Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 HAZİRAN1992 PAZARTESİ SAYFA
HABERLER
CUMHÜRIYETTEN
OKURLARA
ÖZGEN ACAR
Basında Görülmemiş
Bunalım...Türk basını son yılların en önemli bunalımını yaşıyor.
Gazeteler geçen yılın aralık ayını toplam 3 milyon 155
binlik net satışla kapatmıştı. Oysa mayıs ayında bu rakam
yaklaşık 620 binlik bir düşüşle 2.5 milyona indi. Bir başka
deyişle altı ay gibi bir sürede yaklaşık her altı kişiden biri
gazete almaktan vazgectı.
30 yıl önce de Türk basını bu kadar satıyordu. O günden
bu yana nüfus ve okuryazar sayısı ikiye katlanmış, kişi ba-
şına düşen ulusal gelir on kat artmış, ulaşım ve haberleş-
me ile basının kullandığı teknikler görülmemiş boyutlara
yükselmişti. Ama Türkiye'de basın yine gazete satamıyor-
du...
Üstelik, geçen yıl basın veTV, 346 çekilişte 40 milyarlira-
yı aşkın mal ya da gayrimenkul dağıtmıştı. Bu yılın beş
ayında ise bu rakam 236 çekilişte 55.5 milyar liraya yüksel-
di. Bu arada 3 kupona lüks daire, 5 kupona araba, 2 kupo-
na bisiklet ve hatta hatta uçak veTIR kamyonudağıtılması-
na karşın, Türk basınının "tiraj" kanaması artarak sürü-
yor.
Satış düşünce "lotarya"ya konulan mal vegayrimenkul-
lerın değerı arttırılıyor ya da kupon sayısı indiriliyor.
Şubatta 780 binlik bir satışa yükselen Sabah gazetesinin
mayısta indiği rakam 646 bin... Milliyet'in aralık aymdaki
440 binlik net satışı mayısta 340 bine, Hürriyet'in şubattaki
651 binlik net satışı da 545 bine, Türkiye'nin ocaktaki 342
binlik rakamı mayısta 226 bine gerilemiş.
Cumhuriyet'e gelince... Basındaki bu üzücü gerilemeye
ve herhangı bir lotaryacılığa başvurmamasına karşın, sa-
tışı artan tek gazete Cumhuriyet oldu.
Ekim aymdaki seçimlerde Cumhuriyet'in net satışı 119
bin idi. Bilinen olaylardan sonra Cumhuriyet'te büyük ka-
nama başlayınca bu rakam kasım ayında 75 bine düştü.
Aralıkta 54 bine, ocakta 47 bine, şubatta 41 bine (bu ay için-
de bir gün 34 bine dahi düşmüştü), martta ise 42 bine in-
mişti.
"Dönuş süreci" başlayınca nisanda 57 bin oldu. Mayısta
ise 65 bin aşıldı. Hafta sonlarmın net satışı ise 70-75 bin
arasındadeğıştı.
Cumhuriyet'teki dönüş sürecinin satış eğrimizi tersine
çevirip yukarıya doğru yönlendirmesi hiç kuşkusuz önemli
birgelişmedir.
Cumhuriyet'in net satışları
1 1 9 3 3 8
sun böylesine bir
artış, gazetenin sa-
dık okurunun dönü-
şünü kanıtlıyor. Biz
bu rakamı yine de
az görüyoruz. An-
cak öteki tüm gaze-
telerin duştüğü ve
Türkiye'de toplam
gazete satışının gö-
rülmemiş bir biçim-
de gerilediği bu
büyük bunalım or-
tamında Cumhuri-
EK KAS ARA OC ŞUB MAR NIS MAY yg{ j r j p (jaha hlZİI
bir artışı da elbette bekleyecek değiliz.
• • •
"Sabah Gazetesi", Kurban Bayramı'nda da yayımlana-
cağını duyurdu. Bu kararı ilk duyduğumuzda "şaka" ola-
rak niteledik.
Ancak olayın gerçek olduğunu anladığımız an şu kararı
aldık
1. Cumhuriyet yasalara saygılıdır. Yasalar böyle bir ya-
yını yasaklamıştır.
2. Cumhuriyet "cemiyet" ve "sendika" gibi mesleki ku-
ruluşları destekleyecektir. (Olayı sadece, bayram gazete-
lerinin bu kuruluşlara sağladığı geliri kaybetmeleri olarak
da görmüyorduk. Bu girişimin, mesleki kuruluşlarını orta-
dan kaldırmanın ilk adımı olabileceğini de düşünüyorduk.
Basının kendi içinde çıkacak bir kavgadan, gelecek siya-
sal iktidarların nasıl yararlanacağını düşünmek bile iste-
miyorduk.)
3. Cumhuriyet, söz konusu girişime karşı mesleki kuru-
luşların yasal çabalarının sonucunu bekleyecektir.
4. Cumhuriyet, girişimi yapan gazetenin yanında yer
alan ikinci gazete kesinlikle olmayacaktır.
5. Cumhuriyet, ancak öteki gazetelerin tümü yayımlan-
ma kararı aldığı takdirde bayramda yayımlanacaktır. Bu-
nu da "kendi okurunu gazetesiz bırakmamak için" yap-
mak zorunda kalacaktır. Ancak "böyle bir olasılığı düşün-
mek dahi istemediğimizi" ötek\ gazetelerin değerli yöneti-
cilerinede ilettik.
Cumhuriyet, Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası ile Ga-
zeteciler Cemiyeti'nin görüşmelerı sonucunda yayımla-
nan bildiriye imza koydu. Cumhuriyet her zamanki gibi
bayramın birinci günü yayımlanacak, geleneksel uygula-
ma çerçevesinde bayramın 2,3 ve 4. günleri yâyımlanma-
yacaktır...
"Türkiye Cumhurbaşkanı'nın oğlu TV Yasası'nı delerse
biz Basın Yasası 'nı neden delmeyelim?" düşüncesinin ar-
dında gerçekte başka nedenler yatıyor olmalı!.. Çünkü,
hukukun temel kurallarındandır. Kötü örnek olmaz... Bu
girişimin ardında basının içinde bulunduğu ekonomik bu-
nalımı aramak gerekir düşüncesındeyız... Lotarya cana-
varının yarattığı satıştaki kısırdöngü ve bunun sonucunda
ortaya çıkan ekonomik bocalamadır...
• • •
Dış Haberler Servisimizin genç elemanı Sinan Gökçen,
Erivan'a gitti ve Ermenistan Devlet Başkanı Petrosyan ile
görüştü. Türkiye'nin dış politikasını da etkileyecek düzey-
de ve son yılların bu en önemli mülakatında ortaya bir de
"sürpriz mektup" çıktı. Mülakatın, mektubun ve içindeki
önerilerin daha uzun günler tartışılacağına eminiz.
65.364
Doğramaa'nın yönetmelik değişikliğine karşın rektörlerin seçiınle belirleneceğini açıklayan Akyol
'Seçim görüntüsündekatıııerli atama'
DOĞANAKIN
ANKARA - Başbakan Süley-
man Demirel'in. üniversitelerle
ilgilı çalışma yapmak üzere gö-
revlendirdiği Devlet Bakanı
Türkân Ak>ol, YÖK Başkanı
Prof. Dr. Ihsan Doğramaa'-
nın, sürpriz bir yönetmelik de-
ğişikliğiyle kurdurduğu "Rek-
tör Atama Komisyonu" ile
"seçim görûntüsü altında kat-
merli atama" yaptığını söyledi.
Yönetmelik değişikliğine
karşın rektörlerin, üniversitele-
rin tüm kadrolannın kaüldığı
bir seçimle işbaşına geleceğini
açıklayan Akyol, üniversite öğ-
retim üyelerinin önerilerini de
içeren bir çahşmanın Başbakan
Demirel ile Başbakan Yardım-
cısı Erdal İnönü'ye sunulduğu-
nu bildirdi.
Akyol, "Seçim diye sunulan
sistem, yeni bir atama modeli-
dir" dedi. YÖK Yasası'na göre,
görev süresini dolduran 20 rek-
tör ile yeni kurulan 20 üniversi-
te ve bir teknoloji enstitüsüne
atanacak rektör ve başkan se-
çimlerine ilişkin işlemlerin tem-
muz ayı sonuna kadar bitiril-
mesı gerektiği için konunun
önümüzdeki günlerde hüküme-
tin gündemine gelmesi bekleni-
yor.
Rektör ve dekan seçimlerinin
1 ay içinde YÖK'ün gündemine
geleceğini anımsatan Akyol,
yönetmelik değişikliğini, koa-
lisyon protokolü ile hükümet
programına "bir alternatifle
karşı çıkış" olarak değerlendir-
di. Yeni sistemin, hükümet
prograrru ile protokole aykın
olduğunu vurgulayan Akyol,
seçıcilerin YOK başkanının
atadığı kimseler olduğuna dik-
kat çekerek, "Seçim diye sunu-
lan sistem, yeni bir atama
modelidir" dedi.
Cumhuriyet'in sorulannı yanıt-
layan Akyol, şunlan söyledi:
" Sayın poğramaa. bu
iş için kendisine göre 5 kişilik
bir heyet kurmuş. 3 kademeli
İzmir Üniversiteleri Öğretim Elemanlan Derneği Başkanı Özlem:
'Hükümet, verdiği sözüyerine getirsin'
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - YÖKün bir yönet-
melik değişikliğine gıtmesinin
asıl amacının, "mevcut atama-
cı ve tepeden ınmeci tutumunu
sürdürmek istemesi" olduğu
bildirildi.
duğu gerekçesi üe yapüğını
öne sürdü.
Özlem, şunlan söyledi:
"Şu ana kadar 385 arkadaşı-
mız Izmir'den, 1102 arkadaşı-
mız da İstanbul'dan Başbakan
Süleyman Demirel'e bu konu-
İzmir Üniversiteleri Öğretim da mektup göndemıişlerdir.
Elemanlan Derneği Başkanı Türkiye çapında halen devam
Doç. Dr. Doğan Özlem, etmekte olan mektup kampan-
YÖK'ün son yönetmelik deği- yası da giderek yaygınla^mak-
tadır. Eğer hükümet; YOK ve
Prof. Dr. Doğramaa'nın poü-
tik rüzgârlara göre yön alma
konusundaki becerilerinden,
kendine göre hakb bulduğu
şikliğini, "öğretim elemanla-
nndan ve öğretim elemanlan
derneklerinden, seçılmiş yöne-
tıcilerin işbaşında olduğu bir
üniversite yönetimıne kavuş-
mak konusunda gelen yoğun
ısteklerin baskısı altında" ol-
nedenlerden dolayı yararlan-
mak gibi -kendisine yüklemek
istemedığimiz- bir niyet taşı-
yorsa, bundan kazançh çıka-
cak olan, ne yazık ki sadece
YÖK ve Prof. Dr. Doğramaa
olacaktır. Buna karşılık, hükü-
met güvenilirliğini yitirecek ve
daha da önemlisi üniversitele-
rimiz, yeni bir huzursuzluk or-
lamına itilmiş olacaktır. Hü-
kümeti verdiği sözü tutmaya
ve gerekli yasa değişikliğini
acilen yapmaya son kez davet
ediyor; içte ve dışta yoğun
problemlerle karşı karşıya
olan ülkemizin, huzursuz bir
üniversıtenin yaratacağı yeni
problemlere maruz kalmama-
smı diliyoruz."
bir kurul oluşturarak yönetme-
lik^ değiştiriyor. Bu tasan,
YÖK'te görüşüldü ve inarul-
maz bir süratle Resmi Gazete'-
de yayımlandı. Sayın Doğra-
macı, böylece. yeni kurulan
üniversitelerin rektörlerinin
atanmalannı da hazırlamış bu-
lunuyor. Görünüşe göre, baş-
vuran rektör adaylan arasında
yönetmelikte öngörülen kurul
tarafından seçim yapılarak
Cumhurbaşkanı'nın onayına
sunuluyor. Ancak, bu kurul da
atamayla işbaşına gelıyor. Sa-
yın Doğramaa'nın yapüğı kat-
merli atamadır."
Akyol, köklü bir üniversite
reformunun anayasa değişikli-
ğinden sonra gerçekleştırilebile-
ceğinı, ama anayasa değişikliği-
ni beklemeden de kısmi demok-
ratikleşme sağlayabilecek bazı
düzenlemeler yapılabıleceğini
belırterek, şöyle devam etti:
"Üniversite reformunun ya-
nısıra, son 11 yılın tahribaunı
giderecek yeni bir düzenleme de
yapmak gerekiyor. Şimdilik,
törlerin seçimle işbaşına gelme-
sini sağlayacak yeni bir düzen-
leme yapılması gerekiyor.
Üniversıteler, eskiden olduğu
gibi, kendi tektörlerini tüm
kadrolannın katıldığı bir se-
çimle belirleyecekler. Seçilerek
belirlenen 3 rektör adayı Cum-
hurbaşkanı'nın onayına sunu-
lacak. Böylece, kim atanırsa
atansın, bir ölçüde demokratik-
Ieşme sağlanmış olacak. Bu, tek
maddelik bir yasa değişıkliği ile
yapılabılir ya da halen TBMM
gündeminde bulunan yasaya
birekdeyapılabilir."
Akyol, anayasa değişikliğini
beklemeden yapılacak düzenle-
meler çerçevesinde, dekan seçi-
mi statüsünün farklılaştırılabi-
leceğini, geçıcı maddeyle dekan
ve rektörlerin seçimle işbaşına
gelmelerini sağlayarak, YÖK'-
ün kompozisyonunun değişti-
rilebileceğini açıkladı. YOK'-
ün, üçte ikisi seçilmiş dekan ve
rektörlerden oluşması halinde,
demokratikleşmenin sağlanmış
olacağını kaydeden Akyol,
bir 5 yıl daha, adeta YÖK Ya- "Böyîece, YÖKün tek görevi^
sası'nı meşrulaştıracak bir ata- istihdam ve işgücü planlaması
ma faktörünü bertaraf etmek
gerekiyor. Bu çerçevede, rek-
ile üniversiteler arası eşgüdüm
olacakür" dedi.
Bir tualin yazı-turası: Fahrelnissa Zeid ve oğlu Nejad Devrim
Fahrelnissa Zeid'in bu resminin (solda) arkasına, tual bulamayan oğlu Nejad De>rim de bu resmi yapmış. Bir madalyonun iki yüzü gibi ana-oğul.
NİLGÜNTOFTAS
"Bundan 20-25 sene evvel Fahrelnissa (Zeid)
sağ, buraya geldi. Sanyer'deki eski köşküne
gitmek istedi, ben şoförlük yapanm dedim. Ben,
Tunç Yalman hep birliktegittik. Her taraf toz
içindeydi, 15 yıldır bu"akjp Irak'a gitmişlerdi..
Örtahkta bir sürü de resim vardı. 'Istersenız alın
çocuklar...' demez mi? Hemen aldım bir tane."
Nejad Devrim'in (Zeid'in oğlu) bir tablosunu
almış Ali Nejzi. 20 yıldır bir yerlerde duran ve
Neyzi'yi "pek de heyecanlandırmayan" resim,
sergi olayı gündeme gelince, çerçevesi
değiştirilmek üzere ele alınmış. "Çerçeveci
arkadaş, 'Ali Bey, bu resmin arkasında başka bir
şey var' dedi. Resmin arkasından bir resim daha
çıkü. Resim Fahrelnissa Hanım'ın o dönem
resimlerine çok benziyor. Bende böyle bir kanaat
oluştu, Füreya Koral'a (Zeid'in yeğenı)
gösterdim, o da kaüldı, ama biraz şüpheli.
Anlaşılan Nejad tualsız kalmış, sıkışmış,
annesinin resminı çevirip arkasına kendisininkini
yapmış."
Isviçre Sigorta'run yeni açılan binasının giriş
katındakı galeride açılan resim sergisinde
bulunan "çifte çerçeveli" resmin ılginç öyküsü
böyle. Öyküyü anlatan, sergıyı düzenleyen
koleksiyonun sahibi, İsviçre Sigorta'run
Yönetim Kurulu Başkanı Ali H. Neyzı. Şirketin,
geçen gunlerde hizmete açılan
Altunizade'delu binasında bulunan galende Ali
NeyzTnın koleksiyonundan resunler sergıleniyor.
Aralannda Agop Arad, Avni Arbaş, Cihat
Burak. Abidin Dino, Fikret Mualla, Bedri
Rahrru, Burhan Uygur, Fahrelnissa Zeid, Nejad
Devrim, Eşref Üren gibi birçok ressamın
yapıtlannın bulunduğu resimlere "koleksiyon"
denmesıne karşı çıkıyor Ali Neyzi:"Aslında
resim toplamadım ben, resmi sevdiğim için
aldım, sevdiğim resimleri aldım. Bazüanna para
bıle vermedim. Dostluk ilişkileri içinde hediye
edildi..."
Ali Neyzi resim almaya 1940'larda başlamış.
tlk resim Bedn Rahmi'den. "Delikanh, ünlü
ressama yanaşır, 'Şu ufak Bursa resminıze
hayranım. Otuz beş lira değer ko\Tnuşsunuz,
şimdi elimdekı 15 lirayı takdim etsem, hafta
sonlan harçlığımdan arUracağun beşer liralar ile
dört haftada borcumu ödesem olur mu?"
O günden bu zamana dek sanata olan
tutkusunun bir yansıması olarak resimler almış
ya da "ele geçirmiş". "Eren'in (Eyüboğlu) evinde
resimlere bakıyoruz. Ben bir portre buldum.
Orhan Veli'nin portresi. Almak istedim. Eren
Hanım, 'O resim değil ki, arkadaş o..."dedi. Ben
parayı çıkannca, Bedri Rahmi, 'Şimdi oldu mu?
Bak şimdi resim oldu' dedi."
Ali Neyzi'nin, 40'tan fazla sanatçının, lOO'e
yakın yapıtından oluşan koleksiyonundaki
neredeyse her parçarun böyle ilginç bir öyküsü
var. Hepsinin en ilgina olan ve çifte çerçeve
yapünhp tavana iplerle asılmış olarak sergilenen
çift resırrüi tablo, çevresinde dönecek
izleyicilenni bekhyor.
Güreş,
'referandum
önermedi'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Genelkurmay Başkanh-
ğı, Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Doğan Güreş'in İz-
mir'dekı Efes-92 tatbıkatı sıra-
sında, Genelkurmay Başkan-
lığı'nın Milli Savunma Bakan-
lığı'na bağlanması konusunda
"halka gidin bakalım" şeklin-
deki sözlennin kamuoyunda
yanlış anlaşıldığını bildirdi.
Genelkurmay BaşkanlığYn-
dan üst duzeyde bir askeri yet-
kili, Orgeneral Güreş'in sözleri-
nin "referandum" istediği şek-
linde yorumlanmasının "spe-
külatif' bulunduğunu söyledi.
Askeri yetkili, "Komutan, refe-
ranoum demedi. Yalnızca, 'hal-
ka sorun' dedi" diye konuştu.
TSK'da mecburi hizmet
süresi TBMM'de
T k
. 1
s-^.. .. GalatasarayLisesi'ningelenekselPilavGünü'n-
y r l l a V İ7linildeoğreııcUervemezunlarbirarayagelip,anıla-
rını tazeiediler. Yeni mezun Ali Rıza Karabağ'ın. ebnı sanatının inceiiklerini göstermesi de günün
en ilgi çeken olayıydı. Pila> Gününde eski ve j eni mezunlar, "Bir dahaki sefere" dediler ve evlerinin
yolunu ruttular. (Fotoğraf: MUSTAFA ERSOY)
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Genelkurmay Başkanlı-
ğı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde
mecburi hizmet süresinin 15 yıl-
dan 9 yıla indirilmesi konusun-
daki tasannın yasaJaşmanın
"artık TBMM"nın gündemin-
de" olduğunu bildirdi.
Türk Silahlı Kuvvetlen'nde
uzun süredir beklenmekte olan
mecburi hizmet süresinin 15 yıl-
dan 9 yıla indirilmesi sonrastn-
da orduda bir dizi de istifa bek-
leniyor. Genelkurmay Genel
Sekreteri Tuğgeneral Tolon, bu
konuda Cumhuriyet'in sorula-
nnı yanıtlarken, "Bazı kritik
görevlerde bulunan personel
daha iyi ekonomik koşullar ve-
nldiğinde istifa etmez mi? Eder,
tabii kı. edebilir. Ama bir yerde
askerlik bir şövalye mesleğidir.
Bir gönül verme meselesidir"
dedi.
Tuğgeneral Tolon, mecburi
hizmet süresi indiriminin yasa-
laşması sonrasında, TSK'nın
kaç mensubunun aynlabileceği
yolunda kuvvetler bazında ge-
rekli çahşmalann yapıldığını da
belirtti. "'İsüfalar bekleniyor
mu? " sorusuna ise şu karşılığı
verdi:
"Bekleniyor. Ashnda, belki
buna ihtiyaç da vardır. TSK'da
yeniden yapılanma, moderni-
zasyon çalışmalan içinde subay
yetiştirme kaynaklannda kü-
çültme var. Bunlann hepsinin
hesabı kitabı yapılmıştır. Aynl-
ma oranlan konusunda kuvvet
bazında çalışma yapılmıştır."
BİR D E V R E - M Ü L K TATİ Ö N E M L Î D Î R
BU YAZ,
BAKIMU EVLERİ VE
GOZ OKŞAYAN ÇEVREStYLE,
ODAK TURGUTREIS
DEVRE-MULK V111AIARIN
HEMEN ONUNDE 20 EK V1LLA
(150 DEVRE) BİTMEK UZERE
15 GUN YAZ + 15 GUN BAHAR
2^5 MİLYON PEŞİN,
YA DA UYGUN TAKStTLERLE
ODAK TURGUTOEISTE
SON FIRSAT
1200 AÎLE... 4000*1 AŞKIN ODAKLI, BODRUM/TURGUTREÎS'TE TATÎLÎN TADINI ÇIKARIYOR. HER YAZ!
TURGUTREIS / BODRUM • BELEK/ANTA1YA
DEVRE-MULK TATtt. KOY1ERİ
Şakir Kesebır Cad No 32 Balmumcu Plaza 2
80700 Balmumcu/tSTANBUL
TEL:(1) 272 28 61-62-63 FAKS.O) 274 86 34