Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ARALIK 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3
Kültür Bakanı Fikri Sağlar, yasaklananfümin serbestçe gösterime gimceğini söyledi
Meııı û Zin azacl olduNE NEDİR MEM Û ZİN
Doğunun aşk destanıKürt edebiyatının önde gelen şairlerinden
Ehmede Xanî'nin (Ahmed-i Hani), 17. yüz-
yılda manzum olarak kaleme aldığı "Mem û
Zin", Doğu kültürünün ortak özeUiklerini ta-
şıyan bir aşk destanı. Bu dev yapıt, konusuy-
la, William Shakespeare'in "Romeo ve Juli-
rt"inin ve Fuzuli'nin "Leyla ile Mecnun"u-
nun bir benzeri. "Mem û Zin"in hıkâyesi,
"Meme Afauı" adıyla Kürt halkı arasında hayli
eski ve yaygın. Bu hikâye, tsa'dan önceden bu
yana halk arasında söylenen ve mitolojik bir
nitelığe bürünen bir destan.
Kürt ozanı Ehmede Xanî, 17. yüzyıl sonla-
nnda, "Meme Alan" destanından esinlenerek
hikâyeyi kendi çağının yaşantısına göre somut
bir kahba döktü. Böylece hem destanı yitip git-
mekten kurtardı hem de Kürt edebiyatına
ölümsüz bir yapıt armağan etti. Xanî, bu ya-
pıtta, Memo ile Zin'in aşkı çevresinde çağının
yasanüsını, dönemin tophımsal, kultürei ve
yönetsel özelliklerini de ustalıkla betimledi.
Iyiliği, doğruluğu, suçsuzluğu, zayıflığı ve
umarsızlığı Memo ile Zin'in kişiliklerinde top-
layarak; kötülüğu, dalkavukluğu, fıtnecüiği ve
ikiyüzlülüğü de Bekir'de somutlaştırarak göz-
ler önüne serdi. Aslında "Mem û Zin" Arap
harfleriyle kaleme alındı. Bu yüzden, Türkçe
ve Kurtçe konuşanlar yapıtı uzun süre okuya-
madılar. Kitap, hem Kurtçeyi hem de Arap
harfleriyle okumayı bilenlerce okunabildi.
"Mem â Zin", ilk kez 1919'da tstanbul'da
Arap harfleriyle basıldı. 1958'de Şam'da Arap
harfleriyle, 1%2'de Moskova'da Latin harf-
leriyle basılan "Mem û Zin", 1%8'de Meh-
met Emin Bozarslan çevirisiyle Türkiye'de
Gün Yayınlan'ndan çıktı. Daha sonra Bozars-
lan kitabı Koral Yayınlan'ndan hem Kürtçe
Latin harfleriyle, hem de Türkçe çevirisiyle ya-
yımladı. Yayımlandığı sıralar toplatılan kita-
bın daha sonra aklanmasma karar verildi.
ıfeııılf xnKİM KİMDİR EHMEDE XANİ
Haksızlıkla savaştı İüûZÎI
Ehmedg Xanî (Ahmed-i
Hani), 1651'de Hakkâri bölge-
sinin Han köyünde dünyaya
geldi. Kisa sürede bilim ve kül-
türde ün salan Xanî, yazarlı-
ğa 14 yaşlannda başladı. Kürt
edebiyatına birçok şiir ve ya-
pıt kazandıran Xanî'nin baş-
yapıtı "Mem û Zin". 1695'te
tamamladığı "Mem û Zin" dı-
şuıda, manzum bir Arapça-
Kürtçe sözlük niteliğındeki
"Nûbara Bıçûkan da (Küçük-
lerin Türfandası) Xanî'nin
önemli bir yapıö. Çagında ileri
görüşlü bir insan olan Ehme-
de Xanî, haksızlığa, gericiliğe
karşı tutum takındı, bu yolda
mücadele etti. Anadili Kürtçe-
nin yanı sıra Türkçe, Arapça
ve Farsçayı da iyi bilen Xanî,
Doğubeyazıt'ta öldü ve orada
toprağa verildi. ölUm tarihi
belli olmayan ozanın türbesi
Dogubeyazıt'ta halkın ziyaret-
gâhı.
TRT, Star'a
kaptırdığı
seyircinin
peşine düştü
SİNAKOLOĞLU
TRT'nin 1992 yılı yeni yayın
dönemi prototipi belli oldu.
Her gün bir film, yanşmaprog-
ramları ile TRT, Star l'e "mey-
dan okuduğunu" açıklamış ol-
du.
TRT, özellikle TVl'deki bü-
yük değişiklikleri ile Star l'e
kaptırdığı seyirciyiyeniden ka-
zanma niyetinde olduğunu
açıkça ortaya koydu. TRT'nin
birinci programında geçen ya-
yın dönemi gündüz kuşağının
büyük bölümünü işgal eden
Okul TV'si, TV4'e kaydınldı.
Bu saatlerde TRT, Star l'in film
ve dizi atağınacevap verecek bir
yapı oluşturdu. Buna göre, Salı
günü hariç saat 11.30'da bir
film. Her perşembe günü yine
aynı saatte Tiirk f ilmi yer ala-
cak. Yinesabah kuşağında "Ar-
kası Yann" dizileri süreklilik
kazandı. Haftada 3 gün 40'ar
dakikalık kiıçıik yansmalarek-
rana gelecek. TRT'nin TV1 ve
TV2 içingetirdiğiveStar-1 ile re-
kabetinde büyük farklıhk sağ-
layacak diğer bir konu yayınla-
nn 02.00*ye kadar uzaltılması ve
pazartesi hariç her akşam mut-
İaka bir fılm konulması.
TRT'nin prototipindeki yer
alan iki büyük eglence progra-
mı var: Pazar akşamlan TVl'de
Mehmet Ali Erbil'in sunacağı
şov-yanşma kanşımı "Yakış-
ör", Pazartesi akşamleri ise
Korhan Abay'ın sunacağı
"show" programı.
FutboMa naklen yayınlarının
önceliğini alan Star-1 karşısın-
da TRT yeni yayın döneminde
pek fazlaetkinlikgösteremiyor.
TRT'nin yaptığı tek atak Star
l'in Cumartesi akşam üzeri ya-
yınladığı "Almanya'dan Fut-
bol"a alternatif olarak TV'2'de
"tngiltere'den bir maçı ekrana
getirmesi olacak. Maçı da Star
l'in yayın saati olan 17.25'te ya-
yınlayacak.
Yönetmen Ümit Elçi'nin
sinemaya aklardığı ve
Kürtçe olarak seslendirilen
ağıt ve ilahiler yüzünden
gösterime sokuimayan
fılmin üzerindeki yasak
Kültür Bakanı Fikri
Sağlar'ın talimatıyla kalktı.
Kültür Servisi — Kürt şair ve
düşünürü Ehmede Xanî'nin
(Ahmed-i Hani) aynı adlı yapı-
tından beyazperdeye uyarlanan
'Mem û Zin' adlı fılm üzerinde-
ki yasak, Kültür Bakanı Fikri
Sağlar'ın talimatıyla kalktı.
Kültür Bakanı Sağlar, dün
Ankara'da düzenlediği basın
toplantısında, fihnle ilgili olarak
ilk kez üst denetim kurulunun
Kültür BakanhğVnın göruşünü
istediğıni belirterek, "Ben film
için serbestçe göslerim hakkını
tanıyorum. Kanuımı yetklHlere
bildirecegim. Bn karann ışıgı,
tçisleri ve Adalet bakanlıklan-
nın aldıgı kararlar olmoştnr"
dedi.
Düşünce özgurlüğü önünde-
ki her türlü engelin kaldınlma-
sı ve sanatcırun özgür olmasını
istediklerini belirten Sağlar,
"Kürrar Bakanbgı'nuı varngı da
bvndan dolayıdır. Türkiye'de
Kürderin ve 26-27 kadar etnik
kültnriin varitğını tanıyoruz"
dedi.
Bakan Sağlar, Kürtçe müzik
kasetleri için de aynı serbestinin
uygulanıp uygulanmayacağının
sonıbnası Uzerine de "Biz var-
sayımlar üzertade konuşntuyo-
ruz. Önömüze gelen projeleri
inceleyip degerlendiriyoruz"
dedi.
öte yandan, Kültür Bakanı
Başrollerini Halil Ergün ile Meltem Dofanay'ın (solda) Ustlendi-
ği Mem û Zin'in çekimleri Güneydofu Anadolu'da gerçekleştirildi.
Fikri Sağlar, düşünceleri yüzün-
den baskı ve işkence gören tüm
insanlardan özur dilemek ama-
cıyla bir 'insan haklan banş ve
demokrasi müzesi' kurma yo-
lunda çalışmalara başladıklan-
nı söyledi.
Sağlar, kurulacak yeni müze-
nin mekânı olarak insan hakla-
nna sahne olmuş bir cezaevi ve-
ya karakolun seçileceğini belir-
terek, müzede Anadolu ve Türk
uygarlıklannın insan hakları,
banş ve demokrasi alanındaki
olumlu olumsuz tüm boyutlan-
nın yansıtılacağım bildirdi.
Yönetmen Ümit Elçi'nin sine-
maya aktardığı 'Mem û Zin'
Türkçe seslendirilmiş, ama kma
gecesi türküleri, ağıtlar ve ilahi-
lerle ilgili bölümler özgünlükleri
göz önüne almarak Kürtçe ses-
lendirilmişti.
Film, bir ay kadar Telif Hak-
ları ve Sinema Mudürlüğü'ne
bağlı denetim kurullannda bek-
letilmiş, sonunda Kültür Baka-
nı Fikri Sağlar'ın görüşüne baş-
vurmaya karar verilmişti.
Görüntü yönetmenliğini SaHh
Dikişci'nin üstlendiği, müziğini
Mazhım Çimen'in hazırladığı
'Mem û Zin' adlı filmde başh-
ca rolleri Meltem Doganay, Ha-
lil Ergün, Yalçın Dümer, Füsun
Demirel, Erdal Gülver, Levent
Gttner ve Eser Giray paylaştılar.
Filmde tanınmış Kürt aydınla-
nndan Musa Anter de rol aldı.
'Mem û Zin'in senaryosunu yö-
netmen Ümit Elçi, Hamza Öz-
bal ile birlikte yazdı.
Sedat Simavi Odülleri dagıtıldıDokuz dalda dağıtılan Sedat Siraavi Vakfı
Ödülleri'ni kazananlara odülleri Cemal Reşit
Rey Salonu'nda düzenlenen törenle verildi.
Haber Merkezi — 1977 yüın-
dan beri çeşitli dallarda verilen
Sedat Simavi Vakfı odülleri
önceki gün Istanbul Cemal Re-
şit Rey Konser Salonu'nda dü-
zenlenen bir törenle kazanan-
lara verildi.
Bu yılki Sedat Simavi Vakfı
ödülleri'nde edebiyat, gazete-
cüik, basın kurumlan ve sosyal
bilimler odülleri ikiye paylaştı-
nldı.
Sedat Simavi Vakfı ödülle-
ri'ni kazananlar şunlar:
Fea BİUmleri: Doç. Dr.
tvet Bahar - Prof. Dr. Burak
Erman: "Polimerlerdeki Yerel
Hareketin Dinamik Dönme
İzomerik Durum Modeli ile
lncelenmesi" adlı eserleriyle.
S a g b k BUimleri: Prof.
Dr. Müjdat Uysal: "Lipit Pe-
roksitlerinin Hiperkolesterole-
mi ve Aterosklerozda, Yaslan-
mada, Alkolün Hepatotoksik
ve Nörotoksik Etkilerindeki
Rolü" adlı çalışmasryla.
G«rael S a a a t l a r : Ali
Avni Çelebi: "Tem Sanat Ga-
lerisi Sergisi" nedeniyle.
Edebfyat: Cevdet Kudret:
"Tirk Edebiyatmda Hikâye ve
Roman - Cumhuriyet
Dönemi" adlı eseriyle.
Fethi Naci: "Bir Hikâyed:
Sait Faik - Bir Romancı: Yaşar
Kemal" adlı eseriyle.
Spmrt Naim Suleymanoğlu:
"Dünya Halter Şampiyonn".
Gazetecillk: Ali Haydar
Yurtsever: "Körfez Savası -
Bağdat Cephesi" haber ve fo-
toğraflarıyla.
Muammer Elveren: "Kara-
bag'a Girdik" haber, röportaj
ve fotoğraflanyla.
Basuı K ı r a r i a n : Gaze-
teciler Cemiyeti: "Basınla ilgi-
li bilimsel çalışraalar basta ol-
mak üzere gazetecilik meslegi-
nin gelişmesine katkıda bulun-
mayı amaçlayan yayınlan" ne-
deniyle.
Aktüel Dergisi: "Yayın ha-
yatma başlayaiı çok zaman geç-
memiş olmaana rağmen, der-
gicilik bayatımıza getirdiği di-
namizm ve içerik zenginüği"
nedeniyle.
Rjuly«-Televizyra: Er-
tuğrul Karshoğlu: "Fırat'ın
Türkusü" adh TV belgeseli ile.
(Bu TV yapımına olanak
sağladığı için ödülü simgeleyen
heykel TRT'ye verildi.)
Saeyal BUimler: Doç.
Dr. Cemil Koçak: "Türk - Al-
man hiskileri 1923-1938" adh
eseriyle.
Dr. Mustafa Tören Yücel:
"Ceza Adaleti Yapısal
Analizi" adlı eseriyle.
Er«l Simavi Ozel * 4 t -
liı: Derya Büyükuncu: "Dün-
ya Gençler Şampiyonası'nda fı-
nal yüzen ilk Türk yüzücüsü".
Ali Kayalı: "Avrupa Ağır
Sıklet Güreş Şampiyonn".
1991 Sedat Simavi Vakfı Ödülleri'ni kazananlar: (Ayaktakiler, soldan sağa): Ercan Anklı (Basın Ku-
rumlan - Aktüel Dergisi adına I, Muammer Elveren (Gazetecilik), Ali Haydar Yurtsever (Gazetecilik),
Prof. Dr. Müjdat Uysal (Sağlık Bilimleri). Doç. Dr. Cemil Koçak (Sosyal Bilimler), Prof. Dr. Burak
Erman (Fen Bilimleri), Alf Kayalı (Erol Simavi Özel Ödülü), Ertuğrnl Karshoğlu I Radyo-Televizyon).
(Oturanlar, soldan sağa): Nezih Demirkent (Basın Kurumlan - Gazeteciler Cemiyeti adına), Doç. Dr.
tvet Bahar (Fen Bilimleri), Dr. Mustafa Tören Yücel (Sosyal Bilimler). Berna Büyükuncu (Erol Siraa-
viÖzel Ödülü - Kardeşi MilliYüzücü DeryaBüyükuncu adına), Ali AvniÇelebi (Gorsel Sanatlar), Naim
Suleymanoğlu (Spor), Ovdet Kudret (Edebiyat), Kerim Aydın Erdem (Radyo - Televizyon - TRT Ku-
rumu adına), Fethi Naci (Edebiyat).
TÜBİTAK'EV BİLtM. HİZMET VE TE^VİK ODÜLLERİ YARIN VERİLİYOR
15 bilimadamı TÜBnAK kürsüsündeANKARA (UBA) — TÜBİ-
TAK'ın 1991 yılı bilim, hizmet
ve tesvik ödülleri, Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü tara-
fından sahiplerine verilecek.
TÜBİTAK, Türkiye Cumhu-
riyeti uyruklu bilim adamlan-
nın müspet bilimlerin temel ve
uygulamah alanlardaki müs-
tesna araşunna, çalışma ve
hizmetlerini değerlendinnek,
üstün liyakatlannı tescil ve teş-
vik unsuru olarak bilim, hiz-
met ve teşvik olmak üzere üç
tür ödül veriyor. Y a m
13.30'da, tstanbul Teknik
Üniversitesi Ayazağa Büyük
Toplantı Salonu'nda düzenle-
necek törende ödül alacak bi-
lim adamiarı şunlar:
Bilim ödülü:
1. Prof. Dr. Hakkı B.Ögel-
men: Yüksek enerji astrofızi-
ğine, özellikle x ışını ve gama
ışını astronomisine uluslarara-
sı düzeyde yaptığı üstün nite-
likte katkıları nedeniyle.
2. Prof. Dr. Ayhan Ulnbe-
len: Türkiye'nin doğal kay-
naklanmn kimyasal ve farma-
kolojik yönden incelenmesi,
organik kimya bilimi ve spek-
tral yöntemlere üstün nitelik-
te katküan nedeniyle.
3. Prof. Dr. Burak Erman:
Pokimer zincirlerinin molekü-
ler düzeydeki yapüanmn mak-
roskopik ölçekteki özellik ve
davranışlanna olan etkileri ve
genel anlamda yapı-özellik iliş-
kileri uzerine yaptığı uluslara-
rası üstün nitelikte katkılan
nedeniyle.
4. Prof. Dr. Mntin Sümer:
Suda katı madde hareketi, ta-
ban dalgalan ile dalga sınır ta-
bakası ve açık deniz dalga-kıyı
yapılan etkileşimi konulann-
daki uluslararası üstün nitelik-
teki katkıları nedeniyle.
5. Prof. Dr. Oguz Kayaalp:
Otonom sinir sistemi farma-
kolojisi, nöromüsküler kavşak
farmakoloji ve nörofarmako-
lojinin özellikle ileti mekaniz-
malannda aksiyon potansiye-
li kayıt metotlanna yönelik
uluslararası düzeydeki üstün
nitelikli çahşmalan nedeniyle.
6. Prof. Dr. Ali Cumhnr
Ertekin: Omuriliğin uyarümış
ve spontan elektriksel aktivi-
tesini kayıtlama ve kökenleri-
ni araştırma, spinal refleksler,
klinik elektromiyografı ve si-
nirsel iletim mekanizmaları
konulannda uluslararası üstün
çahşmalan nedeniyle.
Hizmet ödülü:
1. Prof. Dr. Remzrye Hisar:
fosfattan meyveye kadar ülke
kaynaklannın değerlendiril-
mesine yönelik üstün nitelikli
çalışmaları nedeniyle.
2. Ord. Prof. Dr. Raip Ber-
ker: Üstün bilim adamhğının
yanı sıra örnek hocalığı ve
'mekanik-matematik' dalının
ülkemizdeki getişmesine yap-
Türkiye'de yerbilimlerinin
gelişmesi ve uluslararası düze-
ye ulaşmasına neden olan
arastırmalan nedeniyle.
Teşvik ödülü:
1. Doç. Dr. Selçuk S. Ba-
yın: "Feriedemann termodi-
namiğinde sıcaklık ve bunun
keyfı uzay-zaman'da genelleş-
tirilmesi"çalışması nedeniyle.
2. Prof. Dr. Yiğit Gnndüç:
"Su (2) simetrisine sahip örgü
ayar teorisinin sonlu sıcaklık-
ta ve yüksek kuplaj limitinde
reonarmaliasyon grup incele-
meii'çalışması nedeniyle.
3. Prof. Dr. Levent Toppa-
re: "Elektrokimyasal katyonik
polimerizasyon" adlı çalışması
nedeniyle.
4. Doç. Dr. Can Fuat Dela-
le: "Hilbert teorisinde H. te-
oreminin genelleştirilmesi"
adh çalışması nedeniyle.
5. Doç. Dr. Füsun Sipahi-
ler: "Kuzeydoğu Anadolu'da
bulunan yeni bazı trichoptera
türleri" adlı çalışması nedeniy-
le.
6. Doç. Dr. Mümtaz tscan:
"Kobay karaciğerinde ilaç me-
tabolize eden mikrozomal en-
zimlerin komponentleri uzeri-
ne kadmiyum ve nikelin in vit-
ro etkilerinin karşılaştınlma-
sı" adh çalışması nedeniyle.
Ütopyalar, Topolino'yla yenidenyola koyuluyor
ttalyanlar, Topolino'ya 17 yıl aradan
sonra kavuştular. Gazeteci
Guzzanti'nin, "Aşklarımız ve
yapamadığımız devrimler,
Topolinolarm içinde doğdu" dediği
iyimser ruhlu arabarun yeni ütopyalar
yaratıp yaratmayacağı merak edifiyor.
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — ttalyanlann yakından ta-
nıdıklan ve amsına gönülden bağlı ol-
dukları Topolino 17 yıllık bir aradan
sonra yeniden piyasaya çıkıyor. Önceki
gün Avrupa'nın dört bir yamndan ge-
len 500 gazeteciye, Italyan fılm sana-
yiinin merkezi Cinecitta'da büyük bir
törenle takdim edilen modern Topoli-
no beklenilenin üstünde ilgi topladı.
Trafık kaosunda her yere girip çıka-
bilecek ve park edebilecek boyutlara
sahip olan ekolojik Topolino geçmiş-
teki fakir akrabalanna göre çok mo-
dern bir donanıma sahip bulunuyor.
Yaklaşık 30 milyon liraya satışa çıka-
rüması beklenen bu mini arabaya is-
tenildiği takdirde havalandırma, tüm
kapüan birhkte kilitleyen otomatik ki-
lit tesisatı, otomatik olarak açüıp ka-
panan camlar, halojen farlar ve yaz
günlerinde üstü açık araba zevkini tat-
tıran bir üst pencere konabiliyor. 3.23
metre uzunluğunda, 1.49 metre enin-
de ve 1.43 metre boyundaki araba, bir
depo yakıtla Milano-Paris mesafesi
olan 814 kilometre kat edebiliyor. Ufa-
cık tefecik ebatlanna rağmen içine 5 ki-
şi sığıyor.
ttalya'da 'CinqBecento' (Fiat 500)
adıyla tanınan yeni Topolinolann üre-
timinde ekolojik kaygılara büyük
önem verildiği anlaşuıyor. Küçük süin-
dirli olmasının ve çok az benzin yak-
masının yanı sıra (ekonomik modeller
5.2 litreyle 100 kilometre gidiyor) Fi-
at, Topolino'nun bir de elektrikle ça-
hşan bir versiyonunu üretmiş bulunu-
yor. Elettra aduıı alan benzinsiz, temiz
otomobil dolu bateriyle saatte 80-85 ki-
lometre yapıyor ve yeniden bateriler
dolduruhnadan 100-150 kilometre gi-
debiliyor. 900 santimetreküp benzin
motorlu daha güçlü modeller ise saat-
te 140 kilometre hız yapabiliyor ve 6
litre benzinle 100 kilometre gidiyor.
Polonya'da Avrupa teknoloji standart-
lanyla üretilen araba, gerek Batı, ge-
rekse de Doğu Avrupa pazarlanm he-
def alıyor. Doğu Avrupa ülkeleri için
erişilen refah düzeyinin ilk işaretlerin-
den biri olacak olan Topolino, başta
halya olmak üzere Batı ülkelerinde
"şehir arabası" olarak ideal boyutlar-
da. Yılda 160 bin adet üretilecek olan
arabamn 100 bininin Batı pazarianna,
60 bininin ise Doğu Avrupa ülkeleri-
ne satıunası planlanıyor.
Fiat'ın sahibi Gianni AgneDi'nin
"Japon arabmlan tehdidlne verdigi
cevap" olarak yorumlanan yeni Topo-
linolann 1992 martında piyasaya çık-
ması bekleniyor. Gözlemciler, Topo-
Uno atüımının ardında Avrupa araba
piyasasımn yaşadığı krizin yattığını
söylüyorlar. ttalyan araba piyasasımn
yüzde 70'ini elinde tutan Fiat, İtalyan
pazannda son bir yüdır geriliyor. Üs-
teUk 1992 için satış beklenti grafıkleri
de parlak bir gelecek vaat etmiyor.
Agnelli, minik şehir arabası modeli
olarak Topoüno'ya el atmakla aym za-
manda ttalyanlann duygusal bağlan-
na hitap eden bir seçim yapmış oluyor.
ttalyanlar 17 yıldır üretümeyen eski
TopoUnolannı satmamak için büyük
direnç gösteriyorlar. Garajı olanlar,
kullanılmaz halde olan Topolinoları-
m hurdacıya satmaktansa bir kenarda
tutmayı yeğliyorlar. Kimi de değiştir-
dikleri bir motorla bu eski arabalan
hâlâ kullanıyor. Ama bu tutkulu sahip-
ler çoğunlukla arabalanrun dışını ye-
nilememeye ve hafıf paslanmış haliyle
saklamaya özen gösteriyorlar. Çünkü,
hâlâ Roma'da en çok çalınan araba re-
korunu Topolino kınyor.
ttalyanlann yaşamında özel bir yeri
olan Topolino için kurulmuş özel ku-
lüpler bile var. Amacını "Sosyal gele-
DCİderimiz içinde önemli bir yer tutan
Fiat SOO'lere olan ilgiyi ayakta
tutmak" olarak tanımlayan Topolino
kulübü üyelerinin sayısı bini geçiyor.
Bu garip tutkunun nedenini gazeteci
Paolo Guzzanti şöyle açıklıyor:
"Her arabamn bir ruhu vardır. To-
poünolar iyimser, keyifli, verici ve şef-
katlidir. 1950'lerde piyasaya çıkan To-
polino ttalyanlann ilk özel antbasıydı.
Biz bn arabayia bafta sonu tatillerini,
dagiara, bayırlara, denize gitmeyi, kent
dışına çıkmayı, özgürlüğü keşfettik.
tçinde ilk aşklanmızı yaşadık. Sevgi-
limizie kavga ettik. Yağmur altında
ymhıızngı yaşadık. Aşldammz ve yapa-
madıgımu devrimler Topolinolann
içinde dogdu. 6O'lı yıllann ütopyalan
bn arabamn içinde bıiyüdü. Pencere-
den baktıgımız zaman mutlak doğru-
lan olan iki-kutuplu bir dünya görü-
yorduk. Çogu kez depoyu doldurma-
ya yetecek benzin parasını bir araya ge-
tiremiyorduk, ama muduyduk."
Gerçek bir Fiat 500'den çok, küçük
bir Uno'ya benzeyen '90'lann Topo-
linosu'nun devrimci kardeşinin başa-
nsını yineleyip yinelemeyeceği şüphe-
li, ama Agnelli başandan umutlu.
GUNUN
NOTLARI
OSMAN ULAGAY
AT Para Birliği ve Türkiye
Avrupa Topluluğu en geç 1999 yılında 'tek para'ya geçmiş
olacak. Dün sabaha karşı Hollanda'nın Maastricht kasaba-
sında sağlanan anlaşma Avrupa Topluluğu'nun 21. yüzyıla
tam bir para birliği içinde girmesini öngörürken İngiltere'ye,
kendi parlamentosu bu yönde bir karar aldığı takdirde, kap-
sam dışı kalma seçeneğini tanıyor. Danımarka'nın Avrupa Pa-
ra Birliği'ne katılma kararı ise yapılacak bir referandumla
onaylanırsa kesinleşecek.
Varılan anlaşmaya göre Avrupa Para Birliği'nin 1999'dan
önce gerçekleşmesi de mümkün. Eğer Topluluk üyesi 12 ül-
keden 7'si 1997'ye kadar para birliğine uyum sağlayacak eko-
nomik koşullara ulaşmış olursa bu ülkeler 'tek para' uygula-
masına 1997 başında geçebilecek. 1994 yılında Avrupa Pa-
ra Enstitüsü adıyla faaliyete geçecek olan kuruluş da 1997
başında Avrupa Merkez Bankası'na dönüşmüş olacak. Üye
ülkelerin merkez bankalarıyla Avrupa Merkez Bankası, Av-
rupa Merkez Bankaları Sistemi'ni oluşturacak ve bu sistem
tamamen özerk olarak Avrupa Topluluğu'nun para politika-
sını yürütecek. Anlaşmada Avrupa Merkez Bankası'nın ve üye
ülkeler merkez bankalarının, Topluluk organlarından ya da
kendi ülkelerinin hükümetlerinden ve diğer mercilerinden hiç-
bir şekilde talimat alamayacakları belirtiliyor.
Para birliği yürürlüğe girdiğinde Avrupa Topluluğu bünye-
sinde tek bir para birimi geçerli olacak ve ülke paralannın
yerini alacak. Bu durumda üye ülkelerin para ve kambiyo po-
litıkalarının tek merkezden belirlenmesi de kaçınılmaz ola-
cak.
Hedeff fiyat istikrarı
Avrupa Para Birliği'nin temel amacı, Avrupa Topluluğu ül-
kelerinin ekonomik standartlannı birbırlerine yaklaştırmak ve
Topluluk bünyesinde sağlıklı gelişmeyi destekleyecek kalı-
cı bir fiyat istikrarı sağlamak. Avrupa Para Birliği'ne katıla-
bilmek için Topluluk üyesi her ülkenin kendi enflasyon ora-
nını, Topluluk'ta en düşük enflasyona sahip üç ülkenin enf-
lasyon ortalamasının 1.5 puan yakınına çekmesi gerekiyor.
Örneğin Topluluk bünyesinde en düşük enflasyona sahip üç
ülkenin yıllık enflasyon ortalaması yüzde 3 ise Para Birliği'-
ne girecek üye ülkelerde yıllık enflasyonun yüzde 4.5'i aş-
maması gerekecek.
Bu denli katı enflasyon hedeflerinin konması, Para Birli-
ği'ne girmeyi amaçlayan ülkelerin maliye ve para politikala-
rını da cendere içine alarak Avrupa Topluluğu normlarına
uydurmalarını zorunlu hale getiriyor. Varılan anlaşmaya göre
üye ülkelerde devlet borçlanması milli gelirın (GSMH'nin)
yüzde 60'ını geçemeyecek ve bütçe açığı da GSMH'nin yüz-
de 3'ünden fazla olamayacak. Böylece tüm Topluluk üyele-
rinin, yıllardan beri disiplinli maliye ve para politikaları uy-
gulayarak uzun vadeli fiyat istikrarını sağlamış olan Alman-
ya'nın standartlarına uyum sağlamaları amaçHanıyor.
Avrupa Para Birliği'ne girmeyi kabul eden ülkelerde ikti-
darlar iç politika gerekçeleri göstererek kamu harcamaları-
nı bol keseden arttırrnak, büyük kamu açıkları vererek eko-
nomiyi canlandırmak ve işsızliği azaltmak, sorumsuzca pa-
ra basarak gelir yaratmak gibı hemen her hükümetin zaman
zaman başvurduğu olanaklardan yararianamayacaklar. Ter-
sine, maliye ve para polıtıkalarını belirlerken Topluluk norm-
larına uyum sağlama hedefini gözetmek zorunda kalacaklar.
Bu koşullann Topluluk üyesi ülkelerden çoğunu bir hayli
zoriayacağı anlaşılıyor. Örneğin enflasyon oranı yüzde 20'ye
yaklaşan Yunanıstan'ın, kamu borçlannın GSMH'nin yüz-
de 100'ünü aştığı İtalya ve Belçıka'nın, işsiztik oranı yüzde
15'i aşan İspanya'nın, ayrıca İrlanda ve Portekiz gibi ülke-
lerin bu koşullara uyum sağlamakta bir hayli zortanacağı sa-
nılryor.
Avrupa Para Birliği'ne geçiş karan aslında Topluluk üye-
si ülkelenn sorumsuz ve popülist ekonomi politikaları uygu-
layarak ekonomik reformlan erteleme ve zaman kazanma
tavırianndan vazgeçme niyetini de gösteriyor. Bu ülkeler eko-
nomide verimliliğı arttırmadan topluma refah vaat etmenin
geçici saadetinden vazgeçmeyi göze almış görünüyorlar.
Türkiye için önemli
Türkiye de eğer ciddi olarak bir Avrupa ülkesi olmayı
amaçlıyorsa Topluluk üyelerini para birliğine götürecek olan
normlara uyum sağlamak için şimdiden kolları sıvamak zo-
runda. Türkiye'nin sonuçta Avrupa Topluluğu'na kabul edil-
mesi ya da edilmemesi bu durumu değıştırecek bir etken
değil. Türkiye'nin ekonomisini Avrupa ülkelerinin normları-
na yaklaştırmaya çalışması, kendi içinde de önem taşıyan
bir hedef. Ancak bu hedefe varıldığı takdirde Avrupa Toplu-
luğu üyeliğine kabul edilme şansımız olduğu da bir gerçek.
Halen yüzde 70'lere yaklaşan bir enflasyonla yaşamaya
alışmış olan Türkiye'nin on yıl içinde tek haneli enflasyon
rakamlanna varması hiç de kolay görünmüyor. TC Merkez
Bankası ve Dünya Bankası tarafından yapılan simülasyon
çalışmaları, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde çok katı ma-
liye politikaları uygulayarak sınıriı büyümeye razı olması ha-
linde bile ancak beş yıl içinde enflasyonu yüzde 10'lara çe-
kebıleceğıni gösteriyor. Bu tür potitikaların birkaç yıl daha
ertelenmesi halinde Türkiye'nin yüzyıl sonuna kadar enflas-
yonu yüzde 5'lere indirmesinin ve Avrupa normlarına uyum
sağlamasının bir hayal olacağı anlaşılıyor.
Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'nun tam üyeliğine yöneldi-
ğini programına koyan bir hükümetin bu hedefle tutarlı bir
ekonomi ve maliye politikası belirtemesi ve enflasyonu aşa-
ğı çekme çabalarına hemen başlaması gerekiyor. Bu konu-
da daha fazla gecikmenin bedeli Avrupalı olma hevesinden
biraz daha uzaklaşmak olabilir.
KlSA KISA
• Antalya'dan gasp ettikleri otomobille Konya'nın
Beyşehir ilçesine gelen iki kişi, güvenlik görevlileriyle
silahlı çatışmaya girdi. Çatışma sırasında gaspçılardan biri
intihar etti, diğeri teslim oldu. Önceki gün Antalya'da
Ahmet Ünsal'a ait 07 KF 910 plakah otomobili silah
zoruyla gasp eden Ahmet Gün (24) ile Hüsamettin
Çizmeciler (29) Konya'nın Beyşehir ilçesine geldiler.
Gaspçılar, Beyşehir-lsparta Karayolu'nun 14.
kilometresindeki akaryakıt istasyonundan benzin ikmali
yaptıktan sonra kasada bulunan 500 bin lirayı da alarak
kaçtılar. Güvenlik görevlilerinin yoğun takibi sonucu
Beyşehir-Seydişehir Karayolu'nda, Bayavşar köyü
yaicınlannda kıstırılan gaspçılar, güvenlik görevlileriyle
silahlı çatışmaya girdiler. Gaspçılardan Ahmet Gün bir
süre sonra tabancasını şakağına dayayarak intihar etti,
diğer sanık Hüsamettin Çizmeciler de teslim oldu.
• Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Şube'den yapılan
açıklamaya göre bir ihban değerlendiren polis,
Seyranbağlan Başçavuş Sokak'ta bulunan "Doğu Avşar
Matbaacılık Limited Şirketi" adına sahte fatura
düzenlendiğini ve yüzde karşıhğında piyasaya sürüldüğünü
belirledi.
• Yurtdışından getirdikleri sahte Amerikan dolarlarını
bozdurmak isteyen iki kişi, paralarla birlikte yakalandı.
İzmir Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre
polis, Anafartalar Caddesi'ndeki bir kuyumcuda sahte
paralan bozdurmak isteyen Mehmet Bolat'ı, 7 adet 100
Amerikan Dolan ile yakaladı. Bir başka kuyumcuda yine
Amerikan Dolan bozdurmak isteyen Genco Gençoğulları
adındaki kişinin de yanında 4 adet sahte 100'lük dolar ele
geçirildi. Yakalanan iki kişiye ait olduğu belirlenen 31 DN
905 plakah otomobilde yapılan aramada ise bir çantanın
özel bölümlerine saklanmış 33 adet 100'lük Amerikan
Dolan bulundu.
• Erzurum Veteriner Hekimler Odası Başkan Yardımcısı
Ahmet Civcik, Erzurum, Erzincan, Ağrı ve Kars'ta
veteriner hekim sayısının yeterli düzeyde olmadığını
belirterek "Bölgede en az 100 veteriner hekime daha
ihtiyaç var" dedi. Bölgedeki bu illere bağlı 19 ilçede
veteriner hekim bulunmadığını bildiren Ahmet Civcik,
Doğu Anadolu Bölgesi'nde ortalama 90 bin hayvana bir
veteriner düştüğünü kaydetti.