Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ASIM HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
erin NadTnin açıklaması
ı köşede "Nadir Nadi'ye
tuplar" başUğı altında iik
yayımlanınca Hasan Ce-
e telefon ettim. Cumhuri-
e yaşanan üzücü hadiseye
in fıkirlerine Nadir Nadi'yi
etmemesini kendisinden
ı ettim.
Kleğim yerine getirilmediği
ı bu açıklamayı yapmak zo-
ıda kaldım.
fanm yüzyühk bir hayatı
ylaştığım Nadir Nadi, Cum-
riyet'in bugünkü durumuna
düşürülmesini asla istemezdi.
Doğruluğu şüpheli söylentiler-
le başyazı köjesinde okurlann
işgal edilmesini de hafıflik sa-
yardı. Nadir Nadi, hiçbir za-
man tasvip edemeyeceği bir
yolda kullanılmak isteniyor.
Başta yarım yilzyıldan beri
Cumhuriyet'te yazan Prof.
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ol-
mak iizere Nadir'in en yakın
çalışma arkadaşlarımn ve de-
ğerli gençlerin bu kadar şo-
rumsuzlukla feda edilmesine
Nadir Nadi asla göz yummaz-
dı. Yaşanan olay, her sağduyu
sahibinin göriip anlayacagı ka-
dar vahimdir.
Şimdi bu vahameti arttır-
mak yolunda Nadir Nadi adı-
run kullanılmasına ben göz yu-
mamam. Genel Yayın Müdil-
rü Cemal'in Nadir Nadi'ye
saygısızhk ettiğini düşünüyo-
rum.
Bu yazılara bir son verilme-
lidir.
BERİN NADt
Nadir Nadi'ye Mektuplar (4)...
Uiftarafi 1. Sayfada)
ılan bir din adamının öyküsünü anlatır. En-
fızisyonda yargılanan ve ölüme mahkûm
ıdilen bu din adamı, Giordano Bruno'dur.
Tarih, 16 Şubat 1600.
Bundan 391 yıl önce Nadir Bey, şafakla
oirlikte bu meydana getirilir Giordano Bru-
no; Engizisyon muhafızlan tarufından sürük-
lene sürüklene.
Meydanın ortasma tepeleme odun yığıl-
mıştır. Tahta direge bağlanır Bruno. Bir cel-
lat, elinde kocaman ve keskın bir kıskaçla
yaklaşır ona. Dilini koparırken, meydant dol-
duran kalabalık kendinden geçmiş halde
haykınr. Aynı anda bir keşiş, elinde meşa-
leyie tutuşturur odun yjğınını...
Işte Hıristiyan Ortaçağı ve onun karanlığı!
Giordano Bruno ne yapmıştı, Nadir Bey,
bunu hak etmek için?
Bu aydın din adamının suçu, bir bakıma
kendi çağının ötesinde yaşıyor olmaktı. Tüm
dinlerin özünde yatan akla aykınlığı sorgu-
lamaya kalkışmıştı. Dinsel ve lelsefi özgür-
lüğü savunmuştu. Dogmayia ak:l çatısmasın-
da, akıklan yana tutum sergilemişti. Kutsal
kttaplarda Tanrı ne buyuruyorsa, insanın ona
kendisini körü körüne teslim etmesine karşı
çıkmıştı. Kutsal kitabın yazdıklannı sorgula-
mış, böylece aklın özgürleşmesi ve bilimsel
gelişmeye, çağdaş uygariığa giden yolun
açılmasına katkıda bulunmuştu. Din, bir yer-
de insanın kendi vicdanıyla Tanrı arasında
katmalıdır demişti. Özgür ve laik dûşünce-
ye yolu açanlar arasındaydı Giordano Bru-
no.
Ama yakıldı.
Yükselen atevler dünyayt aydınlattı. Hırıs-
tiyan Ortaçağının o kopkoyu karanlığı, Bru-
nolar'ın çabalanyia aydınlığa dönüştü.
Rönesans ve Reform... Akılcılık.. Aydınlan-
ma... Bu içtçe üç halkadan oluşan düşünce
devrimiyte Batı, Doğu'ya karşı üstünlüğünü
kurmaya başlar. Bruno gibi aydın insanlann
bağımsız düşünebilmeleri sayesinde, akıl pa-
rantezden kurtulmaya ve özgürleşmeye yö-
nelir. Bunun sonucu, eleştirel düşünceyle
birlikte bilimin gelişmesidir.
Amerikan ve tabii özellikle Fransız devrinv
leriyle birlikte tarihin akışı olağanüstü hızla-
nır. Kimi düşüncelerin kutsal sayılıp eleştiri
dışı tutuldukları ortamlar çözülmeye yüz tu-
tar.
Akıl tutsaklıktan sıyrılmaya başlar.
Demokrasi ve özgürlük rüzgârlan güçle-
nir.
insanlann yakıldığı dönemden, kitapların
yakıldığı dönemlere gelinir.
İnsan aklı bu kez totaliter rejimlerde tut-
sak alınır. Düşünce belirii sloganlara indir-
genir. Bağımstz düşünce kısırtaştmlır, eleş-
tirinin alanı daraltılır.
Bu kez kitaplar yakılır, ama her yakılan ki-
tap dünyayı aydınlatır. Avrupa'da İkinci Dün-
ya Savaşı sonrasında taşist rejimler yıkılır.
Dogu Avrupa'daki 1989 Devrirrti ve Sov-
yetler'de Gorbaçov'un başlattığı sürec de to-
taliter rejimleri birbiri ardından yıkar.
Tıpkı Fransız devrimiyle olduğu gibi, yine
kafalardaki setler yıkılır, akıl özgürleşmeye
başlar, tarihin akışı büyük bir ivme kazanır.
Aydmlık, karanlığı yenmeye, geriletmeye
koyulur.
Kimileri tarihi yakalar, kimilerini de tarih
sollar!
Sizinle birlikte sesli düşünmeye çalışıyo-
rum, Nadir Bey; Bir 10 Kasım günü aklıma
getirdi bunları.
Dünya yanlarından gecip giderken farkı-
na bile varmazlar.
Allah'tan Atatürk gibi tarihi yakalayan bir
lider, bir devlet adamı çıkarttık. Tarihin ge-
rislnde kalmadı, çağını yakalamasını bildi.
Anadolu'da, bu toprakiarda İslam Ortaçağı-
nın karanlığını bir yerinden yırtmayı başar-
dı. O sayede, onun köktenci atılımlanyla mo-
dernleşme yolunda büyük bir sıcrama yap-
tık.
Sıkıldıkça size yine mektup yazacağım
Nadir Bey. Şimdilik kesıyorum. Ancak son
bir noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Dün-
kü mektubumun bazı yanlarını sonradan
okuyunca ben de pek sevemedim; çok faz-
la iç meselelere, kendi mutfağımızın işleri-
ne girdim galiba.
Kulıslerde dolaştınlan öylesine söylentiler
var ki, bunu biraz da istemeye istemeye yap-
tım.
Kusura bakmayın, Nadir Bey.
Sovyet uçağı Ankara'da 5j5 saat rehin kaldı
(Baştarafi 1. Sayfada)
mezse el bombası atma tehdi-
dinde bulundu.
TASS, KGB halkla üişkiler
servisi yetkililerine dayanarak
verdiği haberde, mürettebatm
korsanı isteğinden vazgeçirme-
ye çalıştığını, ancak uçağın so-
nunda yönünü Ankara'ya doğ-
ru değiştirdiğini belirtti.
Saat 15.20 sıralannda Türk
hava sahasma giren uçak, Trab-
zon hava sahasım kullanarak
Ankara Esenboğa Havalimanı'-
na yöneldi. Zorunlu iniş izni is-
teyen Sovyet uçağı saat 16.00 sı-
ralannda Esenboğa'ya indirildi.
Uçağın çevresinde, özel tim
getirilerek geniş güvenlik önlem-
leri ahnırken Emniyet Genel
Müdürü Ünal Erkan, Ankara
Valisi Erdoğan Şahinoğlu ve
SSCB Büyükeîçiliği yetküileri de
alana geldiler. Yürütülen temas-
lar sonrası, korsanlardan Sait
Ahmet Dagi silahsız olarak
uçaktan inerek, bir elçilik yet-
kisi, Ünal Erkan ve Erdoğan
Şahinoğlu ile iki yolcu aracılı-
ğıyla görüştüler. Hava korsaru,
Çeçen-tnguş Özerk Bölgesi'nde
bağımsızlık ilan edildiğini ve
cumhurbaşkanlarmın halkın
yüzde 91 oranındaki oyuyla se-
Çeçen Türkü bir ara uçaktan dışan çıkarak poz verdi. CFotofraf: AA)
çildiguü.bununRusyaFederas- manı'nda bekletüirken düzenle- sız olduğunu söyledi.
yonu tarafından kabul edilme-
mesini ve ülkede olağanüstü hal
uygulamasmı protesto etmek
için eylemi gerçekleştirdiklerini
söyledi. Bu duygulannı Türk
basım aracüığıyla kamuoyuna
duyurmak amacıyla uçağı Türk-
iye'ye indirdiklerini de söyleyen
hava korsanına Erkan ve Şahi-
noğlu'nun aracüık önerdiği ve
bunun kabul edildiği belirtüdi.
Ankara Valisi Erdoğan Şahi-
noğlu, uçak Esenboğa Havali-
diği basm toplanüsmda, yapuan
eylemin "terörist eylem olmadı-
gını" belirterek, "Kendileriyte
yapbgımız görüşmeler sonucun-
da yiyecek ve yakıt ihtiyaçlan-
nı karşıladık. Hükümet Ue go-
ruştükten sonra Çeçen Cumhu-
riyetTnin başkenti Grosni'ye
döruneleriDe izin verdik" dedi.
Emniyet Genel Müdürü Ünal
Erkan da, ucaktaki kişilerin si-
lahlı olup olmadıgmı görmedik •
lerini, görüştükleri kişinin silah-
vermesi üzerine uçağa yakıt ve-
rildiğini yineledi.
Yakıt ücmali yapılarak uçaga
gıda maddesi verilmesinin ar-
dından, Sovyet yolcu uçağı sa-
at 21.35'te Ankara Esenboğa
Havaümanı'ndan havalandı.
Yetkililer, hareketten önce
ucaga 30 tane sandviç ile ter-
moslarla çay gönderüdiğini be-
lirttilejr. Gazetecilerin fotoğraf
çekmek için uçağın yakmına
gelmeleri üzerine Sait Ahmet
adlı eylemci, uçağın kapısmda
zafer işareti yaparak poz verdi.
Hostes düşük yaptı
Bu arada uçakta bulunan ve
1 aylık hamüe olduğu beürtilen
Yeiena Kozzouskaya adlı hoste-
5İn, uçağın kaçınlması sırasın-
da korkudan düşük yaptığı öğ-
SÜahla-
nyla birîikte neden bırakıyorsu-
nuı?Yolculanncangüvenükkri
safelandı mı?" sorusuna sinirle- remldı. Yolcular arasında bulu-
nen Erkan, "Ne öneriyorsumız, nan bir doktorun müdahale et-
tiği beürtilen hostes, daha son-
ra uçaktan indirilerek Ankara
Doğumevi'ne götürüldü ve te-
operasyon mu yapahm?" dedi
"Türk bava sahastnda yapdan
silahlı eylemlerde ne gibi bir iş-
tem uygulanır?" sorusu üzerine davi altına alındı.
de Erkan, "Bu silahlı eylem de-
gil, protesto. Etmeyin yahu,
bnnlar Türk, Çeçen Türkü"
şeklinde konuştu. Erkan, SSCB
Büyükeîçiliği yetküilerinin izin
ÖZERK BÖLGESİ DEVLET BAŞKANTNDAN HALKA ÇAGRl
'Moskova'ya karşı terörist eylem'Dış Haberter Servisi — Uçak
kaçırma olayı, Çeçen-tnguş
özerk Bölgesi Devlet Başkanı
Cahar Dudayev'in Çeçen halkı-
na Moskova'ya karşı nükleeı
santrallan da hedef alan "terö-
rist eytemlerde bulunma" çağrısı
yapmasmın hemen ardından
gerçekleşti. Rusya Federasyonu'-
na karşı bağımsızlık mücadele-
si veren Çeçen lider, dün yerel te-
levizyondan yaptığı çağnda,
"Topragunızın ber bir metre ka-
resinin her ev, her köy ve ber
kentini kakye çevirin. M&slii-
man haUumı özgttrtok adına
Mosko«ı'yı güvensiz bir kente
dönüşturmeye çağırıyorum.
Katkas haiklan, Tann'nın bize
babşettiği özgiirlük, artık Mos-
kova'ya bağlı kalamaz" dedi.
Dudayev, Rusya Federasyonu
Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in
bölgede olağanüstü hal ve soka-
ğa çıkma yasagı ilan etmesi ne-
deniyle Çeçen-Inguş Parlamen-
tosu'nun kendisini olağanüstü
yetkilerle donattığını ve curnhu-
riyetin tüm topraklan üzerinde
savaş hali ilan ettiğini belirtti.
Yeltsin, bağımsızlık mücade-
lesi veren cumhuriyette gösteri-
lerin durulmaması üzerine önce-
ki gece olağanüstü hal ilan et-
mişti. Yeltsin'in yaymladığı ka-
rarnamede, geçen ay kurulan ve
Cahar Dudayev'i devtet başka-
m seçen Ulusal Çeçen Kongre-
TüYAP 10. tSTANBUL KİTAPFUARI
si'nin kapatûdığı ve seçimlerin
yasa dışı ilan edildiği bildirilmiş-
ti. Yeltsin, Çeçen milletvekili
Ahmet Aksanov'u da başbakan
olarak atamıştı.
Kafkas uluslanndan biri olan
Sünni Müslüman Çecenler, Rus-
ya Federasyonu'na bağlı Çeçen-
Ingu5 özerk Cumhuriyeti nüfu-
sunun yüzde 52'sini oluşturuyor.
Nüfusun yüzde 12'si bir başka
Kafkas ulusu tnguşlar, yüzde
29"u ise Ruslardan oluşuyor.
Rusya'nın Gürcistan'la sınır böl-
gesinde yer alan cumhuriyette,
Çecenler'in bağımsızlık istekle-
rine karşm Inguşlar mevcut sta-
tünün sürmeânden ve Mosko-
va'ya bağlı kahnmasından yana
tavır koyuyorlar.
Bu arada TASS, Dudayev'in
çağnsı üzerine başlayan protes-
to gösterilerinin sürdüğünü, çev-
re köylerden çok sayıda silahlı
kişinin Gronzi'ye gelmekte oldu-
ğunu büdirdi.
Moskova'da açıklama yapan
Rusya Devlet Başkan Yardımcı-
sı Aleksandr Rutskoy, 630 tçiş-
leri Bakanlığı askerinden oluşan
bir birliğin Grozni'ye hareket et-
tiğini söyledi.
öte yandan, emekli bir gene-
ral olan Dudayev, dün öğleden
sonra düzenlenen törenle ant iç-
ti.
Nesin: Türkiye kültürelişgal altında
YerûABD Büyükelçisi'rün mektubtvmsunuşbiçimisorunyamttı
Hükümette elçikrıziANKARA (Cumhnriyet Bu
rosu) — ABD'nin yeni Ankara
Büyükelçisi Richard CUrk
Barkley'in Cumhurbaşkanı
Tnrgut özal'a güven mektubu-
nu sunuşu Mesut Yılmaz hükü-
meünde sorun yaram. Barkky'-
m Çankaya'ya çıkışında sadece
Dışişleri Bakanhğı Müsteşarı
(ndem Sanberk'in bulunması
Pİnçcrtcr'i kızdırdı. Dinçerier'in
"Birçok büyokeiçinin güven
mektnbuou vtkitet oMoğn dö-
şemkrde cumfcurbaşkamn» bir-
Ikte verdik. Koskoca ABD Bü-
yökdçisi, Çankaya'ya çıkıyor,
DIŞJ^ICTİ Bakaaı'na neden haber
verilmiyor" dedigi öğrenildi.
ABD'nin yeni Ankara Büyü-
kelçisi Richard Clark Barkley
önceki gün Dışişleri Bakanlığı
Müsteşan özdem Sanberk ile
birlikte Çankaya Köşkü'ne çı-
karak Cumhurbaşkanı Turgut
özal'a güven mektubunu sun-
muştu. Dışişleri Bakam Safa Gi-
ray'uı yurtdışmda bulunması
nedeniyle Dışişleri Bakanlığı'na
vekâlet eden Vehbi Dinçerler'e
ABD Büyükelçisi'nin Cumhur-
başkanı özal'a güven mektubu
vereceği ile ügili herhangi bir
bilgi verilmediği öğrenildi.
Dinçerler daha önce de Dışiş-
leri Bakanlığı'na vekâlet etmiş;
bu sırada Ankara'ya yeni ata-
nan bazı büyükelçîlerin güven
mektuplarıru sunuşlannda hazır
buiunmuştu. ABD Büyükelçisi'-
nın güven mektubu sunuşunun
Dinçerler'e haber verümeden
geTçekleşürilmesinde bir başka
elçi krizmin etken olduğu bildi-
rüdi.
Dinçerler, Irakh Kürtlerin
Türkiye'ye sığuımalan sırasmda
görevli olarak bölgede bulunan
eski Bağdat Büyükelçisi Necati
Utkan ile tartışmıştı. Dinçerler,
daha sonra Utkan'ın Tokyo bü-
yukelçüiğine atamasının da yer
aldığı büyükelçi atamalanna
ilişkin kararnameleri imzala-
makta direnmişti.
Kararnamelerin gecikmesi
üzerine Cumhurbaşkanı Turgut
özal devreye girerek Dinçerler'i
ikna etmişti.
ıVliUi Piyango çekildi
4 müyarIstanbuFun
AN1ARA (AA) — Müli Pi-
yango'nun 9 Kasım 1991 An-
takya çekilişi iün yapüdı. lkra-
miye kizanannumaralar şöyle:
4MİLYAR
76777: (lstaxbul, İstanbul)
500MILYON
0066SÇ (Elazğ, Aydm)
41361^ (Gazantep, Ankara)
94717 i (Çorlı, Ankara)
100 MİLYON
127495 1\\91 372639 547497
64974". 739313
SOMİÜYON
07037* 160O5 311003 560144
60798: 6217:8 651063 653363
76347» 8415»
20NÖLYON
007951 0758!-6 121272 148735
2151» 2293 9 2838% 319341
37046» 4485)1 499069 503121
54457 6089»9 633279 659314
70189 7436:1 900133 928370
10 Mtt-YOîs
0684-H 0701 4 071384 0994%
1179-tf 161«3 205826 219878
2422.3^ 2904S3 298464 301989
3334-4 356€'8 363799 385428
3913 S 436«L9 450546 462053
495OO 522^6 522774 595263
60195 608113 627258 631866
6562 B 657357 666731 684111
7234-8 735 TO 749176 757499
759S7 76SÇ3 773223 782703
819» 2 856^0 878287 887571
889S5 93208 969862 972632
SVCtYON
000S5 00112 006927 021%0
0282M 03CTZ3 033221 047615
059<S0 063*16 079486 087919
08823 099 « 102357 112258
116S4 117T5 119299 121684
13OS0 168Ö2 179680 191889
195 S " 22O74 224092 226913
24732 27-462 312923 319938
325S1 326-59 341339 341819
359-^55 363114 383377 387245
40131 40737 419879 440889
45ÎI38 47433 474455 495787
49%99 505072 539607 563015
566307 577444 589754 590486
592446 603372 626275 640731
642383 656446 670466 685401
688404 712262 727642 733023
736467 741568 743655 762661
778634 792990 810922 821379
821965 825399 839726 845193
864030 868761 870517 891332
907551 909848 912554 923027
927355 943564 949174 %2377
%3837 966002 %7621 968361
972995 976446 976552 988728
2MİLYON
001983 007746 015367 016676
018925 021773 023454 036109
038030 038627 050106 050303
050829 060258 061060 067660
076403 077899 082335 097266
103357 105641 107679 113062
117919 118515 121809 122391
131336 133356 137161 146942
161317 161350 163603 165029
169002 170102 1840% 185883
190972 193613 195763 201134
201529 207447 217006 218356
231045 240686 243063 250432
255064 258919 259402 264207
269341 273503 276382 282669
282781 293047 293158 293815
294817 295743 298223 316374
316638 319256 320295 320372
326575 328851 329013 329281
334476 334956 347574 354205
355608 363659 373561 374662
378951 380351 387373 390237
390884 391870 395511 398258
405121 419323 432363 438325
438375 440992 454053 454754
459109 459384 460758 462275
463147 468926 469244 469797
4701% 473582 481091 495037
496685 497897 522106 534616
541914 592099 592606 596606
600648 606328 609007 609876
610250 615715 617700 623254
625397 630090 630766 640192
645910 646213 646487 652041
654316 656514 664669 668691
674346 676846 681534 686546
686842 689456 690057 690807
698812 699390 706094 725%9
730823 736081 742803 744683
749067 757195 763452 76İ602
766358 768802 769068 782839
784342 784951 786330 789168
796422 803211 815531 819921
828628 832300 832388 859352
860988 862530 884923 888041
892489 903211 904091 907263
913326 916379 923534 927313
944559 953929 954157 954459
%1094 966589 968577 %9042
972770 981938 988957 990287
I MtLYON
03094 03922 04927 06222 06293
08229 0939110676 14609 21151
24542 25854 25955 301% 31704
31754 33071 36107 36923 38486
38761 38815 40732 4261243787
44557 46390 48138 48959 502%
51302 52030 53483 53765 54170
59473 67295 69546 72331 73053
75919 82849 85435 85573 86119
86690 90515 94062 94523 98998
500 BtN
0819 1435 1562 2464 2491 2550
2645 2646 3 0 % 4336 4642 5%3
6153 6244 6410 6907 7693 7910
8062 9710
160 BtN
001235 321366 581670713 813
«0 BtN
II 30 46 89 93 94
40 BtN (AMORTt)
0ve7
4 MtLYON (TESELLİ)
067772 167772 267772 367772
467772 567772 667772 707772
717772 727772 737772 747772
757772 760772 761772 762772
763772 764772 765772 766772
767472 766772 767072 767172
767272 767372 767472 767572
767672 767702 767712 767722
767732 767742 767752 767762
767770 767771 767773 767774
767775 767776 767777 767778
767779 767782 767792 767872
767972 768772 769772 777772
787772 787772 797772 867772
%7772
KüUür Servisi — "20 yü yurt-
dışında çaltsan iki işçî Türkiye'ye
dönmüş. tstanbul'da geziyoriar.
tşçilerden biri, 'Burası Türkiye
değü' diyor. Çevresine bakıyor,
'Salon Bella', 'Cafe\ 'Pizza', 'So-
uvenir Shop', 'Mc Donalds..'.
Türkiye degil burası diyerek yö-
nirierken, sakaliı bir imamla
karşdaşıyoriar. tmama, 'Burası
Türkiye mi' diye soruyorlar.
tmamın yanıü, 'Herald yani'.
Harbiye'den Taksim'e doğru ytt-
rürterken Notre Dame de Sion
ve Harbiye Orduevi'nin üzerin-
de yazıh 'Ne Mutlu Türküm
Diyene" sozlerini görünce, 'Bu-
rası Türkiye' diyorlar..." Aziz
Nesin "kültür ışgalini" konu
edineceği "Türkçem, Benim Ses
Bayrağım" başlıklı söyleşisine
bu gülmece öyküsü ile başlıyor.
Nesin'in söyleşisini izlemeye
gelenler, TÜYAP Sergi Sarayı-
nın toplantı salonunu tıkabasa
doldurmuşlar. tlkokul öğrenci-
leri, ortaokul ve lise çağı genç-
leri, kitapseverler ve Nesin'in
okurlan birazdan yazann somut
örneklerle anlatacağı dilimizi
kuşatmış "kültür işgalini" hem
gülerek hem de düşünerek kav-
Tayacak ya da kavramaya çalışa-
caklar.
T-shirt... Yabancı yazılar taşı-
yan T-shinlen Cbristian Dior,
Kiss Me DarUng. "Gömlege 20
yüdır T-shirt diyoruz. Yazüı T-
shirtkrk bömediginûz firmftnın
reklamım taşıyoriar. Başkasunn
canlı reklamım yapmak için us-
TUYAP'TA BUGUN
tmza günü:
TYS standı: Oktay Akbal, Uğur Mumcu, Celalettin Çetin,
Demirtaş Ceyhun, Onat Kutlar, Naim Tirali, Abbas
Sayar, Şemsettin Ünlü, Ali H. Neyzi, Tuncer Cücenoğlu,
Mahmut Alptekin, Zeynep Aliye, Asım öztürk, Yüksel
Yazıcı, Hasan Devrim.
Gerçek Sanat Yayınlan: Serhat Kestel, Mehmed Kemal,
Müşir Kaya Canpolat.
£ Yayınlan: Şinasi özdenoğlu
Joker Yayınlan: Metin Üstündağ, Gani Müjde.
Gtir Yayınlan: Orhan KoloğTu, Nail Güreli.
Telos Yayıncüık: Orhan Alkaya, Hulki Aktunç.
Anadolu Sanat Yayıntan: Hilmi Yavuz.
Nâzım Hikmet Vakfr. Atilla Coşkun, Samiye Yaltınm,
Avni Arbaş.
Yön Yayıncuık: Faik Bulut, Hasan Devrim.
Söyleşi:
'Atatürk': Paraşkev Paruşev. Saat 14.00-15.00
•Atatürk ve Dü Devrimi': Prof. Dr. Cevat Geray. Saat
16.00-17.00.
'Kelavnak Dergisi', 'Nokek Halimiz' Kâmil Masaraa,
'Baldın Çıplaklar' Hasan Seçkin, 'tdeolojik Duygu' Değer
lskender. Karikatürcüler Derneği Standı. Saat
14.00-19.00.
Esenboğa Havaalanı'na dün
inen Sovyet uçağı 1970 yüından
beri Türkiye'ye kaçmlan seki-
ünci uçak.
Türkiye,
(Baştarafi 1. Sayfada)
rasyonun söz konusu olup ol-
madığı sorusuna da "Hayır"
karşılığını verdi.
Tanıyan ilk ülke
Türkiye
Türkiye, Azerbaycan Cumhu-
riyeti'nin aldığı bağımsızlık ka-
rannı tanıyan ilk ülke oldu.
Azerbaycan Başbakanı Hasan
Hasanov, 3 kasımda Ankara'ya
yaptığı riyaret sırasmda Başba-
kan Mesut Yümaz ile görüşme
yapmış, Başbakanhk Sözcüsü
Yalım Eralp görüşmenin ardın-
dan yaptığı açıklamada, "Azer-
baycan'ın tanınması konusunda-
ki farklı düşüncelerin giderildi-
ğini ve Azerbaycan'ın
tanınacağuu" bildirmişti.
Türkiye'ye teşekkür
Bakanlar Kurulu'nun Azer-
baycan'ı tanıma karan alması-
run ardından, Azerbaycan Cum-
hurbaşkam Ayaz Muttalibov ile
Başbakan Hasan Hasanov'un
Başbakan Mesut Yümaz'ı tele-
fonla arayarak teşekkür ettikle-
ri bildirildi.
amsun
lannı aktaran Nesin, "The Mar-
mara"mn ulusal onurlanm kıra-
cağının farkmda olmadıklanm
aktanyor.
"DUi bozmakla kalmaddar.
21 Aralık 198Tde Milli Efcitim
Gençlik ve Spor Bakanugı, Ta-
lim Terbiye Kuraiu, TITT'nin
Türkçe sözcüklere getirdiği ya-
sağı az buldu. Kimse tepki duy-
du mu? tlişki, beceri, belle-
mek... Artık neyi düşündülerse
yasaklanan sözcüklerden oldu"
diyor Aziz Nesin. SAMSUN (AA) — Samsun'-
un 19 Mayıs ilçesi Dereköy yö-
Örnekler sürüyor. Mağaza resinde hatalı sollama ve aşırı
vitrinlerinde "second hand" (el- hız yuzünden 4 araç çarpıştı.
den düşme), fast food (ayak üs-
Zincirleme
kaza:
10
tü), "Bay Bay", "ciao ciao",
"okeyletmekJ ' "Baybay" diyen-
ler kültürel çizmenin altında Ne-
sin'e göre. Bir de uyduruk laflar
var: "Son günlerde sıkça kulla-
mlan çaykolik, işkolik, dokun-
matik... Bu sonuncusu alçaklık
ve ihanet artık!'." diyor yazar.
Küçük mahalle bakkallannın
tiine para veriyoruz" diyor Aziz
Nesin. Hemen bir örnek: Biçim-
siz vücutlu bir erkek yolda yü-
rüyormuş. Arkasında taşıdığı T-
shirt'in sırtmda bir yan: "Virgin
pot" (Bakır çanaki.
Ortaçağ'da hayYanlarm karış-
maması ve çalınmaması için
damgalandıklannı aktaran Ne-
sin, "Bu cağda kapitalizmin fir-
malan bize damga vurayor. Btz
de üzerine para veriyoruz."
Bu kez Taksim'deyiz. Konu,
meydandaki "The Marmara"
Oteli. "Bir ülkenin cografı yer
adı The Marmara' ise ve kimse
tepki göstenniyorsa o ülke 'kül-
türel işgal1
altındadır. Tarihsel
olarak bir ülkenin işgal edilme-
si dönemi kapandı. Bu kez baş-
ka bir işgal var" diyor Nesin.
"The Bosphonıs" ve yakın ge-
lecekte "The Turkey" olacak
herhalde diye devam ediyor.
Miüiyetçilerin hindi anlamına
gelen "T\ırkey"e tepki duyduk-
Kazada 10 kişi öldü, 14 kişi de
ağır yaralandı.
Samsun'un 19 Mayts ilçesi
Dereköy yöresinde, dün saat
18.30 sıralannda hatalı sollama
sonucu, sürücükri henüz beür-
lenemeyen 55 FH 424 plakalı
minibüs, 55 AU 755 plakah oto-
mobil ile çarpıştı. Bu sırada 55
DC 947 plakalı kamyon da çar-
süpennarkete dönüştüğü, Tür- p ı ş a n araçlara arkadan bindir-
kiye*de yaşanan "kültür işgali"
halkın kişüiksizliğinin bir ürü-
nü.
Nesin'in okurlarma son söz-
leri, "The Marmara'mn önün-
den her geçişte 'ulusal onurum'
çiğneniyor. Bu konuşmamı ya-
aya dönüştürüp, Türkiye Yazar-
lar Sendikası, PEN ve Türk Dil
Kurumu'na gönderecegim. Siz-
ler de katüın. Hep birlikte The
Marmara'ya gidelim ve otelin is-
nûnin degiştirilmesini isteyeumr
Bafra ilçesi yönünden gelen
55 ED 774 plakah minibüs de
bu araçlara çarptı.
Kazada tsmet Gümüş, Fehmi
Apaydm, Fikri Aktaş, Irfan Er-
dem, Halil Akın, Orhan Ozcan,
Yaşar Öre, Ramazan Can, Kry-
met Erdem ve Özge Erdem öl-
düler.
Kazada ağır yaralanan 14 ki-
şi, Samsun 19 Mayıs Üniversi-
tesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde
tedavi altına alındı.
BOĞAZtÇİ ÜTSJTVERStTESİ MEZUNLAR PERNEĞt SEMPOZYUMU
2000'li yıllar tartışması
İstanbul Haber Servisi —
"Tnrkiye'nin kaıkmmasını ger-
çekleşttaecek, dünyaya açık. cag-
daş, rekabeti bilen, kazanması-
nı bflen, genç beyinler okulu Bo-
gaziçi."
Bofaziçi Üniversitesi Mezun-
lar Dernegi'nce düzenlenen
"2000'U yülarda Yüksekoğretim
ve Bogazici Üniversitesi" konulu
sempozyumda sorulan "Nasd
bir Bogariçi Üniversitesi" soru-
suna verilen yanıtlardan biri bu.
Bu görüşün sahibi Boğaziçi
Üniversitesi Mezunlar Dentegi
Egitim Grnp İİyesi Farnk Bayır,
"Bekknrflerimizdeki 'Bogazici'
oluşmasındaki tüm yöntemlerin
büyük çoğunluğu gelenekleri-
mizde vardır. Eksik olan diya-
logdur. Bogazici camiası arasın-
daki sevgi, hoşgörü, uzlaşma ve
ortak degerier için beraber çalı-
şabilme geleneginin hayata ge-
çirilmesi gerekiyor"dedî.
Koşulların ve kişilerin zorla-
nabüeceğini, yönetmelik ve tü-
züklerde olmasa da geleneksel
yapılanmalarda Boğaziçi'nin
"erozyotf'unu durduracak alter-
natif çözümler bulunabileceği-
ni belirten Bayır, "Nasıl bir
Bogazici" istediğini şöyle anlat-
tı:
"Fikir üreten ama uygulama-
smı kendflerinden daha çok vak-
ti olduğuna inandıklan kişilere
bırakan bir camia degil fikirle-
yata geçirebilen bir camia. Üni-
versite yönetimi ve Mezunlar
Dernegi, ögretim üyesi, ö|ren-
cisi, çalısaru Ue birbiriyle kay-
naşmış bir ülkü altında birieş-
miş görev bölümü vapılmış
amaca yürüyen bir Bogazici."
Siyaset Bilimi ve Uluslararası
tnşkUer Bölümü ögretim üyesi
Port. Dr. Ersin Kalaycıoglu,
üniversite yönetimini eleştirerek,
şunlan söyledi:
"Ana bügisayar 16 Kasım
1990 tarihinden beri kapalıdır.
Kütüphanede 201 bin 500 kata-
logda kart var. Bunlann hepsi
de kuUamma açık degil. Sosyal
bilimler raflanndaki kitaplann
ortalama yüzde 80*11970 ve ön-
cesine ait. 1970'lerin sonunda
kütüphanedeki toptam kitap sa-
yısı 179 bindi. Aranan kiupla-
nn dörtte birinin nerede olduğn
belli degfldi. Sınıflar tam bir fe-
laket. Pis, tahtalar eski, bakım-
sız ve çok kalabalık. 1985 ilkba-
hannda 18 kişilik bir sınıfa ders
verdim, 1989'da sınıf 95 kişi ol-
du. Akademisyenin odasının
ısınması, tekfonu, kagıdı, com-
puteri, daktilo şeridi, sflgisj, ka-
lemi yok. Bu, tek adam yöneti-
minin iflası. Akademisyene iti-
bar ve şerefi iade edümeli, aka-
demisyenin raali kaynak, idare
ve akademik faaliyetlerinin dü-
zenlenmesine katkısı saglanma-
h."
Tarih Bölümü Başkanı Prof.
Dr. Aptullah Knran, Boğaziçi
Universitesi'nin 2000'li yıllara
bir lisans sonrası üniversite ola-
rak girmesini "yararlı" ve
"kaçınümaz" olarak gördüğünü
belirtti.
Yargıçatanıalarınatepki
tSTANBUL (ANKA) —
ANAP hükümetinin ülke çapın-
da 298 hâkim ve savcuıın atama-
sını yapması baro başkanlan ta-
rafından tepkiyle karşılandı. ts-
tanbul Barosu Başkanı Turgut
Kazan, atama karannı "inanıl-
maz bir ayıp ve büyük bir
sorumsuzluk" olarak nitelendir-
di. Kazan^ şöyle devam etti:
"ANAP yargı üıerine yeni bir
rini birbirlerine açan, ortak ipotek koymnştur. Ama işin asd
noktalar bulabilen ve onlan ha- ilginç yaoı, seçime giderken yar-
gı ba|ımsızhgı türküleri söyle-
yenlerin susmuş olmalandır.
Ben siyasi liderlere ve Cumhur-
başkau'na tehlikeyi duyurmaya
çalışUm. Ama Kürt kimligini
gösterme şovu yapanlar yüzün-
den Turkiye'nin gündemi ant iç-
me krizine kilitlenip kaldı ve
Özal'la ANAP yargıyı bir kez
daha teslim aldı. Ne y%pabilirim
ki isyan ediyorum. Ben tehlike-
yi dayunnaya çahşttm. Sadece
utanıyorum."
Prof. Dt. AHMET KlUÇOGLVAıık.V.Huk.Fuk.
fttatürtCûn Var Obn VastyetL.(Bajtarafı 2. Sayfada)
yani 10 Kasım 1938'de yürürlüğe girmiş, ancak hiçbir hukuk
kuralının kabul edemeyeceği bir şekilde 16Ekim 1981 tarihin-
de bir darbeyle ortadan kaidırılmıştr. Milli Güvenlik Konseyi
tarafından yürürlüğe konulan 2533 sayılı "Siyasi Partilerin
Feshine Dair Kanun" bu tarihte yürürlüğe konularak bütün si-
yasi partilerin mallanna el konulmuştur. Kanunun 3. maddesi
ile Atatürk'ün CHP'ye bıraktığı tüm malların idaresi görevi
Devlet Başkanlığı Genel Sekreterliği'ne verilmiştir. Anaya-
sanın geçici 15. maddesi ile de diğer birçok yasalar gibi 2533
sayılı yasanın da anayasaya aykırılığının ileri sürülmesi ya-
saklanmışür.
12 Eylül'ün Atatürk'ün vasiyetiyle ilgili operasyonları bu-
nunla da katmamış, Atatürk döneminde birer bağımsız ve
özerk kurum olan, bu nıtelikleri nedeniyle Atatürk'ün vasiye-
ı'mde kendilerine yer verdiği Türk Dil ve Türk Tarih Kurum-
ları, 2876 sayılı bir yasa ile (RG. 17.8.1983) "AtatürkKültür, Dil
ve Tarih Yüksek Kurumu" adı altında kurulan bir kurumun ice-
risinde eritilmişlerdir. Böyleceher iki kurum da Atatürk'ün hiç
düşünmediğı, düşünse idi vasiyetinde kendilerine yer verme-
yeceği bırer devlet dairesine, siyasi iktidarın birer şube mü-
dürlüğüne dönüştürülmüştür.
Bu yasal değişiklikler sonucu bir yandan CHP, Atatürk'ün
vasiyetinden mahrum edilirken, öte yandan bu vasiyetten en
büyük yarar sağlayan ve bu sayede yaşamını sürdüren Türk
Tarih ve Türk Dil Kurumtarı, Atatürk'ün hayal bile edemeye-
ceği yapıya kavuşturulmak suretiyle vasiyeti yok edilmiştir.
Bugün hukuk sistemımizde sıradan herhangi bir kişinin va-
siyetine dahi yargı karan olmaksızın el sürmek mümkün de-
ğildir. Sonradan meydana gelen önemli değişiklikler varsa,
vasiyetin yeni koşullara uydurulması dahi ancak yargı ka-
ranyla mümkündür. El atılan vasiyet, Atatürk gibi, bir ulusu
yoktan var eden büyük bir devlet adamına ait ise hukuk dışılı-
ğın boyutu çok daha korkunctur. Atatürk'ün hatırasına alenen
hakaret etmeyi bir yıldan üç yıla kadar; Atatürk'û temsil eden
heykel, büst ve abideleri tahripya da kirletmeyi bir yıldan beş
yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırmayı öngören bir hukuk
sisteminde (5816 sayılı Atatürk Aleyhine Işlenen Suçlaı
Hakkında Kanun) onun son arzularını ortadan kaldırmayı hu-
kuka uygun saymak olanağı asla yoktur.
(1)Nukut nakitpara
(2) Hisse senedinın gelirlerı