12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 12 ARALIK 1991 KRONİK DEMIR OZLU Bugünkü demokratikleşme eğilimi, iç dinamiklerden çok dış dinamiklere bağlıdır. Bu yüzden de, gene dış dünyayla ilgili degişimler. bağlantılarına dikkat etmeyen Türkiye'ye, agır bir bıçimde yansıyabifir. Demokratikleşmenin Dış Dinamikleri STDCKHOLM — Türkiye'nin son yıllarda dış polttik ilişki- jerde bazı şansları olmuştur. Bunlardan biri, kuşkusuz, Irak- İran savaşının dışında kalmasıdır. 6u, elbette çok doğal bir şeydi, geleneksel Türk dış politikasının sonucuydu. Öie yan- dan da, Türkiye'nin bu savaş boyunca, bir tarafa ağırlık ver- mesi için bir neden yoktu. İkinci büyük şanssa ocak-şubat aylannda yaşanan Körfez savaşı'nda 2. cephenin açılmamasıdır. Özal'ın, bu savaşın bir döneminde, 2. cephenin açılması eğiliminde olduğu his- sediliyordu. Bu konuda Başkan Bush'la yaptığı telefon gö- rüşmeleri, bugünün Türkiyesi'nde açıklanmıyorsa da, beş- on yıl sonra ABD'de açıklanacaktır. Fakat elbette, 2. cephe- nin açılmamasında, Türkiye'deki barışçı eylemler, muhale- fetin savaş aleyhtarı tutumu; bunun yanında ağırlıklı olarak Türk ordusunun tavn rol oynadı. ABD de, 2. cephe açılma- dan savaşın bitirilmesi konusunda, Ortadoğu dengeleri açı- sından yarar gördû. Boylece Türkiye, sürüklendiği çok bü- yük bir bataklığın kıyısından döndü. Dış politik ilişkiler açısından Türkiye'nin, son yıllardaki şan- sı, bu savaş tehlikelerinin, büyük ölçüde, dışında kalması de- ğil sadece, Türkiye'nin iç politik ortamını da büyük ölçüde rahatlatan bloklar politikasının çözülmesidir Türkiye, Sovyet- ler Birliği'ne karşı mesafeli idi; fakat bu ülkeye karşı çevril- miş silahlaria donatılmıştı. Bloklaşma politikası Türkiye iç po litikasında, her zaman, sertlik kaynağı olmuştur. Son iki as- keri darbe 12 Mart'la, 12 Eylül de, bu politikanın sonucudur Sosyalist sistemin çözülmesinin de Türkiye'yi rahatlatan bir faktör olduğunu söyleyeceğim. Bir bakıma Türkiye Cum- huriyeti komünizm dışı kalmaya söz vermiş gibiydi. Bu da en küçük bir komünizm kuşkusunun, ölçüsüz derecede ağır ce- zalandınlması, McCarthy'ci rüzgârlann sık sık estirilmesi; sa- dece komunıstlerin de- _ ^ _ ^ — — — — ^ — ğil, her çeşit sosyalist eğilimin, hatta sosyal eğilimin dahi tehdit al- tında tutulması sonu- cunu doğuruyordu. Kuşkusuz Türkiye, uzunca bir dönem, an- tikomünizmden arın- mış bir dönem yaşa- malıydı. Türkiye'ye si- yasal liberalizm ger- çekten yerleşebilmeliy- di. Bir politik yaşam ve gündelik yaşam biçimi haline gelebilmeliydi. Öyle olmamıştır. Ko- ~"~~"~~"~""~""™""""•"—"•"—" münizm ve sosyalizm karşısında görece hoşgörû bloklaşma politikasının çöktüğü, sosyalist sistemin çözüldüğü zamana rastlatılmıştır. Bu yüzden bunun gerçekten hukuksal ve si- yasal alanda, görece bir hoşgörü olup olmadığı da pek belli olmamıştır. Bugün Türkiye demokratikleşme sürecinde görünüyor. Kuşkusuz bu dönemin açılmasında yurtiçinde yapılmış de- mokrasi ve insan hakları konusundaki yıiların mücadelesi- nin önemli payı var Ama, bana kalırsa esas dinamik gene de dış dünyadan geliyor. Türkiye politikası, Türkiye ekono- mısi gibi dış dünyaya iyice bağlıdır Türk gazetelerinde dış polıtika fazla yer tutmasa da. Türk hükümetleri dış politika araştırma enstitüleri kurmuş olmasalar da. Avrupa ve öteki dış ülkelerde son yıiların değişmeleri ol- masaydı, Türkiye'de insan haklarının elde edilmesi konusun- da verilmekte olan kararlı ve fedakâr mücadeleye rağmen, bu eğilim baskı altında tutulabilecekti. Bugünkü demokratikleşme eğilimi, iç dinamiklerden çok dış dinamiklere bağlıdır. Bu yüzden de, gene dış dünyayla ilgili değişimler, bağlantılarına dikkat etmeyen Türkiye'ye, ağır bir biçimde yansıyabilir. Türkiye'nin komşulanndaki iç- savaşlar genişleyebilir; bunlar iç-savaş olmaktan çıkıp, dev- (etler arası savaşlar biçimine dönüşebilirler. İç sorunlarını çö- zemeyen, Kürt sorununa en barışçı, en demokratik, insan haklarına dayalı bir çözüm bulamayan Türkiye, bu dış çal- kantıların içine sürüklenebilir. Gerçekten, Türkiye'nin, her yö- nüyle demokratik ve barışçı bir dönem yaşaması gerekmek- tedir. Gorbaçov'un, 3 aralık gecesi, kendi ülkesinin televiz- yonunda yaptığı, yırmi dakikalık dramatık konuşmanın taşı- dığı bazı gerçekler var. Türkiye'nin Kuzey Irak'ta açılmış bulunan iktidar boşluğu- nu doldurmakla falan bir ilgisi yoktur. Sovyetler'de. bağım- sızlık ilan eden cumhuriyetleri tanımakta, dışışlerinin dikkatli davranması da yerindedir. Türkiye kendine dönmelidir. Cum- huriyetin barışçı politikası, çok acı çekilerek yaşanmış bir- çok on yılın sonunda, çok derin deneyler ve sezgilerle sap- tanmış bir politikadır. OKTADOGU KONFERANSI Anlaşma zor, görüşme sürecek Ortadoğu barış konferansı için VVashington'da bir araya gelen taraflar, sorunlarda anlaşamasalar da görüşmeleri sürdüreceklerini bildirdiler. Dış Haberier Servisi— Orta- doğu barış görüşmelerinin Washington'da yapılan ikinci turunda sorunlar üzerinde ol- masa da karşüıklı görüşmelerin sürdürülmesi konusunda anlas- maya vanldı. Suriye ile lsrail arasındaki ikili görüşmeler, iş- gal altındaki topraklann tartı- şılması ile ilgili farklılıklar ko- runduğundan, bir yere vannaz- ken, Urdün-Filistin heyeti ile göruşmeler oda tartışmasının çözülememesi nedeniyle kori- dorda sürdürüldü. En olumlu görüşme olarak nitelendirilen Lübnan-lsrail heyetleri toplan- tısında ise karşılıklı olarak bir dizi şartlar öne sürüldü. AFP'nin haberine göre Isra- il heyetinden Yossi Olmert, Su- riyelileri "esnek olmamakla" suçlarken "Toplantı boyunca sadece Golantepeierinikontış- nak istediklerini söyleyip dardular" dedi. Suriye heyeti li- deri Muvaffak Dif de Israilli- Ierin "toprak karşılıgı banşı reddettikkrini ve işgal ettikleri topraklardan geri çekilme ko- nusu dışında her şeyden söz ettiklerini' beürtti. AP'nin ha- berine göre üç saat süren göruş- meler ertesinde, tekrar bir ara- ya gelme jcararı aldılar. lsrail, Ürdün ve Filistin he- yeti yetkilileri beş saat süren gö- ruşmeler sonucunda Filistinli- lerin ayrı bir heyet olarak ma- saya oturma talebi konusunda uzlaşma sağlayamadılar. lsrail, ortak bir Ürdün-Filistin heyeti ile görüşeceğini beürtirken ay- n konularda alt komiteler ha- linde toplanmayı kabul ettiği- ni açıkladı. Filistin heyeti sözcüsü Henan Eşrafi, "Ayn odada görüşmek istedigimizde, İsrail ayn devlet kurmak istiyormuşuzcasına tepki gösteriyor" dedi. AP'nin yorum-haberinde, Israil'in Fi- listinlilerle bu konuda anlaştı- ğj ve "yöntemde ısrar ederek bagımsız devletleri için hazuiık yapıyoriar" göruşunü dile getir- dikleri kaydedildi. Israilli yetkili FJyakim Ra- binstein, görüşmelerin ardın- dan "Saîunm göriiş ayrüıldan- nı azalttık" dedi. AFP'nin ha- berinde, Israilli yetkili Elyakim Rubinstein, Filistinli yetkili Haydar Abdül Şafi ile Ürdün- lü yetkili Abdül Selim Mecalii nin ABD Dışişleri Bakanlığı'n- da önceki gün iki kez koridor- da görüşmelerini yaptıklannı haber verdi. Lübnanh heyet, Israille yap- tığı görüşmelerden görece en memnun kalan taraf oldu. He- yet başkanı Siıbeyl El-Şamas "Dognıdan sorunlan görüşme- yecektik ve tekrar bir araya geJecefiz" dedi. lsrail, Lüb- nan'la bir banş anlaşması im- zalamayı önerirken Lübnan bu- nun için ülkenin güneyinde oluşturulan güvenlik hattından çekilinmesini talep etti. lsrail, bu şarta Suriyeli birliklerin de Lübnan'dan çekihnesi sartını getirerek yanıt verdi. Kazakistan, Ermenistan veMoldavya katılacak; Azerbaycan ve OrtaAsya cumhuriyetleri bugün karar verecek \eltsin'in birliği büyüyorRusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya'nın kurduğu 'Bağımsız Devletler Topluluğu', Sovyet ordusunun da desteğini aldı. Amerikan haberalma örgütü CIA ise darbe bekliyor. Dış Haberter Servisi — Sov- yetler Birliği'nın Slav cumhuri- yetleri Rusya, Ukrayna ve Be- yaz Rusya'nın kurduklan birlik, Sovyetler Birliği'nın yerini alı- yor. Kazakistan, Ermenistan ve Moldavya, yeni devletler toplu- luğuna katılmaya hazır olduk- larını açıkladılar. Bu yeni olu- şuma sıcak baktığını açıklayan Azerbaycan ile Orta Asya cum- huriyetlerinin liderleri ise bugün Türkmenistan'ın baskentinde bir araya gelerek karar alacak- lar. Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, Slav kö- kenli üç cumhuriyet tarafından kurulan "Bağımsız Devletler Topluluğu"na katılmak istedik- lerini dün Rusya yönetimine bil- dirdi. Bağımsız Interfaks ajan- sının haberine göre Rusya Baş- bakan Birinci Yardımcısı Gena- di Burbulis'i telefonla arayan Nazarbayev, birliğe katılmaları- na ılişkin anlaşmayı, kurucu üye olarak en kısa zamanda imzala- maya hazır olduklarını söyledi. Rusya Devlet Başkanı Boris Ydtsin'in bu hafta sonunda Ka- zakistan'ın baskenti Alma Ata'- ya giderek Nazarbayev ile gö- rüsmesi planlanıyor. Azerbaycan Ulusal Konseyi de Bağımsız Devletler Toplulu- ğu'na sıcak baktığını açıkladı. Azerbaycan haber ajansı Assa- trade'ye göre yasama yetkisine sahip olan 50 üyeli Ulusal Kon- sey, Devlet Başkanı Ayaz Mut- talibov'un yönetiminde dün yaptığı olağanüstü toplantıda, Bağımsız Devletler Topluluğu'- nun, cumhuriyetlerin bağımsız- lığına ve egemenliğine engel ol- mayacaksa olumlu bakılabilece- ğini kararlaştırdı. Aierbaycan ile Orta Asya cumhuriyetlerinin liderleri bu- gün TürkJnenistan'ın baskenti Aşkabad'da bir araya gelerek Bağımsız Devletler Topluluğu'- na katılıp katılmama konusun- da tavır belirleyecekler. Oluşu- ma genelde olumlu baktıklan bildirilen cumhuriyetlerin, top- luluğa kalılma yönünde karar almalan bekleniyor. Azerbay- can, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan'ın birliğe katılma ka- ran almalan durumunda, birli- ğe katılacaklarını daha önce açıklamış olan Ermenistan ve Moldavya ile birlikte, topluluk- ta yer alan cumhuriyetlerin sa- yısı ll'i bulacak. Sovyetler Bir- liği'yle tüm bağlarını koparmış olan üç Baltık cumhuriyeti Es- tonya, Letonya ve Litvanya da böyle bir oluşuma sıcak baktık- larını bildirmişlerdi. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Bağımsız Devletler Topluluğu konusunda Kızıl Or- du'nun da desteğini aldı Eski Sovyetler Birliği'nin üç Slav kökenıi cumhuriyetinin ge- çen hafta sonunda yeni bir bir- lik kurmalarının ardından 'SSCB'yi kurtarmak' için hare- kete geçen Sovyetler Birliği Dev- let Başkanı Gorbaçov, önceki akşam Sovyet ordusunun üst düzeyli yöneticileriyle görüştü. Gorbaçov'un komutanlara 'ül- kedeki durum hakkında genel bilgiler verdiği' bildirilen görüş- menin sonuçlan hakkında ka- muoyuna hiçbir açıklama yapıl- madı. Aym komutanlann dün Rus- ya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile yaptıkları görüşmede ise Yeltsin'in orduyu ikna etmevi basardığı açıklandı. Bağımsız haber ajansı Interfan'ın bildir- diğine göre Savunma Bakanı Yevgeni Şapoşnikov'un da ka- tıldığı dünkü görüşme sırasında Yeltsin, komutanlara, Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya'nın kurduklan 'Bağımsu Devletler Topluluğu' hakkında bilgi ver- di. CLVdan uyan Sovyetler Birüği'nde son gün- lerde meydana gelen değişimler, Washington'u kaygılandınyor. Amerikan haberalma örgütü CIA'nın şefi Robert Gates, ül- kede yaşanan gelismelerin 'tehü- keli' olduğuna dikkati çekerek bu kış Sovyetler Birliği'nde "1917'den bu yana en büyük huzursuzlu^un yaşanacağını" söyledi. Ülkedeki ekonomik sartlann çok kötü olduğunu, or- dunun bölünebileceğini ve çeşitü bölgelerdeki etnik çatışmalann tırmanacağını savunan CIA şe- fi, "Durum, Bolşeviklerin ikti- dara gelmesinden bu yana yaşa- nacak en kötü kanşıklığa dog- nı gidiyor" dedi. Gates'in söz- leri, Batılı kaynaklar tarafından bir 'darbe uyansı' olarak yo- rumlandı. Habur sınır kapısında olay • StLOPİ (AA) — Kuzey Irak'a mal taşıyan Türk TIR sürücüleri ile peşmergeler arasında çıkan kavgada bir şoför omzundan kurşunla yaralandı. Olayı protesto eden Türk TIR sürücüleri dün Kuzey Irak'a mal götürmeyerek Habur Sınır Kapısı'nda beklemeye başladüar. BM kararı ve sınır ticareti çerçevesinde Türkiye"den Irak'a gıda maddesi taşıyan TIR şoförleri ile Iraklı peşmergeler arasında kavga çıktı. Olayın Türk tarafına intikal etmesinden sonra sınır mülki amirliği tarafından karşıya geçilerek peşmerge liderleriyle görüşmelere başlandı. Kuzey Irak'ta meydana gelen bu gelişmeler üzerine Türkiye*den mal götüren TIR şoförleri, Habur Sınır Kapısı'ndan bu ülkeye cıkış yapmıyorlar. Habur Smır Kapısı'nda, yaklaşık 600 aracın beklediği öğrenildi. DemireVin Güneydoğu'ya üişkin açıklaması olumlu karşdandı Batı,Baba'yı beğendi YILBAŞINDA "MUHTESEM KISMET" Başbakan Demirel'in Güneydoğu gezisi sırasında yaptığı açıklamalar, Batılı diplomatlarca "Türkiye adına son 10 yılın en önemli taahhütleri" olarak yorumlandı. SEMİH tDİZ ANKARA — Başbakan Sü- leyman Demirel'ın Başbakan Yardımcısı Erdal tnönü ile bir- likte "yaralan sannak" amaay- la Güneydoğu'ya gerçekleştirdi- ği gezisi sırasındaki açıklamala- rı, Batı tarafından, "Törkiye adına son 10 yılın en önemli taahhütleri" olarak yorumlanı- yor. Türkiye'nin yakın müttefik- lerinin resmi temsilcileri ile ya- pılan göruşmeler, Başbakan De- mirel'in özellikle Kurtler konu- sunda Irak'a yönelttiği uyanla- nn "büyük devlet sorumluluğu- nu yansıtan açıklamalar" ola- rak değerlendirildiğini ortaya çı- kardı. Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin'in kısa bir süre önce Avru- pa Konseyi önünde, başta insan haklan olmak üzere Türkiye'de her alanda yeni bir dönemin açıldığını çağnştıran sözlerinin hemen sonrasınarastlayanBaş- bakan Demirel'in açıklamaları, Batılı çevrelerde aynı zamanda "önemli bir karariılığın teyidi" olarak algılandı. Ancak, yeni hükümetin ku- rulmasıyla birlikte Türkiye'de esmeye başlayan "iyimserlik rüzgârlarına" rağmen Demirel kabinesinin özellikle insan hak- lan ve Güneydoğu konulannda- ki vaatlerini yerine getirebilme- si konusunda ciddi kuşkulann da bulunduğu gözleniyor. Bu konuda bir Batıh büyükel- çinin sözleri dikkat çekiyor: "Başbakan Demirel, Güney- Ö« yıl öoce Romanya'da ajaklanma sırasııı- ^ T e r a e ş w ^ ^ 0 ^ yasanan kanlı oJa.vten ele alan ve tarihe "Temeşvar Davalan" olarak geçea davalar pazartesi günü sona erdi. Roman- ya Yüksek Askeri Mahkemesi, Temeşvar'da düzenlenen yonetim karşıtı gösterilere katılanlara ateş açma emri vererek çok sayıda insanın kalledilmesine onayak olmakla yargılanan gizli polis örgütü üyesi yedi gorevliyi suçlu buldu ve 5 ilâ 25 )il arasında hapis cezasına çarptırdı. dogu ziyaretinde, daba birkaç yıl öncesine kadar insanlann te- laffuz etmeleri haünde hapise aolmalanna yol acan sozler sar- fetti. Bu, Türkiye'nin, kısa sü- rede oereden nereye gelebilece- ğinin çok olumlu bir gösterge- si, ama Türkiye'nin 'realiteieri' arasında çeşitli çıkaıiara daya- nan koyu bir milliyetçi- muhafazakâr muhalefet de yer alıyor. Bunu olusturan farklı unsuriann Kürt ve insan hakla- n konusundaki hızlı gelişmele- ri koiay sindireceklerini düşün- mek gerçekleri gözardı etmek olur. Bu unsuriann, önümüzde- ki dönemde bükümeti çok zor- layacak oluşumlan katalize ede- bileceklerini gormek gerekir." Başbakan Demirel'in yalnız Batılı değil aym zamanda Anka- ra'daki Ortadoğulu büyükelçi- liklerin de başkentlerine "çok ivedi" telgraflar çekmelerine yol açan açıklamalan konusunda diplomatik çevrelerde yapılan fikir abşverişinin ortaya cıkar- dığı bazı görüşler şöyle özetle- nebilir: — Başbakan Demirel'in, "Kürt realitesmi tanımak, ashn- da Türkiye Birliği'ni muhafaza- ya mani değildir" şeklindek sözleri verdiği en önemli mesaj- lar arasında yer alıyor. Bunı Ispanyollann Bask varhğını ka- bul etmeleri kadar tarihi bir ge- lişme olarak görmek mümkün. Bu yaklaşımın sonuna kadar sürdürühnesi durumunda. Tür- kiye'ye karşı Avmpa'da şu ve- ya bu nedenle kullanılan önemli bir kozun dişleri sökülmüş ola- cak. Türkiye'ye karşı bu konu- lann art niyetle kullanılmaya ça- lışılması bundan sonra daha fazla sırıtacak. Bunun yanı sıra Türkiye'nin terorizme İcarşı yü- riittüğü savaşın da Batı'da farklı çevrelerde kullanılması olasılığı azalacak. Bir ETA ve IRA ol- gusuyla mücadele eden Avrupa ve terorizmin lanetlenmesini dış politikasının ana teması yapan ABD varken Türkiye'ye söyle- necek fazla bir şey kalmayacak- tır. — Başbakan Demirel'in Ku- zey Irakhlar ve özellikle burada- ki Kürtler konusunda Irak'a yö- nelik uyanlan büyük devlet so- rumluluğunu yansıttığı gibi ne- ticede, "Ben Türkiye olarak bu- radayım. Şu Ukelerim var. Bun- lar da evrensel ilkeler, artık bu yükümlülükleri gözardı ede- mem" mesajını taşıması açısın- dan önemli. Başka bir ifadeyle Ankara, böylece en üst düzey- de hem uluslararası düzeyde ait olduğu kampın temel ilkelerine bağlılığını teyid etmiş oluyor hem de demokratik rejime da- yalı bölgesel bir güc olarak da bundan böyle kendine has ağır- lığını kullanacağını düşündürü- yor. KMistan Cephesi, Ankam'run tutumunu değerlendirdi Kürt liderler meımııınKuzey Irak'taki 8 Kürt grubunun oluşturduğu cephenin liderleri, Türkiye'nin Kürt politikasındaki değişiklikleri görüştü. Talabani, Demirel'in açıklamalarının "Kürt halkının moralini yükselttiğini" söyledi. Kürdistan Yurtsever Birliği li- deri Celal Talabani önceki gün Kuzey Irak'taki Kala Şulan'dan AFP'ye telefonla yaptığı açıkla- mada, Türkiye'nin Kürt politi- kasındaki defişıkliği "olumlu ve dostça" şeklinde nitelendirdi. Başbakan Süleyman Demi- rel'in Diyarbakır'da yaptığı ko- nuşmada, Irak'taki Kürtlere karşı girişilebilecek herhangi bir şiddet olayına karşı Türkiye'nin ilgisiz kalamayacağını bildirdi- ğine dikkat çeken Talabani, Dış Haberier Servisi — Kuzey Irak'taki Kurt Cephesi liderle- ri, Türkiye'nin Kürtlere karşı iz- leJiği poh'tikadaki olumlu değiş- meleri değerlendirmek üzere dün Halifan'da bir araya geldi. Kürdistan Yurtsever Birliği lide- ri Celal Talabani, Başbakan De- mirel'in açıklamalarının "Kürt halkının moralini yükselttiğinj" söyledi. Kuzey Irak'taki 8 Kürt gru- bunun oluşturduğu "Kürdists? Cepbesf'nin dün bölgedeki Ha- lifan kentinde toplanarak du- rum saptaması yaptığı ve Tür- kiye'nin Kürt politikasındaki değişikliğin ele alındığı bildiril- di. "Türk hükümetine bu yeni tu- tumnndan dolayı minnet duyu- yoruz. Türkiye bu tutumuyla demokrasi yolundaki iradesini göstermiş ve Kürt halkının de- mokrasi yolundaki haldı mttca- delesine destek vermiştir" dedi. Irak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Bar- zani de Başbakan Süleyman De- mirel'in son Güneydoğu gezisi sırasında yaptığı açıklamaları memnunlukla karşıladığını bil- dirdi. Barzani önceki akşam yaptı- ğı ve KDP Londra sözcüsü ta- rafından AA'ya geçilen yazılı açıklamasında, "Başbakan Sü- leyman Demirel'in Kürtler ko- nusundaki açıklamasını mem- nunlukla karşılıyoruz. Kürt so- rununun çözümü için ilk adımın sorunun tanınması olduğuna inanıyoruz" dedi. Barzani, açıklamasında daha sonra şu ifadelere yer verdi: "Biz, Türkiye'deki Kürt so- nınunun Türk bükümeti ile Kürt halkı arasında banşçı ve demokratik bir tarzda, Törki- ye'nin toprak bütünlügü ve KürÜerin ulusal ve knltüreJ hak- lannın tanınması esasına daya- lı olarak çözülmesi gerektiğine de inanıyoruz." Kürdistan Yurtsever Birliği li- deri Talabani, Türkiye'nin Kürt politikasında değişikliğin, "Irak halkının demokrasi mücadelesi- ne destek verildigi" anlamına geldiğini söyledi. Talabani, Kuzey Irak'taki Kürtlerin cumartesi gününden beri protesto gösterileri düzen- lediklerini belirtti. Kürtler, Bağ- dat yönetiminin bölgeye karşı baslattıgı ekonomik ambargo politikasma karşı çıkıyor. Pa- zartesi günü Erbil'de 800 bin ki- şi yürüdü. Bir ABD Kongre heyeti, Ku- zey Irak'taki yaşam koşullarını yeniden normale çevirmeye ça- îışan halkın karşılaştığı guçlük- leri belirlemek amacıyla bölge- de incelemelere başladı. B İ R K I S I Y E MILYAR O T U Z K I S I Y E MILYAR TRAKTOR 1 5 0 K I S I Y E MILYON 2.500.000 kişiye Ml LYAR MİLLİ PİYANGO
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle