25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 HALUKŞAHİN Nereden Baslı Perşembe günü gerçekleşen Ozal-Demirel buluşmasının mizahçılar ve karikatüristler için biçilmiş kaftan olduğu orta- da. İki ûnlü politikacı, ıkı eski dost, iki bilenmiş düşman, iki rakip... Sandıktan çıkan sonucun zorlamasıyla üstlendikleri roller gereği, "zoraki" bir araya geliyoriar. Biri (ötekince "ma- alesef") hâlâ cumhurbaşkanı, ötekı (birincıce "maalesef") se- çimde en fazla oyu almış olan partınin lideri. Siyasal 'leamül" onları karşı karşıya oturup konuşmak durumunda bırakıyor. Gırgır potansıyelinı bır düşünün! Acaba ilişkı tazelerken bir- birlenne nasıl davranacaklar? Hangı rol üstün çıkacak? İki eskı dost mu, iki bilenmiş düşman mı, yoksa siyasal sıfatlar- la betımlenen rol mu? Özal, Demırel'e: "Hoşgeldın abı"mi diyecek? Demırel Özal'a: "Ne haber müsteşar" diye mi yanıt verecek? El sıkışacaklar mı? (Hem de üç kez sıkıştılar) Öpüşecek- ter mi? (Opüşmediler) Kavga edecekler mi? (Demirel "o se- viyeye gelmiş insanların saç saça baş başa" olamayacakla- nnı söyiedi.) Halvet olduklannda Demirel'in ilk cümlesi ne olacak? Ba- zı gazetelerimizın öne sürdükleri gibi: "Nerede galmıştık" mı? • * • Bence hayır. Sanırım ilkcümle "Nereden başlıyoruz?" ol- muştur. "Nerede kalmıştık" sorusu, bir öc alma lezzeti taşımakla birlıkte, o zamandan _ ^ _ _ ^ _ _ - ^ _ - ^ _ _ _ _ Dünya değrşirken tüm nirengi noktalan Yerm pen oynarken siz değİŞIVeZSenİZ çağınızın gerçekliği, ISKeieuen aynimlŞ D\T vapur Çİbİ kl yamnudan. da taşıyor. ^ tarlhininbŞkıde en hızi. dönüşum ve değişimlerinin ger- çekleştiği bir on yılın ertesınde bir araya 1991 •• dünya çok değişti. Tüm nirengi noktalan yerinden kaydı Insanlık, 20. yüzyılı ge- ride bırakarak 21. yüzyılın çekım gucüne kendisıni kaptırdı. 1980'dekı dünyanın yerinde yeller esıyor. O dönemde tüm siyasal hesapların ana eksenini oluştu- ran iki kutupluluk artık yok Amerika ile Rusya birçok konu- da birlıkte hareket ediyorlar. Düşünün ki Demirel ile Özal'ın hâlâ aynı takımda oldukla- rı 1980 yılında Sovyetler Bırlığı'nde Brejnev iktıdardaydı. Za- manı durdurmaya çalışan Sovyet gerontokrasisınin öteki üye- leri, bu arada Andropov ile Çernenko, sıranın kendilerine get- mesini beklıyorlardı. Sovyet Imparatorluğu'nun çözülmesi ko- nusunda en iyimser tahmınler bile 21. yüzyılın ortalarına ka- dar uzanıyordu. Reagan-Thatcher ıkilisi, Friedman tipi actmasız ama bol acılı kapıtalızm uygulamasının cakasını satmaktaydı. Avrupa butünleşmesı daha başlangıç aşamalarındaydı. Üçüncü Dünya hâlâ uluslararası düzeyde siyasal bir güç sayılıyordu. Iran-lrak savaşı yenı başlamıştı. Koktendıncı İslamcı akımlar İran'da kazandıkları zaferın keskın radıkalızmı içındeydiler. Türkiye hem ABD hem de Avrupa için vazgeçilmez ülkey- di. Evet, 1980'de aynı takımın elemanları olan Demirel ile Özal'ı çevreleyen olgular bunlardı. Söyter misinız, 1991'de yeniden bır araya geldiklerinde burv lardan hangileri kaldı? • • • 1980 yılında, 12 Eylül darbesinden başlayarak özal ile De- iDirel'in yoilan ayrıldı. Demirel Zincırbozan'larda demokrası- nı'n erdemleri konusunda zorunlu düşunmeve itilirken, özal ülke yönettmının gemlerini ele geçırdi. Demirel, eski stil sanayileşmeye öncelık veren ve bu ara- da köylüy_ü ihmal etmeyen polıtikaların savunuculuğunu ya- parken, Ozal kentlı "yuppie alafrangalığı"nın (Deyim Attılâ llhan'a aıttır) oncülüğunü yaptı ve önce bırbırınden farklı dört eğilimden oluşan partisine toplumsal bir taban oluşturdu. De- mirel daha yeriı, kendi yağıyla kavrulan, otarşık ekonomı po- litikalarını savunurken, Ozal tercihini dünya ekonomisi ile tam bütünleşme yönünde kullandı. Bu tercıhin olumlu ve olumsuz sonuçlannı yaşıyoruz. Özetle 11 yıl sonra yeniden bir araya geldiklerinde kaldık- ları yerden başlayan iki siyasetçi yok karşımızda. Kaldıkları yer yok artık çünkü, yeni yerler ve okJukça yenilenmiş politı- kacılar var. • • • Aslında insanlar hiçbir zaman kaldıkları yerden başlaya- mazlar. Edebiyat, gerıde kalmış zamana dönülebileceği san- nsıyla tükenen kişilerin öyküleriyle doludur. Dünya degişirken tüm nirengi noktaları yerinden oynarken siz değışmezseniz çağınızın gerçekliği, iskeleden aynlmış bır vapur gibı uzaklaşır yanınızdan. Siz, vapur hâlâ iskeledeymış gibi davranabilirsiniz elbet- te; ama komık hatta acınası olmak pahasına. Don Kişot tas- tamam böyle birı değıl mıdir? Ortaköy Kültür Merkezi 158 69 87 U ZLA S MAHALİL ERGÜN • BERHAN ŞİMŞEK NUR SÜRER YÖnOGUZHANTERCAN Muzik ZUIFU LIVANELI O r t a k ö y O K M 0 5 B 6 9 t 7 ) • •yj-ıssr.-ıs*--?cv 15 KMIITldan ıtibaren: Kartal HASAN ALİ YUCEL K.M-de Yönetim ve BaşkanlarKurulu genel kurul tarihlerini belirlemek üzere bir araya geld DISK'te yeniden yapılanmaDtSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk yaptığı konuşmada, DlSK ve DİSK'in sendikal yaklaşımının damgasını yeniden basacağını belirterek "1%7'nin kuruluş geleneğini yaşatan, 1980 öncesini değerlendiren, gerekli dersleri çıkaran, yeni koşullara uygun mücadeleci bir anlayışı savunan bir DİSK yeniden milyonlann umudu olacaktır" dedi. ts-Sendika Serrisi — DtSK Yönetim ve Başkanlar Kurulu, tüzük değişiklikleri ile olağanüs- tü ve olağan genel kurul tarih- lerini belirlemek üzere dün top- landı. DtSK ve bağh 30 sendi- ka 5.5 ayhk bir süre içinde ola- ğanüstü tüzük kongrelerini ya- parak yeni tüzük hükümlerine göre olağan kongrelerini ve or- gan secimlerini tamamlayacak- lar. DİSK Genel Başkanı Ab- dullah Baştürk, 1990'h yıllann sendikal yaşamına DlSK ve DİSK'in sendikal yaklaşımının damgasını yeniden basacağını belirtti. Baştürk, "1967nin ku- ruluş geleneğini yaşatan, 1980 öncesini degerlendiren, gerekli dersleri çıkaran, yeni koşullara uygun mücadeleci bir anlayışı savunan bir DİSK yeniden mil- yonlann umndu olacaktır" di- ye konuştu. DlSK Yönetim ve Başkanlar ORGAN SEÇtMLERİ YAPILACAK — DtSK ve bağlı 30 sendikası 5.5 aylık bir süre içinde olaganüstü tüzük kongrelerini yaparak yeni tüzük hükümlerine göre olağan kongrelerinde organ secimlerini tamamlayacaklar. (Fotograf: DENtZ TOPALOĞLU) Kurulu dün Merter'de kurulu genel merkez binasında tüzük çalışmalannı tamamlamak ve genel kurul tarihlerini belirle- mek üzere toplandı. DlSK Ge- nel Başkanı Abdullah Baştürk, toplantı öncesinde yaptığı ko- nuşmada, DİSK'in tuzuk ve ör- gutsel yapısını yeniden belirler- ken temel hak ve özgürlükler ve demokrasi konusundaki müca- delesini geçmişte olduğu gibi sürdureceğinı vurguladı. Baş- türk, başta 1982 Anayasası ol- mak üzere seçme, seçilme, ör- gütlenme, düşünce ve ifade öz- gürlüğünü kısıtlayan birçok ya- sa ve kararnamenin vürurlükten kaldınlması ve demokrasinin çağdaş anlamıyla kurulması için mücadele vereceklerini söyledi. Baştürk, DtSK örgütlerinin iç işleyişlerinde demokratik ilkele- re bağlı kalacağını belirtti. Abdullah Baştürk, önlerinde çözıim bekleyen sımfsal ve de- mokratik görevler bulunduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: "Türkiye isçi sınıfının sendikal hak ve ozgnrluklerden yoksun bırakıldıgı 11 yıllık süreç içinde faiz, kira ve rantlar hızla artar- ken, ücretler gerikntis, ücretle- rin üretim içindeki payı ytizde 9'a kadar düşmostür. Kaybedi- lenlerin bngttn mevcnt sendikal anlayış ve knınlnslaıia yeniden kazanıtanası mümkün defildir. Soo 10 yilda, özeilikle de son iki yılda dunyada ve Türkiye'de ya- şanan gelişmeJer, yeni koşollar DtSK'i dünden daha çok flıtiyaç yapmışar. 1990'h yıllann sendi- kal yaşamına DİSK ve DİSK'in sendikal yaklaşınu damgasını yeniden vuracaktır." Konuşmasmda, DİSK'in mal varhğı konusunda Anayasa Mahkemesi'nden hâlâ bir karar çıkmadığına da değinen Baş- türk, DISK'in mal varhğımn gasp edilmek istenmesinin ana- yasal, sendikal haklara, ILO il- kelerine ve mülkiyet hakkına aykın olduğunu belirterek şöy- le devam etti: "Gercek hak sahibi olan üye işçilerin aidatlanyla oluşmuş sendikal mal varlığının, ulusal ve nlnslararası hnknka aykın yöntenüerle gasp edilmeye çalı- şılmaa hokuk ve demokrasi adı- na ntanılacak bir davranışür. DİSK'in mesrutiyetini tnm yet- kflOer yeniden bdgefemisken ya- sadışı ambargoya yapılaa itira- ztn Anayasa Mahkemesi'nde aylanhr bekletflmesinin anlamı- nı Anayasa Mahkemea'nin öye- lerine sormak gerekir." Abdul- lah Baştürk, ülkemizin yeni bir hükümet kuruluş deneyine tamk olacağını belirterek DYP ve SHP'niri kuracağı bir koalisyo- nu siyasi çözüm olarak destek- leyeceklerini tekrarladı. Abdullah Baştürk, Askeri Yargıtay 3. Dairesi'nin DtSK'- ın beraatine ve örgütlerinin açıl- masına Uişkin 16 Temmuz 1991 tarıhli karanndan sonra tstan- bui Sıkıyönetim Mahkemesi, ts- tanbul ve Bakırköy iş mahke- melerinin örgutlenme, sendikal görev ve genel kurullannı yap- malarına ilişkin kararlanyla sendikal çalışmalara yeniden başladıklannı anlattı. Çalışma ve Sosyal Guvenlık Bakanhğı'- nuı 6 Kasım 1991 tarihli yazası uyarmca da 5.5 ayhk süre için- de olağanüstü tüzük kongrele- rini ve daha sonra da olağan kongrelerini yapmalan gerekti- ğini belirtti. 1980 öncesinde uygulamada olan 274 sayılı Sendikalar Kanu- nu'na göre örgütlenmiş olan DtSK ve bağlı sendikaları 1983'te yürürlüğe giren 2821 sa- yıh Sendikalar Kanunu'na göre tuzüklerine yenileyecekler. Dün gerçekleştirüen başkanlar ve yö- netim kurulu toplantısında, tü- zük değişikliği tamamlanarak tüzük değişikliklerinin kabul edileceği olağanüstü genel kurul ve yeni tüzük uyannca yapüa- cak organ seçimlerinin gerçek- leştirileceği genel kurul tarihle- ri saptanmaya çalışıldı. Tütuklu ve hükümlüyakınlan,olaya duyarlılıkgösterilmesi için imza kampanyası başlattı TuAvukatlar, Eskişehir Cezaevi'nde sivil polislerin dolaştığını ve işkencelerin büyük olasıhkla bu kişiler tarafından gerçekleştirildiğini belirttiler. Haber Merkezi — Eskişehir özel Tıp Cezaevi'nde müvekkil- leriyle göruşen avukatlar Ulutan Gün ve Several Demir, cezaevi- ne sevk edilen tüm siyasi tutuk- luların yaralı, haber alınabilen- lerin ise durumlanrun ciddi ol- duğunu öne sürdüler. Istanbul'da bir grup tutuklu ve hükümlü yakını "Eskişehir tabutluklaruıda oHım otmadan" duyarlılık gösterilmesini isteye- rek imza kampanyası başlattılar. Avukatlar Ulutan Gün ve Se- veral Demir, dün Eskişehir özel Tip Cezaevi'nde müvekkillen Teslim Koç, Fethi Özün, Fevzi Işık, Hüseyin TaÜıdil, Feridnn Yılmaz, Hnlnsi Kulak, Yalcın özcan, Levent Akfiırkoglu ve gazeteci Deniz Teztel ile görüş- tüler. Avukatlar yaptıklan yazıh açıklamada, tstanbul'dan sevk edilen Levent Aktürkoglu'nun sevk öncesi sağhklı olduğunu, ancak Eskişehir'de yapılan gö- rüşmede yan çıplak bir durum- da ve yürüyemeyecek halde ol- duğunu öne sürdüler. Avukatlar, görüşme yapılan diğer tutuklu ve hükümlülerin de işkenceye maruz kaldığının kendileri tara- fından tespit edildiğini, belli ra- hatsızhkları bulunan birçok tu- tuklu ve hükümlünün durumlan konusunda bilgi edinemedikle- rini açıkladılar Avukatlar, Eskişehir Cezae- vi'nde sivil polislerin sürekli ge- a İşkence' savı ^B^BBMB^n^n^n^nB^n^n^nMM^n^n^n^n^n^n^n^n^n^n^n^nı^nı^n^n^n^n^n^n^n^n^nn^n^n^n^n^n^BiMB^BBB^i^pep^^n^n^^B^n^n^n^n^n^n^ı^ı^n^Brnp»^ «JH^n^n^B^B^a^naiHBiHHHB^^HBHHH^n^HH^B^H Itatnklu aileleri ve avukatlar, Eskişehir cezaevinde işkence yapüdıgını açıkladılar ve imza kampanyası başiattdar. zindiğini ifade ederek "büyük ihtimalle" tutuklu ve hükümlü- lere yapılan işkencelerin bunlar tarafından gerçekleştirildiğini anlattılar. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Uğur tbrahim Hakkı- oglu'nun "Avukadar işkence id- dialaruu ispat ederlerse ben de görevimden istifa edecegJm" şeklindeki açıklaması başsava- ya hatırlatıldı. "Basın mensup- lanyla birlikte cezaevine girile- rek isimleri verilen tutuklu ya da hükümlülerle görüşme yapü- ması" önerildi. Bu arada 7 kasım günü Sağ- malcılar Cezaevi'nden tahliye olan Serdar Kordu ve Aziz Öz- kan'ın sevkjyatla cezaevlenndeki uygulamalan protesto amacıyla yaptığı açhk grevi sürüyor. Kor- du ve özkan, açlık grevlerini ya- nn Ankara'da açlık grevi yap- makta olan tutuklu ve hüküm- lü aileleri ile birlikte noktalaya- caklarını bildirdi. tstanbul Haber Servisimizin büdirdiğine göre Eskişehir'e sevk edilen tutuklu ve hükümlülerin anne, baba ve yakınlanndan oluşan bir grup da kamuoyunun "Eskişehir tabntluklarında ölüm olmadan" duyarhlık gös- termesini istediler. tmzaya açük- lan açıklamayı okuyan tutuklu ve hükumlu anneleri, "lnsan Haldan Bakanlıgı'nı Eskişehir ölüm hücrelermde mi kuracaksı- nız' diye sordular. Özgür-Der'li aileler, şunlan söyledi- "Biz ana- lar, babalar, 12 Eylül 1980'den bu yana evlatlarunızdan diren- meyi, boyun egmemeyi ögren- dik. Onlann kanlan, canlan pa- hasma verdikteri siyasi tutsakhk, IdmHk ve onur mücadelelerinde yanlannda oldok. Diyarbakır'- da, Metris'te şehit anası, şehit babaa olmak onuruna erişük. Şimdi de aynı kararülıkla evlat- lanmızın yamnda olacagız ve onlann ölüm hncrelerinde yok edilmesine izin venneyecegiz." Aileler, 20 kasımdaki göruş gününe insan haklanna duyarli herkesi beklediklerini de söyle- diler. Bu arada Eskişehir özel Tip Cezaevi, Ankara Merkez Kapa- h Cezaevi, Gaziantep özel Tip Cezaevi, Bartın ve tstanbul Sağ- malcüar'da tutuklu ve hüküm- lülerce sürdürülen açhk grevleri 7. gününe girdi. Tidyeci polis' olayı büyüyor İSTANBUL (AA) — tstan- bul Emniyet Müdürü Mehmet Agar, gözaltmda bulunan po- lislerin, başka olaylara karışıp kanşmadıklannın araşünldığı- nı bildirdi. Mehmet Ağar, halen gözaltında 3'ü polis 10 kişi olduğunu kaydererek "Tahkikat devam ediyor. Po- lisierin başka olaylara karışıp kanşmadıklan araştınlıyor. OUy, adliyeye intikal ettirikn- ginde bunlan açıklayacafız" dedi. Elde edilen bilgilerden, Ka- mer lanm, Resul Özdemir ve Kadir Kasalak adlı sanık po- lislerin kanşuğı bir iki olay dn- ha beürlediklerini ifade eden Ağar, "Bu olaylan netleştir- meye çalışıyonız" dedi. Olayda kullanılan BMW marka 34 PL 440 plakah oto- mobilin de önceki sahibinin Efe özal olduğunu ifade eden Ağar, "Zaten açıklamasını kendisi yapmış. Açıklama yapmak bana düşmez. CMayı; vaH, savcı, genel müdüriuk bi- liyordn. Efe, otomobttm eski sahibi, olayda hiçbir rolü yok" diye konuştu. Ağar, gözaltındakiler konu- sunda ise "3'ü polis 10 kişi var. Sayı artar, azalır. Konuy- la Dişkisi var mı, yok mu o tes- pit edilir. Savcımn bilgisi al- bnda ya devam eder ya da bırakıhr" dedi. öte yandan, geçen hafta Sa- nyer'deki evinden silah zoruy- la 500 milyon lirahk soygun yapılan Durmoş Yalçınkaya adlı isadamının eşi ve kızlan da gaspçı polislerle yüzleştiril- di. Durmuş Yalçınkaya'mn eşi, şeker hastası olan kocasının hastanede yattığını, bu yüzden yüzleştirmeye kendilerinin git- tiğûıi, ancak polisleri teşhis edemediklerini söyledi. Bu Pazartesı özlem sona eriyor,,, YENI BIR "BAHÇEKÂPIII M YENI BIR SÜMERBANK .enilenen Sümerbank Bahçekapı Mağazası, çağdaş dekorasyonu ve tüm bölümleriyle yeniden hizmete açılıyor... Istanbul'un alışveriş hayatında çok ayrı bir yeri olan bu tarihi magazada, tüm Sümerbank ürünlerini gene birarada bulacaksmız: K u m a ş , e v t e k s t i l i , e r k e k , b a y a n v e ç o c u k k o n f e k s i y o n u , k u n d u r a , p o r s e l e n , h a l ı , o y u n c a k v e s e v e r e k s e ç t i g i n i z , k u l l a n d ı g ı n ı z d i ğ e r S ü m e r b a n k ü r ü n l e r i . . . 11 KASIM 1991 PAZARTESI SAAT: 15.30DA BAHCEKAPIMAĞAZAMIZIN ACILIS TÖRENİNDE SİZLERLE BİRLİKTE OLMAYIDİLİYORUZ... SÜMERBANK S S S S ; ; TURKI YE'NIN BİR NUMARALİ AILE MAĞAZASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle