28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 ARALIK 1990 CUMHURÎYET/17 HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGUN Meteoroloji İşteri Genel Mûtttrtögü'nden verilen bilgiye gö- re yunlun batı tesımlen parçalı cok buıuflu, Marmara Ege, Batı Kara- deniz fe 8aü /Uvteniz yağmudu, di- ğer yerier buhrtfu geçecek. H A « 3 - CAKLIĞI: Bat bölgelerirmzde biraz arlacak. Diğer yerterde üeğışmeye- cek. Yurdun Iç ve Doflu kesımlen sabah saatierinde sis görülecek. RÜZGÂR: Gûney ve dogu yönlerden haffl arasra orta kuvvette esecek DenBerie;Karadenekıbtevelodos, diğef denizlerde gûndogusu ve ke- sişlemeden 3-5, Güney Ege ve Batı Akdemz'de 6-7 kuvvçtınde 10-21, Mana Güney Ege ve Batı Akdenız'de 27-33 denizmm hızla esecek Oalga yükseklığı 05-1 m ve Batı Akdenız'de 1.5-3 m. dola- yında olacaK Van Gölü'nde hava parçalı bututlu geçecek. Rüz- gâr güney ve doğu yönlerden hafif arasıra orta kuvvette ese- cek Gönjş uzaklığı 10 km. civannda bulunacak Adıyaman Afyon A«n Ankara Antakya Antalya Artvm /ytn BaJtesr Bılecık B<ngol Bıtts Bcki Bursa Canatale Corum Detvf 15" 6°Dıyart]al<:r 12° 7°Effime 10° -2° Erancaı 7° -2° Eraifum -2° -14°£skısefw 6° -5° Gasantep 17» 8°Gıresun B V B S B B B 16° 7° Gümuşfıane B 6°-1° Makkân B 17° 7°|SMr13 Y 11° 2°istanbul Y 10° yfamr Y 5°-<° tos B 4°-7° Kastamonu V 4° 2°Kaysefi B 10° 4°Ki(Hae« Y 13° S°Konya B 4°-6°KîiShya Y 12° 4°Malatya B 8° -5° Mamsa 10° 2°KMara$ 4° -7° Mersın -f -18°Mujla 6° 3° Muş 10° -2° Nığde 12° 4°0fdu 3°-7° Rüe -1° -13°Samsun 9° -2° Sırt 13° 6°S/nop 16° 6°S,vas -2° -16» Tetardae 0° -6° Trata» 9° 3°Uşak 5°-4° Van 9°-1° Yozgat 4°-7° Zonguldak Y 16° 5° B 13° 2° B 16° 7" Y 14° 3° B 2°-9° i f? B 10° 3° B 12" 4° B 13° 5° B 4°-5° Y W 3° B -2° -12° Y 10° 3° 6 12° 3° B 4°-6° Y 8°-1° B rjo-rP B 3°-6° Y 9° 4° ; 3Ç* <£Z> tHilutıu A-apk B-buluOu (H)une$k Kkartc Moskova y Madrıd 'Lızbon < 8 S \ m > Belgrad adrıd / V T ı W D B I H Tunus Kahıre» BULMACA Hakikî İs Imal s* tfalıh hır HAKiKÎ RADiUM TTRAŞ BIÇAĞI Her yerde satılır Radium Tıraj Bıça^ı Fabn'lo» SOLDAN SAĞA: 1/ Kaynar suda haş- lanıp üzerine yağ gezdirilen mısır unu yemeği. 2/ Şık, lüks ve gösterişli giyim tarzı... Ispanyolların sevinç ünJemi. 3/ Kaygusuz Abdal'ın kimi şiirlerinde kul- landığı mahlası... Satrançta bir taş. 4/ Iki tarla arasındaki saıiT... Bir tahta par- ça üzerine tutturul- muş kösele bir üst- lükten oluşan ayak- kabı. 5/ Bir çalgı... Türkçede adın dunım eklerinden biri... Yayla ya da bahçe kulilbesi. 6/ Altıpatlar da de- nilen tabanca. 7/ lç sıkırltısı... Bir za- man birimi. 8/ Yiğit... Küçük erkek kardeş. 9/ Evli olmadığı bir kadının dostluğuna mazhar olmuş kimse... Koyun ve keçilerin tanınması için vü- cutlannın belli bir yerine yün kırpı- iarak vurulan işaret. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Geminin en geniş yeri. 2/ Bir tür kalm ve kaba kumaş... Pul- luğun toprakta bıraktığı iz. 3/ Arazi üzerinde seçilmiş bir işa- ret noktasının düşeyini gösteren ve yön belirtmek için uzaktan gözlenen geometrik biçimli tahta Iata... Durmadan, aralıksız. 4/ 28 ocakta başlayan fırtına. 5/ Romanya'nın para birimi... Kar- deş karılanndan her birinin ötekine göre adı. 6/ Duman leke- si... Hint müziğine özgü teUi bir çalgı. 7/ Çin ve Japonya'da oy- nanan bir çeşit satranç... Tanntanımaz... Vilayet. 8/ Bir deniz teknesinin ters dönmesi. 9/ Uzun omuz atkısı... Tibet sığın. 60 Y1L ÖNCE Cumhuriyei Dolmabahçe'de içtima 29 ARALIK 1930 B.M.MecIisi Reisi Kâzım, Büyük Erkânı Harbiye Reisi Müşür Fevzi ve Ordu Müfettişi Fahrettin Paşalar, dün sabahki ekspresle Ankara'dan şehrimize gelmişlerdir. Haydarpaşa istasyonunda Reisicumhur Hz. namına Seryaverleri Rüsuhi Beyle Kütahya meb'usu Recep, Vali Muhittin, Polis Mudürü Ali Rıza, Seyrisefain U. Müdurü Sadullah Beyler tarafından kar^ılanan Pş.Laı, müstakbilmin ayn ayrr ellcrini^ıktrktart scmra Ankara motöriie Haydarpaşa'dan Dolmabahçe sarayına gitmişlerdir. öğie üzeri sarayda Gazi Hz'nin nezdlerinde Başvekil tsmet, B.M.M. Reisi Kâzım, Büyük Erkânı Harbiye Reisi Müşür Fevzi, Ordu Müfettişi Fahrettin Pş.larla Dahiliye VekiJi Şükrü Kaya Beyin iştirakile fevkalâde mühim olduğu anlaşılan bir içtima aktedilmiştir. Bu içtima, akşam saat 18 buçuğa kadar devam etmiştir. Içtimada Menemen hâdisei irticaiyesi uzak ve yakın bütün şümulile tetkik edilmiş ve icap eden kararlar alınmıştır. Bu kararlar bir kaç giin zarfında RM.Meclisinde de mevzuu bahsolarak sür'atle tatbik sahasına vazolunacaktır. İçtima hakkında Anadolu Ajansı şu tebliği neşretmiştir: B.M.MecIisi Reisi Kâzım, Basveki) Ismet, Büyük Erkânı Harbiye Reisi Muşür Fevzi, Ordu Müfettişi Fahrettin Paşalar Hazeratı ve Dahiliye Vekili Şükrü Kaya B. bugün (dün) Dolmabahçe'de Reisicumhur Hz.nin nezdinde topianarak konuşmuşlardır. Vitrin müsabakası Milli tasarruf ve iktisat haftasında şehrimiz vitrin müsabakasını tanzim ve idare eden jüri heyeti dün Ticaret Odası'nda içtima ederek birinci ve ikinciliği ihraz eden altı vitrine rey veren halkımıza verilecek hediyeler için kur'a keşidesine başlanmıştır. Geç vakte kadar bu rey pusulaları arasında isabet eden 200 kişiye verilecek hediyeler tesbit edilmiştir. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Eğitim bakanının izahı 29 ARALIK 1960 Milli Eğitim Bakanı Bedrettin Tuncel dün Güzel Sanatlar Akademisi'nde gazetecilerin bakanlığıyla ilgili sorularını cevaplamıştır. Bakan, Milli Eğitim planı için yeni bir teşkilat kuracaklarını ve teşkilatın 100 kişilik personele sahip olacağını bildirmiştir. Bu planlama teşkilatının çeşitli vazifeleri arasında özellikk Maarif Daimi Şûrası yer alacaktır. Teşkilatta gerek bakanhktan ve gerekse dışardan yetkililer vazife alacaktır. Şûra şubat veya martta toplanacaktır. Prof. Tuncel Ilköğreıim Kanun Tasansının Milli Birlik Komitesi'nde olduğunu, incelemelerin tamamlandığmı, ıasannjn pek yakmda kanunlaşacağım söylemiştir. Öğretmen yetiştirilmesi için mevcut Eğtim Enstitülerine yenilerinin ekleneceğini, mevcutlarının genişletileceğini, öğretim programlarınjn ve sürelerinin ıslah edileceğini ifade eden bakan "Bu konuda on yıllık plan mevcuttur. Bu uygulandığı takdirde, memleketteki her derecedeki okullann öğretmen ihtiyacı geniş ölçüde karşılanmış olacaktır" dedi. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyel Bedrettin Tuncel Türbana izin 29 ARALIK 1989 Üniversitelerde türban ve başörtüsü takılmasına ilişkin yasak kaldınldı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Yüksek Öğretim Kurumlan Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin değişik 7. maddesinin "çağdas kıyafet" zorunluluğu getiren fıkrasını yürürlükten kaldırdı. Karar Adalet Bakanlığı Müsteşarı Arif Yüksel'in de uyesi olduğu YÖK Genel Kunılu'nca alındı. YÖK Genel Kurulu'nun aldığı kararları uygulamakla >ıikümlü olan YÖK Yönetim Kurulu şu üyelerden oluşuyor: Prof. İhsan Doğramacı (Başkan), Prof. Zeynep Korkmaz (Başkanvekili), Uygur Tazebay (Başkanvekili), Durmuş Yalçın (Emekli Vali), Lütfi Sel (Emekli General), Prof. Servet Bilir, Prof. Kamil Mutluer, Prof. Turgut Akıntürk ve Prof. İbrahim Aykaç. Bu üyeler a>-nı zamanda YÖK Genel Kurulu'nda da yer ahyorlar. OUNYA'DA BUGUN Amsterdam V 9° Amman B 16° Aana Bajdat V 14° B 19° Baredona A 14° Basel Beljrad Bacln Bonn Brüteel Budapeş» Cenevre Cesyır Ctdde OU» FranMurt Gıme Heısınkı Kahıre Kopenhag K6ln Leftosa B 7» Y 7° Y 6° B 5° Y 8° Y 5° B 8° B 18° A 20° A Ş2° B 7° B 16° Y 4° B 17° Y 8° B 5° B 15° k <° Y 12" B 10° B 3° B 12° K 1° B 5» Y 12° Y 7» B V B 4° A 22° Y 15° Y 7° B 14° B 19° B 17» Y 3° B 2° B 3° VVasNngtDn Y 10° Zûnd B 7° Lenıngrad Loidra Madnj Mtıano Montreal Mosftna Mûnıh Nw Vbfiı Oslo Pans Praa Rıyad Roma Salya San Tel/Vıv Tunus Var^m Venatk Viyana TARTISMA Atatürk^iin Hatesa! Once saltanatı sonra da halifeliği kaldınp, Batı ülkelerince "hasta adam" olarak nitelenen, yoksul, ezilmiş ve yarı sömürge ülkesinden, çağdaş ve dinamik bir cumhuriyet yönetimi kurabilmesi mi? Cumhurbaşkanı Sayın Özal, Konya'da yaptığı konuşmasında, "Atatiirk'ün bazı batalan olduğunu" söylemiştir. Ataturk'- ün de yanlışlannın bulunduğu yolundaki bu sözlerin söylendiği yer ve seçilen zaman dü- şündürücüdür. Cumhurbaşkanının kanısına göre Ata- türk'ün yaptığı yanlış nedir? Amerikan ve fngiliz mandacılarına kar- şı çıkarak tüm yokluklara, olumsuz koşul- lara karşın, Ulusal Kurtuluş Savaşı'na gir- mesi, emperyalist güçleri denize dökmesi mi? Ulusal utku sonucunda onurlu bir ba- nşı sagMamıs olması mı? Bir yandan, daha sonra bir Ingiliz gemi- siyle ülkesini yazgısıyla başbaşa bırakarak kaçan son padişahın, Kuvayı Milliyecileri ezmek için gönderdiği hilafet ordusu ile car- pışırken bir yandan da emperyalistlerin yönlendirdiği Yunanlılarla ulusal bir ölüm kalım uğraşına girmiş olması mı? önce saltanatı sonra da halifeliği kaldı- np, Batı ülkelerince "hasta adam" olarak nitelenen, yoksul, ezilmiş ve yan sömürge ülkesinden, çağdaş ve dinamik bir Cumhu- riyet yönetimi kurabilmesi mi? Tekke ve zaviyeleri kapatıp tarikatlara ilişkin unvan ve giysileri yasaklamış olma- sı mı? 430 sayılı "Ötretim Birligi Yasası"nı çı- karıp, iki ayn dünya görüşünde insan ye- tiştirilmesini önlemek için, genç cumhuri- yetin gereksinme duyduğu çağdaş düşünce- li, pozitif büime inanan bireyi yetiştirme ça- balan mı? Medreseleri kapatıp çağdaş bir anlayışla eğitim düzeni kurması ve Naziler- den kaçıp yurdumuza konuk olarak gelen AJmanya'nın seçkin bilim adamlanyla mo- dern anlamda üniversite reformunu gerçek- leştirmesi mi? Okuma-yazma oranı °/o 30'lann altında bulunan bir toplumu, bu utanç verici du- rumdan kurtarmak için, onurla ve gururla başöğretmenliğini üstlendiği gerçek bir okuma-yazma seferberliğiyle, "Millet Mektepleri" girişimleriyle, kalkınmanm ve ulus olabilmenin öncelikli temeli sayılan eğitime özel bir ağırlık vermesi mi? Türk dilini ve tarihini araştırmak ve ge- liştirmek için, dilimizi diğer dillerin etkisin- den kurtarmak amacıyla, inançla ve güvenle TDK'yı ve TTK'yı kurması mı? Türk kadınına çağının ilerisinde bir an- layışla, seçme ve seçilme haklarını vermesi mi? Cümhuriyetimizin kunıluşundan bu ya- na, kıt bütçe kaynaklarıyla kurulan ekono- mik ve sosyal amaçlı en verimli KİT'leri, özelleştirme adı altında birbiri arkasına el- den çıkarmamış olması mı? Zarar eden bazı özel şirketleri de şirket kurtarma operas- yonlanyla devletin ve toplumun sırtma yük- lememiş olması mı? Tüm siyasal yaşamı süresince cumhur- başkanı olarak, devlet bütçesinden milyon- lar harcayıp Amerika ve Japonya gibi dün- ya ülkelerini dolaşmamış olması mı? Çok önemli sağiık sorunlan ortaya çık- tığı zamanda bile, "Beni Türk hekimkri- ne emanet ediniz" diyerek yurtdısjna git- meyi düşünmemiş olması mı? Resmi konut olarak kendisine ayrılan gösterişsiz bir bağevinden dünyaya meydan okuyan, emperyalist güçlere dirençle ve inançla karşı koyan yürekliliği ve alçakgö- nüllülüğü mü? Tüm dünyada örnek alınan ve hayran- lık uyandıran devTÜnci atılımları, ciddi ve itibarlı devlet adamlığı mı? Genç cümhuri- yetimizin devrim yasalannı birbiri arkası- na ödünsüz uyguiamaya koyması mı? Tarikat şeyhlerine son veren devrimci devlet adamı olarak kendi annesini Izmir'- de halk mezarlığı yerine, çıkanlan özel bir Bakanlar Kurulu Kararnamesi'yle şeyhinin yanına gömdürmemış olması mı? Tüm laşınır ve taşınmaz mal varLğmı ku- ruşuna dek, ölesiye sevdiği ulusuna bağış- lamış olması mj? Konya'da, Mevlana'yı anma amaayla düzenlenen Şeb-i Anıs törenleri sırasmda konuşan Saym Özal, Büyük Atatürk'ün hangi yanlışlan yaptığını Türk halkına acık- lamalıdır! Yoksa asıl amaç, giderek yükselen ayak seslerine karşı, tabulann yıkılması gerekti- ği görünümü altında, Atatürk'e ve c"svrim- lerine karşı olduklan her davranışlanyla or- taya çıkan kesime sempatik gelecek bir me- saj mıdır? Av. KEMAL ONUR Milli Eğitim Bakanlığı Emekli Müşavir Müfettişi 4 Hdlebilir Alaıılann Yokoluşu^ Lzerîne Bu konudaki yetersizlikleri giderebilmek için ve daha etkili olabilmek için tanm dışı arazi kullanımı ile ilgili olarak yeni bir kanun tasarısı hazırlama çalışmaları sürdürülrnektedir. Gazetenizin 19.11.1990 tarihli sayısında yayımlanan "Ek*>bi«r Alanfaınn Yokoluşu" başhklı yazı, Bakanlığımıza bağlı Köy HJz- metkri Genel Miidürliiğıi'nce incelenmiştir. Tanm dışı amaçla arazi kullanımı talep- leri; Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ve bağ- lı Müdürlükleri, Sanayi ve Ticaret Bakan- lığı, tller Bankaşı, Belediyeler, Milli Emlak Müdürlükleri, Özel tdareler, Mal Müdür- lükleri, askeri birlikler ve diğer bazı kuru- luşlar ile şahıslar tarafından Köy Hizmet- leri Genel Müdürlüğü'ne yapılmakta ve Ge- nel MUdürlük, "Tanm Alanlarının Tanm Dışı Gaye ile KuUanılmasma Dair Yönetme- lik" gereğince etüt yaparak görüş bildir- mektedir. Bu yönetmeliğe göre şehir imar planlan, mevzii imar planlan ve bunların eki imar planlan ve yerleşme alanlan ile özel kanun- lar kapsamı dışında kalan alanlardaki her türlü arazinin tanm dışı amaçlı faaliyetlere tahsisi, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü- nün iznine bağlıdır. Bu yönetmeliğe göre I. ve II. sımf yağışa bağlı tanm arazileri ile su- rla tarımda1<ırttantla«-i> 11; lü: ve İV. sıaıf araziler ve dikili durumda olup ekonomik ölçülerde Uriın alınabilen araziler; III. ve IV. sınıfta olup da ıslah edilerek I. ve II. sınıfa dönüşebilecek araziler ve özellikleri itiba- nyla tanm dışı kullanmalara tahsis edilebilir durumda olmakla birlikte sulama, drenaj, toprak muhafaza ve benzeri projeler kap- samında yer alan ve bir proje kapsamı için- de olmasa bile tanm dışı amaçlı kullanma- lara tahsisleri halinde proje bütünlüğünü ve- ya çevre arazilerdeki kullanma bütünlüğü- nü bozacak durumda olan araziler, tanm dışı amaçla kuilanılamaz. Bu sıralananlann dışında kalan araziler ile daha uygun alternatif alanlar tespit edi- lemediği dunımlarda, smıf ayınmı yapıl- maksızın, ihtiyaca yetecek miktarda yağışa bağlı tarım arazisi, tanmsal faaliyetlere za- rar venneyecek tedbirlerin alınması kaydıyla tanm dışı faaliyetlere tahsis edilebilir. Aşın Kîra Artışları Önemli olan kiracı ile kiralayan arasındaki dengeyi sağlamak, aşın kira artışlarıyla ekonomiye zarar verecek kararlardan kaçınmaktır. Son günlerde kira parası arttınnnyla il- gili olarak pek çok dava açıldığı, mahkeme- lerde yüksek oranda kira parası takdir edil- diği, ev ve işyeri sahiplerinin astronomik ra- kamlar istedikleri bilinen bir olaydır. Ülkemizde büyük bir konut sonınu olup, kiralanacak taşınmazlar ise yetersiz kalmak- tadır. Bu durumdan yararlanan spekülatör- ler kira paraJanru aşın oranlarda arttırmak- ta, ev sahibi olmayan dargelirli vatandaşlan ağır bir yük altında ezmektedirler. Sözde serbest ekonomi adı altında uygulanan, as- hnda tekelciliği teşvik eden bugünkü sistem tüketiciyi, büyük halk kitlelerini gelirleri- nin üstünde para ödemeye mecbur etmek- te, kendilerine hiçbir seçenek tanımamak- tadır. Bilindiği gibi taşınmaz kiralan ile ilgili olarak günümüzde uygulanan 6570 sayılı yasa emredici ve kamu düzenine ilişkin hü- kümler getirmiştir. Söz konusu yasa hakkında Anayasa Mahkemesi'nce müttehaz bir kararda aynen "Konut ve işyeri darlığuun bulundnğû iil- kelerde dcvletçt önlemler ahnmadıgı takdir- de talebin fazJalığı dolayısıyle kiralar anor- mal şekilde yükselir. Bu yükseliş istihkak maddelerinin fiyatlan üzerinde etkilerini gösterir ve hayat patıalılığına neden olur" denilmektedir. Bu görüş tamamen yerindedir. Kira tes- pit davalanna bakan mahkemelerin bu gö- rüşü dikkate alarak hakkaniyete ve gerçeğe uygun karar vermeleri memleketimizin çı- kariarı doğrultusunda olacaktır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Ancak, bütün bu hususlar Köy Hizmet- leri Genel Müdürlüğü'ne müracaat yapıldı- ğında geçerlidir. Yani, ancak tanm dışı amaçla kullanma için teşkilattan izin iste- yenlerin arazileri etüt edilerek görüş veril- mektedir. i- -tnar Kanunu ve imar yönetrneliğine gö- re belediye sınırları içinde belediyeler, be- lediye sınırlan dışında bulunan alanlarda ise valilikler yetkili kılınmışlardır. Dolayısıyla ortaya çıkan izinsiz yapılaşmalar nedeniy- le Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden izin alınmadan verilen ruhsatlandırma so- nucunda tarım arazileri tanm dışına çıka- nlmıştır. Bu konudaki yetersizlikleri giderebilmek için ve daha etkili olabilmek için tanm dışı arazi kullanımı ile ilgili olarak yeni bir ka- nun tasansı hazırlama çalışmalan sürdürül- mektedir. Kamuoyunun aydınlanması bakımından bilgilerinize sunarız. TANER KIDIR Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı Basın ve Halkla bişkikr Müşaviri 21.3.990 gün ve E. 990/3-13, K.990/193 sa- yılı karannda "Mahkemece, ekonomik esas- lar uygulanarak saptanacak kira parasımn," hak ve nasfete uygun olmadığı takdirde ne- denleri ve dayanaklan gösterilmek suretiy- le kira parası aşın olmayan bir oranda tafi- kim tarafından arttınlmaJıdır" gerekcesine yer vermekle, tüketiciyi korur gibi görünen bir karar vermişse de bu gerekçenin uygu- lamada hâkimi yanlış uygulamalara sevk edecek nitelikte olduğu tartışılmalıdır. Önemli olan kiracı ile kiralayan arasın- daki dengeyi sağlamak, aşın kira artışlanyla ekonomiye zarar verecek kararlardan kaçın- maktır. Paranın bir ülkenin hükümranlık hakkı- nın kullanılmasında en büyük etken oldu- ğu dikkate almarak yabancı paralarla kira sözleşmeleri yapılması kesinlikle önlenme- üdir. Av. FARUK ATASU Ankara OKURLARDAN KarYolları Kapayınca Ben Erzurum'un Narman ilçesine bağlı Yukarıyayla köyünde oturan bir vatandaşım. Kış gelince benim köyümün yolu bölgedeki diğer köyler gibi kapanıyor. Bu nedenle yiyecek stoğumuzu yazın bitiminde yapmak zorunda kalıyonız. Tüm kış ilçeye giremediğimizden dolayı meyve, sebze yuzü görmüyoruz. Hastalarımızı yarım metrelik karda tahtadan yapmış olduğumuz sedye ile taşımak zonındayız. Evet çağ atlayan Türkiye'de hastalarımızı sedye ile 3 saatlik ilçeye yürüyerek taşıyoruz. Kimi zaman hastamız yolda, kimi zaman ise ilçedeki sağhk ocağında ölüyor. Ve bu ölüm kayıtlara normal ölüm diye yazılıyor. Hayır bu normal ölüm değil. Bu ölüm türü Doğu insanının kaderi, alın yazısı. Ne zamana kadar devam edecek karlar üstünde bu ölümler? Yetkililer ne zaman Doğu'nun bu sonınuna çözüm getirecek? Ne zaman köylerimizin tümünde sağlık ocakları olacak? Evet sayın yetkililer bu sonınlanmıza ne zaman çözüm getirebilecek. Yoksa bizim hastalarımız karlar altında ölüme mi terk edilecek? Bahar geldiğinde karlar çözüldüğünde sağlık derdi yeniden gündeme geliyor. Köyün yolu düzgün olmadığı için arabalar köyümüze çıkamıyorlar. İnsanlar sadece traktörlerle ilçeye iniyor. Haftalık yiyecek stoklarını yapıp tekrar köylerine geri dönüyorlar. Evet devletimizin sayın yöneticiieri siz en lüks marka otomobillerde gezerken size oy veren bizler yollarda ölüyoruz. Bu sorunumuza en kısa zamanda çözüm bulunmasını istiyorum. BEDtR GÜLTEKİN Erzurum T.C OSMANİYE İCRA MÜDÜRLÜĞÜ 1986/817 Türkiye Halk Bankası Osmaniye Şube Müdürlüğü'ne 2.960.000.000 TL. ve masraflarını ödemeyen borçlular Ömer Man ve kardeşleri Kol- lektif şirketinin iş bu borcu sebebiyle Osmaniye Rızaiye Mahallesi 261 parsel üzerinde kurulu bulunan çırçır fabrikası ve müştemilatı, yağ fabrikası ve müştemilaiırun 1. satışı 11.2.1991 günu saat 09.00"dan 09.30'a kadar Osmaniye İcra Müdürlüğü'nde yapılacaktır. Ihaleye gir- mek isteyenler şanları dosyasından oğrenebılirler. Aynı mahalle 271 parsel üzerinde bulunan 9 adet depo ve müşte- milatınm birinci satışı Osmaniye İcra Müdürlüğü'nde 11.2.1991 gü- nu saat 09.40'tan 10.10'a kadar yapılacaktır. Her iki sauşın ikinci satı; gunleri aynı yerde 21.2.1991 günü aynı saatlerde yapılacaktır. llgilile- re ve almak isteyenlere ilanen duyurulur. 20.12.1990 Basın: 49599 POLİIÎKA VE OTESI MEHMED KEMAL ir Savaşın Sonu... Alpay KabacaJı dostumuz Talat Paşa'nın Anılan'nı derle- yip toparlayarak yayına yeniden hazıriadı. Bu anılarda Talat Paşa savaşa nasıl girdiğimizi anlatır. Özetlersek şöyle: ... Sadrazam Satt Halim Paşa bir gün Alman Elçisi'nin eşit koşullarda bir anlaşmadan yana olduğunu söyier. Enver Pa- şa'yı, Halil Bey yanına çağınr. Gdrüşlerini sorar, Osmanlının varlığını koruyabilmeşi için bir büyük devietle anlaşması ge- rektiği kanısındalar. Öneri bir savaş tehlikesinden doğuyor- du. Savaşın çıkmaması henüz belli değil. Fakat anlaşma Al- man Elçisi ile sadrazam arasında imzalanıyor. Az sonra Rusya ile Almanya arasında 'savaş patlıyor. Os- manlının hemen savaşa girmesi isteniyor. Sadrazam savaşı savsaklıyor. Gerekçe olarak da Bulgaristan ve Romanya'nın durumlan öne sürülüyor Görüşmeler, çoğunca geceleri sadrazamın konağında ya- pılıyor. Gene bir gece toplanıldığında Enver Paşa (Bahriye Nazın) gecikiyor. Enver gülerek 'Bir oğlumuz oldu' diyor. Al- manlann Göben zırtiltsı Çanakkale Boğazı'ndan içeri girmiş- tir. Sadrazam telaşlanıyor. Biraz sonra Rus Elçisi de geliyor. Anlaşma gereğince gemılerin 48 saat içinde Çanakkale'den çıkmaları ve silahlarını teslim etmeleri gerekiyor Sadrazam ülkeyi savaşa sokmamak için çareler arıyor. Son çare olarak gemilerin satın alınması öneriliyor. Bakanlar Kurulu Talat ve Halil Bey'in Bulgaristan'a gide- rek Romanya, Yunanistan arasında ilişki kurulmasını istiyor. Bir oyalama taktiğidir. Bu sırada haber geliyor, Ruslann 'Karadeniz Oonanması' ile Amiral Souchon arasında savaş başiıyor, Göben Rus kı- yılarını bombardıman ediyor. Sadrazam, gemilerin satın alınma törenine, bu durumda katılamayacağını söylüyor. Bombardımandan Enver'in haberi var sanılıyor, yoktur. Mebusan Meclisi Başkanı Halil Bey'in evinde Talat'ın Enver'e çatması boşunadır. Savaş için bir karar vermek gerekiyor. Nazırların çoğu sa- vaşa girmeye karşı. Sadrazam karar vermek zorunda kalıyor. Maliye Nazın Cavit Bey başta olmak üzere nazıriardan çoğu istifa ediyor. Osmanlı, birkaç kişinin fiskosu sonucu savaşa girtyor. Savaşa sokanların içlerindeki güven, Almanya yeniîmez- dir. Almanya yenilmeyince Osmanlı da yenilmez (Kimilerinin Amerika yenilmez, öyleyse onunla birlikte savaşa girenler de yenilmez sandığı gibi). Beklenmeyen bir şey daha savaşın bu kadar uzun sürme- yeceğidir (dört yıl). Savaşın iki yılında bazı zaferler var. Hin- denburg'un Mazir göllerindeki yengisi. Çanakkale yengisi. Kutul-Amara'daki başanlann güncelliği. Savaşın ilk iki yılı boy- le geçiyor. Ya geriye kalan ikinci yılı? Savaşın ikinci yılında bozgunlar başiıyor. Her şey çözül- müştür. Avrupa cephelerinde sürekli bozgunlar. Filistin, Er- zurum, Bağdat'tan ordunun çekilmesi... Bozguna uğrayan yerlerdeki halkın Anadolu'ya doğru kaçışlan... İç göc... Ta- nmda çalışanlann azalması... Besin maddelerinin krtlığı... Yoksullukla savaş zenginliğinin karşı karşıya gelmesi... Ana- dolu ile bağlantı kurulan taşıtlar yetersiz... Tek hızlı taşıma aracı Konya-Bağdat demiryoludur. Bunun üstüne de vagon ticareti başiıyor... Bir vagonu ele geçirmek altın değerinde- dir. Vagon bulunamadığından bütün taşımalar deve, eşek ve kağnılaria oluyor. Şavaş yitirilmiştir. Ülkeyi savaşa sokun fttihat ve Terakki'nin ileri gelenleri bir gece, bir Alman denizaltısına sığınarak yurttan kaçıyorlar. Canlarını kurtarıyorlar, savaş bitince gelip mahkemeler önün- de hesap vereceklerdir. Ama savaş ne zaman bitecektir? Or- tada bir de Ermeni kıyımı vardır. Ermeni çetecileri boş dur- muyorlar. İttihatçı kodamanlarından ele geçirdiklerini bulduk- ları yerde temizliyorlar. Böylece hesaba gerek kalmıyor. İsmet Paşa ikinci Dünya Savaşı'na bunları bildiği, bir da- ha yaşanmasını istemediği için girmedi. Savaş nedir bilrne-,/ yenlerin ayranı bundan kabarıyor... Savaştan çok sonrası»' önemlidir, ne olacağı bilinmez... Her şey yerinden oynar, yerine yeniden konması çok zordur... ÇALI^ANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞİPAL M Eşimin tazminat hakkt" SORV: Eşim öğretmendir. Daha önceden, Ola^anüstü Hal Bölgesi sınırları içinde bulunan bir ilde görev yap- roıştır. Bugün bu bölge içinde yer alan bu ile, 1985 yılı başlannda atandı ve 1988 yılı sonlanna kadar kal- dığı bu ilde yaklaşık 1 yıl 3 ay görevde kaldı. Eşim bu durumda 1 yıl 3 aylık bir süreyi tazminattan ya- rarlanacak şekilde bitirmiş oldu. Beiirttigim bu süreier için alması gereken bakkın ne olduğunu öğrenmek istiyorum. Eşim, Olağanustü Hal ilan edilmeden öncesi ve sonrası bu ilde üç yılı doldurdu. Ancak bu 3 yüın >al- nızca 1 yıl 3 ayı Olağanustü Hal Bölgesi kapsamın- da geçti. Eş durnmu nedeniyle 1988 yılı sonlannda, Olağa- nustü Hal Bölgesi sınırlan dışradaki bir başka ile atandı. Eşimin tazminat hakkı nedir? Nereden, nasıl ve ne şekilde istenecektir? Üç yılı doldurmadıgı baide alacağı ne kadardır? YANIT: 14 Temmuz 1987 günlü Resmi Gazete*de yayımlanan ve 19 Temmuz 1987 günü yürürlüğe giren 285 sayılı "Olağa- nustü Hal Bölge Valiliği Ihdası Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" ile bu bölgede görevlendirilen personele aylık, yan ödemeler ve sosyal yardımlardan ayn olarak Olağanustü Hal Bölge Tazminatı ödenmesi öngörülmüştür. Bu tazminat, "en yüksek devlet memuru aylığının (ek gös- terge dahil) % 40'ına kadar" belirlenecek ve herhangi bir ver- giye de tabi olmayacaktır. Bu tazminatm nasıl, nereye ödeneceği, nezaman ve hangi ko- şullarda geri verileceği konusu, karamamenin 5. maddesinde şöyle anlatılmaktadır. "Ödenen tazminat miktarı kadar da aynca Toplu Konut ve- ya Kamu Ortakhğı fonlarmdan birine, personel adına nema- landınlmak üzere yatırılır. Olağanustü Hal Bölge Vaüliği'nin kalkması veya görevlinin en az üç yıl çaiışması halinde fonda birikmiş para, talebi üzerine kendisine neması ile birlikte öde- nir. Ancak ölüm, malulen veya yaş haddinden emeklilik sebe- biyle üç yıllık süre dolmadan görevin sona ermesi veya görevbaşında sakatlanma sonucu bölge dışına çıkanlma hahn- de; fonda birikmiş olan para, üç yıl beklenmeksizin persone- lin veya kanuni mirasçılarımn talebi üzerine neması ile birlikte ödenirT Olağanustü Hal Bölge Tazminatının ödenebilmesi için en az üç yıl Olağanustü Hal Bölgesi sınırlan içinde görev yapmak koşulu aranmaktadır. Ancak, Olağanustü Hal Bölge Valiliği'nin kalkması, ölüm, malulen ya da yaş haddinden emekliye aynlma durumunda ve görev başında sakatlanma nedeniyle bölge dışına çıkanlanlar- dan üç yıl görev yapma koşulu aranmayacaktır. ILAN BABAESKİ SULH HUKUK HÂKİMLİGİ'NDEN Dosya No: 1990/681 Davacı Osman Topdelen vekili Av. Mehmet Akgün tarafından da- valılar Remzi Dülger, Sedat Ytlmaz, Samim Yılmaz, Semih Yılmaz ve Habibe Sarı aleyhine mahkememize açılan onakhğın giderilmesi davasında Babaeski ilçesi, Gaziosmanpaşa Mahallesi, pafta 170, ada 9 ve parsel 26'da kayıtlı taşınmaza malik olan Habibe San'ıun zabı- tacaıyapılan araştırmalarda adresi tespit edilememiştir. Habibe Sa- rı'nın 29.1.1991 günü saat 9.00'da dunısmada bulunması, bulunma- dığı takdirde duruşmarun gıyabında neticelendirileceği işbu ilanın teb- ligat yerine gececegi ve ilan tarihinden 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. Basın: 49533 I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle