26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Memorandumu ve Yatırım Entegrasyonunun Geliştirilmesi Protokolü imzalandı. Bu kapsamda; ticaretekonomi, bankacılık, finans ve sigortacılık, ulaştırma, transit yük taşımacılığı ve komünikasyon, sanayi ve teknikmühendislik hizmetleri, tarım ve hayvancılık, kültür, bilim ve araştırma alanlarında işbirliği yapılması öngörülüyor. Ayrıca İran Kalkınma Bankası’nın, Özbekistan Dış Ekonomik Faaliyet Bankası’na 10 milyon Avro değerinde kredi sağlaması, Özbekistan’a 2.5 milyon dolar değerinde karşılıksız teknik yardımda bulunması ve tarımsal işbirliği alanında bir Memorandumun imzalanması üzerinde mutabakata varıldı. İranÖzbekistan arasındaki en önemli proje Afganistan’ın da katılımıyla TermezMezarı ŞerifHerat üzerinden Basra’daki Bender Abbas ve Çahbahar limanlarına bağlayacak TransAfgan Ulaşım Koridoru’dur. Bununla ilgili üç taraflı anlaşma HatemiKarimov ve Karzai arasında 2003’te Tahran’da imzalandı. Bunun yanında TaşkentBender Abbas arasındaki mesafeyi önemli ölçüde azaltacak BafkBender Abbas Demiryolu’nun işletmeye açılması da ulaştırma sektöründeki diğer önemli bir gelişme. Söz konusu projelerin gerekliliğini, İran’a yıllık 1 milyon ton Özbek pamuğu ihraç edilmesi ve bunun 400 bin tonunun bu ülke üzerinden dış piyasalara ulaştırılması oluşturuyor. Özbekistan ayrıca 2002 yılından bu yana Shurtan Petrokimya Kompleksi’nden bu ülkeye önemli ölçüde sıvılaştırılmış gaz satıyor. İkili ticaret hacminin 2004 yılında 374 milyon dolar, 2005’in birinci yarısında da 230 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini (2000 yılında bu rakam 117 milyon dolardı), vergigümrük kolaylıklarıyla birlikte ihraç ürünleri arasında yer alan 27 kalem için ticari muafiyet uygulamaları yapıldığını söylersek, İranlı yatırımcıların Özbekistan ilgisini daha anlaşılır kılmış oluruz. Ürün bazında İran; petrol, inşaat malzemeleri otomobil ve yedek parça, cam, boyama mamulleri, porselen, tıbbi cihazlar ve eczacılık ürünleri ile meyve, Özbekistan ise; pamuk, tekstil ürünleri, sıvılaştırılmış gaz ve plastik madde ihracı gerçekleştiriyor. C S TRATEJİ International Herald Tribune 27 Ocak 2006 9 resmi hem de genel toplumsal anlayış bazında karşı olma gerekliliği hissetmesi bölgedeki konumunu şekillendiriyor. Bir başka dikkate değer nokta İran’ın, keskin İsrail karşıtlığına rağmen, Özbekistan başta olmak üzere Orta Asya ülkelerinin bu ülke ile girdiği yakın ilişkiyi eleştirmekten kaçınması, ÖzbekTacik anlaşmazlığı örneğinde olduğu gibi bölge içi çatışmalarda taraf olmamayı ilke edinmesidir. İran ve Özbekistan’ı değerlendirirken göze çarpan, vurgulanması gereken bir olgu da son dönemde her iki ülkedeki önemli gelişmelerdir. (Andican sonrası oluşan tablo ve nükleer enerji krizi.) Yönetiminin ikinci ve büyük olasılıkla son döneminde Putin, Tahran ve Taşkent’e verdiği koşulsuz destekle dış politikada kendisini fazlasıyla zorlayan bir yolu seçmiştir. Ancak katı bir Amerikan karşıtlığı ve çevreleme psikozuna giren Rusya, Ukrayna ile giriştiği güç denemesinde yaptığı gibi doğal kaynakları silah olarak kullanabileceğini, demokratik bir toplumun yaratılmasından çok Andican’daki tutuma benzer bir baskı yöntemini seçebileceğini göstererek, başta enerji nakil hatları olmak üzere uluslararası rekabette uzun dönemde ağır bir yara almıştır. Konumuz gereği İran ve Özbekistan ile ilişkilendirdiğimizde, Moskova’nın düştüğü bu durum her iki ülke açısından ticaret ve enerji ana başlıklarında olumsuzluk riskini de beraberinde getirmektedir. Çünkü KafkasyaOrta AsyaOrta Doğu ayağında üçlü bir yapılanma görüntüsü de oluşmuştur. AB’nin Ukrayna krizinin ardından alternatif enerji arayışlarını öncelikli politika olarak benimsemesinin ardından, Rusya’nın hamlesiyle birlikte Türkiye’ye en azından boru ve iletim hatları yarışmasında ummadığı bir ortam doğduğunu da bir alt unsur olarak ilave edebiliriz. taleple orantılı olarak bölgede ortaya çıkan güvenlik sorunlarının zorlamasıyla kısa ve uzun dönemli planlarını ekonomigüvenlik temeline oturtuyorlar. Bu çerçevede İranÖzbekistan ilişkileri sahip oldukları dinamikler itibariyle dikkatle irdelenmesi gereken bir boyut kazanıyor. Katı bir dini rejime sahip Tahran ile katı din karşıtı yönetim biçimini ilke edinen Taşkent’in, ticariekonomik ilişkilerine paralel, sınırlı da olsa düzenli bir siyasi çizgiyi karşılıklı kararlılık içerisinde sürdürmeleri uluslararası ilişkilerdeki dinamikleri ortaya koyuyor. Türkiye ile ilişkilendirildiğinde örneğin, Özbekistan’ın, dini tehdit algılamasında Tahran’dan ziyade Türkiye’yi karşısına alması, siyasi ilişkilerini alt seviyeye taşımaya özel çaba göstermesi başka türlü açıklanamaz. Bu bağlamda ikinci özellik, İran bölgeye Rusya perspektifli bir açılım sergilerken, Ankara’nın genel olarak bu etkeni "rakip" olarak kabul edip, hem TİCARETİN SİYASETE YANSIMASI İran’daki rejim ve Karimov’un dinin toplumsal yaşamdaki konumuna ilişkin bakış açısı düşünüldüğünde iki ülke siyasi ilişkilerinin alt düzeyde kalması beklenebilir. Ancak son beş yıllık süreçte Cumhurbaşkanlığı düzeyinde üç ziyaretin gerçekleşmiş olduğunu (KarimovTahran 2000 ve 2003, Hatemi 2002 Taşkent), bakanlar düzeyinde pek çok ziyaretin yapıldığını; Yatırımların Karşılıklı Korunması Anlaşması, Uyuşturucu Kaçakçılığıyla Mücadele Anlaşması, Gümrük İşbirliği Anlaşması, EkonomikTicari İşbirliği Anlaşması, Ticari Ayrılıklarda Karşılıklı Anlayış Memorandumu, Hükümetlerarası Kalkınmaya Yardımlaşma Konusunda Anlayış Memorandumu olmak üzere pek çok ikili anlaşmanın imzalandığını belirttiğimizde gerçeğin hiç de öyle olmadığı anlaşılacaktır. Son KEK toplantısı kapsamında İran Ticaret Bakanı MirKazemi’nin Taşkent’teki temasları ve ağırlanma biçimi bunu kanıtlıyor. ÇEMBERİN KIRILDIĞI NOKTA İran’ın, Rusya perspektifi olan bir Orta Asya politikası izlemesinde tehdit algılamasının yerini de unutmamak gerekiyor. ABD’nin bu ülkeye karşı uzun dönemli bilinen tutumunun yanı sıra Afganistan kaynaklı gelişmelerin ardından, Irak operasyonuyla bölgede artan Amerikan etkinliği bunun temel nedeni. Çevreleme tehlikesinin bilinciyle Tahran yönetimi; Rusya, Türkiye, Pakistan, S.Arabistan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan ve Ermenistan ilişkilerine yön veriyor. Özbekistan özelinde olaya baktığımızda, Tahran ve Taşkent’in rejim öncelikleriyle yukarıda belirtilen ticaret rakamlarının oluşmasındaki tezatlığın güvenlik gereklilikli bir anlamı da bulunuyor. ZITLARIN ZORUNLU BİRLİKTELİĞİ Kafkasya ve Orta Asya ülkeleri, enerjiye artan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear