26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

C S Cemile Akça ATAÇ TUSAM Araştırmaları Masası caatac@tusam.net TRATEJİ 7 ABD’nin ‘lider’liğine ortak olma hedefinde ‘Güçlü Avrupa’ arayışı AB’nin güçlü bir şekilde küresel alanda faaliyet göstermesi için savunma harcamalarını artırması ve ortak savunma konusunda entegrasyonu geliştirmesi isteniyor. Bu doğrultuda Avrupa Jandarma Gücü oluşturulması için ilk adım atılırken, yine ilk güvensizlik belirtileri de gelmeye başladı. belirlediler. AB’nin 2010 yılına kadar oluşturmayı öngördüğü, ortak komutayla yönetilecek askeri müdahale amaçlı birliklerin iki ayağından birini oluşturan "savaş birlikleri" tabur gücündeki 1500* askerlik savaş gruplarından oluşmaktadır. Bu grupların en önemli özelliği 5 ila 30 gün içerisinde harekete geçirilebilir olmalarıdır. 13 tane "savaş birliği" oluşturulması konusunda uzlaşmaya varan üye devletler, ilk birliğin tam kapasiteye 2007 yılında ulaşmasını kararlaştırdılar. Söz konusu birliklerin küçük boyutta olması AB’ye, sıcak çatışma bölgesine daha ivedi ve daha etkin müdahale imkânı tanıyacak ve böylece arzulanan "barış getiren lider Avrupa" imajı perçinlenecek. AB’nin askeri girişimlerine katılmayan Danimarka dışındaki üye ülkeler, 10 ila 120 gün arası bir süre boyunca çapı 6 bin kilometre olan bir bölgede operasyon yapabilme kapasitesine sahip "savaş birlikleri"ni, Solona’nın bahsettiği "güçlü olma" politikasının önemli araçlarından biri olarak görüyorlar. (EUROGENDFOR) karargâhının İtalya’nın Vicenza kentinde açılması ile atmış oldular. 800 kişiden oluşan ilk jandarma birliğinin komutanlığına da Fransız General Gérard Deanaz atandı. İstikrarsız bölgelere sıcak çatışmanın ardından kamu düzenini yeniden sağlamak amacıyla geçici görevle gidecek olan birliğin, söz konusu bölgede 30 gün içinde konuşlanması öngörülüyor. Bu 800 kişilik ilk birliği gerektiğinde desteklemek için ise 2300 kişilik bir grup hazırda bekleyecek. İspanya İçişleri Bakanı José Antonio Alonso’nun "Avrupa savunma anlayışında bir dönüm noktası" dediği bu girişim AB’ye, dünya barışını sağlamada her zaman arzu ettiği daha etkin katılım fırsatını verecek gibi gözüküyor. Ne var ki, Avrupa Jandarma Gücü projesinin bu şekilde somutlaşması, NATO içinde endişe yaratma potansiyeline sahip bir durum olarak nitelendiriliyor. Tek bir Avrupa savunma gücü yaratma yolunda atılmış önemli bir adım gibi algılanan EUROGENDFOR’un görev alanının NATO’nunkiyle çakışması yakın bir ihtimal olarak beliriyor. Ayrıca NATO üst düzey yetkilileri, bu jandarma birliğini kimin denetleyeceğinin ve birliğin bölgeye ne zaman girip bölgeden ne zaman ayrılacağına kimin karar vereceğinin bilinmediğini de ifade ediyorlar. Bu noktada, jandarma birliğinin oluşturulmasına katılan AB ülkelerinin Savunma Bakanları, NATO ve BM’yi, "rakip bir güç" değil, "yardımcı bir güç" kurdukları konusunda temin ediyorlar. A B’nin "güçlü Avrupa" idealini gerçekleştirme yolunda karşılaştığı en önemli engellerden bir tanesi Ortak Savunma ve Güvenlik Politikası’nda (OSGP) istenilen bütünleşme derecesine ulaşamamış olmasıdır. Üye ülkeler arasındaki görüş farklılıkları ve bütçe kaynaklı mali kısıtlamalar, AB’nin OSGP’nin gerektirdiği askeri birimleri oluşturma ve etkin politikalar üretip uygulama konusunda istikrarlı ve kararlı bir duruş benimsemesine bugüne kadar olanak tanımadı. "Dış misyonlarda söz sahibi olmadan güçlü olunamayacağını" her fırsatta dile getiren AB Komisyonu Ortak Savunma ve Dış Politika Komiseri Javier Solona’nın, AB devlet ve hükümet başkanlarına bu konuya daha fazla ağırlık vermeleri için sürekli çağrıda bulunuyor. Özellikle, "AB’nin hâlihazırda 3 kıtada 9 barış operasyonu yürüttüğü" ve somut bir başarı olarak da "Kongo’daki etkinliği sayesinde hükümete anayasayı yenilemeyi kabul ettirdiğine" vurgu yapan Solona, AB’nin dünyaya barış getirme kapasitesinin daha da artırılmasının AB’nin barışçıl bir dünya düzeni oluşturmaya yönelik sorumluluğu olduğunu dile getiriyor. Her ne kadar üye ülkeler, OGSP’ye yönelik tam ve kesin bir işbirliği yönünde adım atmak ile ilgili çekincelerinden tam anlamıyla arınmamış olsalar da AB’nin, Amerika’nın gölgesinden kurtulmak ve BM’nin yardım isteklerine cevap verebilmek için bu politika dahilinde gözle görülür bir gelişme kaydetmesi gerektiğini biliyorlar. Avrupa Güvenlik Stratejisi’nde dile getirildiği üzere AB’den, "25 devletten meydana gelen ve savunma için 160 milyar Avro’dan fazla para harcayan bir birlik olarak, aynı anda birkaç operasyonu birlikte yürütebiliyor durumda" olması bekleniyor. Bu bağlamda üye ülkelerin Savunma Bakanları, 22 Kasım 2004’te Avrupa Savaş Birlikleri’nin (European Battle Groups) kurulmasını kararlaştırdılar ve ardından bu birliklerin görev alanları ve asker sayıları ile ilgili detayları AVRUPA JANDARMA GÜCÜ Ne var ki istikrarsız bölgelerde barış, şiddetli askeri çatışmaların ardından kendiliğinden gelmemektedir. Sıcak çatışmanın ardından, sivil düzenin yeniden ve doğru olarak kurulmasında etkin olacak ordualtı bir statüye sahip "polis gücüne" de ihtiyaç duyulduğu bilinmektedir. Dünya’nın istikrarsız bölgelerine barış getirmek için savaşmayı kâğıt üzerinde göze alan AB, kendisini demokrasi ve hukuk düzenine geçiş döneminden dışlamak istememektedir. AB’nin böylesine bir geçiş dönemindeki Alman karmaşa ve Polisler istikrarsızlık görev unsurlarını giderme başında. adına aktif olması hiç şüphesiz, hem bu bölgelerden Avrupa topraklarına yönelik muhtemel terör tehdidini sona erdirecek hem de AB, Amerika’nın "lider"liğine ortak çıkabilecektir. Bu nedenle, 2004 yılında Hollanda’da Fransız Savunma Bakanı Michele AlliotMarie’nin girişimleriyle bir araya gelen Fransa, İspanya, İtalya, Portekiz ve Hollanda, kendilerinin öncülüğünde ama ileride diğer üye ülkelerin katılımına da izin verecek bir jandarma gücü yapılanmasına gidilmesini kararlaştırmıştı. Bu beş ülke konu ile ilgili en somut adımı, geçtiğimiz haftalarda 23 Ocak tarihinde, Avrupa Jandarma Gücü AB BAŞARACAK MI? AB böyle bir jandarma gücünü, istikrarsız bölgelerde, hassas politik dengelerin kurulmasına yardım etmek ve hassas geçiş dönemlerinde kriz yönetimi sürecine dâhil olmak amacıyla oluşturuyor. Bu alanda çok parlak bir geçmişi olmadığı ve henüz dünyanın sorunlu bölgelerine "anında ve etkili müdahale" etme iradesini gösteremediği için EUROGENDFOR’a Avrupa’nın savunma politikaları açısından kötü sayılabilecek imajını düzeltmek adına büyük önem yükleniyor. AlliotMarie’nin deyimiyle Avrupa Jandarması’nın, "Avrupa savunmasının inandırıcılığını ve itibarını güçlendirecek" bir uygulama olması bekleniyor. Öncelik, BM’den gelen çağrılara karşılık verebilmek ve bu bağlamda, BM’nin dış misyonlarını desteklemek. Birliğin ilk olarak, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde 29 Nisan tarihinde yapılacak başkanlık seçimleri için BM’nin Kongo’daki mevcut gücü MONUC’a yardımcı olmak üzere göreve çıkabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Ne var ki Avrupa Jandarması, bir yandan aktif eylem hazırlıklarını sürdürürken bir yandan da ilk "vazgeçiş"ini gerçekleştirdi. Temmuz 2005’te, BM’den Kosova’ya gitmek için çağrı alan AB, zamanla BM gücü UNMIK’ın yerini alacak EUROGENDFOR desteği sözü vermişti. Ancak, Kosova Cumhurbaşkanı İbrahim Rugova’nın ölümüyle Kosova’nın statüsü üzerine tartışmaların alevlenmesi ihtimaline karşı AB, bu sözünü gerçekleştirmeyi erteleyecek gibi gözüküyor. Bu da Avrupa Jandarma Gücü’ne yüklenen "Güçlü Avrupa" imajını güçlendirme görevine sekte vuracaktır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear