28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 ARALIK 1990 SERBEST PİYASADA DÖVtZ « D M a n BttMman Martu isviçre Franp HoteKtanom I Ffinsız Frıngı 10Olttyanlıretı SARyal Avusturya Şilnı Mvckıt (J) = Alış 2948 1945 2Z70 1710 5600 570 258 755 274 Satış 2955 1962 2275 1720 5640 575 263 765 280 29833 ALTM GÛMOŞ Cumhunyet Reşat 24 ayar attsn 22 ayar bileak 900 ayar gûmüş Vakıftank Altını Zıraat Altmı HatkArtm MBanteta 1 Ons S Alış 242.000 270.000 36 550 32 850 423 202 000 202 000 202 000 385 65 Satış 245 000 280 000 36 650 36.400 450 207.000 207.000 206.000 386 80 Tl inttrtanlo Oıt Fao (%) = 64 82 Tarım haftası • ANKARA (ANKA) — Türk Mimar ve Mühendis Odalan Birliği'ne bağlı Ziraat Mühendisleri Odası, tanm haftası dolayısıyla 7-9 ocak tarihlerinde Ankara'da 1980-1990 Türkiye tannu konulu bir sempozyum düzenleyecek. 6 ocakta başlayacak olan tanm haftası nedeniylc düzenlenen sempozyumun açılışmda SHP Genel Başkaru Erdal İnönü bir konuşma yapacak. Daha sonra meslek kuruluşlan yöneticilerince 1980-1990 yıllan arasında Türk tanmının değerlendirilmesi yapüacak. Sempozyumun ilk gününde .aynca "tanm politikalan" konusunda düzenlenecek panele Prof. Dr. Asaf Savaş Akad, Prof. Dr. Yakup Kepenek ve Prof. Dr. Z. Gökalp Münyim katüacak. Japonlarm eglence rekoru • TOKYO (AA) — Japon fırma yöneticileri geçen yıl "eğlenceve" trilyon yen (yaklaşık 36.S milyar dolar) harcadılar. Japon Ulusal Vergi ldaresi Ajansı'nın raporuna göre Japon işadamlannın 1989 şubat ayı ile 1990 ocak ayı arasındaki eğlence harcamalan, bir önceki döneme göre yüzde 9.4 oranında artış kaydederek rekor kırdı. Araştırma, Ulke genelindeki 2 milyona yakın firmanın yaklaşık 60 bininin verilerine dayanılarak yapıldı. Devlet ilıaleleri • ANKARA (AA) — Fiyatlardaki azalma ve artışların şartname ve sözleşmelerde aynı ölçüde dikkate alınması kararlaştınldı. Resmi Gazete'de dün yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre Devlet thale Kanunu kapsamına giren idarelerin inşaat ve imalat işlerine dair fîyat farkı kararnameleri dışında kalan et, ekmek, şeker, nakliye, akaryakıt ve tiipgaz şartname ve sözleşmelerine, sonradan meydana gelecek değişiklikler aynen yansıtılacak. TEK genel müdürü • ANKARA (AA) — Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) Genel Müdürlüğü'ne Behiç Arıkan atandı. Ankan'ın atama karan dUnkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Behiç Ankan, STFA şirketine ait temel pazarlama şirketinde genel müdür olarak görev yapıyordu. TEK Genel Müdürü Muhittin Babahoğlu ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhğı Müsteşar Yardımcüığı'na getirildi. Fiskobirlik genel kunılu • GİRESUN (AA) — Fındık Tanm Satış Kooperatifleri Birliği'nin (Fiskobirlik) Genel Kurulu bugün Giresun'da yapılacak. Fiskobirlik'in entegre fındık işleme tesisleri salonunda yapüacak genel kurula yönetim kurulu üyeleriyle 60 kooperatiften 198 delege katılacak. Mali konulann görüşüleceği genel kurulda ayrıca 10 kişilik daruşma kurulu da seçilecek. Şeker ürenini yüzde 38 arttı • ANKARA (AA) — Kampanya dönemini kapatan Türkiye Şeker Fabrikalan Genel Müdürlüğü'ne bağlı fabrikalarda, 1990-91 döneminde 1 milyon 780 bin ton şeker üretilrnesi planlandı. Türkiye Şeker Fabrikalan Genel Müdürü Orhan özozan, 1990-1991 yılı kampanya döneminde fabrikalarda 13 milyon 900 bin ton şeker pancan işlenerek 1 milyon 780 bin ton şeker üretiminin gerçekleştirileceğini bildirdi. 1991 'E GİRERKENGIDMOBİL EKONOMİ CUMHURİYET/13 20 yıl sonrauyanan dev1990 yılında otomobilde yerli üretim yeni 1991'e Tofaş'ta Tempra, Renault'da ise yatınmlarla canlılık kazandı. İthal Renault-21 gibi lüks modellerle giren otomobil ise tam anlamıyla 'patladı'. üreticiler, Japon otomobilleri ve Tüketim, rekorlar kırdı. Taraflar 1991'e toplam oranı yüzde 4O'ı bıilan vergilerle rekabet konusunda 'silahlanmış' giriyor. mücadele etmeye hazırlanıyor. EStN SUNGUR 1990 yılında patlayan talep ve artan ithalat karşısında hazıruk- sız yakalanan otomobil sanayii yeni yıla silahlanmış giriyor. Ka- pasite artışına gidip model yeni- İeyen otomobil üreticileri, 1991 yılında dikkatini Japon otomo- billeri ve vergiler üzerinde yo- ğunlaştırmaya hazırlanıyor. Yaklaşık 20 yıl gümrük du- varlan ile korunan ve iç pazara yüksek maliyetle pahah otomo- bil satmaya alışan otomobil üre- ticileri dış ticarette esen liberal-.'' leşme rüzgârlanyla 1990'da kar- şılaştı. 1988 yılında yüzde 200'lerde dolaşan gümrük ver- gilerinin 1989'da aşamab olarak yüzde 30'lara çekilmesi, izlenen kur politikasıyla birleşince itha- lat 1990'a damgasını vurdu. Gümrük indirimlerinin kur po- litikasıyla birleşince nasıl bir patlama yaratacağının hesap edemeyen yerli üreticiler, ucuz ithalatla kamçılanan talebi kar- şılamakta hazırhksız yakalandı- lar. Kapasitelerini zorlayarak üre- timlerini arttıran firmalar, bir yandan da ithalatı kendi silahıy- la vurmak için ilk kez ithalat yapmaya başladılar. Bütün bu gelişmelerin sonucunda 1990 yı- lı 7 binli rakamlarda 70 binli ra- kamlara çıkan otomobil ithalat- çılannın altın yılı, kapasiteleri- ni zorlayan ve model yenileme- ye giden yerli üreticilerin ise ha- zırhk yüı oldu. 1991'e Tofaş'ta, Tempra, Renault'da ise Renault - 21 gibi lüks modellerle giren üreticileT, yeni yılda pazan isti- la eden Japon otomobilleri ve Otomobil seyir defteri (adet) flretia • Totaş • Renault • Otosan • General Motors n U B K HlffACSt '•'Tahmıni 19M 118.314 60.393 51.781 6.140 - 7.267 8.474 1990 166.679 89.516 69.323 7.840 - 68.000 6.850 1991H 229.700 115.000 100.000 7.500 7200 70.000 11.000 if ' 5t •• F*ta{tt) 37.8 28.5 44.3 -0.5 - 0.3 60.6 perakende fiyata yansıyan, top- lam oranı yüzde 4O'ı bulan ver- gilerle mücadele etmeye hazırla- nıyor. 197C1İ yülarda temelleri atüan otomobil sanayünde 1990 yılın- da yaşanan diğer bir değişiklik de 20 yıllık suskunluktan sonra sektöre yeni üreticilerin girmesi oldu. Otosan, Tofaş ve Renault tarafından paylaşılan pazar, 1990'da Opel üreticisi General Motprs'un üretime geçmesi ve Sabancı grubunun Toyota - Sa'- sımn yatınma başlaması ile bö- lünmüş oldu. Asil Nadir'in Pe- ugeot yatırımı ise Polly Peck'in zor duruma düşmesi nedeniyle son anda direkten döndü. An- cak Ege Bölgesi Sanayi Odası1 nın Peugeot gnıbuyla başlattığı diyalog bu projenin gündemden tamamen çıkmasını önledi. Ithahalat artışı ve yeni üreti- cilerin nefesini ensesinde hisse- den yerli üreticiler 1990 başında planladıkları üretim hedeflerini aşarak toplam 166 bin 679 adet otomobil ürettiler. 1989'da 118 bin 314 olan otomobil üretimi- ne göre bu yılki artış yüzde 50 olarak hesaplanıyor. Sektörün kurulu kapasitesi ise 1989'da 143 bin adet iken 1990'da 22' bin adete yükseldi. Buna göre 1989'da yüzde 83 olan kapasite kullanım oranı 1990'da yüzde 75 olarak belirleniyor. Kapasite kullanımındaki oran düşüklu- ğünün, 30 bin adetlik kurulu ka- pasitesi olduğu halde 7 binler dolayında üretim yapan Oto- san'dan kaynaklandığı belirtildi. Otomobil sanayiinin 1991 yılı üretim hedefi ise 229 bin 700 olarak belirlendi. Sektörün üre- tim hedefi 1990'a göre yüzde 38'lik bir artışı ifade ederken ku- rulu kapasite 20 bin General Motors, 100 bin Renault, 150 bin Tofaş ve 30 bin Otosan ol- mak üzere 300 bin adete ulaşa- cak. Otomobil üreticileri 1991 yılı için belirledikleri hedefe ulaşmasının geçen gün başlayan grevin gelişmesine bağlı olduğu- nu vurgulayarak grevin 1 ayda fazla sürmesi halinde yerli üre- timin büyük darbe alacağını bil- diriyortar. 1990 yılında altın yılını yaşa- yan ithalat, pazara 70 bin dola- yında yabancı otomobilin gir- mesine yol açtı. Yıhn ilk yansın- da kalitesinden çok fiyatlanyla ilgi çeken Doğur Avnıpa mali otomobiller piyasaya çıkarken ikinci yandan itibaren yüksek teknolojiyle ürctilen Japon oto- mobilleri ağır basmaya başladı. Yerli üreticilerin âdeta korkulu rüyası haline gelen Japon oto- mobillerin toplam itahalat için- deki payı yaklaşık yüzde 40'a ulaştı. 1990 yılında kur politika- sı ve gümrük indirimlerini de- ğerledirmesini bilen ithalatçıla- rın 1991'de de yıldızlanmn par- layacağı görülüyor. Otomobildeki gümrük vergi- lerini ortalama yüzde 40'a çeken Devlet Bakaru Güneş Taner'in açıklamasına göre vergiler 1991'de de aşamalı olarak düşü- rülmeye devam edecek. 1991 yı- h için hedef saptayan otomobil ihtalatçüan, Körfez krizinin teh- didi ve 1991 ydımn genel bir ekonomik durgunluk içinde ge- çeceği tahminlerine dayanarak ithaktm 1990'lar düzeyinde ola- cağını belirtiyorlar. Otomobil üreticüerinin tahminleri ise itha- latın 100 bin dolayına tırmana- cağı biçiminde. 20 yıllık geçmişe rağmen dı- şa açümayı bir türlü becereme- yen otomobil sanayiinin ihracatı geçmiş yıllarda olduğu gibi 1991'de de önemsiz bir seviyede deyam edecek. 1989'da ihraç edilen 8 bin 474 otomobile kar- şılık, 1990'da 6 bin 850 otomo- bil ihraç eden sektör, 1991'de 11 bin otomobil satmayı planlıyor. Bu ihracatmbüyük bölümünü Sovyetler Birliği'ne gönderilen Renault'lar oluşturuyor. Sera toprağı da yorgun1990'dan umduğunu bulamayanlar arasmda seracılar da var. Bir önceki yıl parlak sonuçlar elde eden bu kesim, 1990'da Körfez krizi nedeniyle ihracatm tıkanmasından yakınıyor. IZMtR (Cumhunyet Ege Bii- rosu) — Seracı da 1990'da um- duğunu bulamadı. Artan üretim mah'yetlerine karşın ürün fiyat- lanmn düşük düzeyde gerçek- leşmesi seracıyı zora soktu. Genelde tanm sektöründe en iyi geliri sağlayan kesim olarak gösterilen seracılann da bu yıl ekonomik darboğaza girdikleri- ni belirten Antalya Ziraat Oda- sı Başkanı Celal Sönmez, "Ge- çen yıl kuraklık nedeniyle Tür- kiye genelinde tanmsal üriınler- de yaşanan düşüş ve buna bağlı olarak yükselen iç piyasa fiyat- lan seracının gelirini arttırmış- ti. Ancak bu yıl tam tersi bir ge- Hşme yaşandı. Üretim yükseldi. Körfez kriziyle birlikte ihracat aksadı ve iç piyasa fiyatlan umulanın albnda gerçekleşti. Körfez krizi seracıyı da vurdu" dedi. Ege Üniversitesi Ziraat Fa- kültesi Bahçe Bitkileri Ana Bi- üm Dalı'ndan Prof. Dr. Ayten Sevgican, dünyanın tüm geliş- miş ülkelerinde seracılıkta "top- raksız tanma" geçildiğine dik- kat çekti. Sevgican, "Türkiye'- de yülardır bu konud* çabaJa- mamıza rağmen hâlâ bir adım aülabilmiş değil. Topraksız ta- nmın uygulandığı sera yok. Oy- sa Japonya, Israil, Hollanda başta olmak üzere ileri tüm ül- keler seralarda yüzde 90 ölçü- sünde toprakaz tanma geçtiler'' dedi. Dunyada seralarda topraksız Bilim adamlan, tümgelişmiş ülkelerde seracılıktatopraksız tanma geçüdiğini, Tnrkiye'nin de bu adı- mı atması gerektiğini söylüyor. tanmla dekarda ortalama 30 ton domates ürilnü elde edilir- ken Türkiye'deki ortalama üre- timin lOtonda kaldığını vurgu- layan Prof. Dr. Sevgican, şun- lart söyledi: "Türkiye'de toprak artık yo- nıldu. Seracılar yaptıklan bü- yük masraflara karşın verimi artüramıyoriar. Yapdması gere- ken şey, bir an önce topraksız tanm uygulamasına gecmektir. Burada toprak yerine pertit, kum, talaş kullanılmaktadı . Fi- deler buraya dikildikten sonra gereksinim duyduklan besinler suyla verilmektedir. Üniversite- miz tarafından gerçekleştirilen deneme uretiminde dekar başı- na 20 ton verim elde edilmiştir. Bu Türkiye ortalamasının 2 ka- tı. Üstelik toprağın işlenmesi, gübreleme, ilaçlama, hastalık tehlikesi gibi sorunlar yok ve maliyet düzeyi çok daha dü- şük." Türkiye'de 1960'h yıllarda 10 bin dekar olan sera alanı, 1970'de 25 bin, 1975'te 35 bin, 1980'de 60 bin, 1985'te 91 bin, 1990'da ise yaklaşık olarak 120 bin dekara yükseldiğini vurgu- layan Prof. Dr. Ayten Sevgican, seralann yüzde 75'inin naylon, yüzde 25'inin ise cam olduğunu vurguladı. Türkiye'de seralann yüzde 8'inin Antalya ve IçePde bulun- duğunu belirten Antalya Ziraat Odası Başkanı Celal Sönmez, "Bir cam seranın maliyeti bu- gün 35 milyon lirayı aşmıştır. Hükümetin seracılığa sağladığı teşviklere rağmen olumsuz piya- sa koşulları ve maliyetlerdeki hızlı artış seracıya nefes aldır- madı. Bugün tohumun 10 gra- mı 300 bin liraya ulaştı" diye konuştu. Tohum konusunda özellikle denetimsizliğin önemli sorun yarattığmı ve seralarda ceşitli hastalıklann oluştuğunu vurgu- layan Ziraat Mühendisleri Oda- sı Ege Bölge Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Günay Baysal, "Ithalarta mutlaka denetim sis- teminin işletilmesi, aynca to- hum ithal edilen knruluşlara ge- tirilen buna ekme zonınluluğu- nun da yerine getirilip getirilme- diğinin kontrolü gerekmekte- dir" dedi. Bu arada 1990'da seracılıkta giderek çiçekçiliğin ön plana çıktığına dikkat çekildi. Kesme Çiçek Ihracatçılan Deraeği Baş- kanı Savaş Titiz, üründen um- duğu geliri sağlayamayan sera- cılann giderek çiçekçiliğe yönel- diklerini belirtirken 1985 yılın- da 7.5 milyon kesme çiçek ihra- catının 1989'da 100 milyon kes- me çiçeğe ulaştığına dikkat çek- ti. Titiz, "Kesme çiçek ihraca- ünın önündeki en büyük engel de nakliye. Çünkü THY'nin kargo seferi yok" dedi. EKONOMIDE KULIS MERALTAMER Koç'ta taşlar yerinden oynadı Sağlık nedeniyle bir ayı aşkm süredir ara vermek zorunda kaldığım Kulis köşesine özel sektörün 1 numarah devi Koç Grubu'ndaki başdöndürücü değişikliklerle başlamak istiyo- rum. Nakkaştepe'de çarşamba günü yapılan kapsamlı bir toplantıyla Koç Grubu şirketle- rini 2000'li yıllara hazırlayacak kadronun son rötuşlan yapıldı. Koç Grubu geçen martta sessiz sedasız Yö- netim Kurulu'nu "dışa" kapamış Zekeriya Yıldınm, Şahap Kocatopçu ve Prof. Kemal Oğuzman bu çerçevede Koç Holding Yönetim Kunılu üyeliği görevinden aynlmışlardı. Koç'ta yıl ortasında da başta Migros olmak üzere bazı şirketlerin yönetimlerinde değişik- lik yapılmıştı. Sessiz ve derinden yapılan bu değişikliklere yıl sonunda bir dizi yenisi eklen- di. Bugüne kadarki emir-komuta rinciri ko- runmakla birlikte, Koç Grubu'nda pek çok taş yerinden oynadı. Lezzetli bir kokteyl yapabil- mek için içkileri nasıl buzla çalkalarsamz, Koç Grubu'nda da yöneticiler adeta çalkalandı. Üstelik anlayabildiğimiz kadarıyla bu "çalkalanma" henüz bitmedi, gündemde ye- ni değişiklikler var... Bu değişiklikler için gösterilen en önemli neden, Koç Grubu'n- da son yıllarda çok hızlı bir fiziksel büyü- menin yasandığı, buna karşılık üst yönetimin, bir başka deyişle "ça- ti"nın bu fiziksel bü- yümeyi örtemediği. Bir diğer neden ise Ameri- kanvari bir yaklaşımla yöneticileri 5 yıldan fazla aynı görevde bı- rakmayıp rotasyonla kan degişimini sağla- mak. Bu arada Koç Gru- bu'nun 2000'li yıllara dinamik kadrolarla hazırlanma isteğinden de söz ediliyor. "Gençleşme" olarak da nite- lenen bu operasyonun ardından bir yıl sonra- sını gören değil, 5-10 yıl sonrasmı planlayabi- len, yumurta kapıya geünce yatınmı yapıp tre- ni kaçıran değil, örneğin durgunluk dönem- lerinde yatınma giderek piyasa açüdığında par- sayı toplayabilen, "sağlanan" kârın değil, "kaçan" kârın hesabını yapabilen "profesyonellean" önünûn açıldığı kaydedi- liyor. Koç Grubu'na yakın bir kaynak, "tşle- rin kötü gittiği zaman büyük çaplı yönetim de- ğişiklikleri doğaldır. Ancak Koç Grubu'nda bu operasyonun, işlerin çok iyi gittiği bir yılda ya- pünuş olması çok ilginçtir" yollu bir yorum yapıyor. Koç Grubu üst yönetimindeki değişiklikle- ri özetlersek: Kurumlaşma ve profesyonelkrin yönetim- deki agıriığını arttırma çercevesinde en önemli adım grupta "Murahhas Aza"hk koltuğunun oluşturulması ve bugüne kadar icr2mm en üst kademesi olan tdare Komitesi'ne başkanhk eden Can Kıraç'ın komiteden aynlarak bu kol- tuğun ilk sahibi olması olarak nitelenebilir. Can Kıraç aynı zamanda Yönetim Kurulu Baş- kan Vekili de olmuştur. Kıraç'tan boşalan 1da- re Komitesi Başkanlığı'na ise kıdem düzeni bo- zulmadan Yttksel Pulat getirümiştir. 3 kişiden oluşan tdare Komitesi'nin diğer 2 üyesi tnan Kıraç ve Uğur Eksioğludur. tnan Kıraç eski üyedir. Uğur Ekşioğlu ise Sanayi Grubu Baş- kan Yardımcısı'yken Pulat'tan boşalan Sanayi Grubu Başkanlığı'na ve tdare Komitesi üyeli- ğine gelmiş, önemli bir terfı görmüştür. Koç Holding üst yönetiminden 3 profesyo- nel yönetici, 1990 sonu itibanyla emekliye ay- nlmıştır. Bunlar tdare Komitesi'ne danışman- uk yapan Ahmet Binbir, Otomotiv Grubu Baş- kan Yardımcısı Berti Kamhi ve Mali Kontrol ve Koordinasyon Başkan Yardımcısı Samim Şeren'dir. Uğur Ekşioğlu'nun terfisiyle boşalan Daya- nıklı Tüketim Grubu Başkan YardımcüığTna, Türkiye'mn en büyük özel sektör kuruluşu Ar- celik'i 8 yıldır yöneten Hasan Subaşı getiril- miştir. Berti Kamhi'nin emekli olmasıyla boşalan Otomotiv Yan Sanayileri Baş- kan Yardımcılığı'na Beldesan'ın Genel Müdürü Ural Bergin, Samim Şeren'in emek- liliğiyle boşalan Mali Kontrol ve Koordi- nasyon Başkan Yar- dımcılığı'na Alpay Bağnaçık gelmiştir. Hasan Subaşı'yla birlikte "ayrılmaz ikili" olarak 8 yüdır Atılıra Pazariama'nın başında bulunan Cen- giz Solakogtu, Tunç Uluğ'un yerine Tüke- tim Grubu Başkan Yardımcdığı'na terfı etmiş, Utağ yatay geçiş yaparak yenikurulan Pazarlama Grubu'na başkan yardımcısı olmuştur. Bugüne kadar Enerji ve Turizm adı altında Kaya Kotan tarafından yurütülen Başkan Yar- dımcılığı, fiziksel büyümeye paralel olarak iki- ye bölünmüş, Kaya Kotan Turizm Grubu Baş- kan Yardımcısı olarak kalırken Enerji Gnıbu'- nun başına Aygaz'ın Genel Müdurü Çelik Ar- sd terfı etmiştir. Arçelik'in başına, bu kunıluşa motor üre- ten Tiiric Elektrik'in Genel Müdürü Ergün ön- der, Türk Elektrik'in başına da Arçelik Ge- nel Müdür Yardımcılanndan Ender Çakırog- lu terfi etmiştir. Solakoğlu'ndan boşalan Atı- hm'ın Genel Müdürlüğü'ne Arçelik Genel Mü- dür Yarduncılanndan Yusuf Atac terfi eder- ken, Çelik Arsel'den boşalan Aygaz Genel Müdürlüğü'ne Izocam Genel Müdürü Ünal Çingir, tzocam'ın başına ise Merkez Ticaret'in Genel Müdürü Germiyan Saatçioğlu gelmiş- tir. Merkez Ticaret ise Demir-Döküm'le bir- leşecektir. TÜSİAP içinbeyin cimnastiği Türk Sanayicileri ve tşa- damları Derneği TÜSİAD'da resmen açıklanmadıysa da ar- tık başkan belirlendi: Bülent Eczacıbaşı. Ama TÜStAD'ın ağır topları bunu henüz res- men açıklamadıklanndan do- layı yönetim kurulu için çalış- malara başlanmış değil. Ama biz bu arada TÜSÎAD Yönetim Kurulu ile ilgili beyin jimnastiği yapabiliriz. Yöne- tim kurulunda bugünkü hiye- rarşinin değişmesi pek beklen- miyor. Dolayısıyla Cem Boy- ner'le 2 yıldır Başkan Yardım- cısı olarak calışan Halis Komi- li'nin kıdemli Başkan Yardım- cılığına, muhasip Uye Gfiler Sabancı'nın ise 2. Başkan Yar- dımahğı'na gelmesi sürpriz ol- mayacak. Güler Sabancı'dan boşalması muhtemel muhasip üyelik için en güçlü aday ise TÜSİAD'ın geniş yankılar uyandıran Eğitim Raporu iie ön plana çıkan Erkut Yucaoğ- lu.Gelelim TÜSlAD'm diğer Armağan yerine konser ENKA'nın sahi- bi Şank Tara'nın "ofis partileri" ünlüdür. Sık sık bir vesile yaratılarak çalışanlar Tara'run ofısinde toplanır, ka- dehler kaldırılır. Tara, önceki gece Türk Mitsui Bank'ın "Yeni Yıl DavetT'nde ev sa- hipliği yaptı. Tabii konserin orkestra şefi Japon'du. Türk Mitsui Bank'ın Genel MUdür Yardımcısı Korkmaz llkorur, bu yıl ilkini yaptıkla- rı bu "yeni yıl konseri- yemeği"ni geleneksel hale ge- tinnek istediklerini, bu konse- rin "davetiyesi aranır" olma- sını amaçiadıklarmı söyledik- ten sonra konser fikrinin ne- reden doğduğunu şöyle anlattı: "Bugüne kadar banka ola- rak her yılbaşında çeşitli yer- lere hediye gönderiyorduk. ama bu annağanlann makbu- le geçmediği kanısındayım. Çünkü hediye gönderilen kişi- ler hep avnı kişiler. Aynı insa- na zaman zaman aynı hediye- den 10 tane gittiği oluyor ne- redeyse... Üstelik bir sürii masraf olduğu halde harcanan parayla makbule geçen bir iş de yapdmıyor. Bizde bundan böyle yübaşı armağanı yok, bunun yerine >ilbaşında arma- ğan göndermeyi düşündüğii- müz kişilerle bir yeni yıl kon- seri ve yemeğinde birtikte ola- cağız." Şank Tara'nm ofis partile- ri "geleneksel" hale geldiğine göre Türk Mitsui Bank'ın "Yeni Yıl Daveti" de umanz Ilkorur'un deyişiyle "daveti- yesi aranır" hale gelir. yönetim kunılu üyelerine... Koç Holding'de Can Kıraç'tan boşalan tdare Komitesi Baş- kanlığı koltuğuna yılbaşından sonra oturacak olan Yukscl Pulat'm, sağlık nedenleri de dikkate almdığında TÜSİAD Yönetim Kurulu'ndan çekil- mesi bekleniyor. Koç Gnıbu'- nun, Pulat'm yerine UgnT Ek- şioğlu ya da Hasan Subaşı'yı TÜStAD'a gönderebileceği söyleniyor. Geçen yıl yönetim kurulu üyeliği için adı geçen Mustafa Koç'un ise babası Rahmi Koç Yüksek tstişare Başkanı olduğu sürece yöne- tim kurulunda yer alması bek- lenmiyor. ENKA'nın TÜSİAD yöne- timindeki üyesinin de değişe- bileceği ve eski DPT Müsteşan Yıldınm Aktürk yerine Şank Tara'nm oğlu Sinan Tara'nın TÜSİAD yönetimine girebile- ce|i kaydediliyor. Genç Tara, TUSİAD yönetimine girerse TÜSİAD yönetimi daha da gençleşmiş, yönetimin yaş or- talamasıyla TÜStAD'ın 250 dolaylanndaki üyelerinin yaş ortalaması arasındaki fark da- ha da açılmış olacak. TÜStAD yönetiminin tz- mirli 2 üyesinden Muharrem Kayhan'ın bu yıl da yönetim- de kalacağı, buna karşüık ME- TAŞ'taki sarsıntıyla birlikte Haluk Özşanıhan'm yeni dö- nemde TÜSİAD yönetiminin dışında kalacağı kaydediliyor. KAHVECİ'DEN YENİ DÜZENLEME 6 Belge kasası' geliyor tütünbank'tanEkonomi Servisi — Yazar ka- sadan sonra "belge kasası" ge- liyor. Belge düzenini yerleştire- rek vergi kaçaklannı azaltmak arnacıyla vergi mükellefierine "belge kasalan" dağıtılacak. Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci, belge düzenini yerleştirmede aldıklan yeni ön- lemler ve ocak ayında Meclis'e gelecek vergi paketine ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye'de kanunlann yeterli olmasına karşıhk uygulamada- ki noksanlıklardan dolayı iste- nen düzeyde vergi toplanamadı- ğım belirten Adnan Kahveci, bir yandan "mal akışını" öte yan- dan "para akışını" izleyerek belge düzenini kuracaklannı bil- dirdi. Mal akışını belgeye bağ- lamak için bir milyon 850 bin vergi mükellefine Maliye Ba- kanhğı tarafından ücretsiz ola- rak "belge kasası" verileceğini açıklayan Adnan Kahveci, böy- lece belge düzenine sokmakta zorluk çekilen fatura, sevk irsa- liyesi, gider makbuzunu kontrol altına alacaklannı bildirdi. Kah- veci şunlan söyledi: "Kontrolü memuriarla, dene- timle yapmamız tamamen mUmkün değil. Vergi iadesi sis- temi gibi otokontrol sistemi ge- rekiyor. Yeni mekanizmanın te- mel mantığı \azarkasa>a girme- yen işlenüeri belge kasasına sok- mak. Bunun için biz mükellef- lere zimmetli olarak bem yazar- kasa hem belge kasası görev ini görecek yeni bir kasa vereceğiz. ikinci kasaya gereksinim duyan- lara kasalar 200 bin lira bir fi- yatla satılacak. Bu uygulama 1991 sonuna doğnı başlayacak, ama esas uygulama 1992 sonu- na doğnı olacak. Bu belge ka- salan iki adet yapışkan pul ve- recek. Ve bunlar verilen belge- nin aslına ve kopyasına yapıştı- rılacak. Belge kasasının diski her ay maliye tarafından kayda alınacak. Dolayısıyla çalınma, kaybolma ve yanma gibi du- nımlarda maliyeden vergi kay- bı olmavaeak. Bu kasayla bütün harcamalan kayda geçirirken ayuk KDV beyannamesryk tüm belgelerin bir dökümünü alaca- ğız. Belge kasası uygulamasıy- la yeminli matbaa uygulaması- nı kaldıracağız. Bu uygulama mükelleflerin muhasebeci ile ilişkilerini de kolaylaştıracak." Bakan, Türkiye'de değişik firmalara ihale edilecek belge kasası üretimi için 600 milyar li- ra harcama yapılacağını, bu pa- ramn Gelir Idaresini Geliştirme Fonu'ndan karşılanacağını bil- dirdi. Maliye Bakanı Adnan Kahve- ci, ocak ayı içinde Meclis'e ver- gi paketiyle birlikte para akışı- nın kontrol edilmesi amacıyla çek ve senette de yeni düzenle- melere gidileceğini bildirdi. Bu konuda Bankalar Birliği ile gö- rüşeceklerini anlatan Kahveci, vadeli çek olayını da tartısacak- larını, sadece Türkiye'ye özgü olan bu olayın yasal hale geti- rilmesi ya da yasakJanmasını is- teyeceklerini bildirdi. YÜKSELEN Büyük yatırımları yaratan tasar ruflarınız bizimle tütünbank
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle