25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 BAŞKENTTEN AHMET TAN Enfarktüs ANKARA — Yaşları ve el ile tutulurtukları çok farklıydı... Biri seksen ikisindeydi, öteki altmış sekizinde. Birinin kütüğünde "Devleti Âli Osmani" yazılıydı, ötekin- de "Türkiye Cumhuriyeti." Biri dünyaya gelmenizin doğal mûsebbibiydi, öteki toplum- sal varlığınızın.. Bu yüzden birinin sevdası ötekiyle hep burun burunaydı. Biri insandı, öteki kurum. Ama iki göziü yüreğinizin iki gözü de ikisinin sevdasıyta tıka basaydı. Biri babanızdı, öteki gazeteniz. Yoksa, "ömre bedel" Demirel'in "İstihza-ı şüyu" dediği bu muydu? Acaba her şeyin yürekte patlak vermesi bu yüzden miy- di? İki ayrı sevdanız hem aynı günde hem aynı biçımde tıka- nıklığa uğradı. Babanız kalbinde bir sancıyla sarsıldı. Doktorlar, "Enfarktüs" dediler. Gazeteniz de öyle... Doktorlar, "İlk 24 saat çok önemli" dediler. Ve eklediler: "Ama yine de 72 saa- ^ ^ ^ _ _ — — ^ — ^ ^ ^ ^ — ti geçmesi gerek." Cumhuriyet, enfarktüsün Neydi enfarktüs? jjk 2 A saatini ilk 48 A n s i k l o p e d i l e r şöy- " K ** . . „ ' ' 7 . le diyordu: saatını, ilk 72 saatını "Atardamar tıkan- geride bıraktı. Ani ölüm ^ r S S Îtekleniyordu,olmad, ğ böigede geiişir. Tansıyon duşecek, nabız Doiaşım yetersıziiği- duracak dendi. Düşmedi, BİİS «îîoSrS durmadl - Düşmeyecek de açar. Bûyük agniar durmayacak da... olur. Bazen tansiyon düşmesine yol açar. Bazı vakalarda dikkatı başka noktalara çeker. 72 saati geçtığınde tam ıstırahat ve uygun tedavıyle iyileşme sağlanabilır." Babanız ilk 72 saatı geçiremedh Tansiyonunun düşmesi önlenemedi. Ve geçen yüzyılın bitiminden 9 yıl sonra atma- ya başlayan yüreği gelecek yüzyıla dokuz yıl kala durdu. Cumhuriyet, enfarktüsün ilk 24 saatini, ilk 48 saatini, ilk 72 saatini geride bıraktı. Ani ölüm bekleniyordu, olmadı. Tansiyon düşecek, nabız duracak dendi. Oüşmedi, durmadı. Düşmeyecek de durmayacak da... Cumhuriyet, atardamar tıkanıklığı yaşamıştı. Kan kaybet- mişti. Doğru. Ama bu kan kaybı ölüme yol açmayacaktı. Çünkü bünyesine yabancı cisım gırmemışti, gıremezdi. Bünyesi çok güçlüydü. Dünyanın en sağlıklı doğumuyla "bağımsızlık ve özgürtük" için dünyaya gelmışti. Bünyesi yeni alyuvarlar, yenı akyuvariar yaratacak guçteydi. Gücünü, kendisine adını veren, toplumsal ve siyasal ya- şam ortamını yaratan devletin kurucusundan alıyordu. Cumhuriyet yaşayacaktı. NöTLAR Demirel'in saa ve Hint keçisiFARUK BİLDİRİCİ ANKARA — SHP'Ii delege- ler konuşmayı çok seviyor. Her ne kadar sık kurultay yapılma- sından yakınsalar da her fırsat- ta uzun uzun görüşlerini anlatmaktan farklı bir tat ah- yorlar. Deıiz Baykal'ın olağanüstO kunıltay hedefıyle yola çıkma- sından sonra Genel Başkan Er- dal tnönfi'nUn aceleyle toplamaya karar verdiği kUçük kurultayda da seçim yenilgisi üzerine saatler süren nutuklar atıldı. Tabii, kürsüye çıkan herkesin ilk iki cümlesinden sonra tnönü ya da Baykal iki- leminden hangisini savunduk- lan ortaya çıkıyordu. Aslında bu noktadan bakıldığında iki taraf da yenilginin nedenlerin- den çok, hedeflerini ortaya k o yuyordu. Yine de küçük kurultaydan çıkan ana sonuçlardan birisi, "Parti içi kavgadan bıkük" görüşü. HEP ile yapılan seçim ittifakının yenilginin ana nede- ni olduğu yolundaki görüşe de- legelerin çoğu katılmadı. Koalisyon ortağı olma beklen- tisinin SHP'nin hücrelerine de- ğin sızdıjh ortaya çıktı. Erdal Inönü, kunıltayı açış konuşmasında, seçim yenilgisi konusundaki görüşlerini anlat- tı. Ama konuşmanın ağırkk noktasını Meclis'teki yemin tö- reninin kahramanlan Leyla Za- na ve Hatip Dicle'nin davranışlan, dolayısıyla Gü- neydoğu sonınu oluşturdu. tnönü, heyecanlı konuşması- nın sonuna doğru elini Starl 'in mikrofonuna çarptı. Mikro- fon, kürsünttn hemen altında oturan bir gazetecinin başına duştü. Manisa temsilcisi Erdo- ğan Yetenç'in de şiddetle tnö- nü'yü eleştirirken önündeki su bardağım devirmesi üzerine yi- ne bir gazeteci ıslandı. Gazeteciler içeride terlerken kunıltayı izlemek üzere gelip de Tûrk-lş Salonu'nun darbğı ne- deniyle içeri giremeyen merakü SHP'liler, dışanda parti yöne- timine verip veriştirdiler. Sıkm- tıyla beklerken kendisini "Mesih" ve "müstakbel genel başkan adayı" olarak ilan eden bir zekâ özürlü vatandaşın bi- na önündeki heyecanlı konuş- masını da hiç bıkmadan dinlediler. tnönü, konuşmalan önce 10 dakikayla sınırladı. Ama bu- nun da yeterli olmadığını gö- rünce süreyi 5 dakikaya indirdi. Konuşmacüann görüş- leri salonda genellikle dikkatle dinlendi. Dinleyiciler, kürsüde- ki hatibin her cümlesine otur- dukları yerden fısıltılarla karşılık vermeyi de ihmal etme- diler. örneğin, "sorunsnz kurultay" isteyen bir delegeye "Yani adaysız kurultay"; "KiUe örgötieriyle ilişkiler ye- niden düzenlenmeli" diyen bir delegeye de "2010 yılına kadar düzenleriz" gibi karşılıklar ve- rildi. Kütahya temsilcisi Fevzi Esendemir, lnönü'yü eleştirdiği konuşmasında, SHP'nin De- mirel'e koltuk değneği olma- masını istedi ve sözlerini şöyle bağladı: "Sükyman Demirerin çala- cagı sazın önünde Hindistan keçisi bile oynamaz." Gatiba "Hint Horozu" diye- mediği için keçiden söz etti. MKYK YARIN TOPLAMYOR ANAFaJapon modeli öııerisiANKARA (Cnmhuriyet Bn- rosn) — ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, yann ye- niden toplanarak seçim sonuç- lannın değerlendirmesini sür- düreoek. ANAP kuruculann- dan Vehbi Dinçerler, MKYK'ya ANAP'ın "Japoı •todeli" olarak adlandınlan ANAP'ta yapısal degişiklik önerisini götüreceğini belirte- rek "Japoo moddi bize akıkı, tatarlı ve organize mohalefet yapmaauzı saglayacak ve par- ti daha dinamik bir yapıya kavnsacakür" dedi. ANAP Merkez Karar ve Yö- netim Kurulu'nda üyeler seçim sonuçlannı değeriendirecekler. ANAP'ta yeniden yapılan- ma modelleri de tartışmaya açıldı. ANAP kuruculanndan MKYK üyesi Vehbi Dinçerler, Japon modelini MKYK'da gündeme getirecek. 'Japoa modeli" önerisini Cumhuriyet'e açıklayan Din- çerler, modelin anahatlanm şöyle vurguladı: "Dört efflfenin birükte yaşa- dıgı bir kitfe parti»: Siyasi are- nada başka partiler içerisinde de yer alabüecek milliyetçi, muhafazakâr, liberal ve sosyal demokrat çizgideki eğilimler birbirlerini eritme eğüimine gir- meden aynı siyasi catı altında toplanacaklar. Bu eğilimler ideolojik berraklık içerisinde aynı partide politika üretebile- cekler, Parti agırlıklı olnşum: Siya- set üretimi partide yapılacak. Hükümet-parti ilişkilerinde öa- celik partiye verilecek. Dinçerler, oluşturulan Tü- zük Değişikliği Komisyonu'na da olağanüstü kongreye ilişkin Siyasi Partiler Yasası'nda bazı degişiklik önerileri de götürece-, ğinisöyledi. Kongar, kurultaylar zindri, kanalizasyon, kına ve Kürtçe nedeniyle seçimi kaybettiklerinisöyledi \enilginin nedeni: 4 KANKARA (Cumhuriyet Bü- rosn) — SHP'nin dun Ankara- da toplanan ve seçim sonuçlan- nın ele almdığı küçük kurultay- da olağanüstü kurultay HEP ile birleşme ve koalisyon konuları tartışüdı. Deniz Baykal'ı destek- leyen partililerin olağanüstü ku- rultayın hemen toplanmasını is- tedikleri ve üç ay sonrasına er- telediği için Genel Başkan Erdal lnönü'yü eleştirdikleri küçuk kumltuyda, genel merkezi des- tekleyenler sık sık kurultay ya- pılmasının partinin başarısızıl- ğına neden olduğunu savundu- lar. Inönü'nün her ilden gelen bir temsilciye on dakika sureyle söz verdiği kurultayda, konuşma sı- rası kura ile Isparta ilinden baş- latıldı. Isparta ll Başkanı tsmet Baş, seçim sonuçlannın SHP için bir hezünet olduğun kaydet- ti. Istanbul il delegesi Emre Kongar ise bir kamuoyu araştır- ma kurumunun başında olduğu için partinin seçimde aldığı so- nucu önceden tahmin ettiğini belirterek "bir seçim propagan- da döneminde kazanümaz" de- di. SHP'nin seçimlere ölü girdı- ğini savunan Kongar şöyle ko- nuştu: "SHP'nin seçime neden ölü Emre Kongar Kengar (İstanbul): SHP; seçimlere, 'kurultay', belediyeleri simgeleyen 'kanalizasyon', DSP ile ilişkileri simgeleyen 'kına' ve 'Kürtçe' diye sıraladığım faktörler yüzünden ölü girdi. Baş (Isparta): Seçim sonuçları SHP için hezimet oldu. Parti içi mücadeleyi etkilemek için iktidar ortağı olunamaz. Yorulmaz (İçel): Bu aşamada kurultay istemek, partinin koalisyon görüşmelerindeki pazarlık gücünü azaltır. HEP ile birleşmeden kıvanç duyduk. Karakaş (İzmir): Parti örgütlenrnesi yeniden gözden geçirilmeli. HEP ile birleşmeyi olumlu bulduk. seçmen siri ayn gördüğü zaman üzülüyor. Birbirinizi kotuleyin- ce partisinden soguyor. Seçim sı- rasında SHP, 'sosyal demokrat sloganlannı' DYP'ye, 'parti- teşkilat-belediye* küskünlerini DSP'ye 'büyük kent secmenini- de ANAP'a kapürdı. Ölü girdi- gimiz bu secimde beş milyon oy aldık. Seçimlere bu partinin ce- girdigini, 'kuruîtay', belediyele- sedi girmiştir ve beş milyon oy ri simgeleyen 'kanalizasyon', alnuşür. Hiç kimsenin, öJüsu bi- DSP Ue Uişkileri simgeleyen le beş milyon oyalan bu partiji 'kına' ve 'Kürtçe' diye sıraladığı yok etmeye, gönuneye hakkı '4 K' formülu ile açıklamak yoktur. Bunrya partryi gomme- mnmkün. Partideki insanlar yö- ye degil, övmeye geldim. Teşki- netim tartışması içinde ayn lat olarak 'az olsun ama benim kamplarda gözükıiyorlar. Ama olsun' aşkıyla görürseniz, bu partiyi larihin karanlıktanna go- mersiniz." tçel tl Başkanı Bora Yorul- maz, partinin artık iki başı de- ğil iki gövdeli bir görunüm aldı- ğını, iç huzursuzluğun huzur is- teyen seçmene güven vermediği- ni, iç çekişmelerden huzursuz olan seçmenin SHP'yi iktidar yapmadığını SHP'nin HEP ile birleşmesinden sevinç duydukla- nnıanlattı. tzmir tl Başkanı Turan Kara- kaş, bugünlerde yapılacaklann gelecek seçimlerdeki zaferlerin temellerini atacağmı, ancak yan- lışlann da gelecek seçim dönem- lerinde karşılanna çıkacağını anlattı. HEP ile birleşmeyi olumlu bulduklannı söyleyen Karakaş, "Önemli olan sonımlu davran- maktır" dedi. Kastamonu il temsilcisi Şahap tnce örgütün başıboş ve dene- timsiz olduğunu, bu örgutten se- çim zaferi beklemenin hayalci- lik olacaiını söyledi. Karaman il temsilcisi Alaattin Işık, lnonü'nün delegelerin ku- rultay isteğine rağmen tarihi ocak ayına almasını eleştirerek "Tiizüksel haklanmızın iade edilmesini ve kurultayın toplan- masını istiyoruz" dedi. Kocaelı tl Başkanı Keramet- tin Gençtürk ise oldukça heye- canlı yaptığı konuşmasında ku- rultaya gide gide SHP'nin dokuz yılda "kurultaylar partisi" hali- ne geldiğini söyledi. Mardin ll Başkanı Ölçen, HEP ile ittifakın doğru olduğu- nu söyleyerek, "Arkadaşlar par- ümize güç kattı" dedi. Şırnak tl Başkanı Salih Ugur seçim yenil- gisinin sorumluluğunu genel başkana yüklemenin doğru ol- mayacağını bildirerek, "Vatan- daşlar Güneydoğu bölgesinde SHP'ye oy vennedi. Kürt kim- liğinin dile getirilmesi için oy verdi. SHP-HEP ittifakı Baü bölgelerinde iyi anlatılamadığı için oy kaybettik. Bu, DSP'nin de işine geldi" dedi. Samsun ll Başkanı Ersin Üs- tay da, seçimlerden hemen ön- ce kurultay yapılması nedeniy- le, erken seçimlere haarlıksız ya- kalandıklarını söyledi. Sakarya ıl temsilcisi Aydın Aydemir, ANAP'ın "Bizim Mesut" imajının tutması nede- niyle SHP'nin Karadeniz bölge- sinde oy kaybettiğini söyledi. Tekirdağ Çorlu Belediye Baş- kanı Ünal Bavsalın, SHP'de iki başhhk olmadığını söylemesi ve seçim sonucunu bir önceki ku- rultayda Deniz Baykal'm yuha- lanmasına bağlaması üzerine sa- londa tartışma çıktı. Baysal, "Samanhk yandı ama sıçanlar da yandı bu arada" deyjnce sa- londaki delegelerden biri "bu bir tahriktir" diye seskndi. Bir baş- ka delege ise, "Tnrkürdüler ona" diye karşılık vennce Inö- nu, "Müdahale etmeyin" diye- rek araya girdi. Inönü: Hesaplaşma kurultayda ANKARA (Cumhuriyet ş Bürosu) — SHP Genel |* Başkanı Erdal Inönü, , se- çim sonuçlanmn sorumlu- luğundan kaçmadığmı be- lirterek, "Sorumluluk mejdanda, hepsi- nin hesabını kurultayda vereceğiz"dedi. Inönü, dun yapılan kuçuk kurultayda konuşan delegelerden 35'inın "koalisyo- na evet", 7'sinin "hayu-"dediğini, 15'inin görüş bildirmediğini söyledi. HEP kö- kenli milletvekilleri Leyla Zana ve Ha- tip Dicle için "Onlar artık bizim parti- mizde olmayacaklardır, o arkadaşlann konuşmalan sanki başka bir çözüm is- tiyorlarmış izienimi veriyor" dedi. Seçim sonuçlanmn değerlendirilmesi amaayta düzenlenen SHP küçük kunıl- tayı Genel Başkan Erdal lnonü'nün ko- nuşmasıyla açıldı. Inönü, seçim sonuç- larına üzüldüklerini belirtikten sonra "Ama iizüntii bir partide sürekli yaşana- cak bir olay def ildir, artık o geçti. Şim- di halkımıza nasıi daha çok hizmet ve- recegiınizi düşünme konumundayız" de- di. Seçim sonuçlanmn değerlendirilme- sinin önemini belirten tnönü, partisinin seçime en iyi hazırlanan parti olduğunu vurguladı. Seçim sonuçlanmn serinkan- lıhkla incelenmesini isteyen Inönü, "Ay- nntılı incdemelerden çıkacak sonuçlara göre partiye yeni yenilikler, yeni yöntem- ler geürmek şartür. Bunlar yapılmadan 'sonuçtan şu, bu sorumludur. Onun ica- bına bakalım' demek, elbet önemli bir davranıştır" diye konuştu. Inönü sözle- rini şöyle sürdürdü: "Genel başkan olarak ben seçimlerin başansından da başansızlıgından da so- rnmlnynm. Seçim sonucunu degerlendi- rirken kişisel yaklaşunlardan uzaklaşma- mız şarttır. Daha önceden kı«iıgımn: bir kişiye seçim soncu iyi çıkmadı diye, za- ten o lüşiydi bunu >^pan diye yüklenmek kişisel bir davranıştır. Ama siyasal bir anlamı yoktur, partiyi daha iyi bir ko- numa getirmez. Küçük kurultay, seçim sonuçlanmn degerİendirilmesinin ilk adımıdır. Daha sonra bütün degerlendirmeleri bir ara- ya getirerek büyük kunıltayı 25-26 ocak- aynlan nuUetvekilleri seçim öncesinde bize geldiler. Meseleye seçim ittifakı di- ye bakmadıklaruu, bunu bizim partimize dönüş olarak algıladıklannı soylediler. Hatta kendilerine sorduk; Bizden sonra aynlacaksanız şımdiden bunu söyleyin. Biz de ne yaptığımızı bilelim" diye ko- nuştu. Inönu, bu soruya "SHP'de poli- tika yapmak istedikleri" yanıtını aldık- tan sonra işbirhği yapıldığını kaydetti. Etnik gruplann büyük partiler içinde ol- malannın yaranna inandığinı söyleyen tnönü, "Doğru yaptığımıza hiç kuşkum yok"dedi. HEP ile bir protokol yapıldı- ğını ammsatan tnönü, "Bu protokoi par- Seçimler Genel başkan olarak seçimlerin başarısından da başarısızbğından da sorumluyum. Seçim sonuçlannı değerlendirirken kişisel yaklaşımlardan ıızaklaşmamız şart. Kişisel bir anlamı yoktur. Partiyi daha iyi konuma getirmez. ta toplayacagız. Partide daha iyi bir ba- şan dönemi başlatmak için yapılması ge- rekenler tüzükte degişiklikler, önseçim konusunda daha verimli yollar uzerinde durulabilir. Tabii yönetim degişiklikleri, sorumluluk meydanda, hepsinin besabı- nı kurultayda verecegiz- Kimse sorum- luluktan kaçan olduğu izlenimine kapd- masın. Olağanüstü kurultayda yönetim için seçim de yaparak sonucu alacagız." HEP-SHP işbirliğinin seçimde olum- suz etki yaptığı gönlşleri bulunduğunu ammsatan Inönü, "Daha önce bizden tilerin birleşmesi protokolü degildi. Ük cümlesinde 'ülkenin bütunlüğunü konı- yarak demokrasi içinde çözümlere var- mada anlaştık' deniyor. Öndan sonra da seçimde hangi dağılım uygulanacak o anlatüıyor" dedi. tnönü,daha sonra HEP kökenli milletvekilleri Leyla Zana ve Ha- tip Dicle'nin yemin törenindeki davranış- lan konusunda şu değerlendirmeyi yap- tı: "Yemin töreninde çok tatsız, nzücü iki davranış şekK partimiz, genel merkez aleyhinde tepidJere yol açn. Onun için bn olayın uzerinde durmak istiyorum. Kö- kü dışanda hareketler diye bu gelişme- lerin küçümsenmesini kesin olarak yan- lış buluyorum." Bizim soyledigimiz, ülkenin bütünlügünü komyaraK demokrasi için- de çözümdür. Türkiye'de bu mümkün- dür. Kalıcı çözümlere zoria ulaşüamaz. Inönü, konuşmasınm son bölümünde koalisyon sorununa değindi. önümüz- deki dönemdeki olasılıklan, "DYP- ANAP koalisyonu, DYP-SHP ortaklıgı, DYP-RP-DSP ortaklıgı ve yeniden seçi- me gidjlmesi" olarak sıralayan Inönü, parti içı sorunlar nedeniyle bu konula- nn uzağında durmalannın mumkün ol- madığını, olağanüstü kurultayı da bu ne- denle 25-26 ocak tarihine ertelediğini kaydetti. tnönü, yeni hükümetin önü- müzdeki hafta netleşeceğine işaret ede- rek 'kendisine koalisyon teklifi yapıkna- yan bir partinin ben hazuım' demesi tu- haf oluyor. Onun için ben bu konuda görüşümü söylemiyorum. Sizlerin görüş- lerinizi duymak isterim" dedi. Inönü, 13 saat süren kurultayın kapa- nışında yaptığı konuşmada, delegelerin konuşmalanndan çıkan eğilimleri açık- ladı. Inönü'nün verdiği bilgiye göre, 35 delege koalisyon önerisini, partinin ilke- leri doğrultusunda benimserken, 7 dele- ge koalisyona girilmemesini istedi, 15 de- lege de görüş bildirmedi. 15 delege ola- ğanüstü kurultayın hemen toplanması- nı istedi, 25 delege 25-26 ocak tarihlerin- de kurultay yapılması karannı onayladı. KayseriRP Milletvekili Seyfi Şahin'eseçMği bötgeden tepki Kadın sekreterlerden milletvekiline isyantç Politika Servisi — RP Kay- seri Milletvekili Dr. Seyfi Şa- hin'in söylediği öne sürülen "Kadın sekreterler genellikle cinsel ihtiyaçlann karşdanması için çalıştınlır" sözü, ortalığı kanştırdı. Kayserüi bir grup sekreter ve kadın ortak basın toplantısı düzenleyerek RP'li Seyfi Şahin'i protesto etti ve TBMM'de grubu bulunan par- tilere de birer tepki mesajı gön- derdiler. RP'li Seyfi Şahin ise kesinlik- le böyle bir ifade kullanmadığı- m, bu sözlerin kendisine ait ol- madığını belirterek "Ben sade- ce kadın ve erkek birbirlerini mutlu etmek için fızyonomık olarak güzel yaratılnuşlardır dedim" diye konuştu. Şahin, kadınları horlayıcı, aşağılayıcı beyanda bulunmadığını söyledi. RP genel başkan yardımcılann- dan Rıza Ulucak da "Olacak şey degil. Tahminime gore yan- lış algıiamadır. Şayet soylemiş- se kesinlikk yanhşür" dedi. Kayseri'de büyük tepkilere yol acan olay şöyle gelişti: RP'nin yeni seçilen Kayseri milletvekilleri Ankara'ya gitme- den önce Mevlana'run hocası Seyyid Bnrhaneddin Türbesi'ni ziyaret ederek dua ettiler. Ziya- retten once bir grup gazeteci ile gönişen milletvekillerinden eski MÇP tl Başkam Dr. Seyfi Şa- hin, çeşitli soruları yamtladı. Basın mensuplanyla kadm - er- kek eşitliği üzerine konuşan Seyfi Şahin, "TBMM'de kadın mı yoksa erkek sekreterie mi ça- hşmak isteraniz" sorusuna ver- diği yanıt ve bu konudaki görüş- leri Kayseri'deki Cumhuriyet muhabiri Recep Bulut'un bildir- diğine göre bu gazetelerde RP'li Seyfi Şahin'in "Kadınlann sek- retertiğe pek aklı ermez. Ülke- mizde erkek kalmadı berhalde. Onun için kadın çaiıştınyorlar. Allab onlan erkekleri mutlu et- mesi içtn manevi bir güzellik ve- rerek yarattı. Kadın ince, has- Sözleriyle büyük tepki toplayan Milletvekili Seyfi Şahin (soldan ikinci), Kayseri'den Meclis'e gi ren öteki RP MilletvekiUeri Salih Kapusuz, Mustafa Dagcı ve Şaban Bayrak'la görülüyor. sil etmek üzere RP'den TBMM'ye gönderdiğimiz mil- letvekili Op. Dr. Sayın Seyfi Şa- hin'in sekreterlere yönelik görii- sas, narin bir yaratıkbr. Kadın sekreterler genellikle cinsel ihti- yaçlann karsjlanmas için calış- unlır. Biz bu gerçegi bildiğimiz için kesinükle bu tür bir duru- şünü içeren bu beyanati ibret ve- Ş a h i n ne Uiyor? buluyor ve şiddetle nan partilerle Türk Kadımm Güçlendinne Vakfı ve benzer kuruluşlara gönderdiler. mu tasvip etmeyiz" sözleri yer aldı. Bu haberlerin yayımlanma- sından sonra dün Kayseri'de bir basın toplantısı düzenleyen çok sayıda sekreter RP'li milletvekili Dr. Seyfi Şahin'i protesto eder- ken "Bu meslekten namus, şe- refi ve haysiyetiyle ekmek yiyen bir grup çalısan kadın olarak dil, din, ırk ve cinsiyet farkı gö- zetmeksizin tüm ulke insanlan- nı savunmak ve Kayseri'yi tem- rici buluyor ve kınıyoruz" dediler. Yapılan ya- 7ih acıklamada, "Bu zihniyette- ki insanlar TBMM kürsüsünden o şerefli yemini ederken bile kimbilir neler duşünmüşlerdir. Tahmin etmek zor olmasa gerek" dendi. Toplantıya katı- lan kadın sekreterler aynca Sey- fi Şahin'in sözlerini içeren gaze- te kupürlerini, TBMM Başkan- lığı'nın yam sıra başta RP ol- mak üzere Mecliste grubu bulu- RP'li Kayseri Milletvekili Dr. Seyfi Şahin ise yerel gazeteler- de yayımlanan haberleri yalan- ladı. Şahin yaptığı acıklamada "Bu sozler benim tarafımdan soylenmemiş sozlerdir. Tama- men yalandır. Şahsımı yıprat- maya yönelik harekettir. Bu ha- reket PKK hareketini örtbas et- mek, dikkatieri başka yere çek- mek içindir" dedi. Sekreterliğin onurlu bir mes- lek olduğunu söyleyen Şahin, daha önce görev yaptığı Erciyas Üniversitesi Kulak Burun Boğaz kliniğindeki ve TBMM'deki sekreterlerinin kadın olduğunu belirterek "Benim esim mimar- dır ve çalışıyor. Yani öyle çalı- şan kadınlara karşı bir tavnmız yok. Türk kadını, kadınb erkek- li tariada da çalışıyor. Ben de köylü çocnğuynm, tariada çalıştım" diye konuştu. Kendisiyle telefonla görüştü- ğümüz Seyfi Şahin, haberle il- gili gelişmeleri de şöyle anlattı: "Gazeteci arkadaşlarla seçim sonrası Kayseri'de bir yerde te- şekkur gezisi sırasında konuş- tuk. Kadın ve erkek konusu- üzerinde konuşuyorduk. Ben 'Kadın sekreterler genellikle cin- sel ihtiyaçlann karşılanması için çaiıştınlır' demedim. Ben, 'ka- dm ve erkekler birbirlerini mut- lu etmek için fızyonomik olarak güzel yaratılmışlardır' dedim. Bu toplumun ihtiyacıdır zaten. Kadınlann aldı ennezligi müm- kün degildir. Kadın ve erkegin beyin yapısı aynıdır, biçbir far- kı yoktur. Hatta pek çok kadı- nın zekfisı pek çok erkekten de fazladır. Kadınlan, horlayıcı, hakir görücü, aşağılayıcı ifade- ler kuilanamayız." Seyfi Şahin, konuyla ilgili olarak haber yayımlayan Kay- seri Haber ve Akın Günlük ga- zeteleriyle Anadolu Ajansı hak- kında dava açacağını söyledi. RP Genel Başkan Yardımcı- sı Rıza Ulucak ise Kayseri Mil- letvekili Seyfi Şahin'in sözleri- nin yanlış anlaşılmış olacağını belirterek "Olacak şey degil. Bi- zim inançlanmız, kadına bazı hususlarda erkekten daha çok deger verir. Bngünkü cemiyet maalesef kadını cinsel meta ola- rak gösteriyor. Ancak bunu bi- zim benimsememiz mumkün degildir. Eğer arkadaşnmz böyle şeyler söylemişse kesinlikle yan- lıştır. Tahminime gore bu yan- lış algıiamadır" diye konuştu. 'Kahraman istifa etti ? • Eski ANAP tzmir tl Başkam Fevzi Kahraman, partisinden istifa ettiğini acıkladı. Kahraman, düzenlediği basın toplantısında, ANAP'u görev yaptığı 7 yıl boyunca parti içi demokrasiyi savunduğunu ve dürüst politika uygulamaya çahşüğım belirtti. ANAP'ın kurulduğunda, "1980 öncesinden ders alarak kamplardan uzak oluşturulmuş, iyi bir parti" olduğunu ifade eden Kahraman, "Ama zamanla geniş yelpazelı yapısından uzaklaştığını ve demokratik çarkın işlemediğini görüyorum" dedi. Kahraman şunları söyledi: " Zaten sayın cumhurbaşkanımız da son 29 Ekim resepsiyonunda bunu bizzat ifade ettiler. MiUiyetçi düşüncede olan muhafazakâr kesımin ANAP'tan dışlanmasımn çok vahim hata olduğunu söylediler. Nerede Sayın Turgut özal'm kurduğu ANAP, nerede milletvekillerinin yarısından faziasını kaybederek iktidardan düşmüş bugünkü ANAP..." Delegeler imzalannı çekiyor • ANKARA (ANKA) — SHP'de seçimlerden alınan yenilgiden sonra olağanüstü kurultayın toplanarak yönetimin değişmesini isteyen bir kısım Baykala delege imzalannı geri çekmeye başladı. Şu ana kadar olağanüstü kurultayın toplanması için 400 imza genel merkeze noter kanalıyla ulaştınldı. Ancak bu imzalardan Tokat'tan 5, Eskişehir, Gaziantep, Konya, Adıyaman, Samsun ve tçel'den birer delegenin yine noter aracılığıyla imzalannı geri çektikleri öğrenildi. Genel Sekreter Yardımcısı Güneş Gürseler, imza çekilmelerini doğnılayarak kendilerinin bu yönde herhangi bir çalışma başlatmadıklannı, delegelerin imzalannı kendiliğinden geri çektiklerini söyledi. Kaymakamlara seminer • ANKARA (ANKA) — Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nde görev yapan kaymakamlar "Terör ve Terörle Mücadele" konusunda bilgilendirilecek. tçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre kaymakamlan terör konusunda bilgilendinnek amacıyla yapılacak 24. Dönem Kaymakamlar Semineri pazartesi günü saat 11.00'de başlayacak. Seminerin açılış konuşmasım Içişleri Bakanı Sabahattin Çakrnakoğlu yapacak. Belediye'den açıklama • tstanbnl Haber Servisi — Sanyer Belediyesi, geçtiğimiz salı günü televizyonun birinci kanahnda yayımlanan Tele- Vizyon programında yer alan "4 saatte gecekondu" yapıldığına ilişkin haberin gerçeği yansıtmadığını acıkladı. Sanyer Belediyesi Başkan Vekili Yavuz Batman imzası ile yapılan yazılı acıklamada, Istinye sırtlannda gecekondu yapıldığına ilişkin haberin abartılı biçimde görüntulendiği iddia edildi. Acıklamada daha sonra şöyle denildi: "Belediyemiz kıt olanaklarına karşın yasadışı her girişime karşı duyarlı bir biçimde önlem almakta Tele-Vizyon yayım örneğinde olduğu gibi bu tür eğüimlere karşı ödünsüz biçimde mücadele etmeyi sürdürmektedir" Silahh soygun • tstanbnl Haber Servisi — Kabataş Setüstü'nde, evsahiplerini silah zoruyla etkisiz hale getirip 8 bilezikle 3 milyon 600 bin lira gasp eden iki kişiden biri yakalandı. Dün 14.30 sıralannda Kabataş Setüstü 31/4 numaradaki eve gelen silahh iki kişi, evsahibi İzzet Belikan'ın kafasına tabanca kabzasıyla vurarak yaraladılar. Daha sonra silah zoruyla tzzet Bellikan, eşi Gönül Belikan ve oğlu Güngör Belikan'ı etkisiz hale getiren saldırganlar, evde bulunan 8 bilezik ve 3 milyon 600 bin lirayı alarak kaçmaya başladılar. Saldrrganlardan Yücel özen (26), çevrede bulunan polisler tarafından yakalandı. Diğer saldırgarun aranması sürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle