26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Hava Kuvvetlerimizin savaşın ilerleyen sürecinde tanker uçaklarının yaratacağı kuvvet çarpanı etkisiyle sonucu kolaylaştırıcı desteği yaratacağı açıktır. Yine, hava gücümüz öncelikle, HARPY insansız hava araçlarımızın vasıtasıyla ve bunlarla beraber 100 km. menzilli Popeye havadan karaya füzeleri yüklü SEAD (Düşman Güçlerinin Hava Savunma Sistemlerini Yok Edici) yetenekli F16 uçaklarımızla, yukarıda değindiğimiz ciddi bir güç arz eden Yunan Hava Savunma ağını, özellikle kıyılarımıza yakın yerlerde yoğun bir saldırı ile yok edip, arkasından Yunan Anakarası’ndaki hedefleri ele alabilecektir. Bu noktada Yunan Adalarının bize yakınlığı ve Yunanistan’a göre dağınıklığı önemli olacaktır. Yunan uzun menzilli Patriot ve SU300 sistemlerinin, hava gücümüzün avantaj sağlayacak hareket yeteneğine kavuşmasını engellememeleri için öncelikle bunların ortadan kaldırılması önemlidir. Bu noktada, küçük boyutları nedeniyle hava savunma radarlarınca saptanması göreceli olarak zor olan insansız uçakHARPY’lerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine sokulmuş olması ve bunlara ilaveten alınacak olan daha uzun menzilli SIGINT/ELINT (radyo ve elektronik istihbarat) kapasiteli HERONMALE insansız uçaklar da özel bir önem taşımaktadır. Daha önce, kararlı bir siyasi iradeyi arkasına alan Silahlı Kuvvetlerimizin her ne pahasına olursa olsun Kıbrıs’a SU300’leri sokmamaktaki başarısı ve bu noktada pilotlarımızın çok özel yetenek isteyen bu çeşit hava savunma füze sistemlerine karşı taarruzda özel eğitimlerle deneyim elde etmiş olmaları, bu ve benzeri sofistike hava savunma sistemlerini alt edebilme yeteneğini bir çok bakımdan kazanmış olmamızın bir göstergesi olacaktır. Bu da Yunanlıların çok güvendikleri hava savunmalarının çok da işe yaramayacağını gösterecektir. Türk çıkarma güçlerini, karadan ve gemilerden atılabilecek Exocet füzelerinin yanı sıra Anakaralarından uzak bir savaş sahasında, özellikle uçaklardan Maverick füzeleri atarak engellemeye çalışacak Yunan güçlerinin uçakları, Türk Hava Kuvvetleri uçaklarının yanı sıra hava savunma güçlerimiz ve özellikle yeni alınan 8 adet HAWK (IHAWK) hava savunma bataryaları, Deniz Kuvvetlerimizin Seasparrow yetenekli Meko ve Standard (SM1) yetenekli "G" sınıfı firkateynlerinin hava savunma füzelerince saf dışı bırakılabileceklerdir. Türkiye’nin 2007’lerden itibaren edineceği 4 adet Boeing 737700 AEW BC erken uyarı uçağının, olası bir Adalar Denizi Savaşında katkısı büyük olacaktır. Yine, elimizdeki 50’ye yakın çıkarma gemimizin yanı sıra savaş ve intikal deneyimi çok fazla olan 300 civarındaki helikopterimizin de çok yakın adalara indirme harekâtlarını ardı ardına rahatlıkla yerine getirebileceği söylenebilir. C S TRATEJİ 15 1974 benzeri bir girişimde Türkiye içindeki hainlerin bizi arkadan vuracaklarını planlarına dâhil etmişlerse bilmeleri de gerekir ki, o hainler böyle bir başkaldırıda, daha önceleri 1920, 1921, 1924’lerde olduğu gibi yok edilirler. Yine bilmeleri gerekir ki, artık arkadan bizi vurabilecek ve bu nedenle Yunanlılarla hava üssü anlaşmaları ve Yunan uçaklarının hava alanlarına inmesini sağlayabilecek bir Suriye de yoktur. Çevremizdeki bütün potansiyel Yunan müttefikleri de bizle baş edebilecek güce sahip değildir. Çünkü Türk Ordusu’nun savaş konsepti ve gücü yabancı stratejik araştırma kaynaklarının da değindiği gibi 2,5 savaş konseptinin de üzerindedir. Yine hatırlamaları gerekir ki SU300’ler konusunda geçmişte AB ve Rusya’ya rağmen geri adım atmışlardı. O günden bu yana da ileri adım atabilecek hiçbir ek güce kavuşamamışlardır. Böyle bir savaş senaryosunun gerçekleşmesi düşük bir olasılık ise de ve bunun özellikle üç cephede sürdürülmesi personel, malzeme, silah envanteri gibi askeri olanaklar açısından zor gözükse de, dünyada silah alımında en önlerde olan iki ülkenin koşullar zorlandığında bu tür bir savaşı çok cepheli olarak sürdürme gereği ortaya çıkabilecektir. Trakya, Adalar Denizi ve Kıbrıs olarak üç cephede gerçekleşebilecek böyle bir gelişmede bizim açımızdan cephelerden birinin mutlaka Yunanlıların yumuşak karnı olan Kıbrıs olması ve kolaylıkla sonuca gideceğimiz bu cephede bu çok stratejik Ada’nın bütününü ele geçirerek yarım kalan işimizi sonuçlandırmamızda gerek vardır. Bu nedenlerle her halde, Yunanlıların AB’yi ve ABD’deki yandaşlarını arkalarına alarak, boş bir sevda olan "Megali İdea"ya ulaşmaktan vazgeçmeleri ve milyonlarca dolar savunma harcamasını boşuna yapmamaları önerilir. Bizim onların topraklarında gözümüz yoktur. Yeter ki onların, bizim topaklarımızda, İstanbul’da, Karadeniz’de, Batı Anadolu’da gözleri olmasın. SİLAHLANMADAN VAZGEÇİLMELİ Bütün bunların sonucunda, komşumuz Yunanistan’ın her halde AB’ye de güvenerek üzerimizdeki emellerini yerine getirmeye yanaşmaması bir yana düşünmemesi bile önerilir. Çünkü yalnız Trakya’da üzerlerine yüklenecek ve savaşın uzaması durumunda 100 bin kişinin bile üzerine çıkabilecek bir kara gücümüz, Adalar’da da buna yakın güçle her yönden taarruz etme olanağına sahiptir. Yunanlıların buralarla uğraşırken Kıbrıs’ın tamamının ellerinden gideceğini de bilmeleri gerekir. Yine çok güvendikleri AB ülkelerinin geleneksel korkaklıkları nedeniyle Türkiye’ye karşı en ufak bir askeri reaksiyonda bulunamayacaklarını da bilmeleri gerekir. Çünkü AB’nin böyle bir gücü yoktur ve ayrıca AB’nin içinde, bu ülkeler Türkiye’ye karşı pozisyon aldıklarında, ciddi tepki gösterecek 2 milyon vatansever Türk vardır. Eğer Yunanlılar olası bir taarruz ve Kıbrıs’taki Irak’taki gösterilerden... ABD ve İran’ın hesapları tutmadı Irak’ta koalisyon zorunlu grubunun Şii İttifakı listesinde yer alarak Irak Şiilerinin Irak parlamento seçimlerinden önce Amerikalılar taparlamentodaki sandalye sayılarını artırmasına yol açtı. rafından Irak’ta yapılan geniş bir araştırma, Iraklıların Dolayısıyla, İran destekli Irak Şiilerinin merkezi hüküyüzde 90’ın merkezi ve güçlü bir hükümetin olmasını metteki rolünü, diğer gruplar karşısında azaltmaya çalıdemokratik bir rejime tercih ettiğini ortaya çıkardı. Niteşan ABD’nin planı büyük ölçüde başarısızlığa uğradı. kim ABD işgali sonrası Irak’taki gelişmeleri fırsat bilen Fakat yine de ABD’nin, Şiilerin tek başına veya Kürt lisbazı bölge ülkeleri, Irak’ın içişlerine müdahale ettiler ve tesiyle birleşerek hükümeti kurma yetkisini elde etmelebunun sonucunda da ülkenin siyasi denklemi üzerinde rini engelleme planı gerçekleşmiş oldu. ABD’nin bu işgalci güçten daha etkili bir konuma geldiler. Bu gelişyöndeki planı, İran’ın Irak’taki nüfume, Iraklıların güçlü bir merkezi hükümete ihtiyaç duyzunun azaltılmasını hedeflerken, malarına yol açtı. Dolayısıyla ABD, ABD’nin Irak’taki etkisinin azalmasıIrak parlamentosunda çoğunluğu elde eden ve merkezi hükümetten Irak Parlamentosu’ndaki toplam na da neden olacaktır. Çünkü Irak’ta gerçekleşen son seçimlerin ardından, bağımsız bir yapı oluşturma peşin sandalye sayısı: 275 de olan Şii İttifakı ile Kürt İttifa Irak’ta hükümet kurulması için gereken Şii İttifakı listesi ile Kürt ittifakı listekı’nın Sünnilaik Şii listelerini dev sandalye sayısı 184 (yani toplam parla sinin kurulacak merkezi hükümetteki etki ve yetkisini azaltmak maksadınre dışı bırakma girişimlerine karşı mento sandalye sayısının üçte ikisi). koyarak, bunların Irak parlamentoŞii İttifakı Listesi’nin kazandığı daki Sünnilaik Şiileri temsil eden parti ve gruplar, Ulusal Uzlaşma Cepsunda yer almalarını sağladı. ABD, sandalye 128 hesi adı altında birlikte hareket etmeŞii İttifakı listesinin parlamentoya Kürt İttifakı Listesi 53 girmesini sağlarken Şii İttifakı’nın Ulusal Uzlaşma Cephesi (Sünni) 44 ye karar verdiler. Söz konusu cephe, ne tek başına, ne de Kürt İttifakı lisUlusal Diyalog Cephesi (Sünni) 11 birçok Arap ve Avrupa ülkesi tarafından da destekleniyor. tesiyle kurulacak bir koalisyonla, İyad Allavi Listesi (Laik Şii) 25 Anlaşılıyor ki, Irak seçiminde kazaIrak hükümetini oluşturma yetkisini Irak Türkmen Cephesi 1 nım elde edenler başta Şiiler olmak elde edememesini de planladı. üzere, hiç bir grup tek başına veya Başta İran Devrim Muhafızları koalisyon oluşturmak suretiyle hükümeti kuramayacakKomutanı olmak üzere İran yetkililerinin, Irak seçimletır. Bunun anlamı, Irak Hükümeti, parlamentodaki lisrine beş kala yaptıkları açıklamalarda, "ne Irak’ın yeni telerden en az üçünün bir araya gelmesiyle oluşabilecekanayasası, ne de yeni hükümeti ABD’nin umduğu gibi tir. Dolayısıyla Irak Hükümeti, Şii, Sünni, Türkmen ve olacak", "Irak’ta ABD’den daha etkili olan İran’ın savunKürtlerin anlaşmasıyla gerçekleşecektir. Bu gelişme, duğu İslam ve Müslümanlığın bu sahada kazanacağı keIrak hükümetinin tek bir gücün elinde kalmaktan kursindir" ifadeleri yer alıyordu. Bu açıklamalar, geçen setarılıp bir ulusal uzlaşı hükümeti olmasına yol açacaktır. çimleri boykot eden, ABD’ye karşı zaman zaman silahDoğrusu, bu durumda hem ABD’nin hem de İran’ın lı direniş gösteren ve Sünni direnişçileri açıkça destekleIrak’taki çıkarları büyük ölçüde zedelenecektir. yen İran yanlısı aşırı Şii akımı olan Muktada ElSadr Dr. Hicran KAZANCI TUSAM Orta Doğu Araştırmaları Masası 15 Aralık 2005 tarihinde yapılan Irak parlamento seçimlerinin resmi olmayan sonucu 18 Aralık 2005’te ve resmi sonucu da 20 Ocak 2006 tarihinde Irak Yüksek Seçim Komiserliği (IYSK) tarafından açıklandı. Resmi olmayan seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından, seçim sırasında yapılan ihlallerin giderilmesini gündeme getiren Iraklı siyasi parti ve hareketlerin isteğini yerine getirmek üzere ülkeye gelen uluslararası gözlemciler tarafından kırmızı çizgiyi aşan 2000 seçim ihlalinin tespit edildiği açıklandı. Ancak, uluslararası gözlemcilerin hazırladığı raporun, seçim sonuçları üzerinde her hangi bir etki yaratmadığı görüldü. Nitekim IYSK tarafından açıklanan resmi sonuçlar ile resmi olmayan sonuçlar arasında hiç bir fark bulunmuyordu. Dolayısıyla bu gelişmeler, seçim sonuçlarının işgalci gücün çıkarları doğrultusunda daha önceden belirlendiği iddiasını doğrulamış oluyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear