Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 ARALIK 1990 CUMHURÎYET/17
HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGUN
Meteoroloji İşteri Genel
Mûtttrtögü'nden verilen bilgiye gö-
re yunlun batı tesımlen parçalı cok
buıuflu, Marmara Ege, Batı Kara-
deniz fe 8aü /Uvteniz yağmudu, di-
ğer yerier buhrtfu geçecek. H A « 3 -
CAKLIĞI: Bat bölgelerirmzde biraz
arlacak. Diğer yerterde üeğışmeye-
cek. Yurdun Iç ve Doflu kesımlen
sabah saatierinde sis görülecek.
RÜZGÂR: Gûney ve dogu yönlerden
haffl arasra orta kuvvette esecek
DenBerie;Karadenekıbtevelodos,
diğef denizlerde gûndogusu ve ke-
sişlemeden 3-5, Güney Ege ve Batı
Akdemz'de 6-7 kuvvçtınde 10-21,
Mana
Güney Ege ve Batı Akdenız'de 27-33 denizmm hızla esecek
Oalga yükseklığı 05-1 m ve Batı Akdenız'de 1.5-3 m. dola-
yında olacaK Van Gölü'nde hava parçalı bututlu geçecek. Rüz-
gâr güney ve doğu yönlerden hafif arasıra orta kuvvette ese-
cek Gönjş uzaklığı 10 km. civannda bulunacak
Adıyaman
Afyon
A«n
Ankara
Antakya
Antalya
Artvm
/ytn
BaJtesr
Bılecık
B<ngol
Bıtts
Bcki
Bursa
Canatale
Corum
Detvf
15" 6°Dıyart]al<:r
12° 7°Effime
10° -2° Erancaı
7° -2° Eraifum
-2° -14°£skısefw
6° -5° Gasantep
17» 8°Gıresun
B
V
B
S
B
B
B
16° 7° Gümuşfıane B
6°-1° Makkân B
17° 7°|SMr13 Y
11° 2°istanbul Y
10° yfamr Y
5°-<° tos B
4°-7° Kastamonu V
4° 2°Kaysefi B
10° 4°Ki(Hae« Y
13° S°Konya B
4°-6°KîiShya Y
12° 4°Malatya B
8° -5° Mamsa
10° 2°KMara$
4° -7° Mersın
-f -18°Mujla
6° 3° Muş
10° -2° Nığde
12° 4°0fdu
3°-7° Rüe
-1° -13°Samsun
9° -2° Sırt
13° 6°S/nop
16° 6°S,vas
-2° -16» Tetardae
0° -6° Trata»
9° 3°Uşak
5°-4° Van
9°-1° Yozgat
4°-7° Zonguldak
Y 16° 5°
B 13° 2°
B 16° 7"
Y 14° 3°
B 2°-9°
i f?
B 10° 3°
B 12" 4°
B 13° 5°
B 4°-5°
Y W 3°
B -2° -12°
Y 10° 3°
6 12° 3°
B 4°-6°
Y 8°-1°
B rjo-rP
B 3°-6°
Y 9° 4°
; 3Ç* <£Z> tHilutıu A-apk B-buluOu (H)une$k Kkartc
Moskova
y Madrıd
'Lızbon
< 8 S \ m
> Belgrad
adrıd / V T ı W D B I H
Tunus
Kahıre»
BULMACA
Hakikî İs
Imal s* tfalıh hır
HAKiKÎ RADiUM
TTRAŞ BIÇAĞI
Her yerde satılır
Radium Tıraj Bıça^ı Fabn'lo»
SOLDAN SAĞA:
1/ Kaynar suda haş-
lanıp üzerine yağ
gezdirilen mısır unu
yemeği. 2/ Şık, lüks
ve gösterişli giyim
tarzı... Ispanyolların
sevinç ünJemi. 3/
Kaygusuz Abdal'ın
kimi şiirlerinde kul-
landığı mahlası...
Satrançta bir taş. 4/
Iki tarla arasındaki
saıiT... Bir tahta par-
ça üzerine tutturul-
muş kösele bir üst-
lükten oluşan ayak-
kabı. 5/ Bir çalgı... Türkçede adın
dunım eklerinden biri... Yayla ya da
bahçe kulilbesi. 6/ Altıpatlar da de-
nilen tabanca. 7/ lç sıkırltısı... Bir za-
man birimi. 8/ Yiğit... Küçük erkek
kardeş. 9/ Evli olmadığı bir kadının
dostluğuna mazhar olmuş kimse...
Koyun ve keçilerin tanınması için vü-
cutlannın belli bir yerine yün kırpı-
iarak vurulan işaret.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Geminin en geniş yeri. 2/ Bir tür kalm ve kaba kumaş... Pul-
luğun toprakta bıraktığı iz. 3/ Arazi üzerinde seçilmiş bir işa-
ret noktasının düşeyini gösteren ve yön belirtmek için uzaktan
gözlenen geometrik biçimli tahta Iata... Durmadan, aralıksız.
4/ 28 ocakta başlayan fırtına. 5/ Romanya'nın para birimi... Kar-
deş karılanndan her birinin ötekine göre adı. 6/ Duman leke-
si... Hint müziğine özgü teUi bir çalgı. 7/ Çin ve Japonya'da oy-
nanan bir çeşit satranç... Tanntanımaz... Vilayet. 8/ Bir deniz
teknesinin ters dönmesi. 9/ Uzun omuz atkısı... Tibet sığın.
60 Y1L ÖNCE Cumhuriyei
Dolmabahçe'de içtima
29 ARALIK 1930
B.M.MecIisi Reisi Kâzım,
Büyük Erkânı Harbiye Reisi
Müşür Fevzi ve Ordu
Müfettişi Fahrettin Paşalar,
dün sabahki ekspresle
Ankara'dan şehrimize
gelmişlerdir. Haydarpaşa
istasyonunda Reisicumhur
Hz. namına Seryaverleri
Rüsuhi Beyle Kütahya
meb'usu Recep, Vali
Muhittin, Polis Mudürü Ali
Rıza, Seyrisefain U. Müdurü
Sadullah Beyler tarafından kar^ılanan Pş.Laı,
müstakbilmin ayn ayrr ellcrini^ıktrktart scmra Ankara
motöriie Haydarpaşa'dan Dolmabahçe sarayına
gitmişlerdir. öğie üzeri sarayda Gazi Hz'nin nezdlerinde
Başvekil tsmet, B.M.M. Reisi Kâzım, Büyük Erkânı Harbiye
Reisi Müşür Fevzi, Ordu Müfettişi Fahrettin Pş.larla
Dahiliye VekiJi Şükrü Kaya Beyin iştirakile fevkalâde
mühim olduğu anlaşılan bir içtima aktedilmiştir. Bu
içtima, akşam saat 18 buçuğa kadar devam etmiştir.
Içtimada Menemen hâdisei irticaiyesi uzak ve yakın
bütün şümulile tetkik edilmiş ve icap eden kararlar
alınmıştır. Bu kararlar bir kaç giin zarfında
RM.Meclisinde de mevzuu bahsolarak sür'atle tatbik
sahasına vazolunacaktır. İçtima hakkında Anadolu
Ajansı şu tebliği neşretmiştir: B.M.MecIisi Reisi Kâzım,
Basveki) Ismet, Büyük Erkânı Harbiye Reisi Muşür
Fevzi, Ordu Müfettişi Fahrettin Paşalar Hazeratı ve
Dahiliye Vekili Şükrü Kaya B. bugün (dün)
Dolmabahçe'de Reisicumhur Hz.nin nezdinde topianarak
konuşmuşlardır.
Vitrin müsabakası
Milli tasarruf ve iktisat haftasında şehrimiz vitrin
müsabakasını tanzim ve idare eden jüri heyeti dün Ticaret
Odası'nda içtima ederek birinci ve ikinciliği ihraz eden
altı vitrine rey veren halkımıza verilecek hediyeler için
kur'a keşidesine başlanmıştır. Geç vakte kadar bu rey
pusulaları arasında isabet eden 200 kişiye verilecek
hediyeler tesbit edilmiştir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Eğitim bakanının izahı
29 ARALIK 1960
Milli Eğitim Bakanı
Bedrettin Tuncel dün Güzel
Sanatlar Akademisi'nde
gazetecilerin bakanlığıyla
ilgili sorularını cevaplamıştır.
Bakan, Milli Eğitim planı
için yeni bir teşkilat
kuracaklarını ve teşkilatın
100 kişilik personele sahip
olacağını bildirmiştir. Bu planlama teşkilatının çeşitli
vazifeleri arasında özellikk Maarif Daimi Şûrası yer
alacaktır. Teşkilatta gerek bakanhktan ve gerekse
dışardan yetkililer vazife alacaktır. Şûra şubat veya
martta toplanacaktır. Prof. Tuncel Ilköğreıim Kanun
Tasansının Milli Birlik Komitesi'nde olduğunu,
incelemelerin tamamlandığmı, ıasannjn pek yakmda
kanunlaşacağım söylemiştir. Öğretmen yetiştirilmesi için
mevcut Eğtim Enstitülerine yenilerinin ekleneceğini,
mevcutlarının genişletileceğini, öğretim programlarınjn ve
sürelerinin ıslah edileceğini ifade eden bakan "Bu
konuda on yıllık plan mevcuttur. Bu uygulandığı
takdirde, memleketteki her derecedeki okullann öğretmen
ihtiyacı geniş ölçüde karşılanmış olacaktır" dedi.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyel
Bedrettin Tuncel
Türbana izin
29 ARALIK 1989
Üniversitelerde türban ve başörtüsü takılmasına ilişkin
yasak kaldınldı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Yüksek
Öğretim Kurumlan Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin
değişik 7. maddesinin "çağdas kıyafet" zorunluluğu
getiren fıkrasını yürürlükten kaldırdı. Karar Adalet
Bakanlığı Müsteşarı Arif Yüksel'in de uyesi olduğu YÖK
Genel Kunılu'nca alındı. YÖK Genel Kurulu'nun aldığı
kararları uygulamakla >ıikümlü olan YÖK Yönetim
Kurulu şu üyelerden oluşuyor: Prof. İhsan Doğramacı
(Başkan), Prof. Zeynep Korkmaz (Başkanvekili), Uygur
Tazebay (Başkanvekili), Durmuş Yalçın (Emekli Vali),
Lütfi Sel (Emekli General), Prof. Servet Bilir, Prof.
Kamil Mutluer, Prof. Turgut Akıntürk ve Prof. İbrahim
Aykaç. Bu üyeler a>-nı zamanda YÖK Genel Kurulu'nda
da yer ahyorlar.
OUNYA'DA BUGUN
Amsterdam V 9°
Amman B 16°
Aana
Bajdat
V 14°
B 19°
Baredona A 14°
Basel
Beljrad
Bacln
Bonn
Brüteel
Budapeş»
Cenevre
Cesyır
Ctdde
OU»
FranMurt
Gıme
Heısınkı
Kahıre
Kopenhag
K6ln
Leftosa
B 7»
Y 7°
Y 6°
B 5°
Y 8°
Y 5°
B 8°
B 18°
A 20°
A Ş2°
B 7°
B 16°
Y 4°
B 17°
Y 8°
B 5°
B 15°
k <°
Y 12"
B 10°
B 3°
B 12°
K 1°
B 5»
Y 12°
Y 7»
B V
B 4°
A 22°
Y 15°
Y 7°
B 14°
B 19°
B 17»
Y 3°
B 2°
B 3°
VVasNngtDn Y 10°
Zûnd B 7°
Lenıngrad
Loidra
Madnj
Mtıano
Montreal
Mosftna
Mûnıh
Nw Vbfiı
Oslo
Pans
Praa
Rıyad
Roma
Salya
San
Tel/Vıv
Tunus
Var^m
Venatk
Viyana
TARTISMA
Atatürk^iin Hatesa!
Once saltanatı sonra da halifeliği kaldınp, Batı ülkelerince
"hasta adam" olarak nitelenen, yoksul, ezilmiş ve yarı
sömürge ülkesinden, çağdaş ve dinamik bir cumhuriyet
yönetimi kurabilmesi mi?
Cumhurbaşkanı Sayın Özal, Konya'da
yaptığı konuşmasında, "Atatiirk'ün bazı
batalan olduğunu" söylemiştir. Ataturk'-
ün de yanlışlannın bulunduğu yolundaki bu
sözlerin söylendiği yer ve seçilen zaman dü-
şündürücüdür.
Cumhurbaşkanının kanısına göre Ata-
türk'ün yaptığı yanlış nedir?
Amerikan ve fngiliz mandacılarına kar-
şı çıkarak tüm yokluklara, olumsuz koşul-
lara karşın, Ulusal Kurtuluş Savaşı'na gir-
mesi, emperyalist güçleri denize dökmesi
mi? Ulusal utku sonucunda onurlu bir ba-
nşı sagMamıs olması mı?
Bir yandan, daha sonra bir Ingiliz gemi-
siyle ülkesini yazgısıyla başbaşa bırakarak
kaçan son padişahın, Kuvayı Milliyecileri
ezmek için gönderdiği hilafet ordusu ile car-
pışırken bir yandan da emperyalistlerin
yönlendirdiği Yunanlılarla ulusal bir ölüm
kalım uğraşına girmiş olması mı?
önce saltanatı sonra da halifeliği kaldı-
np, Batı ülkelerince "hasta adam" olarak
nitelenen, yoksul, ezilmiş ve yan sömürge
ülkesinden, çağdaş ve dinamik bir Cumhu-
riyet yönetimi kurabilmesi mi?
Tekke ve zaviyeleri kapatıp tarikatlara
ilişkin unvan ve giysileri yasaklamış olma-
sı mı?
430 sayılı "Ötretim Birligi Yasası"nı çı-
karıp, iki ayn dünya görüşünde insan ye-
tiştirilmesini önlemek için, genç cumhuri-
yetin gereksinme duyduğu çağdaş düşünce-
li, pozitif büime inanan bireyi yetiştirme ça-
balan mı? Medreseleri kapatıp çağdaş bir
anlayışla eğitim düzeni kurması ve Naziler-
den kaçıp yurdumuza konuk olarak gelen
AJmanya'nın seçkin bilim adamlanyla mo-
dern anlamda üniversite reformunu gerçek-
leştirmesi mi?
Okuma-yazma oranı °/o 30'lann altında
bulunan bir toplumu, bu utanç verici du-
rumdan kurtarmak için, onurla ve gururla
başöğretmenliğini üstlendiği gerçek bir
okuma-yazma seferberliğiyle, "Millet
Mektepleri" girişimleriyle, kalkınmanm ve
ulus olabilmenin öncelikli temeli sayılan
eğitime özel bir ağırlık vermesi mi?
Türk dilini ve tarihini araştırmak ve ge-
liştirmek için, dilimizi diğer dillerin etkisin-
den kurtarmak amacıyla, inançla ve güvenle
TDK'yı ve TTK'yı kurması mı?
Türk kadınına çağının ilerisinde bir an-
layışla, seçme ve seçilme haklarını vermesi
mi?
Cümhuriyetimizin kunıluşundan bu ya-
na, kıt bütçe kaynaklarıyla kurulan ekono-
mik ve sosyal amaçlı en verimli KİT'leri,
özelleştirme adı altında birbiri arkasına el-
den çıkarmamış olması mı? Zarar eden bazı
özel şirketleri de şirket kurtarma operas-
yonlanyla devletin ve toplumun sırtma yük-
lememiş olması mı?
Tüm siyasal yaşamı süresince cumhur-
başkanı olarak, devlet bütçesinden milyon-
lar harcayıp Amerika ve Japonya gibi dün-
ya ülkelerini dolaşmamış olması mı?
Çok önemli sağiık sorunlan ortaya çık-
tığı zamanda bile, "Beni Türk hekimkri-
ne emanet ediniz" diyerek yurtdısjna git-
meyi düşünmemiş olması mı?
Resmi konut olarak kendisine ayrılan
gösterişsiz bir bağevinden dünyaya meydan
okuyan, emperyalist güçlere dirençle ve
inançla karşı koyan yürekliliği ve alçakgö-
nüllülüğü mü?
Tüm dünyada örnek alınan ve hayran-
lık uyandıran devTÜnci atılımları, ciddi ve
itibarlı devlet adamlığı mı? Genç cümhuri-
yetimizin devrim yasalannı birbiri arkası-
na ödünsüz uyguiamaya koyması mı?
Tarikat şeyhlerine son veren devrimci
devlet adamı olarak kendi annesini Izmir'-
de halk mezarlığı yerine, çıkanlan özel bir
Bakanlar Kurulu Kararnamesi'yle şeyhinin
yanına gömdürmemış olması mı?
Tüm laşınır ve taşınmaz mal varLğmı ku-
ruşuna dek, ölesiye sevdiği ulusuna bağış-
lamış olması mj?
Konya'da, Mevlana'yı anma amaayla
düzenlenen Şeb-i Anıs törenleri sırasmda
konuşan Saym Özal, Büyük Atatürk'ün
hangi yanlışlan yaptığını Türk halkına acık-
lamalıdır!
Yoksa asıl amaç, giderek yükselen ayak
seslerine karşı, tabulann yıkılması gerekti-
ği görünümü altında, Atatürk'e ve c"svrim-
lerine karşı olduklan her davranışlanyla or-
taya çıkan kesime sempatik gelecek bir me-
saj mıdır?
Av. KEMAL ONUR
Milli Eğitim Bakanlığı
Emekli Müşavir Müfettişi
4
Hdlebilir Alaıılann Yokoluşu^ Lzerîne
Bu konudaki yetersizlikleri giderebilmek için ve daha etkili
olabilmek için tanm dışı arazi kullanımı ile ilgili olarak yeni
bir kanun tasarısı hazırlama çalışmaları sürdürülrnektedir.
Gazetenizin 19.11.1990 tarihli sayısında
yayımlanan "Ek*>bi«r Alanfaınn Yokoluşu"
başhklı yazı, Bakanlığımıza bağlı Köy HJz-
metkri Genel Miidürliiğıi'nce incelenmiştir.
Tanm dışı amaçla arazi kullanımı talep-
leri; Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ve bağ-
lı Müdürlükleri, Sanayi ve Ticaret Bakan-
lığı, tller Bankaşı, Belediyeler, Milli Emlak
Müdürlükleri, Özel tdareler, Mal Müdür-
lükleri, askeri birlikler ve diğer bazı kuru-
luşlar ile şahıslar tarafından Köy Hizmet-
leri Genel Müdürlüğü'ne yapılmakta ve Ge-
nel MUdürlük, "Tanm Alanlarının Tanm
Dışı Gaye ile KuUanılmasma Dair Yönetme-
lik" gereğince etüt yaparak görüş bildir-
mektedir.
Bu yönetmeliğe göre şehir imar planlan,
mevzii imar planlan ve bunların eki imar
planlan ve yerleşme alanlan ile özel kanun-
lar kapsamı dışında kalan alanlardaki her
türlü arazinin tanm dışı amaçlı faaliyetlere
tahsisi, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü-
nün iznine bağlıdır. Bu yönetmeliğe göre I.
ve II. sımf yağışa bağlı tanm arazileri ile su-
rla tarımda1<ırttantla«-i> 11; lü: ve İV. sıaıf
araziler ve dikili durumda olup ekonomik
ölçülerde Uriın alınabilen araziler; III. ve IV.
sınıfta olup da ıslah edilerek I. ve II. sınıfa
dönüşebilecek araziler ve özellikleri itiba-
nyla tanm dışı kullanmalara tahsis edilebilir
durumda olmakla birlikte sulama, drenaj,
toprak muhafaza ve benzeri projeler kap-
samında yer alan ve bir proje kapsamı için-
de olmasa bile tanm dışı amaçlı kullanma-
lara tahsisleri halinde proje bütünlüğünü ve-
ya çevre arazilerdeki kullanma bütünlüğü-
nü bozacak durumda olan araziler, tanm
dışı amaçla kuilanılamaz.
Bu sıralananlann dışında kalan araziler
ile daha uygun alternatif alanlar tespit edi-
lemediği dunımlarda, smıf ayınmı yapıl-
maksızın, ihtiyaca yetecek miktarda yağışa
bağlı tarım arazisi, tanmsal faaliyetlere za-
rar venneyecek tedbirlerin alınması kaydıyla
tanm dışı faaliyetlere tahsis edilebilir.
Aşın Kîra Artışları
Önemli olan kiracı ile kiralayan arasındaki dengeyi sağlamak,
aşın kira artışlarıyla ekonomiye zarar verecek kararlardan
kaçınmaktır.
Son günlerde kira parası arttınnnyla il-
gili olarak pek çok dava açıldığı, mahkeme-
lerde yüksek oranda kira parası takdir edil-
diği, ev ve işyeri sahiplerinin astronomik ra-
kamlar istedikleri bilinen bir olaydır.
Ülkemizde büyük bir konut sonınu olup,
kiralanacak taşınmazlar ise yetersiz kalmak-
tadır. Bu durumdan yararlanan spekülatör-
ler kira paraJanru aşın oranlarda arttırmak-
ta, ev sahibi olmayan dargelirli vatandaşlan
ağır bir yük altında ezmektedirler. Sözde
serbest ekonomi adı altında uygulanan, as-
hnda tekelciliği teşvik eden bugünkü sistem
tüketiciyi, büyük halk kitlelerini gelirleri-
nin üstünde para ödemeye mecbur etmek-
te, kendilerine hiçbir seçenek tanımamak-
tadır.
Bilindiği gibi taşınmaz kiralan ile ilgili
olarak günümüzde uygulanan 6570 sayılı
yasa emredici ve kamu düzenine ilişkin hü-
kümler getirmiştir.
Söz konusu yasa hakkında Anayasa
Mahkemesi'nce müttehaz bir kararda aynen
"Konut ve işyeri darlığuun bulundnğû iil-
kelerde dcvletçt önlemler ahnmadıgı takdir-
de talebin fazJalığı dolayısıyle kiralar anor-
mal şekilde yükselir. Bu yükseliş istihkak
maddelerinin fiyatlan üzerinde etkilerini
gösterir ve hayat patıalılığına neden olur"
denilmektedir.
Bu görüş tamamen yerindedir. Kira tes-
pit davalanna bakan mahkemelerin bu gö-
rüşü dikkate alarak hakkaniyete ve gerçeğe
uygun karar vermeleri memleketimizin çı-
kariarı doğrultusunda olacaktır.
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
Ancak, bütün bu hususlar Köy Hizmet-
leri Genel Müdürlüğü'ne müracaat yapıldı-
ğında geçerlidir. Yani, ancak tanm dışı
amaçla kullanma için teşkilattan izin iste-
yenlerin arazileri etüt edilerek görüş veril-
mektedir.
i- -tnar Kanunu ve imar yönetrneliğine gö-
re belediye sınırları içinde belediyeler, be-
lediye sınırlan dışında bulunan alanlarda ise
valilikler yetkili kılınmışlardır. Dolayısıyla
ortaya çıkan izinsiz yapılaşmalar nedeniy-
le Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden
izin alınmadan verilen ruhsatlandırma so-
nucunda tarım arazileri tanm dışına çıka-
nlmıştır.
Bu konudaki yetersizlikleri giderebilmek
için ve daha etkili olabilmek için tanm dışı
arazi kullanımı ile ilgili olarak yeni bir ka-
nun tasansı hazırlama çalışmalan sürdürül-
mektedir.
Kamuoyunun aydınlanması bakımından
bilgilerinize sunarız.
TANER KIDIR
Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı
Basın ve Halkla
bişkikr Müşaviri
21.3.990 gün ve E. 990/3-13, K.990/193 sa-
yılı karannda "Mahkemece, ekonomik esas-
lar uygulanarak saptanacak kira parasımn,"
hak ve nasfete uygun olmadığı takdirde ne-
denleri ve dayanaklan gösterilmek suretiy-
le kira parası aşın olmayan bir oranda tafi-
kim tarafından arttınlmaJıdır" gerekcesine
yer vermekle, tüketiciyi korur gibi görünen
bir karar vermişse de bu gerekçenin uygu-
lamada hâkimi yanlış uygulamalara sevk
edecek nitelikte olduğu tartışılmalıdır.
Önemli olan kiracı ile kiralayan arasın-
daki dengeyi sağlamak, aşın kira artışlanyla
ekonomiye zarar verecek kararlardan kaçın-
maktır.
Paranın bir ülkenin hükümranlık hakkı-
nın kullanılmasında en büyük etken oldu-
ğu dikkate almarak yabancı paralarla kira
sözleşmeleri yapılması kesinlikle önlenme-
üdir.
Av. FARUK ATASU
Ankara
OKURLARDAN
KarYolları Kapayınca
Ben Erzurum'un Narman
ilçesine bağlı Yukarıyayla
köyünde oturan bir
vatandaşım. Kış gelince
benim köyümün yolu
bölgedeki diğer köyler gibi
kapanıyor. Bu nedenle
yiyecek stoğumuzu yazın
bitiminde yapmak zorunda
kalıyonız. Tüm kış ilçeye
giremediğimizden dolayı
meyve, sebze yuzü
görmüyoruz. Hastalarımızı
yarım metrelik karda
tahtadan yapmış olduğumuz
sedye ile taşımak zonındayız.
Evet çağ atlayan Türkiye'de
hastalarımızı sedye ile 3
saatlik ilçeye yürüyerek
taşıyoruz. Kimi zaman
hastamız yolda, kimi zaman
ise ilçedeki sağhk ocağında
ölüyor. Ve bu ölüm kayıtlara
normal ölüm diye yazılıyor.
Hayır bu normal ölüm değil.
Bu ölüm türü Doğu insanının
kaderi, alın yazısı. Ne
zamana kadar devam edecek
karlar üstünde bu ölümler?
Yetkililer ne zaman
Doğu'nun bu sonınuna
çözüm getirecek? Ne zaman
köylerimizin tümünde sağlık
ocakları olacak? Evet sayın
yetkililer bu sonınlanmıza ne
zaman çözüm getirebilecek.
Yoksa bizim hastalarımız
karlar altında ölüme mi terk
edilecek? Bahar geldiğinde
karlar çözüldüğünde sağlık
derdi yeniden gündeme
geliyor. Köyün yolu düzgün
olmadığı için arabalar
köyümüze çıkamıyorlar.
İnsanlar sadece traktörlerle
ilçeye iniyor. Haftalık yiyecek
stoklarını yapıp tekrar
köylerine geri dönüyorlar.
Evet devletimizin sayın
yöneticiieri siz en lüks marka
otomobillerde gezerken size
oy veren bizler yollarda
ölüyoruz. Bu sorunumuza en
kısa zamanda çözüm
bulunmasını istiyorum.
BEDtR GÜLTEKİN
Erzurum
T.C OSMANİYE İCRA MÜDÜRLÜĞÜ
1986/817
Türkiye Halk Bankası Osmaniye Şube Müdürlüğü'ne 2.960.000.000
TL. ve masraflarını ödemeyen borçlular Ömer Man ve kardeşleri Kol-
lektif şirketinin iş bu borcu sebebiyle Osmaniye Rızaiye Mahallesi
261 parsel üzerinde kurulu bulunan çırçır fabrikası ve müştemilatı,
yağ fabrikası ve müştemilaiırun 1. satışı 11.2.1991 günu saat 09.00"dan
09.30'a kadar Osmaniye İcra Müdürlüğü'nde yapılacaktır. Ihaleye gir-
mek isteyenler şanları dosyasından oğrenebılirler.
Aynı mahalle 271 parsel üzerinde bulunan 9 adet depo ve müşte-
milatınm birinci satışı Osmaniye İcra Müdürlüğü'nde 11.2.1991 gü-
nu saat 09.40'tan 10.10'a kadar yapılacaktır. Her iki sauşın ikinci satı;
gunleri aynı yerde 21.2.1991 günü aynı saatlerde yapılacaktır. llgilile-
re ve almak isteyenlere ilanen duyurulur. 20.12.1990
Basın: 49599
POLİIÎKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
ir Savaşın Sonu...
Alpay KabacaJı dostumuz Talat Paşa'nın Anılan'nı derle-
yip toparlayarak yayına yeniden hazıriadı. Bu anılarda Talat
Paşa savaşa nasıl girdiğimizi anlatır. Özetlersek şöyle:
... Sadrazam Satt Halim Paşa bir gün Alman Elçisi'nin eşit
koşullarda bir anlaşmadan yana olduğunu söyier. Enver Pa-
şa'yı, Halil Bey yanına çağınr. Gdrüşlerini sorar, Osmanlının
varlığını koruyabilmeşi için bir büyük devietle anlaşması ge-
rektiği kanısındalar. Öneri bir savaş tehlikesinden doğuyor-
du. Savaşın çıkmaması henüz belli değil. Fakat anlaşma Al-
man Elçisi ile sadrazam arasında imzalanıyor.
Az sonra Rusya ile Almanya arasında 'savaş patlıyor. Os-
manlının hemen savaşa girmesi isteniyor. Sadrazam savaşı
savsaklıyor. Gerekçe olarak da Bulgaristan ve Romanya'nın
durumlan öne sürülüyor
Görüşmeler, çoğunca geceleri sadrazamın konağında ya-
pılıyor. Gene bir gece toplanıldığında Enver Paşa (Bahriye
Nazın) gecikiyor. Enver gülerek 'Bir oğlumuz oldu' diyor. Al-
manlann Göben zırtiltsı Çanakkale Boğazı'ndan içeri girmiş-
tir. Sadrazam telaşlanıyor. Biraz sonra Rus Elçisi de geliyor.
Anlaşma gereğince gemılerin 48 saat içinde Çanakkale'den
çıkmaları ve silahlarını teslim etmeleri gerekiyor Sadrazam
ülkeyi savaşa sokmamak için çareler arıyor. Son çare olarak
gemilerin satın alınması öneriliyor.
Bakanlar Kurulu Talat ve Halil Bey'in Bulgaristan'a gide-
rek Romanya, Yunanistan arasında ilişki kurulmasını istiyor.
Bir oyalama taktiğidir.
Bu sırada haber geliyor, Ruslann 'Karadeniz Oonanması'
ile Amiral Souchon arasında savaş başiıyor, Göben Rus kı-
yılarını bombardıman ediyor.
Sadrazam, gemilerin satın alınma törenine, bu durumda
katılamayacağını söylüyor. Bombardımandan Enver'in haberi
var sanılıyor, yoktur. Mebusan Meclisi Başkanı Halil Bey'in
evinde Talat'ın Enver'e çatması boşunadır.
Savaş için bir karar vermek gerekiyor. Nazırların çoğu sa-
vaşa girmeye karşı. Sadrazam karar vermek zorunda kalıyor.
Maliye Nazın Cavit Bey başta olmak üzere nazıriardan çoğu
istifa ediyor.
Osmanlı, birkaç kişinin fiskosu sonucu savaşa girtyor.
Savaşa sokanların içlerindeki güven, Almanya yeniîmez-
dir. Almanya yenilmeyince Osmanlı da yenilmez (Kimilerinin
Amerika yenilmez, öyleyse onunla birlikte savaşa girenler de
yenilmez sandığı gibi).
Beklenmeyen bir şey daha savaşın bu kadar uzun sürme-
yeceğidir (dört yıl). Savaşın iki yılında bazı zaferler var. Hin-
denburg'un Mazir göllerindeki yengisi. Çanakkale yengisi.
Kutul-Amara'daki başanlann güncelliği. Savaşın ilk iki yılı boy-
le geçiyor. Ya geriye kalan ikinci yılı?
Savaşın ikinci yılında bozgunlar başiıyor. Her şey çözül-
müştür. Avrupa cephelerinde sürekli bozgunlar. Filistin, Er-
zurum, Bağdat'tan ordunun çekilmesi... Bozguna uğrayan
yerlerdeki halkın Anadolu'ya doğru kaçışlan... İç göc... Ta-
nmda çalışanlann azalması... Besin maddelerinin krtlığı...
Yoksullukla savaş zenginliğinin karşı karşıya gelmesi... Ana-
dolu ile bağlantı kurulan taşıtlar yetersiz... Tek hızlı taşıma
aracı Konya-Bağdat demiryoludur. Bunun üstüne de vagon
ticareti başiıyor... Bir vagonu ele geçirmek altın değerinde-
dir. Vagon bulunamadığından bütün taşımalar deve, eşek ve
kağnılaria oluyor.
Şavaş yitirilmiştir.
Ülkeyi savaşa sokun fttihat ve Terakki'nin ileri gelenleri bir
gece, bir Alman denizaltısına sığınarak yurttan kaçıyorlar.
Canlarını kurtarıyorlar, savaş bitince gelip mahkemeler önün-
de hesap vereceklerdir. Ama savaş ne zaman bitecektir? Or-
tada bir de Ermeni kıyımı vardır. Ermeni çetecileri boş dur-
muyorlar. İttihatçı kodamanlarından ele geçirdiklerini bulduk-
ları yerde temizliyorlar. Böylece hesaba gerek kalmıyor.
İsmet Paşa ikinci Dünya Savaşı'na bunları bildiği, bir da-
ha yaşanmasını istemediği için girmedi. Savaş nedir bilrne-,/
yenlerin ayranı bundan kabarıyor... Savaştan çok sonrası»'
önemlidir, ne olacağı bilinmez...
Her şey yerinden oynar, yerine yeniden konması çok
zordur...
ÇALI^ANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZŞİPAL
M
Eşimin tazminat hakkt"
SORV: Eşim öğretmendir. Daha önceden, Ola^anüstü Hal
Bölgesi sınırları içinde bulunan bir ilde görev yap-
roıştır. Bugün bu bölge içinde yer alan bu ile, 1985
yılı başlannda atandı ve 1988 yılı sonlanna kadar kal-
dığı bu ilde yaklaşık 1 yıl 3 ay görevde kaldı. Eşim
bu durumda 1 yıl 3 aylık bir süreyi tazminattan ya-
rarlanacak şekilde bitirmiş oldu.
Beiirttigim bu süreier için alması gereken bakkın
ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
Eşim, Olağanustü Hal ilan edilmeden öncesi ve
sonrası bu ilde üç yılı doldurdu. Ancak bu 3 yüın >al-
nızca 1 yıl 3 ayı Olağanustü Hal Bölgesi kapsamın-
da geçti.
Eş durnmu nedeniyle 1988 yılı sonlannda, Olağa-
nustü Hal Bölgesi sınırlan dışradaki bir başka ile
atandı.
Eşimin tazminat hakkı nedir?
Nereden, nasıl ve ne şekilde istenecektir?
Üç yılı doldurmadıgı baide alacağı ne kadardır?
YANIT: 14 Temmuz 1987 günlü Resmi Gazete*de yayımlanan
ve 19 Temmuz 1987 günü yürürlüğe giren 285 sayılı "Olağa-
nustü Hal Bölge Valiliği Ihdası Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname" ile bu bölgede görevlendirilen personele aylık, yan
ödemeler ve sosyal yardımlardan ayn olarak Olağanustü Hal
Bölge Tazminatı ödenmesi öngörülmüştür.
Bu tazminat, "en yüksek devlet memuru aylığının (ek gös-
terge dahil) % 40'ına kadar" belirlenecek ve herhangi bir ver-
giye de tabi olmayacaktır.
Bu tazminatm nasıl, nereye ödeneceği, nezaman ve hangi ko-
şullarda geri verileceği konusu, karamamenin 5. maddesinde
şöyle anlatılmaktadır.
"Ödenen tazminat miktarı kadar da aynca Toplu Konut ve-
ya Kamu Ortakhğı fonlarmdan birine, personel adına nema-
landınlmak üzere yatırılır. Olağanustü Hal Bölge Vaüliği'nin
kalkması veya görevlinin en az üç yıl çaiışması halinde fonda
birikmiş para, talebi üzerine kendisine neması ile birlikte öde-
nir. Ancak ölüm, malulen veya yaş haddinden emeklilik sebe-
biyle üç yıllık süre dolmadan görevin sona ermesi veya
görevbaşında sakatlanma sonucu bölge dışına çıkanlma hahn-
de; fonda birikmiş olan para, üç yıl beklenmeksizin persone-
lin veya kanuni mirasçılarımn talebi üzerine neması ile birlikte
ödenirT
Olağanustü Hal Bölge Tazminatının ödenebilmesi için en az
üç yıl Olağanustü Hal Bölgesi sınırlan içinde görev yapmak
koşulu aranmaktadır.
Ancak, Olağanustü Hal Bölge Valiliği'nin kalkması, ölüm,
malulen ya da yaş haddinden emekliye aynlma durumunda ve
görev başında sakatlanma nedeniyle bölge dışına çıkanlanlar-
dan üç yıl görev yapma koşulu aranmayacaktır.
ILAN
BABAESKİ SULH HUKUK
HÂKİMLİGİ'NDEN
Dosya No: 1990/681
Davacı Osman Topdelen vekili Av. Mehmet Akgün tarafından da-
valılar Remzi Dülger, Sedat Ytlmaz, Samim Yılmaz, Semih Yılmaz
ve Habibe Sarı aleyhine mahkememize açılan onakhğın giderilmesi
davasında Babaeski ilçesi, Gaziosmanpaşa Mahallesi, pafta 170, ada
9 ve parsel 26'da kayıtlı taşınmaza malik olan Habibe San'ıun zabı-
tacaıyapılan araştırmalarda adresi tespit edilememiştir. Habibe Sa-
rı'nın 29.1.1991 günü saat 9.00'da dunısmada bulunması, bulunma-
dığı takdirde duruşmarun gıyabında neticelendirileceği işbu ilanın teb-
ligat yerine gececegi ve ilan tarihinden 15 gün sonra tebliğ edilmiş
sayılacağı ilanen tebliğ olunur.
Basın: 49533
I