24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

20 Kıbrıs’ta Diplomatik Çekişme... C S TRATEJİ Rumların son oyunu tutmadı Prof. Dr. Ata ATUN KKTC Yakın Doğu Üniversitesi ata.atun@atun.com K ıbrıs geçen haftalarda çok ilginç diplomatik çekişmelere sahne oldu.Son olayda kazanacak tarafın İngilizler olacağından şüpheniz olmasın. AB içinde "Siyasi Birlik" yerine "Ekonomik Birlik" tezini savunan ve bu grubun başını çeken İngiltere, küçücük ama boyuna bakmadan büyücük laflar eden Rumları düş kırıklığına uğrattı. Bu işin sonunda Rumların saygınlıklarından bir parçanın koptuğu da kesin. Rumlar, Aralık ayının ortalarında İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw’un Kıbrıs’a gelmesini diplomatik yoldan ve ikili temas ile talep ettiler. kendi kafalarındaki programı koydular. Bu programa göre, İngiliz Dışişleri Bakanı’nın Kıbrıs’a yapacağı ziyarette, kuzeye geçerek Cumhurbaşkanı Talat’la KKTC Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görüşmesi ve resmi ziyaretin hitamında Ankara’ya İngiliz Hükümran Bölgesi içinde yer alan Akrotiri (Ağrotur) Havaalanı’ndan İngiliz askeri uçağı ile gitmesi de yer alıyordu. RUMLARI KIZDIRAN PROGRAM Böylece İngiltere Dışişleri Bakanı Straw, Ocak ayı sonunda Kıbrıs’a yapacağı ziyaretle ilgili olarak kendi koşullarını ortaya koydu ve Rumların yaptığı programa uymayacağını resmen açıkladı. Ne vakit İngiltere ile ilişkilerde Rumların hoşlanmadığı bir durum varsa, hemen Rum basınında, İngiliz üsleri yer alır ve saldırılar başlar. Önce Rum Hükümeti sözcüsü Hrisostomidis, hükümetin İngiltere’den, KKTC’ye yönelik temaslara ilişkin hassasiyete saygı duymasını beklediğini söyleyerek, Straw’un Ada’ya resmen davet edilmediğini ve Straw’un kendisinin, Kıbrıs’ı ziyaret etmeyi arzuladığını resmi bir dille açıklayarak Straw’ı yalancı durumuna soktu. Sonra diğer yetkililer İngiliz bakanı davet etmediklerini ve Straw’ın kendiliğinden gelmek istediğini söylemeye başladılar. Rumca gazeteler 1959 Londra ve Zürih anlaşmalarına göre toprakları İngiliz üsleri arazisi içinde kalan Rumların konusunu manşetlere taşıdılar ve üslerdeki ses kirliliğinden, hava kirliliğinden, elektronik kirlilikten ve radyasyon kirliliğinden bahsetmeye başladılar. Arkasından İngiliz üslerini protestolar, AB’ye bir dizi yazılı ve sözlü şikayetler yapıldı, Blair’e mektuplar gönderildi. Etme bulma dünyası. Sonuçta, Rum Yönetimi bu ZİYARETİN ÖYKÜSÜ Resmi ziyaret konusu Noel’den birkaç gün önce özellikle Rum Başkanlık Diplomatik Büro Müdürü Tasos Çionis’in, İngiliz Yüksek Komiser Vekili Robert Fenn’den talep ettiği görüşme önerisinin kabulü sonrası yapılan ikili görüşmede ele alındı. Ve özellikle bu görüşmede Straw’ın, Kıbrıs’a ziyaret gerçekleştireceği esnada, Rum lider Papadopulos’un adada olup olmayacağı konusuna da dikkat edilmesi mutabakatına varıldı. Rumlar bu aşamadan sonra bir de tamamen kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde ziyaret programı hazırladılar ve İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın önüne koydular. Buraya kadar her şey normal gözüküyor, ama asıl sorun bundan sonra çıktı. Rumların hazırladığı programda, Straw sadece Rum yetkililer ile temas edecek ve Ankara’ya da Larnaka Havaalanı’ndan kalkacak bir uçakla direk uçuş yaparak gidecekti. Akıllarınca Türkiye’nin Rumlara uyguladığı ambargoyu bu şekilde kıracaklardı. İngiliz Dışişleri Bakanlığı, Bakan Straw’ın Rumların adeta empoze etmek istedikleri programa uymasının politik etiğe uymadığını söyleyerek programa itiraz etti ve Rumların önüne ziyaretten son derece tedirgin oldu. Kıbrıs’lı Türklerin adam yerine konulacağı fikri onları deli ediyor. Bu tür davranışları açıkça "Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti"ne karşı saygısızlık addediyorlar ve "Kıbrıs Cumhuriyeti"nin varlığına ve egemenliğine ebediyen saygı gösterilmesini istiyorlar. Rumlara göre Straw’ın, Kıbrıs’ta yapacağı görüşmeler için, Kıbrıs Rum Yönetimi’nden onay alması gerekmektedir. Garantör bir devletin yetkilisinin, KKTC’yi ziyaret etmesini ve Cumhurbaşkanı Talat ve KKTC hükümeti yetkilileri ile görüşmesini anlamsız, temelsiz ve Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’nin varlığını küçük düşürücü bir hareket olarak kabul ediyorlar ve öyle olduğuna da kendilerini iyice inandırmışlar. İşin aslına bakarsanız zaten ortada onlarca garantör ülke yok, topu topu sadece üç tane garantör ülke var. Birisi Türkiye, diğeri İngiltere, sonuncusu da Yunanistan. Türkiye’nin zaten KKTC’yi ziyaret etmek ve KKTC yetkilileri ile görüşmek için Kıbrıs Rum Yönetimi’nden onay almaya ihtiyacı yok. Yunanistan ise bunun tam tersini yapıyor ve KKTC yetkilileri ile resmi temas kurmuyor ve Ada’da KKTC’nin varlığını kabul etmiyor. İngiltere ise, dünyanın gelişmekte olan ve zaman zaman değişiklikler gösteren konjonktürüne göre bazen KKTC’ye resmi ziyaret yapıp resmi görüşmelerde bulunuyor, bazen de bundan kaçınıyor. DE GUCHT’A DA KIZMIŞLARDI Straw’dan önce bir de Güney Kıbrıs’a resmi ziyarette bulunan Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht’un, arabasına atlayıp KKTC’ye geçmesi olayı var ki, neredeyse Rum yetkililerin tümünün kalpten gitmesine neden oluyordu. De Gucht'un adaya ziyaretinden önce Belçika Dışişleri Bakanlığı, KKTC yetkilileriyle temas kurdu ve Bakan’ın, Cumhurbaşkanı Talat ile görüşme yapmak isteğini iletti. KKTC Cumhurbaşkanlığı, görüşmenin Cumhurbaşkanlığı'nda gerçekleşmesini istedi. Rum Yönetimi, buna karşı tavır alarak, böyle bir durumun, Belçika'nın KKTC'yi ''de facto'' olarak tanıması anlamına geleceğini ileri sürerek karşı çıktı ve hemen Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Adaya yönelik resmi ziyaretleri kendi amaçları doğrultusunda kullanma girişimleri son dönemde ters tepiyor. Jack Straw’un Talat’la görüşmesi Rumların tepkisini çekti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear