1,04.00)