Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/18 SPOR 29 ARALIK 1990
Türkiye L liginde 11 değişik ülkeninfutbolcusu top koşturuyor
3 kıtadan48 yabancıTürkiye Profesyonel Birinci Ligi'nde
yer alan 3 kıta ve 11 ülkeden 48
futbolcu içinde en yüksek notu
Gençlerbirliği'nden Zakarias aldı.
15 haftalık ilk yarı
değerlendirmesinde Yugoslavlar 19
futbolcu ile birinci sırada yer alırken
6 Polonyah, 5 Brezilyalı ve 4 Rumen
diğer sıraları paylaştı.
En iyi adarnlar savunmadan çıktı.
Kaleciler içinde en iyi olanlar
Sarıyerli Müller ve Konyasporlu
Lugisiç'di. Fenerbahçeli Schumacher
sıralamada umduğu yeri bulamadı.
ARtF KIZILYALIN
Türkiye 1. Ligi, Birleşmiş Milletler'e döndü. Ta-
kımlardaki yabancı oyuncu kontenjanının 3'e çıka-
nlmasının ardından 11 'Ierindeki 'yıldız' oyuncu açı-
ğını 'ithal' futbol elçileri ile kapamaya çalışan kulüp-
ler, 3 kıtadan ve 11 değişik ülkeden 48 futbolcuyu
renklerine bağladılar. Bazı takımlar, kadrolanndaki
yabancıları 'vatandaş' yapıp oynatmanın yollannı
ararken bazılan da beğenmedikleri futbolculan ülke-
sine geri gönderip yerine yenilerini transfer ettiler.
Yabancı oyuncu transferinin önceki yıllara oranla
daha da yaygınlaşması bir süre öncesine kadar süren
'Yugoslav' tekelini de biraz olsun kırarken artık ül-
kemizde Arjanün'den, Brezflya'dan, Cezayir'den Ka-
merun'dan gelen futbolcular top koşturmaya başladı.
tlk yansı önceki hafta tamamlanan 1. ligde yaban-
a futbolcular arasında ağırhk yine Yugoslavlarda kal-
dı. Liglerimizde 19 "Yugo" top koştururken bu oyun-
culan 6 Polonyalı, S Brezilyalı, 4 Rumen izliyor.
Geçen sezon Bursaspor'un Palazs ile başlattığı
'Polonyalı' modasına bu yıl ilk olarak Bakırköyspor
ayak uydurdu. Araskiewicz ve Novak'ın beklenilenin
de üzerinde çıkması nedeniyle harekete geçen 3 bü-
yüklerden F. Bahçe ve G. Saray, ara transferde kad-
rolarına birer Polonyah dahil ettiler. Fenerbahçe ha-
len Polonya milli takımında oynayan Jacolcewicz ile
anlaşırken G. Saray da Koseçki'yi renklerine bağla-
dı.
1. ligin yeni takımı Aydınspor ise değişik bir trans-
fer politikası uygulayarak Afrika'ya yöneldi ve Ce-
zayirli 3 oyuncu ile anlaştı. Geçen sezon Belçika'mn
Anvers takımında oynayan Amani, 'süper' futbolu
ile Aydm'ın gözdesi olurken ara transferde gelen Şe-
rif Ouzani de kıvrakhğı ile dikkat çekiyor.
Adanaspor, sezon başında transfer ettiği Jarabek'-
Yabancıların karnesı
mmua
OatotMana)
J m M I M a n »
PacMH IManal
Ara (Man»
ZaM (Mongfci»
S^ottç (Mangûci)
Aydr (Artorjgûoi)
Bya (Aınaragûciı)
Amaı» (Aydın)
KMa(Aydm)
S«1tl*>*D
frıft (BaMdyl
Aıstanricz (BatafUy)
VNson «B**t*)
Wa» O^feıaM
Dtmnmc (Bctı)
Eyotoffloki) .
Mtı(Bmı) '
Vaotomc (Buna)
PMszffiına)
Scflumadnr (F Bjbçt)
Naftt (fBahçtt
VoHn (f Bançt)
JHatcmu (JBahçe)
MnıfGSny)
• KsaaOo (G Saray)
P r * » (G Sm»)
Osma» (G Antto)
BaMolGtaap)
MarcHo (G/M*)
Zatarlas (G BvtOO
Nofimbvg (G BM^)
Yagı^Mya
ÇMHmtcya
Potanys
Yugosa>yı
Yugoslavya
Yugoslavya
Yugostnyı
Yugoslavya
Cezayv
Cuıyı
Coyir
Mnunyi
PoLtfty»
Polonyı
tıgMn
lYugoshyya
Kamnn
HOOHdyS
ftuvmy»
Pokınyak
AMıanya
Yugosfcvya
Yugoıtavyl
Potonyj
Hommy»
PDlonya
Yugoda»*)
Bradm
Breıtya
tradyı
«n»tn
Anantm
Oroio (G Brttf) Bıezıiyı
Junc«iç (K«ıy*a)
U»uaç(Konya)
SatKKanya)
Honç ıKoıya)
MHa(Sany«r)
Vüna*. «SanpO
S*« (Sınytr)
P«ra»wc (Trabzon)
Duloç (TtaBOTl ^
hano«K (Tnbzon)
Btto (Zaytntuni)
F*mando (2^Wwnu)
' EtMn (Ztytnbtfnu)
Mansur (Zıytntturaı)
Yugoslıvya
Yugostnya
Yugosla»y»
Yugosl»y«
Almanya
SSC8
BrK#yj
Yugostnyı
Yugoslwın
Yugosmya
Yııgaabvya
Anamn
Ronanyj
Yugosla«ya
15
13
2
7
10
15
5
15
12
S
7
15
15
13
1
11
12
3
15
8
12
13
1
11
3
13
—
11
13
10
15
14
11
4
15
14
13
3
15
14
10
10
7
5
14
7
—
3
«rnfeMi
24 jdyedı
9
-
1
-
8
—
3
—
—
23golyeıt
4
5
—
—
—
—
M g o l y *
-
1
22 9* H *
2goly«S
4
1
1
—
3
6
1
—
1
1
-
-
27 ga y«a
I
—
—
—
5
13 irt ye*
4
—
1
—
—
-
uaı
s.
3
6
—
-
2
2
-
2
3
1
—
-
1
2
—
3
1
2
3
-
—
3
-
1
-
1
2
—
2
4
—
2
3
4
3
—
1
3
—
1
—
—
5
—
—
-
ruı
-
1
—
—
—
-
—
—
1
-
—
—
—
1
—
—
-
-
—
—
—
—
-
—
—
—
1
-
—
—
—
—
—
—
—
-•
-
-
—
—
—
—
—
—
-
' Etom n Kneçk fıenû kgöe tatma gıymedı
ten beklenen verimi alırken bu futbolcunun yanına da
Polonyalı Pachelski geldi. Yugoslav Amir'i ülkesine
gönderen Turuncu-Beyazlılar, ikinci yanda Jarabek-
Pachelski ikilisinden çok şey bekliyorlar.
Kamerun'un ltalya 90'da gösterdiği üstün form
sonrası bu ülkeden futbolcu almak isteyen kulüpleri-
mizden yalnızca Boluspor hedefine ulaştı. önceki yıl-
larda Avrupa'da top koşturan Eyobo'yu renklerine
bağlayan Kırmızı-Beyazh ekip bu futbokudan istediği
verimi alamadı ve Eyobo ara transferde kendisine
kulüp aramaya başladı.
Kadrosundaki yabancıları beğenmeyip yeni oyun-
cu arayışına giren kulüplerin başında ise Ankaragü-
cü ve Zeytinburnu geldi. Ankaragücü, libero Ayder'i
ülkesine gönderirken Zeytinburnu Mansur'u kadro dı-
şı bıraktı. Mansur'un yerine 3 Rumen futbolcu geti-
ren ^acivert-Beyazlı ekip, bu futbolculardan Eftimi
ile söz kesti.
Geçen yıl Jean-Marie Pfaff ile ligi tamamlayan
Trabzon ise bu yıla 3 Yugoslav oyuncu ile girdi. Ka-
leci Petranoviç ve Dukiç bekleneni veremezken lva-
noviç kelimenin tam anlamıyla 'hayal kınklığı' yarattı.
En başanlt yabancı "Zakarias"
Yabancılar arasında yapılan bir araştırmada Genç-
lerbirliği'nden Zakarias oynadığı 14 maçta toplam 87
puana ulaşırken maç başına 6.2'lik notu ile en iyi ya-
bancı olduğunu kanıtladı.
Yabancılar içinde dikkati çeken ikinci "iyi" Aydın-
sporlu Amani oldu. İlk yarıdaki 15 maçın 12'sinde
forma giyerken toplam 74 puana ulaştı ve 6.1 'lik or-
talama ile Zakarias'ı izledi. Galatasarayh Rotariu, Ga-
ziantepsporlu Osmair ve Marcello ise 5.9 ortalamayı
sağlayarak üçüncü sırada yer aldı. Marcello 15 ma-
çın tümünde oynamasına karşın Rotariu ve Osmair
13 maçta yer aldı. Aydınsporlu Şerif oynadığı 7 kar-
şılaşmada 41 puana ulaşırken 5.8, Gaziantepsporlu
Balalo 10 maçta 56 puan ve 5.6'lık ortalama ile sıra-
lamada diğer sıraları aldıiar. Sanyerli Müller, Kon-
yaspor kalecisi Lugusic ile aynı ortalamayı paylaştı.
Müller 15 maçın tümünde oynarken Lugusiç 14 maç-
ta forma giydi.
Fenerbahçe kalecisi Schumacher, Sanyerli Vişnevs-
ki, Bursasporlu Palasz, Ankaragücülü Ziya 5.4'lük
ortalamada yer aldı.
Yabancı futbolcular içinde 17 kişi 5'in altında not
aldı. Bunlar içinde oynadığı maçların çokluğu ile bek-
leneni veremeyenler arasında gösterilen Nurenberg 11
maçta 43 puan ve 3.9'luk ortalamada kalırken An-
karagücü'nün golcü elemanı Sabotiç de geçer not sa-
yüan 5'e ulaşamadı. Sabotiç tüm maçlarda yer alma-
sına karşın 4.6 puanı aşamadı. Zeytinburnu'ndan Fer-
nando 7 maçta 20 puan toplarken en başansız yabancı
oldu. Trabzonsporlu Ivanoviç'e verilen puanlar da bu
oyuncuyu alt sıralara itti. Sadece 5 maçta forma gi-
yebilen Yugoslav futbolcu 3.7 puanda kaldı. Beşik-
taş'ın golü yaratan adamı Walsh da sıralamada um-
duğu yeri bulamadı. 11 maçta 51 toplam puan ve
4.6'hk ortalamaya takılan Walsh gibi oyuna yedek
olarak başlayan, ancak sahaya girdiği andan itibaren
gol atan ya da attıran Prekazi de 11 maçtaki 45 pua-
nı ve 4.1'lik ortalaması ile vasatı geçemedi.
SPORDA DIYALOG ABDÜLKADIR YÜCELMAN
Steaua'dan
G.Saray'a
yeşilışık
MUSTAFA ERSOY
Bir süre önce F.Bahçe'nin
Türkiye'ye getirip prensipte an-
laştığı Rumen sağ bek Dan
Petrescu için temasa geçen
G.Saray bu futbolcunun kulü-
bü ile görüştü. Steaua Bükreşli
yöneticilerin G.Saray'a
'olumlu' yanıt verdikleri öğre-
nilirken, Sarı-Kırmızılı ekibin
Rumen futbolcusu Rotariu-
nun da Dan Petrescu'yu ikna
etmeye çalıştıgı belirtildi.
(Arkası 19. Sayfada)
Federasyon
kulüpleri
ııyartb
Spor Servisi — Futbol Fede-
rasyonu ara transfer için ku-
lüpleri uyardı.
199Ö-91 futbol sezonundaki
transfer süresinin 31 aralık ta-
rihinde sona ereceği ve bun-
dan sonra yapılacak sözleşme-
lerin geçerli sayılmayacağı
açıklandı.
Daha önce 29 ocakta fede-
rasyonda yapılması gereken
Federasyon Kupası kura çeki-
minin, naklen yayımlanabil-
mesi için TRTnin Kuruçeşme
binasına alındığı açıklandı.
Futbol Federasyonu'nun
son duyurusunda ise FIFA'ya
bildirilen hakemlerimizin isim-
leri yer aldı. Buna göre 1991
yılında görev aiacak hakemler
içinde Hasan Ceylan, Sadık
Deda, Yusuf Namoğlu, Oğuz
Sarvan, Erman Toroğlu ve İh-
san Türe bulunuyor.
K1SAK1SA
• Milli takım 14-18 ocak ta-
rihleri arasında Adana'da
kampa alınacak (A) ve oli-
mpik milli takım aday kadro-
su dün açıklandı. Kadrolar
şöyle: (A) takımı: Engin, Rı-
za, Metin, Feyyaz, Recep,
Mehmet, Gökhan (Beşiktaş),
Hayrettin, Muhammet, Tay-
fun, Yusuf, Bülent, Tanju
(G.Saray), Rıdvan, Oğuz, Ay-
kut (F.Bahçe), Hami, Soer,
Ogün, Ünal (Trabzon), Okan
(G.Birliği), Ülken (K.Yaka),
Faruk (Bolu), Ali Rıza (Kon-
ya), Osman (Sanyer)
• Rıdvan - Ayak yan bağlan
zedelenen F.Bahçeli Rıdvan,
Hollanda'da sağlık kontrolün-
den geçti. Rıdvan'ın 1,5 ay oy-
namayacağı açıklandı.
• Okul sporian Ortaokulla-
rarası serbest güreş müsabaka-
ları dün sona erdi. Takım ha-
linde Istanbul birincisi Plevne
Lisesi oldu.
• Voleybol tstanbul Büyük-
şehir Belediyesi Uluslararası
Voleybol Turnuvası'nda dün
oynanan maçlarla devam edil-
di. Sonuçlar şöyle: Erkekler:
Galatasaray - Rapid: 3-1, Pa-
şabahçe - Bosna Sarajova: 3-1,
Arçelik - Galatasaray: 3-2
Basketbol liginin yenilgisiz lideri İTÜ engelini de geçti
RBahçe sîlindir
Fenerbahçe: 93 - İTÜ: 79
HAKEMLER: Kadır Ozçelık (6), Fatih Daiay (6)
ILK YARI: 51-42 (F.Bahçe önde)
3 Pott Ü H. Top Top
For. EBahce Not Sayı Şgl sayı dibi Faul Rib. Rib. Çal. Ka>.
4
5
8
9
10
11
12
13
14
Can
Aliço
Bülent
Hakan
Ferhat
Levent
Hüsnü
Kemal
Güray
5 0/7 1/2 1/1—
12 — 4/6 — 0/1
4 0/4— 1/1 2/2
4 2/2 — — —
2—0/2 1/3
— 0/1 0/2 0/1 0/1
27 3/5 4/10 4/4 1/1
4—0/2 2/3—
2 0/1—1/1
— 2 —
— — 1 —
15
For.
Richard
Toplam ve
yüzdeler
İTÜ
9
Not
33
93
Sayı
1/6
6/26
H231
Şut
— 11/13 9/10
9/2421/2712/15
3 Pola
sayt dibi Faul
14
25
S.
Rib.
/;
16
H.
Rib.
2
10
Top
Çal.
3
9
Top
Kay.
4
S
6
7
8
10
11
12
14
15
Ahmet
Foster
Necati
Ahmet
Baras
Recep
MMi
Züifa
Mümin
Tahsin
Levent
13 0/4 1/3 5/5 — 4 1 —
23 3/8 — 7/8 3/7 4 — 1
— — 0/1 — — 1 — —
20 1/1 2/4 6/7 0/1
6 1/1 0/3 2/2
2 1/1 — — —
15 2/4 3/4 — 2/2
— — 0/1 — —
— —0/2 — • —
— 6 —
1 —
Toplam ve 79 8/19 6/1820/22 5/10 22 2 4 16
yüzdeler %42 V»33 V»9l %50
LEVENT YÜCELMAN
Basketbolda yenilgisiz lig li-
deri Fenerbahçe, İTÜ'yü de
93-79 yenip yoluna devam etti.
Maçın oynandığı Lütfi Kırdar
Spor Salonu'nun tribünlerinde
1000-1500 kadar izleyici vardı.
Maça iki ekip de adam ada-
ma savunma yaparak başladı.
Maçm hemen başında İTl) sa-
vunmada oldukca zayıf kaldı.
özellikle Feoerbabçe'nin tehli-
keli dış şutörü Hüsnü'yü ÎTÜ-
nün hiçbir adamı tutamadı. Ay-
nca İTÜ içeri gömülünce pota
altında Laıiry'yi durduramadı ve
değü hücum kendi savunmasın-
daki ribaunt üstünlüğünü bile
Fenerbahçe'ye kaptınnca isteni-
len hücum organizasyonunu bir
türlü kuramadı. İTU'nün hü-
cumda sayı üretmekte sadece
Foster'a bel bağlaması skorda
geri kalmasına yol açtı. Diğer
oyuncular da sayı üretmekte
zoıianıp acele şutlar kullanınca,
8. dakikada skor 23-8 Fenerbah-
çe lehine oldu. Bütün bunlara
"genç" İTÜ'nün geri koşraakta
zorlanması Fenerbahçe'ye fast
breakten sayı bulma imkânı ta-
nıdı. . ,.
İTÜ, üzerindeki fark şoku-
nu atlattıktan sonra MLAli'yi he-
men oyuna alıp baskı uygulama-
ya ve adam adama müdafaada
etkili olmaya çahştı. Fenerbah-
çe ise biraz gevşeyince savunma-
da biraz aksadıysa da ilk devre-
yi 51-42 önde kapadı. 2. yarıda
sayı bulmakta zorlanan Fe-
nerbaiıçe akıllıca hareket ederek
Larry üzerinden oynamaya ve
sayı bulmaya başladı. Larry sa-
yı bulmasının yanında girmeyen
topları da alarak takımına 30.
dakikada 71-61'lik skoru getir-
di. Pota dibinden oynamayı ter-
cih eden bu oyunun maç sonu-
na kadar taşıyınca maçı kaza-
nan 93-79'luk skorla Fenerbah-
çe oldu. Fenerbshçe'de günün en
başarüı ismi 33 sayı iiretmesinin
yanında toplam 25 ribaunt ala-
rak toplam 24 ribaunt alan
İTÜ'den tek başına daha fazla
ribaunt toplayan Larry Ric-
hard'dı.
F.BAHÇE ENGEL TANIMIYOR — Ligin yenilgisiz lideri
F.Bahçe ITU engelini de kolay aştı. (Fotograf: Murat Yığcı)
MAÇEV ELEŞTİRÎSİ
Geniş kadro avantajı
MURAT MURATHANOĞLU
Bu sezon daha önceki maçların bazılarında
da Fenerbahçe'nin yedeklerinin değerini görüş-
tük. İTÜ maçında Fenerbahçe'nin bu belirgin
özelliği bir kez daha kendini gösterdi. Levent'-
in sakathğı, Richard ve Hüsnü'nün faul prob-
lemleri ile birleşince Fenerbahçe için dün çok
zor bir gün olabilirdi. Ancak ilk beşte yer alan
Aliço, daha sonra oyuna giren Kemal, Bülent,
Güray ve Hakan görevlerini yaparak zoru ko-
laya çevirdiler. Sayı açısından Fenerbahçe ilk
devre Hüsnü, ikinci devre Richard'ın sayıları ile
sonuca gitti, ancak yine de diğer oyuncular
önemli görevler üstlendi.
Richard kenara alınınca Fenerbahçe savun-
ması başta çok açık verdi. Bu arada Can ve Gü-
ray'ın yan yana oynadığı dakikalar takımın geri
koşmakta ve pota altında yardımlaşmada yeter-
siz kaldığını görduk. Bunun nedeni bu iki oyun-
cunun da ağır kalmalanydı. Güray'dan daha ça-
buk ve aktif olan Bülent, daha sonra oyuna gi-
rince Fenerbahçe savunması daha etkili oldu.
Larry Richard için fazla bir şey söylemeye ar-
tık gerek yok. Dün oyunda olduğu süreler po-
ta altını "domine" etti. Hücum ribaundlan, sa-
vunma ribaundları, savunma, hücum hepsini
yaptı. İTÜ ise cesur oynadı, ancak handikaplı
Fener'e karşı bile kadroları yetersiz kaldı. Meh-
met Ali ve Mumin en etkili oyunculardı.
Günün Programı
FUTBOL:
3. LtG: tstanbul (Paşabahçe):
13.00 Çengelköy - Petkim,
(Şenlikköy): 13.00 Yücespor -
Erd.Ereğli, (Seiimiye): 13.00
Üsküdar Anadoluspor - Kü-
çükköyspor, (Maltepe): 13.00
Maltepespor - Ümraniyespor,
(Eyiip): 11.00 Nişantaşıspor -
Malkaraspor.
BASKETBOL
İstanbul (Lütfi Kırdar): 13.30
Fenerbahçe - Sanyo (Bayan),
15.00 Galatasaray - Kolejliler
(Bayan), 16J0 Beşiktaş - Ga-
latasaray, Ankara (Atatürk):
15.00 Yükseliş - Botaş (Bayan),
16.30 PTT - Sümerbank Meri-
nos. (2. lig), tzmir - Urla, (12
Eyliil Salonu): 14.30 Urla
Gençlik - MTA (Bayan), tzmir
(Atatiirk): 16.00 tzmirspor -
S.Beykoz (2. lig), 17.30 Karşı-
yaka - Tofaş, Bursa (Atatürk):
16.30 Belediyespor - Mülkiye
(2. lig), Adana (Menderes):
14.30 Çukobirlik - Oyak Reno
(2. lig), Kocaeli (Atatürk):
13.30 Brissaspor - Beşiktaş (Ba-
yan), 15.00 Kağıtspor - İUSBK
(Bayan), 16.30 Nasaş - Çuku-
rova, Manisa (Atatürk): 16.30
Vestel - Meysu.
ELTOPU:
İstanbul (Abdi tpekçi): 11.00
Arçelik - Ankaragücü, 12.30
Enka - Eti Bisküvileri,
250 MAÇTA 10 KIRMIZIKART — Bayanlann yönettiği maçlarda fazla kırmızı kartlık olay ol-
muyor. Ben bugüne kadar 10 kırmızı kart gösterdim. (Fotograf: Levent Yücelman)
Lale:Hem futbol hakemi
hem futbol antrenörü
196O'ta tstanbul'da doğdu. öğrenimini îstanbul'da çeşitli okullarda
tamamladı. Marmara Üniversitesi Işletme Bölümü'nü bitiren Lale
Orta, halen spor işletmeciliği üzerine master yapıyor. Futbol
hakemliğinin yanı sıra futbol antrenörlüğüne giren Orta, halen C
lisansına sahip.
"Erkeklerin girdiği her alana neden kadın-
lar da girmesin?" diyerek futbol hakemliğine
ve futbol antrenörlüğüne soyunan ilk bayan ha-
kemimiz Lale Orta ile bayanlann futbolunu ve
bir bayan futbol hakemi ile bir bayan futbol
antrenörünün sorunlarını tartıştık.
— Siz hem bir işletme fakültesi mezunu hem
de spordan gelmiş bir kişi olarak oncelikle ne-
den spor konusunda master yapmak istedigi-
nizi anlatabilir misiniz?
— Okul sıralarından beri sporun içindeyim.
Sporu çok seviyorum ve ilgi duyuyorum. Ha-
kemliğe ve futbol antrenörlüğume hep bu duy-
gular içinde ula;tım.
— Ya master konusunda. Bildigim kadany-
la spor sanayii üzerinde araşlırma yapıyorsu-
nuz? Bir tüketici olarak bu konuya ilgi duydu-
ğunuz için mi tez olarak da bu konuyu seçti-
niz?
11yaşımdan beri spor
yapıyorum. Önce
basketbol sonra voleybol
oynadım. Ama tutkum
futboldu. Kalecilik bile
yaptım. Futboh' a t
^
antrenörlüğü için
federasyona
başvurduğumda hakemliğin
de şart olduğunu söylediler.
Böylece her iki kursu da
başarıyla bitirdim. C
lisansına sahip bir
hakemim.
— Şuna inanıyorum. Spor ile spor sanayii ay-
nı paralellik içindedir. Spor ilerlerse sanayi de
ilerler, spor sanayii ilerlemişse, spor da ilerle-
miş demektir. Ama geçenlerde bir futbol ayak-
kabısı aldım, 20 defa giymedim, patladı.
— Ve siz şimdi spor sanayii konusunda araş-
tırma yaparken kimbilir nelerle karşılaşacağı-
nızı tahmin edebiliyor musunuz?
— Evet buna hazırım. Yalnız şu dikkatimi
çekti: Türkiye'de 1 yılda 9 milyon spor ayak-
kabısı tüketiliyormuş. Oysa 1 milyon lisansh
sporcu var. O halde 8 milyon insan spor ayak-
kabılarını sadece yürümek için kullanıyor. Bu
üzücü bir gerçek maalesef.
— Gelelim futbol hakemliginize.
Futbola tutkunum
Ben 11 yaşından beri spor yapıyorum. Vefa
Kulübü'nde basketbol oynadım, sonra voleybol.
Ama tutkum futboldu. lnanmayabilirsiniz bel-
ki, ama ben kalecilik yaptım. 1985'te APED za-
manında futbol antrenörlüğü için federasyona
başvurdum. O zaman bana hakemliğin de şart
olduğunu söylediler. Bu kez hakem kursuna git-
tim. Tabii futbol antrenör kursunu da bitirdim.
— Kaç not aldınız?
— Açıklamadılar, ama on üzerinden on al-
dığımı söylediler.
— Çoğu erkek antrenörü sollamışsınız de-
mek ki?
— Galiba öyle.
— O halde erkeklerin meslegine el atmışsı-
nız da erkeklerin haberi yok. Daha ileride, ya-
ni B ve A kurslanna da gitmeyi düşünüyor mu-
sunuz?
— Düşünüyorum. Ama amacım erkeklerin
sahasına el atmak değil. Ben geleceği olan ye-
ni bir spor dalı, yani bayanlar futbolunda ba-
yan milîi takımınm antrenörlüğünü yapmak is-
tiyorum. Bu amacıma ulaşmak için bekleme-
yeceğim. Kulüplerin altyapısında çalışabilirim.
Türk sporuna hakem olarak, antrenör olarak,
yönetici olarak hizmet vermeyi amaçlıyorum.
Sporu sevdiğim için hangi dalı olursa olsun fark
etmez.
— EJbette bu futbol antrenörlüğüne durup
dunırkan girmediniz, bir planımz olmalıydı.
Nasıl başladı bu olay?
— Bayanlar ligini oluşturmak için APED dö-
neminde çeşitli toplanülar yapıyorduk. Bu ara-
da gelecekte bayanları kimin çalıştıracağı so-
rusu akhma takıldı. "Neden ben olmayvyım"
dedim ve federasyona başvurdum.
— Şu anda Türkiye'de bayan futbol takımı
var da kaç takım oldugu belli değil galiba.
— Şu anda bir hayli takım var. Istambul'un
dışında da var. Yani geleceği olan ve gelişen bir
olay. Özellikle halı sahaların yayılması ile çok
gelişti ve gelişiyor.
— Bugüne dek kaç maç yönettiniz? Ve hiç
kırmızı kart gösterdiniz mi?
— Bugüne dek galiba 250 civarında maç yö-
nettim. Kırmızı kartım fazla değil, belki 10 ka-
dar.
— Bayan hakem olarak galiba daha yumu-
şaksınız?
Kuralları uygulanm
— Ben kuralları uyguluyorum, diğer hakem
arkadaşlarım gibi. Ama şu gerçek, galiba ba-
yanlann yönettiği bir maçta fazla kırmızı kartlık
olay olmuyor. Yani olay çıkarmıyorlar da di-
yebilirim.
— Galiba evlisiniz de? Hakem olarak eşiniz
bu olaya ne diyor?
— Eşim çok anlayışlıdır mesleğim konusun-
da. Bu konuda evimizde bir tartışma geçmedi
bugüne kadar. Hatta geçenlerde tzmit'te maç
yönettim, Izmir'de Göztepe maçmı yönettim.
— Yani deplasmanlara da gidiyorsunuz. Eşi-
niz de deplasmana geliyor mu?
— Bazen gelir. Ama ben eğer hakemlik ya-
pacaksam, bu olayda erkekler için ne düşünü-
yorsanız bayanlar için de aynısını düşünmeniz
gerekir.
— Doğnı, ama türbanın tartışıldıgı bir or-
tamda azin elinizde bayrak ya da agzınızda do-
diik sahaya çıkmanız büyük bir cesaret işi.
— Ben bugüne kadar hangi maça çıktıysam
gerek saha içinden, gerekse saha dışmdan ve tri-
bünlerden tek üzücü bir ses çıkmadı. Spor alan-
larında insanlar daha anlayışlı oluyorlar belki
de. Belki de sporun evrenselliği, izleyenleri et-
kiliyor. Ben yapüğım işten dolayı mutluyum.
— Size nasıl hiup ediyorlar? Hakem abia fa-
lan gibi mi?
— Yok, "hocam" diyof çoğu. Ama bazen ha-
kem bey veya abi diyenjer de olmuyor değil. Her
şey sportmenlik çerçevesi içinde geçiyor.
— Peki, sİ2ce futbol bir spor mu yoksa bir
şov mu? Hakemin bu olaydaki katkısı nedir?
Futbol, şov ağırhklı bir spor
— Hakem isterse oyunu rezil edebilir, ister-
se herkesi hayran bırakabilir. Bence hakem, sa-
hada olduğunu belli bile etmemelidir. Seyreden-
ler hakemin farkında bile olmazlarsa işte o ha-
kem görevini yapmış demektir. Futbol, spor
olayıdır, ama şov ağırhklı bir spor. Ve futbo-
lun dünyanın en popüler sporu olmasının ne-
deni ise tartışılmasıdır. 22 kişinin oynadığı ve
22 bin kişinin seyrettiği bir spor olayında eğer
her şey tam ve mükemmel olsa hiç kimse tar-
tışmaz ve futbolun güzelh'ği gider. Aslında her
kafadan bir ses çıkması futbolu hep gündem-
de tutuyor.
— Sizin fntbolda görmek istediginiz gelecek
nedir?
— Ailece seyredilen ve hanunların da futbol
keyfine varması için rahatlıkla gidebilecekleri
stadlar. Bunun gelecekte olacağına inanıyorum.
— Futbol konusunda hakem ve antrenör ola-
rak öndertik yaptınız. Sizi bazı bayanlann da
izleyecegine biz de inanıyoruz. Ama bu ne za-
man olabilir. tkibinli yıllarda mı yoksa?
Bayanlann fııthola ilgisi arftı
— Bence fazla uzak değil. Biraz önce dedi-
ğim gibi halı sahaların yayılması ile bayanlar
bu spora ilgi gösterdiler. Birçok aileler küçük
kızlarını da futbol okullanna göndeıınek isti-
yorlar. Bunu çok yakında göreceğiz. Bir patla-
ma olabilir bayan futbolunda.
22 kişinin oynadığı ve
22 bin kişinin seyrettiği
bir spor olayında eğer her
şey tam ve mükemmel olsa
hiç kimse tartışmaz ve
futbolun güzelliği gider.
Aslında her kafadan bir ses
çıkması futbolu hep
gündemde tutuyor.
— Çarşamba günü tstanbul'da bayanlar fut-
bol maçı var. Hollanda'dan gelecek bir bayan
takımı ile Dostlukspor maç yapacaklar. Bu ma-
çı siz mi yöneteceksiniz?
— Evet galiba ben. Bu maça sizi de bek-
liyoruz.
— Sizce bu maç bir başlangıç mı? Yani
Türkiye'de bayanlar futbolu lig haline gelse tu-
tar mı?
— Bence tutar. Almanya'da 500 bin lisansh
bayan sporcu var. Çarşamba günü gelecek olan
Hollanda'da da ona yakın. Isveç'te de var. Ora-
larda bayanlar futbolu tuttuktan sonra neden
bizde tutmasın. Üstelik FIFA bu konuda bü-
yük çalışmalar yapıyor. Ben olayın bir çığ gibi
büyüyeceğine inanıyorum.
— Biz de size, bayanlar adına yaptıgınız ta
girişimlerde başanlar diliyonız.