29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

? denizdir. Ama un utmayalım ki okyanuslar, bir el haritasında avuç içi kadardır. Demek istiyorum ki, meseleye ‘makro’ bakılırsa çok geniş kapsamlı olan müzik kültürü, avucumuzun içine sığabilir. Kitabımda işte bunu denedim: Müzik kültürünü Türkiye’nin gözüyle değerlendirerek avucumuzun içine almak istedim” diyor Ahmet Say. Sivas’tan Ankara’ya/ Orhan Çekiç/ Cumhuriyet Kitapları/ 310 s. Erzurum ve Sivas yaparak ulusal direnişi örgütlemek için ulustan yetki alan Mustafa Kemal, bir avuç ülküdaşıyla birlikte yollara düşmüştü. Sivas’tan 18 Aralık 1919’da yola çıktılar, kışın tam ortasında, üstü açık üç araba ile dağları aşarak, Ankara’ya ulaşmaya çalıştılar. Sonunda hedeflerine vardılar. Mustafa Kemal önce TBMM’yi, sonra da ordularını kurdu. Bu ordu, Afyon Ovasını sel gibi aşıp, süngüsünün ucunda Yunan, Ege sularında durdu. Vatan kurtulmuştu. Hem de kimlere rağmen, hem de nelere rağmen!.. “Sivas’tan Ankara’ya”, bu olayların izini sürüyor. Ayı/ Robert E. Bieder/ Çeviren: Zülal Kılıç/ Kitap Yayınevi/ 176 s. Ayılar ve insanlar tarih içinde birlikte ilerlediler... Güney Fransa ve İspanya'daki mağaralarda ayılar, insanlarla birlikteydiler. Eski Yunan'da ayıların kutsal bir konumları vardı; ama Roma'da eğlence ve spor amacıyla kullanılıyorlar, hipodromlarda aslanlar, boğalar, hatta insanlarla karşı karşıya getiriliyorlardı. FinUygur halkları için ayı, yarıinsandı. Ayı üstüne edilen yemin, en güçlü ve bağlayıcı yemindi. Sibirya'nın Ostyak kabileleri, ayının öldürülmesinin suçunu başkasına atmaya çalışırlardı. Vikinglere göre ayının ruhu öylesine güçlüydü ki savaşta ayı postu sallamak ölümden korurdu. İngiltere'de 10. ve 11. yüzyıllarda soylu aileler, soylarının kökeninde ayılar olduğuna inanırlardı. Kimi Amerikan yerlileri ise, insan ve aynın 'bir' olduğuna inanırlar. Tarımsal faaliyetler Avrupa'da güçlenip, kuzeye yayıldıkça, ayıların yaşam alanı olan ormanlar tahrip edildi. Simgesel güçleri azaldı. Kilise'nin artan etkinliği de tinsel ünlerini yıprattı. 18. yüzyıl resimlerinde köpeklerin ve ata binmiş, mızraklı avcıların saldırısına uğramış ayılar görülmektedir. 19. yüzyıla gelindiğinde yaban ayıları Avrupa'nın büyük bölümünden tümüyle kaybolmuşlardı. 19. yüzyıl Japon resimlerinde ise ayılara kılıçla saldıran savaşçılar resmedilmiştir. Çağdaş uygarlığın ayılar ve onların yaşam alanları üzerindeki etkisi ciddi bir kaygı konusudur. Bu kitapta ayılar üzerine kapsamlı bir inceleme yer alıyor. Cahide Sonku Peçete Kağıdındaki Anılar/ Agâh Özgüç/ PMP Basım Yayın/ 84 s. “Cahide Sonku, gerçekte geçmişe dönmek istemiyordu. Sürekli bir kaçışın içindeydi. Her ne kadar zaman zaman boşalmak ihtiyacını duyuyorsa da anıların onu rahatsız ettiğinin farkındaydım. İşte böyle bir kaçışın içinde ve de yalnız olduğu için hep içiyordu. Cahide Sonku belli bir süre eski günleri anlatır, sonra da birden gözleri uzak, bilinmeyen bir noktada hareketsiz kalırken susar: ‘Yoruldum artık, yarın akşam devam ederiz...’ derdi.” Kitapta, Agâh Özgüç’ün Cahide Sonku’yla anıları yer alıyor. Edebiyat Yazıları/ Arif Damar/ Hayal Yayınları/ 270 s. “Her gün yenilenmek, yeni kalmak, eski bağnaz, harcıâlem, alışılmış olmamak ne güzel. Kim istemez ki bunu? Kim bunun için gecesini gündüzüne katmaz, uyku durak dinlemede uğraşmaz, yazmaz, çizmez, öfkelenmez, didinmez? Bir kenara atılmak, boş verilmek, gülünüp geçilmek kadar acı ne var? İnsanlarda ölüm korkusundan daha acı olan, uykularını kaçırtan, tedirgin eden bir işe yaramamak korkusu değil midir?” Bu kitapta Arif Damar’ın çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanan denemeleri yer alıyor.? CUMHURİYET KİTAP SAYI 920 SAYFA 45
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear