26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

22 A C S T TRATEJİ BD ve AB’yi dengeleyebilecek Avrasya seçeneği… Orta Asya’da TürkRus işbirliğinin koşulları Anar SOMUNCUOĞLU TUSAM RusyaUkrayna Araştırmaları Masası [email protected] Avrasya dengesi em Ortadoğu, hem Kafkasya, hem de Orta Asya’daki gelişmeleri etkileyecek potansiyele sahip olan Türkiye ile ilgili olarak, ABD ve AB’nin, aralarında önemli anlaşmazlıklar bulunsa da, aynı yönde hareket ettikleri fark edilmektedir. ABD ve AB’nin açık tehditlerine rağmen, asıl tehlikeler içeriden gelmektedir. Bu iç tehlikelerin başlıcası siyasi irade eksikliğidir. Dışarıdan yönelen tehdit ise, sadece ülkenin dış güvenliğini değil, iç güvenliğini de yakından ilgilendirmektedir. Bugün Türkiye’nin, hem dış güvenliğini, hem iç güvenliğini sağlamak açısından, ABD ve AB’yi dengeleyebilecek Avrasya güçleriyle işbirliğine ihtiyacı bulunmaktadır. ABD’ye karşı Avrasya ittifak arayışlarının yeni yeni başladığı bu dönemde, Avrasya seçeneği yeni bir kutba bağlanma anlamına değil, dış politikada Batıya olan bağımlılıktan kurtulma, denge politikası izleme anlamına gelmektedir. H ürkiye, AB ve ABD ile olan ilişkilerine alternatif üretmekte pek başarılı olamıyor. Avrasya güçleriyle işbirliği olanakları bu açıdan alternatif oluşturabilir ama bunun da koşulları bulunuyor. Türkiye’nin Rusya ile Kafkaslar ve Orta Asya’da birlikteliği düşünmesi durumunda kendi çıkarlarını ve bölge açısından önemli noktaları belirlemesi gerekiyor. Olası işbirliğinde bölgenin Rusya’nın etki alanına daha çok girmesi yerine ülkelerin devlet inşası ve bağımsızlıklarının güçlendirilmesi sağlanmalı. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından Türkiye’nin önüne açtığı yeni imkanlar yanlış olarak değerlendirilmiş, Kafkasya ve Orta Asya’daki çıkarları tartışılmadan, Türkiye, ABD’nin teşvikiyle ve çoğunlukla ABD’yi temsilen bölgede etkinlik kurmaya çalışmıştır. Halbuki yeni durum Türkiye’nin Batı değerlerinin taşıyıcısı ve sözde “model” ülke, “örnek” ülke olma imkanının dışında, kendi çıkarları için bölgeyle bağlarını arttırma, aynı zamanda da yeni Rusya ile işbirliği kurma imkanını da sunmuştur. ABD’nin pompalamasıyla başlayan Türkiye’nin Türk Dünyası serüveni amaçsızlık ve plansızlık nedeniyle başarısızlığa mahkumdu. Türk Dünyası açısından bakıldığında ise, bağımsızlıklarından bu yana Türk Cumhuriyetleri’nin bölge güçlerini dengelemek için ABD ile işbirliği yaptıkları gözüküyor. Ancak ABD’nin bölge ülkelerini ekonomik, askeri ve ideolojik olarak etkileme gücü o kadar artmıştır ki, son biriki yıl içerisinde bu sefer ABD’nin etkisini dengelemek için eski metropolya Rusya’ya tekrar ihtiyaç duyulmuştur. Eski Sovyet ülkelerinin bu dönemdeki dış politika tercihleri genel olarak irdelendiğinde, millet ve devlet inşalarına fayda getirecek veya bu aşamada daha az zarar getirebilecek seçenekleri tercih ettiklerini görüyoruz. Orta Asya devletlerinin son dönemde Rusya’ya yanaşmaları, otoriter ve yarı otoriter rejimlerini korumak adına yapıldıysa da, bu gelişmenin esas mantığı, genç devletlerin devlet inşalarına zarar verebilecek istikrarsızlıktan korunma çabasıdır. Bu dönemde Rusya, eski Sovyet ülkelerinin rejim biçimini etkileme ve değiştirme gücüne sahip değildir ve öyle bir niyeti de bulunmamaktadır. Avrasya coğrafyasındaki bu tablo, Türkiye açısından yeni bir açılım imkanı sağlamaktadır. Uzun vadede Rus ya ve Türkiye’nin Orta Asya ve Kafkasya’daki çıkarları çakıştığı halde, Avrasya üzerindeki ABD hegemonyası tehdidi, çıkar uyuşmasını beraberinde getirmiştir. Bugünkü dönemde Türkiye ve Rusya, başta Ortadoğu ve Orta Asya olmak üzere ABD’nin Avrasya coğrafyasında yarattığı istikrarsızlıktan memnun değildir. Bu durumu değiştirmek için Avrasya güçlerinin ittifak yapma gerekliliği ortadayken, Rusya, araç olarak Şangay İşbirliği Örgütü’nü (ŞİÖ) kullanmaya çalışmaktadır. Bu sene Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan’ın bulunduğu ŞİÖ’ye Hindistan, İran ve Pakistan gözlemci olarak katılmıştır. Avrasya’daki rekabet içerisindeki konumu tam olarak belli olmayan ve ABD’nin müttefik olarak kazanmak istediği Hindistan’ın bile bu örgütte yer almıştır. Buna karşılık Batı’nın bariz bir tehdidi ile karşı karşıya olan Türkiye’nin ŞİÖ gözlemci statüsünden bile kaçınması düşündürücüdür. Halbuki söz konusu güçlerle birlikte Türkiye’nin de ŞİÖ’de gözlemci olarak yer alması, dış politikada denge arayışları içerisinde olan Türkiye için önemli bir adımı olabilirdi. Önceliklerin belirlenmesi sırlardır kendisini Avrupa ve Asya topraklarına hükmeden Avrupalı bir güç olarak gören Rusya, Sovyet döneminde Batı’ya meydan okumasından dolayı bencil Batı medeniyetinin bir alternatifi olarak gö A ? Rusya’dan gelecek mallara karşı Fransa’nın gümrük duvarları... Financial Times 2 Kasım Moskova Havayolu Merkezi Otorite Asya’da büyük yarış. (The Economist 12 Kasım)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear