Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ARALIK 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/9
ÖDÖL
Özel tpekçi Ödül\i
• ATİNA (AA) — Abdi Ipekçi Banş ve Dostluk ödülü
jürisi, Türk-Yunan halklarmın yakınlaşmasına
katkılarından dolayı Istanbul Barosu Başkanı Turgut
Kazan, gazeteci-yazar Aziz Nesin, yazar Panayot Abacı
ve Milliyet gazetesine "özel Ipekçi Ödülü" verilmesini
kararlaştırdj. Yiınanlı politikacı, akademi üyesi, yazar,
gazeteci ve sanatçılardan oluşan juri heyetinin
açıklamasında, Batı Trakya Türklerinin, fstanbul Fener
Patrikhanesi önündeki oturma eyleminin sona ermesi
için tstanbul Barosu Başkanı Kazan ve Milliyet Gazetesi
Genel Müdürü Doğan Heper'in katkılanna da atıfta
bulunuldu. Abdi İpekçi Banş ve Dostluk ödülü
kurucusu Andreas Politakis, "özel İpekçi Ödülü"nü
kazananlara gönderdiği kutlama mektuplannda,
kendilerini 23 ocakta Atina'da yapılacak ödül dağıtım
törenine davet etti.
Jodie Foster'a altın elma
• BEVERLY HILLS (AA) — Amerikalı sinema yıldızı
ve yönetmen Jodıe Foster, Hollywood Kadın Basın klübü
tarafından, "Hollywood imajını en iyi şekilde temsil
eden aktrise" verilen Altın Elma ödülüne layık görüldii.
Amerikalı aktörler, Kevin Costner ve Robin Williams da
erkek oyunculara verilen Altın Elma ödülü'nu
paylaştılar. Jodie Foster bu yıl, ülkemizde de büyük
beğeniyle izlenen, "Kuzulann Sessizliği" filmiyle olumlu
eleştiriler almıştı. Foster, "Küçük Adam Tate" filminin de
yönetmenliğini yapmıştı. "Popülerliğinden en çok emin
olan" sanatçılara verilen Ekşi Elma ödülü ise, bu yıl
Alec Baldwin, Kim Basınger ve Sinead O'Connor
arasında paylaştırıldı.
TİYATRO
'Orestheia' ocakta sahnede
• Kültür Servisi — Yunanlı tragedya yazan
Aıskyhlos'un antik dönemden gunümüze kalan tek
üçleme olarak nitelenen yapıtı "Oresthia", Devlet
Tiyatrolan'nın da ilk uçleme çahşması olarak
önumüzdekı ocak 1992'den başlayarak Istanbul'da Yıldız
Sarayı Tiyatrosu'nda sahnelenecek. Yönetmen Mustafa
Alkıran'ın "gunümuzde yazılan birçok oyundan daha
güncel" diye niteledigi Orestheia, Troya savaşından
önceki 10 yıb geriye dönuşlerle anlatıyor. Ebru Sonuç"un
Turkçeye çevirdiği oyunun prömeyeri 24 ocak 1992'ye
Yıldız Sarayı Tiyatrosu'nda yapılacak.
DERGI
Kırmızıfare abone kampanyası
• Kültür Servisi — Mavibulut Yayınları tarafmdan
çıkanlan ülkemizin ilk "Çocuklar için edebıyat dergisi"
Kırmızıfare'nin 6. ve 7. sayılan çıktı. Ilkokul dönemi
çocukları için üç ayda bir yayımlanan ve Milli Eğitim
Bakanlığı tarafından okullara tavsiye edilen Kırmızıfare
dergisinin altıncı sayısında Ayla Çınaroğlu'nun 'Balık
Bekliyorum', A.A. Milne'nin 'Bir Gün Yolda Giderken'
adlı şürleriyle Nehir Tınaz'ın 'Kırmızı Pabuçlar', Elvan
Pektaş Deniz'in 'Çirkin Çirkef Cinleri ile Gül Sokağı
Sakinlerinin Savaşı', Suheyla Bilgen'in 'Ağacım' adlı
öyküleri ve Şekip Davaz'ın yazıp çizdiği 'Satır
Aralanndan Gelen Çağrı' adlı çizgi-oyküsu yer alıyor.
Derginin 'Yetişkinlere' ekinin bu sayıdaki konusu
Mısük'tan 'Çocuk Kitabı Çizerliği', Cemal Erten'in
'Kirabk Ev' adlı manzum öyküsü, Sevim Ak'm
'Napohten Şarkı', Seza Aksoy'un 'Güneş Ana', Fatih
Erdoğan'ın 'Para da mı Gerekiyor?', Melek Güngör'ün
'Flüte Saklı Muzik
1
adlı öyküleriyle Aslı özer'in
Marcello Argilli'den çevirdiği 'Tepetaklak Bir Masal' adlı
öykülerin yer aldığı 7. sayının 'Yetişkinlere' adlı ekinde
tlhan Dülger'in Türkiye'de Çocuk Edebiyatı ve Dergilerin
Okur Kitlesi Açısından Sorunları başlıklı bir yazısına yer
veriliyor. 1992 aboneliği için başvuranlara yılbaşına dek
özel indirim uygulanıyor. Kırmızıfare'nin başvuru adresi
şöyle: Mavibulut Yayınlan Posta Kutusu 607,
Sirkeci/tstanbul. Tel.: 152 63 75
SERGİ
Ormancı'dan iki duvar halısı
• Kültur Servisi — Exclusive Sanat Merkezi'nde yarın
açılacak sergide Zekâi Ormancı'nm iki duvar halısı
sunulacak. Ormancı'nm ilk çahşması 100x100
boyutlarında pamuk çözgü ve yıin atkı ipliğinden goblen
tekniğinde gerçekleştirilmiş. 160-200 boyutlanndaki ikinci
halı çahşması aynı tekniklerin uygulandığı bir diğer
örnek. Mimari mekânın dekorasyonunda önemli bir işlev
yuklenen duvar halısı goblen tekniği ile üretiliyor.
'Heykelde Dans'
• Kültür Servisi —
Toshiba Elektromak A.Ş.
sponsorluğunda
düzenlenen "Heykelde
Dans" konulu gnıp
sergisine Zühtü
Müritoğlu, Zerrin
Bölükbaşı ve Haluk
Tezonar eserleriyle
katıhyor. "Heykel'de
Dans" konulu grup
sergisi 14 Aralık-14 Ocak
1992 tarihleri arasında
Ahnelek Sanat
Galerisi'nde
gezilebilecek. Geçen yıl
da büyük Türk ressamı
Bedri Rahmi
Eyüboğlu'nun sergisine
sponsor olduklannı
belirten Toshiba Elektromak A.Ş. Yönetim Kurulu
Başkanı Selim Pinhas, sanata destek vermeyi
sürdureceklerini söyledi.
İ J Ş E H I R T I Y A T R O L A R I
KÜLTÜR GÜNLERİ
NECATİGİL ARAMIZDA
Anma Günü
• SÖYLEŞİ
DOĞAN HIZLAN SELİM İLERİ
ALI TANYERI HİLMI YAVUZ
• ŞİİRLER
• RADYO OYUNU
16 ARALIK 1991 PAZARTESİ GÜNU
SAAT 18.00'DE
HARBİYE CEP TİYATROSU'nda
Zeki Faik îzer'in *nü'desenleri Beyoğlu Vakko Sanat Galerisi'nde
Desenlerdekî çıplaklarÜç yıl önce yitirdiğimiz Zeki
Faik'i 1987'de ziyaret
ettiğimde, yüzlerce imzah
desenini görmüştüm.
Rahatsızdı, ama uzun uzun
anlatıyordu. Daha yapmak
istediği büyük bir Istanbul
resmi olduğunu söylüyordu.
FERtHA BÜYÜKÜNAL
Resim sanatııruzın gelişmesinde, Ba-
tı'ya dönük ilerlemesinde en büyük uğ-
raşı şüphesiz hocalar göstermişlerdi.
Sanayi-i Nefise'nin kuruluşu, ilk hoca-
laruı göreve başlayarak yannların sanat-
çıiannı yetiştirmeleri belli bir süreci de
içermektedir. Bu süreç içinde Çallı Ibra-
fcum'in ve öğrencilerinin önemi gunümü-
ze uzanan bir zincirin halkalan gibidir.
1905 doğumlu Zeki Faik tzer de
Sanayi-i Nefise'ye girdiğinde ilk hocası
Çalh tbrahim olur. Çallı'nm öğrencileri
ile arkadaşlığı, esprili ve çok yönlü kişi-
liği Zeki Faik'i etkiler. tlk model çalış-
malannı, modelle tabiat arasındaki bağ-
lantılan, dünya sanatı ve sanatçılannı
öğrenir.
1928'de sanatını geliştirmek üzere Pa-
ris'e gider. Kendisine en uygun hoca ola-
rak da Andre Lhote'u seçer. Ancak Mu-
hittin Sebati'den duydugu "en iyi hoca
müzeterdeki üstatlardır" sözü kulağın-
dadır. Pans muzelenni tanımaya başla-
dıktan sonra da Lhote atölyesi ile mü-
zeler arasında yoğun bir öğrenci yaşamı
sürdürür; sanatını geliştirir.
Akademide öğrendiği modelin tıpkı-
Vakko'daki sergide Zeki Faik Îzer'in 25
deseni yer alıyor. Ay sonuna kadar açık
kaiacak sergide "nü"ler çogunJukta.
sını yapma zorunluğu, Lhote atölyesin-
de yoktur. Orada resmin figuratif olma-
yan taraflan aranır. Çizginin, rengin öne-
mi a>n ayrı değerlendirilir, ressamın ki-
şiliği, düşünceleri ile bağlamlan tartışı-
hr. Resmin gerektirdiği bu öğeler arasın-
da doğal olarak figuratif resim bozulur
ve nonfigüratif çahşmalar Zeki Faik
Îzer'in de bir daha vazgeçemeyecegi bı-
çime dönuşur.
Ülkesine geri dönduğünde uzun yıllar
sürecek hocahk görevine başlar. tlk ho-
calığı Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'nde,
ikinci görevi Güzel Sanaüar Akademi-
si'ndedir.
Soyut sanat yüzyıhmızın başmda Av-
rupa, Rusya ve Ahnanya'da doğan Kü-
bizm, konstrüktivizm, sürrealizm gibı
akımlarla dünyaya yayılmakta, Türk res-
mi ise 193O"lara kadar bu akımlara ya-
bana kalmaktadır. Nurullah Berk, Abi-
din Dino, Zeki Faik tzer, FJİf Naci, Ce-
mal Tollu, Zühtü Müridoğlu'nun kur-
duklan "D" Grubu bu fıkirde birleşerek
körü körüne taklitçiliği, kopyacıhğı red-
deder. Narmanh Yurdu'nda bir şapkacı
dükkâmnda bu görüşlerini yansıtan ilk
sergilerini açarlar.
(1947'de sayılan 14 kişi olan topluluk,
herhangi bir anlaşmazlıkJarı oLmadan
dağılır.)
Zeki Faik tzer'in hoca kimliğinde
önemsediği iki konudan biri resimlerini
öğrencilenne göstermemesidir. Hocala-
nn resimlerı ile etkili olmalarma karşı-
dır. Gencin eğilimine uygun, eksiklikle-
rim gösterebilen bir eğitimi benimser.
1945 yılında tsmail Oygar Galerisi'nde
ilk kişisel sergisini gerçekleştirir.
tzer'in resimleri sürekli bir arayışın,
daima ileriye dönük yeniliklerin ürünü-
dür. Yaşamı boyunca ilgisini çeken, araş-
tırmalar yaptığı konuların başında min-
yatür ve Doğu sanatları gelir. Bir Rafa-
ello ile Sultan Muhammed resmi arasın-
da fark bulmaz. Ona göre biri başka dil-
de, diğeri başka dilde işlenmiş resimler-
dir. Eski Mısır ve Akdeniz sanatı olma-
saydı Yunan sanatının da olmayacağına
inanır. Batı sanatmda aranan "espace"ı
Çin resminde, minyatürde bulur. Uzak-
doğu'ya uzanan sanatımızm temalannı
kullanır. Düşüncelerini, duygulanm coş-
kulu renkler ve biçimlerle kaynaştınr.
Yeniyi arayan yapısından, resimlerini
halıya dönüştürme doğar. Şüphesiz halı
resmi yapması, bizim geçmiş külturleri-
mizin bir özümsenmesi, bir Selçuklu, bir
Osmanlı geleneğinin sürdürülmesi iste-
ğidir. Îzer'in önemli halı çalışmalanndan
biri, bugün tstanbul Radyo Evi holün-
de bulunmaktadır.
1987 yıhrun ocak ayında röportaj için
kendisini ziyaret ettiğimde dosyalar do-
lusu arşivlenmiş, yüzlerce imzalı desenini
görmüştüm. Rahatsızdı, ama dimdik du-
rabiliyor, uzun uzun anlatıyordu. EUe-
rinin titremesine rağmen başladığı bir
resmi bitireceğini, daha yapmak istedi-
ği büyük bir Istanbul resmi olduğunu
söylüyordu.
Çalh'dan başlayan, Özdemir Altan'a
uzanan bir kaynaşma, bir beraberlikti
dinlediğim.
Çok değil, henüz üç yıl önce yitirdi-
ğimiz Zeki Faik Îzer'in desenlerinden bir
bölüm, "nü"ler şimdi Beyoğlu Vakko
Sanat GaJerisi'nde bize bu yaşamışlığı
anlatır gibi sergileniyor.
Zeki Faik tzer Desen Sergisi /
4-31 Arahk 1991 / Vakko Beyoğlu
Sanat Galerisi / Tel.: 151 40 92
Alamancüar: Gurbet neresi?
EDEBİYAT
DERGİLERİ
ARASINDA
REFİKDUBBAŞ
Gültekin Emre, bu 30 yılın
başlangıcmdan gunümüze;
romanda, öyküde, şiirde bir
dökümunü yaptıktan sonra
kimi sorunlann da altını
çizdyor: "Almanya'daki Türk
işçUerinin yaşamı edebivata
derin bir biçimde girmemişür.
'Kayıp Kuşak" diye
adlandınlan birinci ve ikinci
koşaklar de\re>e ginneye
başlıyor artık. Birkaç yıl
kaldıktan sonra dönmek
düşüncesi hayal olalı yıllar
oluyor." Ve soruyor Emre:
"Gurbet neresi? Orası mı
burası mı?"
"Milliyet Sanat Dergisf'nde
Emre'den başka Tank Dnrsun
K., Yüksel Pazarkaya, Snnay
Akın, Yavuzer Çetinkaya,
Seckin Selvi "SanaUmızda
Alamancılar" genel başlığı
altında 30 yıllık bu "göçün"
şiirden romana, sinemadan
tiyatroya geniş bir
panoramasını çiziyorlar.
Gerçekten de kimi orada
yaşayıp buranın insamnı
yazmaya çahşıyor; kimi
"başka nlkelerdeki kendileri
gibi olanlarla" ilişki kurmaya
çahşıyor; kimi içinde doğup
büyüdükleri bir kültürel
ortamdan beslenerek bize
"yabancı" bir edebiyatın izini
sürüyor.
Ama ne olursa olsun ilgisiz
kalamayacağımız bir olay
Almanya...
Şiir bir anlam...
"Sombahar" 8. sayısının özel
bölumünü Gülseii tnal'a
ayırmış. Eaver Ercan, tnal'la
kapsamh bir konuşma
yaparken Orhan Kâhyaoğln
ile Orhan Alkaya da onun
şiirinin arka planını
irdelemeye çalışıyorlar.
tnal, konuşmasının satır
aralannda birinci elden
şiirinin ipuçlannı verirken şiir
üzerine kimi düşüncelerini de
"cesaref'le açıkhyor. örneğin
tnal şunlan söyluyor: "Hiçbir
gelenekten gelmiyorum,
gelenefe eklemeJer yaptıgımı
da sanmıyornm. (...) Şiir
bence var olan sözcük
hazinesiyle, bize miras
bırakılan duyartıklarla
olustunılabilecek bir şey
defil, şiir bir anlam vt
nhıızca anlam."
tnal, aynca Orhan Veli'den
hiç hoşlanmadığını, tkinci
Yfeni şiirinin utangaç ve
kahpçı olduğunu da
vurguluyor.
tnal'ın konuşması şiir üzerine
bir tartışmanın odak noktası
olabilirdi. Sessizce
geçiştirildi...
İnsanlığın trajedisi
"Variık" dergisinde Feridun
Andaç, Yaşar Kemal'in "Kim-
secik" üçlüsu başlığı altında
"Yagmurcnk Kuşu", "Kale
Kapısı", "Kanın Sesi"
romanlarını inceliyor.
Oldukça kapsamh
çalışmasında Andaç'ın vardığı
nokta şu: "Yaşar Kemal'in
romancıtağuıda geldijU
dorngnn en güzel örnegidir
'Kimsecik' üçlüsii."
Andaç, ikinci yazısında Yaşar
Kemal'in romanlannı okur
için öbeklendirmiş. Bu,
oldukça "özet" bir yaa, ama
Yaşar Kemal'i okumak için de
güvenilir bir kılavuz aynı
zamanda...
TV ve türevleri
"Adam Sanat" dergisinde
Muhsin Sener, "TV ve
türevleri" karşısında
edebiyatın yerini sorguluyor.
Şener, "TV ve türevlerinin
yaygınlaşması sonucunda,
yazınsal yapıün insana
vereceği doyumun ve onunla
insanlanmız arasındaki
iletişimin yönü defişmiş
bolunuyor. İnsanlar, yazınsal
yapıtlardan alacaklan iletimi
TV ve türevlerinden alıyor
göninüyorlar" dedikten sonra
şu dilekle bitiriyor yazısını:
"Ulusça 'yazm'ı yerine
oturtmak *azim ve karannda'
olmalıyız."
Edebiyatın, bir başka deyişle
•yazın'ın TV karşısında
durumu üzerinde durup
düşünmemizi sağlayan bir
yazıyı kotarmış Muhsin Şener.
Necati Güngör, "Hürriyet
Gösteri" dergisinde Cemal
Süre>a'nın çocukiuğunun
izlerini suruyor. Sureya'nm
ailesi, ortaöğretündeki
öğretmenleri, okuduğu
kitaplar, şiirle ilk karşılaşışı,
ilkokul 3. sınıfta okurken bir
yanşmada kazandığı "Yavru
Türk" dergisi cildı bu kısa
yazının çerçevesi içinde.
Cemal Süreya'nın
«yaşamöyküsünün başına
eklenecek bir dipnot da
denebilir.
Ne ilgisi var?
Ahmet Cemal, sanat ve
kültür üzerine
"değinme"lerini sürdürüyor.
"Argos" dergisindeki
değinmesinin başlığı "Franz
Kafka Tnrkiye'ye Ne
Verebüir?"
Ahmet Cemal'in yazısından
şu cümlelerin altını
çiziyorum. Sanınm
yukandaki sorunun yanıtı da
bu cümlenin içinde...
"Kafka, insanoğluna birincil
olarak kendini ve kendi
düşuncesini yargılamanın
yoluou ve zonınluluğunu
sergileyen bir yazardır.
Kendini yargılayabilen
insanoğlu ise yanılgılardan ve
kendini aldatmalardan, elbet
kendini yargılamasını
öğrenememiş olanlara oranla
çok daha uzak kalabilecektir:'
Sorunun başka yanıtlan da
var, onlar için Ahmet
Cemal'in yazısına bakılabilir...
TEKZIP
Çetin Özek'e yanıt[Cumhuriyet gazetesinin 17
Ağustos 1991 tarihü sayısında
yayınlanan bildiride isimleri yer
alan imzacıların, bu aykırı, an-
tidemokratik tutumundan daha
da önemü olan bir sorun] Çetin
Özek'in herhangi bir araştırma
zahmetine girmeden, Serkis Za-
bunyan'ın kişilik haklarını sa-
vunmaya ilişkin "Kişilik Hak-
lanna Saldın" başlığı altında
yayınlanan yazısıdır. Bu yazı
Cumhuriyet'in, Serkis Zabun-
yan'la bir röportaja ve bir gün
önceki bildiriyle ilgili bir yoru-
ma da yer verilen 18 Ağustos
1991 tarihli nüshasında yayın-
lanmıştır.
Çetin özek bu yazısında ki-
şiliğime ırkçı ve aynmcı nitele-
meleriyle saldırarak beni yargı-
latacağından dem vurmuştur.
Ortaya konan sorunun Serkis
Zabunyan'ın kişilik haklarıyla
hiçbir Uişkisi olmadığıru [da an-
lamayan Çetin özek, hiç anla-
madığı bir konuya daha girerek,
Serkis Zabunyan'ın önemli bir
sanatçı olduğuna inandığını da
ima etmek hatasına düşmüştur.]
Serkis Zabunyan'ın Avrupa-
da Türkiye aleyhtan sözde soy-
kınm propagandasına uyum
sağlamak ve verdiği mesajlarda
kendisini bir sürgün olarak ta-
nıtmak suretiyle ortaya koydu-
ğu sahte sanatını, deşifre eden
ve şiddetle eleştiren araştırmacı
tutumumun "yol ohnası" en
haüsane dileklerimden biridir.
Ancak basın ve fikir özgurlüğü-
ne karşı imza toplayarak, san-
sürcü, antidemokratik bir bas-
kı grubu oluşturmanm "yol
ohnasını" hiç temenni etmem.
Serkis Zabunyan'a yönelttiğim
eleştiriye, ortaya koyduğum ve
belgelediğim sonmlar çerçeve-
sinde imzacılardan hiç biri tara-
fından yanıt verilememiş ohna-
sı da beni doğrulamaktadır.
[Çetin özek'e gelince, bu avu-
kat fıkirlerin özgürce taruşüma-
sı gereken demokratik bir ortam
konusunda hiç bir bilince sahip
ohnadığını ortaya koymaktan
öteye gitmemiştir.]
Yazısında eleştiri üslûbuma
kötü Türkçe ve seviyesiz gibi ni-
telemelerle saldıran Çetin özek,
üslubumun ezici dürüstlüğüne
düşmanlık besleyen [hempala-
rınca] önüme bir yem olarak
konulduğunu da farketmemiş-
tir. Serkis Zabunyan'ın kişilik
haklanm savunma adı altında,
menfur soykınm propagandası-
nın ülkemizde benimsenmesine
zemin arayan bir politikanın
avukatı kesildiği takdirde, bu
eleştirel şiddeün tahmini fevkin-
de bir fikriyata dönüşmesine de
tanık olacaktır.
Sezer TANSUG
Vekili Av. Tayfun ILICA
TZZT Cumhuriyet Kitap Kulübü
[ £ Bandırma Temsilciliği
fc^A OZAN SANATEVİ
OKURA DESTEK KAMPANYASI
KİTAPTA %25 ve %40'a KADAR
BÜYÜK İNDİRİM
31 ARALIK'A KADAR
OZAN SANATEVİ,
Mülkü Bey işhanı, Kat: 1 Bandırma TU. • 36770
SPEAKERS OF AMERICAN ENGL1SH
For Further Informatıon Please
Call us: 349 59 38
İLAN
MUCUR ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya Esas No: 1991/2J4
Hâkira: Murat Kıyak 28147
Kâtip: Ahmet Turkmen 700
Mucur ilçesi Küçukkavak kö>ıınden Salim Fidan tarafından hasımsız
olarak açılan gaiplik davasının yargılaması sırasında;
Mucur ilçesi Küçükkavak köyunden Salih oğlu 15.3.1926 d.lu Ka-
mil Fidan'm gaip olduğu cıhetle dava ıkame edıldiğinden gaibin ken-
disi ile gaip hakkında bilgısi olanlarm veya gaibin nerede olduğunu,
açık adresını bılenlerın işbu ılanın gazetede yayımlanmasından itiba-
ren uç ay ıçerisinde mahkememıze muracaat eımeleri. dosyamn du-
ruşmasının 4.2.1992 gunu saaat 9.00'a atılı olduğu ılan olunur.
Ra«ın- 4A7.1A
SATILIK DAİRE
Bakırköy lndrli Cad. thsan Kalmaz Sok. 4/A D-l 75 m2
kaloriferli, hidroforlu bodrum daire 60 mılyon son fıyat!
Tel: 561 27 70
Altan, Galeri
Nev^de
• Kültür Servisi — Selim
Altan'ın Galeri Nev'deki
sergisi yarından itibaren
görülebUir. 1960 doğumlu
sanatçı, MSÜ resim
bölumünü 1986'da bitirdi.
tlk kişisel sergisini 1989'da
açtı. 1985'ten itibaren çeşitli
karma sergilere katıldı.
Seüm Altan'uı Galeri
Nev'deki sergisi 3 ocak
gününe dek açık kaiacak.
'Işte Meydan
tşte §eytan
?
• Kültür Servisi — Birlik
Sahnesi'nin son oyunu Işte
Meydan tşte Şeytan, 14
arahk cumartesi günü Fatih
Renk 2 Düğün Salonu'nda
12.30 ve 15.00'te
sergilenecek. Işte Meydan
Işte Şeytan Urvi
Alacakaptan tarafmdan
sahneye uyarlandı. Oyunda
Ulvi Alacakaptan, thsan
Ustaoğlu, Mehmet Gürbüz,
Nevzat Küçük, Mehmet
Güler, Muharrem E>ere,
Mehmet Tiriç ve tbrahim
öner rol alıyor.
Re8İm, heykel
ve seramik
• Kültür Servisi —
Özdemir Altan, Oktay
Amlanmert, Gokhan
Anlağan, Tanju Demirci,
Zekâi Ormana ve Burhan
Uygur'un resim; Koray Ariş
ve Saim Bugay'ın heykel;
Ilgı Adalan ve Beril
Amlanmert'in seramik
çahşmalanndan oluşan
sergi yanndan itibaren
Galeri Baldem'de açıhyor.
Sergi I ocak gününe dek
açık kaiacak. (Valikonağı
Cad. Akkavak Sok. 22/3).
Berenice
Abbott öldti
• MONSON (AA) —
Unlu ABD'h fotoğrafçı
Berenice Abbott'un
pazartesi gunü ölduğü
büdirildi. New York
fotoğraflan ve yazar James
Joyce'un portresi ile
tanınan Abbott 93
yaşmdaydı.
Sıtkı Usta
ArşipeFde
• Kültür Servisi — Arşipel
Galeri'de bugunden itibaren
Kütahyah çinici Sıtkı
Usta'nın seramik eserleri
sergilenecek. Daha önce, . -
Yıldız Sarayı Silahhane'de
sergi acan Sıtkı Usta'mn
yapıtlannı 29 aralığa dek
Çiftehavuzlar'daki galeride
görebüirsiniz. Arşipel'de
aynca Gülçin Anıl'ın
resimleri de arahk ayı
boyunca görülebUir.
BüGÜN
• Mlmariar anlatıyor
Turgut Alton, Harbiye"deki
Yapı Endüstri Merkezi'nde
Mimarlar Kendilerini
Anlatıyor'un konuğu
olacak. Söyleşi saat
17.00-18.30 arasında. (147
41 85)
• Anılardald portreler
Salim Şengil, saat 16.00'dan
itibaren Atatürk
Kitaphğı'nda Anüarda
Kalan Portreler üzerine
konuşuyor. (149 09 45)
• La Boheme 4 perdelik
La Boheme operasını
tstanbul Devlet Opera ve
Balesi, saat 20.00'de
Atatürk Kültur Merkezi'nde
sahneliyor.
bugün
bilsak
12 ARALIK PERŞEMBE :
19.00 "Festivallerde Türk
Şineması"
Ömer KAVUR
Tunç BAŞARAN
Fotograf Çalışmaları
M. Ziya ULKENCILER
yönetimirıde
Seramik Çalışmaları
KadriyeEzel AĞAOĞLU
14.00-17.00
Gorsel Sanat Atolyeleri
Mehmet GULERYUZ
yöneümınde(Per. -Cuma)
Yoga
Zernn AKGUN
18.30-19.30
Latince Çalışmalar
Salı -Perşembe
19 30-2130
RİLSAK FINDIKLI
Cafe-Rar-Restaurant
Rezervasyon:
152 3868-1520130
Cafe-Foyer-Bar(Gınş)
12 00-00.30
AfricanCafe-Bar(5Kal)
Erkin KORAY
bilsak, sıraselvıler cad.,
soğancı sok. 7 cıhangir
143 28 79-99