Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 29 ARALIK 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/7
TIYATRO
j Tıyatrolara 2 milyar dağıtıldı
• ANKARA (AA) — özel tiyatrolara yapılacak 2
milyar liralık ek yardımın dağıtüacağı topluluklar belli
oldu. Yardımdan en ytiksek payı 100 milyon lira ile Nisa
Serezli-Tolga Aşkıner Tiyatrosu, Ali Poyrazoğlu
Tiyatrosu, Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan tiyatrosu ile
Dormen Tiyatrosu, Kenter Tiyatrosu ve Dostlar
Tiyatrosu aldı. Ankara Sanat Tiyatrosu'na 95 milyon lira
yardım yapılan değerlendirmede, Ortaoyuncular, Enis
Fosforoğlu Tiyatrosu ve Levent Kırca Hodri Meydan
Topluluğu 90, Nejat Uygur Tiyatrosu ve Tevfık Gelenbe
tiyatrolanna 75 milyon lira yardım yapılması
kararlaştınldı. Değerlendirmede Hadi Çaman ve Yeditepe
Oyunculan Tiyatrosu'na 70 milyon, Bizim Tiyatro ve
- Abdullah Şahin Nokta Tiyatrosu'na 65 milyon,
Makedonya Üsküp Halklar Tiyatrosu, Karşı Tiyatro,
Cihat Tamer-Ercan Yazgan Tiyatrosu, Anadolu Çocuk
Oyunlan Kolu (AÇOK) 60 milyon, Kocaeli Bölge
. Tiyatrosu'na da 55 milyon lira yardım yapılması
öngöruldu. Yardımdan yararlanan diğer topluluklann
dağılınu da şöyle: Masal Gerçek 45 milyon, Tuncay
özinel 30, Tiyatro Devran, Bilsak Tiyatro Atelye, Idil
Abla Tiyatrosu, Çan Tiyatrosu, Virgül Tiyatrosu 25
milyon, tzmir Sanat Tiyatrosu 20 milyon, Ali Atik
Tiyatrosu, Anadolu Sanat Merkezi 15,milyon, Ankara
Halk Tiyatrosu, Düzce Şehir Tiyatrosu, Elanğ Şehir
Tiyatrosu 15 milyon lira, Bulunmaz Tiyatro, Dünya
Çocuk Oyunlan Kültür Merkezi, Gaziantep Sanat
Tiyatrosu, Kartal Sanat tşliği, Sessiz Tiyatro, 7 Cüceler
Tiyatrosu, Ankara Yeni Tiyatro, Istanbul Yeni Tiyatro 10
milyon lira.
4
42. Sokak' Paris'te
• PARİS (Cumhuriyet)
— Uk kez 25 Ağustos
1980 tarihinde
Broadway'de sahnelenen |
"42. Sokak" (42nd
Street) müzikali, parlak
yaşamını şimdi de
Paris'te sürdürüyor. 20
. Ocak 1991'e dek,
Châtelet Tiyatrosu'nda,
tümü Amerika'dan gelen|
sanatçılar tarafından
seslendirilecek olan
gösterilerin biletleri
haftalar öncesinden
kapışıldı. Gördüğü geniş|
ilgiyle ABD tiyatro
tarihinde, "A Chorus
Line"dan sonra ikinci
sırayı alan "42. Sokak"
aynca 1981 yılında üç "Tony Awards" kazanmıştı.
Yirminci yüzyıhn başlannda, tiyatrolan, kabareleri,
sinemaları ve oyun salonlanyla New York'un en göz
. kamaştırıcı daman olan 42. Sokak, 1929 bunalımından
sonra giderek önemini yitirmiş, soluklaşmış... 1933'te
Lloyd Bacon'ın, "42. Sokak" adıyla bu ünlu gösteri
merkezindeki yaşamı beyazperdeye aktardığı filmi, 1978
yılının bir gününde New York sinemateğinde gören iki
yazar, Mark Bramble ile Michael Stewart, salondan
çıkarken bu konunun Broadvvay için ilginç bir müzikale
dönüşebileceğini düşünmüşler... Ve hemen sarılmışlar
kalemlerine. O gün, iki yıl sonra doğacak olan "42.
Sokak"m yaşamının bu kadar uzun ve parlak olacağı
akıllarının ucundan bile geçmemiş...
SER6I
\apı Kredi sanat galerileri
• Kültıir Servisi— Yapı Kredi Sanat galerilerinin ocak
ayı programı belli oldu. lstanbul'daki Kâzım Taşkent
Sanat Galerisi'nde 4-29 ocak tarihleri arasında Anadolu
Üniversitesi Uygulamalı Güzel Sanatlar Yuksekokulu
öğretim üyelerinin resim ve heykel sergisi yer alacak.
Sergi Abdullah Demir, Şahin Özyüksel, Aytaç Katı,
* Zehra Çobanh, Ali lsmail Türemen, Halim Çeliker,
Atilla Atar ve Bilgehan Uzuner'in yapıtlanndan
oluşuyor. Beyoğlu Sanat Galerisi'nde ise 2-28 ocak
tarihleri arasında Osman Kerhi'nin suluboya resim sergisi
* açık kalacak. Balıkesir Sanat Galerisi'nde 8-31 ocak
tarihleri arasında Güven Aktaş'ın fotoğraf sergisi,
lzmir'de Mustafa Bey Sanat Galerisi'nde Uludağ
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Grafik Ana Sanat Dalı
öğrencilerinin karma sergisi 1-21 ocak tarihlerinde, Nigâr
Urgay'un resim sergisi 23 ocak-19 şubat tarihleri arasında
Bursa'da Setbaşı Sanat Galerisi'nde, 9-31 ocak
tarihlerinde lsmet Çavuşoğlu'nun resim sergisi ve
Diyarbakır Ofis Sanat Galerisi'nde 15 ocak-7 şubat
tarihleri arasında Mehmet Kapçak'ın fotoğraf sergisi
izlenebüecek.
Kenıal Topçu'nun resimleri
• Kültür Servisi — Akbank Kuzguncuk Sanat
' Galerisi'nde Kemal Topçu'nun yapıtlanndan oluşan bir
1
sergi açıldı. llk kişisel sergisini 1983 yıhnda açan sanatçı,
bu ikinci kişisel sergisi hakkında şunlan söylüyor: "Ben
denize olan tutkumdan dolayı denizi ön planda tutarak
çahşıyonım. Sakinlik, derinlik beni cezbederî' Dcvlet
Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü'nden
mezun olan Kemal Topçu'nun 30 yağlıboya
çalışmasından oluşan sergisi 11 ocak tarihine dek
sürecek.
OPEBA
Rodriguez Türkiye'de
• İZMİR (AA) — Ünlü Ispanyol bariton Emiliano
Rodriguez, Izmir Devlet Opera ve Balesi'nin orijinal
dilde (Italyanca) sahnelediği "Rigoletto" oerasında
j Rigoletto'yu oynamak üzere Türkiye'ye geliyor. İDOB
Müdürü Doç. Pekin Kırgız, Rodriguez'in yübaşmdan
sonra Izmir'e geleceğini ve 5-15 ve 19 ocakta sunulacak
üç temsilde oynayacağmı söyledi. 50 yaşındaki ünlü
bariton Rodriguez, sanat yaşamını tsviçre'de sürdürüyor.
Üç temsil için, Rigolerto'da Rodriguez'den başka iki
yabancı konuk sanatçı daha görev alıyor. Eserde
orkestrayı, konuk sanatçı Sovyet şef Kemal Abdoullaev
yönetecek. Koroyu ise yine bir başka yabancı konuk,
Fransız şef Jean Yves Gaudin sahneye hazırhyor. Aytaç
Manizade*nin sahneye koyduğu "Rigoletto" operasmın
dekorlannı Adnan Ongün, kostümlerini Semiramis
Tufanoğlu yaptı. Eserde başrolleri Emiliano Rodriguez,
Doç. Pekin Kırgız, Aytül Büyuksaraç, Aydın Ustuk ve
Hülya Gundüz paylaşacaklar.
SOYLEŞI
Yücel'den Türkiye'de Müzecilik'
• Kültür Servisi — Arkeolog Erdem Yücel, önceki gün
"Türkiye'de Müzecüik" konulu bir konferans verdi.
Konferans kapsamında müze tanımı, müzeciliğin tarihi,
dünyada ve Türkiye'de müzeciliğin gelişimi, müze bilimi
ve çagdaş müze kavramı konulanna değinen Yücel,
, "Günümüz müzeleri, araştırma laboratuvan görevi
üstlendi. Müzeler artık eserlerin toplandığı yerler
olmaktan çıkmıştu-" dedi. Yücel, "müze bilimi"nin
Türkiye'de henüz yeterince gelişmediğini, arkeoloji ve
sanat tarihi eğitimi veren fakültelerde müze bilimi
konusuna yeterince yer verilmediğini söyledi. Müzelerde
görev yapan personelin belli konularda "uzmanlaşması"
gerektiğine dikkat çeken Erdem, bu personelin araştırma
konulanna yönelik yayınlar yapması gerektiğini öne
sürdu. Dünya Müzeler Günü'nün, Türkiye'de 1982
yıhndan beri kutlandığını söyleyen Erdem, çağdaş müze
kavramının gerçekleştirilmesinde yaratıcı müze müdürleri,
yeterli ekonomik koşullar ve basınla yakın ilişkilerin
olumlu rol oynayabileceğine dikkat çekti.
Ümit Kıvanç'ın 'Bekle Dedim Gölgeye'siniAtıf Yılmaz sinemaya aktarıyor
68 kuşağından üç arkadaşKıvanç'la Barış
Pirhasan'ın
senaryosunu yazdıkları
"Bekle Dedim
Gölgeye"de Aytaç
Arman'la Hale
Soygazi oynuyorlar.
Füsun Demirel'le Lale
Yurdatapan da konuk
oyuncular.
FÂTMA ORAN ~
Yönetmenliğuü Aüf Ydmaz'-
ın yaptığı Bekle Dedim Golge-
ye adlı filmin çekimleri havalar
elverirse ay sonundan önce ta-
mamlanacak. Ümit Kıvanç'ın
aynı adlı romanından Ümit Kı-
vanç ve Banş Pirhasan tarafın-
dan senaryolaştınlan filmde Ay-
taç Annan, Hale Soygazi, Me-
tin Belgm, Kemal Bekir, Cliııeyt
Çalışkur, Fuat lşhan, Kerim
Soysal, Mehmet Gürhan başlı-
ca rolleri paylaşıyorlar. Fiısnn
Demirel ile Lale Yurdatapan da
fumin 'konuk' oyunculan.
Görüntü yönetmenliğini Or-
haı Oğuz'un, sanat yönetmen-
liğini Mustafa Ziy» Ülkeocöer'-
in, yönetmen yardımcılığını
Sevgi Saygı ve Fatma Nur Se-
vinçîin üstlendikleri filmin mü-
zikleri Serdar Ateşer ile Ayşe
Tütüncü'ye ait...
Bekle Dedim Gölgeye, Ümit
Kıvanç'ın Aşkım Bana Resimal-
b'dan sonraki ikinci romanı.
"Yrftar önce birçok insanın göz-
lerinde, en azından zaman za-
man kendininkilert benzeyen
ışıltılar, karaltılar görmiiş" in-
sanlann anlatıidığı, polisiye ro-
POLfTtK
POLİSİYE—
Politik
polisiye
nitelikte bir
roman olan
"Bekle Dedim
Gölgeye",
yönetmen Aüf
Yılmaz'a göre
bejazperdeye
aktanhrken
potisiyeden
çok politik
yanıyla agırlık
kazandı.
(Fotoğraf:
Ibrahim
Günel)
man özelliklerıni taşıyan gen-
limli bir "siyasi polisiye" ro-
man. Erdal'ın, Esra'nın, Ersin'-
in ve 'izleyici' konumundaki Er-
dinç'in; 68 kuşağından üç arka-
daşın anlatıidığı bir roman.
Devrimle 'şahsi' ilişkiler. kur-
muş, cezasım da açık bir biçim-
de özel hayatlarında duyumsa-
mış insanlann ve düş kınklıkla-
nnın romanı...
Her zamanki çahşkanhğını,
üretkenliğini ve 'seçmeci'liğini
bu yıl Berdel ve Bekle Dedim
Gölgeye filmleriyle sürdüren
Atıf Yılmaz'a; kendisini bu ro-
manı filme dönüştürmeye çeken
nedenleri soruyorum:
Romamn, Türkiye'nin belli
bir döneminde yaşanmış birta-
kım olayların zaman içindeki
değişimi ve bu arada da Türki-
ye'nin uğradığı değişimi anlat-
ması; Türk solu uzerinde değer-
leri, düşünceleri değişen bir ke-
simin, değerleri değişmeyen bir
çevre tarafından dışlamşını çar-
pıcı bir biçimde anlatması açı-
sından ilgisini çektiğini, bu yüz-
den de sinemalaştırmaya karar
verdiğini söylüyor Atıf Yıimaz.
Romamn kendisine cazip gelen
bir başka yanının da bir taraf-
tan belli bir politik tartışma or-
tamı yaratırken, olayları polisi-
ye bir örgüyle bağlaması oldu-
ğunu sözlerine eklerken "Ama
işi gerçekleştinne aşamasına gel-
digimizde epejce zoriandık" di-
yor Atıf Yılmaz.
Neden?
"Senaryonun ilk yazüışmda
olayın politik yanıyla polisiye
yanını birleştiremediğimizi fark
ettik. Bir yanı hep ağır basıyor-
du. Sonra Ümit Kıvanç'la Ba-
nş Pirkasan birlikte yeni bir se-
naryo yazdılar, ama bu kez de
kitaba 'bagımlıltk' işimizi zor-
laştırdı. Doğrusunu söylemek
gerekirse romamn polisiye yanı
pek ağırlık kazanmadı, politik
yanına eğildik daha çok."
Bekle Dedim Gölgeye'de ana
tema olarak iktidar meselesinin
sorgulandığını beiirten Aüf Yıl-
maz, filmde "iktidar olmadan
daha eşitlikçi. daha sınıfsız, da-
ba özgur bir dunyanın gerekli-
liginin tartışıldıtını" söylüyor.
Filmografisinde ilk kez bu tür
(siyasi polisiye) bir fıhn yer ala-
cak olan sevgili Aüf Yılmaz'a
intihar ve cinayet gizleriyle örü-
lü, sosyalistlerin tükenişine ve
'kaybetmeve dair' bir öykünün
romanından uyarlanan bu fılm-
le ilgıli olarak (kızmayacağına
dair söz aldıktan sonra), bir so-
ru daha sormak gereğini hisse-
diyorum:
Bekle Dedim Gölgeye, devlet
yardımı alan filmlerden. Kültür
Bakanlığı'nın da bir denetim
mekanizması var. Acaba bakan-
lık bu senaryoyu 'devrimd-
leri intihar ettirdigi' için mi
onayladı?
"Yoo, hayır. Biliyorsun de-
netimde sinemaa ve aydın kişi-
ler çoğunlukta. Böyle düşüne-
rek onayladıklarını hiç sanmı-
yorum."
Lüksemburglufotoğrafçı Jean~Jacques Lucas'ın siyah-beyazyazdüşleri
Kirlenmis kentlerîn ötesindeLucas: O doğal
güzellikleri
fotoğraflarla
evlerimize taşımak,
endüstrileşme ve
kirlenmenin bütün
sorunlannı yaşayan
insanlık için bir
uyarı olabilir.
MEHMET BAYHAN
Geçen yü Berlin'de bir yarış-
manın seçici kurulunda beraber-
dik Jean-Jacques Lucas'Ia. Kü-
çük valizıni kaptığı gibi odama
gehnişti, gece boyunca içinden
çıkan güzehm fotoğraflara bak-
tık. O zaman bunları arkadaş-
lanmız da görmeli diye düşün-
müştük. tFSAK Fotoğraf Gün-
leri programmda Yıldız Ünıver-
sitesi'nde sergilendi bu fotoğraf-
lar.
Uzun boylu, gür sakallı, iki
kız babası, sakin, duygulu ve
çok saygılı bir insan. öğrenme
güçlüğü olan çocuklar için ilko-
kul öğretmenliği yapmakta.
1955'te doğmuş. Sadece siyah-
beyaz çahşır. 1988'de EFIAP
unvanına ulaşmış. Ülkesi dışın-
da Yunanistan, Avusturya, Da-
nimarka, Belçike, Fransa, Al-
manya ve tngiltere'de sergiler
açmış. Düşünceleri ve izlenim-
lerini, fotoğrafm teknik olanak-
ları ile yoğurup görsel dil oluş-
turmak çabasında. Sergideki fo-
toğraflan için kırmızı-ötesi ışı-
ğa duyarlı fihn kullanmış. Yu-
muşak, noktacıkh, canlı y.şilin
tüller arkasında göz ahcı beyaz-
lara dönüştüğü, bu beyazlar
uzerinde eriyen lekelerin iyi is-
tiflendiği, uzun pozun suya ha-
reket kazandırdığı ve bölgesel
sepyanın boyut katüğı görüntü-
TEHLtKE OLANCA AĞIRLIĞIYLA KAPIMIZDA— JeanJacques Lucas'ın fotograflanyia betonlaşmaya ve kirienmeye karşı
verdiği mesaj açık: Tehlike olanca ağırlığıyla kapımızda. Lucas, buna karşılık kirlenmemiş doğanın güzeUiklerini sunuyor.
ler.
Diyor ki: "likçağlarda her
yeri kaplayan nehirler ve sık
ağaçlıklar hem yırtıcı hayvan-
lardan saklanılan köşeler hem
de besin depolanydı. Bugün hâ-
lâ yeşile ve suya gereksinmemiz
var, ama eski yaşamsal bağ ye-
rini yeni gerekliliklere bıraktı.
Kirlenmiş-ölümcül kentlerden
kaçıp biraz nefes ahnabilecek
alanlardır artık oralar. O güzel-
likler içinde her yürüyüşte gö-
zünüz yeni bir şeylere takılabi-
lir. Sergide görsel algılamanın
genel bir yansıması sayılabilecek
kareleri peş peşe izlerken böyle
bir bölgede tek tek ağaçları, ot-
lan, kayaları fark etmeden yü-
rüyüp geçtiğinizi, ama daha ön-
ce dikkatinizi çekmemiş bir ay-
nntıda duraksadığınıa varsaya-
bilirsiniz. Hâlâ sahip olabildiği-
miz ve insan için çok önemli o
doğal güzellikleri fotoğraflarla
evlerimize taşımak, endüstrileş-
me ve kirlenmenin bütün sorun-
lannm yaşandığı beton ve plas-
tikten oluşan barınaklanndaki
insanlık için bir uyarı olabilir.
Ekolojik dengenin korunması
için harekete geçihnesini hızlan-
dırabilir..."
Fotoğrafın geniş işlevi içeri-
sinde sanat nerede başlar, nere-
de biter, yargılara varmak zor.
Ancak Lucas'ın göruntüleri be-
denin tinsel gücü ile malzeme-
ye egemen olma becerisinin bü-
tünleştiği güzel bir "fotoğraf
sanaü" gösterisi. Salonun orta-
sında durup fotoğraflar şöyle
bir tarandığında, ağaçhklarda-
ki yümyüşu gibi duygulara ula-
şılmakta. Sonra tek kareler göz-
lenirken umulmadık aynntılar
öne çıkmakta. Işte su sakince
akmakta, kenardaki otlar ancak
sezilen noktaaklarla birbiri uze-
rinde sallanmakta. Ötede ağaç
gövdelerinin veya hayvanların
uçuk lekeleri olması gereken
yerde duyulması gereken nokta-
yı vermekte. Lucas'ın yükledi-
ğı enerji çerçevelerden taşarak
izleyiciyi sarmakta.
Fotoğraflann fotoğrafça in-
celiklerinin tadına vanrken ak-
tarmak istediği düşünceleri ya-
kalayıp etkilenmemek ve bu gü-
zellikleri kaybetmekte olduğu-
muzu düşünüp titrememek elde
değil. Evet bugün hâlâ sahibiz,
ama yann. öbür gün değil, ya-
rın! Tehlike olanca ağırhğı ile
kapımızdayken bizler, hepimiz,
bütün insanlık nelerle uğraş-
maktayız. Şöyle bir başınızı kal-
dırıp bakın. Lüksemburg'dan
Lucas haykırmakta ve bizler de
buradan katılmaktayız; ne yapı-
yoruz!
Hollandalı ressam Coos Dieters'in yapıtları Sanfa Sanat GalerisVnde
Sinir sistemi tuvale yanjıyıncaDieters'in tabloları Sanfa'da, çalışmalarını
Hollanda'da sürdüren Umur Türker ve Cemal
Demir'in resimleriyle birlikte sergileniyor.
Kühür Servisi — Sanfa Sanat
Galerisi'nde Hollandalı bir sa-
natçının yapıtlan sergileniyor:
Coos Dieters, 1964-74 yılları
arasında Gerrit Rieltveld Aka-
demisi'nde sanat eğitiıhi gören
Dieters, Utrecht şehrindeki Gü-
zel Sanatlar Yüksekokulu'nda,
1986 yıhndan bu yana da Den
Haag'da Kraliyet Plastik Sanat-
lar Akademisi'nde öğretim üye-
si olarak çalışıyor. Dieters sanat
çalışmalarını Amsterdam'daki
özel atölyesinde sürdttrüyor.
Bunlar, sanatçı hakkında ge-
nel bilgiler.
"Özel bilgiler" ise onun re-
simlerinde saklı. Hepsi onun ya-
şamının, dış etkilerle şekillenen
iç dünyasının birer yansıması.
Sanatçıyı etkileyen ressamlann
başında Francis Bacon geliyor.
Resim arJayışı Bacon'ın yıllar
önce birkaç sozle açıkladığı gi-
bi: "Benim resimJerim belirii bir
duyguyu görsel kdabilme çaba-
sından doğar... Resim, sanatçı-
nın sinir sisteminin tuvale yan-
sunasıdır."
Bacon'un etkisi, resme
"insan" olgusu girince yoğun-
luğunu yitiriyor Dieters'in üze-
rinde. Bacon için insanlar ne ka-
dar 'sevimsiz'se Dieters'e o ka-
dar cekici geliyor. Şöyle diyor:
"Resimlerimde 'insan'ı gönne-
yi seviyorura. Bazen bir resme
başladığımda 'bu kez hiç insan
figüru olmayacak' diyorum
ama bittiğinde aslında bitmemiş
olduğunu, insansız eksik oldu-
gunu hissediyorum."
Birçok ulkede ceşitli karma ve
kişisel sergilerde yapıtları sergi-
lenen Dieters'in resmi meslek
olarak seçmesinin tek bir nede-
ni var. Bir koku. Mürekkep ko-
kusu. "Daha çok küçükken bir
arkadaşımın babasının basırae-
vine giderdim, oradaki mürek-
kep kokusu beni deti ederdi.
Sonra akademiyi âyaret etti-
ğimde yine aynı kokuyu duyum-
sadım... Şimdi benim atölyem-
de de aynı koku var, bayılıyo-
rum buna" diyor. Boya koku-
sundan daha çok sevdiği için
mürekkebi, Dieters litografi
yapmaya başlamış bir süre son-
ra. Şimdilerde kanşık bir tek-
nikle çalışıyor.
Dieters'in resimlerinde ilginç
bir nokta da -ki bu resimleri gö-
renlerin fark ettiği ya da edeme-
diği bir nokta olabilir- hepsinin
içinde bir çeşit 'şaka' barındır-
ması. Dieters resimlerinin çoğu-
nu eğlenerek yaptığını anlatıyor.
"Yılan ve Kadın"da Havva ol-
duğu anlaşüan, çıplak bir kadın
bir elinde elmayı tutarken diğer
elinde de yılanı tutuyor. Ressam
bu resminin feminist çağnşım-
lar içerdiğine dikkat çekiyor. Bir
diğer resmi, ters asıldığında da
aynı resim olarak kalıyor ama
bu ilk başta dikkatiıü çekmiyor
görenin. Bir başka resimde de
bir yatağın üstünde zıplayan ters
dönmüş insanlar var. Dieters bu
insan figurlerinin "mutlu bir ge-
cede" kız arkadaşı ve kendi-
si olduğunu açıklıyor.
Hollanda'da tanıştığı Türk
ressamlar Umur Türker ve Ce-
mal Demir'in girişimleriyle
Türkiye'de bir sergi gerçekleşti-
ren Coos Dieters, İstanbul'u
"Deli bir şehir" olarak ta-
nunhyor.
İSTANBUL DELİ BİR ŞEHİR— Coos Dieters, tstanbul'u "ddi
bir şehir" olarak göriiyor. Çalışmalarını Amsterdam'daki atöl-
yesinde sürdüren Dieters, Den Haag Akademisi'nde de ogretim
üyeligi yapıyor. (Foto&raf: tbrahim Günel)
Arnıaııd
Hammer Mtizesi
• Kültür Servisi — Kızü
milyarder Armand
Hammer'ın koleksiyonu Los
Angeles'ın göbeğinde
gökdelenler arasında yer alan
"özel" bir müze binasmda
yerini buldu. Amenkan
petrol krah Hammer'ı
ölümsuzleştkHi "Armand
Haramer" Müzesi bütünüyte
mermer ve geniş salonlardan
oluşuyor. Hammer'm 60 yıl
boyunca yapnğı gezilerde
topladığı pek çok ünlü
sanatçıya ait eser müzede
sergileniyor. Şu günlerde
müzede Malevich'in
çahşmalanndan oluşan bir
sergj sürüyor.
Sinenıa
söyleşileri
• Kültür Servisi— Resim
ve Heykel Muzeleri
Derneğfnin ocak ayı
etkinlikleri belirlendi.
Beşiktaş'taki dernekte 9
ocak tarihinde yönetmen
Tunç Başaran ile sinema
üzerine bir söyleşi
yapılacak. 22 ocakta ise
dernekte resim üzerine bir
söyleşi gerçekleştirilecek.
Bu söyleşiye de Gökhan
Anlağan katılacak.
Oyun
yanşması
• İZMİR (AA) — Tiyatro
yönetmeni, yazar-şair Suat
Taşer anısına, Dokuz Eylül
Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi ve ailesince
duzenlenen kısa oyun
yanşmasında birinciliği
Ashhan Ünlü'nün
'Muhteşem Zozote" adh
yapıtı kazandı. Engin
Elgün'ün 'Yaşasın Soytan'sı
ikincih'ğe, Birgül
Yeşiloğlu'nun 'Hesaplaşma'
adh yapıtı ise üçüncülüğe
değer bulundu. Seçici kurul
aynca, Ashhan Ünlü'nün
'Huzursuzluk*, Bilgetay
Kaya'nın 'Kolonya İster
misiniz' ve Can Çelebi'nin
'Kızgın Damdaki Kel
Şarkıcı' adlı oyunlanna
mansiyon, Bilgetay Kaya'nın
'Bombeleri de Severim' adh
oyununa özel ödül verdi.
Altın Maske
Hyatrosu
• Kültnr Servisi— Tiyatro
Altın Maske kukla insan
bileşimi oyunlannı ocak ayı
boyunca Kalamış Time
Club'ta sürdürüyor. 6 ocak
pazar günü C.S. Uw|Cihr
"Aslan, Cadı ve Sihirli -<•
Dolap" adh romanından
uyarlanan oyunu
sahneleyecek topluluk, 13
ocakta Maurice
MaeterUnck'in "Mavi
Kuş"unu oynayacak. 20
ocakta Semiramis Ün'ün
"Konuşan Çiçek", 27
ocakta da yine Ün'ün
"Rüzgâr Gülü"
sahnelenecek. Oyunlar saat
14.00'te başlavacak.
l^vuz Tanyeli
seı^isi
• Kaltör Servisi— Yavuz
Tanyeli'nin kişisel resim
sergisi 3 ocakta
Nişantaşı'ndaki Urart Sanat
Galerisi'nde açılacak.
1978'de Devlet Güzel
Sanatlar Akademisi ve
UESYO Grafik
Bölumu'nden mezun olan
sanatçı ilk sergisini 198Pde
açmıştı. 1982 yıhnda Vakko
ödülü'nü alan Yavuz
Tanyeli'nin sergisi 22 ocağa
dek sürecek.
Kısaparmak
konserleri
• Kültür Servisi— "Kflim",
"Yanna Kaç Var' ve
"Cemre Düşünce" admda
kaset çahşmalan bulunan
Fatih Kısaparmak 4 ocakta
Darülaceze yaranna bir
konser verccek. Fatih
Belediyesi'nin düzenlediği
konserin biletleri 10 bin
TL'den satışa çıkanldı.
Kısaparmak, 12 ocak günü
de "Ege'ye Merhaba"
başlığıyla İzmir'de bir
konser verecek.
BUGÜN
• Türkülerimiz' Halk
Ozanları Kültür
Derneği'nin düzenlediği
"Hacıbektaş'tan Yunus'a
Türkülerimiz" adlı konser
saat 20.00'de Lütfı Kırdar
Spor Salonu'nda yer ahyor.
Konsere Musa Eroğlu, Âşık
Gülabi, Talip Şahin, Deste
Günaydın, Gülcihan Koç,
Murtaza Yalçm, Çoban
Hüseyin ve Ali Sağlam
katılacaklar.
• Rock konseri Akbaba
ve Dr. Skull adh
topluluklann rock konseri
saat 15.00'te Kadıköy Halk
Eğitim Merkezi'nde
gerçekleşecek.
• Pendik'te İki oyun
Pendik Belediyesi Atatürk
Kültürevi'nde "Dostluk
Şarkısı" adlı çocuk oyunu
saat 11.00'de gösterilecek.
Kartal Sanat tşliği'nin diğer
oyunu "Vur Bir Mastika"
ise saat 15.00'te.