Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 A C S tacaktır. Belgrad’ın görüşüne göre, Kosova’nın askerden arındırılmış bölge haline getirilmesi ve Sırbistan’ın sınır, gümrük, maliye ve para politikaları üzerinde kontrolünü elinde tutması gerekiyor. Dahası ülke, Kosova ve Sırbistan’ın aynı savunma bakanı, dışişleri bakanı ve BM’de aynı sandalyeyi paylaşmaları anlamına gelen savunma ve dışişleri politikalarının merkezileştirilmesini de istiyor.[1] Bu önerinin Arnavutları tatmin etmesini beklemek büyük bir hayalcilik olacaktır. Üstelik bu öneri gerçekçi olmaktan uzak görünmektedir. Zira 1999 yılından beri Sırbistan’ın bölgede hiçbir gücü yokken süreç sonucunda bölgeye yeniden egemen olmayı planlaması sadece pazarlık payını geniş tutma stratejisi olarak değerlendirilebilir. AB ve ABD, Sırbistan’ın bu tezini büyük olasılıkla desteklemeyeceklerdir. Bu nedenle bazı Sırp yöneticileri resmi tezin dışına çıkarak farklı bir öneri getirmektedirler. Durumun aleyhlerinde geliştiğini gören bu çevreler, Kosova’dan koparabildiği kadarına razı olmaya hazır gibi görünüyorlar. Sırpların yoğun olarak yaşadığı Sırbistan’a yakın bölgelerin Sırbistan’a bırakılarak Kosova’nın “iki etnik unsur arasında bölünmesi” fikri, her iki tarafın milliyetçi kesimleri tarafından yoğun bir tepkiyle karşılanmıştır. Arnavut Tezi: rnavutların ortaya koyduğu tez ise “Bağımsız Kosova” seçeneğidir. Kosova Başbakanı Bayram Kosumi’nin siyasi danışmanı Raif Gaşi’nin açıklaması Arnavut tezini net bir şekilde ortaya koymaktadır: “Hem bağımsızlık hem de egemenlik elde edeceğiz. Kararı Kosova halkı verecektir. Kosova halkının yüzde 90’ının bağımsızlık istediğini bütün dünya biliyor. TRATEJİ B, ABD, Rusya, Arnavutlar ve Sırpların farklı yaklaşımları bulunuyor Kosova’nın geleceği üzerine Yrd. Doç. Dr. Bilgin ÇELİK DÜ. FenEd. Fakültesi ihai statü müzakerelerine başlanması konusunda BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın yaptığı açıklamaya rağmen Kosova Sorunu’nun geleceği belirsizliğini korumaya devam ediyor. BM’nin UNMİK aracılığı ile bölgede sağlamaya çalıştığı istikrar ve altyapının güçlendirilmesi çabasının nasıl sonuçlanacağı merak konusu. Kosova Sorunu öyle çetrefilli özelliklere sahip ki BM’nin, uluslararası desteğe sahip olmaksızın bu sorunun üstesinden gelmesi olanaklı değil. Buna karşılık büyük devletlerin Balkanlardaki çıkarlarının örtüşmemesi, Kosova gibi hassas dengeleri bir anda değiştirebilecek bir bölgenin statüsünde yapılacak radikal bir değişikliğin yaratacağı sonuçlar konusunda ciddi endişelere yol açmaktadır. Bu riskleri en aza indirmek için Kosova’nın geleceğini belirleyecek nihai statü müzakereleri öncesinde uluslararası toplum, Kosova’nın 1999 öncesindeki statüsüne dönülmemesi, bölünmemesi ve başka bir ülkeyle birleşmemesi konusunda bir uzlaşmaya varmıştı. Kosova için şimdiye kadar birçok farklı çözüm önerisi getirilmişti. osova’nın statüsünün belirlenmesi için müzakerelerin K başlayacak olmasına karşın sorunun kolay çözülmeyeceği kabul ediliyor. Sırbistan, bölgenin ülkesinin parçası olduğunu savunuyor ama tam bağımsızlık dışındaki seçenekleri görüşmeye hazır. Arnavutlar ise bağımsızlık dışında bir formülü kabule pek yanaşmıyor. N hinde Kosova’ya yaptığı ilk resmi ziyaret Arnavutluk’un Kosova konusundaki resmi politikasının önemli bir işareti olarak değerlendirilmişti. İki karşıt tez dikkate alındığında uluslararası toplumun tarafların kabul edebileceği bir çözüm bulabilmesi zor görünmektedir. Ancak gerek Avrupa ve gerekse Amerikalı birçok politikacı ve analiste göre Kosova eninde sonunda bağımsız bir devlet olacaktır. İtalya’nın eski başbakanlarından Giuliano Amato'nun başkanlığında oluşturulan ve bu nedenle “Amato Komisyonu” olarak bilinen Uluslararası Balkan Komisyonu’nun hazırladığı “Avrupa Geleceğinde Balkanlar” isimli raporunda Kosova Sorunu’nun çözümünün ancak bağımsızlıkla gerçekleşebileceği ileri sürülmüştür. Amato’ya göre, “Kosova’nın bağımsız bir devlet olacağını herkesin kabul etmesi gerekir.” Uluslararası Kriz Grubu direktörü Layon’a göre de, “Uluslararası toplum Kosova’nın bağımsızlığına karar vermiştir ve tek sorun bunun ne zaman ilan edileceğidir.” [5] Olası bağımsızlığın bölgeye etkileri osova’nın bağımsızlığından en az Sırbistan kadar endişe duyan ikinci ülke Makedonya’dır. Arnavutluk Cumhurbaşkanının görüşünün aksine Kosova’nın bağımsızlığının bölgede bir domino etkisi yaratacağı ve siyasi coğrafyada büyük değişikliklere yol açacağı yönünde değerlendirmeler yapılmaktadır. Kosova’nın bağımsızlığını kazanması halinde ülkesindeki Arnavutların yoğun olarak yaşadıkları batı bölgesinin Kosova ile birleşmek istemeleri ihtimali Makedonya yönetiminde derin bir kaygı uyandırmaktadır. Makedonya’nın parçalanması Balkanlarda yeni çatışmalara yol açabilecek bir potansiyel tehlike taşımaktadır. İleri aşamada Balkanlardaki tüm Arnavutların bir devlet çatısı altında “Büyük Arnavutluk”u oluşturma ideallerine sahip Arnavut milliyetçilerinin bulunduğu göz önüne alınınca sorunun Balkanların geleceği açısından ne kadar hayati bir önem taşıdığı daha iyi anlaşılacaktır. Üstelik Kosova’yı kaybetmesi halinde Sırbistan’ın Bosna’daki Sırplarla birleşmek için harekete geçmek isteyebileceği ihtimali olayın karmaşıklığını ve “Balkan Gerçeğini” gözler önüne sermektedir. Bir başka görüşe göre yukarıdaki riskleri ortadan kaldırmak için Kosova’ya AB perspektifinin verilme K Çözüm Önerileri Sırp Tezi: ırpların resmi tezi Kosova’nın Sırbistan’ın özerk bir bölgesi olduğu yönündedir. Ancak bu durum dağılmış olan Yugoslavya anayasasındaki bir hüküm olup, bugün için geçerliliğinin olduğunu iddia etmek zorlama bir yorum olarak değerlendirilebilir. Özerkliğin içeriği konusunda Sırp yönetiminde zamanla bir yumuşamanın gerçekleştiğini ifade etmek gerekmektedir. Önceleri Kosova’ya yönelik çözüm önerilerini içişlerine müdahale olarak gören Sırp yönetimi, bölgede hiçbir etkisinin olmadığını, zamanın Arnavutlar lehine işlediğini ve Kosova’nın UNMİK yönetiminde adım adım bağımsızlığa doğru gittiğini görünce Kosova’ya “özerklikten fazla, bağımsızlıktan az” bir statü tanınması tezini savunmaya başlamıştır. Buna göre, Kosova yasama, yürütme, yargı yetkilerine sahip olacak, kendi kurumlarıyla bölgenin iç yönetimine sahip olacak, buna karşılık Sırbistan bölgenin devlet ve ülke egemenliğini elinde tu S A Bu konuda taviz verilmeyecek.”[2] Kosova lideri Rugova Kosova’ya verilecek bağımsızlığın Balkanlarda yeni çatışmalara yol açabileceği yönündeki kaygıları; “Kosova'nın bağımsızlığı tüm bölgenin yatışmasını sağlayacaktır. Başta Kosova'nın kendisi, büyük bir Arnavut nüfusu barındıran Makedonya, Arnavutluk, Karadağ ve Sırbistan böylece istikrara kavuşturur. Kosova'ya bağımsızlık verilmesi dünyanın bu bölgesine istikrarlı bir barış getirir” şeklinde yanıtlamıştı.[3] Arnavutluk Cumhurbaşkanı Alfred Moisiu da Eylül ayında New York’taki BM zirvesinde yaptığı konuşmada eyaletin geleceği hakkındaki şu sözleri Rugova’yı destekler niteliktedir; “Bağımsızlığın en iyi çözüm olacağı sonucuna varmamızın zamanının geldiğine inanıyorum. Bağımsız bir Kosova Balkan bölgesine daha fazla güvenlik ve istikrar getirecektir.”[4] Arnavutluk’un bir önceki başbakanı olan Fatos Nano’nun Mart 2004 tari ?