22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

harekatın bir süre Irak’ın kuzeyine düzenlenen daha devam edeceği kara harekatından... idi. Sadece harekatla ilgili gelişmelere değil, oluşan ya da oluştuğu değerlendirmeleri yapılan uluslararası ortama bakıldığında bu harekatla birlikte veya sonuçta; ABD'nin Türkiye'ye yönelik tavrında, Irak’ın kuzeyine, bölgesel yönetime, hatta Irak'ın geleceğine, bunlara bağlı olarak terör örgütünün faaliyetlerine yönelik kimi değişimlerin izlerini de görmek mümkündü. Dün istihbarat paylaşmayan ABD bugün paylaşıyordu. Sınır ötesi harekata en azından ses çıkarmamıştı. Irak işgalinin başladığı dönemden bu yana ortaya çıkan gelişmelerin ABD’yi ‘bölgede Türkiye hesaba katılmadan yapılacak palanların sağlıklı olmayacağı’ aşamasına getirdiği yorumları afaki laflar olarak değil temellendirilerek bir çok analizci tarafından paylaşılıyordu. ABD’nin Afganistan’da yıllardır sürdürüp askeri ve siyasi sonuçlar için kullanılabilecek bir ancak nedense kısa sürede bitiremediği terörle fırsat olarak yeterince değerlendirilememiş olma mücadelede Türkiye’den destek istiyordu. ihtimaline hayıflanmak hakkımız mıydı? Irak’ın kuzeyine ilişkin olarak öteden beri Değil denildi. söylenegelen ‘bölgenin görece daha istikrarlı olduğu, Barzani’nin neredeyse bağımsız bir devlet başkanı gibi hareket ettiği, kurumlaşma, ticaret ve AREKAT, DİPLOMASİ... petrol anlaşmaları konusunda bağımsız davrandığı, Harekata katılan ve koşullarını ancak izleyerek bütün bunları yaparken de ABD’den destek alarak bilebildiğimizi sandığımız her askerin can diklendiği ancak artık Barzani’nin kontrol altına güvenliğini bir yana bırakıp, o coğrafyada daha alınması zamanı geldiği, burnunun sürtülmesi uzun süre kalmanın nemenem belaları birlikte gerekir aşamasına gelindiği ileri sürülüyordu. getireceğini düşünmeden, Genelkurmay Başkanının ABD’nin kuzeydeki istikrara hem halde, hem 'mağaralarda mı kalalım' mealindeki sözlerini göz gelecekte ihtiyaç duyacağı, Irak’taki askerlerin ardı ederek büyük büyük değerlendirmeler yapmak Türkiye üzerinden çekilmesi konusunun ısıtıldığı, gerçekçi olmasa da siyaset sadece 'asker hatta ABD savunma Bakanının çantasında bu gerektiğinde girer, görevini yapar döner' demek için konunun da olduğu söyleniyordu. mi vardır? Diplomasi askeri mücadelenin ABD’nin, Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devletinin neresindedir? Irak'ın kuzeyinin; toplumun sadece oluşumuna artık sıcak bakmadığı değerlendirmeleri gözüyle kulağıyla değil tüm benliği ile izlediği, ağırlık kazanıyordu. herhangi bir dış politika sorununun ötesinde Türk ABD penceresinden bakıldığında bile; ulusunun her kesimini farklı boyutlarda Barzani’ye, PKK’ya ancak benim istediğim kadar ilgilendiren, diğer dış politika konularındaki adım atabilirsin denilme olanağı ortaya çıkmıştı. yaklaşımları etkileyen bir özelliği olduğu kaç kez Kış koşullarını dikkate alarak, tekrar söylemek söylenecek? gerekirse mükemmel bir taktik başarıyla uygulanan Önce Güneydoğu'ya yönelik ayrı bir çalışma yok harekatta birliklerin değiştirilmesi (Bkz. deyip ABD'den danışıklı dövüş çözüm önerileri Genelkurmay açıklamaları.) uygulamasını geldiğinin hemen ertesinde NY Times'e planlayıp, kamuoyunun sadece bu gibi ipuçlarıyla açıkladığınız tasarı taslağı (!) şimdiye kadarki biraz daha sürebilir değerlendirmesi yaptığı bu hükümetlerin hemen hepsinin açıkladığı, sorunu harekatın sürdürüldüğü sırada bile diplomatik ve yüzeysel gören, kaçıncı Güneydoğu planı? Geçtik siyasi girişimlerle terörle mücadelede uluslararası toplum kesimlerini, sivil toplum kuruluşlarını, destek ve bölgesel dengeler açısından başarıya bilim insanlarını hiç olmazsa siyasal partilerle dönüştürülebilecek girişimlerden uzak kalınmamış temel konularda istişare edilmiş, ayakları yere mıdır? basan, çalışılmış, kaynak ayrılmış; konunun Hal böyle iken sade vatandaş olarak, harekatın C S TRATEJİ 11 boyutlarını kapsayıcı bir planınız, projeniz öngörünüz varsa bunu ne zamana kadar eli böğründe insanlardan gizleyeceksiniz? Tamam bizler siyasetin ya da diplomasinin inceliklerini, askeri harekatın sonuçlarını doğru dürüst analiz etmekten aciz olabiliriz. Ama bize anlayacağımız bir lisanla neden bir şeyler söylemiyorsunuz? Neden birbirinize giriyorsunuz? Neden gözümüzün önünde bu üslupla tartışıyorsunuz? Siyasi hesaplarla Türk Silahlı Kuvvetlerine bir biçimde peşrev çekip sonra da neden söylediklerinizi tavzih için bin dereden su getiriyorsunuz? Bu kavga, bir kavga işinize gelince neden susuyorsunuz? Neden iyi niyetli insanların da olan bitene dair bir şeyler söyleyebilme hakkı olmadığını düşünüyorsunuz? Neden meşru müdafaa sınırlarını aşıp suçlamayı seçiyorsunuz? Askerin geçmişe göre bırakınız terörle mücadeleyi sadece teröristle mücadelede bile tartışmaların içinde olması yanlışlığını görmüyor musunuz? Hepimizin hatırlayabileceği yakın tarih gelişmelerine göz attığınızda karşınıza çıkan tablo sizi de şaşırtmıyor mu? Terörle mücadelede hukuki, siyasi ve uluslararası zemin her gün biraz daha kontrolden çıkmıyor mu? Bölgeye ilişkin gelişmeler Türkiye Cumhuriyetinin birliğini, dirlik düzenliğini her gün daha da farklı, stratejik hesaplarla tehdit etmiyor mu? Daha dün Kürt yoktu bugün var. Dün aşiret resiydi, bugün cumhurbaşkanı. O'nu şöyle ya da böyle karşılamak durumu değiştirmiyor. Sizin görmezden geldiğiniz süreçte oldu bu gelişmeler. Dün parlamentodan başlarına bastırarak ekip arabalarına bindirdiğiniz milletvekillerine karşı aynı yasal süreç bugün işlemiyor. Doğru, yanlış, gerekli, gereksiz farklı bir tartışma ama durum bu değil mi? ABD, AB hem PKK terör örgütü diyor hem siyasal ve bölgesel çıkarları için ikiyüzlü davranmıyor mu? Büyük senaryoları bilip, görüp, engellemek için, senaryoların önüne geçip ulusal duyarlılığın, birlik bütünlük ve dayanışmanın gücüyle etkisiz kılmak için, ne badireler atlatmış bu ulusun sinesinde eritmek için 'olduktan sonra' bahane üretmek dışında ne yapabiliyoruz? Stratejimiz sadece efelenmek, birbirimize laf yetiştirmek mi? 26. sında, 27. sinde daha mı fazla birbirimize girelim? Bir şeyler yapın. Hep birlikte yapın ve lütfen bizlere de bir şeyler söyleyin. Bahar her yere gelecek. Cennet ülkemizin endemik çiçeklerine de Irak’ın kuzeyine de… Bahar nasıl gelecek diye yüreği ağzında bekleyenlerin hepinizin akılcı, somut, stratejik çabalarına ve sağduyusuna ihtiyacı var. Alınan askeri önlemlerden siyasi sonuçlar çıkarma yeteneği açısından başarı sağlandığını söylemek o kadar kolay değil. Askerin terörle ve teröristle mücadele tartışmalarının içine çekilmemesi, sorunun çözümü için sağduyulu, stratejik akılcı somut çabalar gerekiyor… H
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear