Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
BAŞKENTTEN
AHMET TAN
Enfarktüs
ANKARA — Yaşları ve el ile tutulurtukları çok farklıydı...
Biri seksen ikisindeydi, öteki altmış sekizinde.
Birinin kütüğünde "Devleti Âli Osmani" yazılıydı, ötekin-
de "Türkiye Cumhuriyeti."
Biri dünyaya gelmenizin doğal mûsebbibiydi, öteki toplum-
sal varlığınızın..
Bu yüzden birinin sevdası ötekiyle hep burun burunaydı.
Biri insandı, öteki kurum.
Ama iki göziü yüreğinizin iki gözü de ikisinin sevdasıyta
tıka basaydı.
Biri babanızdı, öteki gazeteniz.
Yoksa, "ömre bedel" Demirel'in "İstihza-ı şüyu" dediği
bu muydu?
Acaba her şeyin yürekte patlak vermesi bu yüzden miy-
di?
İki ayrı sevdanız hem aynı günde hem aynı biçımde tıka-
nıklığa uğradı.
Babanız kalbinde bir sancıyla sarsıldı.
Doktorlar, "Enfarktüs" dediler.
Gazeteniz de öyle...
Doktorlar, "İlk 24 saat çok önemli" dediler. Ve eklediler:
"Ama yine de 72 saa- ^ ^ ^ _ _ — — ^ — ^ ^ ^ ^ —
ti geçmesi gerek." Cumhuriyet, enfarktüsün
Neydi enfarktüs? jjk 2
A saatini ilk 48
A n s i k l o p e d i l e r şöy- "
K
** . . „ ' ' 7 .
le diyordu: saatını, ilk 72 saatını
"Atardamar tıkan- geride bıraktı. Ani ölüm
^ r S S Îtekleniyordu,olmad,
ğ böigede geiişir. Tansıyon duşecek, nabız
Doiaşım yetersıziiği- duracak dendi. Düşmedi,
BİİS «îîoSrS
durmadl
- Düşmeyecek de
açar. Bûyük agniar durmayacak da...
olur. Bazen tansiyon
düşmesine yol açar. Bazı vakalarda dikkatı başka noktalara
çeker. 72 saati geçtığınde tam ıstırahat ve uygun tedavıyle
iyileşme sağlanabilır."
Babanız ilk 72 saatı geçiremedh Tansiyonunun düşmesi
önlenemedi. Ve geçen yüzyılın bitiminden 9 yıl sonra atma-
ya başlayan yüreği gelecek yüzyıla dokuz yıl kala durdu.
Cumhuriyet, enfarktüsün ilk 24 saatini, ilk 48 saatini, ilk
72 saatini geride bıraktı.
Ani ölüm bekleniyordu, olmadı. Tansiyon düşecek, nabız
duracak dendi. Oüşmedi, durmadı.
Düşmeyecek de durmayacak da...
Cumhuriyet, atardamar tıkanıklığı yaşamıştı. Kan kaybet-
mişti. Doğru. Ama bu kan kaybı ölüme yol açmayacaktı.
Çünkü bünyesine yabancı cisım gırmemışti, gıremezdi.
Bünyesi çok güçlüydü. Dünyanın en sağlıklı doğumuyla
"bağımsızlık ve özgürtük" için dünyaya gelmışti. Bünyesi yeni
alyuvarlar, yenı akyuvariar yaratacak guçteydi.
Gücünü, kendisine adını veren, toplumsal ve siyasal ya-
şam ortamını yaratan devletin kurucusundan alıyordu.
Cumhuriyet yaşayacaktı.
NöTLAR
Demirel'in saa
ve Hint keçisiFARUK BİLDİRİCİ
ANKARA — SHP'Ii delege-
ler konuşmayı çok seviyor. Her
ne kadar sık kurultay yapılma-
sından yakınsalar da her fırsat-
ta uzun uzun görüşlerini
anlatmaktan farklı bir tat ah-
yorlar.
Deıiz Baykal'ın olağanüstO
kunıltay hedefıyle yola çıkma-
sından sonra Genel Başkan Er-
dal tnönfi'nUn aceleyle
toplamaya karar verdiği kUçük
kurultayda da seçim yenilgisi
üzerine saatler süren nutuklar
atıldı. Tabii, kürsüye çıkan
herkesin ilk iki cümlesinden
sonra tnönü ya da Baykal iki-
leminden hangisini savunduk-
lan ortaya çıkıyordu. Aslında
bu noktadan bakıldığında iki
taraf da yenilginin nedenlerin-
den çok, hedeflerini ortaya k o
yuyordu.
Yine de küçük kurultaydan
çıkan ana sonuçlardan birisi,
"Parti içi kavgadan bıkük"
görüşü. HEP ile yapılan seçim
ittifakının yenilginin ana nede-
ni olduğu yolundaki görüşe de-
legelerin çoğu katılmadı.
Koalisyon ortağı olma beklen-
tisinin SHP'nin hücrelerine de-
ğin sızdıjh ortaya çıktı.
Erdal Inönü, kunıltayı açış
konuşmasında, seçim yenilgisi
konusundaki görüşlerini anlat-
tı. Ama konuşmanın ağırkk
noktasını Meclis'teki yemin tö-
reninin kahramanlan Leyla Za-
na ve Hatip Dicle'nin
davranışlan, dolayısıyla Gü-
neydoğu sonınu oluşturdu.
tnönü, heyecanlı konuşması-
nın sonuna doğru elini Starl 'in
mikrofonuna çarptı. Mikro-
fon, kürsünttn hemen altında
oturan bir gazetecinin başına
duştü. Manisa temsilcisi Erdo-
ğan Yetenç'in de şiddetle tnö-
nü'yü eleştirirken önündeki su
bardağım devirmesi üzerine yi-
ne bir gazeteci ıslandı.
Gazeteciler içeride terlerken
kunıltayı izlemek üzere gelip de
Tûrk-lş Salonu'nun darbğı ne-
deniyle içeri giremeyen merakü
SHP'liler, dışanda parti yöne-
timine verip veriştirdiler. Sıkm-
tıyla beklerken kendisini
"Mesih" ve "müstakbel genel
başkan adayı" olarak ilan eden
bir zekâ özürlü vatandaşın bi-
na önündeki heyecanlı konuş-
masını da hiç bıkmadan
dinlediler.
tnönü, konuşmalan önce 10
dakikayla sınırladı. Ama bu-
nun da yeterli olmadığını gö-
rünce süreyi 5 dakikaya
indirdi. Konuşmacüann görüş-
leri salonda genellikle dikkatle
dinlendi. Dinleyiciler, kürsüde-
ki hatibin her cümlesine otur-
dukları yerden fısıltılarla
karşılık vermeyi de ihmal etme-
diler. örneğin, "sorunsnz
kurultay" isteyen bir delegeye
"Yani adaysız kurultay";
"KiUe örgötieriyle ilişkiler ye-
niden düzenlenmeli" diyen bir
delegeye de "2010 yılına kadar
düzenleriz" gibi karşılıklar ve-
rildi.
Kütahya temsilcisi Fevzi
Esendemir, lnönü'yü eleştirdiği
konuşmasında, SHP'nin De-
mirel'e koltuk değneği olma-
masını istedi ve sözlerini şöyle
bağladı:
"Sükyman Demirerin çala-
cagı sazın önünde Hindistan
keçisi bile oynamaz."
Gatiba "Hint Horozu" diye-
mediği için keçiden söz etti.
MKYK YARIN TOPLAMYOR
ANAFaJapon
modeli öııerisiANKARA (Cnmhuriyet Bn-
rosn) — ANAP Merkez Karar
ve Yönetim Kurulu, yann ye-
niden toplanarak seçim sonuç-
lannın değerlendirmesini sür-
düreoek. ANAP kuruculann-
dan Vehbi Dinçerler,
MKYK'ya ANAP'ın "Japoı
•todeli" olarak adlandınlan
ANAP'ta yapısal degişiklik
önerisini götüreceğini belirte-
rek "Japoo moddi bize akıkı,
tatarlı ve organize mohalefet
yapmaauzı saglayacak ve par-
ti daha dinamik bir yapıya
kavnsacakür" dedi.
ANAP Merkez Karar ve Yö-
netim Kurulu'nda üyeler seçim
sonuçlannı değeriendirecekler.
ANAP'ta yeniden yapılan-
ma modelleri de tartışmaya
açıldı. ANAP kuruculanndan
MKYK üyesi Vehbi Dinçerler,
Japon modelini MKYK'da
gündeme getirecek.
'Japoa modeli" önerisini
Cumhuriyet'e açıklayan Din-
çerler, modelin anahatlanm
şöyle vurguladı:
"Dört efflfenin birükte yaşa-
dıgı bir kitfe parti»: Siyasi are-
nada başka partiler içerisinde
de yer alabüecek milliyetçi,
muhafazakâr, liberal ve sosyal
demokrat çizgideki eğilimler
birbirlerini eritme eğüimine gir-
meden aynı siyasi catı altında
toplanacaklar. Bu eğilimler
ideolojik berraklık içerisinde
aynı partide politika üretebile-
cekler,
Parti agırlıklı olnşum: Siya-
set üretimi partide yapılacak.
Hükümet-parti ilişkilerinde öa-
celik partiye verilecek.
Dinçerler, oluşturulan Tü-
zük Değişikliği Komisyonu'na
da olağanüstü kongreye ilişkin
Siyasi Partiler Yasası'nda bazı
degişiklik önerileri de götürece-,
ğinisöyledi.
Kongar, kurultaylar zindri, kanalizasyon, kına ve Kürtçe nedeniyle seçimi kaybettiklerinisöyledi
\enilginin nedeni: 4 KANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosn) — SHP'nin dun Ankara-
da toplanan ve seçim sonuçlan-
nın ele almdığı küçük kurultay-
da olağanüstü kurultay HEP ile
birleşme ve koalisyon konuları
tartışüdı. Deniz Baykal'ı destek-
leyen partililerin olağanüstü ku-
rultayın hemen toplanmasını is-
tedikleri ve üç ay sonrasına er-
telediği için Genel Başkan Erdal
lnönü'yü eleştirdikleri küçuk
kumltuyda, genel merkezi des-
tekleyenler sık sık kurultay ya-
pılmasının partinin başarısızıl-
ğına neden olduğunu savundu-
lar.
Inönü'nün her ilden gelen bir
temsilciye on dakika sureyle söz
verdiği kurultayda, konuşma sı-
rası kura ile Isparta ilinden baş-
latıldı. Isparta ll Başkanı tsmet
Baş, seçim sonuçlannın SHP
için bir hezünet olduğun kaydet-
ti.
Istanbul il delegesi Emre
Kongar ise bir kamuoyu araştır-
ma kurumunun başında olduğu
için partinin seçimde aldığı so-
nucu önceden tahmin ettiğini
belirterek "bir seçim propagan-
da döneminde kazanümaz" de-
di. SHP'nin seçimlere ölü girdı-
ğini savunan Kongar şöyle ko-
nuştu:
"SHP'nin seçime neden ölü
Emre Kongar
Kengar (İstanbul): SHP;
seçimlere, 'kurultay', belediyeleri
simgeleyen 'kanalizasyon', DSP
ile ilişkileri simgeleyen 'kına' ve
'Kürtçe' diye sıraladığım
faktörler yüzünden ölü girdi.
Baş (Isparta): Seçim sonuçları
SHP için hezimet oldu. Parti içi
mücadeleyi etkilemek için iktidar
ortağı olunamaz.
Yorulmaz (İçel): Bu aşamada
kurultay istemek, partinin
koalisyon görüşmelerindeki
pazarlık gücünü azaltır. HEP ile
birleşmeden kıvanç duyduk.
Karakaş (İzmir): Parti
örgütlenrnesi yeniden gözden
geçirilmeli. HEP ile birleşmeyi
olumlu bulduk.
seçmen siri ayn gördüğü zaman
üzülüyor. Birbirinizi kotuleyin-
ce partisinden soguyor. Seçim sı-
rasında SHP, 'sosyal demokrat
sloganlannı' DYP'ye, 'parti-
teşkilat-belediye* küskünlerini
DSP'ye 'büyük kent secmenini-
de ANAP'a kapürdı. Ölü girdi-
gimiz bu secimde beş milyon oy
aldık. Seçimlere bu partinin ce-
girdigini, 'kuruîtay', belediyele- sedi girmiştir ve beş milyon oy
ri simgeleyen 'kanalizasyon', alnuşür. Hiç kimsenin, öJüsu bi-
DSP Ue Uişkileri simgeleyen le beş milyon oyalan bu partiji
'kına' ve 'Kürtçe' diye sıraladığı yok etmeye, gönuneye hakkı
'4 K' formülu ile açıklamak yoktur. Bunrya partryi gomme-
mnmkün. Partideki insanlar yö- ye degil, övmeye geldim. Teşki-
netim tartışması içinde ayn lat olarak 'az olsun ama benim
kamplarda gözükıiyorlar. Ama olsun' aşkıyla görürseniz, bu
partiyi larihin karanlıktanna go-
mersiniz."
tçel tl Başkanı Bora Yorul-
maz, partinin artık iki başı de-
ğil iki gövdeli bir görunüm aldı-
ğını, iç huzursuzluğun huzur is-
teyen seçmene güven vermediği-
ni, iç çekişmelerden huzursuz
olan seçmenin SHP'yi iktidar
yapmadığını SHP'nin HEP ile
birleşmesinden sevinç duydukla-
nnıanlattı.
tzmir tl Başkanı Turan Kara-
kaş, bugünlerde yapılacaklann
gelecek seçimlerdeki zaferlerin
temellerini atacağmı, ancak yan-
lışlann da gelecek seçim dönem-
lerinde karşılanna çıkacağını
anlattı.
HEP ile birleşmeyi olumlu
bulduklannı söyleyen Karakaş,
"Önemli olan sonımlu davran-
maktır" dedi.
Kastamonu il temsilcisi Şahap
tnce örgütün başıboş ve dene-
timsiz olduğunu, bu örgutten se-
çim zaferi beklemenin hayalci-
lik olacaiını söyledi.
Karaman il temsilcisi Alaattin
Işık, lnonü'nün delegelerin ku-
rultay isteğine rağmen tarihi
ocak ayına almasını eleştirerek
"Tiizüksel haklanmızın iade
edilmesini ve kurultayın toplan-
masını istiyoruz" dedi.
Kocaelı tl Başkanı Keramet-
tin Gençtürk ise oldukça heye-
canlı yaptığı konuşmasında ku-
rultaya gide gide SHP'nin dokuz
yılda "kurultaylar partisi" hali-
ne geldiğini söyledi.
Mardin ll Başkanı Ölçen,
HEP ile ittifakın doğru olduğu-
nu söyleyerek, "Arkadaşlar par-
ümize güç kattı" dedi. Şırnak tl
Başkanı Salih Ugur seçim yenil-
gisinin sorumluluğunu genel
başkana yüklemenin doğru ol-
mayacağını bildirerek, "Vatan-
daşlar Güneydoğu bölgesinde
SHP'ye oy vennedi. Kürt kim-
liğinin dile getirilmesi için oy
verdi. SHP-HEP ittifakı Baü
bölgelerinde iyi anlatılamadığı
için oy kaybettik. Bu, DSP'nin
de işine geldi" dedi.
Samsun ll Başkanı Ersin Üs-
tay da, seçimlerden hemen ön-
ce kurultay yapılması nedeniy-
le, erken seçimlere haarlıksız ya-
kalandıklarını söyledi.
Sakarya ıl temsilcisi Aydın
Aydemir, ANAP'ın "Bizim
Mesut" imajının tutması nede-
niyle SHP'nin Karadeniz bölge-
sinde oy kaybettiğini söyledi.
Tekirdağ Çorlu Belediye Baş-
kanı Ünal Bavsalın, SHP'de iki
başhhk olmadığını söylemesi ve
seçim sonucunu bir önceki ku-
rultayda Deniz Baykal'm yuha-
lanmasına bağlaması üzerine sa-
londa tartışma çıktı. Baysal,
"Samanhk yandı ama sıçanlar
da yandı bu arada" deyjnce sa-
londaki delegelerden biri "bu bir
tahriktir" diye seskndi. Bir baş-
ka delege ise, "Tnrkürdüler
ona" diye karşılık vennce Inö-
nu, "Müdahale etmeyin" diye-
rek araya girdi.
Inönü: Hesaplaşma kurultayda
ANKARA (Cumhuriyet
ş Bürosu) — SHP Genel
|* Başkanı Erdal Inönü, , se-
çim sonuçlanmn sorumlu-
luğundan kaçmadığmı be-
lirterek, "Sorumluluk mejdanda, hepsi-
nin hesabını kurultayda vereceğiz"dedi.
Inönü, dun yapılan kuçuk kurultayda
konuşan delegelerden 35'inın "koalisyo-
na evet", 7'sinin "hayu-"dediğini, 15'inin
görüş bildirmediğini söyledi. HEP kö-
kenli milletvekilleri Leyla Zana ve Ha-
tip Dicle için "Onlar artık bizim parti-
mizde olmayacaklardır, o arkadaşlann
konuşmalan sanki başka bir çözüm is-
tiyorlarmış izienimi veriyor" dedi.
Seçim sonuçlanmn değerlendirilmesi
amaayta düzenlenen SHP küçük kunıl-
tayı Genel Başkan Erdal lnonü'nün ko-
nuşmasıyla açıldı. Inönü, seçim sonuç-
larına üzüldüklerini belirtikten sonra
"Ama iizüntii bir partide sürekli yaşana-
cak bir olay def ildir, artık o geçti. Şim-
di halkımıza nasıi daha çok hizmet ve-
recegiınizi düşünme konumundayız" de-
di. Seçim sonuçlanmn değerlendirilme-
sinin önemini belirten tnönü, partisinin
seçime en iyi hazırlanan parti olduğunu
vurguladı. Seçim sonuçlanmn serinkan-
lıhkla incelenmesini isteyen Inönü, "Ay-
nntılı incdemelerden çıkacak sonuçlara
göre partiye yeni yenilikler, yeni yöntem-
ler geürmek şartür. Bunlar yapılmadan
'sonuçtan şu, bu sorumludur. Onun ica-
bına bakalım' demek, elbet önemli bir
davranıştır" diye konuştu. Inönü sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Genel başkan olarak ben seçimlerin
başansından da başansızlıgından da so-
rnmlnynm. Seçim sonucunu degerlendi-
rirken kişisel yaklaşunlardan uzaklaşma-
mız şarttır. Daha önceden kı«iıgımn: bir
kişiye seçim soncu iyi çıkmadı diye, za-
ten o lüşiydi bunu >^pan diye yüklenmek
kişisel bir davranıştır. Ama siyasal bir
anlamı yoktur, partiyi daha iyi bir ko-
numa getirmez.
Küçük kurultay, seçim sonuçlanmn
degerİendirilmesinin ilk adımıdır. Daha
sonra bütün degerlendirmeleri bir ara-
ya getirerek büyük kunıltayı 25-26 ocak-
aynlan nuUetvekilleri seçim öncesinde
bize geldiler. Meseleye seçim ittifakı di-
ye bakmadıklaruu, bunu bizim partimize
dönüş olarak algıladıklannı soylediler.
Hatta kendilerine sorduk; Bizden sonra
aynlacaksanız şımdiden bunu söyleyin.
Biz de ne yaptığımızı bilelim" diye ko-
nuştu. Inönu, bu soruya "SHP'de poli-
tika yapmak istedikleri" yanıtını aldık-
tan sonra işbirhği yapıldığını kaydetti.
Etnik gruplann büyük partiler içinde ol-
malannın yaranna inandığinı söyleyen
tnönü, "Doğru yaptığımıza hiç kuşkum
yok"dedi. HEP ile bir protokol yapıldı-
ğını ammsatan tnönü, "Bu protokoi par-
Seçimler Genel başkan olarak seçimlerin başarısından da
başarısızbğından da sorumluyum. Seçim sonuçlannı
değerlendirirken kişisel yaklaşımlardan ıızaklaşmamız şart.
Kişisel bir anlamı yoktur. Partiyi daha iyi konuma getirmez.
ta toplayacagız. Partide daha iyi bir ba-
şan dönemi başlatmak için yapılması ge-
rekenler tüzükte degişiklikler, önseçim
konusunda daha verimli yollar uzerinde
durulabilir. Tabii yönetim degişiklikleri,
sorumluluk meydanda, hepsinin besabı-
nı kurultayda verecegiz- Kimse sorum-
luluktan kaçan olduğu izlenimine kapd-
masın. Olağanüstü kurultayda yönetim
için seçim de yaparak sonucu alacagız."
HEP-SHP işbirliğinin seçimde olum-
suz etki yaptığı gönlşleri bulunduğunu
ammsatan Inönü, "Daha önce bizden
tilerin birleşmesi protokolü degildi. Ük
cümlesinde 'ülkenin bütunlüğunü konı-
yarak demokrasi içinde çözümlere var-
mada anlaştık' deniyor. Öndan sonra da
seçimde hangi dağılım uygulanacak o
anlatüıyor" dedi. tnönü,daha sonra HEP
kökenli milletvekilleri Leyla Zana ve Ha-
tip Dicle'nin yemin törenindeki davranış-
lan konusunda şu değerlendirmeyi yap-
tı:
"Yemin töreninde çok tatsız, nzücü iki
davranış şekK partimiz, genel merkez
aleyhinde tepidJere yol açn. Onun için bn
olayın uzerinde durmak istiyorum. Kö-
kü dışanda hareketler diye bu gelişme-
lerin küçümsenmesini kesin olarak yan-
lış buluyorum."
Bizim soyledigimiz, ülkenin
bütünlügünü komyaraK demokrasi için-
de çözümdür. Türkiye'de bu mümkün-
dür. Kalıcı çözümlere zoria ulaşüamaz.
Inönü, konuşmasınm son bölümünde
koalisyon sorununa değindi. önümüz-
deki dönemdeki olasılıklan, "DYP-
ANAP koalisyonu, DYP-SHP ortaklıgı,
DYP-RP-DSP ortaklıgı ve yeniden seçi-
me gidjlmesi" olarak sıralayan Inönü,
parti içı sorunlar nedeniyle bu konula-
nn uzağında durmalannın mumkün ol-
madığını, olağanüstü kurultayı da bu ne-
denle 25-26 ocak tarihine ertelediğini
kaydetti. tnönü, yeni hükümetin önü-
müzdeki hafta netleşeceğine işaret ede-
rek 'kendisine koalisyon teklifi yapıkna-
yan bir partinin ben hazuım' demesi tu-
haf oluyor. Onun için ben bu konuda
görüşümü söylemiyorum. Sizlerin görüş-
lerinizi duymak isterim" dedi.
Inönü, 13 saat süren kurultayın kapa-
nışında yaptığı konuşmada, delegelerin
konuşmalanndan çıkan eğilimleri açık-
ladı. Inönü'nün verdiği bilgiye göre, 35
delege koalisyon önerisini, partinin ilke-
leri doğrultusunda benimserken, 7 dele-
ge koalisyona girilmemesini istedi, 15 de-
lege de görüş bildirmedi. 15 delege ola-
ğanüstü kurultayın hemen toplanması-
nı istedi, 25 delege 25-26 ocak tarihlerin-
de kurultay yapılması karannı onayladı.
KayseriRP Milletvekili Seyfi Şahin'eseçMği bötgeden tepki
Kadın sekreterlerden milletvekiline isyantç Politika Servisi — RP Kay-
seri Milletvekili Dr. Seyfi Şa-
hin'in söylediği öne sürülen
"Kadın sekreterler genellikle
cinsel ihtiyaçlann karşdanması
için çalıştınlır" sözü, ortalığı
kanştırdı. Kayserüi bir grup
sekreter ve kadın ortak basın
toplantısı düzenleyerek RP'li
Seyfi Şahin'i protesto etti ve
TBMM'de grubu bulunan par-
tilere de birer tepki mesajı gön-
derdiler.
RP'li Seyfi Şahin ise kesinlik-
le böyle bir ifade kullanmadığı-
m, bu sözlerin kendisine ait ol-
madığını belirterek "Ben sade-
ce kadın ve erkek birbirlerini
mutlu etmek için fızyonomık
olarak güzel yaratılnuşlardır
dedim" diye konuştu. Şahin,
kadınları horlayıcı, aşağılayıcı
beyanda bulunmadığını söyledi.
RP genel başkan yardımcılann-
dan Rıza Ulucak da "Olacak
şey degil. Tahminime gore yan-
lış algıiamadır. Şayet soylemiş-
se kesinlikk yanhşür" dedi.
Kayseri'de büyük tepkilere
yol acan olay şöyle gelişti:
RP'nin yeni seçilen Kayseri
milletvekilleri Ankara'ya gitme-
den önce Mevlana'run hocası
Seyyid Bnrhaneddin Türbesi'ni
ziyaret ederek dua ettiler. Ziya-
retten once bir grup gazeteci ile
gönişen milletvekillerinden eski
MÇP tl Başkam Dr. Seyfi Şa-
hin, çeşitli soruları yamtladı.
Basın mensuplanyla kadm - er-
kek eşitliği üzerine konuşan
Seyfi Şahin, "TBMM'de kadın
mı yoksa erkek sekreterie mi ça-
hşmak isteraniz" sorusuna ver-
diği yanıt ve bu konudaki görüş-
leri Kayseri'deki Cumhuriyet
muhabiri Recep Bulut'un bildir-
diğine göre bu gazetelerde RP'li
Seyfi Şahin'in "Kadınlann sek-
retertiğe pek aklı ermez. Ülke-
mizde erkek kalmadı berhalde.
Onun için kadın çaiıştınyorlar.
Allab onlan erkekleri mutlu et-
mesi içtn manevi bir güzellik ve-
rerek yarattı. Kadın ince, has-
Sözleriyle büyük tepki toplayan Milletvekili Seyfi Şahin (soldan ikinci), Kayseri'den Meclis'e gi
ren öteki RP MilletvekiUeri Salih Kapusuz, Mustafa Dagcı ve Şaban Bayrak'la görülüyor.
sil etmek üzere RP'den
TBMM'ye gönderdiğimiz mil-
letvekili Op. Dr. Sayın Seyfi Şa-
hin'in sekreterlere yönelik görii-
sas, narin bir yaratıkbr. Kadın
sekreterler genellikle cinsel ihti-
yaçlann karsjlanmas için calış-
unlır. Biz bu gerçegi bildiğimiz
için kesinükle bu tür bir duru- şünü içeren bu beyanati ibret ve- Ş a h i n ne Uiyor?
buluyor ve şiddetle
nan partilerle Türk Kadımm
Güçlendinne Vakfı ve benzer
kuruluşlara gönderdiler.
mu tasvip etmeyiz" sözleri yer
aldı.
Bu haberlerin yayımlanma-
sından sonra dün Kayseri'de bir
basın toplantısı düzenleyen çok
sayıda sekreter RP'li milletvekili
Dr. Seyfi Şahin'i protesto eder-
ken "Bu meslekten namus, şe-
refi ve haysiyetiyle ekmek yiyen
bir grup çalısan kadın olarak
dil, din, ırk ve cinsiyet farkı gö-
zetmeksizin tüm ulke insanlan-
nı savunmak ve Kayseri'yi tem-
rici buluyor ve
kınıyoruz" dediler. Yapılan ya-
7ih acıklamada, "Bu zihniyette-
ki insanlar TBMM kürsüsünden
o şerefli yemini ederken bile
kimbilir neler duşünmüşlerdir.
Tahmin etmek zor olmasa
gerek" dendi. Toplantıya katı-
lan kadın sekreterler aynca Sey-
fi Şahin'in sözlerini içeren gaze-
te kupürlerini, TBMM Başkan-
lığı'nın yam sıra başta RP ol-
mak üzere Mecliste grubu bulu-
RP'li Kayseri Milletvekili Dr.
Seyfi Şahin ise yerel gazeteler-
de yayımlanan haberleri yalan-
ladı. Şahin yaptığı acıklamada
"Bu sozler benim tarafımdan
soylenmemiş sozlerdir. Tama-
men yalandır. Şahsımı yıprat-
maya yönelik harekettir. Bu ha-
reket PKK hareketini örtbas et-
mek, dikkatieri başka yere çek-
mek içindir" dedi.
Sekreterliğin onurlu bir mes-
lek olduğunu söyleyen Şahin,
daha önce görev yaptığı Erciyas
Üniversitesi Kulak Burun Boğaz
kliniğindeki ve TBMM'deki
sekreterlerinin kadın olduğunu
belirterek "Benim esim mimar-
dır ve çalışıyor. Yani öyle çalı-
şan kadınlara karşı bir tavnmız
yok. Türk kadını, kadınb erkek-
li tariada da çalışıyor. Ben de
köylü çocnğuynm, tariada
çalıştım" diye konuştu.
Kendisiyle telefonla görüştü-
ğümüz Seyfi Şahin, haberle il-
gili gelişmeleri de şöyle anlattı:
"Gazeteci arkadaşlarla seçim
sonrası Kayseri'de bir yerde te-
şekkur gezisi sırasında konuş-
tuk. Kadın ve erkek konusu-
üzerinde konuşuyorduk. Ben
'Kadın sekreterler genellikle cin-
sel ihtiyaçlann karşılanması için
çaiıştınlır' demedim. Ben, 'ka-
dm ve erkekler birbirlerini mut-
lu etmek için fızyonomik olarak
güzel yaratılmışlardır' dedim.
Bu toplumun ihtiyacıdır zaten.
Kadınlann aldı ennezligi müm-
kün degildir. Kadın ve erkegin
beyin yapısı aynıdır, biçbir far-
kı yoktur. Hatta pek çok kadı-
nın zekfisı pek çok erkekten de
fazladır. Kadınlan, horlayıcı,
hakir görücü, aşağılayıcı ifade-
ler kuilanamayız."
Seyfi Şahin, konuyla ilgili
olarak haber yayımlayan Kay-
seri Haber ve Akın Günlük ga-
zeteleriyle Anadolu Ajansı hak-
kında dava açacağını söyledi.
RP Genel Başkan Yardımcı-
sı Rıza Ulucak ise Kayseri Mil-
letvekili Seyfi Şahin'in sözleri-
nin yanlış anlaşılmış olacağını
belirterek "Olacak şey degil. Bi-
zim inançlanmız, kadına bazı
hususlarda erkekten daha çok
deger verir. Bngünkü cemiyet
maalesef kadını cinsel meta ola-
rak gösteriyor. Ancak bunu bi-
zim benimsememiz mumkün
degildir. Eğer arkadaşnmz böyle
şeyler söylemişse kesinlikle yan-
lıştır. Tahminime gore bu yan-
lış algıiamadır" diye konuştu.
'Kahraman
istifa etti
?
• Eski ANAP tzmir tl
Başkam Fevzi Kahraman,
partisinden istifa ettiğini
acıkladı. Kahraman,
düzenlediği basın
toplantısında, ANAP'u
görev yaptığı 7 yıl boyunca
parti içi demokrasiyi
savunduğunu ve dürüst
politika uygulamaya
çahşüğım belirtti. ANAP'ın
kurulduğunda, "1980
öncesinden ders alarak
kamplardan uzak
oluşturulmuş, iyi bir parti"
olduğunu ifade eden
Kahraman, "Ama zamanla
geniş yelpazelı yapısından
uzaklaştığını ve demokratik
çarkın işlemediğini
görüyorum" dedi.
Kahraman şunları söyledi:
" Zaten sayın
cumhurbaşkanımız da son
29 Ekim resepsiyonunda
bunu bizzat ifade ettiler.
MiUiyetçi düşüncede olan
muhafazakâr kesımin
ANAP'tan dışlanmasımn
çok vahim hata olduğunu
söylediler. Nerede Sayın
Turgut özal'm kurduğu
ANAP, nerede
milletvekillerinin yarısından
faziasını kaybederek
iktidardan düşmüş bugünkü
ANAP..."
Delegeler
imzalannı
çekiyor
• ANKARA (ANKA) —
SHP'de seçimlerden alınan
yenilgiden sonra olağanüstü
kurultayın toplanarak
yönetimin değişmesini
isteyen bir kısım Baykala
delege imzalannı geri
çekmeye başladı. Şu ana
kadar olağanüstü
kurultayın toplanması için
400 imza genel merkeze
noter kanalıyla ulaştınldı.
Ancak bu imzalardan
Tokat'tan 5, Eskişehir,
Gaziantep, Konya,
Adıyaman, Samsun ve
tçel'den birer delegenin yine
noter aracılığıyla imzalannı
geri çektikleri öğrenildi.
Genel Sekreter Yardımcısı
Güneş Gürseler, imza
çekilmelerini doğnılayarak
kendilerinin bu yönde
herhangi bir çalışma
başlatmadıklannı,
delegelerin imzalannı
kendiliğinden geri
çektiklerini söyledi.
Kaymakamlara
seminer
• ANKARA (ANKA) —
Doğu ve Güneydoğu
Bölgesi'nde görev yapan
kaymakamlar "Terör ve
Terörle Mücadele"
konusunda bilgilendirilecek.
tçişleri Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamaya göre
kaymakamlan terör
konusunda bilgilendinnek
amacıyla yapılacak 24.
Dönem Kaymakamlar
Semineri pazartesi günü
saat 11.00'de başlayacak.
Seminerin açılış
konuşmasım Içişleri Bakanı
Sabahattin Çakrnakoğlu
yapacak.
Belediye'den
açıklama
• tstanbnl Haber Servisi
— Sanyer Belediyesi,
geçtiğimiz salı günü
televizyonun birinci
kanahnda yayımlanan Tele-
Vizyon programında yer
alan "4 saatte gecekondu"
yapıldığına ilişkin haberin
gerçeği yansıtmadığını
acıkladı. Sanyer Belediyesi
Başkan Vekili Yavuz
Batman imzası ile yapılan
yazılı acıklamada, Istinye
sırtlannda gecekondu
yapıldığına ilişkin haberin
abartılı biçimde
görüntulendiği iddia edildi.
Acıklamada daha sonra
şöyle denildi: "Belediyemiz
kıt olanaklarına karşın
yasadışı her girişime karşı
duyarlı bir biçimde önlem
almakta Tele-Vizyon yayım
örneğinde olduğu gibi bu
tür eğüimlere karşı ödünsüz
biçimde mücadele etmeyi
sürdürmektedir"
Silahh soygun
• tstanbnl Haber Servisi
— Kabataş Setüstü'nde,
evsahiplerini silah zoruyla
etkisiz hale getirip 8
bilezikle 3 milyon 600 bin
lira gasp eden iki kişiden
biri yakalandı. Dün 14.30
sıralannda Kabataş Setüstü
31/4 numaradaki eve gelen
silahh iki kişi, evsahibi
İzzet Belikan'ın kafasına
tabanca kabzasıyla vurarak
yaraladılar. Daha sonra
silah zoruyla tzzet Bellikan,
eşi Gönül Belikan ve oğlu
Güngör Belikan'ı etkisiz
hale getiren saldırganlar,
evde bulunan 8 bilezik ve 3
milyon 600 bin lirayı alarak
kaçmaya başladılar.
Saldrrganlardan Yücel özen
(26), çevrede bulunan
polisler tarafından
yakalandı. Diğer saldırgarun
aranması sürüyor.