12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
RALIK 1991 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 srörle Tarîiıi Yeniden Yaşatamazsınız... arafi 1. Sayfada) yleyse, düş kırıklığma uğrayacaktır. Dşuna uğraşmasın; suikastla, sabotajla, ıam!a tarihin akışını durduramaz. erörist, belki de bize "tarihi yeniden ya- ıcağı"nı sanıyor. ani: Jiddet eylemleri tırmandıkça tırmanacak... nşet tablosu her geçen gün daha da kanla /anacak... Ve bir sabah tank sesiyle uya- cağız yine... riayır. Daha güzel seslerle uyanmaya karartıyız... Toplumda 9enel bir mutabakat var. Tarihi yeniden yaşamak yerine, yeni bir ta- ı yapmaya koyulmak için... Bu açıdan, 20 Ekım seçimlerinden sonra zellikle politika sahnemizde su yüzüne vu- ın işaretler gerçekten tyimserlik vericidir. »emokrasiyi ve insan haklarmı artık toplum e devlet düzeninin temeline oturtmak için •iyasal bir kararlılık söz konusudur. Nitektm, "tarihi yeniden yaşamak değil, yeni bir tarih yapmak" deyişleri de Başba- kan Demirel'e ait. Dün yabancı basın men- supları için düzenlediği basın toplantısırun bir yerinde şunları söytemış: "İnsanlığın karşı karşıya olduğu sorunla- nn çözümünde demokratik uztaşrna ve hoş- görü temel alınmalıdır. Ulusal ve uluslararası düzeylerde farklıhklar, artık ihtilaf değil, zen- ginlık kaynağı olarak görülmelidir. "Bütün bunlan söylerken, ebedi barışa ni- hayet kavuştuğumuzu iddia etmiyorum. Bu- rada vurgulamak ıstediğim, Paris Şartı'ndaki ifadesiyle, demokrasi, banş ve birlik döne- minin kalıcı bir gerçeklik haiine gelmesi için karartı mücadelenin sürdürülmesı gerektiğı- dir. Şimdi üzerimize düşen vaziie, tarihi ye- niden yaşamak değil, geçmiştekı tecrübele- rimiz tşığında yeni bir tarıh yapmaya başla- maktır." Evet, öyle. Alevilerden 5 istekHAKAN AV.GÜN girişimi "iik aşama olarak olumlu" karşılamrken Alevi ke- simin isteklerinin yerine getiril- mesinde somut adımlar atılma- sı istendi. Diyanet yetkililerinin önümüzdeki günlerde Hacıbek- taş'a giderek Türkiye'deki Bek- taşilerin "pir"i Feyzullah Ulu- soy'la görüşecekleri öğrenildi. Diyanet İşleri Başkanlığı'mn yıüardır ihmaledilen Alevüer ile Sünniler arasında yakmlaşma- nın sa|lanmasını hedefleyen gi- »yasüer olumlu karşıladı iyanet'in Alevilere kapıyı açmasına siyasi çevrelerden estek geldi. Türkeş: Müsamaha ve hoşgörüden anayım. Ecevit: Seçim programımızda Alevilerin smsili vardı. SHP'li Şahin: Geç kalmış, olumlu adım. nviz. Onlan hiç kendimizden ayırmadık. Bizim vatandaşlan- mız. Onlan seviyorum. Müsa- maha ve hoşgörüden yanayım." ANAP Genel Başkanı Me- sut Yümaz ise konuya ilişkin bir değerlendirme yapmadı. Yümaz, "Bakacağız" demekle yetindi. MÇP kökenli bğımsız Kahra- manmaraş MUletvekili Ökkeş Şendiller de Diyanet İşleri Baş- kanhğı'nın girişimini olumlu bulduğunu söyledi Konunun bi- limsel çerçevede tartışüması ge- rektiğini savunan Şendiller, "Açıkhk politikasından yanavım ben. Her halukfda, insanlann inançlanna, yaşamasma yöne- lik. insani hakkı olan her şeyin tartışüması, hiçbir şeyin gizli saklı kalmamasına tarafım" de- di. Türkiye'de Alevi-Sünni tar- tışması olmadığım, tartışmala- nn dış kaynaklı olduğunu vur- gulayan Şendiller, "Güzel bir gi- rişimdir. Diyanet İşleri Başkan- hğı, memleketimizde din ve inançlarla ilgili en yetkili kuru- luştur. Bu konunun bilimsel ola- rak tartışılması favdalı olur" di- ye konuştu. RP İstanbul Milletvekili Ha- san Mezarcı, Diyanet tşleri Baş- kanlığı'nın Alevilere de açılma- sı konusunda, "Bu tür islah ha- reketkrinin hiçbir netice verece- ğine inanmıyorum" dedi. Diya- net İşleri Başkanhğı ve Diyanet Vakfı'nm bazı küçük grupların yönetiminde olduğunu savunan Mezarcı, "Alevi olmak da her- kesin hakkıdır. Ama bizi böten kimler, bunlara bakmak gerekli" diye konuştu. Mezarcı, Alevilerin de Aleviliği çok iyi bümediğini iddia ederek "Hz. Ali'yi en az Aleviler kadar ben de severim. Kerbete'ya ben de en az Aleviler kadar ağladun" de- di. SHP Çorum Milletvekili ve Adalet Komisyonu Başkanı Ce- mal Şahin, "Diyanet, Alevilere açıhyor" başlıkh haberimizle il- gili olarak "Diyanet Alevilere açılıyor-açümıyor gibi hayali şeyler üstüne konuşmak doğru olmaz. Açıhyorsa önleyen kim? Açılabildikleri kadar açdsınlar" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilk kez Sünni ve Alevilerin ya- kırüaşması için girişimde bulun- masını, çok geç kalmış ama yi- ne de olumlu bir adım olarak ni- teleyen Şahin şunları söyledi: "21. asra girilirken insanlar GEDtK JÜNSELİ ÖNAL ANKARA — Diyanet İşleri Baskanhğı'nın Alevilere de açıl- ması yolundaki girişimleri, siya- si parti temsilcilerince "olumlu bir adım" olarak değerlendiril- di. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, konuyu ilk gündeme ge- tiren partinin DSP olduğunu ve 1987 seçim bildirgesinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yönetimin- de Alevilerin de temsil edilmesi ve din derslerinde ailelerin ter- cihlerine göre Alevi çocuklarına ayrı eğitim verilmesi gereküğine yer verdiklerini söyledi. Bunu, 1987'den beri parti poliükası olarak savunduklarına dikkat çeken Ecevit, Türkiye'deki Sün- nilerle Bektaşi Alevileri arasın- daki İslamlık anlayışlan açısın- dan biçimsel farklar bulunduğu- nu bildirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yönetiminde Alevilerin de yer al- ması gerektiğini söyleyen Ecevit, "Azerbaycan Tttrtderinin çoğun- luğu Şii, ama bizim Bektaşi Ale- vilerirnize ve Türk külturiine ya- kın. Eğer biz bunu değerlendir- mezsek tran Şiiliği araya sızar. Nitekim sızmaya çauşıyor. Onun için Diyanet İşleri TeşkUatı'nın Alevileri de içerecek şekilde ye- niden örgütlenmesi, bu açıdan da önem taşıyor ve güncetlik ka- zaamış oluyor" diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanhgı teş- kilannda Alevilere sıcak bakan, TUrk Aleviüği ile Türk Sünnili- ği arasında uzlaşmazhk olmadı- ğını saptamış insanlar ve değer- li büginler olduğuna kaydeden Ecevit, Başkanlık müfettişi Ab- dülkadir Sezgin'in de bu kişiler arasında yer aldığını söyledi. Ecevit sözlerini şöyle sürdürdü: Yöneümde temsil 'Takat bu yetmiyor. Yöoethn- de etkin biçimde temsil edilme- leri gerekiyor. Bir de devlet okullanndaki din derslerinde, ona gore bir düzenleme yapıl- ması gerekiyor. Hükümet prog- ramında bu konuya değinilme- miş olmasını cleştirraiştim. On- dan sonra hükümet bu konuyu ele aidı anlaşüan." MÇP eski Genel Başkam Yoz- gat Bağımsız Mületvekili Alparslan Türkeş ise konuyla U- gili görüşlerini şöyle açıkladı: "Aleviler de birim kardeşleri- Cumhuriyet'e 2. beraat tstanbul Haber Servisi — Is- tanbul Devlet Güvenlik Mahke- mesi Savcılıgı'nın, bir haber yayımlayarak Terörle Mücade- le Yasası'na aykırı davrandıgı gCTekçesiyle gazetemiz aleyhine açtıgı 2. dava da beraatle sonuç- landı. " Avukaüann basın toplann- sı: Demiral, hukuku hiçe sayı- yor" başlıklı bir başka haberde de yine aym yasaya aykın dav- ramldığı savıyla acılan üçüncü dava ise ileri bir tarihe ertelen- di. lstanbul DGM SavcıhğYnın ŞİRİÎHYER TAHMİNLER 1. Koşu: F: Asra (7), P: Şahin 116 (6), PP: Esse (12), S: Altı- nay (2). 2. Koşu: F: Cankut (5), P: Ba- batuluy (4), PP: Uğursel (3), S: Kırtay (6). 3. Koşn: F: Might Dor (8), P: AvTaşa (1), PP: Muhafız (7), S: Grace (10), 4. Koşu: F; Aral (5), P: Süslü thsan (4), PP: Mermi (2), S: Arat (3). 5. Koşu: F: Minmino (2), P: Muratsah (5), PP: Jocker Dan- cer (4), S: Balkızım (11). 6. Koşu: F: Good Winner (8), P: Merhaba (1), PP: Hats Off (9), PP: Meastro (6), Opulent Mill (4). 1. Koşu: F: Karayunt (3), P: Tosoğlu (2), PP: Akkent (8), S: Turbatur (11). 21.8.1991 tarih ve 1991/490 esas numarast ile hanrladığı iddiana- mede, gazetemizin 22.5.1991 günkü sayısında yer alan "İnsan Haklan Komisyonu Raporu: DGM Başsavcısı Demiral uya- nldı" başhkk yazıda 3713 sayı- U Terörle Mücadele Yasası'nın 6. maddesine aykın davranıldı- ğı öne sürülmüştü. Avrupa İnsan Haklan Ko- misyonu'ndan gelen şikâyet üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruhı tarafından gö- revi sırasında daha "olumlu ve insancd" bir tutum içinde olma- sı için uyarüan Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral hak- kındaki yazı için dün gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Okay Gö- nensin'in sorgusu yapıldı. İstanbul 1 Nolu DGM'deki duruşmada Gönensin, "Bahsi geçen yazı objektif haber nite- hğindedir. Suç unsuru bulun- madığından yayımlanmasında sakınca görmedim" dedi. Sorgudan sonra esas hakkın- daki görüşü sorulan DGM Cumhuriyet Savcısı Çayhan Ül- gen, "yazı içeriğine göre gaze- tede yer alan yazınm haber niteliginde olduğu ve samğa atı- lan suçun unsurtem oluşmadı- ğından" yüklenen suçtan beraat karan verihnesini istedi. Mahkeme Başkanı Osman Şen, heyetçe yapüan değerlen- dirmeden sonra "Soca konu ya- zıda suç nnsurlan bulunmadığı kaoaatine varılmış olmakla Okay Gönensin'in atılı suçtan oeraatine" karar verdiğini açık- ladı. Aym mahkemede görülen ve yine gazetemizin 6.7.1991 gün- İU sayısında "Avukaüann Basm Toplanüsı. Demiral, hukuku hi- çe sayıyor" başlıklı haber nede- niyle 3713 sayılı yasanın 6. maddesine aykırılıktan açılan üçüncü davaya devam edildi. uzayı fethederken hemen her gün bir tabu yıkılırken bunlar- la uğraşmak çok komik. Bizi dinlerterse, iyiyi güzeli bulurlar. Dhanet tşleri Başkanhğı'ndaki efendiler bize sorsunlar. Bugü- ne kadar yapüklannın janlış ol- duğu ortay^ çıktı. Alevi vatan- daşlann d^lanmaşnm bir yaran olmadı. Diyanet tşleri Başkan- hğı camiasında gorevli 92 bin ki- şi, bir tornadan çıkmış gibi. 18 üniversiteden >üksek bütçeleri var. Ama hiçbirisinin tslam sos- yolojisinden, tslam hukukun- dan. eşitlikten, insan haklann- dan, demokrasiden haberi yok. Bir zavallı takım. Bu bolücülük- tür. Bugün bu ülkedeki bir Hı- ristivanm, bir gayri müslüraün hak ve hukugu var. Ama kita- bı, peygamberi bir insanlar ayrı kategorilerde degerlendiriliyor. Bizim Diyanet'tekiler. eşit dav- ranılmasına şimdije kadar kar- şı çıktdar" SHP Ankara Mületvekili Sal- man Kaya da bütün halklann kardeş olduğunu belirterek "Ko- nuya mezhepsel mantıkla değil, o paralelde bakınca, DiyanetTş- leri Başkanhğı'nın Alevilere açıl- ması, sermaye kesiminin bir ça- basıdır. Sermaye kesimi, 'Biz in- sanlar artık kardeşiz' anlayışını işlemek istiyor. Ben o mantıkla bakıyorum. Ola> halklann yak- laşmasıysa elbetteki olumludur. Sınıfsal mücadelenin geliştigi bir donemde çare olarak 'biz kardeşiz' mantığını işlemek istiyoıiar" diye konuştu. Kürder konusunda Demirel ile paraleliz? Dış Haberler Servisi — Cum- hurbaşkanı Turgut Özal, Gü- neydoğu politikası konusunda Başbakan Süleyman Demirel ile görüşlerinin paralel olduğunu söyledi. Özal, Kuzey Irak'taki huzursuzluklar nedeniyle Türki- ye'ye yeni bir mülteci akını ola- bileceği uyarısında da bulundu. İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) zırvesi için Senegal'in başkenti Dakar'da bulunan Cumhurbaşkanı özal, gazeteci- lerin sorularını yanıtlarken, "Kürt politikası konusunda Başbakan Demirel ile görüşleri- nin büyük ölçüde yaklaşmış olduğunu" belirtti. Gazetecüe- rin, "Bu konuda bir konsensüs mü saglandı" şeklindeki sorula- rmı özal şöyle yanıtladr. "Bir paralellik var. Öyle gözüküyor. Aslında Meclis'te partiler arasında bir konsen üs olsa, mesele tabü daha kolay çö- zttlür. Ama bu meselelerde kon- sesüse varmak da kolay değil." Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Kuzey Irak'taki duruma deği- nirken bölgede ban rahatsızhk- lar olduğunu, Bağdat yöneümi- nin uyguladığı abluka benzeri durum nedeniyle Türkiye'ye ye- ni bir mülteci akını olabüeceği- ni söyledi. Terörün bölgede yarattıgı korku ve yaratabileceği karşı- milliyetçilik gibi tehlikelere de işaret eden özal, "Bu bizi kav- gaya götürür. Türkiye'nin başı- na bela getirir" dedi. Basırun, "terörün reklanu" niteliginde yayınlar yapmaması gerektiğini söyleyen Özal, "zehirli kahve" olayını buna örnek olarak gös- terdi. Özal, "Bu konuyu gere- kirse basınla görüşmemiz, milli konularda nasıl hareket edece- ğimizi oturup konuşmamız lazım" dedi. Cumhurbaşkanı özal, gazete- cilerle konuşması sırasında Yu- nanistan'a Batı Avrupa Birliği'- nin (BAB) yolunun acılması ko- nusuna da değindi. Özal, BAB'ın kuruluşuyla il- gili Brüksel Anlaşması'nda "üye bir ülkeye tecavüz vuku buldugu takdirde diğer ülkele- rin derhal mudahale edeceği" yolunda bir madde bulunduğu- nu hatuiatarak "Bu konuda bir neuceye vanlması lazım" dedi. ABD olmadığı sürece BAB'- ın tek başına bir şey ifade ede- meyeceğjni, ancak Âmerika Av- rupa'dan ayağını çeküği takdir- de durumun değişebileceğini ifade eden Özal, "Fakat Roraa toplanüsında çekieceğini söyle- medi. Hatta tersini söyledi, Av- rupalılan da tersledi" dedi. ANKARA — Diyanet İşleri Başkanlığı'ran Alevüerin görüş- lerinin ahnması ve istekleri do|- rultusunda düzenlemelere gidil- mesine ilişkin çahşmalann yak- laşık bir yildır "'girii" olarak yü- rütüldüğü ve önceki gün gerçek- leşen Diyanet İşleri Başkanlığı- Aleviler zirvesinin bu çerçevede yapüdığı öğrenildi. Bu arada Alevilerin yoğun olduğu illerde ve Almanya'da Alevi onderleriy- rişimlevi "tarüşma" yarattı. Di- le görüşmelerde bulunulduğu yanet'in "tarihi" olarak nitele- kaydedildi. Diyanet'in görüşune nen bir adım at»p Alevi kesimi- başvurduğu .Mevi dedelerinin, nin önde gelenleriyle görüşme- başta "hutbe ve vaazlarda Ale- lere başlaması. Alevi kesiminde viliğin de işlenmesi, radyo ve ilk aşamada olumlu bulunurken TV'den tanıtun vapılması, Diya- "ihtiyatla" karşılandı. net İşleri Başkanhğı'nda Alevi- Diyanet İşleri Başkanı Prof. lere etkin ve aktif görevler veril- Dr. Said Yancıoğlu'nun da yak- mesi, Ramazan ayı gibi Muhar- laşık bir yüdır konuyla ilgili ola- rem ayının da ceşitii etkinUklerle rak "gizli temaslar" yürüttüğü kutlanması, din derslerinde Ale- ifade edildi. Bu çerçevede Ale- viliğin yer alması" gibi istekler vilerin yoğun olduğu Elazığ, ilettikleri öğrenildi. Diyanet'in Kahramanmaraş, Malatya, Amasya, Tokat ve Sıvas illeri ile Almanya'da gizli toplantılar ya- pıldığj bildirildi. Diyanet îşleri Başkan Yardun- cısı Hamdi Mert ile Başkanhk Müfettişi \bdülkadir Sezgin'in koordinasyonunda yürütülen görüşmelere katılan Alevi dede- leri temaslann içeriğini Cumhu- riyet'e açıkladılar. tstanbul Üsküdar'daki ünlü Karacaahmet soyundan gelen, Yüksek İslam Enstitüsü mezu- nu ve Bakırköy Ticaret Lisesi Din Bilgisi Öğretmeni Alevi de- desi Mehmet Yaman, başkanhk- ta önceki gûn gerçekleşen top- lantıya 7 Alevi dedesiyle bazı öğretim üyelerinin katıldığmı söyledi. Kendisinin İstanbul- dan, bir Alevi dedesinin de Amasya'dan geldiğini belirten Yaman, diğer davetlilerin Anka- ra ve çevrcsinden olduğunu söy- ledi. Türkiye'deki yaklaşık 25 mil- yon Alevinin yıllardır hor görill- Alevîler'den başbakana ziyaret (Baştarafı 1. Sayfada) ve bu ulkede yaşayan herkesin birinci sınıf vatandaş olduğunu söyledi. Demirel, hiç kimsenin horlanmasma göz yummayaca- ğım belirterek "Tarihte yapılan yanlışlıklar artık tarihin çöplü- ğüne atılacak" dedi. Alevi temsücüeri, Demirel'den sonra Başbakan Yardımcısı Er- dal İnönü ile göriiştüler. İnönü, kabulde yaptığı ko- nuşmada, "Devlet, kanunlar, in- sanlann inançlanna yarduncı d- malı, vatandaşlar arasında mez- hep farkı gözetilmemeli" dedi. lannı istediklerini bildirdi ve şöyle devam etti: "Türk demokrasisini tam çag- daş bir demokrasi yapmak isti- yoruz. Türkiye'de düşünce, inanç, din ve vicdan özgüriüğü- nün yerieşmesi gerekir. Bunun için çalışacağız. Alevi vatandaş- lara saygımız sevgimiz sonsuz. Sizlere de büyuk bir dayanışma görevi düşüyor. Her zaman gös- terdiğiniz ileri anlayışla bu yeni donemde de demokratik geliş- melere yardımcı olmanızı bekli- yonu." Alevi cemaati temsilcileri ise kabullerden sonra yaptıklan "Diyanet tşleri Başkanhğı de- vam edecekse. bu kuruma eşde- ğerde olmak üzere Alevi inanç ve kültürünün araştınlacağı ay- n bir kurum oluşturulmalı. Bu kuruma devletten pay ayrılma- k. Bu kurumun öncülüğünde Alevi yerleşim birimlerine cem ve kultür evleri açümalı. Bu cem ve kultür evlerine Alevi din bil- ginleri atanmalı. Din dersleri zo- runlu olmaklan çıkanlmalı." Avrupa'da yaşayan Alevi Fe- derasyonu Başkanı Derviş Tur, kabullerden sonra gazetecüerin sorusu üzerine önceki gün Diya- net'te yapılan toplantuun kendi- Mezhepfarklannınhıçbu-şekıl- açıklamada, Uderterden cem ev- lerini bağlamadığım belirterek de siyasal eşiuizlik yaratmama- sı gerektiğini söyleyen İnönü, "Herkes birinci sınıf vatandaş- ür ve devletten öyle muamele görür. Bunlar demokrasinin te- mel ilkeleri" diye konuştu. İnönü, vatandaşlann birbirle- leri kurulmasını istediklerini be- lirterek din işlerinin devlet işle- rinden ayrılması gerektiğini de söylediler. Temsilciler, Diyanet İşleri BaşkanlığYnın bugünkü yapısının ve işlevinin kendileri- ni huzursuz ettiğini, toplumsal rini haklarına, inançlanna say- banşı sağlayamadı|ım ifade ede- gı göstererek bir arada yaşama- rek şu görüşleri savundular: "Orada dün bir toplantt yapıl- dı. Ama bizi almadılar. Bugün gazetelerde de haber var. Diya- net'te Aleviler de yer alacak şek- linde. Bizim katümadtğınuz top- lantıda alınan kararlar bizi bağ- lamaz. Oradakiler Alevi kesimi- ni temsil etmiyorbr" yanıtmı verdi. Teknik Üniversitesi Vakfı Sosyal ve Kulturel Hizmetler Ko- ı Taşkışla'da "tTÜ kız yurdu >apımı kampanyası" >aranna tertiplediği sergiye emeği geçenler ödüllendirildi. 101 sanatçımn 151 yapıt ile katıldığı "İTÜ- Sanatçı Elele" sergisine tablo bağışlayan ve serginin gerçekleşmesinde emeği geçen sanatçı, şa- hıs ve kuruluşlara ITt' Vakfı Başkanı Prof. Dr. Kemal Kapalı tarafından teşekkur belgesi ve- rildi. (Fotoğraf: SUAT KOZLVİKLU) DiyanetHe Alevilere yer verilsin (Baştarajı l. Sayfada) düzenlemeyle sağlanacağını vur- gulayan Doğan, Diyanet kadro- lanmn ve devletin din hizmetleri için ayırdığı bütçenin yüzde 30'unun Alevilere verilmesi ge- rektiğini ifade etti. Diyanet îşle- ri Başkanhğı- nın, Sünni- Alevi yakınlaş- masını sağla- mak amacıyla Alevüerin önde gelen isimlerinden görüş alma- sı olumlu karşılandı. Alevi Dedesi Doç. İzzettin Doğan, Cumhuriyet muhabiri- nin konuyla ilgili sorulanm ya- nıtlarken "anayasa ve yasalar önündeki eşitlik ilkesinin dini inançlann icrasında da sağlan- ması" gerektiğini söyledi. Alevilerin Diyanet'te temsil edilmesine yönelik girişimleri "sevgi ve muhabbef'le karşıla- dıklannı ifade eden İzzettin Do- ğan şöyle dedi: "Amacımız, herhangi bir kav- gayı körüklemek değil. Tam ter- sine, Alevilikte felsefı olarak bö- tücülük yoktur. Yani bir butün- leştirme olayıdır, bir 'vahdet' felsefesidir. Yani tasavvuf felse- fesidir." Anayasadaki eşitlik Ukesi kapsamında, Alevilere de, inançlarını yerine getirme hak- kının sağlanması gerektiğini so>leyen Doğan, "İnançlann uy- gulanması safhasmda, gerek ör- gütsel yapı içinde, gerek bu inançlann mekânlarda icra saf- hasında, gerekse bu mekânlar- da icra edecek olan kadrolar açı- sından Alevi nüfusun vogunlu- ğu oranında bir eşitlik sağlan- malıdır. Çünkü Türkiye'de 20 milyon Alevi vardır. Bu bakım- dan din hizmetlerinde bu kesi- MÇP'li, sekreterlerden (Baştaraft 1. Sayfada) da, konuyu "Sekreterter Derne- ği Başkanı ile müzakere edip şe- refli bir sonuca vardıklan'm belirterek şöyle dedi: "Acizane ben tıp fakültesini başan ile bitirip kulak burun boğaz ihtisası yapmış, üniversite öğretim üyeliği yapıp yüzlerce hekim yetiştirmiş bir insanım." İş kadım Leyla Alaton'un kendisine ilişkin "Sekreteri yüz vermemiştir de ondan söylemiş- tir" sözleri anımsatılınca ilk tep- kisi "Onu da mahkemeye vereyim" olan Şahin, daha son- ra "O gazetenin tertibini, ger- çekmiş gibi şey etmesi uygun- suz. Ben bu sekreterler konusu- nun kapatümasım istiyorum. Yeni bir tertip mi var acaba ya- ni, bu mevzuyu yeniden günde- me getirip sekreterieri tahrik için" dedi. Şahin, bir soru üze- rine de "Ben o gazeteyi okuma- dım, özür dilerim, ama Leyla Hanım'ın böyle bir şey söyleye- ceğini sanmıyorum. Ciddi bir iş adamıdır. Bu meseleyi bir ken- disivle görüşmemiz lazım" de- di. Leyla Alaton'u arayıp bizzat görüşebileceğj gibi bir mektup- la da durumu anlatabileceğini kaydeden Şahin, yazıyı okuduk- tan sonra ise "Böyle söylemiş, ama ben bunu kendimle ilgili görmüyorum. Bu iş benim için de, sekreterler için de bitsin arük" dedi. me yüzde 30 oranında hak ta- nınmalıdır" dedi. Alevüiğin Diyanet kapsarruna alınmasının, sadece Diyanet İş- leri BaşkanUğVnm muhatap kı- lınacağa bir olay ohnadığını ifa- de eden Doğan, bunun ancak bir yasa değişıkliği ile sağlana- bileceğini söyledi. Doğan, bu konuda şunları söyledi: "Bu, siyasi iktidann cevap vermesi gereken bir konudur. Diyanet fşleri ancak, siyasi or- ganlann vereceği kararian haya- ta geçirirken belki birtakım gö- revler yüklenebilir." Doğan, Alevi-Sünni yakınlaş- masımn anayasal düzeyde ele ahnmasına karşı olduğunu da belirterek böyle bir girişimin "bölünmüşlük görüntüsü" vere- bileceğini söyledi. Doğan, ana- yasada teminat altına alınmış "inanç öj^ürlttğü''nün bu konu- da yeterli olduğunu ifade etti. Bu arada, Diyanet İşleri'nin anayasal kuruluş olmaktan çıka- rılması ve dini yönetimin "cemaatkre" buaküıp bırakü- mamasına ilişkin bir soruyu da yamtlayan İzzettin Doğan, bu konudaki görüşlerini şöyle anlattı: "Bunu doğru butmuyorum. Toplumun bugün içinde bulun- duğu koşullar, din işlerinin ifa- sının devlet denetirai dışında tu- tulmasına engeldir. Böyle bir formül bugün için, devletin ha- >atiyeti açısından tehdit edici ve tehlikeli olur. Daha bir müddet, demokrasi tüm gerekleriyle kök- leşene kadar din hizmetlerinin devlet denetimi altında olmasın- dan yanayım." düğünü ve Diyanet Işleri Baş- kanhğı'nca da ihmal edîldiğini bildiren Yaman, şöyle konuştu: "Alevilik hep yanlış tamhldı. Kmlbaşlar denüdi, sapıklıktır denttdi. Bunun nedeni bilgi ye- tersldiğidir. Alevi kesim, yapdan haksız saldınlara karşın camile- re uğramaz duruma getirilmiş- tir. Ben din öğretmeni>im. Ders- lerde Alevileri anlatamayu. Kö- keni 1400 yıl önceye dayanan bir kavga sürdürülemez. Sünniler de Aleviler de birdir. Aym Al- lah'a, aym kitaba, aym peygam- bere inanıyonız. Üiyanet"in bu tarihi girişiminin olumlu sonuç- lanacağına inanıyorum." Alevilerin istekleri Diyanet'teki toplantılann "çok olumlu" bir hava içinde geçtiğini kaydeden Yaman, Di- yanet'ten bazı isteklerde bulun- duklannı bildirdi. Yaman, bun- lar arasında "camilerdeki vaaz ve hutbelerde Alevilik konusu- nun da işlenmesi, radyo ve TV'den AlevUiğin tanıtdması, Ramazan ayı gibi Alevilerin oruç tuttuğu Muharrem ayının da çeşitli etkinliklerle kamuo- yunda gündeme getirilmesi, din derslerinde Aleviliğin de anlatı- labilmesi. Diyanet orgütünde Alevilerin de aktif görevlere getirilmesi" gjbi isteklerin bu- lunduğunu kaydetti. Toplantıya katılan bir diğer isim olan ODTÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa Ydmazkıbç da Manisa'nın Akhisar ilçesine bağh Sünnetçiler ve Yatağan ko- yünden "özbeöü" bir Alevi ol- duğuna işaret ederek Diyanet'- in girişimiyle ilgiü şu değerlen- dirmeyi yaptı: "Diyanet yetkilileri, gayeleri- nin her iki kesimin birlik ve be- raberliğinin kurvetlendirilmesi olduğunu söyleyerek bizleri ça- ğırdılar. Amaç, AleviUkle Sün- niliğin bir kavga haiine getiril- mesini önlemektir. Türkiye'deki insanlanmızın birlik ve beraber- liğini sağlamaktır. Diyanet teş- kilatmda Alevi vardır-yoktur di- ye bir tartışma olmaması lazım. Özbeöz Aleviyim. Ama Alevili- ği dinsiriik gibi gosterenlere kar- şıyım. Alevilik ayrı dinmiş gibi gösterilmek isteniyor. Alevilik lslamiyetin içindedir. Alevilik, tslamiyet içinde Hazreti Ali'ye mul abbet besle- mektir. Hazreti Ali'ye inanma- yan, onu sevmeyen Müslüman yoktur, olamaz. Biz Aleviyiz' deyip de Aleviliği dinsizliğe alet etmek isteyenlere karşıyız. Haz- reti Ali, peygamberimizin dama- dıdır, en yakınıdır." Alevilerin isteklerinîn diğer Türk vatandaşlarının isteklerin- den ayn olarak düşünülemeye- ceğini de ifade eden Doç. Yıl- mazkıhç, "Alevileri ayn göster- mek yanlıştır. Eğer bugün okul- lardaki din derslerinde Alevilik anlatılmıyorsa, bu bilinmeme- sindendir. Bütün mesele cehalet- tir. Bunun için ilk hedef bu ce- haletin giderilmesi olmahdır" diye konuştu. Timisrnin görüşleri Eski Türkiye Birlik Partisi Genel Başkanı ve eski SHP Mü- letvekili Mustafa Timisi, Diya- net'in toplantısına kendisinin de davet edildiğini, ancak gitmedi- ğini belirterek şunları söyledi: "Bu konuda bir yanlış anla- ma oldu. Bana Diyanet'ten sa- mimiyetine inandığım bir arka- daşım lelefon ederek davette bu- lundu. Özel bir gorüşme olarak değerlendirdim. Diyanet tşleri Başkanhğı'nın hükümetin de bilgisi dahilinde bir görüşme ta- lebinde bulunduğunu bilmedi- ğim için daveti kabul etmedim. Yani davet resmi degildi." Diyanet'in başlattığı bu çalış- mayı "ohımlu" karşüadığıru be- lirten Timisi, girişimi destekle- yeceğini, ancak konunun "daha geniş bir piatformda göruşülme- si"nden yana olduğunu bildirdi. Politikaya olmasın malzeme "Tepkilerin oluşturduğu bir polemiğe katilarak konunun özünün ve öneminin saptınlma- sını doğru bulmadığına" ve ko- nunun "siyasel üstü" tutulması gerektiğine işaret eden Timisi, şöyle konuştu: "Elbette Diyanet tşleri'ndeki ülke bütunluğu \6nünden iyi ni- yetli kişilerin variığını ve çaba- lannı memnuniyetle karşıhyo- rum. Ancak konu siyasi bir ka- ran gerektirecek konudur. Hü- kümet düzeyinde ele alınması gereken sorunlardan biridir. De- mirel hükümetinin koalisyon protokolünde ve hükümet prog- ramında öngördüğü şekilde de- mokratikleşme, Paris Şartı, in- san haklan ve laik cumhuriyet Ukesi çerçevesinde ele ahnması gereken bir konudur. Ele alına- cağını da umit etinekteyim. An- cak konu bölük porçük olarak ele alınmamahdır. Politik mal- haline getirilmemelidir. Yanhş yerleşmiş değerler kişisel tartışmaya tabi tutulmahdır. Böylesi bir gelişmeye ben çağ- daş, demokrat ve Alevi kökenli bir siyaset adamı olarak elbette katkıda bulunmak istiyorum." Aleviliğin; hükümet, üniver- siteler ve Alevi toplumunun temsilcilerinin bir araya getirile- rek ele alınmasını isteyen Timi- si, en önemli isteklerini ise şöy- le açıkîadr. "Türkiye Cumhuriyeri laik bir devlenir. Laik devlette Diyanet tşleri Başkanhğı'nın konumu, yapüanması. işlevi, bugünkü du- rumu ele alınmalıdır. Başkanhk, cumhuriyetin ilk yüiarında ço- ğunluğu cahil olan dindar kesi- mi kontrol alUnda tutmak için kurulmuştur. Bugün bu neden ortadan kalknuştır. Ama günü- müzde sadece Alevilerin değil, diğer cemaatlerin de özgürce ör- gütknebilmeleri, kendi dini olu- şumlannı oluşturmalan gerek- mektedir. Laik devletten bekle- nen dine mudahale değil, dinin belli cemaatler elinde örgütlen- mesinin sağlanmasıdır." Aleviliği "henüz Türkiye ya- salannca tanınmamış bir mez- hep olarak" tammlayan Timisi, "Alevilere yönelik girişimlerin Oi>anet İşleri Başkanhğı'nda bir Alevi masası kurulmasıyla sınır- lı kalmaması gerektiğini" söyle- di. Timisi, "21. asra adım atar- ken Türkiye gibi bir ülkenin bin- lerce yıllık geçmişi olan bir hal- kın insanlan olarak geçmişte >«- pılan yanlışlıkları devam ettire- meyiz. Dünün, özellikle Arap emperyalizminin, Acem emp«- yalizminin, Osmanh yönetimi- nin yanhşlıklannı sürdürmeme- miz lazım. Ülkemizdeki bütün insanlar kardeşlik ve banş için- de yaşamak zorundadırlar" di- ye konuştu. İstekler kabank Önceki gun yapılan toplanu- da Diyanet İşleri Başkanlığı'na iletilen istekiere karşıhk, ulke ça- pında etkin bazı Alevi dedeleri- nin Cumhuriyet'e açıkladıklan istek listesi daha kabank oldu. Alevilerin istekleri şöyle sıralan- dı: "— Din hizmetlerinin ifası için devletin ayırdığı bütçenin yüzde 30'u, Alevi kesimin inanç- lannı icra etmesi için aynlmah- dır. — Din hinnetierinm ifası için bu işlere tahsis edilen kadrola- nn da yüzde 30 kadannın Ale- vilerin kendi insanlanna ya da bu inançtakilere tahsis edilmesi gerekir. — Şehirfcsme nedeniyle, artık gezginei dedelere imkân olma- dığı için sabit mekânlann yapd- ması gerekiyor. Yani bu cami mi olur, cem evi mi ohır, Aleviler ne istiyorsa, o yönde bir ibadetgâh- lannın olması gerekir. — Alevi kültürünün, ille de din dersleri zorunlu olmaya de- vam edecekse, Alevi kültürünü verecek olan derslerin de para- lel olarak verilmesi gerekiyor. — Kitle iletişim araçlannda, nasıl Ramazan aytnda Sünni ke- simin inançlannı öğreten ya da bu konuda konuşmalara yer ve- ren TV programları 30 gün de- vam ediyorsa, Alevilerin buna karşı hiçbir diyeceği yok, saypy- la karşılarlar, ama kendileri için kutsal kabul ettikleri Muharrem ayında da hiç olmazsa 10-15 gun, bu konuda Hz. Peygamber ve soyuna karşı işlenmiş olan acıların ifade edilmesine imkân sağlanmalı ve bu konuda Alevi inançlannın yine aym paralelde olmak üzere ifade edilmesine olanak sağlanmalı. Ancak, bu kitle iletişim araçlan kullanüır- ken ille de Alevi dedeleri konuş- sun diye bir koşul yok. Tam ter- sine, bir Sünni hoca ya da bir bi- lim adamı konuşsun. Bizim amacmnz ikilik «pılnıası değil, bu kültürü verecek makamlarm kurumlaştınlması olayıdır. Yok- sa bu kurumlarda konuşacak olanlar, bilgi ve ehliyetierine gö- re konuşmahdırlar. Eğer bir Sünni dostumuz çok daha bil- giliyse bu konuda, onun konuş- masını yeğ tutaru. Önemli olan bu eşitliğin getirilmesidir. — Alevi kültürünün tanıül- ması bakımmdan Kultür Bakan- lığı tarafsız davranmahdır. Ya- ni Diyanet işleri'nin birçok ya- yınlan, bakanlık tarafından ya satm alınmakta ya da satışına destek verilmektedir. Yani bir nevi kaynak yaratdmaktadır, Bu tür yayınlarda da eşitliğin gel- mesinde fayda vardır." Diyanet'in sürecek girişimleri zeme Bu arada resmi yayın organı "Diyanet" dergisinin ocak sayı- sında "Alevîik dosyası" açacak olan Diyanet îşleri Başkanhğı'- nın önümüzdeki günlerde Hacı- bektaş'a bir ekip göndereceği öğrenildi. Diyanet yetkililerinin Haa Bektaş soyundan ve Türki- ye'deki Bektaşilerin "pir"i kabul edilen Feyzullah Ulusoy'la görü- şecekleri kaydedildi. Kalp Krizi «Geliyorum» der Kafbinizi Kontrol Ettiriniz. Tel: 17512 44/45 148 58 66 Fax: 166 4712 Haberleşme Ozgürlüğü Artık Bilgi iletişiminde daha hızlı, daha güvenilir bir çözümünüz var: OLIVETTI MOOEL othratU OFX 230 OFX 330 OFX 530 PEŞİNAT TAKSİT 900000 TL. x 4 ay TOÖÖÖÖOTL. 1 000.000 TL. x 4 ay TiâöaöörTTL. 1 000 000 TL. x 8 ay FijMbum KDV BÜKOMAK Sivritaş Sok. Fidan Apt.12/9 K:3 Mecidiyeköy Tel: 172 27 86
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle