24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

O K U R L A R A Meliha Akay, Bolu Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu’na devam etti. Çalışmalarının bir kısmını Varlık, Yaşasın Edebiyat, Mum, İnsancıl gibi dergilerde yayımladı. Şimdilerde bir otelde işletme sorumlusu olarak çalışıyor. Meliha Akay’ın yalnız, bazen ürkek ve naif kahramanları kitabın sayfalarında tesadüflerin, hayallerin ve hayal kırıklıklarının evreninde dolaşıyor ve okuru kendi kırılganlıklarını sorgulamaya çağırıyor. Annelerinin sıcaklığıyla iyileşen tayların öyküsüyle gözleriniz dolarken, bir başka öyküde yabancı bir ülkede yaşanabilecek iletişimsizliğe gülüyorsunuz. Meliha Akay üçüncü öykü kitabı “Ya Kaybolursan...”da içinizdeki sizi uyarıyor, yaşamın her zaman yüksek sesle anlatıldığı gibi olmadığını da gösteriyor. Meliha Akay’la Erdem Öztop konuştu. Banu Avar’ı televizyona hazırladığı “Sınırlar Arasında” adlı programdan hatırlıyorsunuz. Şimdi bu görsel programlar yazıya dönüştü. Banu Avar, Doğan Kitap tarafından yayımlanan “Sınırlar Arasında”da bizi ilginç ülkelerde dolaştırıyor. Avar’la kitabını konuştuk. Selim İleri, “İstanbul Hatıralar Kolonyası”nda edebiyatın içinde bir gezintiye çıkarıyor bizi. Edebiyatımızın önemli adları birer birer geçiyor gözlerimizin önünden. İleri ile bu kitabını konuştuk. Bol kitaplı günler... TURHAN GÜNAY eposta: cumkitap@cumhuriyet.com.tr turhangunay@cumhuriyet.com.tr e zaman raftaki yerinden çekip elime alsam Seferis’in günlüğünü, Ramazan’ın ölümünü anlattığı sayfalara dönerim. 14 ve 16 Ekim 1949 günleri, Ankara’daki sefârette kendisini yapayalnız hissettiği dönemde "tek dostu" saydığı kedisinin onurlu ölümünü, bir Sofokles tragedyasına yaraşır bir üslupla kâğıda düşmüştür. Belli ki kimse farkında değildi şairin, o yıllarda Türkiye’de nasıl olsundu, kendi ülkesinde bile şiirleri onu bir başına bırakmaya yetmişti. Geçen yıl, yazın son dönemlerinde bir gündü, akşamüstü saatlerinde eve döndüğümde, taraçanın kepenklerini kaldırdım ve donakaldım: Karnını burnuna dek bembeyaz bir yolun katettiği olağanüstü güzellikte bir tekir, Mısırlı ataları gibi oturmuş, bakıyordu. Ürkütürüm korkusuyla usul usul yanaştım kapıya, kanadı ağır hareketlerle açtım, ağır hareketlerle çıktım dışarı, onu görmemiş, daha doğrusu onu görmüş ama bunda herhangi bir tuhaflık görmemiş gibi iskemlelerden birine oturdum, kısa bir süre sonra kalktı yerinden, çevremde bir çember çizerek dolaştı, yumuşak sesime karşılık verdi ve gelip bacaklarıma sürtündü, herhangi bir yabancılık duygusu hissetmeksizin büyük saksıların arasında dolaşmaya koyuldu. Kapıyı açık bırakarak Tülin’e telefon ettim; arkadaşının evinden dönmesi uzun sürmedi üstelik yanında, bu beklenmedik konuk için kap ve yiyecek de getirmişti. Şaşılası iki şeyden birincisi fizik düzlemdeydi: Beşinci kattaki bir taraçada, her halinden "ev kedisi" olduğu anlaşılan bu patavatsızın işi neydi? (İki hafta sonra, üç dam ötedeki bir çatı katından geldiğini anlayacaktık). İkincisi, metafizik düzlemin kapsamına giriyordu: Yaklaşık iki yıldır, gitgide artan bir yoğunlukla, eve kedi ya da köpek alma isteği kabarmıştı Tülin’in öyle ki, konunun açılmadığı gün olmuyordu handiyse. "Misafir" adını önerdim, Tülin "Sıdıka"yı yeğledi: O günden başlayarak, Sıdıka, bir tür "parttime lover" olarak hayatımıza girdi, havanın yağışlı olmadığı günlerde, öğle yemeği sonrası taraçada görünür, akşama dek orada oynaşır oldu, arada, tabii, evin her köşesiyle tanışmayı savsaklamadı. "Olay"dan Şavkar Altınel’e, İngiltere’den gelişlerinden birinde taraçada otururken mi söz ettim, yoksa bir telefon konuşmamızda mı, anımsayamıyorum şimdi. Artık şiir yazmak istemediğini Şavkar bana söylediğinde, yumuşakça diklendiydim kararına. Benim kuşağımın en iyi şairleri arasında görüyorum onu; bencilce de sayılsa, böylesi bir niyete karşı çıkmamam beklenemezdi. Bir yıl kadar sonraydı, "Kedi" şiiri Sözcükler dergisinin ilk sayısında yayımlandı. “ Bizim eve bir kedi dadandı,” diyor, “Kaybolup kaybolup ortaya çıkıyor gene. Şiir de öyle olsun senin için: İlişkini kesme; açık bir kapı bırak, Dönüp gelsin arada bir…” dizeleriyle başlayan o ince, sızlatıcı şiirden geçtiğini bilmiyor Sıdıka. Peki Şav N Enis BATUR Pervasız Pertavsız Öteki Kedi kar, bir tür kedi olduğunun farkında mı? Bir seferinde pençesini çıkardıydı bana, yaralandım; haklılığını daha yaralayıcı biçimde yüzüme vurmadığı, örneğin susarak tırmalamadığı için belki de, sonradan kopmadık, onardık örselenen bağı; yanlışlarımızı denkleştirdik bir biçimde. Yayıncısı olduğum dönemde pek aramazdı beni, profesyonel ilişki sona erdiğinde daha sık, gönülden görüşür olduk, bunu da sevdim. Pekâlâ kedidir işte. Herkes beni sert sanır uzaktan, Şavkar’ı tanımayanlar da şiirine bakıp onu yumuşak sanıyor olabilirler. Hiç de öyle değil bana kalırsa: Sert yanlarıma karşın yumuşak biri olduğumu, Şavkar’ın enikonu sert durduğunu söyleyebilirim içine çok açılamadığım için. Şiirle ilişkisinde de sert. İş inceldikçe sağırlık, körlük, dilsizlik artıyor oysa. Buna alıştım bir ölçüde, yılların ortasından geçerken. Toplumları, toplulukları gitgide artan bir şiddetle bozdular. Daha da bozacaklar. Nasıl istesinler şiiri? Neden? Yerini doldurdular, daralttılar bir kere. Hem de ne uğruna, nelerle. Kendi yakamızda işi inceltmeyi sürdürürken, yalnız kalmayı kabullenmiş olduk. Bir umduğumuz mu vardı? Kendi payıma, hâlâ, daha iyi bir çağın umudunu taşıyorum. Benimkisi ola ki köpeklik. Kadim Yunan’dan atalarımı biraz tanıyorum. Kedi olsaydım… Sıdıka gelip gidiyor bir yıldır. Sahibi onu hangi hecelerle çağırıyordur bilmiyoruz; Eliot’ın dediği gibi, nasıl olsa o kendi, asıl adının âşinasıdır. Şavkar Altınel’in "Kedi"si, düşünde dolaşan anlaşılması olanaksız siluet, içimizi dolduran hayaletlerin en güzellerinden biri. ? Haftanın Kitabı: Gönül Dağında Bir Garip Neşet Ertaş Kitabı/ Söyleşi: Haşim Akman/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 308 s. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk? Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yayın Yönetmeni: Turhan Günay ? Sorumlu Müdür: Güray Öz ? Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı ? Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. ?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişliİstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 ? Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna İstanbul Tel:0 (212 454 30 00 ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden / Reklam Müdürü: Eylem Çevik? Tel: 0 (212) 251 98 74 75 0 (212) 343 72 74 ?Yerel süreli yayın ? Cumhuriyet Gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 857 SAYFA 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear