28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 29 ARALIK 1990 Kamboçya soraınıı • PEKİN (AA) — Çin, Vietnam'dan ve Kamboçya'daki Vietnam yanlısı hükümetten, Kamboçya sorununun çözümü için 'somut önlemler' almasını istedi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Pekin'deki basın toplantısında, "Vietnam ve Phnom yönetimin, günümüzdeki uluslararası gelişmelere uygun bir şeküde davranacaklannı ve Kamboçya sorununun bir an önce siyasal yollardan çözümlenmesi için somut önlemler alacaklanm umuyoruz" dedi. Erşad ile eşi tutuklandı • Dış Haberler Servisi — Bangladeş'in görevden alman eski Devlet Başkaru Hüseyin Muhammed Erşad ile eşi Rashan, yolsuzluk ve iktidan kötüye kullanma suçlanndan tutuklandılar. Bangladeş Birleşik Haber Ajansı tarafından bildirildiğine göre Erşad ve eşi hakkındaki tevkif müzekkeresinde, 1974'ten beri geçerli olan özel Yetki Yasası uyarınca "katnu çıkarlan" gerekçe olarak gösterildi. Erşad ve eşi, 12 aralıktan bu yana evlerinde göz hapsinde tutuluyorlardı. Sofya Lenin'e veda ediyor • SOFYA (AA) — Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da bulunan Rus Devrimi lideri Vladimir I. Lenin'in heykelinin kaldmlacağı bildirildi. Bulgaristan resmi haber ajansı BTA, Komünist Parti'nin eski binası karşısında bulunan dev heykelin kaldırılması kararının, Sofya Şehir Konseyi geçiş dönemi komitesi tarafından alındığım açıkladı. Heykeli ne zaman kaldınlacağmı beürtmeyen ajans, yetkililerin heykel totaliter sanatın ürünü olarak "uygun bir yerde" muhafaza etmeye karar verdiklerini kaydetti. KKTCde yeni parti • LEFKOŞA (Cumhuriyet) — KKTCde Cumhuriyet Meclisi'nde Ulusal Birlik Partisi ile Yeni Doğuş Partisi'nden başka temsil edilecek Hür Demokrat Parti adında yeni bir parti kuruldu. Meclisteki bağımsız milletvekillerinden Magosa Milletvekili Ismet Kotak'ın kurup mecliste temsil edeceği yeni parti, sosyal demokrat ükeleri savunacağını açıkladı. KKTC Meclisi'ndeki ikinci bağımsız miHetvefcili Ergün Vehbi de önceki gün KKTC Cumhurbaşkaru Rauf Denktaş'ın trafık kazası sonucu ölen oğlu Raif Denktaş'ın kurduğu Sosyal Demokrat Parti'ye katılarak bu partiru'n de mecliste temsil edılme olanağı yarattı. Ciıntacılara özgürluk • ATİNA (AA) — Yunanistan'da, Başbakan Konstantin Mitçotakis ve Cumhurbaşkam Konstantin Karamanlis, Dimitrios Yuannidis haric, halen hapiste bulunan tüm cunta liderlerinin serbest bırakılmaları konusunda görüş birliğine vardılar. Başbakan Mitçotakis, dün Cumhurbaşkam Konstantin Karamanlis ile yaptığı 45 dakikalık görüşmeden sonra gazetecilere verdiği demeçte, "Sayın Cumhurbaşkanına, hükümetin Yuannidis hariç, diğer cunta liderlerinin insani nedenlerden ötürü serbest bırakılmaları için önerge hazırlama niyetini açıkladım" dedi. Kral Michael'in çagrısı • MÜNİH (AA) — Romanya'nın sürgündeki Eski Kralı Michael, Rumen halkına ülkenin 'Hukuk Devleti' haline getirilmesi için mücadeleye devam etmeleri çağrısında bulundu. Hür Avrupa Radyosu'nun Münih'de yayımlanan haberinde, eski kral Michael ve ailesinin Romanya'ya kabul edilmedikleri, kendi ülkelerinde sadece 11 saat kalabildikleri kaydedildi. Romanya Eski Kralı Michael, Hür Avrupa Radyosu'na verdiği demeçte, Rumen yetkililerin kendisinden korktuğunu, cünkü Romanya'nın Yasal Devlet Başkanı'nın kendisi olduğunu söyledi. Sovyetler Birliği Halk Temsilcileri Kongresi, Başkan Gorbaçov'un zaferiyle sonuçlandı; resmi haber ajansı TASS'ın yorumu: Gorbaçov'u zor günler beklîyorTASS'ın dün yayımladığı yoruma göre Kongre'de ülkede kutuplaşmayı arttırabilecek kararlar alındı. Dış Haberler Servisi — Sovyetler Bırliği- nin en yüksek yasama organı olan Halk Tem- silcileri Kongresi'nin 10 gün süren toplantı- sı, Başkan Mihail S. Gorbaçov'un 'zafer'iy- le sonuçlandı; ancak Gorbaçov için asıl zor günlerin bundan sonra başlayacağı bildirili- yor. Resmi haber ajansı TASS'ın, kongre so- nuçlan hakkında yaptrğı yoruma göre kong- rede Gorbaçov'un muhafazakâr kanada gi- derek' daha fazla ödun vermek zorunda kal- dığı açıkça ortaya çıkarken, bir muhafazakâr olan Gennady Yanayev'in başkan yardımcı- lığına seçilmesi, radikallerin tepkisinin büyü- mesi tehlikesini arttınyor. Bu arada, birliğin en büyük cumhuriyeti olan Rusya Federas- yonu Parlamentosu, Sovyet bütçesıne yaptı- ğı katkıyı uzatma kararı aldı. TASS, dün kongre sonuçlanyla ilgili olarak yayımladığı yorumda, Başkan Yardım- cısı Yanayev'in seçimi de dahil olmak üzere kongre sonuçlannın 'demokratlann, tüm sa- vaşı olmasa bile catısmayı kaybettiklcrinin' bir belgesi olduğunu bildirdi. Ajansı yorum- cusu Andrei »Orlov, Gorbabov'un, Başkan Yardımcılığına Gennady Yanayev gibi az bi- linen bir SBKP bürokratmı aday göstermek zorunda kalmasuun, Sovyet liderinin çekti- ği kadro sıkıntısımn belirgin bir örneği oldu- ğunu kaydetti. öte yandan SSCB'nin yeni Başkan Yardım- ası Gennady Yanayev, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un, yeni görevini kendisine, Kong- re"ye açıklamacjan sadece bir gün önce öner- diğini ve bu kararın SBKP Politburosu'nda onaylandığını söyledi. Başkan yardımcılığı görevine secildikten sonra düzenlediği ilk ba- sın toplantısmda sosyalizme bağhlığını üst üs- te vurgulayan Yanayev, bir gazetecinin, Rus- ya Federasyonu'nun merkez karşısındaki uz- İaşmaz tutumuna ilişkin bir sorusunu, ülke- deki iktidar yapısında ortaya çıkan sarsıntı- lann sorumlusunun merkezi yönetim ve bun- lan düzeltmenin de yine merkezi hükümetin işi olduğunu vurgulayarak yanıtladı. Yana- yev'i ikinci tur oylamada başkan yardımcılı- ğına getiren 4. ŞSCB Halk Temsilcileri Kong- resi, dün bir dizi karar ve bildiri kabul ede- rek çalışmalarını tamamladı. PORTRE GENNADY YANAYEV Özelliksizbir partibürokratıSSCB tarihinin ilk başkan yardımcısı sı- fatmı kazanan Gennady Yanayev, Komünist Parti içinde oldukça büyük tartışmalara ne- den olan bir kişiliğe sahip. Partiye olan de- rin bağlılığı herkesçe bilinen Yanayev, hem Ingilizce hem Almanca bilmesiyle parti kad- rosundaki ender kişiliklerin arasında sayıl- masına karşın çoğu kişi tarafından 'özellik- siz bir bürokrat' olarak nitelendiriliyor. Gorbaçov'un tam desteğiyle 'ikinci adam'lığa yükselen Yanayev, 53 yaşmda ve Rus. 1959 yıhnda Gorki Tarım Enstitüsü'n- den mezun olan Gennady Yanayev, daha sonra mektupla öğretim yoluyla hukuk fa- kültesini bitirdi. Gorki kentinde mühendis olarak çahştığı sıralarda, Komünist Parti'- nin gençlik örgutü olan Komsomol'a katıl- dı. Ingilizce ve Almanca bilmesi sayesinde parti içinde kolaylıkla yükselerek Sovyet Gençlik örgütleri Komitesi'nin başkanhğı- na atandı ve 1980 yılına kadar bü görevi sür- dürdü. 1989 yıhnda girdiği parlamentoda, muhafazakâr komünistlerin liderliği konu- munu ele geçirdi. CEZAYİR 'Arapça' sorun olduParlamento'nun resmi işlemlerde Fransızca yerine Arapça kullanılmasını kabul etmesi, tepkilere yol açtı. Sosyalist Güçler Cephesi (FFS) lideri Hocine Ait-Ahmet'in çağrısıyla, 500 bin kişinin katıldığı gösteride yasa protesto edildi. KADINLAR ÖN SAFTA — Başkent Cezayir'de yaklaşık 500 bin kişinin katıldığı gösterilerde kadınlar en önde yerlerini aldı. (Fotograf: AflP) ISVEÇ Dış Haberler Servisi — Ceza- yir Parlamentosu'nun resmi iş- lemlerde 1992'den sonra Fran- sızca yerine Arapça kullanılma- sını öngören yasa tasarısını onaylaması önceki gün başkent Cezayir'de büyük gösterilere yol açtı. Muhalefette bulunan Sos- yalist Güçler Cephesi (FFS) li- deri Hocine Ait-Anmed'in çağ- rısı üzerine yapılan ve yaklaşık 500 bin kişinin katıldığı göste- rilerde,resmiişlemlerde Arapça dışındaki dilleri kullananların cezalandınlması protesto edildi. Parjamentoda 8'e karşı 173 oyla kabul edilen yasa, 1992'den sonra ülkedeki tüm resmi ve Ikonomik işlemlerde Fransızca yerine Arapçanın kullanılması- nı zorunlu hale getiriyor. Kendisi de Berberi olan Sos- yalist Güçler Cephesi lideri Ait- Ahmed'in çağnsı üzerine Ceza- yir'in değişik bölgelerûıden baş- kent Cezayir'e trenlerle, otobüs- lerle ve otomobillerle gelen Ber- beriler, başkanlık sarayına yürü- düler. Gösteriye aydınların ve blucinli gençlerin de katümasry- la bir anda büyüyen kalabahk, yeni yasanın yanı sıra artan ha- yat pahalılığını ve dinsel baskı- yı da protesto etti. Yeni yasayı "demokrasiye kar- şı bir darbe" olarak nitelendiren muhalefet lideri Ait-Ahmed, söz konusu yasanın insanlan terori- ze ettiğini, bildikleri dili kullan- ma özgürlüklerini ellerinden al- dığnu söyledi. Cezayir'in devrim kahramanlarından olan Ait- Ahmed, Berberice şarkılarm da söylendiği gösterinin Cezayir'de barışçı bir gücün varhğım kanıt- ladığmı belirtti. Dinsel hoşgörü- süzlüğün ve bağnazhğın karşı- sında önemli bir alternatifin bu- lunduğunu kaydetti. 22 milyon nüfusu olan Cezayir'de yaklaşık 5 milyon Berberi yaşıyor. Cezayir Parlamentosu tara- fından onaylanan yeni yasanın daha çok Berberileri, aydınlan, fen bilimleri alanındaki caUşma- lan, devlet işletmelerinin ve eko- nomik yönetim mekanizmalan- nın işleyişini yokuşa sürecegi id- dia ediliyor. Bu arada Fransa'nın Fransız- ca konuşan ülkelerle ilgili Dev- let Bakam Alain Decaux da bir açıklama yaptı ve Cezayirlilere Fransızcayı ülkenin günlük işle- rinde kullanmaya devam etme çağrısında bulundu. Kendisinin bir Fransız bakan olduğunu be- liıten Decaux, "Cezayir'in içiş- lerine kanşmryoranı, aacak kra- dimi Cezayir milletinin yerine koyuyorum ve Cczayirli arka- daşlanm adına azg&nüm" dedi. 1962 yıhnda bağımsızhğını kazanıncaya dek bir Fransız sö- mürgesi olan Cezayir'de ilk ve orta dereceü okullarda uzun yü- lardan beri Arapça eğitim yapı- lıyor. Üniversitelerde ise sosyal büimler, ekonomi, politik biHm- ler ve hukuk eğitimi Arapça; tıp, fen bilimleri ve bilgisayar eğiti- mi Fransızca olarak gerçekleşti- riliyor. Ülkenin en yüksek tirajh ve çoğulcu parlamenterizmi sa- vunan gazeteleri Fransızca ola- rak yayımlamrken Cezayirlilerin büyük çoğunluğunun Fransız Televizyonu'nu izlemeyi sürdür- dükleri bildiriliyor. Iskandinav tarzıgizlî direnîş örgüttiİtalya'da başlayıp art arda ortaya çıkarılan NATO bağlantılı gizli örgütler zincirinin bir halkası da İsveç'te ortaya çıktı. İsveç*in NATO üyesi olmaması nedeniyle örgütün bağlantılarının CIA ve M16 tarafından yürütüldüğü bildirildi. Tage Erlander ve Olof Palme gibi sosyal demokrat liderlerin de örgütün varhğından haberdar oldukları öne sürüldü. YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM — Gladio ile başlayıp art arda ortaya çıkarılan NATO bağlantılı gizli örgütler zincirinin bir halkası da İsveç'te or- taya çıktı. Olası bir Sovyet işgaline karşı ey- lem geliştirecek gizli bir direniş örgütünün ls- veç hükümetlerinin bilgisi dahilinde en az 20 yü süreyle varlık sürdürdüğü, geçenlerde Da- gens Nyheter gazetesi tarafından açıklandı. Isveç, NATO üyesi değil; bu yüzden, 1958'de kurulduğu belirlenen gizli direniş örgütünün bağlantısı da NATO yerine doğrudan doğ- ruya CIA ve M16 ile yürütülmüş. Bu örgut- lerin görevi, Sov7et işgalinin başlaması du- nımunda, Isveç hükümeti üyeleriyle kral ve ailesine kaçış kolayhğı sağlamak, aynca ts- veç gizli direniş örgütüne silah ve teknik mal- zeme yardımı yapmak şeklinde belirlenmiş. Haberi ordu ve hükümet içinde güvenilir kaynaklara dayandıran gazete, bir hafta ön- cesine kadar varlığı parlamento ve kamuo- yu tarafından bilinmeyen örgütün, Isveç top- lumunun en üst düzeydeki bazı yöneticileri- nin "bilgi ve denetimi" altında faaliyet sür- dürdüğünü açıklıyor. Kimler yok ki bu kişi- ler arasında? Efsanevi sosyaldemokrat hder Tage Erlander, sosyaldemokrat hükümetle- rin uzun süreli Savunma Bakam Rune Jo- hansson, Dışişleri Bakam Torsten Nilsson, tsveç Işçi Sendikaları Konfederasyonu eski Başkanı Arne Geijer, İşverenler Sendikası es- ki Başkanı Bertil Kugelberg, Başbakan Ing- var Carlsson... ve suikast kurbaru Başbakan Olof Palme. Örgütün geçmişi, CIA eski Başkanı Wil- liam Colby'nin soğuk savaşın dondurucu es- tiği 1950 başlarında ABD Stockholm Buyü- kelçiliği'nde ajan olarak görev yaptığı döne- me dayamyor. Colby, anılarında, görevinin Finlandiya, Isveç, Norveç ve Danimarka'da birer direniş örgütünün kurulması olduğunu yazmıştı. İsveç'te ötekilerine kıyasla çok ge- niş çaplı faaliyet gostermemekle birlikte Colby, CIA ile bağlantılı küçük bir çekirdek grup oluşturmayı başarmış. Dönemin Baş- bakanı Tage Erlander, 1958 yıhnda bir gizli direniş örgütü kurulması için ünlü işadamı Marcus Waldenberg'in sağ kolu olan Alvar lindencrona'ya direktif verince, "Colby bağlanulan" bu örgüte aktanlrmş. Bir sigor- ta şirketinin müdürü olan Lindencrona'nın lider olarak atandığı örgütün gözetimini Baş- bakan Erlander ile o zamanın Içişleri Baka- m olan Rune Johansson üstlenmiş. örgütün tçişleri Bakanhğı bünyesinde faaliyet göster- mesi kararlaştınlrmş. Bunun nedeni, faaliye- tin ordu bünyesi dahilinde olmasımn asker- lerce istenmemesi. Hükümetin CIA ve M16 ile ilişkilerini, sigorta şirketi müdürü sıfatı- nın verdiği rahathkla Lindencrona yürütmüş. Ancak gizli örgütün faaliyetleri, hükümet- lerin içindeki belli başh kişiler tarafından öte- kilere karşı da gizli tutulmuş. Lindencrona, faaliyet raporlannı yılda bir kez gizlice sigar- to şirketi Thule'nin Stockholm'deki büro- sunda toplanan -Erlander'in, sonra da Pal- me'nin katıldığı- bu "çekirdek gruba" sun- muş. Toplantılar kimi zaman Lindencrona'- nın evinde de yapılmış. Gruba dahil olanlar arasında çok az sayıda subay ve sanayici de var. Bütün bunlar, bazı araştırmacı gazete- cilerin öteden beri öne sürdüğü "gizli milli ŞEYTANAYETLERİ TAKTIŞMASI SalmanRüşdü: Artık MüslümanımHint asıllı Ingiliz yazar Rüşdü: "Benim iyi bir Müslüman olmadığım kesin, ama Müslüman olduğumu söyleyebiliyorum"dedi. RÜŞDÜ — Ölümle tehdit edilen ilk yazar. Dış Haberter Servisi — "Şeytan Ayeüeri" adlı kitabında Islama ve Müslümanlara ha- karet ettiği gerekçesiyle Iran'ın eski dini li- deri Ayetullah Humeyni tarafından hakkın- da ölüm fermanı çıkartılan Hint asılb tngi- liz yazar Salman Rüşdü, artık kendisini bir Müslüman olarak tanımladığını söyledi. Rüşdü, The Times of London gazetesince dün yayımlanan yazısında. "Benim iyi bir Müslüman olmadığım kesin, ama artık Müs- lüman olduğumu sövleyebiliyonım ve bunu hissetmekten rautluyum" dedi. Salman Rüşdu, "Müslüraan bir ailede ye- tiştiğim halde, inançlı bir insan olarak yetiş- tirilmedim. Ben insancıl ve laik bir ortamda yetiştirildim. Ama benim eserlerimi okuyan berkes biür ki dini inanca gün geçtikçe daba fazla bağlanıyonım. Kısacası dinde, bir ay- dın olarak kendi yolumu bulmaktayun ve be- nim için din İslam demek. Bu yolculuk de- vam ediyor" dedi. Hint asıllı Ingiliz yazar, "Şeytan Ayetleri" adlı kitabının, Müslümanlara hakaret ama- cıyla yazılmadığım ve iki yıldan fazla sure- den beri bunu anlattığını belirterek "Bu ki- tapta, inancını yitiren bir insanın yıkılışı an- latılmaktadır. Müslümanlara hakaret olarak nitelenen haj'aller de bu çöküşü dile getir- mektedir" dedi. Rüşdü, pazartesi günü Müslümanlarla yaptığı konuşmaya da değinerek "Bu toplan- tı, anlayış ve hoşgörflnün zaferi oldu" dedi. Şeytan Ayetleri adlı kitabının, okuyucular tarafından değerli bir eser clarak nitelendi- rildiğiıji söyleyen Rüşdü, bu kitabı piyasadan çekmeyi duşunmediğini belirterek "Konuştu- ğum Müslumanlar da bu kitabın bir haka- ret olmadığı gönişündeler. Eğer onlar aksi- ni söyleseydiler, bu kitabı çekmeyi düştt- niirdüm" diye konuştu. Iran eski dini lideri Ayetullah Humeyni- nin, Müslümanlara hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında ölüm emri verdiği Salman Rüşdü, pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Şeytan Ayetleri" adlı kitabındaki sözlerini geri aldı- ğını söylemişti. Ancak Iran'ın dini lideri Aye- tullah AU Hamaney, eski lider Humeyni'nin sözlerine dayanarak Rüşdü pişman olsa da dünyanın en dindar insam da olsa hakkında verilen ölüm fetvasının geri ahnmayacağmı bildirmişti. Bu açıklama Uluslararası Salman Rüşdü'yü Savunma Komitesi'nce kınanırken komite tarafından yayımlanan bildiride, "Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir yazar göriiş- lerini açıkladıgı için ölümle tehdit edilmeme- lidir" denildi. Bu arada kendisinin korunması ve saklan- masını sağlayan îngiliz hükümetine şükran duyduğunu açıklayan Rüşdü, ancak af edil- mesi konusunda Iran nezdinde girişimleri ol- madığı için de üzgün olduğunu söyledi. koalisyon" türü iddialan doğmlayıcı ni- telikte. örgütün en önemli görevlerinden biri, Sovyet işgali başlar başlamaz CIA'nın Av- rupa merkezi ile derhal radyo bağlantısı kur- mak. Bunun için de Isveç'in çeşitli yöreleri- ne gizli radyo vericileri yerleştirilmiş. örgü- tün bir başka görevi, işgalle birlikte Isveç hü- kümetini, ordu yönetimini ve kraliyet aile- sini ülkeden kaçırmak ve Londra'da bir sür- gün hükümeti kurulmasını sağlamak. Bütün bunlar aslında ordunun görevi; ama bir ak- silik olduğu takdirde operasyonun sorumlu- luğunun gizli örgüte devredilmesi kararlaş- tınlmış. Gazetenin kaynaklanndan biri "tşte böyie bir durumda bize yardım edebilecek tek ör- güt CIA'ydı" diyor. "Çünkü gerek kacırma operasyonu, gerekse ülkede başlayacak bir direniş eyleminde gerekli tüm malzeme ve 50- gi CIA'daydı." tsveç'te çok sayıda silah de- posunun hâlâ var olduğu da iddialar arasında. , örgütün bugün de faaliyet sürdürüp sür- dürmediği bilinmiyor. Resmi açıklamaya gö- re Lindencrona'nın 1978'de emekli edilme- siyle (sağ kanat koalisyonu tarafmdan) var- lığı da sona ermiş. Gizli örgütün lideri kim- seye bir şey söylemeden 1981'de ölmüş. Bu, modern tsveç tarihinde ortaya çıkarı- lan dördüncü gizli örgüt. Daha önce, 1974'te, Jan Gouülou ve Peter Bratt adü iki araştırmacı gazeteci, sosyaldemokratlarm IB adı altında gizli bir istihbarat örgütü kurdu- ğunu ortaya çıkarmışlar, bu nedenle -devlet sırnnı ifşaattan- hepse mahkûm edilmişler- di. Bundan birkaç yü önce de "Krigs-IB" adı altında sosyaldemokrat kökenli bir direniş örgütü ile yine sosyaldemokratlarm girişimi ile kurulan ve işyerlerinde komünist, sendi- kalist ve anarşistlerin tespit edilmesi ile gö- revlendirilen SAPO adlı bir başka örgütün varlığı ifşa edilmişti. Dagens Nyheter, iki süper gücün çekişmesi arasında Isveç'in tarafsızlığmın kamuoyun- da yaygın bir mit olduğunu gözler önüne se- ren haberinin son bölümünde soruyor: "Pek çok kişi işgal gibi zor bir durumda yardımn ABD'den ya da Ingiltere den gelmesiai ga- rip karşılamazdı. öyleyse bunu apk açik söy- lemek yıllarca neden yasaklandı?" Haberde yer alan bilgiler, örgütü bilen ki- şilerce doğrulandı. Şimdi silah depolannın hâlâ var olup olmadığı tartışılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle