Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 12 ARALIK 1991
KRONİK
DEMIR OZLU
Bugünkü
demokratikleşme
eğilimi, iç
dinamiklerden çok dış
dinamiklere bağlıdır. Bu
yüzden de, gene dış
dünyayla ilgili
degişimler.
bağlantılarına dikkat
etmeyen Türkiye'ye, agır
bir bıçimde yansıyabifir.
Demokratikleşmenin
Dış Dinamikleri
STDCKHOLM — Türkiye'nin son yıllarda dış polttik ilişki-
jerde bazı şansları olmuştur. Bunlardan biri, kuşkusuz, Irak-
İran savaşının dışında kalmasıdır. 6u, elbette çok doğal bir
şeydi, geleneksel Türk dış politikasının sonucuydu. Öie yan-
dan da, Türkiye'nin bu savaş boyunca, bir tarafa ağırlık ver-
mesi için bir neden yoktu.
İkinci büyük şanssa ocak-şubat aylannda yaşanan Körfez
savaşı'nda 2. cephenin açılmamasıdır. Özal'ın, bu savaşın
bir döneminde, 2. cephenin açılması eğiliminde olduğu his-
sediliyordu. Bu konuda Başkan Bush'la yaptığı telefon gö-
rüşmeleri, bugünün Türkiyesi'nde açıklanmıyorsa da, beş-
on yıl sonra ABD'de açıklanacaktır. Fakat elbette, 2. cephe-
nin açılmamasında, Türkiye'deki barışçı eylemler, muhale-
fetin savaş aleyhtarı tutumu; bunun yanında ağırlıklı olarak
Türk ordusunun tavn rol oynadı. ABD de, 2. cephe açılma-
dan savaşın bitirilmesi konusunda, Ortadoğu dengeleri açı-
sından yarar gördû. Boylece Türkiye, sürüklendiği çok bü-
yük bir bataklığın kıyısından döndü.
Dış politik ilişkiler açısından Türkiye'nin, son yıllardaki şan-
sı, bu savaş tehlikelerinin, büyük ölçüde, dışında kalması de-
ğil sadece, Türkiye'nin iç politik ortamını da büyük ölçüde
rahatlatan bloklar politikasının çözülmesidir Türkiye, Sovyet-
ler Birliği'ne karşı mesafeli idi; fakat bu ülkeye karşı çevril-
miş silahlaria donatılmıştı. Bloklaşma politikası Türkiye iç po
litikasında, her zaman, sertlik kaynağı olmuştur. Son iki as-
keri darbe 12 Mart'la, 12 Eylül de, bu politikanın sonucudur
Sosyalist sistemin çözülmesinin de Türkiye'yi rahatlatan
bir faktör olduğunu söyleyeceğim. Bir bakıma Türkiye Cum-
huriyeti komünizm dışı kalmaya söz vermiş gibiydi. Bu da en
küçük bir komünizm kuşkusunun, ölçüsüz derecede ağır ce-
zalandınlması, McCarthy'ci rüzgârlann sık sık estirilmesi; sa-
dece komunıstlerin de- _ ^ _ ^ — — — — ^ —
ğil, her çeşit sosyalist
eğilimin, hatta sosyal
eğilimin dahi tehdit al-
tında tutulması sonu-
cunu doğuruyordu.
Kuşkusuz Türkiye,
uzunca bir dönem, an-
tikomünizmden arın-
mış bir dönem yaşa-
malıydı. Türkiye'ye si-
yasal liberalizm ger-
çekten yerleşebilmeliy-
di. Bir politik yaşam ve
gündelik yaşam biçimi
haline gelebilmeliydi.
Öyle olmamıştır. Ko- ~"~~"~~"~""~""™""""•"—"•"—"
münizm ve sosyalizm karşısında görece hoşgörû bloklaşma
politikasının çöktüğü, sosyalist sistemin çözüldüğü zamana
rastlatılmıştır. Bu yüzden bunun gerçekten hukuksal ve si-
yasal alanda, görece bir hoşgörü olup olmadığı da pek belli
olmamıştır.
Bugün Türkiye demokratikleşme sürecinde görünüyor.
Kuşkusuz bu dönemin açılmasında yurtiçinde yapılmış de-
mokrasi ve insan hakları konusundaki yıiların mücadelesi-
nin önemli payı var Ama, bana kalırsa esas dinamik gene
de dış dünyadan geliyor. Türkiye politikası, Türkiye ekono-
mısi gibi dış dünyaya iyice bağlıdır Türk gazetelerinde dış
polıtika fazla yer tutmasa da. Türk hükümetleri dış politika
araştırma enstitüleri kurmuş olmasalar da.
Avrupa ve öteki dış ülkelerde son yıiların değişmeleri ol-
masaydı, Türkiye'de insan haklarının elde edilmesi konusun-
da verilmekte olan kararlı ve fedakâr mücadeleye rağmen,
bu eğilim baskı altında tutulabilecekti.
Bugünkü demokratikleşme eğilimi, iç dinamiklerden çok
dış dinamiklere bağlıdır. Bu yüzden de, gene dış dünyayla
ilgili değişimler, bağlantılarına dikkat etmeyen Türkiye'ye, ağır
bir biçimde yansıyabilir. Türkiye'nin komşulanndaki iç-
savaşlar genişleyebilir; bunlar iç-savaş olmaktan çıkıp, dev-
(etler arası savaşlar biçimine dönüşebilirler. İç sorunlarını çö-
zemeyen, Kürt sorununa en barışçı, en demokratik, insan
haklarına dayalı bir çözüm bulamayan Türkiye, bu dış çal-
kantıların içine sürüklenebilir. Gerçekten, Türkiye'nin, her yö-
nüyle demokratik ve barışçı bir dönem yaşaması gerekmek-
tedir. Gorbaçov'un, 3 aralık gecesi, kendi ülkesinin televiz-
yonunda yaptığı, yırmi dakikalık dramatık konuşmanın taşı-
dığı bazı gerçekler var.
Türkiye'nin Kuzey Irak'ta açılmış bulunan iktidar boşluğu-
nu doldurmakla falan bir ilgisi yoktur. Sovyetler'de. bağım-
sızlık ilan eden cumhuriyetleri tanımakta, dışışlerinin dikkatli
davranması da yerindedir. Türkiye kendine dönmelidir. Cum-
huriyetin barışçı politikası, çok acı çekilerek yaşanmış bir-
çok on yılın sonunda, çok derin deneyler ve sezgilerle sap-
tanmış bir politikadır.
OKTADOGU KONFERANSI
Anlaşma zor,
görüşme sürecek
Ortadoğu barış konferansı için VVashington'da
bir araya gelen taraflar, sorunlarda
anlaşamasalar da görüşmeleri sürdüreceklerini
bildirdiler.
Dış Haberier Servisi— Orta-
doğu barış görüşmelerinin
Washington'da yapılan ikinci
turunda sorunlar üzerinde ol-
masa da karşüıklı görüşmelerin
sürdürülmesi konusunda anlas-
maya vanldı. Suriye ile lsrail
arasındaki ikili görüşmeler, iş-
gal altındaki topraklann tartı-
şılması ile ilgili farklılıklar ko-
runduğundan, bir yere vannaz-
ken, Urdün-Filistin heyeti ile
göruşmeler oda tartışmasının
çözülememesi nedeniyle kori-
dorda sürdürüldü. En olumlu
görüşme olarak nitelendirilen
Lübnan-lsrail heyetleri toplan-
tısında ise karşılıklı olarak bir
dizi şartlar öne sürüldü.
AFP'nin haberine göre Isra-
il heyetinden Yossi Olmert, Su-
riyelileri "esnek olmamakla"
suçlarken "Toplantı boyunca
sadece Golantepeierinikontış-
nak istediklerini söyleyip
dardular" dedi. Suriye heyeti li-
deri Muvaffak Dif de Israilli-
Ierin "toprak karşılıgı banşı
reddettikkrini ve işgal ettikleri
topraklardan geri çekilme ko-
nusu dışında her şeyden söz
ettiklerini' beürtti. AP'nin ha-
berine göre üç saat süren göruş-
meler ertesinde, tekrar bir ara-
ya gelme jcararı aldılar.
lsrail, Ürdün ve Filistin he-
yeti yetkilileri beş saat süren gö-
ruşmeler sonucunda Filistinli-
lerin ayrı bir heyet olarak ma-
saya oturma talebi konusunda
uzlaşma sağlayamadılar. lsrail,
ortak bir Ürdün-Filistin heyeti
ile görüşeceğini beürtirken ay-
n konularda alt komiteler ha-
linde toplanmayı kabul ettiği-
ni açıkladı.
Filistin heyeti sözcüsü Henan
Eşrafi, "Ayn odada görüşmek
istedigimizde, İsrail ayn devlet
kurmak istiyormuşuzcasına
tepki gösteriyor" dedi. AP'nin
yorum-haberinde, Israil'in Fi-
listinlilerle bu konuda anlaştı-
ğj ve "yöntemde ısrar ederek
bagımsız devletleri için hazuiık
yapıyoriar" göruşunü dile getir-
dikleri kaydedildi.
Israilli yetkili FJyakim Ra-
binstein, görüşmelerin ardın-
dan "Saîunm göriiş ayrüıldan-
nı azalttık" dedi. AFP'nin ha-
berinde, Israilli yetkili Elyakim
Rubinstein, Filistinli yetkili
Haydar Abdül Şafi ile Ürdün-
lü yetkili Abdül Selim Mecalii
nin ABD Dışişleri Bakanlığı'n-
da önceki gün iki kez koridor-
da görüşmelerini yaptıklannı
haber verdi.
Lübnanh heyet, Israille yap-
tığı görüşmelerden görece en
memnun kalan taraf oldu. He-
yet başkanı Siıbeyl El-Şamas
"Dognıdan sorunlan görüşme-
yecektik ve tekrar bir araya
geJecefiz" dedi. lsrail, Lüb-
nan'la bir banş anlaşması im-
zalamayı önerirken Lübnan bu-
nun için ülkenin güneyinde
oluşturulan güvenlik hattından
çekilinmesini talep etti. lsrail,
bu şarta Suriyeli birliklerin de
Lübnan'dan çekihnesi sartını
getirerek yanıt verdi.
Kazakistan, Ermenistan veMoldavya katılacak; Azerbaycan ve OrtaAsya cumhuriyetleri bugün karar verecek
\eltsin'in birliği büyüyorRusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya'nın kurduğu
'Bağımsız Devletler Topluluğu', Sovyet
ordusunun da desteğini aldı. Amerikan
haberalma örgütü CIA ise darbe bekliyor.
Dış Haberter Servisi — Sov-
yetler Birliği'nın Slav cumhuri-
yetleri Rusya, Ukrayna ve Be-
yaz Rusya'nın kurduklan birlik,
Sovyetler Birliği'nın yerini alı-
yor. Kazakistan, Ermenistan ve
Moldavya, yeni devletler toplu-
luğuna katılmaya hazır olduk-
larını açıkladılar. Bu yeni olu-
şuma sıcak baktığını açıklayan
Azerbaycan ile Orta Asya cum-
huriyetlerinin liderleri ise bugün
Türkmenistan'ın baskentinde
bir araya gelerek karar alacak-
lar.
Kazakistan Devlet Başkanı
Nursultan Nazarbayev, Slav kö-
kenli üç cumhuriyet tarafından
kurulan "Bağımsız Devletler
Topluluğu"na katılmak istedik-
lerini dün Rusya yönetimine bil-
dirdi. Bağımsız Interfaks ajan-
sının haberine göre Rusya Baş-
bakan Birinci Yardımcısı Gena-
di Burbulis'i telefonla arayan
Nazarbayev, birliğe katılmaları-
na ılişkin anlaşmayı, kurucu üye
olarak en kısa zamanda imzala-
maya hazır olduklarını söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Boris
Ydtsin'in bu hafta sonunda Ka-
zakistan'ın baskenti Alma Ata'-
ya giderek Nazarbayev ile gö-
rüsmesi planlanıyor.
Azerbaycan Ulusal Konseyi
de Bağımsız Devletler Toplulu-
ğu'na sıcak baktığını açıkladı.
Azerbaycan haber ajansı Assa-
trade'ye göre yasama yetkisine
sahip olan 50 üyeli Ulusal Kon-
sey, Devlet Başkanı Ayaz Mut-
talibov'un yönetiminde dün
yaptığı olağanüstü toplantıda,
Bağımsız Devletler Topluluğu'-
nun, cumhuriyetlerin bağımsız-
lığına ve egemenliğine engel ol-
mayacaksa olumlu bakılabilece-
ğini kararlaştırdı.
Aierbaycan ile Orta Asya
cumhuriyetlerinin liderleri bu-
gün TürkJnenistan'ın baskenti
Aşkabad'da bir araya gelerek
Bağımsız Devletler Topluluğu'-
na katılıp katılmama konusun-
da tavır belirleyecekler. Oluşu-
ma genelde olumlu baktıklan
bildirilen cumhuriyetlerin, top-
luluğa kalılma yönünde karar
almalan bekleniyor. Azerbay-
can, Kazakistan, Kırgızistan,
Türkmenistan, Özbekistan ve
Tacikistan'ın birliğe katılma ka-
ran almalan durumunda, birli-
ğe katılacaklarını daha önce
açıklamış olan Ermenistan ve
Moldavya ile birlikte, topluluk-
ta yer alan cumhuriyetlerin sa-
yısı ll'i bulacak. Sovyetler Bir-
liği'yle tüm bağlarını koparmış
olan üç Baltık cumhuriyeti Es-
tonya, Letonya ve Litvanya da
böyle bir oluşuma sıcak baktık-
larını bildirmişlerdi.
Rusya Devlet Başkanı Boris
Yeltsin, Bağımsız Devletler
Topluluğu konusunda Kızıl Or-
du'nun da desteğini aldı
Eski Sovyetler Birliği'nin üç
Slav kökenıi cumhuriyetinin ge-
çen hafta sonunda yeni bir bir-
lik kurmalarının ardından
'SSCB'yi kurtarmak' için hare-
kete geçen Sovyetler Birliği Dev-
let Başkanı Gorbaçov, önceki
akşam Sovyet ordusunun üst
düzeyli yöneticileriyle görüştü.
Gorbaçov'un komutanlara 'ül-
kedeki durum hakkında genel
bilgiler verdiği' bildirilen görüş-
menin sonuçlan hakkında ka-
muoyuna hiçbir açıklama yapıl-
madı.
Aym komutanlann dün Rus-
ya Devlet Başkanı Boris Yeltsin
ile yaptıkları görüşmede ise
Yeltsin'in orduyu ikna etmevi
basardığı açıklandı. Bağımsız
haber ajansı Interfan'ın bildir-
diğine göre Savunma Bakanı
Yevgeni Şapoşnikov'un da ka-
tıldığı dünkü görüşme sırasında
Yeltsin, komutanlara, Rusya,
Ukrayna ve Beyaz Rusya'nın
kurduklan 'Bağımsu Devletler
Topluluğu' hakkında bilgi ver-
di.
CLVdan uyan
Sovyetler Birüği'nde son gün-
lerde meydana gelen değişimler,
Washington'u kaygılandınyor.
Amerikan haberalma örgütü
CIA'nın şefi Robert Gates, ül-
kede yaşanan gelismelerin 'tehü-
keli' olduğuna dikkati çekerek
bu kış Sovyetler Birliği'nde
"1917'den bu yana en büyük
huzursuzlu^un yaşanacağını"
söyledi. Ülkedeki ekonomik
sartlann çok kötü olduğunu, or-
dunun bölünebileceğini ve çeşitü
bölgelerdeki etnik çatışmalann
tırmanacağını savunan CIA şe-
fi, "Durum, Bolşeviklerin ikti-
dara gelmesinden bu yana yaşa-
nacak en kötü kanşıklığa dog-
nı gidiyor" dedi. Gates'in söz-
leri, Batılı kaynaklar tarafından
bir 'darbe uyansı' olarak yo-
rumlandı.
Habur sınır
kapısında olay
• StLOPİ (AA) — Kuzey
Irak'a mal taşıyan Türk
TIR sürücüleri ile
peşmergeler arasında çıkan
kavgada bir şoför
omzundan kurşunla
yaralandı. Olayı protesto
eden Türk TIR sürücüleri
dün Kuzey Irak'a mal
götürmeyerek Habur Sınır
Kapısı'nda beklemeye
başladüar. BM kararı ve
sınır ticareti çerçevesinde
Türkiye"den Irak'a gıda
maddesi taşıyan TIR
şoförleri ile Iraklı
peşmergeler arasında kavga
çıktı. Olayın Türk tarafına
intikal etmesinden sonra
sınır mülki amirliği
tarafından karşıya geçilerek
peşmerge liderleriyle
görüşmelere başlandı.
Kuzey Irak'ta meydana
gelen bu gelişmeler üzerine
Türkiye*den mal götüren
TIR şoförleri, Habur Sınır
Kapısı'ndan bu ülkeye cıkış
yapmıyorlar. Habur Smır
Kapısı'nda, yaklaşık 600
aracın beklediği öğrenildi.
DemireVin Güneydoğu'ya üişkin açıklaması olumlu karşdandı
Batı,Baba'yı beğendi YILBAŞINDA
"MUHTESEM
KISMET"
Başbakan Demirel'in Güneydoğu gezisi
sırasında yaptığı açıklamalar, Batılı
diplomatlarca "Türkiye adına son 10 yılın en
önemli taahhütleri" olarak yorumlandı.
SEMİH tDİZ
ANKARA — Başbakan Sü-
leyman Demirel'ın Başbakan
Yardımcısı Erdal tnönü ile bir-
likte "yaralan sannak" amaay-
la Güneydoğu'ya gerçekleştirdi-
ği gezisi sırasındaki açıklamala-
rı, Batı tarafından, "Törkiye
adına son 10 yılın en önemli
taahhütleri" olarak yorumlanı-
yor.
Türkiye'nin yakın müttefik-
lerinin resmi temsilcileri ile ya-
pılan göruşmeler, Başbakan De-
mirel'in özellikle Kurtler konu-
sunda Irak'a yönelttiği uyanla-
nn "büyük devlet sorumluluğu-
nu yansıtan açıklamalar" ola-
rak değerlendirildiğini ortaya çı-
kardı.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çe-
tin'in kısa bir süre önce Avru-
pa Konseyi önünde, başta insan
haklan olmak üzere Türkiye'de
her alanda yeni bir dönemin
açıldığını çağnştıran sözlerinin
hemen sonrasınarastlayanBaş-
bakan Demirel'in açıklamaları,
Batılı çevrelerde aynı zamanda
"önemli bir karariılığın teyidi"
olarak algılandı.
Ancak, yeni hükümetin ku-
rulmasıyla birlikte Türkiye'de
esmeye başlayan "iyimserlik
rüzgârlarına" rağmen Demirel
kabinesinin özellikle insan hak-
lan ve Güneydoğu konulannda-
ki vaatlerini yerine getirebilme-
si konusunda ciddi kuşkulann
da bulunduğu gözleniyor.
Bu konuda bir Batıh büyükel-
çinin sözleri dikkat çekiyor:
"Başbakan Demirel, Güney-
Ö« yıl öoce Romanya'da ajaklanma sırasııı-
^ T e r a e ş w ^ ^ 0 ^ yasanan kanlı oJa.vten
ele alan ve tarihe "Temeşvar Davalan" olarak geçea davalar pazartesi günü sona erdi. Roman-
ya Yüksek Askeri Mahkemesi, Temeşvar'da düzenlenen yonetim karşıtı gösterilere katılanlara
ateş açma emri vererek çok sayıda insanın kalledilmesine onayak olmakla yargılanan gizli polis
örgütü üyesi yedi gorevliyi suçlu buldu ve 5 ilâ 25 )il arasında hapis cezasına çarptırdı.
dogu ziyaretinde, daba birkaç
yıl öncesine kadar insanlann te-
laffuz etmeleri haünde hapise
aolmalanna yol acan sozler sar-
fetti. Bu, Türkiye'nin, kısa sü-
rede oereden nereye gelebilece-
ğinin çok olumlu bir gösterge-
si, ama Türkiye'nin 'realiteieri'
arasında çeşitli çıkaıiara daya-
nan koyu bir milliyetçi-
muhafazakâr muhalefet de yer
alıyor. Bunu olusturan farklı
unsuriann Kürt ve insan hakla-
n konusundaki hızlı gelişmele-
ri koiay sindireceklerini düşün-
mek gerçekleri gözardı etmek
olur. Bu unsuriann, önümüzde-
ki dönemde bükümeti çok zor-
layacak oluşumlan katalize ede-
bileceklerini gormek gerekir."
Başbakan Demirel'in yalnız
Batılı değil aym zamanda Anka-
ra'daki Ortadoğulu büyükelçi-
liklerin de başkentlerine "çok
ivedi" telgraflar çekmelerine yol
açan açıklamalan konusunda
diplomatik çevrelerde yapılan
fikir abşverişinin ortaya cıkar-
dığı bazı görüşler şöyle özetle-
nebilir:
— Başbakan Demirel'in,
"Kürt realitesmi tanımak, ashn-
da Türkiye Birliği'ni muhafaza-
ya mani değildir" şeklindek
sözleri verdiği en önemli mesaj-
lar arasında yer alıyor. Bunı
Ispanyollann Bask varhğını ka-
bul etmeleri kadar tarihi bir ge-
lişme olarak görmek mümkün.
Bu yaklaşımın sonuna kadar
sürdürühnesi durumunda. Tür-
kiye'ye karşı Avmpa'da şu ve-
ya bu nedenle kullanılan önemli
bir kozun dişleri sökülmüş ola-
cak. Türkiye'ye karşı bu konu-
lann art niyetle kullanılmaya ça-
lışılması bundan sonra daha
fazla sırıtacak. Bunun yanı sıra
Türkiye'nin terorizme İcarşı yü-
riittüğü savaşın da Batı'da farklı
çevrelerde kullanılması olasılığı
azalacak. Bir ETA ve IRA ol-
gusuyla mücadele eden Avrupa
ve terorizmin lanetlenmesini dış
politikasının ana teması yapan
ABD varken Türkiye'ye söyle-
necek fazla bir şey kalmayacak-
tır.
— Başbakan Demirel'in Ku-
zey Irakhlar ve özellikle burada-
ki Kürtler konusunda Irak'a yö-
nelik uyanlan büyük devlet so-
rumluluğunu yansıttığı gibi ne-
ticede, "Ben Türkiye olarak bu-
radayım. Şu Ukelerim var. Bun-
lar da evrensel ilkeler, artık bu
yükümlülükleri gözardı ede-
mem" mesajını taşıması açısın-
dan önemli. Başka bir ifadeyle
Ankara, böylece en üst düzey-
de hem uluslararası düzeyde ait
olduğu kampın temel ilkelerine
bağlılığını teyid etmiş oluyor
hem de demokratik rejime da-
yalı bölgesel bir güc olarak da
bundan böyle kendine has ağır-
lığını kullanacağını düşündürü-
yor.
KMistan Cephesi, Ankam'run tutumunu değerlendirdi
Kürt liderler meımııınKuzey Irak'taki 8 Kürt grubunun oluşturduğu
cephenin liderleri, Türkiye'nin Kürt
politikasındaki değişiklikleri görüştü. Talabani,
Demirel'in açıklamalarının "Kürt halkının
moralini yükselttiğini" söyledi.
Kürdistan Yurtsever Birliği li-
deri Celal Talabani önceki gün
Kuzey Irak'taki Kala Şulan'dan
AFP'ye telefonla yaptığı açıkla-
mada, Türkiye'nin Kürt politi-
kasındaki defişıkliği "olumlu ve
dostça" şeklinde nitelendirdi.
Başbakan Süleyman Demi-
rel'in Diyarbakır'da yaptığı ko-
nuşmada, Irak'taki Kürtlere
karşı girişilebilecek herhangi bir
şiddet olayına karşı Türkiye'nin
ilgisiz kalamayacağını bildirdi-
ğine dikkat çeken Talabani,
Dış Haberier Servisi — Kuzey
Irak'taki Kurt Cephesi liderle-
ri, Türkiye'nin Kürtlere karşı iz-
leJiği poh'tikadaki olumlu değiş-
meleri değerlendirmek üzere
dün Halifan'da bir araya geldi.
Kürdistan Yurtsever Birliği lide-
ri Celal Talabani, Başbakan De-
mirel'in açıklamalarının "Kürt
halkının moralini yükselttiğinj"
söyledi.
Kuzey Irak'taki 8 Kürt gru-
bunun oluşturduğu "Kürdists?
Cepbesf'nin dün bölgedeki Ha-
lifan kentinde toplanarak du-
rum saptaması yaptığı ve Tür-
kiye'nin Kürt politikasındaki
değişikliğin ele alındığı bildiril-
di.
"Türk hükümetine bu yeni tu-
tumnndan dolayı minnet duyu-
yoruz. Türkiye bu tutumuyla
demokrasi yolundaki iradesini
göstermiş ve Kürt halkının de-
mokrasi yolundaki haldı mttca-
delesine destek vermiştir" dedi.
Irak Kürdistan Demokrat
Partisi (KDP) lideri Mesud Bar-
zani de Başbakan Süleyman De-
mirel'in son Güneydoğu gezisi
sırasında yaptığı açıklamaları
memnunlukla karşıladığını bil-
dirdi.
Barzani önceki akşam yaptı-
ğı ve KDP Londra sözcüsü ta-
rafından AA'ya geçilen yazılı
açıklamasında, "Başbakan Sü-
leyman Demirel'in Kürtler ko-
nusundaki açıklamasını mem-
nunlukla karşılıyoruz. Kürt so-
rununun çözümü için ilk adımın
sorunun tanınması olduğuna
inanıyoruz" dedi.
Barzani, açıklamasında daha
sonra şu ifadelere yer verdi:
"Biz, Türkiye'deki Kürt so-
nınunun Türk bükümeti ile
Kürt halkı arasında banşçı ve
demokratik bir tarzda, Törki-
ye'nin toprak bütünlügü ve
KürÜerin ulusal ve knltüreJ hak-
lannın tanınması esasına daya-
lı olarak çözülmesi gerektiğine
de inanıyoruz."
Kürdistan Yurtsever Birliği li-
deri Talabani, Türkiye'nin Kürt
politikasında değişikliğin, "Irak
halkının demokrasi mücadelesi-
ne destek verildigi" anlamına
geldiğini söyledi.
Talabani, Kuzey Irak'taki
Kürtlerin cumartesi gününden
beri protesto gösterileri düzen-
lediklerini belirtti. Kürtler, Bağ-
dat yönetiminin bölgeye karşı
baslattıgı ekonomik ambargo
politikasma karşı çıkıyor. Pa-
zartesi günü Erbil'de 800 bin ki-
şi yürüdü.
Bir ABD Kongre heyeti, Ku-
zey Irak'taki yaşam koşullarını
yeniden normale çevirmeye ça-
îışan halkın karşılaştığı guçlük-
leri belirlemek amacıyla bölge-
de incelemelere başladı.
B İ R K I S I Y E
MILYAR
O T U Z K I S I Y E
MILYAR
TRAKTOR
1 5 0 K I S I Y E
MILYON
2.500.000 kişiye
Ml LYAR
MİLLİ PİYANGO