28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/18 SPOR 29 ARALIK 1990 Türkiye L liginde 11 değişik ülkeninfutbolcusu top koşturuyor 3 kıtadan48 yabancıTürkiye Profesyonel Birinci Ligi'nde yer alan 3 kıta ve 11 ülkeden 48 futbolcu içinde en yüksek notu Gençlerbirliği'nden Zakarias aldı. 15 haftalık ilk yarı değerlendirmesinde Yugoslavlar 19 futbolcu ile birinci sırada yer alırken 6 Polonyah, 5 Brezilyalı ve 4 Rumen diğer sıraları paylaştı. En iyi adarnlar savunmadan çıktı. Kaleciler içinde en iyi olanlar Sarıyerli Müller ve Konyasporlu Lugisiç'di. Fenerbahçeli Schumacher sıralamada umduğu yeri bulamadı. ARtF KIZILYALIN Türkiye 1. Ligi, Birleşmiş Milletler'e döndü. Ta- kımlardaki yabancı oyuncu kontenjanının 3'e çıka- nlmasının ardından 11 'Ierindeki 'yıldız' oyuncu açı- ğını 'ithal' futbol elçileri ile kapamaya çalışan kulüp- ler, 3 kıtadan ve 11 değişik ülkeden 48 futbolcuyu renklerine bağladılar. Bazı takımlar, kadrolanndaki yabancıları 'vatandaş' yapıp oynatmanın yollannı ararken bazılan da beğenmedikleri futbolculan ülke- sine geri gönderip yerine yenilerini transfer ettiler. Yabancı oyuncu transferinin önceki yıllara oranla daha da yaygınlaşması bir süre öncesine kadar süren 'Yugoslav' tekelini de biraz olsun kırarken artık ül- kemizde Arjanün'den, Brezflya'dan, Cezayir'den Ka- merun'dan gelen futbolcular top koşturmaya başladı. tlk yansı önceki hafta tamamlanan 1. ligde yaban- a futbolcular arasında ağırhk yine Yugoslavlarda kal- dı. Liglerimizde 19 "Yugo" top koştururken bu oyun- culan 6 Polonyalı, S Brezilyalı, 4 Rumen izliyor. Geçen sezon Bursaspor'un Palazs ile başlattığı 'Polonyalı' modasına bu yıl ilk olarak Bakırköyspor ayak uydurdu. Araskiewicz ve Novak'ın beklenilenin de üzerinde çıkması nedeniyle harekete geçen 3 bü- yüklerden F. Bahçe ve G. Saray, ara transferde kad- rolarına birer Polonyah dahil ettiler. Fenerbahçe ha- len Polonya milli takımında oynayan Jacolcewicz ile anlaşırken G. Saray da Koseçki'yi renklerine bağla- dı. 1. ligin yeni takımı Aydınspor ise değişik bir trans- fer politikası uygulayarak Afrika'ya yöneldi ve Ce- zayirli 3 oyuncu ile anlaştı. Geçen sezon Belçika'mn Anvers takımında oynayan Amani, 'süper' futbolu ile Aydm'ın gözdesi olurken ara transferde gelen Şe- rif Ouzani de kıvrakhğı ile dikkat çekiyor. Adanaspor, sezon başında transfer ettiği Jarabek'- Yabancıların karnesı mmua OatotMana) J m M I M a n » PacMH IManal Ara (Man» ZaM (Mongfci» S^ottç (Mangûci) Aydr (Artorjgûoi) Bya (Aınaragûciı) Amaı» (Aydın) KMa(Aydm) S«1tl*>*D frıft (BaMdyl Aıstanricz (BatafUy) VNson «B**t*) Wa» O^feıaM Dtmnmc (Bctı) Eyotoffloki) . Mtı(Bmı) ' Vaotomc (Buna) PMszffiına) Scflumadnr (F Bjbçt) Naftt (fBahçtt VoHn (f Bançt) JHatcmu (JBahçe) MnıfGSny) • KsaaOo (G Saray) P r * » (G Sm») Osma» (G Antto) BaMolGtaap) MarcHo (G/M*) Zatarlas (G BvtOO Nofimbvg (G BM^) Yagı^Mya ÇMHmtcya Potanys Yugosa>yı Yugoslavya Yugoslavya Yugostnyı Yugoslavya Cezayv Cuıyı Coyir Mnunyi PoLtfty» Polonyı tıgMn lYugoshyya Kamnn HOOHdyS ftuvmy» Pokınyak AMıanya Yugosfcvya Yugoıtavyl Potonyj Hommy» PDlonya Yugoda»*) Bradm Breıtya tradyı «n»tn Anantm Oroio (G Brttf) Bıezıiyı Junc«iç (K«ıy*a) U»uaç(Konya) SatKKanya) Honç ıKoıya) MHa(Sany«r) Vüna*. «SanpO S*« (Sınytr) P«ra»wc (Trabzon) Duloç (TtaBOTl ^ hano«K (Tnbzon) Btto (Zaytntuni) F*mando (2^Wwnu) ' EtMn (Ztytnbtfnu) Mansur (Zıytntturaı) Yugoslıvya Yugostnya Yugosla»y» Yugosl»y« Almanya SSC8 BrK#yj Yugostnyı Yugoslwın Yugosmya Yııgaabvya Anamn Ronanyj Yugosla«ya 15 13 2 7 10 15 5 15 12 S 7 15 15 13 1 11 12 3 15 8 12 13 1 11 3 13 — 11 13 10 15 14 11 4 15 14 13 3 15 14 10 10 7 5 14 7 — 3 «rnfeMi 24 jdyedı 9 - 1 - 8 — 3 — — 23golyeıt 4 5 — — — — M g o l y * - 1 22 9* H * 2goly«S 4 1 1 — 3 6 1 — 1 1 - - 27 ga y«a I — — — 5 13 irt ye* 4 — 1 — — - uaı s. 3 6 — - 2 2 - 2 3 1 — - 1 2 — 3 1 2 3 - — 3 - 1 - 1 2 — 2 4 — 2 3 4 3 — 1 3 — 1 — — 5 — — - ruı - 1 — — — - — — 1 - — — — 1 — — - - — — — — - — — — 1 - — — — — — — — -• - - — — — — — — - ' Etom n Kneçk fıenû kgöe tatma gıymedı ten beklenen verimi alırken bu futbolcunun yanına da Polonyalı Pachelski geldi. Yugoslav Amir'i ülkesine gönderen Turuncu-Beyazlılar, ikinci yanda Jarabek- Pachelski ikilisinden çok şey bekliyorlar. Kamerun'un ltalya 90'da gösterdiği üstün form sonrası bu ülkeden futbolcu almak isteyen kulüpleri- mizden yalnızca Boluspor hedefine ulaştı. önceki yıl- larda Avrupa'da top koşturan Eyobo'yu renklerine bağlayan Kırmızı-Beyazh ekip bu futbokudan istediği verimi alamadı ve Eyobo ara transferde kendisine kulüp aramaya başladı. Kadrosundaki yabancıları beğenmeyip yeni oyun- cu arayışına giren kulüplerin başında ise Ankaragü- cü ve Zeytinburnu geldi. Ankaragücü, libero Ayder'i ülkesine gönderirken Zeytinburnu Mansur'u kadro dı- şı bıraktı. Mansur'un yerine 3 Rumen futbolcu geti- ren ^acivert-Beyazlı ekip, bu futbolculardan Eftimi ile söz kesti. Geçen yıl Jean-Marie Pfaff ile ligi tamamlayan Trabzon ise bu yıla 3 Yugoslav oyuncu ile girdi. Ka- leci Petranoviç ve Dukiç bekleneni veremezken lva- noviç kelimenin tam anlamıyla 'hayal kınklığı' yarattı. En başanlt yabancı "Zakarias" Yabancılar arasında yapılan bir araştırmada Genç- lerbirliği'nden Zakarias oynadığı 14 maçta toplam 87 puana ulaşırken maç başına 6.2'lik notu ile en iyi ya- bancı olduğunu kanıtladı. Yabancılar içinde dikkati çeken ikinci "iyi" Aydın- sporlu Amani oldu. İlk yarıdaki 15 maçın 12'sinde forma giyerken toplam 74 puana ulaştı ve 6.1 'lik or- talama ile Zakarias'ı izledi. Galatasarayh Rotariu, Ga- ziantepsporlu Osmair ve Marcello ise 5.9 ortalamayı sağlayarak üçüncü sırada yer aldı. Marcello 15 ma- çın tümünde oynamasına karşın Rotariu ve Osmair 13 maçta yer aldı. Aydınsporlu Şerif oynadığı 7 kar- şılaşmada 41 puana ulaşırken 5.8, Gaziantepsporlu Balalo 10 maçta 56 puan ve 5.6'lık ortalama ile sıra- lamada diğer sıraları aldıiar. Sanyerli Müller, Kon- yaspor kalecisi Lugusic ile aynı ortalamayı paylaştı. Müller 15 maçın tümünde oynarken Lugusiç 14 maç- ta forma giydi. Fenerbahçe kalecisi Schumacher, Sanyerli Vişnevs- ki, Bursasporlu Palasz, Ankaragücülü Ziya 5.4'lük ortalamada yer aldı. Yabancı futbolcular içinde 17 kişi 5'in altında not aldı. Bunlar içinde oynadığı maçların çokluğu ile bek- leneni veremeyenler arasında gösterilen Nurenberg 11 maçta 43 puan ve 3.9'luk ortalamada kalırken An- karagücü'nün golcü elemanı Sabotiç de geçer not sa- yüan 5'e ulaşamadı. Sabotiç tüm maçlarda yer alma- sına karşın 4.6 puanı aşamadı. Zeytinburnu'ndan Fer- nando 7 maçta 20 puan toplarken en başansız yabancı oldu. Trabzonsporlu Ivanoviç'e verilen puanlar da bu oyuncuyu alt sıralara itti. Sadece 5 maçta forma gi- yebilen Yugoslav futbolcu 3.7 puanda kaldı. Beşik- taş'ın golü yaratan adamı Walsh da sıralamada um- duğu yeri bulamadı. 11 maçta 51 toplam puan ve 4.6'hk ortalamaya takılan Walsh gibi oyuna yedek olarak başlayan, ancak sahaya girdiği andan itibaren gol atan ya da attıran Prekazi de 11 maçtaki 45 pua- nı ve 4.1'lik ortalaması ile vasatı geçemedi. SPORDA DIYALOG ABDÜLKADIR YÜCELMAN Steaua'dan G.Saray'a yeşilışık MUSTAFA ERSOY Bir süre önce F.Bahçe'nin Türkiye'ye getirip prensipte an- laştığı Rumen sağ bek Dan Petrescu için temasa geçen G.Saray bu futbolcunun kulü- bü ile görüştü. Steaua Bükreşli yöneticilerin G.Saray'a 'olumlu' yanıt verdikleri öğre- nilirken, Sarı-Kırmızılı ekibin Rumen futbolcusu Rotariu- nun da Dan Petrescu'yu ikna etmeye çalıştıgı belirtildi. (Arkası 19. Sayfada) Federasyon kulüpleri ııyartb Spor Servisi — Futbol Fede- rasyonu ara transfer için ku- lüpleri uyardı. 199Ö-91 futbol sezonundaki transfer süresinin 31 aralık ta- rihinde sona ereceği ve bun- dan sonra yapılacak sözleşme- lerin geçerli sayılmayacağı açıklandı. Daha önce 29 ocakta fede- rasyonda yapılması gereken Federasyon Kupası kura çeki- minin, naklen yayımlanabil- mesi için TRTnin Kuruçeşme binasına alındığı açıklandı. Futbol Federasyonu'nun son duyurusunda ise FIFA'ya bildirilen hakemlerimizin isim- leri yer aldı. Buna göre 1991 yılında görev aiacak hakemler içinde Hasan Ceylan, Sadık Deda, Yusuf Namoğlu, Oğuz Sarvan, Erman Toroğlu ve İh- san Türe bulunuyor. K1SAK1SA • Milli takım 14-18 ocak ta- rihleri arasında Adana'da kampa alınacak (A) ve oli- mpik milli takım aday kadro- su dün açıklandı. Kadrolar şöyle: (A) takımı: Engin, Rı- za, Metin, Feyyaz, Recep, Mehmet, Gökhan (Beşiktaş), Hayrettin, Muhammet, Tay- fun, Yusuf, Bülent, Tanju (G.Saray), Rıdvan, Oğuz, Ay- kut (F.Bahçe), Hami, Soer, Ogün, Ünal (Trabzon), Okan (G.Birliği), Ülken (K.Yaka), Faruk (Bolu), Ali Rıza (Kon- ya), Osman (Sanyer) • Rıdvan - Ayak yan bağlan zedelenen F.Bahçeli Rıdvan, Hollanda'da sağlık kontrolün- den geçti. Rıdvan'ın 1,5 ay oy- namayacağı açıklandı. • Okul sporian Ortaokulla- rarası serbest güreş müsabaka- ları dün sona erdi. Takım ha- linde Istanbul birincisi Plevne Lisesi oldu. • Voleybol tstanbul Büyük- şehir Belediyesi Uluslararası Voleybol Turnuvası'nda dün oynanan maçlarla devam edil- di. Sonuçlar şöyle: Erkekler: Galatasaray - Rapid: 3-1, Pa- şabahçe - Bosna Sarajova: 3-1, Arçelik - Galatasaray: 3-2 Basketbol liginin yenilgisiz lideri İTÜ engelini de geçti RBahçe sîlindir Fenerbahçe: 93 - İTÜ: 79 HAKEMLER: Kadır Ozçelık (6), Fatih Daiay (6) ILK YARI: 51-42 (F.Bahçe önde) 3 Pott Ü H. Top Top For. EBahce Not Sayı Şgl sayı dibi Faul Rib. Rib. Çal. Ka>. 4 5 8 9 10 11 12 13 14 Can Aliço Bülent Hakan Ferhat Levent Hüsnü Kemal Güray 5 0/7 1/2 1/1— 12 — 4/6 — 0/1 4 0/4— 1/1 2/2 4 2/2 — — — 2—0/2 1/3 — 0/1 0/2 0/1 0/1 27 3/5 4/10 4/4 1/1 4—0/2 2/3— 2 0/1—1/1 — 2 — — — 1 — 15 For. Richard Toplam ve yüzdeler İTÜ 9 Not 33 93 Sayı 1/6 6/26 H231 Şut — 11/13 9/10 9/2421/2712/15 3 Pola sayt dibi Faul 14 25 S. Rib. /; 16 H. Rib. 2 10 Top Çal. 3 9 Top Kay. 4 S 6 7 8 10 11 12 14 15 Ahmet Foster Necati Ahmet Baras Recep MMi Züifa Mümin Tahsin Levent 13 0/4 1/3 5/5 — 4 1 — 23 3/8 — 7/8 3/7 4 — 1 — — 0/1 — — 1 — — 20 1/1 2/4 6/7 0/1 6 1/1 0/3 2/2 2 1/1 — — — 15 2/4 3/4 — 2/2 — — 0/1 — — — —0/2 — • — — 6 — 1 — Toplam ve 79 8/19 6/1820/22 5/10 22 2 4 16 yüzdeler %42 V»33 V»9l %50 LEVENT YÜCELMAN Basketbolda yenilgisiz lig li- deri Fenerbahçe, İTÜ'yü de 93-79 yenip yoluna devam etti. Maçın oynandığı Lütfi Kırdar Spor Salonu'nun tribünlerinde 1000-1500 kadar izleyici vardı. Maça iki ekip de adam ada- ma savunma yaparak başladı. Maçm hemen başında İTl) sa- vunmada oldukca zayıf kaldı. özellikle Feoerbabçe'nin tehli- keli dış şutörü Hüsnü'yü ÎTÜ- nün hiçbir adamı tutamadı. Ay- nca İTÜ içeri gömülünce pota altında Laıiry'yi durduramadı ve değü hücum kendi savunmasın- daki ribaunt üstünlüğünü bile Fenerbahçe'ye kaptınnca isteni- len hücum organizasyonunu bir türlü kuramadı. İTU'nün hü- cumda sayı üretmekte sadece Foster'a bel bağlaması skorda geri kalmasına yol açtı. Diğer oyuncular da sayı üretmekte zoıianıp acele şutlar kullanınca, 8. dakikada skor 23-8 Fenerbah- çe lehine oldu. Bütün bunlara "genç" İTÜ'nün geri koşraakta zorlanması Fenerbahçe'ye fast breakten sayı bulma imkânı ta- nıdı. . ,. İTÜ, üzerindeki fark şoku- nu atlattıktan sonra MLAli'yi he- men oyuna alıp baskı uygulama- ya ve adam adama müdafaada etkili olmaya çahştı. Fenerbah- çe ise biraz gevşeyince savunma- da biraz aksadıysa da ilk devre- yi 51-42 önde kapadı. 2. yarıda sayı bulmakta zorlanan Fe- nerbaiıçe akıllıca hareket ederek Larry üzerinden oynamaya ve sayı bulmaya başladı. Larry sa- yı bulmasının yanında girmeyen topları da alarak takımına 30. dakikada 71-61'lik skoru getir- di. Pota dibinden oynamayı ter- cih eden bu oyunun maç sonu- na kadar taşıyınca maçı kaza- nan 93-79'luk skorla Fenerbah- çe oldu. Fenerbshçe'de günün en başarüı ismi 33 sayı iiretmesinin yanında toplam 25 ribaunt ala- rak toplam 24 ribaunt alan İTÜ'den tek başına daha fazla ribaunt toplayan Larry Ric- hard'dı. F.BAHÇE ENGEL TANIMIYOR — Ligin yenilgisiz lideri F.Bahçe ITU engelini de kolay aştı. (Fotograf: Murat Yığcı) MAÇEV ELEŞTİRÎSİ Geniş kadro avantajı MURAT MURATHANOĞLU Bu sezon daha önceki maçların bazılarında da Fenerbahçe'nin yedeklerinin değerini görüş- tük. İTÜ maçında Fenerbahçe'nin bu belirgin özelliği bir kez daha kendini gösterdi. Levent'- in sakathğı, Richard ve Hüsnü'nün faul prob- lemleri ile birleşince Fenerbahçe için dün çok zor bir gün olabilirdi. Ancak ilk beşte yer alan Aliço, daha sonra oyuna giren Kemal, Bülent, Güray ve Hakan görevlerini yaparak zoru ko- laya çevirdiler. Sayı açısından Fenerbahçe ilk devre Hüsnü, ikinci devre Richard'ın sayıları ile sonuca gitti, ancak yine de diğer oyuncular önemli görevler üstlendi. Richard kenara alınınca Fenerbahçe savun- ması başta çok açık verdi. Bu arada Can ve Gü- ray'ın yan yana oynadığı dakikalar takımın geri koşmakta ve pota altında yardımlaşmada yeter- siz kaldığını görduk. Bunun nedeni bu iki oyun- cunun da ağır kalmalanydı. Güray'dan daha ça- buk ve aktif olan Bülent, daha sonra oyuna gi- rince Fenerbahçe savunması daha etkili oldu. Larry Richard için fazla bir şey söylemeye ar- tık gerek yok. Dün oyunda olduğu süreler po- ta altını "domine" etti. Hücum ribaundlan, sa- vunma ribaundları, savunma, hücum hepsini yaptı. İTÜ ise cesur oynadı, ancak handikaplı Fener'e karşı bile kadroları yetersiz kaldı. Meh- met Ali ve Mumin en etkili oyunculardı. Günün Programı FUTBOL: 3. LtG: tstanbul (Paşabahçe): 13.00 Çengelköy - Petkim, (Şenlikköy): 13.00 Yücespor - Erd.Ereğli, (Seiimiye): 13.00 Üsküdar Anadoluspor - Kü- çükköyspor, (Maltepe): 13.00 Maltepespor - Ümraniyespor, (Eyiip): 11.00 Nişantaşıspor - Malkaraspor. BASKETBOL İstanbul (Lütfi Kırdar): 13.30 Fenerbahçe - Sanyo (Bayan), 15.00 Galatasaray - Kolejliler (Bayan), 16J0 Beşiktaş - Ga- latasaray, Ankara (Atatürk): 15.00 Yükseliş - Botaş (Bayan), 16.30 PTT - Sümerbank Meri- nos. (2. lig), tzmir - Urla, (12 Eyliil Salonu): 14.30 Urla Gençlik - MTA (Bayan), tzmir (Atatiirk): 16.00 tzmirspor - S.Beykoz (2. lig), 17.30 Karşı- yaka - Tofaş, Bursa (Atatürk): 16.30 Belediyespor - Mülkiye (2. lig), Adana (Menderes): 14.30 Çukobirlik - Oyak Reno (2. lig), Kocaeli (Atatürk): 13.30 Brissaspor - Beşiktaş (Ba- yan), 15.00 Kağıtspor - İUSBK (Bayan), 16.30 Nasaş - Çuku- rova, Manisa (Atatürk): 16.30 Vestel - Meysu. ELTOPU: İstanbul (Abdi tpekçi): 11.00 Arçelik - Ankaragücü, 12.30 Enka - Eti Bisküvileri, 250 MAÇTA 10 KIRMIZIKART — Bayanlann yönettiği maçlarda fazla kırmızı kartlık olay ol- muyor. Ben bugüne kadar 10 kırmızı kart gösterdim. (Fotograf: Levent Yücelman) Lale:Hem futbol hakemi hem futbol antrenörü 196O'ta tstanbul'da doğdu. öğrenimini îstanbul'da çeşitli okullarda tamamladı. Marmara Üniversitesi Işletme Bölümü'nü bitiren Lale Orta, halen spor işletmeciliği üzerine master yapıyor. Futbol hakemliğinin yanı sıra futbol antrenörlüğüne giren Orta, halen C lisansına sahip. "Erkeklerin girdiği her alana neden kadın- lar da girmesin?" diyerek futbol hakemliğine ve futbol antrenörlüğüne soyunan ilk bayan ha- kemimiz Lale Orta ile bayanlann futbolunu ve bir bayan futbol hakemi ile bir bayan futbol antrenörünün sorunlarını tartıştık. — Siz hem bir işletme fakültesi mezunu hem de spordan gelmiş bir kişi olarak oncelikle ne- den spor konusunda master yapmak istedigi- nizi anlatabilir misiniz? — Okul sıralarından beri sporun içindeyim. Sporu çok seviyorum ve ilgi duyuyorum. Ha- kemliğe ve futbol antrenörlüğume hep bu duy- gular içinde ula;tım. — Ya master konusunda. Bildigim kadany- la spor sanayii üzerinde araşlırma yapıyorsu- nuz? Bir tüketici olarak bu konuya ilgi duydu- ğunuz için mi tez olarak da bu konuyu seçti- niz? 11yaşımdan beri spor yapıyorum. Önce basketbol sonra voleybol oynadım. Ama tutkum futboldu. Kalecilik bile yaptım. Futboh' a t ^ antrenörlüğü için federasyona başvurduğumda hakemliğin de şart olduğunu söylediler. Böylece her iki kursu da başarıyla bitirdim. C lisansına sahip bir hakemim. — Şuna inanıyorum. Spor ile spor sanayii ay- nı paralellik içindedir. Spor ilerlerse sanayi de ilerler, spor sanayii ilerlemişse, spor da ilerle- miş demektir. Ama geçenlerde bir futbol ayak- kabısı aldım, 20 defa giymedim, patladı. — Ve siz şimdi spor sanayii konusunda araş- tırma yaparken kimbilir nelerle karşılaşacağı- nızı tahmin edebiliyor musunuz? — Evet buna hazırım. Yalnız şu dikkatimi çekti: Türkiye'de 1 yılda 9 milyon spor ayak- kabısı tüketiliyormuş. Oysa 1 milyon lisansh sporcu var. O halde 8 milyon insan spor ayak- kabılarını sadece yürümek için kullanıyor. Bu üzücü bir gerçek maalesef. — Gelelim futbol hakemliginize. Futbola tutkunum Ben 11 yaşından beri spor yapıyorum. Vefa Kulübü'nde basketbol oynadım, sonra voleybol. Ama tutkum futboldu. lnanmayabilirsiniz bel- ki, ama ben kalecilik yaptım. 1985'te APED za- manında futbol antrenörlüğü için federasyona başvurdum. O zaman bana hakemliğin de şart olduğunu söylediler. Bu kez hakem kursuna git- tim. Tabii futbol antrenör kursunu da bitirdim. — Kaç not aldınız? — Açıklamadılar, ama on üzerinden on al- dığımı söylediler. — Çoğu erkek antrenörü sollamışsınız de- mek ki? — Galiba öyle. — O halde erkeklerin meslegine el atmışsı- nız da erkeklerin haberi yok. Daha ileride, ya- ni B ve A kurslanna da gitmeyi düşünüyor mu- sunuz? — Düşünüyorum. Ama amacım erkeklerin sahasına el atmak değil. Ben geleceği olan ye- ni bir spor dalı, yani bayanlar futbolunda ba- yan milîi takımınm antrenörlüğünü yapmak is- tiyorum. Bu amacıma ulaşmak için bekleme- yeceğim. Kulüplerin altyapısında çalışabilirim. Türk sporuna hakem olarak, antrenör olarak, yönetici olarak hizmet vermeyi amaçlıyorum. Sporu sevdiğim için hangi dalı olursa olsun fark etmez. — EJbette bu futbol antrenörlüğüne durup dunırkan girmediniz, bir planımz olmalıydı. Nasıl başladı bu olay? — Bayanlar ligini oluşturmak için APED dö- neminde çeşitli toplanülar yapıyorduk. Bu ara- da gelecekte bayanları kimin çalıştıracağı so- rusu akhma takıldı. "Neden ben olmayvyım" dedim ve federasyona başvurdum. — Şu anda Türkiye'de bayan futbol takımı var da kaç takım oldugu belli değil galiba. — Şu anda bir hayli takım var. Istambul'un dışında da var. Yani geleceği olan ve gelişen bir olay. Özellikle halı sahaların yayılması ile çok gelişti ve gelişiyor. — Bugüne dek kaç maç yönettiniz? Ve hiç kırmızı kart gösterdiniz mi? — Bugüne dek galiba 250 civarında maç yö- nettim. Kırmızı kartım fazla değil, belki 10 ka- dar. — Bayan hakem olarak galiba daha yumu- şaksınız? Kuralları uygulanm — Ben kuralları uyguluyorum, diğer hakem arkadaşlarım gibi. Ama şu gerçek, galiba ba- yanlann yönettiği bir maçta fazla kırmızı kartlık olay olmuyor. Yani olay çıkarmıyorlar da di- yebilirim. — Galiba evlisiniz de? Hakem olarak eşiniz bu olaya ne diyor? — Eşim çok anlayışlıdır mesleğim konusun- da. Bu konuda evimizde bir tartışma geçmedi bugüne kadar. Hatta geçenlerde tzmit'te maç yönettim, Izmir'de Göztepe maçmı yönettim. — Yani deplasmanlara da gidiyorsunuz. Eşi- niz de deplasmana geliyor mu? — Bazen gelir. Ama ben eğer hakemlik ya- pacaksam, bu olayda erkekler için ne düşünü- yorsanız bayanlar için de aynısını düşünmeniz gerekir. — Doğnı, ama türbanın tartışıldıgı bir or- tamda azin elinizde bayrak ya da agzınızda do- diik sahaya çıkmanız büyük bir cesaret işi. — Ben bugüne kadar hangi maça çıktıysam gerek saha içinden, gerekse saha dışmdan ve tri- bünlerden tek üzücü bir ses çıkmadı. Spor alan- larında insanlar daha anlayışlı oluyorlar belki de. Belki de sporun evrenselliği, izleyenleri et- kiliyor. Ben yapüğım işten dolayı mutluyum. — Size nasıl hiup ediyorlar? Hakem abia fa- lan gibi mi? — Yok, "hocam" diyof çoğu. Ama bazen ha- kem bey veya abi diyenjer de olmuyor değil. Her şey sportmenlik çerçevesi içinde geçiyor. — Peki, sİ2ce futbol bir spor mu yoksa bir şov mu? Hakemin bu olaydaki katkısı nedir? Futbol, şov ağırhklı bir spor — Hakem isterse oyunu rezil edebilir, ister- se herkesi hayran bırakabilir. Bence hakem, sa- hada olduğunu belli bile etmemelidir. Seyreden- ler hakemin farkında bile olmazlarsa işte o ha- kem görevini yapmış demektir. Futbol, spor olayıdır, ama şov ağırhklı bir spor. Ve futbo- lun dünyanın en popüler sporu olmasının ne- deni ise tartışılmasıdır. 22 kişinin oynadığı ve 22 bin kişinin seyrettiği bir spor olayında eğer her şey tam ve mükemmel olsa hiç kimse tar- tışmaz ve futbolun güzelh'ği gider. Aslında her kafadan bir ses çıkması futbolu hep gündem- de tutuyor. — Sizin fntbolda görmek istediginiz gelecek nedir? — Ailece seyredilen ve hanunların da futbol keyfine varması için rahatlıkla gidebilecekleri stadlar. Bunun gelecekte olacağına inanıyorum. — Futbol konusunda hakem ve antrenör ola- rak öndertik yaptınız. Sizi bazı bayanlann da izleyecegine biz de inanıyoruz. Ama bu ne za- man olabilir. tkibinli yıllarda mı yoksa? Bayanlann fııthola ilgisi arftı — Bence fazla uzak değil. Biraz önce dedi- ğim gibi halı sahaların yayılması ile bayanlar bu spora ilgi gösterdiler. Birçok aileler küçük kızlarını da futbol okullanna göndeıınek isti- yorlar. Bunu çok yakında göreceğiz. Bir patla- ma olabilir bayan futbolunda. 22 kişinin oynadığı ve 22 bin kişinin seyrettiği bir spor olayında eğer her şey tam ve mükemmel olsa hiç kimse tartışmaz ve futbolun güzelliği gider. Aslında her kafadan bir ses çıkması futbolu hep gündemde tutuyor. — Çarşamba günü tstanbul'da bayanlar fut- bol maçı var. Hollanda'dan gelecek bir bayan takımı ile Dostlukspor maç yapacaklar. Bu ma- çı siz mi yöneteceksiniz? — Evet galiba ben. Bu maça sizi de bek- liyoruz. — Sizce bu maç bir başlangıç mı? Yani Türkiye'de bayanlar futbolu lig haline gelse tu- tar mı? — Bence tutar. Almanya'da 500 bin lisansh bayan sporcu var. Çarşamba günü gelecek olan Hollanda'da da ona yakın. Isveç'te de var. Ora- larda bayanlar futbolu tuttuktan sonra neden bizde tutmasın. Üstelik FIFA bu konuda bü- yük çalışmalar yapıyor. Ben olayın bir çığ gibi büyüyeceğine inanıyorum. — Biz de size, bayanlar adına yaptıgınız ta girişimlerde başanlar diliyonız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle