Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İRAN’IN BAKIŞI İran bir taraftan resmi düzeyde Rusya’dan böyle bir teklif almadığını diğer yandan ise Rusya tarafından yapılan teklif üzerinde düşündüğünü fakat teklifte İran’ın kabul edemeyeceği sorunlar bulunduğunu dile getirmiştir. 26 Aralık 2005’de İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hemid Reza Asefi’nin "Biz Rusya’dan herhangi bir detaylı teklif almadık" açıklamasına karşın, 27 Aralık 2005’de İran İslam Cumhuriyeti İslami Şura Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi, ''Rusya'nın önerisi iki kısımdan oluşmaktadır, birinci kısım İran ile ortaklaşa nükleer yakıt zenginleştirme faaliyetlerinin yürütülmesi; ikinci kısım bu faaliyetlerin Rusya'da yapılması" demiştir. İran Milli Savunma Yüksek Şurası Başkanı Ali Larijani "İran nükleer tesislerinde kullanacağı uranyumun bir kısmını dışardan alabilir fakat bizim kendi ülkemizde de uranyum zenginleştirme hakkımız var" derken, Tahran’ın nükleer tesislerinde kullanacağı uranyumu kendi topraklarında zenginleştirmekte ısrarlı olduğunu göstermiştir. 2 Ocak 2006’da İran Hükümet Sözcüsü Gulam Hüseyin Elham’ın, "Hükümet, uranyum zenginleştirme işlemini ülke topraklarında yapmaktan yanadır ve Rusya’nın teklifi de bu bağlamda değerlendirilecektir" açıklaması, Rusya’nın teklifine karşı İran’ın tutumunu yansıtan yaklaşımı sergilemiştir. 3 Ocak 2005’de Asefi haftalık değerlendirmede "Uranyum zenginleştirme işleminin sadece Rusya topraklarında yapılmasının İran tarafından kabul edilemez olduğunu" açıklamıştır. Bu açıklamada İran’ın, Rusya teklifinin ikinci kısmı üzerinde yani uranyum zenginleştirme işleminin İran topraklarında Rusya ve İran tarafından ortaklaşa yapılması konusunda Rusya ile anlaşabileceğinin göstergesi olmuştur. Bu tür bir anlaşmadan İran’ın nükleer çalışmaları ile ilgili tartışmalara de facto taraf olan ABD ve Avrupa’nın memnun olacağı söylenemez. ABD ve Avrupa temelde uranyum zenginleştirme işleminin İran’da gerçekleştirilmesine karşı çıkmaktadır. Rusya 2005’in Aralık ayında yazılı olarak gönderdiği teklifi 7 Ocak 2006’da Rusya Dış İşleri Bakanı Yardımcısı Sergey Kisliak ve Milli Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı’ndan oluşan heyetin Tahran ziyaretinde İran’a bildirmiştir. 10 Ocak 2006’da Rusya Mili Güvenlik Konseyi İran’ın, Rusya topraklarında ortak uranyum zenginleştirme teklifini reddettiğini bildirmiştir. Bunun üzerine Avrupa üçlüsü İran’ın Nükleer Dosyası’nın BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilmesi kararını almış ABD, Avrupa, Çin ve Rusya arasında 16 Ocak 2006’da Londra’da İran’ın nükleer çalışmalarının BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilmesi ile ilgili toplantı yapılmıştır. Toplantıda ABD ve Avrupa üçlüsü, İran’ın Nükleer Dosyası’nın BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilmesi için Rusya ve Çin’in desteğini almayı hedeflemiştir. Toplantı sonrasında Çin, İran’ın nükleer çalışmaları konusunda yaşanan krizin diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini açıklarken, Rusya’nın ABD ve Avrupa çizgisine daha yakın açıklamalar yapması dikkat çekici olmuştur. Avrupa üçlüsünün UAEA’yı 23 Şubat 2006’da İran’ın Nükleer Dosyası’nın görüşülmesi için acil toplantıya çağırması üzerine İran’ın Rusya Büyükelçisi Gulam Rıza Ensari Rusya ve İran’ın birlikte çalışmak için bir yol bulacağını ve Putin’in teklifinin İran için geçerliliğinin sürdüğünü C S Rusya’nın İran için ürettiği 317 ton ağırlığındaki reaktör gövdesi TRATEJİ 19 belirtmiştir. Diğer yandan İran, Nükleer Dosyası’nın BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilmesi durumunda ise, NPT Anlaşması’ndan çekileceğini, UAEA denetçilerinin İran’dan çıkarılacağını ve UAEA ile işbirliğine son vereceğini açıklarken uranyum zenginleştirme hakkından taviz vermeyeceğini göstermiştir. TAHRAN İÇİN ÖNEMİ İran, uranyum zenginleştirme işleminin kendi topraklarında gerçekleştirilmesinin bağımsız bir devlet olmanın temeli olarak görmektedir. Diğer taraftan ise İran bu konuda Batı’ya geçmişten gelen bir güvensizlik duymaktadır. Larijani bu konuya şöyle bir açıklama yapıyor, "İslam Devrimi sonrası Fransa’nın Eurodif ve Almanya’nın Siemens şirketleri nükleer çalışmalar konusunda İran’la imzaladıkları anlaşmalara uymadılar. Bu durum bizlere Batı’nın nükleer oyunda her an kuralları bozabileceğini gösteriyor. Dolayısıyla bizler İran olarak kendi işlerimizi kendi topraklarımızda yapmak zorundayız." Batı’ya karşı duyulan bu güvensizliğin Rusya‘ya karşı da duyulduğu söylenebilir. İran Milli Savunma Yüksek Şurası Başkanı’nın uluslararası ilişkiler sorumlusu Javad Vaeidi Rusya’nın İran’a uranyum zenginleştirme ile ilgili teklifini değerlendirirken "Prensip olarak dış ilişkilerimizde güvenebileceğimiz bir ülkenin olduğunu söyleyemeyiz ve milli güvenliğimizi, çıkarlarımızı korumak için tedbirli olmalıyız" ifadelerini kullanmıştır. Bu açıklama, İranRusya nükleer işbirliğine Tahran’ın bakışını ortaya koymaktadır. Diğer yandan Tahran, ABD ve Avrupa’nın da desteklediği bu teklifin kabul edilmesi durumunda İran’a yönelik baskıların ortadan kalkmayacağı aksine sonu bitmeyen isteklerin devam edeceği düşüncesindedir. Avrupa ve Rusya’nın ABD çizgisine kayması İran’ı bu sorunun çözümünde farklı arayışlara itmektedir. İran Yüksek Savunma Şurası Başkanı Ali Larijani’nin, 15 Ocak 2005’de UAEA Başkanı El Baradey’i gizlice ziyaret etmesi Tahran’ın Nükleer görüşmelerde sıkıştığının ve UAEA’nın bu görüşmelere katılımını sağlamasını istediğinin göstergesi olmuştur. Burada İran’ın zamana oynadığı ve bu sürede olası ambargo veya askeri müdahale olasılığına karşı ya silahlı kuvvetlerini ya da ekonomik ve siyasi ilişkilerini geliştirmeyi hedeflediği söylenebilir. İran ve Rusya, nükleer işbirliği içerisinde olsa da ortada ciddi sıkıntıların olduğu ve tarafların nükleer işbirliğini kendi çıkarları çerçevesinde sürdürmeyi hedeflediği son dönemlerde gözden kaçmamaktadır. İran, Rusya ile kendi açısından sonucu belli olan görüşmeleri sürdürerek zaman kazanmaya çalışmaktadır. Kısaca İran bölgesel ve küresel gücünü artıracak nükleer çalışmalarının en önemli bölümünü oluşturan uranyum zenginleştirme işleminin dışa bağımlı olmasının İran’ın ulusal çıkarlarına zarar vereceğine inanmaktadır. Bu çalışmalar sadece uranyum zenginleştirme konusunda değil aynı zamanda nükleer uzmanlar konusunda da devam etmektedir. Rusya’nın teklifinin İran tarafından kabul edilmemesi İran’ın nükleer silah yapma niyetinde olduğu konusunda şüpheleri daha da artırmıştır. Rusya’nın da AB gibi İran’ın nükleer silaha sahip olabilecek derecede uranyum zenginleştirmesini istemediği ortadadır. Bu İran’la geçici müttefik olan Rusya’nın bölgedeki çıkarlarına zıt bir gelişme olurdu. Rusya, İran’a uranyum zenginleştirme ile ilgili yeni bir teklif yaparken hem İran üzerindeki ABD ve AB baskılarının azaltılmasını hem de bu teklifin kabul edilmesi ile İran’ın nükleer çalışmalarında kendi etkinliğini arttırmayı hedeflemektedir. İran, uranyum zenginleştirme işleminin Rusya topraklarında yapılması teklifini kabul ederse Moskova’nın İran’ın nükleer çalışmaları üzerindeki etkinliği artacaktır. İran’ın bu teklifi reddetmesi sonrasında Rusya’nın ABDAvrupa çizgisine yaklaşmasının amacı ise Tahran’ı Rusya’nın teklifini kabul etmeye zorlamaktır. Bundan başka Rusya’nın İran’a baskı yapabileceği çeşitli araçları vardır. Örneğin, İran’ın askeri gücünün büyük bir bölümünü oluşturan silahlar Rus yapımı silahlardır. Rusya, İran’ın Nükleer Dosyası’nın BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilmesine kesinlikle karşı çıkarak İran’la olan ticari, askeri ve siyasi ilişkilerindeki çıkarlarını korumayı hedeflemektedir. Rusya İran’ın nükleer sorununu kendi çıkarları bağlamında çözmeye çalışmaktadır. İran’ın Nükleer Dosyası’nın BM Güvenlik Konseyi’ne gönderilmesi durumunda İran’dan sonra bu durumdan en fazla etkilenecek ülke Rusya olacaktır. ABD ise Rusya ve Çin’in desteğini almadan İran’ın Nükleer Dosyası’nı BM Güvenlik Konseyi’ne göndermek istememektedir. Çünkü BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinden ikisi olan Rusya ve Çin’in desteği olmadan konseyden İran’a yönelik ambargo kararı çıkamaz. ABD ve Avrupa’nın İran’ın Nükleer Dosyası’nı Güvenlik Konseyi’ne götürdüğünde ambargo kararının çıkaramaması durumunda ABD’nin İran politikaları darbe alabilir. Bu durumda ise uluslararası ve bölgesel bağlamda İran’ın konumu kuvvetlenebilir.