Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Yok olan doğal kaynaklar Dr.Figen AR Sebze tarımı üzerine değerlendirme Yrd. Doç. Dr. Funda YOLDAŞ * T G ünümüzde tarım, enerji ve çevre kavramlarıyla son derece ilinti olarak düşünülse de son yıllarda can çekişen bir sektör durumuna gel miştir. Biyoyakıtlar enerji tarımının en güzel örnekleri olarak değerlendirilebilecek, hızla tükenen petrol ürünlerine alternatif olan, daha temiz çevre ve iklimlerin korunmasına katkıda bulunan ve can çekişen tarıma yeni bir güç getiren yenilenebilir enerji seçenekleridir. Şeker pancarı başta olmak üzere mısır, buğday, patates, odun gibi şekerli, nişastalı ve selülozik bitkilerden elde edilen biyoetanol, yağlı tohumlu bitkilerden elde edilen biyodizel, ülkemizde sürdürülebilir enerji piyasası oluşumunda önemli paya sahip olabilecek potansiyele sahiptir. Şeker pancarı aynı tarlaya dört yılda bir kez ekilen bir münavebe bitkisidir. Ağırlıkla sulanabilir alanlarda tarımı yapılan şeker pancarının ülkede toplam ekim alanı 32 milyon dekarın üzerindedir. Ülkemizde uygulanan şeker kotası nedeniyle şeker pancarı tarımı 3,5 milyon dekar alanda yapılabilmekte, münavebe alanının arta kalan 4,5 milyon dekar alanında ise biyoetanol üretimine dönük şeker pancarı tarımı yapılarak yılda 3 milyon ton civarında biyoetanol üretimi yapmak mümkündür. Şeker pancarı tarımı ülkemizin öncü sektörlerine hizmet eden, katma değeri yüksek, yaklaşık 1.700.000 çiftçinin uğraştığı, aileleriyle birlikte yaklaşık 10 milyon kişinin ekmek yediği bir sektördür. Şeker pancarı ekildiği tarlada dekara 4 kg. saf fosfat, 15 kg. saf potasyuma eşdeğer besin maddesi sağlamaktadır. Çapa ve hasat dönemlerinde 250.000 kişiye, 100 gün süre ile fabrikalarda 30 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. Yalnızca yerli tarım ürünlerinden üretilen biyoyakıtların ülke ekonomisine katkısı vardır. İthal hammadde ile üretilen biyoyakıtların ülkeye ekonomik olarak bir katkısı olmamakla birlikte ithal edildiği ülkedeki tarımsal faaliyeti desteklemek anlamını da taşımaktadır. Biyoyakıt sektörünün desteklenmesi ile can çekişen tarımda canlılık yaratılacak, ülke ekonomisine büyük katkıda bulunan ve 10 milyon kişinin ekmek kapısı olan şeker pancarı tarımı sürdürülebilir kılınacak, torunlarımıza yaşanabilir çevre ve iklim koşulları bırakılabilecektir. ürkiye nüfusunun yaklaşık % 40’ı tarımla uğraşmaktadır. Ülkemiz toplam tarım alanı 26.6 milyon hektar olup, bunun içerisinde bitkisel üretimde en yüksek performansla çalışılan ve birim alandan en yüksek gelir getiren tarım kollarından birisi olan sebze tarımı 805 bin ha alanda yapılmaktadır. Bu yüksek değerdeki üretimde bazı sorunlar da bulunmaktadır. Önemli olan sorunları çözerek alternatif ürün ve olanaklar sunabilmektir. Son yıllarda üreticiler özellikle tarla bitkileri ürünlerinin üretimi ve pazarlaması konusundaki sıkıntılardan dolayı, alternatif ürünlere özellikle de sebze üretimine bir eğilim göstermişlerdir.Ülkemiz bu denli önemli avantaja sahip olduğu halde sebze üretiminde hakkettiği yeri bulamamıştır. Ancak üretim ve pazarlama aşamasındaki sorunların çözümü ile dış rekabet artacaktır. Sebze üretiminde karşılaşılan sorunlara ilişkin çözüm önerileri aşağıda ana başlıklar altında sunulmuştur. İşletme büyüklüğü; ? ülkemiz tarımına hakim olan küçük işletme yapısından kaynakla nan sorunların giderilmesi gerekmekte ve işletme büyüklükleri artırılarak modernleştirilmelidir. Girdiler; ? özellikle dış pazarların aradığı ürünlerin üretimi teşvik edilmeli, ? zirai ilaç, hormon ve yaprak gübrelerinin bilinçsiz ve kontrolsüz kullanımı önlenmeli ? organik tarım teşvik edilmelidir, ? dış rekabet yapabilmemiz için üretim maliyeti düşürülmeli,? damla sulama sistemi kullanımı yaygınlaştırılmalıdır, ? ekim alanlarında münavebe yapılmalıdır, İstatistikler; ?çiftçi ve arazi kayıt sistemiyle tarım istatistikleri güncellenmelidir. Pazarlama; ? üretimde ve ürünlerde standardizasyonun sağlanmalıdır, ? ürünün hasadından başlayarak tüketiciye kadar uzanan aşamalarında kayıpların en aza indirgenmesi ve kalitesinin korunması gereklidir, ? dış pazarın isteğine uygun ürünler üretilmeli, ? paketleme evleri yaygınlaştırılmalıdır, ? tüm sebzelerin hal kayıtlarına girişi sağlanmalı,? pazarlama sisteminin sağlıklı çalışması bakımından çiftçi örgütlenmesi sağlanmalıdır, ? ticaret kapsamındaki ürünler kalite açısından kontrol edilmelidir, ? uygun bölgelerde dikim zamanlarını ayarlayarak üretim sezonu uzatılmalı, taze ve işlenmiş üründe dış satımlar zorlanmalıdır, ? pazarlama koşulları iyileştirilmelidir. Mekanizasyon; ? sebze tarımında mekanizasyonun etkinliği arttırılmalıdır. Eğitim; ? sözleşmeli tarım sistemi yaygınlaştırılmalı, ? çiftçi eğitimine ağırlık verilmelidir, ? yeni üretim teknikleri yaygınlaştırılmalı, ? örtü altı yetiştiriciliği ve seracılığın sağladığı erkencilik ve pazara yakınlık avantajı kullanılmalı, ? yeni alternatif ürünler yetiştirilmeli mesleki eğitim becerileri artırılmalıdır. Türkiye’de şeker sektörünün sorunları Turgut AĞIRNASLIGİL T ürk tarımının Ortak Tarım Politikası’na uyumunun, Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde üzerinde en çok durulacak, tartışılacak ve en fazla zaman alacak konu olduğu ilgili tüm kesimlerce bilinmektedir. Bu nedenle tarım sektörünün, ülke ekonomisi ve istihdamındaki yeri ve önemi düşünülerek yapılacak uyum çalışmalarının, planlı ve ciddi yapısal reformlarla birlikte hayata geçirilmesi son derece önemlidir. Ülke olarak AB’ne uyum sağlama ve rekabet zorunluluğu çok önceden bilinmesine rağmen, gelinen noktada olması gerekenin gerisinde olduğu da bir gerçektir. Türkiye’nin tam üye adayı olarak ortak tarım politikalarına uyum sağlamak konusunda göstermekte olduğu tüm gayretlere rağmen yapısal olarak ciddi eksiklikleri vardır. Bu süreçte tarımımız için en büyük handikap olan üretici örgütlenmesi, verimlilik ve rekabet gücünü artırıcı politikalara ağırlık verilmelidir. Ülkemiz tarım sektöründe durum kısaca bu iken, tarımsal sanayimizin öncüsü ve en önemli kolu olan şeker sektöründe fotoğraf nasıl görünmektedir? Bu sorunun cevabı, tarımımızın geldiği bugünkü noktayı daha iyi analiz etmek suretiyle tarımımızda bir yol haritasının belirlenmesi açısından oldukça önemlidir. Pancar şekeri üreten ülkeler arasında AB ve ABD’den sonra dünyada 3’üncü, pancar ve kamış şekeri üreten tüm şeker üreticisi ülkeler arasında ise 13’üncü sırada yer alan Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafi ve stratejik konum göz önüne alındığında; doğrudan tarımsal üretimin ve işlenmiş tarımsal ürünlerinin dünya pazarlarına ulaştırılması ile ilgili önemli avantajlara sahiptir. Bu nedenledir ki şeker sanayi, Türkiye için hem sektörel, hem de sosyopolitik açıdan son derece büyük önem taşımaktadır Şekere yıllık ortalama ABD’de 1,8 milyar Dolar, AB’de 1,5 Milyar Euro destek verilmekte iken, Türkiye’de şekere destek verilmemektedir. Bu çalışmada, şeker sektörünün dünya ve ülkemiz için hem tarımsal hem de sosyoekonomik açıdan ne anlam ifade ettiğini ortaya koyarak, son yıllarda şeker pancarı ekim alanlarının daralmasının olumsuz etkileri, kayıtdışı tüketilen şeker, nişasta bazlı şekerler, kimyasal tatlandırıcı kullanımındaki artış ve kamu şeker fabrikalarının özelleştirilmesi gibi sektörün belli başlı sorunlarına değinilerek, çözüm yolları ile ilgili görüşlere yer verilecektir. * PANKOBİRLİK APK Müdür Yrd. 21. SAYFA