25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 HAZIRAN1992 PAZARTESI EKONOMI BORSA NOTLARI ABDURRAHMAN YILDIRIM 20001i yıllarda borsamn potansiyel geleceğiSalı günü binde 7 olarak açıklanan enflasyon rakamlan, son 10 yıhn en dü- şük mayıs ayı fıyat artışlanydı. Enflas- yonun gazetelerde yer aldığı gün borsa, yüzde 1.8 değer kaybederek 3142 pua- na indi ve 1992 yılının en düşük düzeyi- ne geriledi. Enflasyonun taban yapüğı bir dönemde borsanın tavan yapması gerekirdi, ama gûnlük karamsarlık içinde piyasa, normal bir tepki vereme- di. 3İzmir fktisat Kongresi'ne Doç.Dr. Kürşat Aydoğan ve Julide Yıldınm'ın sunduğu "ilk kez halka arzedilen his- selerin fıyat performansı" tebliği, ilginç sonuçlar ortaya koydu. Halka arzedi- len özel sektör hisselerinin borsa per- formansı, kamu hisselerinden daha kötü. Birinci ve ilk 20 gün prim yapan özel sektör hisseleri, süre 100 güne çı- kartıldığında zarar ettirdiler. KOİ ta- rafından ihraç edilen kamu hisselerinin, ilk 20 günlük performansın negatif ol- masına karşılık 40. günden itibaren kendilerini toparladığı ve 100 günlük süreyi değer artışıyla kapattığı belirlen- di. Kamu ve özel sektör ortalaması alındığında sonuç yine negatif bir getiri çıkıyor. Kısaca, halka açılma, yatınmaya bekleneni veremedi. Yrd.Doç.Dr. Gülnür Muradoğlu'- nun kongreye sunduğu, "Türkiye'de bireysel yatınmclann hisse senedi tale- bini etkiieyen unsurlar" tebliği de çarpıcı sonuçlar ortaya çıkardı. 474 küçük yaünmcı ile yapılan anket çalı- şmasında, bireysel yaünmcıların yüzde 48'inin gelecekte en fazla sahip olmak itedikleri yatınm aracının hisse senedi lduğu belirlendi. İkinci sırada döviz ve altın geliyor. Aynca, küçük yatınmcı- lann fiyatlar düşerken ellerindeki hisse- eri satmayıp, beklettikleri ve yükselir- ken sattıklan da saptandı. Böyle hare- ket eden yatınmcılann oranı yüzde 76. Ekonomik, politik ve sosyal çalkantı dönemlerinde dahi küçük yatınmcı- lann birinci sırada hisse senedini tercih etmesi, sermaye piyasasının büyük bir potansiyel geleceğe sahip olduğunu gösteriyor. Merİcez Bankası eski başkanlanndan Zekeriya Yıldınm ise tebliğinde, Tasar- ruflan Teşvik Fonu'nun özerk bir yapı- ya kavuşturulmasıru ve "Tasarruf Sandığı'na" dönüştüriilmesini önerdi. Yıldınm'm önerisine göre, Tasarruf Sandığı'nın yönetimine işveren ve işçi temsilcileri ile finans uzmanlan katıla- cak. Yönetim kurulunun altındaki pro- Yeni başkamıt misyonu Geçen hafta SPK'nın başına getırilmesi beklenen Yaman Aşıkoğlu'nun misyonunun ne olacağını sormuştum. Bazı okuv uculardan telefon aldım. Yeni SPK. Başkanı'na yatınmcılar tarafından verilmck istenen misyon şöyle: • Şcffafvegüvenli birpiyasa. Bunun içuıetkindcnetım. • Mctaş. Çukurova Elektrik, Adana Çimento ve Alarko Sanayi gibi yatınmcıyı zarara uğratan ve borsaya yatınmı "kurt-kuzu" oyununa çevirenlere mutlaka ceza verilmesi ve bu tür olaylann bir daha yaşanmaması. 9 Mevzuata aykın hareket ettiği belirlenen aracılara. siyasi baskılara rağmen gereken ceza> ı vermek. • SPK. ile borsa arasındaki kavgayı ve soğukluğu bitirmek, yerine işbirhği ve diyaloğu gctirmek. • Yatınmcının korunduğu.ve Reriz yerine konulmadığı birpiyasa. fesyonel kadro ise, trilyonluk fonlan en verimli şekilde değerlendirecek. Hisse senetlerine ve diğer menkul kıymetlere yatıracak. Elde edilecek nemalarla da işveren ve işçiden zorunlu olarak kesi- len paralann karşıhğı fazlasıyla ödene- bilecek. Borsaya böyle bir kurumsal yatınmcının girmesi ve halkın menkul kıymetlere yaunma alıştınlması sonu- cunda, gayri menkule yatınm azalacak. Zekeriya Yıldınm son 5 yıl içinde yanm kalan inşaatlara yatınlan paranın 100 trilyon lira civannda olduğunu belirle- miş. Bu rakam tüm borsa şırketlerirun piyasa değerinden de fazla. Yukandaki paragraflardan şunu çı- kanyoruz. Özel ve kamu sektörü halka açılmada yüksek fıyat belirlemiş ve yaünmanın zaranna yol açmışlardır. Zarar eden vatandaş da arük borsaya ilgısini kesmiştir. Borsa, aracılan ve oyunculanyla başbaşa kalmıştır. Aracılar ve oyuncular, endeksi düşür- me>i daha kolay bulmuşlar. Sonuçta borsarun işlem hacmi iyice daralmış ve halka arz yapılamayacak bir duruma gelmiştir. Bugüne kadar borsayı istis- mar eden ve "hortumlayan" şirket sa- hipleri ile kamu idaresi ve spekülaüf ka- zanç peşinde koşanlar, hem sermaye pi- yasasınm önünü ükamışlar hem de ge- îeceğinden çalmışlardır. Bu piyasadan ekonomiye yeni fon aktanlmasını en- gellemişlerdir. Çıkartılacak olumlu sonuç ise piya- sanın potansiyel geleceğinin bu engelle- ri aşacak büyüklükte olmasıdır ve bor- sanın içinde bulunduğu bu dunımun geçici olduğudur. İkinci İktisat Kongresi'nde borsanın adı bile yoktu. Üçüncüsünde ise mali piyasalar içinde en çok tartışılan borsa oldu. 4. İktisat Kongresi'nin toplana- cağı 2000'li yıllar bakahm borsanın yılı olabilecek mi? Mehmet Moğultay tartışma konusu olan yasa tasanlannı Cumhuriyet'e anlattı Işveren demokratikleşmeyeket vurayor IŞIK KANSU ANKARA - Çahşma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, "Çahşma yaşamı o kadar tahrip olmuş ki, 3-5 ayda düzeltmek mümkün değü'" dedi. İşverenlerin amaçlannın, iş güvencesine karşı olmak de- ğıl, yeni hükümetin demokra- tiklesmeyle birlikte başlattığı çahşma yaşamının düzenlen- mesine başından olumsuz tavır koymak olduğunu kaydeden Moğultay, koalisyon ortaklan arasında en ufak bir uyumsuz- luğun söz konusu olmadığmı vurguladı. Moğultay, işsizlik si- gortası ve kamu çahşanlannın sendikalaşmasına ilişkin çalış- maları bayram sonrası tartış- maya açacağını belirterek, Doğu ve Güneydoğu bölgeleri için işsizlik yardımı üzerinde durulduğunu da açıkladı. Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Moğultay, bakanlığın son çahşmalanna ilişkin Cum- huriyet'in sorulanna şu yanı- tlan verdi: '"-İş güvencesine ilişkin yasa' taslağının yarattığı tarüşma or- tamı halen süriivor. Taslağı çı- kartamamanız eleştiri konusu olınor. Taslak ile ilğili son geüş- meİer hangi aşamadadır? MOĞULTAY - Çahşma ya- şamına ve endüstri ilişkilerine ait düzenlemeler; çaiışanlar, iş- verenler ve hükümeti kapsayan üçlü boyut içerisinde yapı- Imaüdır. Yasalan hazırlarken, bu zemin üzerine oturtmaz- sanız, sosyal diyaloğu sağlaya- mazsınız. Bu bakımdan, iş gü- vencesine ilişkin yasa taslağı ru tasanya dönüştürmeden, 12 ocaktan bu yana tarüştık. Ge- tirdiğimiz konu, ILO'nun 158 sayılı sözleşmesinin gereğidir. 1978 ve 1982'de böyle bir tarü- şma Türkiye'de açılmış, her se- ferinde küllenmiş. -Sendikal haklan genişleten sözkşmeler Bakanlar Kurulu'- ndan geçti. Ama sizin tasarda- rınız henüz meclise gönderil- medi. Neden? MOĞULTAY- Sözleşmeyi onaylayacaksınız, ama o söz- leşmenin gereklenni yapma- yacaksınız. Asıl uluslararası platformda bu yüzden tartışı- lırsınız. Dayanağı olan sözleş- meleri meclise gönderdik. Ta- san, daha Bakanlar Kuruluna yeni gitti. Bürokratlar, kararlar dairesinde teknik hata var mı, yok mu diye görüşmelerini sür- dürdüler. Iki koalisyon ortağı arasında bugüne kadar en ufak bir uyumsuzluk söz konusu de- ğil. Nereden çıkanlıyor bunlar? - Memurlara sendika hakkı tanınması konusunda girişim- leriniz vardı. Çalışmalar ne aşa- mada? MOĞULTAY - Bakanhğımîn birinci haftasında. kamu görev- lilerine sendikal hak ve özgür- IBM'in Doğu Avnıpa Genel Müdürii Gıandra ABD'nin bu ülkelere yönetik askeri amaçlı kullanım sınırlamasmın sürmesinden yakındı. IBM şirketlerini özelleştirdi ve ucuz bilgisayar üretimine başladı Sanayi devleri tabularıyıkıyor BÜLENT KIZANLIK PRAG - Piyasarun dinamik talebine ayak uyduramayan dünyanın sanayi ve teknoloji devleri, careyi "pazara göre üretim ve yerinden yönetim" modelinde anyorlar. Geçen yıl büyük bir krize gi- ren ve 69 milyar dolarhk yılhk cirosu 64 milyar dolara gerile- yerek 78 yılhk tarihinde ilk kez 1991 yıhnı zararla kapatan bil- gisayar dünyasının en büyük üreticisi IBM de yılbaşından iti- baren bölünerek uçurumun eşi- ğinden döndü. 136 ülkede faah- yet gösteren şirketlerine ülke ve iş kolu bazında bağımsızlık ve- ren New York'takl ana şirket IBM Corp., daha yıhn ilk 3 ayı- nda 11 milyar dolarhk ciro he- defıni aşarak 13 milyar dolara ulaştı ve böylece yeni hamleler için derin bir nefes almış oldu. Bu düzelmeden cesaret alan IBM yöneticileri, Doğu Av- rupa'da oluşmaya başlayan yeni pazara da iddialı girmek için kollan sıvadılar. Sovyetler Birliği ile kurulan ilişkileri yeni dönemde "IBM Rusya" ile sür- düren IBM Corp. Doğu Avru- pa'daki pazar ağına Çekoslo- vakya, Macaristan ve Polori- ya'yı da ekledi. IBM'i ABD'ye Batı Avrupa'dan yönlendiren beyinler, son dönemde işletme- nin tabulannı da yıkmaya baş- ladılar. IBM'in farkh marka altında da olsa Tayvan'da DoğuAvrupa silbaştan Doğu Avmpa'da çeşitit projeter üzerinde çaltşan baüii şirkeüer, bu ülkeierde karşüaştıkian manzaraiar karşısînda şokyaşıyoriar. IBM Doğu Avnıpa Proje Mûdûrü Maciej W. Barysoglebski Çekoslavakya'dakl basın konferansında Polonya'da iik özeueştirilen BaokSlasld W. Katowicach'ıri bilgisayara geçjş öyküsünüaniaîö. Bu bankaaın 42 şubesinde para çekmek isteyenierin bir diiekçe ve fbnula başviiruda buhınup,tiyaıro gibi sandalyefer dizümiş bir saiondagün boy«nca bekJevip sohbetettiklerini anlatan Borysogfcbski, geçen yû kuruJan bilgisayarağı ve ATM makirieleTİ ûe işfcmferin 3 dakikaya indiğini. koltukîannda kakknidıgtm, böykce işîem bacminin 3 katma çıktıgmı söyiedi. Borysogkbâti, sistemi tamamîayıp açıhşa 2 gün kala şubelerdea biririn tavaiHnıa çökmesi karşısında ne yapacakknnî şa^rdskîanntda Lfadeetti. Tekkomünikasyon Destek Müdürö Gerharci Plank ise tüm Doğu Avrupa'da aaberleşmeağ^Biri,aacak 10 yüdakuruiabîîeceğini söytedi. "ucuz bilgisayar" üretmek için şirket kurması büyük yankı uyandırdı. IBM, "Ambra" marka ucuz bilgisayarlannın Avnıpa'da satışına bu hafta başından itibaren İngiltere'den başladı. IBM'ciler gerek yeni teknolojiler gehştirmek, gerek- se üstlenilen projeleri gercek- leştirmek için sektör içinden ya da dışmdan diğer firmalarla iş- birliği dönemini de başlatülar. IBM, Doğu Avrupa'daki yatınmlanru ve yeni projelerini dünya kamuoyuna açıklamak için Çekoslovakya'nın başken- ti Prag'da bir basın konferansı düzenledi. Çoğunluğu Batı Av- rupa ülkelerinden 50"yı aşkın gazeteciye IBM'in bugünü ve geleceğini değerlendiren Avru- pa Başkanı Renato Riverso, dev şirketin organizasyonunu parçalayarak kendi başına ka- rar alabilen şirketler haline ge- tirmeleri ile pazann ihtiyaana daha kolay ve hızlı yanıt vere- bildiklerini söyiedi. IBM'in yeni yapısında fabrikalar, ya- zıcı ya da kişisel bilgisayarlar (PS) üretiminin farklı şirketler hah'ne getirildiğini anlatan Ri- verso, aldıklan bir diğer radikal karann yabancı şirketlerle iş- bırliğine gitmek olduğunu v ur- guladı. Avrupa Başkanı River- so, Apfel'le PS'lerin ortak stan- dardırun belirlenmesinde, Sie- mens ile ekipleri geliştirerek 64 mega chip üretimine geçilme- sınde işbirh'ğine gidildiğini söy- iedi. Riverso, Fransız Bull fır- masının ürettiği bilgisayarlan da dizayn edeceklennı belirtti. Tayvan'daki üretimı IBM adıy- la yapmayacaklannı vurgula- yan Riverso, IBM'in PS'lerine de bu tip ucuz bilgisayarlara da birbirinden farklı talep bu- lunduğunu. amaçlannın bun- lan ayınp her iki talebe de ce- vap vermek olduğunu söyiedi. IBM Avrupa Başkanı Re- nato Riverso, duvarlar yıkıl- madan önce IBM Viyana ka- nahyla ve bu ülkelerdeki 2-3 temsilcilik aracılığıyla Doğu Avrupa pazannda ahz bir yer edındiklerini, 1989'daki geliş- melerden sonra bunu güçlendi- recek adımlar attıklannı an- lattı. Çekoslovakya'da kurduk- lan şirketin 50 milyon dolarla Doğu Avrupa'da en yüksek ka- zanca ulaşüğını, bunu Macaris- tan ve Polonya'da yeni kurulan şirketlerin izlediğini ifade etti. Riverso, Doğu Avrupa şirketle- rindeki elemanlannı Batı'da eğittiklerini anlattı. Rusya'- dakilerin Türkiye'de eğitim gördüğü öğrenildi. IBM Doğu Avrupa Genel Müdürii Dilip Chandra ise bu pazardaki bu- günkü 200-300 milyon dolarhk satışlannı yetersız gördüklerini kaydettı. lüklerin tanınmasına ilişkin ILO'nun 87 ve 151. sayılı söz- leşmelerini, görüş için bakan- lıklara sevkettim. Anayasada, kamu çahşanlannın sendika- laşmasmın engeJIeneceğine dair hüküm yoktur, ama sen- dika kurabileceklerine dair bir hüküm de yok. Berüm mantı- ğıma göre. anayasada kamu çahşanlannın sendika kura- mıyacagına ilişkin bir hüküm olmadığına göre, sendika ku- rabilirler. -Bu aşamadan sonra, memur sendikaJarı konusunda hükümet düzeyinde somut bir çaltşma var mı? " MOĞULTAY- Hükümet programında, ne tür bir me- mur sendikacıhğı olacağı açı- kça yazılı değil. Bu durum, si- yasal karara etki ediyor. Ba- kanlıkta, Türkiye'nin en iyi uz- manlanndan oluşan bir komis- yon oluşturduk. Komisyon, model çalışmalannı yapıyor. Avrupa'run çok ülkelerinde farklı sistemler var. Bu taslak haline geldikten sonra, sendi- kalann da görüşünü alacağız. Henüz ortaya bir model çıkar- madık. - 2821 sayılı Şendikalar ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt \ asalan'nın de- ğiştirilmesi yönünde bir hazırlık içindeydiniz. Bu girişiminiz hangi asamada? MOĞULTAY-Bu yasalan uluslararası norm ve standart- lara uygun hale getirebilmemiz için anayasanın değişmesi ge- rekir. Bakanlık olarak, anaya- sa değişikliğine ilişkin görüşle- rimizi iki gruba bildirdik. Bu- nunla da yetinmedik. Anayasa değişirse, yasalarda nasıl bir düzenleme yapılabihr, değiş- mezse nasıl bir düzenleme yapılır? İki türlü çalışma- lanmız yürüyor. -İşsizlik sigortasıru da günde- me getirmiştiniz. MOĞULTAY- Türkiye'nin uluslararası norm ve standart- ta ohnayan güvenlik sistemle- rinden biri de işsizhk sigorta- sıdır. Hükümet programında, işsizlik sigorlasının aşamalı olarak Doğu ve Güneydoğu'- dan başlayacağı yazılı. Burada, sigortalı işçi bulma olanağı çok azdır. Onun için, işsizlik yardımmı bayram sonrası tartışmaya açacağım. - İLO sözleşmelerini meclise gönderdiniz. Yasalardaki deği- şiklikleri, sözleşmeler mecliste onaylandıktan sonra mı gerçek- leştireceksiniz? MOĞULTAY - Şendikalar ile Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasalan ile ilgili olarak İLO'nun standartlan var. Bunlan, yasal çahşma olurken gözönüne alacağız. Kamu çalı- şanlan ile ilgili ayn bir yasal düzenleme gerekiyor. Bunlann hepsi birbirine paralel gidiyor. Görüyorsunuz ki, çahşma ya- şamı o kadar tahrip olmuş ki, hepsini 3-5 ayda düzeltmek mümkün değil. Örneğin, işsiz- lik sigortasını tartışmaya aç- madan. kaynağı nasıl yarata- caksmız? Kim.'Ben çahşma ya- şamına ilişkin düzenlemeleri toplumla taıtı^nıadan vapaıım" derse. o. cağdas bir duşunce taı - zı değıldir. REKLAMDLNYASI Reklamcılar için yeni ıııedya Geleneksel Gülhane Etkinhkleri çerçevesindeki aktivitelerin sergilendiği Gülhane Parkı Gösteri Merkezi'nde ku- rulan ve "Barcovision" adı verilen 12 metrekarelik dev ekran, reklamcılar için yeni bir medya oluşturdu. Yaz aylannda Istanbul'un en kala- bahk ve en ucuz eğJence yeri ohna özel- liği taşıyan ve günde ortalama 100 bin kişinin ziyaret ettiği Gülhane Parkı'n- da konser, tiyatro, kabare, yanşma vb etkinhklerin sergilendiği Gösteri Mer- kezi'nde kurulan dev ekranda, sahne- deki gösteri naklen izlenebiüyor. Böylece çok geniş bir izleyici toplulu- ğu gösterileri kaçırmadan hem sahneden hem de ekrandan izleyebiliyorlar. Gece- nin assohst konserinden önce ise dev ek- randa bir reklam kuşağı yer ahyor. Bu kuşaktakı reklamlar da zapping olayının olmadığı bir ortamda izleyiciye direkt olarak ulaşabiliyor. Yaz boyunca yaklaşık 5 milyon kişi- nin ziyaret ettiği Gülhane Parkı Gösteri Merkezi'ndeki bu yeni medyaya, Arçe- lik, Beko, Eczaabaşı, Adam Yayıncüık ve Coca Cola Int. gibi Türkiye'nin önde gelen kuruluşlan reklamlannı verdiler. Barcovision'da izlevicinin dikkatini top- layabilmek için oh'mpiyat ve Avrupa Kupası karşılaşmalarından yayın yapıl- ması da planlanıyor. Aynnüh bilgi için: 513 97 71 -72-73 nolu telefonlardan Mehmet Coşkun- deniz'le temas kurulabilir. Repro Reklam Ajansı Aygaz için yeni bir kampanya hazırladı. "Aygazlı yaşam- dan göriinrtiler" sloganı ile sunulan kampanyada, Aygaz buzdolabı ve Aygaz ça- maşır makinesi ile ilgili fılmler, doğal efektlerle izleniyor. Yarahcı yönetmenliğini Şener Ünal'ın yaptığı Aygaz fllmlerinin prodüksiyonunu Klape gerçekleştirdi. •KNOLOJI TRINI Profesyonel turist makinesi Artık fotoğraf makinenize lakügınız fıhni sonuna kadar kullanmak zorunda değilsi- niz. Dilerseniz renkli fıhni- nizden sadece 15 kare kul- landıktan sonra siyah beyaz fihninizi takar, daha sonra ise dia pozitif fılmle çahşabilirsi- niz. Tekrar renkli fıhni tak- mak isterseniz makineniz si- zin için kullandığımz karelen atlayacak ve pozlanmamış boş karelerin ilkini hazır ede* cektir. Nikon'un yeni modeli Zo- om-Touch 800, fırma yetkili- lerine göre Nikon tarafından piyasaya sürülen en yetenekli turist makinesi. Zoom- Touch 800 serisinde aynen profesyonel makinelerde ol- duğu gibi elinizdeki fılrrun yansını kullanma şansına sa- hip olduğunuz gibi aynca 37-105 bir zoom'a ve tek basışta netlik sağlayabilecek bir bilgisa- yara da sahipsiniz. Tabii makınenin en yeni özelliği daha önce de belirttiğimiz gibi fıhni yansına kadar kullandıktan sonra geri sarabihne ve numarasını unutmuş bile olsanız kul- lanmadığınız kareye gelebilme özellikle- rinin sağlanmış olması. Aynca 5 değişik zamanda kullanılabilecek flaş ve karan- lık çekimlerde ölçüm yapılabilmesi için kırmızı ışık ilave edilmiş Zoom-Touch 800 modeline. Fiyau 535 dolar (yaklaşık 3 milyon 745 bin lira). Elektrikli otomobil aküsü Bir süre önce elektrikli ev aletleri için harcanan beyin enerjisi arük elektrikli otomobillere kanahze edilmiş durumda. Amaç daha az zamanda doldurulabile- oek, şarj edilebilecek bir akü yaparak elektrikh otomobilleri günlük yaşamda daha fazla kullanabihnek. Önceleri düşünülen pille çahştırma yöntemi daha sonra şarj ediiebilir aküle- re çevrildi. Şimdi ise akülenn şarj edilme sürelerini daha da kısaltabihnenin yolla- n aranıyor. Bu arayışlar sonrası Japon Matsushita Pil ve Akü Endüstrisi Şirketi şimdi kullanılandan 5 kat daha pahah fakat daha kullanışh yeni bir ürün geliş- tirdi. Matsushita'nın gehştirdiği aküyle 15 dakikahk bir şarj sonrasında 43 millik bir yol kat edebilmeniz olası. Yeni akü aynca 1500 kez şarj edilebiuyor. Şirketin 1995 yılında piyasaya sürmesi beklenen yeni ürününün pahah olması- na karşın elektrikli otomobil piyasasın- da çok tutulacağı tahmin ediliyor. Radara yakalamııamak için "Otomobiüyle hız j aparken radara gi- ren sürücüler, sadece 99 dolar ödeyerek radara yakalanmaktan kurtulabilirsi- niz." Amerika'da hız kontrolü yapan polis arabalannı önceden haber veren aracın reklamı böyle sunuluyor tüketici- ye. 'The Passport 1000 Laser," otomobi- lin içine yerleştiriliyor ve 2 milhk bir alan içindeki tüm laser ışınlannı mikrodalga- lar yoluyla bulabilıyor. Araç bipleme ve ışıklı sinyaller yoluyla sürücüyc haber verebildiği gibi ışınlann gücünü. dolayı- sıyla uzakhğını ya da yakınlığını da belır- leyebih'yor. Temmuz ayında piyasaya sürülmesi beklenen 'The Passport 1000 Laser'in satış fiyaü ise 99 dolar (yaklaşık 700 bin lira) olarak açıklandı. NOMI TAPLIGIEKO Batı Nasıl Zengin Oldu ? Batı Nasıl Zengin Oldu ? (Endüstri dünyasının ekonomik değişimi) I Nat- han Kosenberg - L.t. Birdzetl, Jr. / torm Yayınlan / j/6 sayfa 140 bin lira BATI NASIL ZENGİN OLDU Ortaçağlardan beri Batı dünyasının ekonomik değişimini ve gelişmesini açıklayan, aydınlatıa bir kitaptır Batı Nasıl Zengin Oldu? . Ve Batı'nın zenginliğine yetişmek isteyenler mutlaka oku- malıdır." Form Yayınlan tarafından yayımlanan "Batı Nasıl Zengin Oldu?"nun amacı yayıncısı ta- rafından bu cümleyle açıklanıyor. Kıtapta ekono- mik kalkınmanın birdeğişim biçimi olduğuna de- ğinilerek, yoksulluk ve zengınlik gibi kavramlar üzennde duruluyor ve dünya ekonomisinin zaman içerisinde nasıl şekillendiği ve geliştiği ele alınıyor. "Batı Nasıl Zengin Oldu' sorusu ise kitapta şu şe- kilde cevabını buluyor: Batı'nın kalkınma siste- mi. politik ve ekonomik çevrelerin birbirinden aynlmasını ve ekonomik yetkinin dağılımıyla ka- raktcrize edilebiür. ?. Dünva ülkelerinin çoğunda ise ekonomik \e politik güç avnı cllcrdcdir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle