Katalog

29ARALIK1990 MOSKOVA'DA BURUK YILBAŞI — Besin maddesi sıkıntısı, Moskovaidann yeni yıh neşe içinde karşıiamasını engelliyor. Raf- lann yan boş olduğu diikkânlarda halk bir şeyler alabilmek için uznn kuyruklar oluşturuyor. Sovyet başkentinde bir kasap dük- kânı da diğer dükkinlar gibi alıcıların hiicumuna uğramış du- rnmda. (Fotograf: AFP) Belediye banka , kuruyor ANKARA tAA) — Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin, bağh kuruluşlar ve ilçe belediye baş- kanbklannın ortaklığı ile kur- mayı planladığı "Ankara Kent Bankası" için resmi başvuru ya- pıldı. Ankara Kent Bankası'nın başvuru formu dün sabah Ha- zine ve Dış Ticaret Müsteşarb- ğYna verildi. Fonnda, bankanın belediye- lerce geliştirilecek projelerin ha- yata geçirilmesinde yardımcı olabileceği gibi sağlayacağı "Ventara Capital" proje fi- nansmaru ve "Leasing" imkân- lan ile Ankara'nın girisimci gü- cunun harekete geçirilmesinde rol oynayabileceği bildirildi. CUMHURÎYET/19 Teslim olmayıp intiharı seçtiler Knzey Kore'de hapisten kaçan üç mahkûmdan ikisi polis tarafından kuşatüınca teslim olmaktansa kendilerini vurdular. Her iki raabkûm da knrtanlamayarak ölürken benüz 17 yaşında olan üçüncü arkadaşlan polise teslim oMn. 30 yaşındaki kaçak mahkûm Park Bong-San kendilerini kuşatan polisle pazariık ederken silaiunı şakagında tutuvor. 21 yaşındaki Kwang-Jae ayakta polislere bakıyor. (tlk kare) polisin harekete geçraesi üzerine Bong-San kendini başından (sag köşede ayaklan görülüyor) SbJn Kwang-Jae ise karnından vurarak öldürdükr. (tkinci kare) (Fotograflan Reuter) HABERLERIN DEVAMI ARDINDAKI GERÇEK(Baftarafi 1. Sayfada) demde yerini korumaktadır. Adalet Bakanlığı'nm (ayrıntı- larmdan ayıklayarak) bu soru- na kesin bir çözüm getirmesi ge- rekiyor. Sonu gelmez ve tüken- mez tartışmaların, bıktırıcı laf- ların ve kırtasiyecilikten kay- naklanan engellerin hiç kimse- yi doyurmadığı bilinmelidir. ; Adalet Bakanı Oltan Sungurlu- nun işbaşına geçtiği günden bu yana cezaevlerindeki huzursuz- luk biımemiştir. \ Buca Cezaevi'ndeki 20 siyasal '. tutuklunun 19 kasımda başlat- ; tıkları açlık grevinin ölüm oru- cuna dönüştüğünü de yetkililer • ve hekimler söylemektedirler. • Bu gibi durumlarda Sayın Sun- ', gurlu, milletvekillerine ve gaze- tecilere öğüt vermekte, "Kamu- oyu konuyla ilgilenmezse açlık grevleri sona erer" demektedir. Ancak insan hayatım ilgilendi- ', ren bir soruna kayıtsız kalmak ; tavsiyesinin acımasızlığına katıl- '< mak olanağı yoktur. '< Türkiye'de siyasal cezaevle- rindeki tutuklmîar ve hükümlü- ; ler on yıldan beri uygar dünya- \mn gündemindedir. j Çok uzun bir süre değil mi? : Batı'da "siyasal tutuklu ve i hükümlü"yoktur; bizimki gibi j rejimkrde bu kavrama rastlanı- yor. Bugün Batı uygarlığında • suç olmayan fıillerden hüküm- \ lü olarak hapishanelerimizde ' yatan onlarca insan var.fikirle- ! rinden ötürü hükümgiymiş ya- • zı işleri müdürleri mahpushane | köşelerinde unutulmuşlardır. ] Siyasal tutuklularm yılbaşm- '• da aileleriyle yapacakları "açık ' görûsü*' tartışma konusu yap- İ mak bile ülkemizin çağdışı kal- | dığını vurgulayan bir kanıt oluş- | turmuyor mu? * * • |Steauâ<dan i(Baftarafi Spor'da) \ Galatasaray rnali sıkınülan- i na çözüm yollan ararken çeşit- ! li yerlerden skıştınhyor. Geçen | hafta içinde karşılıksız "cek" i olayı nedeniyle mahkemelere | düşen San-Kırmızıblar, şimdi j daha fazla borca girmemek | için özel maç tekliflerini de ka- 1 bul etmiyorlar. . Galatasaraylı yöneticiler ! anımsanacağı gibi geçen ay I içinde Avrupa'dan karşılıklı \ özel maç için iki teklif aldık- ı lannı, ancak seyircinin eskisi i gibi ilgi göstermemesi üzerine i korktuklarını söylüyorlar. Ta- ! raftarlannın "kalite" aradığı- ! m beürten futbol şube sorumlu- | su Yurdaşen Karahasan, "Avru- ; pa'nın ünlü takımlanyla maç ; yapacaçız" diyor. î Bu arada G.Saray Teknik Di- ; rektörü Mustafa Denizli, önce- j ki gece eşi ile birlikte İzmir'de i kaza geçirdi. DenizU kazayı ya- i ra abnadan atlattı. G r e v c i s a y ı s l 170* çıkü (Bastarafı 1. Sayfada) işçi Ue bağımsız Laspetkim-tş Sendikası'na üye 28 işçi ve ba- ğımsız Otomobil-lş Sendikası'- na üye 870 işçi çeşitli işyerlerin- de değişik sürelerle grevde bu- lunuyor. Zonguldak sertleşti Grevin 29. gününde on bin- lerce madenci dün yer yer top- lu oturma eylemi de yaparak sa- atlerce yürüdü. Madenciler Or- duevi önünde savaşa karşı, Hü- kümet Konağı ve Türkiye Taş- kömürü Kurumu Genel Müdür- lüğü önünde ise hUkümet aJey- hine sert sloganlar attılar. Grevcilerin gündemdeki ko- nulara yönelik yeni sloganlan arasında "Akbulut işçiyi sustu- ramazsın", "Ocaklar batıyor, genel mndür yatıyor", " 4 Ocakta yttrüriiz, haklı kimmiş görörttz", "Yetkisiz bakaniar boşa imza atülar", "Özal sava- şa, madenciler banşa", "Savaş- lar olmasın", "Maden ocakla- n mezar degildir", "Yönettm istifa" dikkat çekti. Genel Maden-tş önünde yapı- lan mitingdeki konuşmasında Sendika Başkanı Şemsi Denizer Türkiye'nin gündeminde Zon- guldak, Türk-tş'in genel eylemi ve savaş olmak üzere üç önemli konunun bulunduğuna isaret ederek "Türkiye Ue doğnıdan hiçbir ilgisi olmayan bir uyuş- mazlıkla milletimizi savaşa stt- rüklemeyi düşünüyorlar. Sava- şın kendilerini kurtaracağmı be- sap ediyorlar. Yanüıyoriar. Sa- vaş sadece dttşüşlerini hıdan- dıracaktır" dedi. Genel Maden-lş, Avustralya Birleşik Maden Isçileri Federas- yonu aracıbğı ile ilgili sendika- lardan Türkiye'ye kömür gön- derilmesinin durdurulmasını, yükleme yapılmamasını, maden işçilerinin grevine destek veril- mesini istedi. İngiliz İşçi Sendi- kaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Norman WiDis bir me- sajla maden işçilerinin grev ve direnişini kutlarken her türlü dayanışmaya hazır olduklannı bildirdi. Çok sayıda uluslararası sendika daha maden işçileri ile dayanışma mesajları ile birlik- te kampanya açtıklannı bildir- diler. Uzun yürtiyüş provası 3 ocak "genel grev", 4 ocak Ankara yürüyüşü tarihlerinin yaklaşması ve hükümetin tavrı her gün yürüyüş vejniting dü- zenleyen, grev^yapan madenci- Teri etkiledi. Grevin 29. günün^ de saat 11.00 sıralarında Zon- guldak sokaklanna yürüyüş koüan olarak gelmeye başlayan madenciler, yeni havaya uyan slogan ve gösterileri Ue dikkat çektiler. öğlen saatlerinde şeh- rin ana caddelerini kapsayan gösteri ve yurüyüşlerini saatler- ce sürdürdüler. "Sabrede sabrede bu hale gei- dik", "Akbulut Zonguldak'tan geüyor kara bulut'', " Hükümet kendisi yasal degildir" slogan- lan Ue bir gece önceki TV ha- berlerinde yer alan Cumhurbaş- kanı, Başbakan ve Bakan ko- nuşmalarına tepkilerini dile ge- tiren işçiler, hedef noktalann önünden geçerken verilmek is- ,tenen mesaja uygun sloganları- nı arttırdılar. Hükümet konağı Önünde 15 dakikalık bir süre için yere oturdular. Madencilerin trafigi gün bo- yu durduran, ancak Zonguldak- lılan hiç tedirgin etmeyen, şeh- ri adeta ele geçiren en önde ço- cukların, sakatların ve maden- ci eşlerinin yer aldığı gösteri yu- rüyüşlerini tamamlayıp Genel Maden-tş önüne varmalan saat 15.00'i buldu. Artık Genel Baş- kan Şemsi Denizer'in konuşma- sından çok, her cümlesine işçi kitlesinin sloganlarla yanıt ver- diği güncel konulann karşılıklı değerlendirildiği diyaloğa dönü- şen miting de bir saat sürdü. Kadınlann ellerindeki döviz- lerden birinde yazılı olan "Bir işcinin 10 yıllık maaşı bir papat- yanın makyaj parası. Cevabı Meclistekilerden soruyoruz. Çağ böyle mi atlanır?' cümlele- rini Başkan Şemsi Denizer'in okuması üzerine kitle 'Çaldılar çırptüar on yılda ne yaptılar' slogam ile karşılık verdi. Deni- zer'in 'Akşam TV'de ne yaptık- larım açıkladılar' cümlesi ise 'TRT onlann meydanlar bizim' öfkeli slogam ile kesildi. Denizer konuşmasında Dev- let Bakanı Ibrahim özdemir'in Zonguldak'a yönelik 'sol, anar- şi' suçlamasına değindi. 'Sağ sol değil davamız, ekmek için kav- gamız' slogam ile ve protesto ıs- lıklan Ue yanıt geldi. Denizer Türk-tş'in eylemine önce yumuşak bakan hükümet ve sermaye cephesinin, işin cid- diyeti anlaşıbnca ağız değiştir- diklerine isaret ederek "Türk-İş de buna karşı dikleşti. Umarun söz verdikleri gibi yaparlar. Baskı devam ederse genel grev siiresiz uygulanmalıdır" dedi. UGURMUMCU BAŞKAN GREVDE — Emniyet Genel Müdfirtügü'ne baglı Keçiören Tamir Atölyeleri'nde Türk-İş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'm başlarügı grevde "Vur vur inlesin Çankaya dinlesin" "Işçüer el ele genel greve" sloganlah atüdı. (Fotograf: AA) Eylem gerginligi (Baparafi 1. Sayfada) televizyon dinleyen herkes tara- fından biliniyor. Bunlan tekrar sıralamanın gereği de yoktur. Çare bulunmak istenlyorsa, ça- re ellerindedir" diye konuştu. Türk-tş Yönetim Kurulu tara- fından yapılan yaab açıkJama- da da "Başbakan Yddınm Ak- bulut'un, sık sık 12 Eylül önce- si tetadidinde bulunmasının da artık gına getirdiği" bildirildi. Açıklamada, şu görüşler sa- vunuldu: "Sayın Başbakan, 3. ocakta uygulanacak eylemi kırmak amacıyla Türk-tş yönetkUerini diyalogdan kacmakla suclamak- ta ve işçileri halka şikâyet et- mektedir. Bununla da yetinme- yip Sayın Cumhurbaşkam'ndan edindiği deneyimle, halkımıza 12 Eylül öncesine dönülebilece- ADANA HIPODROMU'IVDAN FİKRETDMUOCUI flairona-Relta mücadelesii 1. Koşu: tyi durumdaki Kı- I hçhan kazanacak güçtedir. i Sprintinde göz dolduran Teh- i like yakın rakibi olacaktır. Aliş i ve Mücahit tabelanın diğer sı- î ralan için mücadele verecekler- 'dir. i 2. Koşu: Son yarışı akışlı İ olan ve formunu bulan Melih- ; bey ile kıpırdanmalar gördüğü- I müz Karacabeygüzeli eşit şan- ; sa sahipler. Düzelen Perçem ve ' kaba kumu eksik olan Adana- .' güzeli'ni sürprizde öneririm. İ 3. Koşu: Cuma sabahı sprin- itinde iyi görünen Şenbatur ilk I şansa sahiptir. Sprintinde dur- | gun görünen Akifbey ve teda- | vi edilen Adlan daha sonra dü- ı şünülebilir. J 4. Koşu: Süper formunu mu- ; hafaza eden Tairona, günün ı banko atıdır. Kilosu ağır olma- 1 sına rağmen sprintini beğendi- i ğimiz Reha en yakın rakibi du- rumundadır. Düzelen Beyler- beyi ve Çobankızı'nı sürprizde tutuyoruz. 5. Koşu: tyi durumunu ko- ruyan Beyoğlu ve mesafenin uzaması ile şansı artan Şanlı- han arasındaki mücadele yarı- şı n birincisini belirleyecektir. Doruşah sürpriz yapabilir. 6. Koşu: Son yaptığı yarış galobunda göz dolduran Ya- nangün, yarışın en şanslı ismi- dir. Kıpırdanmalar gördüğü- müz Eros, tedavi gören Kasır- ga ile Tanbatur da yanşta söz sahibidirler. tstikrarsız koşan Tulga ve anzasını atlatan Er- doğdu tabela için mücadele ve- receklerdir. 7. Koşu: tzmir'den hazır ge- len ve burada idmanlannı muntazam sürdüren Melikehan ilk şansa sahiptir. Onyx Har. ve son yarışında göz dolduran Gülnar daha sonra düşünülebi- lir. Lady Sera'yı sürprizde öne- ririz. TAHMİNLER 1. KOŞU: F: Kılıçhan (1), P: Tehlike (3), S: Aliş (4). 2. KOŞU: F: Melihbey (2), P: Karacabeygüzeli (6), P: Adana- güzeli (1). 3. KOŞU: F: Şehbatur (4), P: Akifbey (3), S: Adlan (2). 4. KOŞU: F: Tairona (3), PP: Reha (2), P: Beylerbeyi (6), S: Robinia (7). 5. KOŞU: F: Beyoğlu (4), P: Doruşah (5), S: Şanhhan (6). 6. KOŞU: F: Yanangün (6), PP: Eros (8), P: Kasırga (13), P: Tanbatur (9), S: Tulga (7). 7. KOŞU: F: Melikehan (1), PP: Onyx Har. (5), P: Lady Sera (2), S: Gülnar (8). OTORİTELERİN GÖRÜŞLERİ F. Dağlıoğlu M. Tokmak N. Yılmaz K.Akyer 1-2-4-6 2-6-1 2-4-1 2-6-1 3-4 3-4 3-2 3-6-7 4-2-6 4-5-6 4-5 4-5-2 9-13-5 6*0 1-8-5 1-2-5 1-2-10 2-5-1 gi tendidinde bulunmaktadır. tş- t n o n u çi hareketinin 12 Eylül öncesiy- t Q^ le ilgili ödeyecegi fatura yoktur. Türk-İş topluluğu her zaman demokratik pariamenter sisteme ve devlet anlayışına sahip çık- mıştır. 12 Eylül öncesi tehditle- ri artık gına getirmiştir. Diyalog- dan kaçma iddiasma gdince; so- runlanmız 17 temmuz 1984, 11 şubat 1985, 29 nisan 1985, 30 ni- san 1988,13 mart 1990, 22 raart ve 20 temmuz 1990 tarihlerinde hükümetle yapılan zirve toplan- tılannda anlatılmıştır. Bu arada ikili görüşmelerde de istekleri- miz hatırlatılmıştır. Kasıra 1985'te TBMM Saglık ve Sosyal tşler Komisyonu üyelerine so- runlarımız gerekçeleriyle iletil- miştir. Görüşmelerden hiçbir so- nuç aunamaması üzerine, eylem kararian uygulamaya konulmuş, miting ve yüriiyüşler, yemek boykotu, vizite eylemleri yapıl- mışür. Cumhurbaşkanı Tur- n ülkedeki herşeye ka- rıştığını, muhalefet liderlerini eleştirdiğini anlatarak "'Mutlaka bir şeye kanşmak istiyorsa, Zon- guldak işçilerinin grevinin hak- kaniyete uygun çözümüne ya da şeker zammına karışmasını" is- tedi. "Böyle cumhurbaşkanına Türkiye'de yer yoktur" diyen tnönü, şöyle konuştu: Bir insanın, Türk-tş \onetici- lerini diyalogdan kacmakla suç- layabilmesi için bu ulkede yaşa- mıyor olması gerekir. Sabrımı- zın sınırian aşıldıktan ve yeni bir eylem kararı alındıktan sonra 'gelin görüşelim' demek, oyala- ma poliükasımn yeni bir halka- sıdır. Türk halkı, Sayın Başba- kan'dan daha çok işçi sorunla- nnı bilmekte ve tüm kesimleriyle 3 ocak eylemine destek vermek- tedir. " DYP'de durum DYP Genel Başkan Yardımcı- sı Mehmet Dölger, 3 ocakta par- ti genel merkezinde çalışanlann işe gebneyeceklerini bildirdi. DYP Temsilciler Meclisi bUdi- risinde de işçi eylemleri ile ilgili şu görüşlere yer verildi: "Giderek genişleyen grev dal- galanmalannın dibinde hükü- metin isabetsiz sosyal politika- lan ve gelir dağılımı dengesJzlik- leri yatmaktadlr. Karmaşık so- runlar dag gibi birikmiştir. Or- tada ciddi bir çözüm gayreti gö- rünmemektedir. Yerin üstunden ve yerin 600 metre altından ge- len feryatlara kulagını tıkayan bir hükümete, dünyanın hiçbir yerinde halkın demokratik hü- kümeti denemez." SHP Genel Başkanı Erdal "Görüyorum ki Zonguldak- taki ve diğer yerierdeki grevleri çözüme kavuşrurmak için iyi ni- yetle çaba gösterenler var. Baş- bakan da bir şeyler söyledi. Bu iyi niyetli gayretlerden bir sonuç alınamazsa bunun sonımlusu Özal olacaktır. 'Kimse sesini çı- karmazsa ben çıkarırım' diyor. Cumhurbaşkanlan bugüne ka- dar ortadan konuşmuşlarsa bu- nun bir anlamı \ardır. 'Cumhur- başkanlan karışmalı' diyor ve kanşıyor. Önunüzdeki günlerde bütün bunlardan olumlu sonuç çıkmazsa bunun sorumlusu Sa- yın Özal'dır." SHP'nin 3 ocak eylemi ve Zonguldak maden işçilerine ver- diği desteği anlaunak üzere Adana'ya gelen Genel Sekreter Yardımcısı Cevdet Selvi, Türk- İş 4. bölge temsilciliğinde bir araya gelen 30 kadar sendika başkanı ve temsilcisine "Bakan- iar Kurulu'nun eylemi yasadışı ilan etmesi, eyleme destek veren- lann, işçi sendikalan ve işçıler- den tazmininin istenebilecegınin işçUere duyurulması istendi. Tariş Genel Müdürlüğü 3 ocak eylemine ibşkin iki genel- ge yayımlayarak "Yasadışı gre- ve katılan veya katılmaya teşvik eden işçiler bDdirimsiz ve tazmi- natsız olarak işten çıkanlabüe- cek ve bu eylem yüzünden ug- ranılan zararlar da bu işcUerden alınacaktır" uyarısında bulu- nuldu. Terör garajdan vurdu (BaftaraflJ^JSayfada) de ülke geneline yaygın bu grevin sürekli olması gerekir. Bir gün işe gelmemek siyasal amaçlı genel grev sayıl- maz. İş Yasası'nın 17. maddesi "İşçinin işverenden izin almak- sızın veya haldı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki gûrf işe gelmemesini iş akdinin ieshi' için neden sayıyor. Yasa açık; bir gün işe gelmeme iş akdini fesih nedeni de olamaz. Yasalarda işçiler için işe gelmemeyi 'genel grev' ya da "siyasaJ grev 1 saymaya ve işçileri bu nedenle cezalandırmaya dayanak olacak bir açık kural da yoktur. Genel grev, tıpkı Batı ülkelerindeki gibi bir hak olmalıdır. 12 Eylül döneminde hazırlanan "askeri yasalar"m en önemlilerinden biri olan Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lo- kavt Yasası, genel grevi yasakladığı gibi genel grevin bir çeşidi olan siyasal grevi ve dayanışma grevini de yasaklı- yor. Yasayla iş yavaşlatma ve üretimi düşürme de "yasadı- şı grev" sayılıyor. Grev, işçinin silahıdır. Bu silahın gereği gibi "caydıncı" işlev görmesi için sendikal hak ve özgürlüklerin Batı ülke- lerindeki gibi işlemesi gerekir. Nedir bu ölçüler ve ilkeler? Ve kim saptar bu ilke ve öl- çüleri? Bu ölçüler, kısa adı ILO olarak bilinen "Uiuslararası Ça- lışma Örgütü" tarafından belirlenir. Bu ölçü, ilke ve kuralla- ra "ILO standartları" adı verilir. Bu, standartlar, sözieşmeler ile saptanır. Üye ülkeler de sözleşmeleri imzalarlar. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi başta olmak üzere Tür- kiye'nin de imzaladığı uluslararası sözleşmelerde çalışanlar ile ilgili hak ve özgürlükler de güvence altına alınmıştır. Bütün demokratik ilkelerde kamu görevlilerinin sendika kurma hakları vardır. Örneğin kapitalizmin anayurdu Amerika'da kamu görev- lilerinin sendika kurma hakları vardır; geri kalmış Fas'ta da! Türkiye'de memurların sendika kurmaları valilik kararı ile yasaklanmıştır. Türkiye'den başka örneğin Ürdün'de, Etiyopya'da, Şili : de, Zimbabvve ve Yemen'de memurlar sendikası kuramıyor- lar! . . - ,, Genel grevin yasaklandığı sayılı ülkelerden biriyiz. Uluslararası Çalışma Örgütü'ne bağlı "Sendika Özgüriüğü Komitesi"n\n Türkiye'de yaptığı araştırma sonucunda, ge- nel grevin, siyasal grev ve dayanışma grevinin yasaklan- masını "ILO standartlanna" aykırı bulduğu da biliniyor. Genel grev, işçi için bir haktır. Siyasal grev ve dayanış- ma grevleri de öyle... Genel grev, siyasal grev ve dayanışma grevleri yasaksa o ülkede işçi hakları yeterince güvenceye bağlı değil de- mektir. Ülkesinde işçi haklarını güvenceye bağlamayan devlete de "sosyal devlet" adı verilemez. Bu devletin adı "işveren devleti"d\r. Cumhurbaşkam'nın eski MESS Başkanı ve 12 Eylül as- keri rejiminin başkakan yardımcısı olması da bir rastlantı degildir. Devlet, bütün olanakları ile işveren kesimini güçlendiri- yor; buna karşılık, işçi kesimine yasak üzerine yasak geti- riyor. Bu yasaklarm uygulanış biçimi ceza yasasında "tahakküm" olarak tanımlanacak ölçülere varıyor. Memur, sendika kuramaz; grev yapamaz. İşçinin grev hakkı da kısıtlıdır. Zonguldak madenlerinden gelen çığlıklar, Türk demok- rasisinin bilinçaltından yükselen seslerdir. Bu sese kulak verelim. Çünkü bu ses, hem halkın hem hakkın sesidir! (Baftarafi 1. Sayfada) aynntısına kadar değerlendir- dikleri öğrenildi. Kadıköy Merdivenköy'de bu- lunan De\'let Malzeme Ofısi'ne önceki gece çalıntı 34 L 2849 plakalı kamyonetle gelen 5 kişi- nin kimlik belirleme çalışmaları sürüyor. İstanbul Emniyet Mü- dürü Mehmet Agar, patlama sı- rasında ağır yaralanan ve Hay- darpaşa Numune Hastanesi'nde tedavi altına alınan kızın kimli- ğinin belirlendiğini söyledi. An- cak adını açıklamadı. Başka kaynaklardan edinilen bilgiye göre genç kızın adının Münev- ver Köz olduğu öğrenildi. Ağar, 18 yaşındaki kızın tstanbul em- niyet kayıtlannda adının gecme- diğini, kent dışmdan gelmiş ola- bileceğini belirtti. leri de tahrikçi olarak değerlen- A y i U KlŞller dirmesi parlamento dışı muha- lefetten ne kadar korktuğunu gösteriyor" dedi. ıi? Kamu işyerlerinde (ehdit Kamu işyerlerinde dün yayım- lanan genelgeler ile 3 ocakta işe gekneyen işçilerin iş sözleşmele- rinin feshedilebUeceği tehdidin- de bulunuldu. ' Bunlardan Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı Personel Ge- nel Müdürlüğü'nce yayımlanan genelgede, 3 ocak günü yöneti- ci ve amir durumundaki tüm personeUı görev başında olma- sının sağlanacağı kaydedilerek, işe gelinmeyen gün ile hafta ta- tili ücretlerinin kesinlikle öden- meyeceği, işçUerin hizmet akit- lerinin işverence ihbar ve tazmi- nat ödenmeksizin sona erdirile- ceği, işyerinin uğrayacağı zarar- Patlama sırasında parçalana- rak ölen 2 kişinin kimliklerinin belirlenmesi için çaüşmaların sürdüğünü belirten Mehmet Ağar, bu kişilerin üzerlerinden çıkan kimliklerin okunamaya- cak durumda olduğunu söyledi. Aynca, her iki olaym da aynı ki- şilerce gerçekleştiribniş olabile- ceğini belbtti. Bu arada Haydarpaşa Numu- ne Hastanesi Yoğun Bakım Ser- visi'ne kaldırılan Münevver Köz'ün tedavisi sürüyor. Hasu- ne yetkilileri, Köz'ün yaşam teh- likesi taşımadığını, bu yüzden 2. Cerrahi Servisi'ne sevk ettikle- rini söylediler. Ancak patlama sırasında Köz'ün vücudunun büyük bir bölümünün yandığı ve tanınamayacak halde olduğu kaydedildi. Paılamaların ardından İstan- bul polisi, yılbaşı için başlattık- lan güvenlik hazırlıklannı önce- ki gece ve dün olağanüstü duru- ma getirdiler. Eldeki ipuçlan olan bomba ve kimlik parçala- nndan yola çıkan siyasi şube ekipleri, kaçan saJdırganları ya- kalayabilmek için yoğun arama ve operasyonlannı sürdürüyor- lar. Oto bulundu Saldırganlann eylemi gerçek- leştirdikten sonra kaçarken gasp ettikleri DMO Müessese Mü- dürü Erdogan Tunca'nın 34 SF 345 plakalı makam otosunu dün öğle saatlerinde Çambca'da terk edibniş olarak buldular. Bomba imha ve parmak izi uzmanlann- ca çok sıkı aramadan geçirüen otomobilin Alemdağ yolu üze- rindeki Petrolofisi yanına bıra- kıldığı öğrenildi. Ancak elde edilen ipuçlan konusunda bilgi verilmedi. Öte yandan DMO'daki patla- malardan sonra kaçan 2 saldır- ganın eşkallerinin belirlendiği kaydedUdi. DMO bekçisinin ve görgü tamklanmn ifadelerine göre eşkaller şöyle: Birinci kişi, 23 yaşlannda, 1.70 boyunda, kıvırcık saçb ve yeşil parkalı. lkinci kişi ise 25-27 yaşlannda, zayıf, orta boylu. Devlet Malzeme Ofısi Genel Müdürü Demir Erman, Merdi- venköy'deki binalanna düzenle- nen bombalı saldırı sonucu 15 taşıtın tahrip olduğunu söyledi. Erman, dün kurumun tstan- bul Bölge Müdürü Erdogan Tunca ile olay yerinde inceleme- lerde bulundu. Bombalı saldırı- yı, "çok can sıkıcı bir hadise" olarak nitelendiren Erman şöy- le dedi: "Araçlann tamamı sigortalıy- dı. Bizim için önemli olan kul- lanılamaz hale gelen araçlar ye- rine yenilerinin ne zaman gele- ceğidir. Olayın bundan sonraki oölümü yetkilileri ilgilendiriyor. Hasar konusunda bir rapor ha- zırlayarak Ugililere iletecegiz." Adana'da Halk Bankası Şu- besi'ne gelen silahiı üç kişi ka- salardaki 7,5 milyon Ürayı ala- rak kaçtı. Antalya'da bir Tekel bayii sUahb kişilerce soyularak 2 milyon 270 bin lira çalındı. Levent Kuyumcuyu salıipleri soymıış tSTANBLL (AA) — U - vent'te önceki gün 5 kilo altının çalmdığı kuyumcu soygununun, işyeri sahiplerinin, sigortadan para abnak için düzenledikleri belirlendi. Polis yetkiblerinden abnan bügiye göre, Ekol kuyumcusu soygununa elkoyan Asayiş Şu- besi görevlileri, işyeri ortağı Ha- luk Kuruogla'nun tavır ve tutu- mundan şüphelenerek kendisini sorguya aldı. Bu arada Kunıoğ- lu ve ortağı Hakan Özanlayan'- ın mali durumunu araştıran po- lis, ortaklann piyasadan çeşitli kişilere borç yaptıklanm sapta- dı. Soruşturma ve sorgulama sonucu, iki ortağm sigortadan para abrıak için soygunu gerçek- leştirdikleri belirlendi. işyerinin 200 müyon Uraya si- gortab olduğunu kaydeden yet- kililer, olayla ilgili geniş açıkla- manın bugün yapılacağım bil- dirdiler.