27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
0 29 ARALIK 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/7 TIYATRO j Tıyatrolara 2 milyar dağıtıldı • ANKARA (AA) — özel tiyatrolara yapılacak 2 milyar liralık ek yardımın dağıtüacağı topluluklar belli oldu. Yardımdan en ytiksek payı 100 milyon lira ile Nisa Serezli-Tolga Aşkıner Tiyatrosu, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan tiyatrosu ile Dormen Tiyatrosu, Kenter Tiyatrosu ve Dostlar Tiyatrosu aldı. Ankara Sanat Tiyatrosu'na 95 milyon lira yardım yapılan değerlendirmede, Ortaoyuncular, Enis Fosforoğlu Tiyatrosu ve Levent Kırca Hodri Meydan Topluluğu 90, Nejat Uygur Tiyatrosu ve Tevfık Gelenbe tiyatrolanna 75 milyon lira yardım yapılması kararlaştınldı. Değerlendirmede Hadi Çaman ve Yeditepe Oyunculan Tiyatrosu'na 70 milyon, Bizim Tiyatro ve - Abdullah Şahin Nokta Tiyatrosu'na 65 milyon, Makedonya Üsküp Halklar Tiyatrosu, Karşı Tiyatro, Cihat Tamer-Ercan Yazgan Tiyatrosu, Anadolu Çocuk Oyunlan Kolu (AÇOK) 60 milyon, Kocaeli Bölge . Tiyatrosu'na da 55 milyon lira yardım yapılması öngöruldu. Yardımdan yararlanan diğer topluluklann dağılınu da şöyle: Masal Gerçek 45 milyon, Tuncay özinel 30, Tiyatro Devran, Bilsak Tiyatro Atelye, Idil Abla Tiyatrosu, Çan Tiyatrosu, Virgül Tiyatrosu 25 milyon, tzmir Sanat Tiyatrosu 20 milyon, Ali Atik Tiyatrosu, Anadolu Sanat Merkezi 15,milyon, Ankara Halk Tiyatrosu, Düzce Şehir Tiyatrosu, Elanğ Şehir Tiyatrosu 15 milyon lira, Bulunmaz Tiyatro, Dünya Çocuk Oyunlan Kültür Merkezi, Gaziantep Sanat Tiyatrosu, Kartal Sanat tşliği, Sessiz Tiyatro, 7 Cüceler Tiyatrosu, Ankara Yeni Tiyatro, Istanbul Yeni Tiyatro 10 milyon lira. 4 42. Sokak' Paris'te • PARİS (Cumhuriyet) — Uk kez 25 Ağustos 1980 tarihinde Broadway'de sahnelenen | "42. Sokak" (42nd Street) müzikali, parlak yaşamını şimdi de Paris'te sürdürüyor. 20 . Ocak 1991'e dek, Châtelet Tiyatrosu'nda, tümü Amerika'dan gelen| sanatçılar tarafından seslendirilecek olan gösterilerin biletleri haftalar öncesinden kapışıldı. Gördüğü geniş| ilgiyle ABD tiyatro tarihinde, "A Chorus Line"dan sonra ikinci sırayı alan "42. Sokak" aynca 1981 yılında üç "Tony Awards" kazanmıştı. Yirminci yüzyıhn başlannda, tiyatrolan, kabareleri, sinemaları ve oyun salonlanyla New York'un en göz . kamaştırıcı daman olan 42. Sokak, 1929 bunalımından sonra giderek önemini yitirmiş, soluklaşmış... 1933'te Lloyd Bacon'ın, "42. Sokak" adıyla bu ünlu gösteri merkezindeki yaşamı beyazperdeye aktardığı filmi, 1978 yılının bir gününde New York sinemateğinde gören iki yazar, Mark Bramble ile Michael Stewart, salondan çıkarken bu konunun Broadvvay için ilginç bir müzikale dönüşebileceğini düşünmüşler... Ve hemen sarılmışlar kalemlerine. O gün, iki yıl sonra doğacak olan "42. Sokak"m yaşamının bu kadar uzun ve parlak olacağı akıllarının ucundan bile geçmemiş... SER6I \apı Kredi sanat galerileri • Kültıir Servisi— Yapı Kredi Sanat galerilerinin ocak ayı programı belli oldu. lstanbul'daki Kâzım Taşkent Sanat Galerisi'nde 4-29 ocak tarihleri arasında Anadolu Üniversitesi Uygulamalı Güzel Sanatlar Yuksekokulu öğretim üyelerinin resim ve heykel sergisi yer alacak. Sergi Abdullah Demir, Şahin Özyüksel, Aytaç Katı, * Zehra Çobanh, Ali lsmail Türemen, Halim Çeliker, Atilla Atar ve Bilgehan Uzuner'in yapıtlanndan oluşuyor. Beyoğlu Sanat Galerisi'nde ise 2-28 ocak tarihleri arasında Osman Kerhi'nin suluboya resim sergisi * açık kalacak. Balıkesir Sanat Galerisi'nde 8-31 ocak tarihleri arasında Güven Aktaş'ın fotoğraf sergisi, lzmir'de Mustafa Bey Sanat Galerisi'nde Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Grafik Ana Sanat Dalı öğrencilerinin karma sergisi 1-21 ocak tarihlerinde, Nigâr Urgay'un resim sergisi 23 ocak-19 şubat tarihleri arasında Bursa'da Setbaşı Sanat Galerisi'nde, 9-31 ocak tarihlerinde lsmet Çavuşoğlu'nun resim sergisi ve Diyarbakır Ofis Sanat Galerisi'nde 15 ocak-7 şubat tarihleri arasında Mehmet Kapçak'ın fotoğraf sergisi izlenebüecek. Kenıal Topçu'nun resimleri • Kültür Servisi — Akbank Kuzguncuk Sanat ' Galerisi'nde Kemal Topçu'nun yapıtlanndan oluşan bir 1 sergi açıldı. llk kişisel sergisini 1983 yıhnda açan sanatçı, bu ikinci kişisel sergisi hakkında şunlan söylüyor: "Ben denize olan tutkumdan dolayı denizi ön planda tutarak çahşıyonım. Sakinlik, derinlik beni cezbederî' Dcvlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü'nden mezun olan Kemal Topçu'nun 30 yağlıboya çalışmasından oluşan sergisi 11 ocak tarihine dek sürecek. OPEBA Rodriguez Türkiye'de • İZMİR (AA) — Ünlü Ispanyol bariton Emiliano Rodriguez, Izmir Devlet Opera ve Balesi'nin orijinal dilde (Italyanca) sahnelediği "Rigoletto" oerasında j Rigoletto'yu oynamak üzere Türkiye'ye geliyor. İDOB Müdürü Doç. Pekin Kırgız, Rodriguez'in yübaşmdan sonra Izmir'e geleceğini ve 5-15 ve 19 ocakta sunulacak üç temsilde oynayacağmı söyledi. 50 yaşındaki ünlü bariton Rodriguez, sanat yaşamını tsviçre'de sürdürüyor. Üç temsil için, Rigolerto'da Rodriguez'den başka iki yabancı konuk sanatçı daha görev alıyor. Eserde orkestrayı, konuk sanatçı Sovyet şef Kemal Abdoullaev yönetecek. Koroyu ise yine bir başka yabancı konuk, Fransız şef Jean Yves Gaudin sahneye hazırhyor. Aytaç Manizade*nin sahneye koyduğu "Rigoletto" operasmın dekorlannı Adnan Ongün, kostümlerini Semiramis Tufanoğlu yaptı. Eserde başrolleri Emiliano Rodriguez, Doç. Pekin Kırgız, Aytül Büyuksaraç, Aydın Ustuk ve Hülya Gundüz paylaşacaklar. SOYLEŞI Yücel'den Türkiye'de Müzecilik' • Kültür Servisi — Arkeolog Erdem Yücel, önceki gün "Türkiye'de Müzecüik" konulu bir konferans verdi. Konferans kapsamında müze tanımı, müzeciliğin tarihi, dünyada ve Türkiye'de müzeciliğin gelişimi, müze bilimi ve çagdaş müze kavramı konulanna değinen Yücel, , "Günümüz müzeleri, araştırma laboratuvan görevi üstlendi. Müzeler artık eserlerin toplandığı yerler olmaktan çıkmıştu-" dedi. Yücel, "müze bilimi"nin Türkiye'de henüz yeterince gelişmediğini, arkeoloji ve sanat tarihi eğitimi veren fakültelerde müze bilimi konusuna yeterince yer verilmediğini söyledi. Müzelerde görev yapan personelin belli konularda "uzmanlaşması" gerektiğine dikkat çeken Erdem, bu personelin araştırma konulanna yönelik yayınlar yapması gerektiğini öne sürdu. Dünya Müzeler Günü'nün, Türkiye'de 1982 yıhndan beri kutlandığını söyleyen Erdem, çağdaş müze kavramının gerçekleştirilmesinde yaratıcı müze müdürleri, yeterli ekonomik koşullar ve basınla yakın ilişkilerin olumlu rol oynayabileceğine dikkat çekti. Ümit Kıvanç'ın 'Bekle Dedim Gölgeye'siniAtıf Yılmaz sinemaya aktarıyor 68 kuşağından üç arkadaşKıvanç'la Barış Pirhasan'ın senaryosunu yazdıkları "Bekle Dedim Gölgeye"de Aytaç Arman'la Hale Soygazi oynuyorlar. Füsun Demirel'le Lale Yurdatapan da konuk oyuncular. FÂTMA ORAN ~ Yönetmenliğuü Aüf Ydmaz'- ın yaptığı Bekle Dedim Golge- ye adlı filmin çekimleri havalar elverirse ay sonundan önce ta- mamlanacak. Ümit Kıvanç'ın aynı adlı romanından Ümit Kı- vanç ve Banş Pirhasan tarafın- dan senaryolaştınlan filmde Ay- taç Annan, Hale Soygazi, Me- tin Belgm, Kemal Bekir, Cliııeyt Çalışkur, Fuat lşhan, Kerim Soysal, Mehmet Gürhan başlı- ca rolleri paylaşıyorlar. Fiısnn Demirel ile Lale Yurdatapan da fumin 'konuk' oyunculan. Görüntü yönetmenliğini Or- haı Oğuz'un, sanat yönetmen- liğini Mustafa Ziy» Ülkeocöer'- in, yönetmen yardımcılığını Sevgi Saygı ve Fatma Nur Se- vinçîin üstlendikleri filmin mü- zikleri Serdar Ateşer ile Ayşe Tütüncü'ye ait... Bekle Dedim Gölgeye, Ümit Kıvanç'ın Aşkım Bana Resimal- b'dan sonraki ikinci romanı. "Yrftar önce birçok insanın göz- lerinde, en azından zaman za- man kendininkilert benzeyen ışıltılar, karaltılar görmiiş" in- sanlann anlatıidığı, polisiye ro- POLfTtK POLİSİYE— Politik polisiye nitelikte bir roman olan "Bekle Dedim Gölgeye", yönetmen Aüf Yılmaz'a göre bejazperdeye aktanhrken potisiyeden çok politik yanıyla agırlık kazandı. (Fotoğraf: Ibrahim Günel) man özelliklerıni taşıyan gen- limli bir "siyasi polisiye" ro- man. Erdal'ın, Esra'nın, Ersin'- in ve 'izleyici' konumundaki Er- dinç'in; 68 kuşağından üç arka- daşın anlatıidığı bir roman. Devrimle 'şahsi' ilişkiler. kur- muş, cezasım da açık bir biçim- de özel hayatlarında duyumsa- mış insanlann ve düş kınklıkla- nnın romanı... Her zamanki çahşkanhğını, üretkenliğini ve 'seçmeci'liğini bu yıl Berdel ve Bekle Dedim Gölgeye filmleriyle sürdüren Atıf Yılmaz'a; kendisini bu ro- manı filme dönüştürmeye çeken nedenleri soruyorum: Romamn, Türkiye'nin belli bir döneminde yaşanmış birta- kım olayların zaman içindeki değişimi ve bu arada da Türki- ye'nin uğradığı değişimi anlat- ması; Türk solu uzerinde değer- leri, düşünceleri değişen bir ke- simin, değerleri değişmeyen bir çevre tarafından dışlamşını çar- pıcı bir biçimde anlatması açı- sından ilgisini çektiğini, bu yüz- den de sinemalaştırmaya karar verdiğini söylüyor Atıf Yıimaz. Romamn kendisine cazip gelen bir başka yanının da bir taraf- tan belli bir politik tartışma or- tamı yaratırken, olayları polisi- ye bir örgüyle bağlaması oldu- ğunu sözlerine eklerken "Ama işi gerçekleştinne aşamasına gel- digimizde epejce zoriandık" di- yor Atıf Yılmaz. Neden? "Senaryonun ilk yazüışmda olayın politik yanıyla polisiye yanını birleştiremediğimizi fark ettik. Bir yanı hep ağır basıyor- du. Sonra Ümit Kıvanç'la Ba- nş Pirkasan birlikte yeni bir se- naryo yazdılar, ama bu kez de kitaba 'bagımlıltk' işimizi zor- laştırdı. Doğrusunu söylemek gerekirse romamn polisiye yanı pek ağırlık kazanmadı, politik yanına eğildik daha çok." Bekle Dedim Gölgeye'de ana tema olarak iktidar meselesinin sorgulandığını beiirten Aüf Yıl- maz, filmde "iktidar olmadan daha eşitlikçi. daha sınıfsız, da- ba özgur bir dunyanın gerekli- liginin tartışıldıtını" söylüyor. Filmografisinde ilk kez bu tür (siyasi polisiye) bir fıhn yer ala- cak olan sevgili Aüf Yılmaz'a intihar ve cinayet gizleriyle örü- lü, sosyalistlerin tükenişine ve 'kaybetmeve dair' bir öykünün romanından uyarlanan bu fılm- le ilgıli olarak (kızmayacağına dair söz aldıktan sonra), bir so- ru daha sormak gereğini hisse- diyorum: Bekle Dedim Gölgeye, devlet yardımı alan filmlerden. Kültür Bakanlığı'nın da bir denetim mekanizması var. Acaba bakan- lık bu senaryoyu 'devrimd- leri intihar ettirdigi' için mi onayladı? "Yoo, hayır. Biliyorsun de- netimde sinemaa ve aydın kişi- ler çoğunlukta. Böyle düşüne- rek onayladıklarını hiç sanmı- yorum." Lüksemburglufotoğrafçı Jean~Jacques Lucas'ın siyah-beyazyazdüşleri Kirlenmis kentlerîn ötesindeLucas: O doğal güzellikleri fotoğraflarla evlerimize taşımak, endüstrileşme ve kirlenmenin bütün sorunlannı yaşayan insanlık için bir uyarı olabilir. MEHMET BAYHAN Geçen yü Berlin'de bir yarış- manın seçici kurulunda beraber- dik Jean-Jacques Lucas'Ia. Kü- çük valizıni kaptığı gibi odama gehnişti, gece boyunca içinden çıkan güzehm fotoğraflara bak- tık. O zaman bunları arkadaş- lanmız da görmeli diye düşün- müştük. tFSAK Fotoğraf Gün- leri programmda Yıldız Ünıver- sitesi'nde sergilendi bu fotoğraf- lar. Uzun boylu, gür sakallı, iki kız babası, sakin, duygulu ve çok saygılı bir insan. öğrenme güçlüğü olan çocuklar için ilko- kul öğretmenliği yapmakta. 1955'te doğmuş. Sadece siyah- beyaz çahşır. 1988'de EFIAP unvanına ulaşmış. Ülkesi dışın- da Yunanistan, Avusturya, Da- nimarka, Belçike, Fransa, Al- manya ve tngiltere'de sergiler açmış. Düşünceleri ve izlenim- lerini, fotoğrafm teknik olanak- ları ile yoğurup görsel dil oluş- turmak çabasında. Sergideki fo- toğraflan için kırmızı-ötesi ışı- ğa duyarlı fihn kullanmış. Yu- muşak, noktacıkh, canlı y.şilin tüller arkasında göz ahcı beyaz- lara dönüştüğü, bu beyazlar uzerinde eriyen lekelerin iyi is- tiflendiği, uzun pozun suya ha- reket kazandırdığı ve bölgesel sepyanın boyut katüğı görüntü- TEHLtKE OLANCA AĞIRLIĞIYLA KAPIMIZDA— JeanJacques Lucas'ın fotograflanyia betonlaşmaya ve kirienmeye karşı verdiği mesaj açık: Tehlike olanca ağırlığıyla kapımızda. Lucas, buna karşılık kirlenmemiş doğanın güzeUiklerini sunuyor. ler. Diyor ki: "likçağlarda her yeri kaplayan nehirler ve sık ağaçlıklar hem yırtıcı hayvan- lardan saklanılan köşeler hem de besin depolanydı. Bugün hâ- lâ yeşile ve suya gereksinmemiz var, ama eski yaşamsal bağ ye- rini yeni gerekliliklere bıraktı. Kirlenmiş-ölümcül kentlerden kaçıp biraz nefes ahnabilecek alanlardır artık oralar. O güzel- likler içinde her yürüyüşte gö- zünüz yeni bir şeylere takılabi- lir. Sergide görsel algılamanın genel bir yansıması sayılabilecek kareleri peş peşe izlerken böyle bir bölgede tek tek ağaçları, ot- lan, kayaları fark etmeden yü- rüyüp geçtiğinizi, ama daha ön- ce dikkatinizi çekmemiş bir ay- nntıda duraksadığınıa varsaya- bilirsiniz. Hâlâ sahip olabildiği- miz ve insan için çok önemli o doğal güzellikleri fotoğraflarla evlerimize taşımak, endüstrileş- me ve kirlenmenin bütün sorun- lannm yaşandığı beton ve plas- tikten oluşan barınaklanndaki insanlık için bir uyarı olabilir. Ekolojik dengenin korunması için harekete geçihnesini hızlan- dırabilir..." Fotoğrafın geniş işlevi içeri- sinde sanat nerede başlar, nere- de biter, yargılara varmak zor. Ancak Lucas'ın göruntüleri be- denin tinsel gücü ile malzeme- ye egemen olma becerisinin bü- tünleştiği güzel bir "fotoğraf sanaü" gösterisi. Salonun orta- sında durup fotoğraflar şöyle bir tarandığında, ağaçhklarda- ki yümyüşu gibi duygulara ula- şılmakta. Sonra tek kareler göz- lenirken umulmadık aynntılar öne çıkmakta. Işte su sakince akmakta, kenardaki otlar ancak sezilen noktaaklarla birbiri uze- rinde sallanmakta. Ötede ağaç gövdelerinin veya hayvanların uçuk lekeleri olması gereken yerde duyulması gereken nokta- yı vermekte. Lucas'ın yükledi- ğı enerji çerçevelerden taşarak izleyiciyi sarmakta. Fotoğraflann fotoğrafça in- celiklerinin tadına vanrken ak- tarmak istediği düşünceleri ya- kalayıp etkilenmemek ve bu gü- zellikleri kaybetmekte olduğu- muzu düşünüp titrememek elde değil. Evet bugün hâlâ sahibiz, ama yann. öbür gün değil, ya- rın! Tehlike olanca ağırhğı ile kapımızdayken bizler, hepimiz, bütün insanlık nelerle uğraş- maktayız. Şöyle bir başınızı kal- dırıp bakın. Lüksemburg'dan Lucas haykırmakta ve bizler de buradan katılmaktayız; ne yapı- yoruz! Hollandalı ressam Coos Dieters'in yapıtları Sanfa Sanat GalerisVnde Sinir sistemi tuvale yanjıyıncaDieters'in tabloları Sanfa'da, çalışmalarını Hollanda'da sürdüren Umur Türker ve Cemal Demir'in resimleriyle birlikte sergileniyor. Kühür Servisi — Sanfa Sanat Galerisi'nde Hollandalı bir sa- natçının yapıtlan sergileniyor: Coos Dieters, 1964-74 yılları arasında Gerrit Rieltveld Aka- demisi'nde sanat eğitiıhi gören Dieters, Utrecht şehrindeki Gü- zel Sanatlar Yüksekokulu'nda, 1986 yıhndan bu yana da Den Haag'da Kraliyet Plastik Sanat- lar Akademisi'nde öğretim üye- si olarak çalışıyor. Dieters sanat çalışmalarını Amsterdam'daki özel atölyesinde sürdttrüyor. Bunlar, sanatçı hakkında ge- nel bilgiler. "Özel bilgiler" ise onun re- simlerinde saklı. Hepsi onun ya- şamının, dış etkilerle şekillenen iç dünyasının birer yansıması. Sanatçıyı etkileyen ressamlann başında Francis Bacon geliyor. Resim arJayışı Bacon'ın yıllar önce birkaç sozle açıkladığı gi- bi: "Benim resimJerim belirii bir duyguyu görsel kdabilme çaba- sından doğar... Resim, sanatçı- nın sinir sisteminin tuvale yan- sunasıdır." Bacon'un etkisi, resme "insan" olgusu girince yoğun- luğunu yitiriyor Dieters'in üze- rinde. Bacon için insanlar ne ka- dar 'sevimsiz'se Dieters'e o ka- dar cekici geliyor. Şöyle diyor: "Resimlerimde 'insan'ı gönne- yi seviyorura. Bazen bir resme başladığımda 'bu kez hiç insan figüru olmayacak' diyorum ama bittiğinde aslında bitmemiş olduğunu, insansız eksik oldu- gunu hissediyorum." Birçok ulkede ceşitli karma ve kişisel sergilerde yapıtları sergi- lenen Dieters'in resmi meslek olarak seçmesinin tek bir nede- ni var. Bir koku. Mürekkep ko- kusu. "Daha çok küçükken bir arkadaşımın babasının basırae- vine giderdim, oradaki mürek- kep kokusu beni deti ederdi. Sonra akademiyi âyaret etti- ğimde yine aynı kokuyu duyum- sadım... Şimdi benim atölyem- de de aynı koku var, bayılıyo- rum buna" diyor. Boya koku- sundan daha çok sevdiği için mürekkebi, Dieters litografi yapmaya başlamış bir süre son- ra. Şimdilerde kanşık bir tek- nikle çalışıyor. Dieters'in resimlerinde ilginç bir nokta da -ki bu resimleri gö- renlerin fark ettiği ya da edeme- diği bir nokta olabilir- hepsinin içinde bir çeşit 'şaka' barındır- ması. Dieters resimlerinin çoğu- nu eğlenerek yaptığını anlatıyor. "Yılan ve Kadın"da Havva ol- duğu anlaşüan, çıplak bir kadın bir elinde elmayı tutarken diğer elinde de yılanı tutuyor. Ressam bu resminin feminist çağnşım- lar içerdiğine dikkat çekiyor. Bir diğer resmi, ters asıldığında da aynı resim olarak kalıyor ama bu ilk başta dikkatiıü çekmiyor görenin. Bir başka resimde de bir yatağın üstünde zıplayan ters dönmüş insanlar var. Dieters bu insan figurlerinin "mutlu bir ge- cede" kız arkadaşı ve kendi- si olduğunu açıklıyor. Hollanda'da tanıştığı Türk ressamlar Umur Türker ve Ce- mal Demir'in girişimleriyle Türkiye'de bir sergi gerçekleşti- ren Coos Dieters, İstanbul'u "Deli bir şehir" olarak ta- nunhyor. İSTANBUL DELİ BİR ŞEHİR— Coos Dieters, tstanbul'u "ddi bir şehir" olarak göriiyor. Çalışmalarını Amsterdam'daki atöl- yesinde sürdüren Dieters, Den Haag Akademisi'nde de ogretim üyeligi yapıyor. (Foto&raf: tbrahim Günel) Arnıaııd Hammer Mtizesi • Kültür Servisi — Kızü milyarder Armand Hammer'ın koleksiyonu Los Angeles'ın göbeğinde gökdelenler arasında yer alan "özel" bir müze binasmda yerini buldu. Amenkan petrol krah Hammer'ı ölümsuzleştkHi "Armand Haramer" Müzesi bütünüyte mermer ve geniş salonlardan oluşuyor. Hammer'm 60 yıl boyunca yapnğı gezilerde topladığı pek çok ünlü sanatçıya ait eser müzede sergileniyor. Şu günlerde müzede Malevich'in çahşmalanndan oluşan bir sergj sürüyor. Sinenıa söyleşileri • Kültür Servisi— Resim ve Heykel Muzeleri Derneğfnin ocak ayı etkinlikleri belirlendi. Beşiktaş'taki dernekte 9 ocak tarihinde yönetmen Tunç Başaran ile sinema üzerine bir söyleşi yapılacak. 22 ocakta ise dernekte resim üzerine bir söyleşi gerçekleştirilecek. Bu söyleşiye de Gökhan Anlağan katılacak. Oyun yanşması • İZMİR (AA) — Tiyatro yönetmeni, yazar-şair Suat Taşer anısına, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve ailesince duzenlenen kısa oyun yanşmasında birinciliği Ashhan Ünlü'nün 'Muhteşem Zozote" adh yapıtı kazandı. Engin Elgün'ün 'Yaşasın Soytan'sı ikincih'ğe, Birgül Yeşiloğlu'nun 'Hesaplaşma' adh yapıtı ise üçüncülüğe değer bulundu. Seçici kurul aynca, Ashhan Ünlü'nün 'Huzursuzluk*, Bilgetay Kaya'nın 'Kolonya İster misiniz' ve Can Çelebi'nin 'Kızgın Damdaki Kel Şarkıcı' adlı oyunlanna mansiyon, Bilgetay Kaya'nın 'Bombeleri de Severim' adh oyununa özel ödül verdi. Altın Maske Hyatrosu • Kültnr Servisi— Tiyatro Altın Maske kukla insan bileşimi oyunlannı ocak ayı boyunca Kalamış Time Club'ta sürdürüyor. 6 ocak pazar günü C.S. Uw|Cihr "Aslan, Cadı ve Sihirli -<• Dolap" adh romanından uyarlanan oyunu sahneleyecek topluluk, 13 ocakta Maurice MaeterUnck'in "Mavi Kuş"unu oynayacak. 20 ocakta Semiramis Ün'ün "Konuşan Çiçek", 27 ocakta da yine Ün'ün "Rüzgâr Gülü" sahnelenecek. Oyunlar saat 14.00'te başlavacak. l^vuz Tanyeli seı^isi • Kaltör Servisi— Yavuz Tanyeli'nin kişisel resim sergisi 3 ocakta Nişantaşı'ndaki Urart Sanat Galerisi'nde açılacak. 1978'de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi ve UESYO Grafik Bölumu'nden mezun olan sanatçı ilk sergisini 198Pde açmıştı. 1982 yıhnda Vakko ödülü'nü alan Yavuz Tanyeli'nin sergisi 22 ocağa dek sürecek. Kısaparmak konserleri • Kültür Servisi— "Kflim", "Yanna Kaç Var' ve "Cemre Düşünce" admda kaset çahşmalan bulunan Fatih Kısaparmak 4 ocakta Darülaceze yaranna bir konser verccek. Fatih Belediyesi'nin düzenlediği konserin biletleri 10 bin TL'den satışa çıkanldı. Kısaparmak, 12 ocak günü de "Ege'ye Merhaba" başlığıyla İzmir'de bir konser verecek. BUGÜN • Türkülerimiz' Halk Ozanları Kültür Derneği'nin düzenlediği "Hacıbektaş'tan Yunus'a Türkülerimiz" adlı konser saat 20.00'de Lütfı Kırdar Spor Salonu'nda yer ahyor. Konsere Musa Eroğlu, Âşık Gülabi, Talip Şahin, Deste Günaydın, Gülcihan Koç, Murtaza Yalçm, Çoban Hüseyin ve Ali Sağlam katılacaklar. • Rock konseri Akbaba ve Dr. Skull adh topluluklann rock konseri saat 15.00'te Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde gerçekleşecek. • Pendik'te İki oyun Pendik Belediyesi Atatürk Kültürevi'nde "Dostluk Şarkısı" adlı çocuk oyunu saat 11.00'de gösterilecek. Kartal Sanat tşliği'nin diğer oyunu "Vur Bir Mastika" ise saat 15.00'te.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle