22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 Mustafa ÖZBEK Türkiyem Topluluğu Sözcüsü ürkler dünya tarihinin en soylu aktörleridir. Dünya tarihinin içinden Türklerin Tarihi alındığı takdirde, geriye kalan sayfaların anlam ve önem taşımadığı görülecektir. Dünya tarihi içinde Türklerin yerini inceleyen Fransız Türkolog Jean Paul Roux, büyük araştırmalardan sonra hazırladığı "Türklerin Tarihi" isimli kitabında şunları söylüyor: "Türklerin insanlık tarihindeki rolü temel adaletine şaşırıp kalıyordu. nitelikte olmuştur. Bu nedenle başlangıcından İşte Türklerin en büyük standardı kul hakkına bugüne insanlığın tarihini Türklere büyük bir yer riayet etmekti. vermeden anlatmak imkânsızdır" Türkler, dünyaya barış, adalet ve kardeşlik İşte bizim milletimiz, böylesine evrensel dersini veren soylu bir millettir. saygınlığı olan bir tarihe sahiptir. Türk Tarihinin en önemli özelliği, Böylesine büyük ve böylesine soylu bir ‘antiemperyalist’ olmasıdır. tarihimiz var… Seyit Onbaşı... İnsanlık, büyük güçlerin dünyaya Ne acıdır ki bizim tarihimiz, hâkim olma isteğini, kan ve sahiplerinden görmediği ilgiyi, vahşet ile dile getirdiği büyük yabancılardan görüyor… savaşlara şahit olmuştur. Oysa bizim millet olarak Büyük Harp olarak da tıpkı bayrağımız, bilinen Birinci Dünya bağımsızlığımız, Savaşı ve sonrasındaki vatanımız gibi İkinci Dünya Savaşı, tarihimize de sahip aslında büyük güçlerin çıkmamız emperyalist gerekiyor… amaçlarını taşıyan Tarih boyunca paylaşım Türkler, ele savaşlarıdır. geçirdikleri hiçbir Birinci Dünya ülkenin Savaşı öncesinde bütünlüğünü büyük sıkıntılar bozmamışlar, bu içinde olan ülkeleri Osmanlı değiştirmemişlerdir. İmparatorluğu, Her dilden her Almanya’ya, dinden insanı adalet İngiltere’ye, ve barış içinde bir Fransa’ya ve arada yaşatmak ancak Rusya’ya ittifak Türklere has bir önermiş, ama hiçbir özelliktir. ülke bu isteği kabul Osmanlı zamanında etmemişti… Kapalıçarşı'da bir dükkan İşte bu şartlar altında Çıkış sahibi, namazdan sonra bir Yolu bulamayan Osmanlı ihtiyacını almak üzere gelen Devleti son çare olarak, yabancı bir müşterisine Rusya’ya karşı Kafkas istediğini vermiyor ve "Şu Cephesi’nde askerlerimizi karşıdaki dükkanda istediğin şeyden kullanmak isteyen Almanlarla gizli bir var, ondan al" diyor, adam sebebini ittifak yaparak bizzat savaşın içine girdi… sorduğunda ise "Ben, sabah siftahımı yaptım ama o Elbette ki bu ittifak İngilizlere ve Fransızlara kardeşim yapmadı" diyor ve adam gidip istediğini karşı topraklarımızı ele geçirme mücadelesi veren oradan alıyor. Yabancı olan bu kişi Türklerin bu Almanlar için bir avantaj niteliğini taşıyordu. T Bu destanı ancak Türkler yazar… C S TRATEJİ İşte kendisini amacının dışında bir savaşın içinde bulan Osmanlı’nın çaresizliğinden yararlanan İngiliz’i, Fransız’ı için ilk hedef İstanbul’du… Çünkü İstanbul’u ele geçirmek, bir anlamda Türkiye’yi güçsüz bırakacak en stratejik yoldu… İşte biz Türkler bu çaresizlik içinde yeni bir destanı yazmaya başladık… 3 Kasım 1914 tarihinde, Çanakkale Boğazını geçmek isteyen İngiliz ve Fransız gemilerinden birliklerimize açılan ateşle başlayan Çanakkale Savaşı, daha sonra 19 Şubat 1915 tarihinde başlayan düşman hücumuyla devam etti.. 18 Mart 1915 tarihinde ise 16 savaş gemisi ile son hücumunu yapan İngilizler ve Fransızlar, savaş gemilerinin sulara gömülmesinden sonra geri çekildi… Türklere karşı denizde savaşta başarıya ulaşamayan İngilizler ve Fransızların 25 Nisan 1915 tarihinde sömürgelerindeki insanları asker yaparak başlattığı saldırılar da bir sonuç vermedi… Düşmanın 67 Ağustos 1915 gecesi, başlattığı Çıkarma Harekatı’nı Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasındaki Türk Milleti, Türk askeri durdurmuştur… Son düşman birlikleri de 9 Ocak 1916 tarihinde püskürtülerek, Tarihin en soylu aktörü olan Türkler, emperyalistlere "Çanakkale Geçilmez" demiştir. Çanakkale bir destandır… Çanakkale bir zaferdir… Bu zaferi Mustafa Kemal yazmıştır…Türk Askeri, Türk Milleti yazmıştır….. Çanakkale’yi Mustafa Kemal’siz, Mustafa Kemal’i Çanakkale’siz yazmak mümkün değildir. Milli Mücadelemizin temeli Çanakkale Savaşları ile atılmıştır… Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna giden yolun başlangıcında Çanakkale Savaşları vardır… Bu destanın bir tarafında tankıyla, topuyla, modern silahlarıyla emperyalizm, diğer tarafında ise… Açlıktan postallarını yiyen, ama yine de inatla, ısrarla vatanını savunan Türk askeri, askerine bütün zor şartlara ve çaresizliğe rağmen onuruyla, şerefiyle destek olan Türk Milleti vardır… İşte bunun için Çanakkale Destanı, Türklerin şanının ispatlandığı bir savunmadır… Dünya Tarihinde böylesine şanlı bir savaşı yazan tek millet Türklerdir… Çanakkale Türk’ün bayrağına, bağımsızlığına, vatanına duyduğu bağlılığın ömre bedel olduğunu ispatlayan bir haysiyet mücadelesinin adıdır… Çanakkale Savaşlarının 93. yıldönümünde bu destanı yazan başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve sevgiyle, anıyoruz… Mustafa Kemal manevralarda... Cephedeki Türk askerleri...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear