Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6ARALIK1992PAZAR
14 HABERLER
Genel Başkan Yılmaz ve başkan adayı Meral, Türk-İş seçimleri öncesinde Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı
Son üç yılda başanlıyız H H | Aday olmamak, kaçmakürŞevket
Yılmaz:
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA - Türk-İş Genel
Başkanı Şevket Yılmaz. Türk-
tş'in son üç yılı tüm örgütleriyle
başanlı geçirdiğini bildirdi.
Konfedera:yon başkanlığı ada-
yı ve Yol-lş Genel Başkanı
Bayram Meral ise. Değişim
Grubu tarafından aday gpste-
rildiğıni. bunu reddetmenin.
hizmetten kaçma anlamına ge-
leceğıni söyledi. Yılmaz ve Me-
ral, Cumhuriyet'in sorulannı
şöyle yanıtladı:
- Sayın Yılmaz Türk-lş'in 10
yıllık Genel Başkanı olarak,
geçmişten bugüne özeleştirinizi
yapabilir misiniz?
"10 yıllık başkanlığımdan
önce, 13 yıllık başkanve-
killiğim var. Türk-İş'i, demok-
rasinin bir teminatı ola-
rak görüyor ve öyle hizmet edi-
yorum. Sendikacılığın her günü
başanyla geçmeyebilir. İnsan,
belki kendi yaptıklannı kusurlu
görmez, görmeyebilir. Zaten,
kusurlu görse yapmaz. Ama bi-
lahare belki, yanlış oldugu izle-
nimi yayılabilir. Türk-Iş, tüm
teşkilatıyla başanlı bir 3 yıl ge-
çirmiştir. Elbette enflasyonun
yüzde 70'lerin altına düşmeme-
si, işçi hak ve özgürlüklerinin
önündeki yasaklann kalkma-
ması. yöneticilere büyük sıkın-
tılar bırakmıştır. Ama burada
yöneticinin suçu olan yerler ne-
relendir. nereleri değildir? lyi
hesap etmek lazım."
- Türk:
İş'e tabandan bir eleş-
tiri var. Örneğin. durgun ve ses-
siz oldugu. bazı dönemlerde
hükümetten yana tavır sergile-
diği ve hükümeti zorlamayıp
hükümetten beklenü içine gir-
diği şeklinde
"Biz, yönetici olarak hıçbir
partinin borazanlığını yap-
madık. Yasaklann kaldınlması
için mücadeleyi ve sosyal devlet
ilkesini unutan Özal'la müca-
delemizde başanlı olduğumuz
unutulmamalıdır Bu hükümet.
500 günlük bir süre istedi. Ka-
muoyu, bu 500 günlük süreyi
sıcak karşıladı. Biz de genel ku-
rula kadar sıcak karşıladık."
- Genel kurul çalışmalannın
yoğunlaşması nedeniyle toplu-
sflzleşmelerin ikinci plana itildi-
ği endişesi var.
"Hayır. Ben daha şu anda
Türk-tş Başkanıyım. Ben. bu-
gûn bile (önceki gün) Sayın
Erdal İnönü'ye gittim. Bu ko-
nuyu görüştüm. Benim şimdi
derdim orası. Derdim seçim de-
ğildir."
- Genel Başkan adayı oldu-
ğunuzu açıkladınız. Değişim
gnıbuna karşı ayn bir liste çı-
kartacak mısınız?
"Ben, sendikal demokrasinin
tüm kurum ve kurallanyla işle-
mesi neticesinde bu muhalefe-
tin meydana geldiğini görüyo-
rum ve saygı duyuyorum. Ben
de buraya ağaç kovuğundan
gelmedim. Bir teşkilatın genel
başkanıyım. Diğer genel baş-
kan arkadaşlanmla görüşerek
OLAYLABIN
ARDENDAKI
lıstemı salı günü açıklayacağım.
Ben, Türk-Iş'e bağlı sendikala-
nn başkanlannı birbirinden
ayırmam, ayırma terbiyem de
yoktur.",
-Türk-İş'in şu anki yöneti-
minde bir uyumsuzluk oldu-
ğundan söz ediliyor.
"Şimdiki yönetim kurulu. 3
senesini tamamlamıştır. İyi ve-
ya kötü görevlerini yerine getir-
mişlerdir. İçlerinden birisinin
'uyum içerisinde değiliz' demiş
olması, bir şey ifade etmez."
- Listeyi oluştunırken, deği-
şim grubunda olan sendikalarla
da görüşecek misiniz?
"Değişim grubu içinde olan-
lann hepsi de aynı görüşte mi-
dir. aynı kanaatte midir? Bile-
miyorum. Herkesin reyi, kendi
cebındedir. O halde, kimsenin
reyinin cebimde olduğunu farz
ederek, herhangi bir harekete
tevessül etmek istemiyorum."
- Değişim grubu, değişime ih-
üyaç olduğunu, yenilik gerekti-
ğini ileri sürüyor. Siz, labanı
temsil ettiğinize inanıyor musu-
nuz?
"Tabana hizmet verdiğime
inanıyorum. Bağlı bulundukla-
n kuruluşlar Türk-İş üyesidir.
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
m umut verici birer adun saymak
gerekir. Bunun yanı sıra Cum-
hurbakanı Özal'm her gün ana-
yasayı çiğneyen davranışlannı
kimi çevrelerin doğal görmesi,
hatta açıkça desteklemesi, hu-
kuk devleti kavramma tûmden
ters düsmektedir. Kamuoyu
Cumhurbaşkanı'na gerekli tep-
kiyi göstermeli, yasalara sahip
çıkmalıdır.
Eğer yasalar kâğıt üzerinde
kahcaksa, "hukuk devleti" bir
yana, "kanuıt devleti" büe sayı-
lamayız.
Sayın Mesut Yılmaz 'm
AN A P'm genel kongresinde Ke-
çecüer grubuna üstün gelmesini
bu bakimdan ohanlu bir sonuç
olarak niteliyoruz. Mesut Yıl-
maz 'm dünya görüşünüpaylaşan
ya da paylaşmayan herkesin
böyle düşünmesi kaçmılmaz oht-
yor. Türkiye'de siyasalparti ya-
şamının sağlığa kavuşması için
A NA P'taki gelişme bir adımdır.
Ülkemizde hukuk manttğıntn
çarpıkhğı öylesine büyümüştür
ki kimUeri "özakız ASAP oL
maz" görüşünü savunuyorlar.
1989'da cumhurbaşkanltğı ma-
kamma oturmuş bir kimseyi,
anamuhalefet partisinin lideri
saymak gibi bir yanüsama, bası-
nımızda bugün bile geçerlidir.
Sayın Yıhnaz'mbusanrıyıde-
ğiştirmesi, hukuk devletini hiçe
sayanları "fiUen"yolagetirmek-
te yararlı olacaktır.
ANAP'ın gerçek birparti ola-
bihnesi için de elbette buna "Utti-
yaa" vardv.
OJMHURİYET
YOLUNDA
Ynnns Nadi
10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaf Yaymlan Türkocagı
Cad. 39-41 Cageloğlu-tstanbul
öfeaeli göaderflmez.
Elbette onlann birliğinden \a-
na kişiyim. Herkes kendi başı-
oa. "tabanın gücünü kaybetti"
ahkamını kesmemelidir."
- Size karşı bir cephe oluşma-
sının başlıca sebepleri sizce ne-
ler?
"15 gün öncesine kadar. cep-
he diye bir şey yoktu SSK
Yönetim Kurulu üyesı Enver
Toçoğlu'nun bakanlığın tetkik-
leri neticesi geçici olarak görev-
den alınması. bu ikiliği ortaya
koymuşıur. Biz. Enver Toçoğlu
için kongre yapmıyoruz. Türk-
İş'in üyeieri için kongre yapıyo-
ruz. Muhalefet oluşması için
böyle bir gerekçenin etrafında
toplanmalan yanlış olur. Ama
tabii ki liste çıkartrnayı. sendi-
kal demokrasinin bir gereği sa-
yıyorum. Bundan başka bir
nedeni olduğunu düşünemiyo-
rum."
-Genel kurul öncesi, sendika
başkanlannın yüksek miktar-
larda kıdem tazminatlan alma-
lan eleştiriliyor. Bunu nasıl
değerlendiriyorsunuz?
"Biz, bu kıdem tazminatlan-
mızı işverenden almı> oruz
Bunu ağıza sakız yapmak.
•Türk sendikacılığına iyilik de-
ğıl. ihanettır. Delegelerin, genel
kurulun belirlediği tazminatlar,
her sendikanın genel kurulunda
ödeniyor."
- Genel kurul öncesinde mal
varlığmızı açıklama düşünceniz
var mı?
"Mal varlığımızı biz, her ge-
nel kurul öncesi ve sonrası note-
re veriyoruz. Yalova'da baba-
mın aldığı bir ev. Kuşadası'nda
bir kooperatif. Ankara'da bir
evim var. Burhaniye'de Adliye-
cıler Kooperaüfi'nin üyesi-
yim."
Bayram MeraFin
yanıtlari
-Sayın Meral; Türk-İş Genel
Başkanı olursanız, nasıl bir ça-
lışma programı uygulamayı
düşünüyorsunuz?
"Bugüne kadar yönetici ar-
kadaşlanmız üzerlerine düşen-
leri yapmışlardır. Son zaman-
larda Türk-İş'te büyük bir
durgunluk oldu. Bu durgunluk
tabanda hissedılmeye başlandı.
Yeni bir yapılaşma duşünüldü.
23 sendikanın aday gösterdiği
bir ınsanın, bunu reddetmesi
mümkün değildir. Bunun adı.
hizmetten kaçmak olur. Mem-
nuniyetle kabul ettim. Biz, 12
Eylül'ün kajıntılanmn ortadan
kalkması için. 1986'dan itiba-
ren sendikalar olarak büyük
mücadeleye girdik. Koalisyon
hükümeti iş başına geklikten
sonra. işlerde büyük bir durak-
sama oldu. Hükümetin mey-
danlarda verdiği vaatlerin hiç-
birisi gerçekleşürilemedi.
"ANAP gider, dert biter" sloga-
nımız ortada kaldı. İşverenlerle
hükümetin görüşmeleri çok sıkı
olmasına rağmen, hükümet
sendikalann sorunlanna eğil-
mivor. ToplusözleOTeler, grev
noktasına geldi. Önümüzdeki
yıl 700 bin kamu işçisinin söz-
leşmesinin sonucu da meçhul.
Bunlan söylemekle, bu yöne-
tim bunlan gönmemezlikten
geldi demek istemiyorum. Fa-
kat taban daha aktifse, hükü-
meti bekleyen değil. hükümeti
zorlayan. sorunlara çözüm ge-
tiren bir yönetim olmasını isti-
yoruz. Aynca bugünkü yöne-
tim, zaten kendi içerisinde ikiye
bölünmüş. Genel sekreter,
aday dcğilim diyor. Diğerleri,
birbirleriyle uyumsuzluk içeri-
sinde. Bu nedenle. orada yeni
bir yönetımin oluşması gereki-
yor. Seçildikten sonra, ilk hede-
fımiz, Türk-İş bütünlüğunün
muhafazasıdır."
-Bu söylediklerinizi yapama-
dıklan için mi, Türk-İş yöneti-
mindeki ekibi değiştirme gere-
ğini duydunuz?
"Genel sekreter arkadaşımı-
zın ayağının biri İstanbul'day-
dı. Yönetimle uyum kuramadı-
lar, yönetimle bir araya geleme-
diler. Bu yönetimin. tekrar
biraraya da gelse, seçimi kazan-
ma şansı yoktur. Çünkü bunla-
nn uyumlu çalışma şansı yok."
-Ekip çahşmasında uyumun
önernli olduğunu söylediniz.
Değişim grubunu oluşturan
sendikalar tarafından, yeni
Türk-İş yönetimi için bir liste
oluşturuldu. Alt kadroyıı oluş-
turan isimler, grup içinde rahat-
sızlık yarattı.
"Halledeceğiz. Sorun olaca-
ğını zannetmiyorum."
-Alt kadro konusunda deği-
şim grubu dışındaki sendikalar-
la görüştünüz mü?
"Onlarla da görüşüyorum.
Onlar da Şevket Bey olsa, ne
mahzuru var yaklaşımı içinde-
ler. Biz de yenileşme yapmanın
gerektiğini ortaya koyuyoruz.
Taban bunu istiyor."
-Değişim Grubu'nun oluş-
turduğu iıtifakta dağılma olası-
lığı olduğundan söz ediliyor.
"Hayır."
-İttifakta dağılma olursa.
adaylıktan çekilmeyi düşünür
müsünüz?
"Öyle bir şey olmayacak. Ol-
masını gerektiren bir neden de
yok."
-Geçmış dönemde Türk-Iş
bir çok açıdan eleştirildi. Siyasi
ıktıdarlann yanında olmak ve
sessiz kalmaİcla suçlandı. Türk-
İş'in Başkanlar Kurulunda siz
de vardınız. Bu açıdan bir de-
ğerlendirme yapabilir misiniz?
"Tabanda rahatsızlık var.
Arkadaşlanm. hiç hizmet ver-
medi demek istemiyorum. Ama
buna rağmen taban bir değişim
istiyor. Bu, belki benirri, belki
ben değilim. Ama, taban mut-
laka bir değişiklik istiyor. Ta-
banın istegi, değişimin oluşma-
sı."
-Siz, tabani temsil edebilece-
ğinize inanıyor musunuz?
"Etmek için uğraş verece-
ğız."
-Değişim grubunca belirle-
nen kadronun u>xım içinde çalı-
şacağına inanıyor musunuz?
"Eğer seçilenler işle uğraşır-
larsa, bir sürtüşme, bir sorun
olmaz. Ama birbirleriyle uğra-
şırlarsa sorun olur."
- Eğer Genel Başkan olursa-
nız. önümüzdeki yıl 700 bin iş-
çinin toplusözleşmesi için nasıl
bir strateji izleyeceksiniz?
"Başta, sorunu masa başında
çözmek laam. Ben, devamlı ba-
nştan yana, huzurdan yana bir
insanım. Bundan sonra da so-
runlan masa başında çözmek
istiyoruz. Masa başında çöze-
mezsek. kanunı haklanmız
neyse onu kullanacağız."
-Şevket Yılmaz da aday ol-
duğunu acıkladı. Bu dunımda
genel kurulda ikinci bir liste çık-
ma olasıhğı var.
"Saygı duyanm. Kanuni
hakkı. Ben. Türk-İşün bütünlü-
ğünden yanayım. Tek liste olur-
sa. bunun daha yararlı olacağı-
na inanıyorum."
-Genel kuruldan önce mal
varlığınızı açıklamayı düşünü-
yor musunuz?
"Hiç sorun değil. Aslında
doğru bir şey ama, böyle bir
başlangıcı benim mi yapmam
lazım
0
"
Beyaz yürüyüşANKARA(Cumhuriyet Bö- T ^ ^ i wm ^ ^ j—Bfa-^ANKARA(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hekimler, dün "onurla-
n" ve "hastalan" için yürüdü-
ler.
Türk Tabipleri Birliği (TTB)
Merkez Konseyi'nce organize
edilen ve 42 tabip odasından
çok sayıda hekimin, meslekleri-
nin onurunu korumak, özlük
haklannı güvence altına almak,
sağlıkta herkese eşit fırsat ta-
nınmasını sağlamak amacıyla
katıldıklan beyaz yürüyüş, dün
Ankara'da gerçekİeştirildi.
Yürüyüş öncesinde yaptığı
konuşmada, sağlığın herkesin
sorunu olmasına karşın, top-
lumda bir duyarsızlığın bulun-
duğunu belirten TTB Başkanı
Dr. Sebm Ölçer, "Sağlıkla ilgili
tartışmalar, yalnızca pobtikacı-
lar ve hekimler tarafından yapı-
byor. Herkesi bu tartışmalara
katılmaya, sorunlara sahip çık-
maya davet etmek için yürüyo-
ruz" dedi. ölçer, yürüyüşlerinin
amaçlannı şöyle anlatü:
"Ülkede herkes susuyor.
Herkes hükümetin iyi niyetle
bir şeyler yapmasıru bekliyor.
Herkes demokratik hakkını
kullanmaktan çekiniyor ve kor-
kuyor. Baskıcı yöntemleri hak
etmiyoruz. İnsan haklanna
saygıb, tüm kurum ve kuralla-
nyla işleyen, insanlann haklan-
nı arayabildikleri birdemokrasi
için yürüyoruz. Özetle halka la-
yık obnak, iyi hekimlik yapmak
ve insanca yaşamak istiyoruz.
Parası olana iyi hizmet, parası
olmayanı aşağılama ve horla-
maya yönelik, parası olmayan
kronik hastalann ölümünün bi-
le bile tartışıldıgı eşjtsiz, adil
olmayan sağlık sistemini pro-
testo etmek için yürüyoruz.
Emeğe ve sağbk hizmetini üret-
meye, hürmet etmeyen bunun
yerine herkesin köşedönücülük
yaptığı, kişisel kazanç isteğinin
kamçılandığı anlayışa karşı çık-
mak ıçîn yürüyoruz."
12 Eylül sonrasında An-
kara'da bu tür faaliyetler için
Ankara jiirüyüşüne hekimlerin ilgisi büyüktü.
izin verilen tek yer olan htlık- alkışlarla
Kasalar mevkiinde. yaklaşık
hekim sayısı kadar polisin gö-
zetiminde yapılan y'ürüyüşe ka-
tılanlann çoğunluğunun yeni
mezun pratisyenler oldugu dik-
katçekti. Ellerindeki "Okudum
doktor oldum, ama hâlâ ba-
bamdan harçlık alıyorum".
"Hasta der hekım. hekım der
geçim", "Pratisyen hekimlerin
hâlâ adı yok" pankartlanyla
doktorluk mesleğinin yeniden
onurlu hale getirilmesini iste-
diklerini ifade eden hekimlerin,
dondurucu soğuğa rağmen be-
yaz önlüklerinin üzerine koru-
yucu bir başka giysi giymekten
kaçındıklan görüldü.
yuniyen hekımler
arasmda, HEP Muş Milletve-
killeri Mehmet Emin Sever ve
Muzaffer Demir'in de yeraldığı
gözlendi. Bazı hekimlerin eşleri
ve çocuklanyla katıldıklan yü-
rüyüş sırasında hekimler, ağır-
lik.li olarak popüler şarkılann
sözlerinden ve kitaplann adla-
nndan esinlendikleri sözlerin
yazıh oldugu pankartlan taşı-
dılar. Hekimler, daha sonra
otobüslerle şehir turu attılar.
Tabip odalan temsilcilerinin
konuşmalanndan sonra Kasa-
lar'dan Etlik eski garajlar mev-
kiine kadar müzik eşliğınde ve
Sağhk Bakanı Yıldınm Ak-
tuna, yürüyüş öncesinde Türk
Tabiplen Birliği'nı ziyaret ede-
rek. hekımlere başanlar dıledı.
Bakanhk makamına hekimle-
rin arasından geldiğini belirten
Aktuna, "Yürüyüşü kimseye
karşı olarak görmemeli. Bu bir
kavga değildir. Bakan olma-
saydım ben de yürürdüm" dedi.
25 bin memur alana çıktı Somali'ye
Haber Merkea - Grevli,
toplusözleşmeli sendikal hakla-
nn tanınmasını isteyen memur
sendikalannın İstanbul, İzmir
ve Zonguldak'ta düzenledikleri
miting dün yapıldı. Adana'da
mitinge izin verilmemesi üzeri-
ne korsan gösteri yapmak iste-
yen 60 kişilik gruptan 20'si
gözalüna alındı.
İstanbul'da Gaziosmanpaşa
Meydanı'nda dün saat 15.00'te
başlayan mitinge yaklaşık 5 bin
kişi katıldı. Mitıngde yapılan
konuşmalarda memurlara top-
lusözieşme ve grev hakkı tanın-
ması istendi.
Mitinge katılanlar saat 16.
00'da iki grup halinde dağılma-
ya başladı. Slogan atarak kortej
halinde yürümek isteyen kala-
balık bir gruba polis müdahale
etti. Polisin dağılma uyansı
yapmadan coplarla müdahale
ettiği grupta çok sayıda gösteri-
cinin yaralandığı görüldü. Çı-
kan panikte çevredeki bazı işye-
ri ve evlerin camlan kınldı. Bu
sırada olayı göriintüleyen gaze-
teciler de polisin saldınsına uğ-
radı. Gazetecileri tartaklayan
ve coplayan polis, fılmlerine
zorla el koydu. Poliân saldınsı
sırasında başından cop darbesi
alan Milliyet gazetesi muhabiri
Erkan Avcılar, hastaneye kal-
dınldı. Erkan Avcılar'm kafası-
na alu dikiş atıldığı öğrenildi.
Mitingin dağıhşı sırasında,
miting tertip komitesi üyeieri ile
konuşmacılardan bazılan da
polisler tarafından dövüldü.
Çok sayıda kişi de gözalüna
alındı.
İzmir'deki yürüyüşe yaklaşık
4 bin memur katıldı. Karşjyaka
İnsan Haklan Parkfndan baş-
layan yürüyüş sırasında, "Geli-
yoruz Ankara- Bu kez hakkı-
mızı almaya", "Memuruz.
hakhyız, kazanıyoruz", "İşçi
memur el ele, genel greve",
"Toplusözleşme hakkımız,
grev silahımız" sloganlan atıl-
dı. Miting alanında "Yaşasın iş,
emek, özgürlük mücadelemiz",
"Yaşasın onurlu hak direnişi-
miz" ve " Söz, yetki, calışanla-
ra" yazılı pankartlar polis ta-
rafndan indirildi.
Zonguldak Eğit Sen. Tüm
Bel-Sen, Tüm Maliye Sen, Ma-
den-Sen, Tüm Enerji-Sen tara-
fından düzenlenen miting,
Çaydamar Mahallesi'nde Dev-
let Demir Yollan Gar Müdür-
lüğü binası önünde başladı.
Mitinge memur sendikalan
ile birlikte Genel Maden-İş ile
Belediye-İş de destek verdi. İşçi
ve memurlar gruplar halinde
DDY Gar Müdürlüğü binası
önünde toplandılar. Madenci
Anıtı önünde düzenlenen mi-
tinge yaklaşık 15 bin kişi katıl-
dı.
işçi ve memurlar miting sıra-
sında "Toplusözleşme hakkı-
mız, grev silahımız", "Söz.
yetki, kararçalışanlara", "Yüz-
dedelik zam istemiyoruz".
"Grevsiz sendikaya hayır" slo-
ganlan attılar.
Aşın guvenlık tedbirlerinin
alıadığı mitingden önce Düzce
Eğit-Sen Şubesi üyeieri Kozlu
girişinde polis tarafından aran-
dı. "Gerici eğitime hayır",
"Devlet terörüne hayır" ve
"Grevsiz sendikaya hayır" ya-
zılı pankartlara el konuldu.
Türk-Iş'te ABD'nin Çekiç Güç çıkarması
sıcak
p^zartesı
HALUKGERAY
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türk-İş'in bir hafta süre-
cek 16. genel kurulu yann başb-
yor. Başbakan Süleyman
Demirel'in de ilk günkü otu-
rumda konuşma yapması bek-
lcniyor.
Genel kurulu yönetmek üze-
re. divan başkanhğma Türk
Metal Sendikası Genel Başkanı
Mustafa Özbek aday gösterile-
cek. Genel Başkan Şevket Yıl-
maz ve ekibine karşı oluşturu-
lan " Değişim Grubu", kongre
başkanlığı ıçın daha önce Yol-
İş Genel Başkanı Bayram Me-
ral'i aday göstermeyi kararlaş-
tırmıştı. Ancak Meral, daha
sonra genel başkan adayı ola-
rak belirlenince, aynı grup,
Mustafa özbek'i genel kurul
divan başkanlığı için saptadı.
Türk-İş yönetiminin, özbek'e
karşı bir başka aday çıkarması
beklenmiyor.
Türk-İş genel kuruluna, 33
sendikadan 447 delege kaüla-
cak. - Ancak oylamalarda,
Türk-İş Yönetim Kurulu da
doğal delege sayıldığından, 452
delege oy kullanacak.
Genel kurulun ilk gününde
açıbş ve protokol konuşmalan
yapılacak. İkinci günden itıba-
ren, çabşma ve komisyon ra-
porlan görüşülecek.
Türk-İş Genel Başkaru Şev-
ket Yılmaz'ın genel kurulda çı-
karacağı ikinci liste henüz
belirlenmedi. Yılmaz'ın bu ko-
nuda temaslar yaptığı ve listesi-
ni önümüzdeki günlerde acıkla-
yacağı belirtiliyor.
ANKARA - Çekiç Güç'le il-
gili olarak ABD, İngıltere,
Fransa ve Türkiye'nin katılı-
rruyla yapılacak dörtlü toplan-
üya ABD ağırlığını koydu.
ABD, Dışişleri Bakanlığının
iki numaralı adamı olarak nite-
lenen kıdemli müsteşar Paul
Wolfowitz'in başkanlığında se-
kiz kişilik bir heyeti Ankara'ya
göndermeyi kararlaşürdı. Irak
Türkmen Birlik Pa*tisi, eğer
Çekiç Güçün görev süresi uza-
tılacaksa, Türkiye'nin denetimi
ve garantörlüğü şartıyla, kont-
rol sahasının 34. paralele geniş-
letilmesini Ankara'dan talep
etti.
ABD heyetinde bakanlığın
ağır toplanndan Thomas Ni-
les'ın da yer alacağının öğrenil-
mesi, ABD'nin konuya verdiği
önemi gösteriyor. Ingiltere de,
müsteşar yardımcılanndan
Mark Elliot'u toplantı için An-
kara'ya gönderiyor. Fransa
Dışişleri Bakanlığı'ndan katılı-
mm ise. daha alt düzeyde olaca-
ğı bildiriliyor. Toplanü için
Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan
Müsteşar özdem Sanberk'in
başkanlığında Kuzey Amerika,
Ortadoğu, İstihbarat masala-
nndaki yetkililerden oluşan bir
heyetin kurulduğu bildrnliyor.
Ankara. 11 kasımda yapıla-
cak toplantı sonrasında bir bil-
diri yayımlanmasını hedefliyor.
Ankara'nın, Çekiç Güç konu-
sunda kamuoyundaki yanlış
anlamalan ve kaygılan giderici
yönde bir metin çıkanlması için
çalıştığını bildiren dışişleri çev-
releri, ortak bildirinin "tatmin
edici ölçüde anlaşma sağlanır-
sa" yayımlanacağını ifade edi-
yorlar.
Dışişleri çevreleri, müsteşar-
lar veya yardımcüan düzeyinde
olan toplantılarda "siyasi bildi-
rilerin" genelde yayımlanmadı-
ğını bildirerek. bir olasılığın da,
dört ülkenin dışişleri bakanlan
tarafından bir başka bildirinin
kaleme alınmasının olabileceği-
ne dikkat çekiyorlar.
ABD Büyükelçiliği'nin, son
haftalarda, Türkiye'deki siyasi
partileri ziyaret ettiği öğrenildi.
Siyasi parti kaynaklan, ABD
elçiliği yetkililerinin, Türk ka-
muoyunun Çekiç Güç konu-
sundaki bakışı konusunda
sorular sorduklannı bildirerek,
ABD yetkililerinin, Çekiç
Güç'ün uzatılması konusunda'
herhangi bir görüş belirtmedik-
lerini söylüyorlar.
Irak Türkmen Birlik Partisi
Genel Başkanı Ahmet Güneş,
Çekiç Güç'ün süresi uzaüla-
caksa, Türkiye'nin garantisi
sağlanması koşuluyla, kontrol
bölgesinin 36.parâlelden 34.
paralele genişletilmesi konu-
sunda hükümetin desteğini sağ-
lamak üzere Ankara'ya geldi.
Güneş'in Başbakan Süleyman
Demirel, Dışişleri Bakanhğı
yetkilileri ve tüm siyasi parti
gruplanyla görüşmeler yapaca-
ğı bildirildi.
Çekiç Güç yerine
bölgesel güç
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Iran'ın Ankara Büyükel-
çisi Muhammed Rıza Bagheri,
yabancı güçlerin bölgedeki var-
lığına "genelde" karşı oldukla-
nnı söyleyerek Kuzey Irak'taki
halkı Bağdat'ın olası saldınla-
nndan koruyacak "bölge ülke-
leri gücünün" kurulmasını des-
teklediklerini söyledi.
ABD'nin Ankara Büyükelçi-
si Richard Barkley ise "Huzur
Operasyonu"nun Bağdat'ı cay-
dırmak için Türkiye'nin isteğıy-
le geldiğini vurgulayarak
ABD'nin, bağımsız bir Kürt
devletine karşı olduğunu anlat-
u.
İran Büyükelçisi Bagheri,
dün bir grup gazeteciyle yaptığı
toplantıda, "Çekiç Güç yerine
bölge gücü kurulması konu-
sundaki göriişlerinin" sorulma-
sına karşıhk şöyle k u ^
"Biz, genel olarak yabana
güçlerin bölgede varlığıru, böl-
ge halklannın yaranna görmü-
yoruz. Ancak bu konu, Tür-
kiye'nin iç sorunudur. Yabana
güçler yerine. bu görevı bölge
ülkelerinin görmesi daha uy-
gundur. Irak zirvesi çerçevesin-
de şubat ayında Şam'da yapıla-
cak toplanüda bazı kararlar
alınması bekleniyor. En iyisi bu
işi bölge ülkelerinin yapması-
dır."
ABD Büyükelçisi Barkley,
dün Türk Demokrasi Vakfi'nın
düzenlediği bir toplantıda yap-
tığı konuşmada. Türk basını-
nın, Çekiç Güç'ün PKK'ya
destek verdiği yolundaki haber-
lerinin yalanlandığı halde, hâlâ
tepki göstermeye devam etme-
sini anlayamadığını bildirdi.
Baştarafi 1. Sayfada
Yeni yönetime devretmederi
evvel, Somali'de nasıl bir karaı
almışsa. buna benzer bir du-
rumda. bu konuda da ABD'nin
liderliğine dünyanın ihtiyacı ol-
duğunu söyledim. Kanaatimce
iki şeyin yapılması gerektiğini
sövledım. Bunlardan birtanesi.
BM'de karar alarak BM'nin bu
karanna uymayan Sırplann
hava hücum gücüne ve silah
pozisyonlanna mutlaka saldı-
nlması gerektiği. İkinci olarak
da Bosna'ya uygulanan hava
ambargosunun hemen kaldınl-
masını istedim."
Tokya'dan Türkive'ye dö-
nerken yakıt ikmali için Mos-
kova'ya uğrayan Demirel,
burada Rusya Dışişleri Bakanı
Andrey Kozirev ile yaklaşık bir
saat görüştü. Başbakan
Demirel, insani yardım amacıy-
la Somali've askeri müdahale
karan çıkaran BM Güvenlik
Konseyi'nin aynı yönde bir ka-
ran neden Bosna-Hersek için
almadığının sorgulanması ge-
rektiğini söyledi.
Başbakan Demirel, uçakta
TBMM'ye dün geceki Bakan-
lar Kunılu'nda vanlacak kara-
ra göre Somali'ye asker gönder-
me için başvuracaklannı,
acıkladı.
Demirel. daha önce alınan
bir karar gereği, dışanya asker
gönderme yetkisinin hükümet-
te olduğunu, ancak bu yetkiyi
devrettiklerini, devir karannın
uygulamaya girmemesine rağ-
men. hükümetin TBMM'ye
müracaatı kararlaştıracağını
bildirdi.
I N C I R I
/İSTANBUL
/ANKARA
JBURSA YAYINKUSAÛI
ÇEVRENIZDEN
BÖLGENİZDEN
YAYINLARLA
FLASHSİIE OİOERLERİNOENÇOK DAHA YAKIN