Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN1992 PERŞEMBE
16 HABERLERIN DEVAMI
BURASITURKIYE
HALUKŞAHİN
Orta Asya Steplerinde
"Siz bu satorları okurken ben Semerkant, Buhara, Taş-
kent, Aşkabat arasında bir yerlerde olacağım..." Gazeteci-
Jiğe heves eden her gencin hayallerinden, günün birinde
buna bertzer satırlar yazmak geçer. Gençliği hayli geriler-
de bıraktığım bugünlerde, bunları yazarken doğrusu ya
yazdığım bu cümleye pek inanamıyorum. .
Şundan: Bizim kuşağımızın yolculuk planları arasında
Orta Asya steplerinde dolaşmak yoktu. Biz hep.Parisler-
de, Londralarda, Berlinlerde, Romalarda, New Yorklarda
dolaşmaya hazırlamıştık kendimizi. (1960'iı yıllarda Ay'a
gitme dûşleri kuranlarımız bile olmuştu). Batı, göz kamaş-
tırıcı, keşfetmekle tükenmez bir hazine dairesi, Doğu ise
Hoş bir mezbelelik idi bizim için. Bize öyle öğretilmişti. Da-
ha önemlisi, öyle hissettirilmişti.
llkokulun dördüncü sınıfında "dogru, çalışkan olan ve
yerli mal kullanan" her Türk çocuğu gıbi ben de, o kıpkır-
mızı okların Asya'nın karnından fışkırıp dünyanın dört bir
köşesine uzandığını gösteren haritaya hayret ve merak
dolu bakışlarla bakmıştım. Demek, "hiçyağmuryağmayıp
fena bir kuraklık olunca" topluca anayurdumuzu terk et-
miştik! Demek, dalga dalga dünyanın her yanına dağılmış-
ük!
Peki, topa! leylek kabilinden bile olsa, geride hiç kimse
kalmamış mıydı? O çorak ovalar, o gün bugün bomboş mu
duruyordu?
Bu sorulann yanıtlarını bizeveren olmadı. Orta Asya,
tarih derslerinin "göçler"le ilgifi sahnesinde birkaç kez
daha karşımıza çıktktan sonra karanlıklar içinde kayboldu
gitti.
Adeta orast artık yoktu; ya da bizimle aynı tarihi paylas-
mıyordu... Adeta, Atiantis gibi kayıp bir ülkeydi.
Merak etmemiz bile yasaklanmıştı. Tam bir kendi kendi-
sini doğrulayan kehanet ıle karşı karşıya bırakılmıştık: Bu
konuya ilgi gösteren herkese Turancı damgası basıldığı
için Turancılardan başka hiç kimse bu konuya iigi göster-
meye cesaret edemiyor ve sonuçta bu konuya yalnızca
Turancılar ılgi göstermiş oluyordu.
Resmi ideolojinin bu konudaki bağnazlığıyla yarışabile-
cek bir tek rakip düşünebiliyorum: Kürtler konusu.
• • •
1970'li yılların ikinci yarısına doğru, bu karanlık, bir par-
çadelinmeye başiandı. Solcu bazı arkadaşlanmızTaşkent
FHm Festivali'nden şaşırtıcı hikâyelerle dönüyorlardı. Bir
çeşit Türkçe konuşulan koskoca ve çoğu bayındır kentler
vardı oralarda. Kendilerinin, özünde Türk olduklarını söy-
leyen sanatçılar vardı. Hem de sistem içinde beğenilen
eserler vermiş, ödüllü sanatçilar...
Batı gazetelerinde, Orta Asya'nın aslında Sovyet impa-
ratorluğunun yumuşak karnı olduğunu ima eden yazılar
da bu sıralarda artmaya başiamıştı. Bizim, varlığından bi-
le haberdar olmadığımız bu Orta Asyalı insanların sayılan
ve çoğalma hızlarıyla ilgili olarak, kıminı sevince, kimini
ise tasaya boğan rakamlar okuyorduk.
Sayılarınm bizden çok olduğunu da bu sıralarda öğren-
dik.
Şunu demek istiyorum: Orta Asya yollarına düşerken bu
konudaki cehaletim, benzer egitimden geçmiş tüm Türki-
ye aydınlarınınki kadar derindir
Ama heyecanım da yüksek: Dedim ya, bizim kuşağın
yolculuk planları arasında Orta Asya steplerinde dolaşıp
kımız içmek yoktu.
Ama dünya o kadar hızla degişti ki, bütün planlar altüst
oldu; apansız yolculuk çizelgelerine yepyeni varış nokta-
larının adları kondu. Bakü, Semerkant, Buhara, Taşkent
gibi masal kentlerinin, Aşkabat ve Alma-Ata gibi uzaklık
skngeterınin...
llkokulun dördüncü sınıfında tanıştığımız o göçler harita-
sının Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan ok işaretinin ucu
Torosların üzerinde bitiyordu. Meğer, o okun iki yanlı ola-
cağı günler de bizim yaşam kavisimiz içindeymiş... Vay
canına
1
.
Izlenimlerimi aktaracağım.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Suriye'de cumhuriyet
UHAZtRAN1932
Sunye'de fevkalade hadiseler
cereyan etmekte devam
ediyor. Fransa fevkalade
komiseri M. Panso'nun dün
Şam'a gelerek bugün niyabet
meclisini âcması
bekkniyordu. Bu maksatla
meclis azasına M. Ponso'nun
Şam vekili Solonyak
davetiyeler
göndermiştir.Şam'da
fevkalade askeri tedabir
alınmıştır. Suphi Berakat'ın
adamlanndan Ömer Daye'yi
öldürenler yanlannda bir de
kadın olduğu halde
kaçarlarken hudutta
yakalanmışlar ve kadın
cinayeti itirafetmiştir.
Cinayetin İbrahim Hanonoğlu'nun oğluna yapılan
suikaste mukabil Vatani'ler tarafından yapıldığı
anlaşılıyor. Suphi Berekat muhafızlarik birlikte
Antakya'dadır. Davete icabet edip etmeyeceği belli
değildir. Vatani'ler sık sık içtimalar aktetmektedirler.
Beynıt'tan haber verildiğine göre Suriye'de idare şekli
cumhuriyet olacaktır. Fevkalade komiser M. Panso
meclis açılıp Reisicumhur seçildikten sonra temmuz içinde
Paris'egidecektir. Komiser eski Osmanh vilayet idaresi
kanununa benzer birlayiha hazırlamakla meşguldür.
Suriye ile Lübnan'ın birleşmesi meselesini tetkik edecek ve
halkîn temayüllerini öğrenecek olan bir heyet yakında
Paris'ten Suriye'ye gjdecekti r.
HERKES İÇİN
DEMOKRASİ
İSTİYORUM
Kardeşim
Husamettin Yaman
ve arkadaşı Soner
Gül 3.5.1992'den
beri kayıptır.
INSANLAR
KAYBOLUYORSA
DEVLETİN
HANGİ GUÇLERİ
SORUMLU?
HUSAMETTİN
YAMAN
KAYIP
Başbakan Demirel Ritfdaki Çevre Zirvesi'nde açıklayacak
Türkiye'nin enerjide tercîhi hidrojenT . m r i v A W 1
« Sülevman Demirel ile Basba- nildi. • ^ • • • • ^ • V T "»^•mmm^^mmm^mm^K -">mm<:
«•••*«TUNCAYÖZKAN
ANKARA - Türkiye, 21.
yüzyılda enerji tercihini hidro-
jenden yana kullandı. Başba-
kan Sülevman Demirel, Rio'-
daki Çevre Zirvesinde, Hidro-
jen Enerjisi Araştırma Enstitü-
sü kuruJacağını ve Türkiye'nin
21. yüzyılda hidrojen enerjisini
yaşama geçirme arzusunda ol-
duğunu açıklayacak.
Türkiye'nin Hidrojen Araş-
tırma Enstitüsü kuracağına iliş-
kin açıklaması, Birleşmiş Mii-
letlerin UNİDO (Uluslararası
Hidrojen Enerjisi Araştırma
Merkezi) ile araştırmaya fı-
nansman sağlaması istenilen
Dünya Bankası'na iletildi. Şu
an projeyle ılgılı çalışmalan
Amerika'da bulunan Türk bi-
lim adamı Prof. Dr. Nejat Vezi-
roğlu yürütüyor
Nejat Veziroğlu'nun çalış-
malarla ilgili olarak Başbakan
Süleyman Demirel ile Başba-
kan yardunası Erdal fnönü'ye
mektuplar yazdığı ve bu mek-
tuplar üzerine hızlanan çalış-
malann Hidrojen Enerjisi
Araşürma Enstitüsü kunılması
aşamasına geldiği ögrenildi.
Veziroğlu'nun çalışmalan,
Amenka'dan yürütecegı bildi-
rildi. Çalışmalar nedeniyle Baş-
bakanhk Müşavirliğine de geti-
rilen Veziroğlu'nun enstitünün
kuruluş çalışmalanyla ilgili te-
maslanna başladığı, Türk ve
yabana bılim adamlanyla gö-
rüşmelerde bulunduğu belirtil-
di. Enstitünün büyük olasılıkla
tstanbul'da kurulacağını bildi-
ren yetkililer, uygun bir yer
arandığmı kaydettiler.
Hidrojen Enerjisi Araştırma
Enstitüsü'nün kuruluşuna iliş-
kin çalışmalann finansmanı-
nın, bundan sonra TÜBÎTAK
ya da Atom Enerjisi Kurumu
tarafından yapılacağı da öğre-
Hidrojen gedir?
Hidrojen enerjisinin, çevre kır-
liliği açısından en temiz eneır
kaynaklanndan birisi olduğu
kaydediliyor. Hidrojen enerjisi
elde edilmesi şu anda çok pahalı-
ya geliyor. Taşınması ve kullanı-
mında ekonomik çözümler he-
nüz bulunmuş değil. 21. yüz>ı!
için alternatif bir enerji kaynağı
olarak görülüyor. Çünkü, fosıl
yakıtlann tükenme süreci yaşanı-
yor. Hidrojen enerjisinin üstün-
lüğü, depolanma özelliğinden
kaynaklanıyor.
Hidrojen enerjisinin kaynağı,
doğada bileşik halde bulunan
hidrojenin saf olarak eldeedilme-
sine dayanıyor. En büyük kay-
nak da su oluyor. Fosil yakıüan
parçalayarak hidrojen elde et-
mek de olası. Su elektrolize edile-
rek ya da hidrojen içeren poli-
merler parçalanarak hidrojen
enerjisi elde edilebiliyor.
6
Deniz âşığı9
Ziya Kalkavan öldü Esenboğa Havaalanı'ndan hareket eden Başbakan Demirel'i uğurlamaj a geienier arasoıda bulu-
Ekonomi Servisi - Deniıcilik âşığı" olarak nitelendirilen Ziya nan Mehmet Nabı fnciler (Ind Baba), Demireiie biıükte poz verdi. (Fotoğraf: AA)
ve Odalar Birliği camıasının
renkli simalanndan Ziya Kal-
kavan önceki gece gecirdiği
kalp krizi sonucu öldü. Geçen
hafta içinde de bir kalp krizi ge-
çiren ancak daha sonra tehlike-
yi atlatarak laburcu edilen
Kalkavan, önceki gece saat 23.
OO'te gecirdiği ikinci kalp krizi-
ne yenik diiştü.
Dostlan tarafından "Deniz
Star l'iıı iki dizisi
Kaııal 6ya transfer oldu
StNAKOLOĞLU
Kanal 6. Starl'den transfer-
lere devam ediyor. Ahmet
Uğurlu "Karşı Şov" ile " Mini
Mini Büyüklere Masallar"
bundan böyle Kanal 6'da.
Mehmet Akköpriilü ekibi
olarak bilinen transferlere her-
gün yenileri ekleniyor. Son ola-
rak da Starl'in sevilen dizilerin-
den "Ahmet Uğurlu Karşı
Şov" yeni kanala transfer oldu.
îlki geçtiğimiz yılbaşı yayınla-
nan ve siyasi liderlerin hicvedil-
diği "Mini Mini Büyüklere
Masallar" da Kanal 6'ya gecti.
Her iki dizinın senaryolanru ya-
zan Necef Uğurlu geçiş neden-
lerini şöyie açıkladı:" Yayına-
lık anlayışında aıt olduğum
yere gidiyorum. Star'daki mev-
rnıştı ". " Yine Starl'in izlenen
dizıleri arasında yer alan "Ana"
da Kanal 6'ya geçtiğini açık-
ladı. Dizinin senaryosunu ya-
zan Kandemir Konduk geçtiği-
miz günlerde yaptığı açıklama-
da dizinin bundan böyle yeni
kanalda ekrana geleceğini söy-
lemişti.
Kanal 6 transferleriru sürdü-
rürken Ahmet özal ile Cem
Uzan arasındaki hukuk savaşı
da devam ediyor. Star 1 'den ya-
pılan bir açıklamada 15 Hazi-
ran günü tstanbul 5. Asliye
Ceza mahkemesinde özal'ın
yargıç önüne çıkacağı duyurul-
du.
Açıklamada Turgay Ak-
soylu ile Mehmet Tevfik Me-
tin'in de yargılanacağı, dava
konusunun 20 milyarlık senet
cut yayın yönetimi beni TRT- olayında hizmet sebebiyle em-
de görevÜyken her prpjemi niyeti suiistimal ve buna iştirak
reddetmişü. Beni işsiz bırak- suçu olduğu belirtildi.
Kalkavan 1917 yılında Rize'de
doğmuş ve denizciliğe henüz 11
yaşındayken babasının ağaç
teknelennde başiamıştı. Orta
okul mezunu olduğu halde, ya-
kınlannın ifadesiyle kendısıni
"Halk Mektebinde" yetiştiren
Kalkavan, yönetimini bir süre
önce oğlu Sefer Kalkavan ile
yeğeni Murat Kalkavan'a bı-
raktığı şirketinin filosunu 11
gemilik bir büyüklüğe ulaştır-
mışü.
75 yaşında yaşama veda eden
Kalkavan, denizcilik çevreleri-
nin kendisineyakıştırdığı '"canh
bir tarih ve camianın denge un-
suru" sıfatlannı, 64 yıl denizci-
lik sektörü için acısı ve tatlısıyla
verdiği mücadeleyle kazanmış-
ü.
Kalkavan, Türk Armatörler
Birliği Başkanlığı, Deniz Tica-
ret Odası Meclis Başkanlığı,
TOBB Konsey Başkanlığı ve
Rize Kültür ve Yardımlaşma
Vakfı Başkanlığı görevlerini
yürütüyordu. Ziya Kalkavan
için Deniz Ticaret Odası Yöne-
tim Kurulu Başkanı Cengiz
Kaptanoğlu, "doğduğundan
ölümüne kadar armatörlük
yapmışü"dedi.
Arkasında 57 yıllık eşi Suriye
Kalkavan ile, 9çocuk, 14 torun
ve 4 de torun çocuğu bırakan
Ziya Kalkavan için Başbakan
Süleyman Demirel, Devlet Ba-
kanlan Cavit Çağlar, Tansu
Çiller ve İbrahim Tez Deniz Ti-
caret Odası yöneticilerine baş-
sağbğı dilediler.
Demirel9
in gezâsi olaylı başladı
MBaştorafi 1. Sayfoda
böyle şeyler olur. Ben her za-
man denm, yolcunun halini
Allah bilir. Ben çok ciddi bir şey
olduğuna inanmadım. Olsa en-
dişelenir miydim bilemiyorum"
dedi. Demirel ucağın hazırlan-
masını beklerken, burada Baş-
bakan Yardımcısı Erdal İnönü,
Devlet Bakanı Orhan Kilerci-
oğlu, Maliye Bakanı Sümer
Oral, Milli Savunma Bakanı
Nevzat Ayaz ile bir süre sohbet
etti.
Demirel'in Dünya Çevre Zir-
vesi'ne kaülmak üzere Bre-
zilya'nın Başkenti Rio de Ja-
neiro-'ya haraketinderv önce Uk
şanssızlık Ankara'da yaşandı.
Başbakanlığa ait Gulf
Stream-4 u'pi uçak dün sabah
ATA'nın pılotu Kemal Kulah
götürdü.
Demirel ile beraberindekiler
ikinci ucağın haarlanması sıra-
sında yaklaşık 2.5 saat bekle-
mek zorunda kaldılar. Dışişleri
Bakanı Hikmet Çeün eşi ile bir-
likte yaklaşık 8 saatlik uçuş için
kitap ve dergi alışverişi yaptı.
Devlet Bakanı Çağlar ise spor
kıyafeti ile havalimanına gelen
partililerle sohbet etti.
VIP Salonu'nda bekleyen
Demirel'i Başbakan Yardımcı-
sı İnönü, Milli Savunma Baka-
nı Nevzat Ayaz, Sağhk Bakanı
Yüdınm Aktuna, Maliye Ba-
kanı Sümer Oral ile yolculuk-
tan gelen Devlet Bakanı Orhan
Kilercioğlu ziyaret ettiler. De-
saat 10.00 sıralannda Esenbo- mirel, İnönü ile ayaküstü yapü-
ğa Havalimanı'ndakı hanga- ğ> sohbette ucağın anzası hak-
- ' ' bilgi
Türkiye'nin Azerbaycan politikası
• Baştarafi 12. Sayfada
Ermenistan'ın ise böyle bir
sorunu yoktur çünkü, kendisini
destekleyen Batılı lobiler yardı-
rruyla, Batı'nın desteğini sağla-
ması hiç de zor olmayacaktır.
bunu arzu etmektedir.
Iran'm arabuluculuk girişim-
leri ise inandına değildir. lran,
kendi sınırlan içindeki Azerile-
rin Bakü'deki başanlı ve halk
desteğini artırmış bir hüküme-
dialan konusunda Bakü'ye
önemli bir destek sağlayabile-
cektir.
Ankara'nın, bu arada , Kaf-
kaslar'da uzun bir dönem süre-
cek banşın tohumlannı atması
nndan VIP salonu önüne götü-
rülürken, çekici aracın pimi
koptu. Pimin kopması sonucu
kontrol edilemeyen ucağın bur-
nu camlannı parçaladığı çekici
römorkun içine girdi. Ucağın
çarpma sonucu delinen fiber
kaph burnunun onanmı için
THY'nin Istanbul'da bulunan
uzmanlannın gelmesi bekkndi.
özel bir uçakla lstanbul'dan
yola çıkanlan 6 kişilik ekip saat
11.30 sıralannda Esenboğa Ha-
valimanı'na indi.
Alanda bulunan Devlet Ba-
kanı Şerif Ercan, gazetecilere
yaptığı açıklamada ucağın ha-
sar gören burnunun kısa sürede
kaulaşan özel bir maddeyle uz-
manlar tarafından onanlmaya
çahşıldığını söyledi. THY ekibi
çalışmalannı sürdüriirken, Ge-
nelkurmay Başkanlığı'na ait
aynı tip G-4 modelindeki uçak
harekete hazır bir şekilde bekle-
tildi. Bu arada Demirel'in
kında bilgi verdi. Bu sırada
Demirel'e bir gazetecinin "Hiç
endişelenmediniz mi".sorusuna
"Bu tür olay ilk kez başıma gel-
miyor. Benim başımdan bu tür
olaylar çok geçu. Ciddi bir şey
olseydı endişelenir miydim bile-
miyorum" yanıtını verdi. Ko-
nuşmaya Hikmet Çetin de
"Korkmak aklımızın ucundan
geçmedi. Tek motorla da de-
vam edebilirdik. Ama yol uzun
olduğu için pilotlar geri dönme-
yi önerdi" deyince konuşmayı
dinleyen İnönü'nün, "Yine bir
iki kişinini endişelenmesinin
faydası olmuştur. Bunlar fay-
dabdır" demesi, bir anda salon-
dakilere kahkahaya boğdu.
Demirel de gülerek, "Pilot da
can taşıyor. Onun can taşımaa
bizim güvencemiz" diye karşı-
lık verdi. Daha sonra liderler ve
bakanlar secim sonuçlan üzeri-
ne sohbet ettiler. Kendilerinin
ANAP döneminde olduğu gibi
seçimlerde devletin olanakĞn-
nı kullanmadıklannı birbirleri-
ne anlatular. Demirel de muha-
lefeti kastederek "Kimse benim
yoğurdum kara demez" dedi.
Başbakan Süleyman Demirel
Ankara'dan hareketinden önce
düzenlediği basın toplantısında
eğitim ve sağlıkla birlikte çevre
sorunlannın da dünyanın gün-
deminde olduğunu vurguladı.
Başbakan Süleyman Demi-
rel'i uğurlamaya geienier ara-
sında "Inci Baba" lakaplı yeral-
ü dünyasının ünlü isimlerinden
Nabi tnciler'in de bulunması
dikkat çekti. Inciler, "Başba-
kan'ı uğurlamaya mı geldiniz"
sorusuna, "Hayır Bülent Er-
soy'u karşılamaya geldim" esp-
risiyle karşılık verdikten sonra,
sade bir yurttaş gibi Demireri
yolcu etmek istediğini söyledi.
Inci Baba'run gazetecilerin
önünde Demirel'le birlikte gö-
rünmek istememesi üzerine,
Başbakan'la birlikte görüntü
yakaiamak isteyen foto muha-
birleri izdiham yarattılar. İzdi-
ham nedeniyle sinirlenen De-
mirel, "Nabi bu ülkenin vatan-
daşı değil mı? Gel bakalım.
Çekmek istiyorsaruz çekin fo-
toğrafımızı" diyerek Inci
Baba'yı yanına alıp foto muha-
bırlerine poz verdi.
ın Batı'ya verdiği mesajlara
karşı kendi mesajlannı üretme-
sı için yardımcı olacağı kesin-
dir. 1988'de Ermenistan'dan
kaçan Azerilerin durumu 16,
18, 21 mayısta Bakü'de büyük
gösterilerle kınanmıştı. 1989/
90'daki olaylan Baü basınının
bir kısmı; "Türkler Ermenileri
1915'te katletti. Şimdi de Azeri-
ler aynı şeyi tekrar ediyor" biçi-
minde karikatürize etmişlerdır.
Ankara, bugün uluslararası
alanda bulunduğu yeri iyi de-'
ğerlendirip Bakü'ye destek ve-
recektir. Ankara. Avrupa
Güvenhk ve İşbirliği Konfe-
ransı'nın (AGİK) sınırlann de-
ğisjnezliği karannın uygulan-
ması için çaba harcıyor, fakat
AGİK'in herhangi bir yaptınm
gücü yok.
Ermenistan ise Karabağ'-
daki Ermeni çoğunluğunu göz
önünde bulundurarak önce bu
bölgeyi ele gecirmek, sonra da
buradaki Ermenilerin güvenli-
ğinı sağlamak için, Ankara des-
tekli Azerbaycan'ın, Karabağ'ı
yeniden almak için yapacağı as-
keri operasyona karşı Birleşmiş
MilletJer'den yardım isteyecek-
tir. Karabağ coğunlukla Erme-
nilerin kontrolünde olduğuna
göre, Birleşmiş Milletler örgü-
tünün sonunda yapabileceği bir
şey var: Birreferandumyapürt-
mak. Referandumdan çıkacak
sonuç ise nüfusun yüzde 80'i
Ermeni olduğu için, bölgenin
yüzde 80'inin belki de tümü-
nün, Ermenilere verilmesi ola-
cakür. Ermenistan da zaten
nün kontrolünden çıkmasını
olumsuz karşılamayacaktır.
Tahran'ı en fazla rahatsız ede-
cek olan bir dunım da Halk
Cephesi'nin yönetime gelmesi-
dir. Bilindiği gibi Elçibey, Ka-
rabağ'ın Azerbaycan içindeki
statüsünün garantiye alınma-
sından sonra sıranın İran Azer-
baycanı'yla birleşmeye gelece-
ğini belirtmiştir.
Azerbaycan henüz kendi ba-
ğımsız ordusunu kurabilmiş
değildir. Aynca iç politikasını
bir düzene de koyamamıştır.
Eski komünist rejimin kadrola-
n henüz işbaşındadır. Cengiz
Çandar'ın belırttiği gibi, Eri-
van'da seçimle gelmiş bir ikti-
dar vardır. Bakü'de ise çok
başhlık henüz devam etmekte-
dir. Türkiye. bu anlaşmazhğın
çözümü için kısa dönemde olası
bir çaüşmayı önlemek için hem
uluslararası platformda anlaş-
mazlığın banşçıl bir yolla çözül-
mesi için destek arayacak ve
hem de olası çatışmalan caydı-
na bir rol oynayacaktır.
Ankara'nın cözüm ararkcn
Türk dış politikasındaki gele-
neksel temkinli davranışını da
{uluslararası platformda doğa-
bilecek eleştirileri de göz önün-
de tutarak) elden bırakmayaca-
ğı kesindir. Ankara'nın Mos-
kova'yla yakın ilişkisini sürdür-
mesiyle, (Moskova, Karabağ'-
ın Azerbaycan'a bağb bir bölge
olduğunu kabul eden anlaşma-
ya taraf bir ülkedir), Ermenis-
tan'ın Karabağ üzerindeki id-
ni sağlayıcı bir rolü de üstlen-
mesı gerekecektir. Bunun için
önce Bakü, Karabağ'daki Er-
menilerin orada Azerilerle banş
içerisinde yaşamalannı sağla-
mabdır. Aksı takdirde, kendisi-
ni güvencede hissetmeyen
Ermeniler tek çareyi Erivan'da
ve dolayısıyla ABD ve diğer
Baü ülkelerinde yaşayan Erme-
ni lobilerinde arayacaklardır.
Ancak haklılık temeü üzerine
kuruhnuş bir anlaşma. Kafkas-
lar'da Türkiye'nin görmek iste-
diği ıstikran sağlar.
Batı'nın pantürkizm kuşku-
lannı gidermek görevi An-
kara'ya düşüyor. Ankara, bu
nedenle, yeni ekonomik imkân-
lann önemini ve lran İslam ra-
dikalizmine karşı Türkiye
modelinin bölgede oluşturacağı
istikrann önemini özeilikle vur-
gulamaya devam edecektir.
Türk cumhuriyetleri henüz tam
siyasi ve iktisadi bağımsızlığa
kavuşmuş değ^llerdir. Bu süreç-
te Ankara'nın ve Bau'nın deste-
ğine ihtiyaçlan vardır. Ankara
biliyor ki. Türk cumhuriyetleri-
ne yalnızca ekonomik fırsatlar
diyan olarak bakmak yanhştır.
Ankara, doğal olarak. bu ilişki-
lerden yarar sağlayacaktır, fa-
kat yalnızca ekonomik yaran
düşünmek, ileride kendi ayak-
lan üzerinde durmayı başarabi-
lecek bu devletlerin uluslararası
alanda verebilecekleri siyasi
desteği gözardı etmek dcmek-
tir
BİTl'İ
tip "TC-GAP" isimli uçağı ter-
cih etmemesi dikkat çekti.
TC-ATA uçağırun onanmı
bittikten sonra Başbakan, eşi
Nazmiye Demirel ile birlikte sa-
at 12.30'da VlPŞeref Salonu'-
na geldi. Demirel burada dü-
zenlediği basın toplanüsında
"Yolculuklarda böyle şeyler
olur" dedi. Daha sonra Demi-
rel ile birlikte zirveye katılacak
olan Devlet Bakanı Cavit Çağ-
lar'ın hasar gören uçağı incele-
yerek havalanmasında sakınca
ohnadığını söylediği ifade edil-
di. Demirel, Çağlar ve Dışişleri
Bakanı Hikmet Çetin ile eşleri-
ni Rio'ya götürecek olan uçak
saat 13.10'da havalandı.
3 pilot, 1 uçuş teknisyeni ve 2
hostesten oluşan uçak personeb
ile Başbakan Demirel ve bera-
berindekileri taşıyan TC-ATA,
havalandıktan sonra saat 15.
15'te Selanik üzerinden geri dö-
nerek İstanbul Atatürk Havab-
manı'na zorunlu iniş yapü.
Kemal Kulah yönetimindeki
ucağın sağ motorunda meyda-
na gelen hidrolik pomparun an-
zalanması sonucunda uçak
Atatürk Havalimanı'na ağır bir
iniş yaparken fazla ısıdan bu
arada tekerleği de patladı. Pilot
Kulalı, "Ucağın standart kont-
rolkri var. Ama calışan bir ci-
hazdır. Bu tür anzalar normal-
dir. İnişte de fazla ısınmadan
tekerlek patlamış. Bunlann
hepsi aynı gün oldu ama bir
rastlanu" dedi. Başbakan De-
mirel'i ve beraberindekileri taşı-
yan uçağı Hava Kuvvetleri
KomutanhğYndan 2 pilot ile
ÇevrecilerABD'yi
yalancı ilaıı etti
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DUNYA'DA
Devlet Bakanlığı Me-
teoroloji Genel Mûdür-
lûğü'nden alınan bilgi-
ye göre yurdun kuzey-
doğu kesimleri parçalı
bulutlu, Karadeniz'le
Doğu Anadolu'nun ku-
zeyl sağanak ve gökgü-
rültûlü sağanak yağış-
lı, öteki yerler az bulut- M m
lu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir deûisiklik ol- Smsm
mayacaK
Amstenlam
Amman
ASna
Bajdat
Brûksel
Cenwfç
FranMurt
U*tm
PMtfsburg
Londra
Maönd
Müano
Mostova
Mûıuh
Osto
ftms
Prag
Rıya)
Rocns
Vıyvu
Zunh
B
A
A
A
B
Y
Y
A
B
Y
B
Y
S
Y
Y
B
Y
A
Y
Y
Y
23°
34°
28°
36°
24°
20»
22°
34°
17°
24°
23°
25°
W°
22°
23°
23°
20°
44°
24°
20°
21°
ast Aapk BhufaOu G-gune^ı K-kart S-sts* Y^ajnudu
Dış Haberler Servisi- Rio-
daki BM Dünya Çevre Zirve-
si'nde AT ülkeleri, ABD'nin
imzalamayı reddetüğı Bıyoçe-
şitlik sözleşmesini imzalaya-
caklannı açıkladılar.
İngiltere'nin de anlaşmayı
imzalayacağmı açıklamasıyla,
tüm AT ülkeleri bu sözleşmeyi
onaylamış oluyor. Japonya'nın
sözleşmeyi mceleme aşamasın-
da olduğu ögrenildi. Türkiye
ise İklim Değişikliği Sözleşme-
si'ni imzalamayı reddedıyor,
ancak Biyolojik Çeşitülik An-
laşması'nı imzalayacak.
Ote yandan bugün, 178 ülke-
nin devlet ve hükümet başkanı,
Rio'daki BM Çevre Konferan-
sı çerçevesinde yapılacak lider-
ler doruğunda biraraya gele-
cek. Toplantıda liderlerden
96"sının konuşma yapmak için
başvuruda bulunduğu bildiril-
di. Liderlerin dünya çevre ko-
rumasma ilişkin beş önemli
belgeyi görüşmesi bekleniyor.
Bu belgeler şunlar:
Rio Deklarasyonu: Temiz
bir kalkınma prensibinin ana
hatlanndan oluşuyor.
İklim Değişikliği: Küresel
ısınmaya yol açtığı sanılan kar-
bondioksit emisyonlannın
azaltılmasını içeriyor.
Ajanda 21: Güvenli Çevre
Gelişimi konulu 900 sayfalık
bir program. Zehirli atıklar. 'te-
miz' teknolojilerin transferi.
Üçüncü Dünya ülkelerine kal-
kınmalan için para aktanmı
konulannı kapsıyor.
Onnanlann Korunması:
Bağlayıa niteükte olmayıp, or-
manlann korunmasını öngörü-
yor.
Biyoçeşitlilik: Yeryüzündeki
bitkilerin, hayvanlann ve doğal
kaynaklann korunmasını ön-
görüyor.
Dünya Çevre Zirvesi sırasın-
da aldığı olumsuz tutumdan
dolayı Avrupa ülkelerinin de
dışladığı ABD'ye karşı yapılan
protesto gösterileri artıyor.
Brezilya çevre örgütlerinden
•Dünyanın Koruyuculan'. zir-
venin yapıldığı konferans mer-
kezınin yakınına bir 'Yalan
Panosu' astı. Daha önce de çev-
re koruma konusunda verdik-
leri sözleri tutmayan ülkeleri vc
doğayı kirleten şirketleri ka-
muoyuna açıklayan örgüt,' Ya-
lan Panosu'nda bu kez ABD'yi
protesto ediyor ve 'yüzde yüz'
yalancılıkla suçluyor.
Öte yandan Irak, Dünya
Çevre Zirvesi'nde, BM'nin iki
yıl önce başlattığı ambargonun
kaldınlmasını istedi. Irak Baş-
bakan Yardımcısı Tank Aziz,
zirvede yaptığı konuşmada.
Irak'ın BM kararlanna uyma-
sına karşın, Güvenlik Kon-
seyi'nin tutumunda bir değişik-
lik olmadığmı öne sürdü. Aziz.
Irak'taki çevre sorunlan ile
Irak'a uygulanan kuşatma ara-
sındaki ılişkinin açık olduğunu
belirterek, bunun BM raporla-
nnda da kaydedildiğini söyledi.
Istisna
akitli TRT
personeli
çalışamadı
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu) - TRT'de istisna akdi ile
çalışan ve önceki gün işten çıka-
nldıklan bildirilen personel,
Genel Müdür Kerim Aydın Er-
dem'in, "İşten atılma gibi bir
durum yoktur. İstisna akitli
olarak çahşmaya devam ede-
ceklerdir" sözüne rağmen dün
işbaşı yapamadı.
TRT Genel Müdürü Kerim
Aydın Erdem'in verdiği sözler
üzerine dün TRT Genel Mü-
dürlüğü binasına gelen istisna
akıtliler, kendilerinin TRTde
bir görevlerinin kalmadığı ge-
rekçesiyle bina içine alınmadı-
lar. Burada bir süre bekleyen
personel, noter çağırarak, işba-
şı yapamadıklannı saptadılar.
Genel müdürlükte hiçbir gö-
revlinin kendileri ile görüşmek
istemediğinı ve tüm aramalan-
na rağmen telefonlara çıkma-
dıklannı ifade eden istisna ak-
diyle çalışanlar, daha sonra
DISK'e bağlı Yeni Haber-tş
Sendıkasfna gittiler.