Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Engin Turgut'tan iki kitap: 'Mahcup' ve 'Hiçbir Zamana Sığmayan' Şiirin parıldayan gözleri Şair Engin Turgut uzun bir aradan sonra iki kitapla geldi okurların karşısına, şiirlerini bir araya getiren 'Mahcup' ve denemelerini toparlayan 'Hiçbir Zamana Sığmayan'. Turgut'un şiirleri üzerine iki yazı sunuyoruz. ? İsmail Cem DOĞRU ONU ENGİN TURGUT SANIYORLAR yiliğin sokakları dardı ve kapısından hiç susmayan akşamlar topluyorduk. Belki de onu bir haziran akşamı tanımış olmanın içimde biriktirdikleri sözcükleri işgal edip duruyor. Ne zaman bir Engin Turgut dizesiyle karşılaşsam satırlar Haziran oluyor. Mevsimlere direnen gülümsemesi size şiiri ne kadar sevdiğinizi haykırır durmadan. Düşünceyi geldiği yere kovalama İ nın gereksinimi üzerinde durmak bizi bir şairin iç dünyasına en kısa yoldan götürebilir. Girişimci ve üretken eylem süreci içinde ortaya çıkan vargının çıkış yolunu tıkama isteği ortaya çıkan sonuçları gereği kolayca anlaşılamaz. Karşımıza düşünceye düşman olmak, düşünmeyi reddetmek, şiir içinde düşünceden kırıntılar barındırma girişimlerini bastırmak, düşünceyi şiirin bir unsuru haline getirmeye karşı olmak gibi zaman zaman yan yana dahi gelemeyecek düşüncelerin çıkması olası... Gerçeğin bu olmadığını bilmek bizi rahatlatmaya yeter mi bilmiyorum? Yine de bir şairin iç dünyasına giden böylesine kısa bir yol bulmuşken biraz daha ilerlemenin kimseye bir zararı olmayacağı düşüncesini taşıyorum. Algıyla düşünce arasındaki kopması mümkün olmayan bağ, duygudüşünce ikilisini sanatın vazgeçilmez unsurları haline getirmiştir. Burada sanatı asıl besleyen öğenin diğerini sırtında taşımasından da söz edebiliriz pekâlâ. Engin Turgut bunu fark ederek düşüncenin duyguyu istismarına direnmenin yollarını ararken aslında bir öğeyi tembellikten kurtarabilmenin de yollarını aramaktadır. İnsan neye baksa gördüğünün ayrılmaz bir parçası oluyor. İnsan bir şeylere egemen olma kaygısıyla amaçlarını sahiplenir ve peşinden gider. Bunun ölçüsünün kaçtığı yerde rollerin değişmesi gibi bir sonuçla karşılaşmak olası. Bu kez peşinden gidilen şeyin esiri olmak kaçınılmaz. Bu ölçünün bir tarifi olamamakla beraber insanın içinden gelen bir özdenetime güvenmekten başka çaremiz de yok. Engin Turgut’u ayrıcalıklı kı lan en önemli özelliği de bu özdenetim yetisinin fazlasıyla gelişmiş olmasında saklı. Sanatın birçok dalında eserler veren Engin Turgut, zaman ve koşullar neyi gerektirirse gerektirsin insan faktörünün önemini asla ihmal etmiyor. Onun bir dizesini incelerken, bir yazısını okurken, bir tablosuna dalmışken size kendini çok yakın hisseden bir dostunuzla konuştuğunuz izlenimini edinebilirsiniz. Sanatın, doğanın ve yeryüzünde bir şekilde yer bulan tüm nesnelerin, olguların ve diğer birimlerin insanın hizmetinde olduğunu her zaman hatırlatır. Engin Turgut şiirinde temel izlekleri incelemek, insan öğesine gösterilen özeni açıkça ortaya koymak için yeterli olacaktır. Aşk, doğa, kadın, korku, ayrılık, sevinç gibi insan hayatının vazgeçilmez unsurları Engin Turgut şiirinin öbeğine yerleşmiş ve ona ait dizeleri yapay öğelere karşı bir kalkan gibi korumuştur. Bir Engin Turgut yazısı okuduğunuzda veya bir tablosunu edindiğinizde hayatınıza ait bamteli kıvamında bir cümle bulmanız ya da cazın o tüm kurgulardan arınmış ve onurlu başkaldırıların sizi kendinize getiren renklerinden esinlenip hayatınıza yön vermeniz kaçınılmaz. Onu Engin Turgut yapan özellikler aslında şairi Engin Turgut’tan koparıyor. Şair olmanın direnciyle kendini yenileyen ve her defasında farklı tatlar bulmayı özendiren biri için her zaman söylenebilecek bir şey var: Bırak seni Engin Turgut sansınlar... “MAHCUP“ BİR YAZ DAHA 2006 yılı Engin Turgut’un okurlarına iki kitapla birden ‘merhaba’ dediği bir yıl olma özelliği taşıyor. Hayal Yayınları şairin "Mahcup" adlı şiir kitabını ve pek çok dergide yayımlanmış yazılarından oluşan çalışmalarını "Hiçbir Zamana Sığmayan" adlı kitapta toplayarak okuyucuya sundu. Bugüne kadar yayımlanmış kitaplarında yer alan şiirlerde aşk ve insana dair ayrıntılardan çıkmış temaları işleyen şairin ‘Mahcup’ta da bu çizgisini sürdürdüğünü görüyoruz. Dizelerindeki her sözcüğü özenle seçip onları bir araya getiren şairler için yapılan o meşhur tanımın en iyi durduğu ? KİTAP SAYI 857 SAYFA 14 CUMHURİYET