Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ARALIK 1991 HABERLER CUMHURİYET/5_
Başbakan'dan dış dünyaya mesaj: Insan hakları ihkdlerinin üzerinegideceğim
Demirel: OzaPla barış sağladık
Başbakan Demirel, Ankara'da
yabancı gazetecilere düzenlediği
basın toplantısında, 'Türkiye ve
Yeni Dünya Düzeni' başhklı bir
metin dağıttı. Demirel, Avrupa ve
AT ilişkilerine ağırhklı olarak
değinerek "Türkiye'siz bir Avrupa,
Avrupa'sız bir Türkiye'nin
olamayacağını" söyledi.
ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu)— Başbakan
Soleyman Demirel, hükümetin güvenoyu alma-
sından 11 gün sonra dün Ankara'da yabancı ga-
zeteciler için bir basın toplantısı düzenledi. De-
mirel, basın toplantısında, Türkiye adına son
günlerde özellikle insan haklan ve Güneydoğu
konulannda verdiği taahhütleri bir kez daha yi-
neledi ve insan haklan ihlallerinin üzerine hızla
ve kararlıLkla gideceğini söyledi. Demirel, Kıb-
ns sorunu, Irak ile ilişkiler, Çekiç Güç'ün gele-
ceği, Türkiye'de idam cezasının kaldınlması ve
Gûneydoğu'da kaybolanlar gibi konuların da da-
hil olduğu geniş bir yelpazedeki birçok konuya
değindi.
Çok sayıda yabana gazetecinin yanı sıra An-
kara'da görevli birçok büyükelçi ve diplomatın
da davetli olarak hazır bulunduklan basın top-
lantısında Başbakan DemirePin "Paris Şartı"na
sık sık atıfta bulunduğu gözlendi. Demirel'in bir
soru üzerine Türkiye'de enflasyon ve terör gibi
önemli meselelerin bulunduğunu, bu nedenle
Cumhurbaşkanı özal ile şimdilik "bans
sagladıklannı" belirtmesi ise salondakileri gül-
meye sevk etti.
Demirel'in yapuğı açıklamalarda dikkat çeken
bir diğer unsur da Soyyetler Birliği'ndeki başa-
nsız darbe girişimine işaret ederek anayasal dü-
zenin zorla yıkümasma yönelik girişirnJerın
AGİK çerçevesinde artık kararlılıkla kınandığı-
nı hatırlatması oldu. Demirel, aynca Avrupa ve
AT ile ilişkilere de ağırhkh olarak değinerek
"Tiirkiyesiz bir Avrnpa ve Avnıpasız bir
Türkiye'nin" olamayacağı mesajmı verdi. Kıbns
konusunda hükümetinin görüşlerini dile getiren
Demirel, Türkiye'nin bu sorunda banşçı çözüme
vanhnası için elinden geleni yapacağını vurgu-
layarak buna "dörtlii zirve"ye gidilmesi seçene-
ğinin de dahil olduğunu dolaylı sözlerle belirtti.
Bu yaklaşımın Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in
son günlerde verdiği bir demeçte dörtlii zirve se-
çeneğine soğuk baktıklannı çağnştıran sözleriyle
"akortsuz" olması ise ilgi çekti.
Türk basınının "dinleyici" sıfatıyla davet edil-
diği basın toplantısında Başbakan Demirel, so-
rulan yanıtlamadan önce "Türkiye ve Yeni Dünya
Düzeni" başlıklı bir metni Ingilizce okudu.
Demirel daha sözlerinin başında, yıllardan beri
Başbakan Suleyman Demirel'in 20 ekim seçim kampanyasında va-
at ettiği "iki anahtar", yabancı gazetecilerin de merak konusu ol-
du. Demirel, dün bir yabancı basın mensubunun "Anahtarlan ne zaman vereceksiniz?" sorusu-
na karşılık olarak önce "lşte, size verebilirim" diye kendi anahtarlarını uzattı, sonra da soruya
sorulaıia yanıt verdi: "Bu iilkede herkes kendi evine sahip olmalıdır. Bu yanlış mı? Avnıpalıların
otomobiüeri var. Benim insanlarımın olmasın mı?" (Fotograf: AA)
savunagelinUen değerlerin uluslararası hukuk bel- re sonra darbe konusuna değinmesi salondaki ga-ğ
gelerine geçtiğine tanık olunduğu bir dönemde
yaşanmakta olduğuna işaret ederek şunları
söyledi:
Ekim ayı içerisinde Moskova'da sonuçlandı-
Gl
ğ g
zeteciler ve diplomatlar arasında farklı yorum-
lara neden oldu.
Demirel, anayasaların her alanda gerçek katı-
hm ve şeffaflık sağlayacak yapıya sahip olmala-
inlan AGIK insani boyut toplantısı kapanış bil- n gereğinden söz ederek "Çağdaş dış politika dü-ş
dirisinde, Paris Şartı'nın imzacısı olan devletier,
serbest ve adil seçimler oeticesinde tecelli eden
balk iradesine dayalı anayasal düzenin gayri meş-
nı yöntemlerie ortadan kaldınlmasına karşı çı-
kacaklannı taahhut etmişlerdir. Bo>lece demok-
rasi, kanunun hâkimiyeti, temel ozgürlukler ve
insan haklannın uluslararası toplumun sorum-
luluğunda olduğu ve uluslararası düzenin tetne-
lini teşkil eden bu ilkelerin sınırlanmasının ka-
bul edilemeyecegi ilan edilmiştir."
Demirerin, sözlerine başladıktan kısa bir sü-
Ç ğ ş ş
zeyi böyle bir anayasal çerçevede yakalanabilir.
TBMM'nin dış politika alanında etkinliğini ol-
ması gereken duzeye yükselterek dış politikada
demokratikleşmeyi gerçekleştinnek ilk hedefle-
rimiz arasındadır" diye konuştu.
Uluslararası ilişkilerin yeni yapısınm, demok-
rasi, insan hakları, karşılıkh saygı, diyalog, or-
tak çıkarlara hizmet edecek işbirliği, hukukun üs-
tunlüğü ve barış ilkelerinın üzerinde yükseldiği-
ni kaydeden Demirel, "Dış politikamızı bu ilke-
ler ışıgında yürütecegiz" dedi.
YABANCI GAZETECİLERİNBAŞBAKANDEMİREL'ESORULARI:
Türkiye'ninBAB dışındakalmasıtehlikelideğil
— Türkiye ile Irak arasındaki ilişkiler hâlâ iyi
degfl. Bagdat Ue ilişkileri iyileştirmeyi düşunü-
yor masunnz?
DEMİREL — Biz uluslararası camiarun bir
parçasıyız. Sadece ülkemizin çıkarlanmn mese-
îesi değildir bu. Biz Irak'a karşı uluslararası top-
lum ile birlikte hareket ettik. Irak ile ılişkileri-
mizi düzeltirsek, uluslararası camia Ue ilişküe-
rimizi bozarız. Sorunlann banşçı yollardan çö-
zümüne bağlıyız. Türkiye'nin Irak ile sorunu
yok, uluslararası camiarun Irak ile sorunu var
ve bu nedenle bizim de Irak ile sorunumuz var.
— PKK, sınırdan saldınrsa sınır ötesinde ha-
rekflt düzenler misiniz?
DEMİREL — Irak ile sınınmızda Türk or-
dusu var. Kuzey Irak'taki durum ise belirsiz. Biz
suurlanmızm içindeyiz. Bu bölgede Irak yöne-
timinin otoritesi yok. Kim var bilinmiyor. Ke-
sinlikle söyleyeyim, eğer bazıları sımrı geçip as-
kerlerimizi taciz ederse, yurttaşlanmızı korumak
için oturup bekJemeyiz. Yurttaşlanmızı korumak
için gerekeni yapanz. Bunun için Irak'ın iznine
gerek yok, çünkü orada otoriteleri yok ki.
— En&enistan'ı tanıyacak nusınız?
DEMİREL — Kimseye düşmanlığımız yok.
Devletler devletlere düşraan olmaz. Sorunlar çö-
zülmeye çalışüır. SSCB dağüırsa, Orta Asya'daki
cumhuriyetler bağımsız olursa... Bu durumda,
Türkiye Türkmenistan'ı tanırsa Ermenistan'ı ni-
ye tanımasın? Türkiye Ermenistan'ı tanımazsa
bunu dünya kamuyouna nasıl acıklayabUir? Bi-
zim Ermenistan'a karşı bir düşmanhğımız yok.
Ermenilere karşı da yok. Bizi rahatsız eden, öl-
dürme olaylandır. Baa Ermenilerin yaptıkİan-
dır Türk görevlilere karşı. Kim yaptıysa bunla-
n, biz onlara düşmanca bakanz. Türkiye'de Er-
meni yurttaşlanmız var ve onlar iyi yurttaşlar-
dır. Toplumumuzun iyi bir parçasıdırlar, uyum
içindedirler. Devletler, devlet gibi davranmalıdır.
— İdam cezası kalkacak mı?
DEMİREL — Bir insanın öldüriilmesi gerek-
tiğine inanmıyonım. Birisi birini öldürürse ölen
de korunmalıdır. Bu konu siyasi bir olaydır. Eğer
bu konu Türkiye'nin gündemine gelirse tartışı-
lır. Şimdilik gündemde değil.
— Çekiç Güç'ün süresini uzatacak nusınız?
DEMİREL— Konuyu inceliyoruz. 11 gunlük
yeni bir hükümetiz. Konuyu inceliyoruz.
— Türk ordusu, Irak ordusunun oiası saldı-
nsı hatinde Knrtler'i korumak için Kuzey Irak'a
girer mi?
DEMİREL — Seyirci kalamayız. Halepçe'de
sadece seyrettik. Ama bir şey yaparsak tek ba-
şına değil, uluslararası camia ile birlikte yapa-
nz. Eğer uluslararası camia bir şey yapmaz der-
seniz, ben de bunun bir varsayım olduğunu
söylerim.
— Daha önce Irak, Suriye ve Imn'ın terör ör-
gütü PKK'ya yardım ettiğini söylemiştiniz, Bu
ülkelerie ilişkileriniz nasıl olacak?
DEMİREL — Onlar yardım ettiklerini red-
dediyorlar. Irak zaten kuzeyini denetleyemiyor.
Iran ve Suriye ise bölücü terör örgütü PKK'ya
yardım etmediklerini söylüyor. Peki bu insan-
lar nereden geliyorlar? Havadan değil herhal-
de... Bu ülkelerie konuşmaya görüşmeye devam
edecegiz. Komşusunu rahatsız etmek kimsenin
yaranna değildir.
— Cdal Talabani Ue görnştünüz, Abdullah
Ocalan ile de göruşür müsünüz?
DEMİREL— Talabani ile öcalan'ı mukayese
edemezsiniz. Talabani, Türkiye"deki katliamla-
n desteklemiyor. Talabani, buna karşı ve bölü-
cü örgüt PKK ile bir ilgisi yok. Diğeri, öcalan
ise PKK'ıun başı. Bir öldürme örgütünün başı.
Bir devletin böyle bir kişiyle masabaşma otur-
ması diye bir şey olamaz.
— Baü Avrupa Biriigi'nin (BAB) dışında kal-
mak gibi bir durumu tehlike olarak goröyor
musuouz?
DEMİREL — Hayır. Tehlike olarak görmü-
yorum. Avrupa'nın bir parçasıyız ve oyle kalmak
istiyoruz. Avrupa'daki tüm kuruluşlarda yer al-
mak istiyoruz. Türkiye, Ulkesi, haikı ve devle-
tiyle bunu istiyor. BugUn içinde bulunmadığı-
mız bir kuruluş varsa, yann yer ahnak istiyo-
ruz. Türkiyesiz bir Avrupa'mn Avrupalılann ya-
ranna ya da çıkanna olduğuna inanmıyorum.
Avrupa'da aktif olarak yer alıyoruz. Eğer isten-
miyorsak, bunun nedenlerini bilmeliyiz. Man-
tıksal bir neden olmalı, böyle bir neden de gö-
remiyorum.
— Kıbns için öneriter, öraegin 4'liı toplantı
hakkıodaki görüşleriniz nelerdir?
DEMİREL — Kıbns sorununu siyasi olarak
çözecek tüm diyalog yollanna açığız. Bu ama-
ca yönelik olarak tüm yaklaşımlan benimseriz.
Banşçı bir çözüm için çabalar sürmelidir. Biz
banşçı çözümden yanayız. Yeni dünya düzeni-
nin temelinde banşçı çözüm yatmaktadır.
AT VE NATO
Tam üyelik hedef
"AT Ue Uişkilerimizi tam üyelik hedefı doğ-
rultusunda geliştirmek hususunda ülkemizde
toplumsal bir mutabakat mevcuttur. Türkiye1
-
nin ATye tam üyeliğinin önündeki engellerin ve
güçlüklerin bilincindeyiz. Ancak bu güçlüklerin,
geçmişin korunması ve savunulması yerine, ge-
leceğin inşası perspektifinde değerlendirilerek
aşılabileceğine ve boylece her iki tarafın, yani
hem topluluğun hem Türkiye'nin çıkarlanmn
daha iyi gözetilebileceğine inamyoruz. Yeni Av-
rupa mimarisi şekUlenir, kurumlan tanımlanır-
ken, AT Ue Türkiye'nin ortak çıkar ve eylem
alanlan her gün daha belirginleşmektedir.
ATnin siyasi birlik hedefı doğrultusunda gü-
venlik ve savunma kimliği geliştirme arzusunu,
tam üyeliği amaçlayan bir ortak üye sıfatıyla an-
layışla karşılamaktayız. Ancak Avrupa'nın or-
tak geleceğdnin inşası doğrultusunda atılacak
adımlann bölünmeye yol açmaması gerektiğini
düşünüyoruz. NATO, kuşkusuz, Avrupa Kon-
seyi ve AGtK gibi kumluşlarla birlikte yeni Av-
rupa ve Yeni Dünya Düzeni'nde istikrann gü-
vencesi olma niteliğini devam ettirecektir.
ABD İLE İLİŞKİLER
Özel önem vereceğiz
ABD Ue çok yönlü işbirliğine her zamanki gibi
'özel bir önem verUecek. Her Uci ülkenin yük-
sek çıkarlan, Uişkilerinin kişisel çerçevenin öte-
sinde kalıcı ve kurumsal bir yapı içersinde yü-
rütühnesini gerekü kılmaktadır. ABD ile Tür-
kiye'yi birbirlerine bağlayan, savunduklan or-
tak değer ve ideallerdir. ABD ile ortak uişkile-
rimizi işte bu ortak değer ve idealler zemininde
daha da geliştirmek konusunda kararlıyız.
S. BİRLİĞİ VE BALKANLAR
Cumhuriyetlerle ilişki
Türkiye'nin kuzey komşusu Sovyetler
Birliği'nde cumhuriyetler ile merkez arasındaki
ilişki halen tammlanmakta. Buna karşın cum-
huriyetlerin uluslararası hukukun muhataplan
olduklan bir durum öngörülebilir..Türkiye bu
cumhuriyetlerle ilişkilerini geliştirmek isteğinde
ve bunun da 'merkez' ile olan mevcut bağlara
olumhı katkıda bulunacağına inanmakta. Bul-
garistan'la UişkUerdeki 'hızlı normalizasyon'dan |
memnunuz. Türkiye, AGlK ilkeleri çerçevesin- j
de Yugoslavya'da bir diyalog ortamının yaratıl- j
masına çahşmaya devam edecek.
KIBRIS
Siyasi eşitlik şart
Türkiye, Yunanistan ile mevcut sorunlanm,
Yeni Dünya Düzeni'ne yön veren ilkelere uygun
biçimde, diyalog ve ortak çıkarlara hizmet ede-
bilecek bir anlayış içinde çözmek istemektedir.
Kıbns sorununun çözümü, Birleşmiş Millet-
ler Genel Sekreteri'nin iyi niyet görevi çerçeve-
sinde sürdünllecek toplumlararası müzakerelerle
tarafların siyasi eşitliğine dayanan iki toplumlu
ve iki kesimli bir federasyonun kurulmasıyla
mümkündür. BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet
görevinin çerçevesi belhdir. Türkiye, Kıbns'taki
iki eşit taraf arasında serbestçe müzakere edil-
miş, karşılıkh olarak kabul edilebilir siyasi eşit-
liğe dayalı bir çözum sağlanması için üzerine dü-
şeni yapmaya devam edecektir.
KOMŞU ÜLKELER
Terör himaye edilmesin
BalkanlarMan Akdeniz'e, Karadeniz'den Kaf-
kasya'ya, Ortadoğu'dan Orta Asya"ya uzanan bu
bölgelerin her biriyle ülkemizin mevcut tarihi ve
kültürel bağlan gözönüne alındığında, Türkiye
demokrasi ve çağdaşlık modeli oluşturma, Ye-
ni Dünya Düzeni'nin sözcüluğünü yapabüme bi-
rikim ve imkânına sahip bulunmaktadır. Türk-
iye'nin böyle bir yaklaşım ile Turkçe konusan
ve hatta Müslüman olan bir nüfusa ilgi göster-
mesi de doğal karşılanmalıdır.
Ülkemize yönelik terör faaliyetlerini destek-
leyenler bunun sonuçlanna da katlanmak zorun-
dadır. Uluslararası terörün himaye edilmesi biç-
bir şekilde kabul edilemez!'
Edıbalı
Demirel
bölucülenn
oyunnna
geldi
A N K A R A
I
(AA) — Refah
Partisi Kayseri
MilletvekUi eski
tDP Genel Başka-
m Aykut Edibali,
"Devletin kürsü-
slndea böltcmiiik yapıüyor"
dedi.
Edibali, yaptığı açıklamada,
DYP Genel Başkanı ve Başba-
kan Suleyman Demirel ile
SHP Genel Başkanı ve Başba-
kan Yardımcısı Erdal tnönü-
nün Güneydoğu Anadolu Böl-
gesi'ne yaptıklan gezinin, ülke
acısından pek yararlı olduğu-
nu söyleyemeyeceğini bUdirdi.
Suleyman Demirel'in bu gezi
sırasmda Kürt halkına Uişkin
sözlerini "tatthsizlik" olarak
yorumlayan Edibali, "Demirel
de bölöcnlerin oyunnna gekü"
diye konuştu.
Türkiye'nin Laa, Çerkezd,
Türkü, Kürdü Ue bir bütün ol-
duğunu anlatan Edibali,
TBMM kürsüsünden yapılan
konuşmalarda, Kürt halkı Ue
Ugili sözlerde bölüculük yapü-
dığmı kaydetti.
Aykut Edibah, RP yöneti-
minin Güneydoğu Anadolu
konusundaki görüşlerine de
katdmadığını açıkladı.
MESUT YÜMAZ'TN YEMEĞİNDENNOTLAR
ANAP'ta fırtuıa öncesi sessizlikCANAN GEDİK
ANKARA —
Mesut Yılmaz'm
ısrarlar üzerine
Sheraton Oteü'nde
milletveküleri için
verdiği yemek, ANAP'ta 'fırtı-
na öncesi sessizligüT âdeta ipuç-
lannı ortaya koydu.
tstanbul tl Başkanı ve MKYK
üyesi Semra Özal Senegal'de ol-
duğundan yemeğe gehnemişti,
ancak eski Başbakan Yıldınm
Akbolut ile'Yılmaz'a genel baş-
kanhk yolunu açan Ekrem Pak-
demini'rıin kaulmama mazeret-
leri ne olabilirdi? Kongre müca-
delesinde Ydmaz'a omuz veren-
lerden Mükerrem Taşçıogla da
yoktu, Istanbul Milletvekili
Leyla Veniay Köseofilu da...
Yılmaz'ı grupta 'Bize canım
demeyin' diye eleştiren Istanbul
Milletvekili Naci Ekşi de gelme-
meyi yeğlemişti. ANAP'lılarla
tamşma ve kaynaşma düşünce-
siyle eşleriyle birlikte gelen ye-
ni milletvekilleri hayal kınkhğı-
na uğradılar. Hüzünlü havayı
dağıtmaya, Mesut Yümaz'm eşi
Berna Yümaz'm sıcak yaklaşım-
lan da yeterli olamadı.
tmren Aykut sıkıntılıydı. ts-
tanbul'a yerleşme karan alan
Aykut, YUmaz'ın ısrarlı arama-
lan üzerine geldiği yemekte içi-
ni döktü:
—"Birtakım sıkıntılar olduğu
için grup yönetim kurulundan
istifa ettim. O yapuun içinde yer
almak istemedim. Sıkıntılar, ge-
nel başkandan kaynaklanıyor.
Ben bu partiye çok emek ver-
dim. Henüz aynlma noktasmda
değilim. Ama bu sorunlar daha
şiddetli boyutlarda yaşanırsa
partiden de ayrüınm. Yapıla-
mayacak iş değil."
Yemek servisi başladığında
büyük ekrana Uğur Dündar'm
'lşte Hayaünız' programı geldi.
Mesut Yılmaz, ciddi bir yüz
ifadesiyle milletvekilleri ile bir-
likte dev ekrandan kendini izle-
meye başüyor. Dündar'ın Uk so-
rusu, "Politikaya atılırken ge-
nel başkan oJacagmızı düşündü-
nüz mü?" türünden bir soru.
Yıhnaz yine ekrandan yanıt ve-
riyor:
—Her poütikacının aHinrian bu
geçer.
Artık Yümaz'la aralan soğuk
olan eski bir bakan yamndaki-
lere fısıldıyor:
—Herkes bu kadar kendini bil-
mez değil ki. Ben hiç genel baş-
kanlık falan duşünmedim.
Yayın bittiğinde bazı masalar
boşahyor. Daha yemek bitme-
den Ibrahim özdemir eşiyle bir-
likte aynhyor. tmren Aykut da
genel başkanla vedalaşmadan
kalkıyor masadan..
Mesut Yılmaz ve eşi Berna
Yıhnaz, orta masada oturuyor-
lar. MUletvekiUeri, Yıhnaz'm
masasına hiç ilgi göstermiyor.
Özal'ın yemeklerinde, genel
başkamn oturduğu masada ya-
şanan kargaşa ve izdihamdan
hiçbir iz yok...
Yüksel Uzel bile sıkıntıh ha-
vayı dağnmakta başanlı olamı-
yor. Mikrofondan, 'geç bul-
dum, çabuk unuttu, hüsran ol-
du hayat bana' nağmeleri yük-
Aydınlardan htiktimete destek çağrısı
ANKARA (AA) — Yurtdışmda
yaşayan 24 Türk aydım, Alman basın ve
yaym organlan ile siyasi partilere,
Türkiye'de yeni kurulan koalisyon
hükümet hakkında bir mektup yolladı.
Aralannda Adnan Binyazar, Aras Ören,
Yüksel Pazarkaya ve Ganay Dai gibi
ressamların, Mehmet Güler ve ismaO
Çobaa gibi ressamların bulunduğu
aydınlar, Demirel hükümetine destek
çağnsında bulundu.
Mektupta şöyle denildi:
"30 yıl aradan sonra yeniden kurulan
büyük koalisyon hukümeti, Türk
toplumunun çok bü>ük bir kısmınm
özlemini yanatıvor. Herkese, önyargısız
olarak bu koklu yenilenmeye bir şans
tanınması ve destek verilmesi için
çağnda bulunuyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Uk kez,
yeni hükümet tarafından Kürt etnik ve
kültürel kimliği resmen tamnmaktadır.
Türkiye'de suregelmekte olan terörie -
demokratik hukuk devleti ilkelerine ve
insan haklanna baglı kalınarak -
mücadele edileceği kesin bir kararlılıkla
açıklanmaktadır.
Türkiye'de demokratik ve sosyal bir
hukuk devletinin tam olarak
gercekleştirilmesi için bu yeni dönem
ortaya bir görev ve şans getirmektedir."
Öğretim üyeleri, hukukçular, gazetecüer
ve sendikacılann da imzaladığı mektupta,
daha sonra şu görüşlere yer verüıyor:
"Yurt dışında yaşayan Türk aydınlan
olarak, günumüze defin insan haklan ve
demokrasi konusunda Türkiye'deki
noksanlanmızın, yaşadıgımız ülkelerde
büyük ezikligini duyduk. Artık
Türkiye'de yapdacak haksu ve çıkar
politikalannın gereği suçlamalara karşı
çıkabilmek istiyoruz."
seliyor. ANAP'hlar, daha bir
hüzünlü. Yüksel Uzel şarkısım
tamamladıktan sonra ANAP'-
hlara moral vermek çabasmda:
—Ister iktidar ister muhalefet-
te olsun, miliet ve memleket için
hayırhsı ne ise o olur. Verdiği-
niz çok hizmetler var. tnkâr
ederse Allah çarpar. tnşallah
daha güzeUerini Allah bize na-
sip eder."
Masalardan birkaç cüız alkış
yükseliyor.
Uzel, Mesut Yümaz'm masa-
sımn hemen önünde. Yümaz,
hafifçe gülümsüyor. Uzel, bu
'ender gulümseyi' yakalamış ol-
maktan mutlu, ANAP'Ulara
sesleniyor:
—"Tüm dişlerinizi, tebessümü-
nüzü artık Türkiye biliyor. Te-
bessümünüz hiç eksik olma-
sın."
Zenger'in eşi Ayten Zenger,
Yüksel Uzel'ın ısrarları üzerine
'Yine canlandı hatıralar' şarkı-
sına eşlik ederken kısa soluklu
alkışlar yükseliyor, ama hüzün-
lü havayı dagıtmak bir türlü
mümkün olamıyor.
Yüksel Uzel de 5 şarkıdan
sonra 'pes' ediyor:
"Saym Başbakan erken seçim
karan almıştı ya, ben de erken
final karan aldun."
Bir zamanlar ANAP'ulan
ayaga kaldıran 'Anm balım
petegim' şarkısı bile milletvekil-
lerinin üzerindeki ölü toprağını
atmalanna yardımcı olamıyor.
SENEGAEDEN
AHMET TAN
Özal, herhalde, bir Türk
cumhurbaşkanı ile bir Türk
başbakanımn görüşleri
arasında en fazla,
"benzerlik değil, paralellik
olması gerektiğini"
gösteriyor.
Göçmüş İmparatorluklar
Bançesı'nden Kareler
DAKAR — Geçmiş zaman •filmlerinin kaybolmuş karele-
rinden birindesiniz.
Tepenizde gece, taftadan lacivert bir şal gibi, uçsuz bu-
caksız, dalga dalga, ışıl ışıl...
Işıltı, tarçın kokulu kıyıları ilahi bir sabırla döven okyanu-
sun kar beyazı dalgalarından değil.
Gökyüzünün lacivert şahna takılı hilalden...
Hilal, sevgilinin göğsünde gibi. Eski zaman gümüşlerine
kakılmış, eski zaman pırlantalarından bir broş. Soluk alıp ve-
riyor...
llık bir rüzgâr esiyor.
Ananas ve hindistancevizi ağaçlarının hışırtısı bu soluğa
karışıyor...
Hiç bitmeyecek bir eski zaman filminde misiniz, yoksa bir
Afrika masalımn orta yerinde mi?
Derken...
Bir ses, her şeyi bıçak gibi kesiyor:
"— Sayın Cumhurbaşkanımız."
Bir bahçedesiniz.
Bahçe, sefaretinizin bahçesı.
Balkanlar'daki yaylalardan Orta Asya steplerine uzayan bir
coğrafyamn ınsanları. burayı bir Göçmüş İmparatorluklar
Bahçesi'ne dönüştürmüşler.
Yunanistan'ın İskeçe Müftüsü sarıklı Mehmet Efendi, Ka-
zakistan Dışişleri Bakanı Muratbeyov'a Trakya Türkçesi ile so-
ruyor:
— Abe, bu Ruslar ne olacaktır beyav?
Muratbeyov, çekik gözleriyle kısık kısık gülüyor:
"Gldişatın yahşiliğinden sual edilmez."
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bağımsız devlet
olmanın sevinci içinde...
Ama yine de karşısındaki Kafkas Şeyhülislamına hürme-
tinden kadeh kaldırmıyor.
Yemekte hepsi aynı masadalar.
Ortalarında, "tarihteki son Türk devletinin" Cumhurbaş-
kanı ite son Dışişleri Bakanı var.
Cumhurbaşkanı, "son Türk devletinin başı" olma unvanı-
nı seve seve ötekı Türklere devretmeye hazır gibi:
"Sovyetler çözüldü" diyor, "önumüzdeki aylarda beş-altı
tane yeni Türk devleti daha kurulsa fena mı olur?.."
"Fena olmayacağı", Azerbaycanlı ve Kazakistanlının tebes-
sümleriyle anında görüntüleniyor.
Masada Denktaş
yok. O, gecenin yarısı
olduğu halde sürmek-
te olan İslam Konfe-
ransı'ndaki konuşma
sırasını bekliyor.
KKTC liderınin dev-
let olma azmi, Orta As-
yalıları gerıde bıraka-
cak güçte.
Denktaş, bu azmini
Senegallilerden Ma-
lezyalılara dek tüm İslam dünyasına gösterme inadında.
Masada başka inatçılar da var: Yunanistan Parlamentosu
1
nun Türk millet'ekilleri Ahmet Sadık ve Ahmet Faik.
İki Ahmet'ler bağımsız devlet olma düşü kuramıyorlar. Ama
onların hedefi daha evrensel.
Ahmet Sadık, Avrupa Parlamentosu milletvekili seçilme
amacında. Boylece Yunanistan'ın AT içinde eriyeceğini, Türk
azınlığın da kurtuluşa ereceğini umuyor.
Cumhurbaşkanı, yemekten sonra Türkiye'den gelen gaze-
tecileri masasına buyur ediyor.
Amacı, devlet olmak isteyen Asyalı, Kafkasyalı soydaşlara
"Türk devleti"nin uğraştığı konular hakkında tipik bir
"demostrasyon" sunmak âdeta...
Önce "imparatorluk bakiyesi devlet olmanın zorluklarını"
dile getiriyor.
"İmparatorluk bakiyesi" derken, hem Osmanlı İmparator-
luğu'nu kastediyor hem de çözülmekte olan Sovyet impara-
torluğunu.
Çünkü masada iki imparatorluğun da "zede'ierı var.
İç politika ile ılgili sorular, konuk soydaşların canım sıkar
diye düşündüğünden olmalı, bu konudaki yanıtlarını genel-
leştiriyor ya da evrenselleştıriyor...
Irkların değil, dinlerin zıtlığının daha zor aşılacağım anla-
tıyor:
• '— Ehli sünnetseniz, diyor, kız alıp vermeyle toplumlar ka-
rışır..."
Bu sozler, yeni kurulacak Türk devletlerine bir sinyal mi?
Acaba Özal, bu devletler arasında "çöpçatan firmalan" oluş-
turarak yeni bir süper Türk devleti yaratılması vizyonunun Uk
sinyalini mi veriyor?
Belki de evet.
Çünkü, Cumhurbaşkanı şöyie diyor:
"Büyük oynamazsanız hiçbir zaman büyük olamazsınız."
Cumhurbaşkanı, soydaş din ve devlet adamlarına Türki-
ye Cumhuriyeti'nin iç politikasıyla ilgili kesitler de sunuyor:
"Suleyman Bey'in" diyor, "Güneydoğu Anadolu bölgesin-
deki görüşleriyle benimki arasında benzerlik yok. Paralellik
var."
Özal, herhalde, bir Türk cumhurbaşkanı ile bir Türk baş-
bakanımn görüşleri arasında en fazla, "benzerlik değil, pa-
ralellik olması gerektiğini" gösteriyor. Bunun anlamı şu:
Benzerlıklerin sonu ayrılıklara varır. Ama paralelliklerde bir
kesişme söz konusu olmadığından hiçbir zaman aynı nok-
taya varılmaz.
Cumhurbaşkanı, soydaşların Türk olduklannı ve her Türk
gibi sonunda şu veya bu biçimde "Avrupah" ya da AT'li ol-
ma sevdasına kapılacaklarını düşündüğünden olacak, hayat
bilgisine ek olarak biraz da AT bilgisi sunuyor:
"AT'ın" diyor, "AT diye ordu kurması, ABD'nin desteği ol-
madan bir neticeye ulaşmaz. Yalnızca Yunanlılarla Türkiye
arasında yeni bir mesele çıkarır.
Onu can kulağıyla dinlemeleri, kendi çizecekleri siyasi ro-
taların ipuçlarını yakalamak umudundan...
Hepsi taze başlangıçlar yapma düşünde.
Göçmüş İmparatorluklar Bahçesi'nin dekorunu tamamla-
yan gökyüzünün laciverdine asılı hilal, yükseklerden, bu ta-
ze başlangıçlara tebessümler gönderiyor.
İçişleri Bakanı Van'da
• VAN (AA) — Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'ndeki illerde inceleme ve
denetlemelerde bulunan İçişleri Bakanı Ismet |
Sezgin, gezisinin ücüncü gunünde Van'a
geldi. İçişleri Bakanı lsmet Sezgin, Jandarma|
Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis,
Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Çetinkaya, Jandarma
Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Necati Ozgen ve
Emniyet Genel Müdürü Ünal Erkan'a Tugay Komutanı
Tuğgeneral Hâkkı Kılınç tarafından bir brifing verildi.
İçişleri Bakanı tsmet Sezgin ve beraberindekiler, brifingden
sonra helikopterle Hakkâri'ye geçtiler.
SBP'nin yeni MYK tiyeleri
• ANKARA (AA) — Sosyalist Birlik Partisi Genel
Yönetim Kurulu, MYK'dan istifa eden üyelerin yerine
seçim yaptı. SBP'den yapılan açıklamaya göre görevlilerden
istifa etmemiş olan Genel Başkan Prof. Sadun Aren, Genel
Başkan Yardımcısı Akın Birdal ve Genel Sayman Serhat
Salihoğlu dışında, kalan 12 MYK üyeliği için yapılan seçim
sonucunda şu isimler belırlendi: Atilla Aytemur, Sıtkı
Coşkun, îbrahim Aksın, Halil Çamalan, Naciye Babalık,
Çetin Erbolu, Ali Faik Cihan, Nesrin Toker, Hürriyet
Saygı, Saffet Uygur, Güner Eliçin ve Hürriyet Karadeniz.
Daha sonra Uk toplantısını yapan Merkez Yürütme Kurulu,
Atilla Aytemur'u, genel başkan yardımcılığına getirdi.