14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Sahıbı: Cumhunyet Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Berin N»di • Murahhas Üye- Emine Uşaklıgil 0 Genel Yayın Mudüru. Hasan Cemai. Yazı tşlen Müduru. Okıy Gonensin 0 Haber Merkezı Müduru: Yalçın Bayer, Sayfa Duzenı Yönetmenı: Ali Acar 0 Temsılcıler: ANKARA: Ahmet Taa, tZMİR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Çetin Yigenoglu tç Polıtika Celal Başlangıç, Istanbul Haberlerı: Şenay Kalkaa. Ekonomi: Meral Tamer, Dış Haberler: Ergun Balcı, Kültur: Cdal İster, Eğıtım: Gencaj Şaylan, Yurt Haberlerı: Necdet Doğan, Spor Damşmanı. Abdolkadir Yucehnan, Dızı Yazılar: Kerem Çalışkan, Araşlırma Şahin Alpay, Duzeltme Abdullah VazKi 0 Koordinatör Ahmet Konılsan 0 Malı tşler: Erol Erkut 0 Muhasebe Bulent Ycner 0 Butçe-Planlama: Sevgi Osmanbeseoglu 0 Reklam. Ayşe Torun 0 Idare: Husejin Gurer 0 tşletme Onder Çelik 0 Bılgı-fşlem Nail Inal 0 Personel: Sevgi Bostancıoğlu Basan \e Yayan. Cumhuriyet Maıbaacıiık \ç Gazetecılık TA Ş. Turkocağı Cad. 39'4I Cağaloğlu 34334 Ist. PK 246 - Istanbul Tel 512 05 05 (20 hat), Telet: 22246, Fax (1) 526 60 ^2 0 Burolar Aakanc Zıya Gftkalp Blv lnkılap S No: 19 4, Tel 133 II 41-47, Telra 42344, Fax: (4) 133 05 65 0 İımir: H Zıya Bly 1352 S 2/ 3, Tel. 13 12 30, Tdex 52359, Fax: (51) 19 53 60 0 Aduu: lnönü C*i 119 S. No 1 Kat 1, Tel 19 37 52 (4 hat), Telex 62155, Faı (71) 19 25 78 TAKVİM: 10 KASIM 1991 Imsak: 5 10 Guneş- 6.38 öğle: 11.52 tkindi: 14.33 Akşam: 16 58 Yatsı: 18.20 Sessizce geçip gitti Polanski IstanbııTa inmediAHU ANTMEN lstanbul Tophane Rıhtımı. Gece. Saat 23'0 çoktan geç- mis... "Avş*" adlı gemi bırak- mış kendini sulara, uyuyor. As- lında çevredeki herkes ve her şey uykuda neredeyse, birkaç nhtım işçisi, birkaç da kedi dı- şında. "Avşa" yavaş yavaş bir o yana bir bu yana salınmaya başlıyor... sonra bizim Istanbul hattı vapurlanrruzın tam aksi- ne kesik bir gemi kornası du- yuluyor ve bembeyaz bir Yunan gemisi burnunu gösteriyor: Odysseus... Odysseus, Avrupalı bir fîlm ekibini getirdi Türkiye 1 ye. Çekimler gemide sürüyor. Yönetmen, Roman Polanski... ROMAN POLANSKİ — Ün- lö yönetmen konuşmak istemi- yor. Ağır ağır yanaşıyor Odysse- us. Uzaktan yalnizca birer ka- rartı olan insanlar, şimdi biraz seçilebiliyorlar -en anndan, ka- dın mı erkek mi sanşın mı es- mer mi türünden, iniyorlar sonra, bir "on" çekerek, yere dokunarak. Birkaç gün kara gönnemiş olmalı ayaklan. Bir grup, "ejİenmeye" gidiyor. Ge- minin, Odysseus'un, "başrol oyuncusu" Roman Polanski ise görünürlerde yok. Artık geceyansı oldu. Gemi- de kalan kimi insanlar bize, biz aşağıdan onlara bakıyoruz, bel- ki Polanski de bir bakar diye. Gemi mürettebatından biri, bir Yunanlı, "yukanya" çıkabilme- miz için "yokanda" birileriyle görtlşüyor; ama kimseciklerin bizi oraya çağırdığı yok. Sonra sanşın bir kadının, uzun boylu, lngüizceyi Fransız- lara özgü aksanla konuşan bir Fransızın bizim için "aşagı" ve "yuk«n" turlan başlıyor. ön- ce yorgun olduğunu söylüyor Polanski'nin. Israr ediyoruz. Yeniden çıkıyor yukanya. Gelir- ken yuzundeki ifadeyi ölçmeye çalışıyoruz. Ama hayır, üstelik bu kez başka bir nedenle ko- nuşmak istemiyor Polanski. Türkiye've önceki gelişinde ga- zetelerin "genç karısı ve kendisi" hakkında çirkin şeyler yazmış olduklanndan, artık Türk gazetecüere güveni kalma- dığından... Geceyansını çoktan geçti ar- tık. Roman Polanski belki oda- sında uyuyor şimdi, biz orada çaresizce beklerken. Ve sabaha karşı "Odysseus gemisi" Istan- bul limanına veda ediyor. "E la Nave Vm" (ve gemi gidiyor)... Roman Polanski'nin "Frantic" fılmini izlemiştik en son. Harrison Fbrd'un başrolü- nü üstlendiği filmde, kansını kaybeden ve çılgın gibi onu ara- yan bir adamın ilginç öyküsü anlatıhyordu. Bütün filmlerin- de olduğu gibi, şiddet, gerilim, tutku ve seks bu filminde de "Bn kesinlikk bir Polanski fflmi" dedirtecek kadar belir- gindi. tnsanoğlunun hep en tehlikeli içgüdülenyle uğraşmış- tı Polanski. Bizimle konuşsay- dı, sormak istiyorduk, insanlar hakkında ne düşunüyordu?- Insanlar... Belki hiçbir yönet- men onun kadar kişisel dene- yimlerinden kaynaklanan ya- pıtlar vermemişti, sanatı bu denli etkilenmemişti. Yönet- menler ansiklopedilerine, sine- ma kitaplanna bir bakın... Ro- man Polanski'nin hep yaşamı yer ahyor önce, çünkü belki si- neması hakkındaki ipuçlan gerçekten de orada... Yahudi bir ailenin çocuğu oluşu, ailesinin "kamp"a götü- rülûşü, annesinin orada ölü- mü... tkinci Dünya Savaşı bit- meden sayısız acı deneyimi ol- muştu Polanski'nin. Yülar son- ra, 1969 yılında kansı Sharon late'in öldürüluşü de Amerikan yakın tarihinin en tartışılan ci- nayetlerinden biri olmuştu. Avrupa ve Amerika arasında bir köprüydü Polanski'nin ya- şamı, 1977 yılında 13 yaşında kücûk bir mankene tecavüz et- mekle yargılanana kadar... Şim- di Avrupa'da yaşıyor. Şimdilik her şey sakin. Nina Simone'un mayınlı şarkıları SADETTİN DAVRAN Istanbul alacakaranbkta bir sır küpü olur çıkar. Eski bir Acem halısı gibi dili kilitlenir. Ağzından laf almak için uğraş- mak boşunadır. Bu saatlerde sadece seyredilmelidir. Göz göze gelmek her şeyi yeniden başlatabilir. Hangi kapısından gjrüirse girilsin, gözlerine balal- mamalıdır. Bu saatlerde tstan- bul, morlu siyahh ipekliden, al- tın işlemeli harmaniyelere san- nır, saçında tatlısu incileri, bi- leklerinde misk, elinde bir altın kupa ile Unkapanı Köprtisü- nün başmda beürebilir. Göz göze gelmemeye çalışmak en iyisidir. Caz sarkıcısı ve Nina Simone Ama eliyle düpedüz isaret edince, Şişhane'ye doğru akan kıpkırmızı nehirde yûzen ara- banızın ön koltuğuna buyur et- mek bazen kaçınılmaz olabilir. önünüzde akıp giden stop lam- balannın ışığında bu ezbere bil- diğinizi sandığınız profılin sa- hibesi ile nece konuşacağınızı düşttnurken o sizden önce dav- ranıp altın kupasmı uzatabilir. Dokuz yüz yıîlık 'Kyzüos' şa- rabı etkisini umduğunuzdan da çabuk gösterebilir. Siz Dolapdere yokuşundan çıkarken otostopçunuz ineceği yerde çoktan inmiştir. Içi hâlâ hafifçe misk kokan arabanızı Hilton Oteli'nin park yerine bı- rakıp, otelin döner kapısından içeri girdiğinizde; onu yeniden karşınızda görmeyi boşuna umarsınız. Oysa bu otelin otostopçu- nuzdan çok daha esrarengiz ko- nukları olabilir. Bu akşam burada Bayan Ni- na Simone kalmaktadır. Yann kim kalır, henüz büinmemekte- dir. Nina Simone caz sarkıcısı ve piyanisttir. Topuklu terlikler- leboyu 1.70'ibulmaktadır. Ba- caklan hâlâ güzel, sacı yine to- puz, elleri ıse tütun kokmakta- dır. Bayan Simone'un tstanbul- da oldugunu pek az kişi bil- mektedir. En çok da Bayan Si- mone merak etmektedir nasıl olup da haber aldıgırruzı. Çün- kü Bayan Simone, tstanbul'a özel bir parti için çağnlıdır. Bir gemide verilecek olan bu par- tide söylemek için gelmiştir. Yoksa yanlış anlaşümasın, kon- ser verdi de biz kacırdıkımsı bir durum; kesinlikle söz konusu değildir. Bayan Simone'a uzun uzun kendisinin tstanbul'da oldugu- nu gazetemizin sinema yazan Atillâ Dorsay'dan duyduğumu, kötü bir niyetim olmadığını, sa- dece kısa bir söyleşi yapmak is- tediğimi anlatmam gereke- î cektir. Nina Simone otelin Exeoıti- ve Floor adı verilen ek bölü- mündeki Vista Suit'te kalmak- tadır. Biraz önce havuzdan gel- diği için üzerinde beyaz bir ma- yo, onun da üzerinde beyaz üzerine pembe çizgili bir bor- noz bulunmaktadır. Nina Simone (1933, North Carolina, ABD), üç yıl kadar önce yazdığı, kulağı okşayan ritmi ve söz dizini ile pop liste- lerine yerleşen sayılı caz şarkı- lanndan biri olan *My Baby Just Cares For Me*yi son kez yirmi gün kadar önce Paris'te; Olympia'da beş gece üst uste, her gece sekiz bin kişiye söyle- miştir. Nina Simone yinni yıl- dır Avrupa'da yaşamaktadır. Paris, Amsterdam, Cenevre ve yine Amsterdam. Evet, Avru- pa'da daha rahat etmektedir. Bayan Simone son zamanlar- da sık sık 'Ne Me Quitte Pas' söylemektedir. önumüzdeki bahar ve yaz aylarım Senegal Cumhurbaşkanı'nın konuğu olarak bu ülkede geçirecektir. Istanbul'a artık mutlaka 'resmen' çağnlmalı, Kyzdkos şa- rabından içmelidir. Fmnsızşarkıa ve oyuncu YvesMontandyetmişyaşında öldü Sonbahar yaprağı gibiÜnün ilk basamaklanna Edith Piafla tırmanan Yves Montand, 1951'de Simone Signoret ile evlenmişti. Fransız Komünist Partisi'ne en yakın sanatçılar arasında yer alan Montand, 1956'da Macar ayaklanmasının bastırılması, 1968'de Çekoslovakya'nın işgali sonucu soldan kopmuştu. 1988'de başkanlık seçimlerine girmemesine karşın, Fransızların yüzde 29'u oylarını Montand'a vereceklerini açıklamışlardı. Kiiltür Servisi — Fransız sar- kıa ve oyuncu Yves Montand. dün Paris yakınlanndaki Senlı* Hastanesi'nde geçirdiği bir kalp krizi sonucu öldü. AFP ve Re- uter'in verdiği habere göre, Fran- sız yönetmen Jean-Jacques Bei- nebc'nin çevirdiği bir filmde o> - namakta olan unlu sanatcı cu- ma gecesi kalbüıden rahatsızlan- dı, sabaha karşı hastanede yo- ğun bakıma alındı. Butün çaba- lara karşın kurtarılamayan Montand'ın cenazesi dün gece Paris'teki evine getirildi. 13 ekim günü 70 yaşına basan Montand, 1992 mayısında da Paris'te "Bir Tek ve Gercek Ne- den: Şarkı Söyleme tstegi" baş- hkh bir dizi konser venneye ha- arlanıyordu. Montand'ın ölüm haberi üzerine Fransız radyola- rı olağan programlanm keserek haberi duyurdular ve sanatçının "Les Feuilks Mortes" (Autumn Leaves-Sonbahar Yapraklan) ve "Les Gamins de Paris" (Paris- in Haşan Kızları) gibi Unlü şar- kılannı çalmaya başladılar. 13 Ekim 1921'de İtalya'da, Toscana bölgesinde yoksul bir Yahudi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Ivo Livi (gercek adı), Mussolini'nin iktidara gel- mesinden sonra ailesiyle birlik- te Fransa'ya kaçtı ve Marsilya 1 ya yerleşti. Küçük yaşta okulu bırakmak zorunda kalan, çeşit- li işlere girip çıkan Montand, 18 yaşında bir kulupte şarkıcılığa başladı, Paris'e giderek sahneye çıkmayı denedi. Moulin Rouge'da şarkı soyler- la tete" (Kafam Dolu Güneşle) adh otobiyografısi 1955'te basıl- dı, "Savaş Bitti", "Ölümsüz" ve "Itiraf gibi filmlerinin senaryo- lannı da yazmış olan Ispanyo' yazar Jorge Sempran'un kaleme aldığı "Yves Montand: Ve Ha- yat Devam Ediyor" adlı Mon- tand biyografısı ise 1983'te ya- yımlandı. Halen lspanya Kültur Bakanı olan Semprun'un bu ki- tabı iki yıl önce de tlkay Kur- dak'ın çevirisiyle Afa Yayınları'nca basıldı. öte yan- dan, yine Afa Yayınlan'ndan Ayşe Kurşunlu Ortac çevirisiyle çıkan "Ödemin Eski Tadı Yok' adh kitabında sanatçının karısı ve ünlü sinema oyuncusu Simo- ne Signoret, Montand'la tanış- masını ve uzun birlikteliklerini de anlattı. Y\ ES MONTAND — Sahne, sinema, siyaset dönyalannda hep donıUarda gezfnıniş. Yves Mon- tand evlilikieri ve Uişkileriyle de gündemdeydi. ken ünlü Fransız şarkıcı Edith Piaf ile tanışması Montand'ın bütün bir yazgısını değiştirdi. Piaf m desteği ile hem şarkıcı olarak adını duyuran hem de si- nemaya adım atan Montand ilk kez 1946'da Piafla birlikte "Işıksız Yıldız" adh fılmde rol aldı. Aynı yıl Marcel Carni'nin "Gecenin Kapılan" adlı filmin- deki yorumuyla üne erişen Montand, 1953'te Henri Ge«r- ge Oouzot'nun Cannes Film Şenüği'nde büyük ödüle değer görülen "Dehşet Yolculan" ad- h filmiyle uluslararası düzeyde de tanındı. 1959'da tek kişilik bir göste- riyle Broadway'de sahneye çıkan ve büyük basarı kazanan Mon- tand, 1960*13 Marilyn Monroe ile birlikte oynadığı ve George Cnkor'ın yönettiği "Let's Make Love" (Gel Sevişelim/Milyarde- rin Aşkı) fılmiyle başlayarak Hollywood yapımlannda da rol aldı. Yunan asülı Fransız yönetmen Costa-Gavras'ın "Olttmsüz" (1968), "ttiraf" (1970) ve •Sıkıyönetim" (1972) gibi siya- sal sinemanın başyapıtlan sayı- lan fılmlerinde son derece sağ- lam kompozisyonlar çizen Yves Montand, Alain Resnais'nin "Savaş Bitti" (1966), Oaude Le- louch'un "Yaşamak tçin" (1967), Oaude Sautet'nin "Sen ve Ben" (1972), "Sen, Ben ve Diğerleri" (1975), "Tehdit" (1977) ve "Guney YoUan" (1978) adlı filmleriyle beyazperdedeki ününü pekiştirdi. 1981'de yeniden müziğe ağır- lık veren Montand, önce Paris- te, sonra da dünyamn çeşitli yer- lerinde yankılar uyandıran kon- serler gerçekleştirdi, New York- taki Metropolitan Operası'nda sahneye çıktı. Montand'ın "Du soleü plein tanışan ve 1951'de ev- lenen Yves Montand ve Simone Signoret uzun sure Fransa'nın en çok hayranlık duyulan çiftini oluşturdular. Montand'ın 1960'ta ABD'de "Let's Make Love"da birlikte oynarlarken Marilyn Monroe ile girdiği ya- kın iliski, Signoret ile olan evli- liğini sarstı, ama yıkamadı. Montand, Simone Signoret'r in 1985'te kanserden ölmesinden sonra Carole Amiei ile evlendi. Fransız "show" dünyasının ününü bütün dünyaya yayan sa- natçılanndan biri sayılan Mon- tand ve Simone Signoret siyaset alamnda da adlanndan sıkça söz ettirdiler. Uzun süre Fransız Komünist Partisi'nin en yakının- daki sanatçılar arasında yer alan Montand'ın komünizm konu- sundaki düşkırıklığı 1956'da Knısçev döneminde Signoret ile birlikte gercekleştirdiği Sovyet- ler Birliği gezisi sırasında başla- dı. Özellikle 1%8'de Sovyetler Birliği'nin Çekoslovakya'yı işga- li karşısında duşunceleri sarsılan Yves Montand, giderek Komü- nist Parti'den ve sel düşünceden tümuyle uzaklaşınca ağır eleşti- rilere de uğradı. * 1988'de Fransa'daki başkanlık seçimlerine katılacağı yolunda yaygın söylentiler çıkan Mon- tand, bir sure sonra böyle bir ni- yeti olmadığını açıkladı. Ama o sıralar bir Fransız gazetesinin düzenlediği kamuoyu yoklama- sım yanıtlayan Fransızlann yüz- de 29"u oylannı Montand'a ve- receklerini belirttiler. Beyazperdedeki başarüı yo- rumları ve müzikteki kendine özgü yumuşak üslubuyla ünle- nen Yves Montand, ulkesinin simge kişiliklerinden biriydi. Antika ve SanatFuan'nın müzayedesi bugün 15.00'te Yıldız Sarayı Silahhane binasındayapıhyor \arım mîlyarlık sürahiKültür Servisi — Çeşitli 'ilk'ler' müzayedesi... Yıldız Sa- rayı Silahhane binasında bugün saat 15.00'te başlayacak muza- yede, 'Antika ve Sanat Fuan'- nın kurumlaşan müzayedeleri- nin bir devamı. Fuar boyunca antika eser merakhlanna sergi- lenen 4 bin kadar eser arasından seçilen 327 eser bugün alıcılan- na kavuşacak. Raffı Portakal'ın yöneteceği müzayedede ilk kez fslam eser- leri uzmanı Fransız mezatçı Cla- ude Boisgirard'ın müzayedeye soktuğu eserlere de yer veriliyor. Boisgirard'ın eski eserlerle yük- lü torbasında neler var? önce- likle ilgi çekici bir grup 'Iznik eserier..' Bu gnıpta 16. yüzyıla tarih- lenen îznik sürahi ile bir Iznik tabak dikkat ceken örnekler. tz- nik sürahinin açılış fiyatı 600 bin frank (yaklaşık 540 tnilyon lira), Îznik tabağın açılış fiyatı ise 550 bin frank (495 milyon li- ra). 'Sultan Portreleri' Boisgi- rard'ın müzayedeye sunduğu di- ğer eserier. Sultan Orhan ve Sul- tan Yüdınm Beyaad'm 17. yüz- yıhn ortalannda yapılmış olan portreleri 300 bin frank (270 milyon lira) açılış fiyatı ile giri- yor müzayedeye. Türk halılanna yeni bir pazar açmayı amaçlayan Raffı Porta- kal'ın bugün yöneteceği müza- yedede Konya yöresinden derle- nen seccade, yolluk ve yasüklar da satışa sunuluyor. Çoğunluk- la 19. ve 20. yüzyıla tarihlenen bu eserier arasında 'onarun gönnüş' örnekler de var. Bu eserlerm açıhş fiyatlan 2.5 mil- yon lira ile 12 milyon 500 bin li- ra arasında değişiyor. 10 kasım müzayedesi, tznik çiniler, Sultan portreleri, halı, yolluk ve yastıklann çevreledi- ği 'yeni' öğeler dışında önceki müzayedelerden bilinen eserle- rin devamı niteliğinde eserleri de içeriyor. Müzayedenin en yük- sek açılış fıyatlî eseri Halil Pa- şa'nın 140x106 cm boyutlannda- ki, 1891 tarihli Yaşlı Halayık' adlı tuval üzerine yağlıboya ça- lışması. Halil Paşa'nın bu yapı- 540 milyon Hrahk tznik surahisi Yaşlı Halayıkın açıltş fiyatı 350 milyon lira. tının açıhş fiyatı 350 milyon li- ra. Şevket Dağ'm 1905 tarihli 'Ayasofya' adlı çalışması ile Nazmi Ziya'nın 1915 tarihli Kü- çük Çamlıca'daki çiftligini be- timlediği tablosu 10 kasım mü- zayedesinin 300 milyon lira açı- hş fiyatlı en pahalı diğer iki ese- ri. Tuğralı gümüş leğen ibrik ile 1461 tarihli Vakfıye 80 milyon Urahk açılış fıyaü ile giriyor mü- zayedeye. Tuğrah gümüş leğen ibrik sabunluğu ile bir Süleyma- niye işi. tbriğin ağırlığı 3078 gr. Vakfıye ise Fatıh Sultan Meh- met'in veziri Zağanos Paşa tara- fından vakfedilmiş, hatla yazı- h bir örnek. Müzayedede bir diğer değişik eser 70 milyon üra açılış fiyath Edirne Ahşap Dolap. 18. yüz- yıla tarihlenen bu dolap, II. Ah- met'e (Laie devrine) ait. Resim merakhlan için Hoca Ali Rıza, Fikret Mualla, W.Pettroff, Ahmed Münib, Feyhaman Duran, Fausto Za- naro, L.J.Anthonissen, Zeki Faik Izer, Ibrahim Safi, Ama- deo Preziosi, Godchoux, Carl Haag, S.Pielord, Nazlı Ecevit, Şefık Bursalı, Eşref Üren ve Şe- ref Akdik gibi ressamlann ya- pıtlan da bugünkü müzayedede satışa girecek. Aynca, sekiz çift 19. ve 20. yuzyıl işi terlik ve galoş, 19. yüz- yıla ait kakma tekniğinde yapıl- mış altı çift takunya, yine 19. yuzyıldan kalma mercan, fildi- şi, sedef, bağa, hindistancevizi ve kemikten yapılma çeşitli ka- şıklar, çeşitli tütun çubuğu, mar puç ve lüle koleksiyonu ilgi du- yanlar için 10 kasım müzayede- sinde... Maden yazma eserler, harita ve gravürler de bugünkü müzayedede yer alacak diğer eserlerden. En pahalı beş eser 1. Halil Paşa / Yaşh Halayık (1891) / 350 milyon lira 2. Şev- ket Dağ / Ayasofya / (1905) / 300 milyon lira 3. Nazmi Ziya / Küçük Çamlıca'daki Çiftlik / 300 milyon lira 4. Tuğrah gü- müş leğen ibrik / 90 milyon li- ra 5. Vakfıye / 1461 / 80 mil- yon lira. Claude Boisgirard'dan gelen eserler 1. îznik sürahi / 16. yüzyıl / 540 milyon lira (600 bin frank), 2. Îznik Tabak / 16. yüzyıl / 495 milyon lira (550 bin frank), 3. Sultan Orhan Portresi / 17. yüz- yıl / 270 milyon lira (300 bin frank), 4. Sultan Beyazıd Port- resi / 17. yüzyıl / 270 milyon li- ra (300 bin frank) 5. İki nargile başlığı / 18. ve 19. yüzyıl / 90 milyon (100'er bin) Sinop'a Diyojen heykeli • StNOP (AA) — Büyük ; Iskender'e 'gölge etme, Z başka ihsan istemem' ;- şeklindeki çıkışıyla Z hatırlanan, ünlü düşünflr - Diyojen'in heykeli, Sinop'ta^ bir turistik tesisin bahçesin» dikildi. Bir süre belediye 1 deposunda tutulan ve dahal sonra dikilmesi için uygun yer bulunamayan ünlü düşünür Diyojen'in heykeli, Ayışığı adlı turistik bir tesisin bahçesine yerleştirildi. Milattan önce 413-324 yıllan arasında Sinop'ta doğduğu sanılan ve babasımn sahtekârhk yapması sonucu, ailesi Atina'ya sürgün edilen Diyojen'in, Sinoplular için ayn bir anlamı oldugunu bildiren vatandaşlar, şu görüşleri dile getirdiler: "Kente gelen yabancı turistlerin çoğunun Sinop ile Diyojen'i özdeşleştirdiğini biliyoruz. Sinop adı, Diyojen'i çağrıştırıyor. Bu bakımdan ünlü düşünür adına çeşitli etkinlikler düzenlenmelidir;' Abonman fark ticreti • ANKARA (AA) — PTT, kasım ayı fatura döneminde, telefon abonelerinden 12 bin 500 Urahk yılhk abonman fark ücreti tahsil ediyor. Türkiye genelinde yaklaşık 8 milyon abone, mevcut konuşma bedellerinin yanı sıra geçen aylarda telefon kontör ücretlerinin 200'den 250 liraya çıkanlması ve bunun yılhk abonman ücretlerine de yansıtılması nedeniyle 12 bin 500 Krahk fark ödeyecek. Yılhk abonman ücreti, 1990 başmda 100 bin lira olarak belirlenmiş ve bunun iki taksitte telefon abonelerinden peşin tahsil edilmesi karar altına aunmıştı. PTT Genel Müdürlüğu yetkilileri, telefon kontör ücretlerindeki elli bin Urahk artışın yılhk abonman ücretini de 100 bin liradan 125 bin liraya çıkardığıru hatırlatarak şu bilgiyi verdiler: "Aradaki 25 bin liralık fark ucretinin, ilk ' altı aylık döneme ait 12 bin 500 Urahk birinci taksidinin tahsil edilmemesi kararlaştınlmıştı. Ikinci 12 bin 500 Urahk bölüm ise bu kasım ayında abonelere gönderilen faturalarla tahsil edilecek." VİZYOM Videoda yeni erotizm • Haber Merkezi — Video dünyasında yeni bir servis hizmete giriyor. Erovizyon adını taşıyan bu programlarda kaliteU ve cinselUkte estetik ve biUmselUği ön planda tutan video fihnler izleyicilere sunulacak. Paket programlann bir bölümü de gençlerin cinsel konulardaki eğitimini hedefliyor. Devil'in buruk dönügti.»» • Istanbul Haber Servisi — Türkiye'nin en eski rock topluluklanndan Devil, uzun bir aradan sonra "buruk" bir konserle sahne ve müzik çalışmalanna geri döndü. Aynı saatlerde Sultanahmet'te yapılan halka açık 'Hasankeyfi Yaşatalım' çahşmalan içinde yer alan rock konseri nedeniyle, ancak 200 kadar seyircinin karşısına çıkan Devil elemanlan, öbür gruplann iki aydan beri belli olan konser gününde bedava konseT vermelerine kınldıklannı beUrttiler. Grup elemanlan, en geç 10 yıl sonra bir konser daha düzenleyeceklerini söylediler. 1980 yıhnda kurulan ve 1988 yıhnda vokaüstleri Sabahattin'in askere gitmesi nedeniyle çalışmalarını durduran Devil'in elemanlan, "Adam gibi müzik" yapmak amacıyla döndüklerini söyleyerek konserlerinde Türkçe sözlü banş ve özgürlük temalı rock parçalanm çaldılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle