Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ainur NOGAYEVA TUSAM Türkistan Araştırmaları Masası anogyeva@tusam.net Andican olaylarından sonra ilişkiyi alt düzeye indirmişlerdi… C S TRATEJİ 7 nedenlerine gelince, bu durum AB’nin bölgede ABD’nin kuklası olarak hareket etmek istememesinden kaynaklanıyor. Heyet başkanına göre, heyetin amacı Avrupa’yı doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen Orta Asya bölgesinde bağımsız bir AB dış politikası geliştirmektir. Alman siyasetçiler, önemli olanın "AB’nin yakın dönemde ABD’nin bölgede yarattığı kargaşayı gidererek Doğu Avrupa–Orta Asya ilişkilerini canlandırmak" olduğunu söylüyorlar. Ö zbekistan’ın, Andican olayları ile ilgili uluslararası bir soruşturmanın yapılmasını reddetmesi üzerine bundan bir yıl önce Ekim 2005’te AB Özbekistan’a yaptırım uygulama kararı almıştı. AB, silahtan başka, yönetimin muhalefete karşı kullanabileceği kimi mallara da ambargo uyguladı. Ayrıca Mayıs 2005 tarihindeki olaylara isimleri karışan 12 Özbek yetkiliye de seyahat yasağı koydu ve Özbekistan’la yapılan işbirliği anlaşmasını askıya aldı. Belirtilen sürenin bitiminde Almanya Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu heyetini 9–14 Ekim 2006 tarihleri arasında Özbekistan’a gönderdi. Alman Parlamenter Michael Scheffer’in başkanlığındaki heyet ülkedeki insan hakları durumunu inceleyerek sivil toplum kuruluşları ve hükümet temsilcileriyle görüştü. Almanya’daki bütün partilerin temsilcilerinin yer aldığı Komisyon heyetinin amacı, Özbek hükümetinin uluslararası toplumun insan hakları ve temel özgürlükleri ile ilgili tavsiyelerini yerine getirip getirmediğinin incelenmesi idi. Gerçekleştiğinden bugüne hakkında pek çok tartışma yapılan Andican olayları için ABD destekli renkli devrim senaryosundan radikal İslamcıların isyanına kadar çeşitli teoriler geliştirildi. Ancak bu tartışmada belki de olayların temelinde ülkenin ekonomik durumunun da etkisi olduğu söylenebilir. AB, Özbekistan’a göz kırpıyor Özbekistan’la ‘insan hakları’ gerekçesiyle ilişkileri alt düzeye çekmenin ekonomik kayıplarını hisseden AB, yeni açılım arayışını sürdürüyor. topraklarını kullanan ve burada üs açan Batılılar, bununla sınırlı kalmayıp demokratik olmadıkları gerekçesiyle ülke rejimlerini de değiştirmek ve onlar için stratejik önem taşıyan ülkelerde kendileriyle uyumlu hareket edecek Batı tarzında bir yönetim kurarak çıkarlarına daha kolay erişmek istiyorlar. Batılılar, Özbekistan’da hedefine ulaşamayınca ve söz konusu çıkar olunca, bu sefer işbirliği yolunu seçtiler. Çünkü Özbekistan’la işbirliğinden vazgeçmenin, Özbekistan’ı değil kendilerini zayıflatacağının farkına vardılar. Zira Orta Asya’nın güçlü ülkelerinden biri olan Özbekistan olmadan Orta Asya enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılmasını öngören geniş çaplı AB projelerinin uygulanması mümkün değildir. Ekim ayında Özbekistan’a gelen heyet, ilk AB heyeti değildi. Ağustos sonundaki AB heyetinin ülke ziyareti gizli tutulmaya çalışılmıştı. Söz konusu ziyaret sırasında ABÖzbekistan ilişkilerinin "yumuşama" dönemine girdiği sinyalleri verilmişti. İsmi açıklanmayan bir diplomat, Batı’nın Özbekistan’ı uzun süre izolasyonda tutmasının mümkün olmadığına, zira bazı ülkelerin Özbekistan’da çıkarları olduğuna dikkat çekmişti. 28–29 Ağustos 2006 tarihinde Finlandiya Dışişleri Bakanlığına bağlı Doğu Avrupa ve Orta Asya Daire Başkanı Antti Turunen öncülüğündeki heyetin amacı, ülkeye uygulanan ambargonun sebeplerini ele almak oldu. AB’nin "aniden" bölgeye ilgi duymasının ALMANYA’NIN YAKLAŞIMI SOSYOEKONOMİK YAPI Denize çıkışı olmayan ve bağımsızlığını kazandıktan sonra dış güçler tarafından desteklenen radikal grupların yıkıcı çalışmalarına maruz kalan bölgenin merkezinde yer alan Özbekistan’ın ekonomik gelişmesine ilişkin resmi ve gayri resmi ekonomik göstergeler arasında bir çelişki söz konusudur. Resmi kaynaklar yüzde 4 ila yüzde 8 ekonomik büyümeden bahsederken, resmi olmayan kaynaklar kayıt dışı ekonominin bunun 5–6 katını oluşturduğunu, işsizlik oranının yüksek düzeyde olduğunu belirtiyorlar. Son IMF raporuna göre, Özbekistan bölgenin en yüksek enflasyonuna sahiptir. Bazı yorumculara göre, ekonomideki sıkıntılar liberalleşmenin yeterli düzeyde olmamasından kaynaklanıyor. SSCB’nin dağılmasından sonra yaşanan kargaşadan yararlanarak Rusya’da "oligarklar"ın ortaya çıkması ve ülkenin ekonomik dengesiyle oynamak istemeleri, diğer ülkelerin de buna karşı bir savunma mekanizması geliştirmesini gerekli kıldı. Özbekistan da bu ülkelerden biri ve güç merkezi oluşturacak bir "oligark" oluşumunu engellemenin yolunu ekonomiyi devlet denetiminde tutmakta buldu. Bu da özellikle ekonomik reformların istenen düzeye gelmemesine neden oldu. ANDİCAN SONRASI GELİŞMELER 2001’de Afganistan operasyonu sırasında ABD’ye destek veren ve Ekim 2002 tarihinde stratejik ortaklık anlaşmasını imzalayarak bölgesinde ABD’nin en önemli partneri haline gelen Özbekistan’ın ABD ve genel olarak Batı ile ilişkileri Andican olaylarından sonra bozuldu. Dünyada kendisine demokrasiyi yayma görev belirleyen ABD ve ona destek veren AB ülkelerinin asıl amaçlarının "çıkar" olduğunu unutmamak gerekiyor. Başta Afganistan operasyonu için bölge Kerimov ve Turunen... İlişkilerin geliştirilmesi 2007 yılı ilk yarısında AB Dönem Başkanlığını yürütecek olan ve "reelpolitik"e yönelmiş, diğerlerine göre daha pragmatik olan Almanya için bu ziyaret önem taşıyor. Ayrıca Almanya’nın Termez kentinde bulunan üssü de Almanya’nın özel ilgisini açıklıyor. Bununla birlikte AB’nin Özbekistan’a Alman heyetini göndermesinde satır arası mesajlar okumak da mümkündür. Andican olaylarından sonra AB ülkelerince eleştirilen Özbekistan’a karşı Almanya sert bir tutum sergilemedi. 1994 yılından sonra NATO Barış için Ortaklık Programı çerçevesinde Türkiye’nin de yaptığı gibi çok sayıda Özbek subayını yetiştirmiş olan Almanya, 2001 yılında askeri fabrikasının inşasında yardım etti, 2001 yılında ise ülkeye silah ve mühimmat gönderdi. Bununla birlikte Almanya 13 Mayıs 2005 sonrasında Özbekistan’la olan askeri malzemelerin gönderiminde yaptığı bir sınırlama dışında ilişkilerinde bir değişikliğe gitmedi. Ziyaret sırasında üst düzey yöneticilerin yanı sıra insan hakları grupları ve temsilcileriyle de görüşen Alman heyeti, ülke yöneticileri ile diyaloga geçerek Özbekistan halkına yardım edip Orta Asya’nın bu önemli ülkesiyle daha yakın ilişkiler içinde olmak istediklerini belirtti. Özbekistan’a gelen AB heyetinin amaçlarını özetleyecek olursak, AB, Orta Asya stratejisini belirlerken ABD’den bağımsız bir politika oluşturma peşindedir. Ancak asıl amaç, Andican’dan sonra yüzünü komşularına ve eski ortaklarına çeviren(1) Taşkent yönetiminin tamamen Rusya’ya doğru "kaymasını" önlemektir. Özbek yönetimi, baştan beri ülkenin bölge lideri konumuna getirilmesi amacına uygun olarak Silahlı Kuvvetlerin oluşturulmasına ağırlık vermiş, askeri reformların uygulanmasına muazzam ödenekler ayırmıştır. 2003 yılında bu rakam 2,2 milyar dolara vararak milli gelirin yüzde 4,9’nu oluşturdu. Günümüzde yapılan askeri harcamalar milli gelirin yüzde 15’i civarında. Anlaşılıyor ki ambargo uygulaması sırasında Özbekistan’ın askeri harcamaları hatırı sayılır miktarda artış gösterdi. Bu aynı zamanda, AB ambargosunun Özbekistan’ı askeri ihtiyaçlarını Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü çerçevesinde ve başka kaynaklardan karşılamaya ittiği anlamına da geliyor. Alman heyetinin ziyaretindeki görünmeyen yön de bununla ilgili ve dile getirilmeyen amaç pazarı elde tutmaktan ibaret. Kökeni tarihte gizli olan siyaset, Sanayi Devrimi’nden sonra Avrupa’yı Avrupa yapan ekonomik göstergeleri sağlamada gerekli hammadde temini için yapılan insan hakları ihlallerini veya baskıları unutturup, bugün başka devletlere insan haklarını bir sopa/tehdit olarak kullanarak yine ekonomik amaçlı nüfuz elde etme çabasından başka bir şey değildir. Dipnot: (1) Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütüne katılan Özbekistan Rusya’dan imtiyazlı fiyatlarla silah alma fırsatını elde etti. Ayrıca 1923 Eylül 2006’da ÖzbekRus ortak askeri tatbikat yapılmıştır.