Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/3
HALUKŞAHİN
Nereden Baslı
Perşembe günü gerçekleşen Ozal-Demirel buluşmasının
mizahçılar ve karikatüristler için biçilmiş kaftan olduğu orta-
da. İki ûnlü politikacı, ıkı eski dost, iki bilenmiş düşman, iki
rakip... Sandıktan çıkan sonucun zorlamasıyla üstlendikleri
roller gereği, "zoraki" bir araya geliyoriar. Biri (ötekince "ma-
alesef") hâlâ cumhurbaşkanı, ötekı (birincıce "maalesef") se-
çimde en fazla oyu almış olan partınin lideri. Siyasal 'leamül"
onları karşı karşıya oturup konuşmak durumunda bırakıyor.
Gırgır potansıyelinı bır düşünün! Acaba ilişkı tazelerken bir-
birlenne nasıl davranacaklar? Hangı rol üstün çıkacak? İki
eskı dost mu, iki bilenmiş düşman mı, yoksa siyasal sıfatlar-
la betımlenen rol mu?
Özal, Demırel'e:
"Hoşgeldın abı"mi diyecek?
Demırel Özal'a:
"Ne haber müsteşar" diye mi yanıt verecek?
El sıkışacaklar mı? (Hem de üç kez sıkıştılar) Öpüşecek-
ter mi? (Opüşmediler) Kavga edecekler mi? (Demirel "o se-
viyeye gelmiş insanların saç saça baş başa" olamayacakla-
nnı söyiedi.)
Halvet olduklannda Demirel'in ilk cümlesi ne olacak? Ba-
zı gazetelerimizın öne sürdükleri gibi:
"Nerede galmıştık" mı?
• * •
Bence hayır. Sanırım ilkcümle "Nereden başlıyoruz?" ol-
muştur.
"Nerede kalmıştık" sorusu, bir öc alma lezzeti taşımakla
birlıkte, o zamandan _ ^ _ _ ^ _ _ - ^ _ - ^ _ _ _ _
Dünya değrşirken tüm
nirengi noktalan
Yerm
pen
oynarken siz
değİŞIVeZSenİZ
çağınızın gerçekliği,
ISKeieuen aynimlŞ D\T
vapur Çİbİ kl
yamnudan.
da taşıyor.
^ tarlhininbŞkıde
en hızi. dönüşum ve
değişimlerinin ger-
çekleştiği bir on yılın
ertesınde bir araya
1991 ••
dünya çok değişti.
Tüm nirengi noktalan yerinden kaydı Insanlık, 20. yüzyılı ge-
ride bırakarak 21. yüzyılın çekım gucüne kendisıni kaptırdı.
1980'dekı dünyanın yerinde yeller esıyor.
O dönemde tüm siyasal hesapların ana eksenini oluştu-
ran iki kutupluluk artık yok Amerika ile Rusya birçok konu-
da birlıkte hareket ediyorlar.
Düşünün ki Demirel ile Özal'ın hâlâ aynı takımda oldukla-
rı 1980 yılında Sovyetler Bırlığı'nde Brejnev iktıdardaydı. Za-
manı durdurmaya çalışan Sovyet gerontokrasisınin öteki üye-
leri, bu arada Andropov ile Çernenko, sıranın kendilerine get-
mesini beklıyorlardı. Sovyet Imparatorluğu'nun çözülmesi ko-
nusunda en iyimser tahmınler bile 21. yüzyılın ortalarına ka-
dar uzanıyordu.
Reagan-Thatcher ıkilisi, Friedman tipi actmasız ama bol
acılı kapıtalızm uygulamasının cakasını satmaktaydı.
Avrupa butünleşmesı daha başlangıç aşamalarındaydı.
Üçüncü Dünya hâlâ uluslararası düzeyde siyasal bir güç
sayılıyordu.
Iran-lrak savaşı yenı başlamıştı. Koktendıncı İslamcı akımlar
İran'da kazandıkları zaferın keskın radıkalızmı içındeydiler.
Türkiye hem ABD hem de Avrupa için vazgeçilmez ülkey-
di.
Evet, 1980'de aynı takımın elemanları olan Demirel ile
Özal'ı çevreleyen olgular bunlardı.
Söyter misinız, 1991'de yeniden bır araya geldiklerinde burv
lardan hangileri kaldı?
• • •
1980 yılında, 12 Eylül darbesinden başlayarak özal ile De-
iDirel'in yoilan ayrıldı. Demirel Zincırbozan'larda demokrası-
nı'n erdemleri konusunda zorunlu düşunmeve itilirken, özal
ülke yönettmının gemlerini ele geçırdi.
Demirel, eski stil sanayileşmeye öncelık veren ve bu ara-
da köylüy_ü ihmal etmeyen polıtikaların savunuculuğunu ya-
parken, Ozal kentlı "yuppie alafrangalığı"nın (Deyim Attılâ
llhan'a aıttır) oncülüğunü yaptı ve önce bırbırınden farklı dört
eğilimden oluşan partisine toplumsal bir taban oluşturdu. De-
mirel daha yeriı, kendi yağıyla kavrulan, otarşık ekonomı po-
litikalarını savunurken, Ozal tercihini dünya ekonomisi ile tam
bütünleşme yönünde kullandı.
Bu tercıhin olumlu ve olumsuz sonuçlannı yaşıyoruz.
Özetle 11 yıl sonra yeniden bir araya geldiklerinde kaldık-
ları yerden başlayan iki siyasetçi yok karşımızda. Kaldıkları
yer yok artık çünkü, yeni yerler ve okJukça yenilenmiş politı-
kacılar var.
• • •
Aslında insanlar hiçbir zaman kaldıkları yerden başlaya-
mazlar. Edebiyat, gerıde kalmış zamana dönülebileceği san-
nsıyla tükenen kişilerin öyküleriyle doludur.
Dünya degişirken tüm nirengi noktaları yerinden oynarken
siz değışmezseniz çağınızın gerçekliği, iskeleden aynlmış bır
vapur gibı uzaklaşır yanınızdan.
Siz, vapur hâlâ iskeledeymış gibi davranabilirsiniz elbet-
te; ama komık hatta acınası olmak pahasına. Don Kişot tas-
tamam böyle birı değıl mıdir?
Ortaköy Kültür Merkezi 158 69 87
U ZLA S MAHALİL ERGÜN • BERHAN ŞİMŞEK NUR SÜRER
YÖnOGUZHANTERCAN Muzik ZUIFU LIVANELI
O r t a k ö y O K M 0 5 B 6 9 t 7 ) • •yj-ıssr.-ıs*--?cv
15 KMIITldan ıtibaren: Kartal HASAN ALİ YUCEL K.M-de
Yönetim ve BaşkanlarKurulu genel kurul tarihlerini belirlemek üzere bir araya geld
DISK'te yeniden yapılanmaDtSK Genel Başkanı
Abdullah Baştürk yaptığı
konuşmada, DlSK ve
DİSK'in sendikal
yaklaşımının damgasını
yeniden basacağını
belirterek "1%7'nin
kuruluş geleneğini yaşatan,
1980 öncesini
değerlendiren, gerekli
dersleri çıkaran, yeni
koşullara uygun
mücadeleci bir anlayışı
savunan bir DİSK yeniden
milyonlann umudu
olacaktır" dedi.
ts-Sendika Serrisi — DtSK
Yönetim ve Başkanlar Kurulu,
tüzük değişiklikleri ile olağanüs-
tü ve olağan genel kurul tarih-
lerini belirlemek üzere dün top-
landı. DtSK ve bağh 30 sendi-
ka 5.5 ayhk bir süre içinde ola-
ğanüstü tüzük kongrelerini ya-
parak yeni tüzük hükümlerine
göre olağan kongrelerini ve or-
gan secimlerini tamamlayacak-
lar. DİSK Genel Başkanı Ab-
dullah Baştürk, 1990'h yıllann
sendikal yaşamına DlSK ve
DİSK'in sendikal yaklaşımının
damgasını yeniden basacağını
belirtti. Baştürk, "1967nin ku-
ruluş geleneğini yaşatan, 1980
öncesini degerlendiren, gerekli
dersleri çıkaran, yeni koşullara
uygun mücadeleci bir anlayışı
savunan bir DİSK yeniden mil-
yonlann umndu olacaktır" di-
ye konuştu.
DlSK Yönetim ve Başkanlar
ORGAN SEÇtMLERİ YAPILACAK — DtSK ve bağlı 30 sendikası 5.5 aylık bir süre içinde olaganüstü tüzük kongrelerini yaparak
yeni tüzük hükümlerine göre olağan kongrelerinde organ secimlerini tamamlayacaklar. (Fotograf: DENtZ TOPALOĞLU)
Kurulu dün Merter'de kurulu
genel merkez binasında tüzük
çalışmalannı tamamlamak ve
genel kurul tarihlerini belirle-
mek üzere toplandı. DlSK Ge-
nel Başkanı Abdullah Baştürk,
toplantı öncesinde yaptığı ko-
nuşmada, DİSK'in tuzuk ve ör-
gutsel yapısını yeniden belirler-
ken temel hak ve özgürlükler ve
demokrasi konusundaki müca-
delesini geçmişte olduğu gibi
sürdureceğinı vurguladı. Baş-
türk, başta 1982 Anayasası ol-
mak üzere seçme, seçilme, ör-
gütlenme, düşünce ve ifade öz-
gürlüğünü kısıtlayan birçok ya-
sa ve kararnamenin vürurlükten
kaldınlması ve demokrasinin
çağdaş anlamıyla kurulması için
mücadele vereceklerini söyledi.
Baştürk, DtSK örgütlerinin iç
işleyişlerinde demokratik ilkele-
re bağlı kalacağını belirtti.
Abdullah Baştürk, önlerinde
çözıim bekleyen sımfsal ve de-
mokratik görevler bulunduğuna
dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Türkiye isçi sınıfının sendikal
hak ve ozgnrluklerden yoksun
bırakıldıgı 11 yıllık süreç içinde
faiz, kira ve rantlar hızla artar-
ken, ücretler gerikntis, ücretle-
rin üretim içindeki payı ytizde
9'a kadar düşmostür. Kaybedi-
lenlerin bngttn mevcnt sendikal
anlayış ve knınlnslaıia yeniden
kazanıtanası mümkün defildir.
Soo 10 yilda, özeilikle de son iki
yılda dunyada ve Türkiye'de ya-
şanan gelişmeJer, yeni koşollar
DtSK'i dünden daha çok flıtiyaç
yapmışar. 1990'h yıllann sendi-
kal yaşamına DİSK ve DİSK'in
sendikal yaklaşınu damgasını
yeniden vuracaktır."
Konuşmasmda, DİSK'in mal
varhğı konusunda Anayasa
Mahkemesi'nden hâlâ bir karar
çıkmadığına da değinen Baş-
türk, DISK'in mal varhğımn
gasp edilmek istenmesinin ana-
yasal, sendikal haklara, ILO il-
kelerine ve mülkiyet hakkına
aykın olduğunu belirterek şöy-
le devam etti:
"Gercek hak sahibi olan üye
işçilerin aidatlanyla oluşmuş
sendikal mal varlığının, ulusal
ve nlnslararası hnknka aykın
yöntenüerle gasp edilmeye çalı-
şılmaa hokuk ve demokrasi adı-
na ntanılacak bir davranışür.
DİSK'in mesrutiyetini tnm yet-
kflOer yeniden bdgefemisken ya-
sadışı ambargoya yapılaa itira-
ztn Anayasa Mahkemesi'nde
aylanhr bekletflmesinin anlamı-
nı Anayasa Mahkemea'nin öye-
lerine sormak gerekir." Abdul-
lah Baştürk, ülkemizin yeni bir
hükümet kuruluş deneyine tamk
olacağını belirterek DYP ve
SHP'niri kuracağı bir koalisyo-
nu siyasi çözüm olarak destek-
leyeceklerini tekrarladı.
Abdullah Baştürk, Askeri
Yargıtay 3. Dairesi'nin DtSK'-
ın beraatine ve örgütlerinin açıl-
masına Uişkin 16 Temmuz 1991
tarıhli karanndan sonra tstan-
bui Sıkıyönetim Mahkemesi, ts-
tanbul ve Bakırköy iş mahke-
melerinin örgutlenme, sendikal
görev ve genel kurullannı yap-
malarına ilişkin kararlanyla
sendikal çalışmalara yeniden
başladıklannı anlattı. Çalışma
ve Sosyal Guvenlık Bakanhğı'-
nuı 6 Kasım 1991 tarihli yazası
uyarmca da 5.5 ayhk süre için-
de olağanüstü tüzük kongrele-
rini ve daha sonra da olağan
kongrelerini yapmalan gerekti-
ğini belirtti.
1980 öncesinde uygulamada
olan 274 sayılı Sendikalar Kanu-
nu'na göre örgütlenmiş olan
DtSK ve bağlı sendikaları
1983'te yürürlüğe giren 2821 sa-
yıh Sendikalar Kanunu'na göre
tuzüklerine yenileyecekler. Dün
gerçekleştirüen başkanlar ve yö-
netim kurulu toplantısında, tü-
zük değişikliği tamamlanarak
tüzük değişikliklerinin kabul
edileceği olağanüstü genel kurul
ve yeni tüzük uyannca yapüa-
cak organ seçimlerinin gerçek-
leştirileceği genel kurul tarihle-
ri saptanmaya çalışıldı.
Tütuklu ve hükümlüyakınlan,olaya duyarlılıkgösterilmesi için imza kampanyası başlattı
TuAvukatlar, Eskişehir
Cezaevi'nde sivil
polislerin dolaştığını ve
işkencelerin büyük
olasıhkla bu kişiler
tarafından
gerçekleştirildiğini
belirttiler.
Haber Merkezi — Eskişehir
özel Tıp Cezaevi'nde müvekkil-
leriyle göruşen avukatlar Ulutan
Gün ve Several Demir, cezaevi-
ne sevk edilen tüm siyasi tutuk-
luların yaralı, haber alınabilen-
lerin ise durumlanrun ciddi ol-
duğunu öne sürdüler.
Istanbul'da bir grup tutuklu
ve hükümlü yakını "Eskişehir
tabutluklaruıda oHım otmadan"
duyarlılık gösterilmesini isteye-
rek imza kampanyası başlattılar.
Avukatlar Ulutan Gün ve Se-
veral Demir, dün Eskişehir özel
Tip Cezaevi'nde müvekkillen
Teslim Koç, Fethi Özün, Fevzi
Işık, Hüseyin TaÜıdil, Feridnn
Yılmaz, Hnlnsi Kulak, Yalcın
özcan, Levent Akfiırkoglu ve
gazeteci Deniz Teztel ile görüş-
tüler.
Avukatlar yaptıklan yazıh
açıklamada, tstanbul'dan sevk
edilen Levent Aktürkoglu'nun
sevk öncesi sağhklı olduğunu,
ancak Eskişehir'de yapılan gö-
rüşmede yan çıplak bir durum-
da ve yürüyemeyecek halde ol-
duğunu öne sürdüler. Avukatlar,
görüşme yapılan diğer tutuklu
ve hükümlülerin de işkenceye
maruz kaldığının kendileri tara-
fından tespit edildiğini, belli ra-
hatsızhkları bulunan birçok tu-
tuklu ve hükümlünün durumlan
konusunda bilgi edinemedikle-
rini açıkladılar
Avukatlar, Eskişehir Cezae-
vi'nde sivil polislerin sürekli ge-
a İşkence' savı
^B^BBMB^n^n^n^nB^n^n^nMM^n^n^n^n^n^n^n^n^n^n^n^nı^nı^n^n^n^n^n^n^n^n^nn^n^n^n^n^n^BiMB^BBB^i^pep^^n^n^^B^n^n^n^n^n^n^ı^ı^n^Brnp»^ «JH^n^n^B^B^a^naiHBiHHHB^^HBHHH^n^HH^B^H
Itatnklu aileleri ve avukatlar, Eskişehir cezaevinde işkence yapüdıgını açıkladılar ve imza kampanyası başiattdar.
zindiğini ifade ederek "büyük
ihtimalle" tutuklu ve hükümlü-
lere yapılan işkencelerin bunlar
tarafından gerçekleştirildiğini
anlattılar. Eskişehir Cumhuriyet
Başsavcısı Uğur tbrahim Hakkı-
oglu'nun "Avukadar işkence id-
dialaruu ispat ederlerse ben de
görevimden istifa edecegJm"
şeklindeki açıklaması başsava-
ya hatırlatıldı. "Basın mensup-
lanyla birlikte cezaevine girile-
rek isimleri verilen tutuklu ya da
hükümlülerle görüşme yapü-
ması" önerildi.
Bu arada 7 kasım günü Sağ-
malcılar Cezaevi'nden tahliye
olan Serdar Kordu ve Aziz Öz-
kan'ın sevkjyatla cezaevlenndeki
uygulamalan protesto amacıyla
yaptığı açhk grevi sürüyor. Kor-
du ve özkan, açlık grevlerini ya-
nn Ankara'da açlık grevi yap-
makta olan tutuklu ve hüküm-
lü aileleri ile birlikte noktalaya-
caklarını bildirdi.
tstanbul Haber Servisimizin
büdirdiğine göre Eskişehir'e sevk
edilen tutuklu ve hükümlülerin
anne, baba ve yakınlanndan
oluşan bir grup da kamuoyunun
"Eskişehir tabntluklarında
ölüm olmadan" duyarhlık gös-
termesini istediler. tmzaya açük-
lan açıklamayı okuyan tutuklu
ve hükumlu anneleri, "lnsan
Haldan Bakanlıgı'nı Eskişehir
ölüm hücrelermde mi kuracaksı-
nız' diye sordular. Özgür-Der'li
aileler, şunlan söyledi- "Biz ana-
lar, babalar, 12 Eylül 1980'den
bu yana evlatlarunızdan diren-
meyi, boyun egmemeyi ögren-
dik. Onlann kanlan, canlan pa-
hasma verdikteri siyasi tutsakhk,
IdmHk ve onur mücadelelerinde
yanlannda oldok. Diyarbakır'-
da, Metris'te şehit anası, şehit
babaa olmak onuruna erişük.
Şimdi de aynı kararülıkla evlat-
lanmızın yamnda olacagız ve
onlann ölüm hncrelerinde yok
edilmesine izin venneyecegiz."
Aileler, 20 kasımdaki göruş
gününe insan haklanna duyarli
herkesi beklediklerini de söyle-
diler.
Bu arada Eskişehir özel Tip
Cezaevi, Ankara Merkez Kapa-
h Cezaevi, Gaziantep özel Tip
Cezaevi, Bartın ve tstanbul Sağ-
malcüar'da tutuklu ve hüküm-
lülerce sürdürülen açhk grevleri
7. gününe girdi.
Tidyeci
polis' olayı
büyüyor
İSTANBUL (AA) — tstan-
bul Emniyet Müdürü Mehmet
Agar, gözaltmda bulunan po-
lislerin, başka olaylara karışıp
kanşmadıklannın araşünldığı-
nı bildirdi. Mehmet Ağar,
halen gözaltında 3'ü polis 10
kişi olduğunu kaydererek
"Tahkikat devam ediyor. Po-
lisierin başka olaylara karışıp
kanşmadıklan araştınlıyor.
OUy, adliyeye intikal ettirikn-
ginde bunlan açıklayacafız"
dedi.
Elde edilen bilgilerden, Ka-
mer lanm, Resul Özdemir ve
Kadir Kasalak adlı sanık po-
lislerin kanşuğı bir iki olay dn-
ha beürlediklerini ifade eden
Ağar, "Bu olaylan netleştir-
meye çalışıyonız" dedi.
Olayda kullanılan BMW
marka 34 PL 440 plakah oto-
mobilin de önceki sahibinin
Efe özal olduğunu ifade eden
Ağar, "Zaten açıklamasını
kendisi yapmış. Açıklama
yapmak bana düşmez. CMayı;
vaH, savcı, genel müdüriuk bi-
liyordn. Efe, otomobttm eski
sahibi, olayda hiçbir rolü
yok" diye konuştu.
Ağar, gözaltındakiler konu-
sunda ise "3'ü polis 10 kişi
var. Sayı artar, azalır. Konuy-
la Dişkisi var mı, yok mu o tes-
pit edilir. Savcımn bilgisi al-
bnda ya devam eder ya da
bırakıhr" dedi.
öte yandan, geçen hafta Sa-
nyer'deki evinden silah zoruy-
la 500 milyon lirahk soygun
yapılan Durmoş Yalçınkaya
adlı isadamının eşi ve kızlan
da gaspçı polislerle yüzleştiril-
di.
Durmuş Yalçınkaya'mn eşi,
şeker hastası olan kocasının
hastanede yattığını, bu yüzden
yüzleştirmeye kendilerinin git-
tiğûıi, ancak polisleri teşhis
edemediklerini söyledi.
Bu Pazartesı özlem sona eriyor,,,
YENI BIR "BAHÇEKÂPIII
M
YENI BIR SÜMERBANK
.enilenen Sümerbank Bahçekapı Mağazası, çağdaş dekorasyonu ve tüm bölümleriyle yeniden hizmete açılıyor...
Istanbul'un alışveriş hayatında çok ayrı bir yeri olan bu tarihi magazada, tüm Sümerbank ürünlerini gene birarada bulacaksmız:
K u m a ş , e v t e k s t i l i , e r k e k , b a y a n v e ç o c u k k o n f e k s i y o n u , k u n d u r a , p o r s e l e n , h a l ı ,
o y u n c a k v e s e v e r e k s e ç t i g i n i z , k u l l a n d ı g ı n ı z d i ğ e r S ü m e r b a n k ü r ü n l e r i . . .
11 KASIM 1991 PAZARTESI SAAT: 15.30DA BAHCEKAPIMAĞAZAMIZIN ACILIS TÖRENİNDE SİZLERLE BİRLİKTE OLMAYIDİLİYORUZ...
SÜMERBANK
S S S S ; ; TURKI YE'NIN BİR NUMARALİ AILE MAĞAZASI